25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 14 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Erdoğan’ın Valileri DİSK davasında görevli bir askeri yargıç vardı. Yar- gılama sürecine doğrudan karışmaz, tutuklu sanıkla- rın duruşma sırasında izinleri ile ilgilenirdi. Biz gazeteciler tahtadan yapılmış ayaklıklar üzerine yerleştirilmiş, ısıt- ma sistemine en yakın bir yerde kalın paltolar, ayak- larımıza sarılı atkılarla oturduğumuz halde sürekli has- talanırdık. Soğuk taşın üstünde yaşlarını başlarını al- mış tutuklu DİSK yöneticilerinin nasıl da üşüdüklerini hüzünle izlerdik. Tabii sık sık tuvalet için parmak kal- dırmak zorunda kalırlardı. Her seferinde uzun uzun bek- letilirlerdi. Yargıcın bu tablodan sadistçe bir zevk aldığını görmemek olanaksızdı. Bir gün duruşma çıkışı, yargı- cı eşiyle birlikte arabasında gördüm. Karısı direksiyonda bedenen iki katı irilikte, otoriter dururken, yargıcın ço- cuğunu kucağında tutuşu karikatür gibiydi. Duruşmada tuvalet için kıvranan DİSK yöneticilerini sadistçe bek- letmesindeki ruhsal halini açıklayabilcek çok çarpıcı bir görüntüydü.. 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinin, Emniyet’teki kimlik- leri tanınan işkencecilerinin, özel yaşamlarında ezilmiş insanlar olduklarına ilişkin pek çok özel öykü dinle- miştim. Gelinken kaynanasından nasıl çektiğini anla- tan yaşlı kadınlarımızın aynı sadistçe davranışları ken- di gelinlerine uyguladıklarını sıkça görürüz. Eş ve ço- cuklarını döven erkeklerin öykülerinde çocuklukta şiddet görmüş olmak vardır. Kocalarından dayak yiyen anneler çocuklarını dövmezler mi? Şimdi size Başbakan Erdoğan‘ın televizyon kanal- larında uzunca görüntülerle yayımlanan valilerle yaptığı toplantıdaki sesleniş konuşmasını anımsatmak istiyorum. Her zamanki Kasımpaşalı üslubu, el kol ha- reketleri ile talimatlarını sayıyordu.. Halkın kulağına hoş gelecek sözcüklerle elbet. Zaten yandaşları da, halk- la iletişim kurmayan, koltuklarında oturan valileri uyar- dığı yolunda bir savunma yapıyorlar. Devletin valileri- ni nasıl da sert, onur kırıcı fırçaladığını unutmuş ola- mazsınız. Sonuç olarak, gerekirse kamyonların üstü- ne binerek yapılacak kömür yardımlarını doğrudan de- netlemeleri talimatını veriyordu. Böylece “Yasalar çiğneniyor, sadaka düzeninde se- çim yatırımı yapılıyor”suçlamaları, olgusu karşısında, “Sosyal devlet görevini yerine getiriyor” savunmasına sığınırlarken, aslında sosyal devletin görevleri arasın- da, sosyal harcamalar kapsamında yapılmakta olunan yardımları halkın bilincine, AKP hizmeti olarak kazımış oluyorlar. Sosyal yardımlar gerçekten devlet adına, ya- sal düzenlemeler içinde, kuralları ile yapıldığında ihti- yacı olan için sadaka değil haktır. Parti adına, sadaka gibi verilmeleri ise siyasi suçtur. Erdoğan hükümetleri icraatlarının bütününde yok- sullar, gereksinimi olanlar için hak boyutundaki yasal düzenlemeler, yani anayasamızın öngördüğü sosyal devletin olmazsa olmazları, Dünya Bankası, IMF, em- peryalizmin çizdiği ilkeler çerçevesinde sürekli buda- nacak; iktidara gelişleriyle, İş Yasası değişiklikleri ile başlayan kazanılmış hakların gasp edilmesi süreci işle- tilecek; kamu harcamaları kısıtlanacak, eğitim, sağlık harcamaları budanacak. Herkes için geçerli sosyal gü- venlik hakları kalem kalem gasp edilirken, sadaka içe- riğinde, partiye mal edilen vitrinde şov yardımlar ya- pılacak. Bir kalemde, kriz bağlantılı yüz binlerle işçi işini kay- betmişken, bunlara iş alanı yaratma yolunda çözüm- lerin üretilmesi gündeme gelmeden, parti damgası vu- rula vurula seçim arifesinde kömür, erzak, para yar- dımlarında patlama yaratılacak. Yoksulu ezerek oyu- nu alma biçiminde nasıl kullanıldığının tartışmasına bi- le girmeye gerek yok; 2008’in ilk ayında 22 milyon olan sosyal harcamalar kalemi, temmuzunda 48 milyona, ardından ayda 50 milyona çıkmış, bu yıl onu da aşmışsa, bu iktidar adına seçim yatırımı değil de ne- dir? Efendim, Erdoğan’ın dersini iyi çalışmış valisi AKP’ye oy çıkmayan, kafaya takılan Tunceli’de bu işin suyu- nu, kişi başı payı birkaç katına çıkarıyor. Beyaz eşya dağıtımını, kimi elektriği suyu olmayan evlere bile ya- pıyor. İstanbul’un, Ankara’nın göbeğinde doğalgazlı ev- lere kömür dağıtıldığının yüzlerle örneği, yandaşların ka- yırılması cabası.. Erdoğan’ın valileri yaranma yarışın- da, işi YSK’nin seçim yasakları kararına uymamaya, su- yu akmayan evlere hela yaptırmaya kadar vardırıyor- lar. Dün bir tanesi yine televizyon kameralarının önün- de, kapasitesi yüzde yüz dolu bir hastanede koridor- da yapılmaya çalışılan sağlık hizmeti için, Erdoğan’ın- kini anımsatan el kol hareketleri ile başhekime bağırıp çağırıyordu. Hastaların mağdur olmasından doğrudan sorumluluğu yokmuş gibi, başhekime bağırıp çağırmak, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine fırça çekerken, se- sini soluğunu çıkaramamanın ezikliği, bilinçaltı mı? Yok- sa yandaşlığın karşılığını görmek için teşhirciliğin, şovun dürtüsü mü? [email protected] Korumacõlõğa sarõlan Sam Amca’nõn yeni sloganõ ‘Yerli malõ ABD’nin malõ, her Amerikalõ onu kullanmalõ’ Kriz bastõrõnca teori rafa kalktõ. Şimdiye kadar az gelişmiş ülkelere “korumacõlõktan kaçõnõn” öğüdü veren ABD, paketten yararlanacaklara “Amerikan malõ kullanma” şartõ getirdi. Ekonomi Servisi - ABD Kongresi’nde, eko- nomik teşvik paketinin yerli malõ kullanõmõnõ öngören hükmü üzerine uzlaşma sağlandõ. Buna göre, 789 milyar dolarlõk paketten yararlanacak kamu kuruluşlarõna, de- mir-çelik dahil olmak üzere, sadece yerli malõ kullanma koşulu getiril- di. Ülkenin büyük demir- çelik üreticilerinin de üye olduğu Amerikan İmalat Birliği yöneticisi Scott Paul, ilgili hük- mün son şeklinde, uygu- lamada uluslararasõ tica- ret taahhütlerinin çiğnen- meyeceğinin vurgulana- cağõnõ bildirdi. Paul, özellikle imalat sanayiin- de olumlu etkiler yarata- cak “Amerikan malı kullan” maddesine “ABD’nin mevcut tica- ri anlaşmalara sadık kalacağı” ifadesinin ek- lenmesiyle birlikte, ülke- nin büyük ticari ortaklarõ olan Avrupa Birliği, Ja- ponya, Kanada gibi ülke- lerin kaygõlarõnõn gideri- leceğini söyledi. Ancak ABD ile uluslararasõ ka- mu alõmlarõ anlaşmalarõ- na taraf olmayan Çin, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerin ABD ile tica- retten mahrum kalabile- ceği belirtiliyor. Mortgage’a kolaylık ABD yönetimi, mort- gage kredisi ödemelerini de sübvanse ederek. Reuters’in haberine göre mortgage kredisi ile ev sahibi olanlara, geri öde- melerinde gecikmeye girmeleri beklenmeden, daha önce yardõm sağ- lanmasõ öngörülüyor. AVRUPA’DAN KRİZ MANZARALARI Birleşmeden sonraki en kötü büyüme Ekonomi Servisi - Almanya ekonomisi ge- çen yõlõn son çeyreğinde bir önceki çeyre- ğe göre yüzde 2.1 daraldõ. Federal İstatistik Bürosu’nun ilk verilerine göre, Avru- pa’nõn en büyük ekonomisi 2008’in son çey- reğinde bir önceki çeyreğe göre küçüldü. Bu Almanya’nõn 1990’da birleşmesinden sonra ekonomisindeki en kötü çeyrek per- formansõ oldu. Alman ekonomisi ikinci ve üçüncü çeyrekte de yüzde 0.5 daralmõştõ. Federal İstatistik Bürosu, küresel ekono- mik koşullarõn kötüleşmesinin yatõrõmlarõ ve ticareti düşürmesinin ekonominin da- ralmasõna yol açtõğõnõ kaydetti. Hükümet yetkilileri, bu yõlõn ilk çeyreğinde daral- manõn daha fazla olmasõnõ bekliyor. Da- ralma nedeniyle yükselen işsizliğin daha hõzlõ artacağõ belirtiliyor. Öte yandan Alman meclisi, 2009 ve 2010 için şirketlere toplam 50 milyar Avro’luk yatõ- rõm ve yardõm yapõlmasõnõ öngören ikinci konjonktür paketini kabul etti. Fransa’da 34 yılın en kötü zamanı yaşanıyor Fransa, ekonomik durgunluk açõsõndan 1975 yõlõndan bu yana en kötü dönemini ya- şõyor. Ulusal İstatistik Enstitüsü tarafõndan verilen bilgiye göre, 2008’in son üç ayõn- da gayri safi milli hasõla yüzde 1.2 gerile- di. Son olarak 1974’te yaşanan krizde Fransa’daki gayri safi milli hasõla oranõ yüzde 1.6 oranõnda gerilemişti. Ekonomik durgunluk ve işsizlik oranlarõnõn arttõğõ Fransa’da, dõş ticaret açõğõ 2008 yõlõnda re- kor seviyede artarak 55.7 milyar Avro’ya ulaşmõştõ. Hollanda resmen durgunlukta Hollanda ekonomisinin durgunluğa girdiği resmi olarak açõklandõ. Merkez İstatistik Bürosu’ndan yapõlan açõklamada, geçen yõ- lõn son üç aylõk döneminde ekonominin, bir önceki üç aylõk döneme göre yüzde 0.9 kü- çüldü. Bir önceki üç aylõk dönemde de eko- nomide yüzde 0.3 küçülme görülmüştü. Bu- na göre arka arkaya iki kez üçer aylõk dö- nemdeki daralma, ekonomideki durgunlu- ğa resmiyet kazandõrdõ. Küresel ekonomik kriz yüzünden nüfusu 7.45 milyon olan Bulgaristan’da kõsa va- dede 80 bin kişinin işten çõkarõlacağõ açõk- landõ. Bulgaristan Ekonomi Odasõ Başkan yardõmcõsõ Kamen Kolev, ülkedeki orta ve büyük çaplõ şirketlerin yüzde 75’inin fi- nansal kriz yüzünden büyük maddi sõkõntõlar çektiğini söyledi. Bu arada iş çevrelerin- de bunalõma sebep olan finansal krizin ilk kurbanõnõ aldõğõ, başkent Sofya’da büyük bir işadamõnõn borçlarõ yüzünden intihar ettiği açõklandõ. Avro bölgesi küçülüyor Avro Bölgesi geçen yõl son çeyrekte, 3’ün- cü çeyreğe göre yüzde 1.5 küçülerek 13 yõl- lõk tarihinin en kötü performansõna imza at- tõ. Avro Bölgesi gayrõ safi yurtiçi hasõlasõ 2008’in son çeyreğinde, bir önceki yõlõn ay- nõ dönemine göre de yüzde 1.2 daraldõ. Avrupa’da son 9 aydõr sürekli gerileyen oto- mobil satõşlarõ, ocak ayõnda yüzde 27 ile re- kor oranda düşerek 958.5 bine indi. KRİZDE AİDAT ALMAYACAKLAR İTO siyaset değil ticaret odası olsun OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA İstanbul Ticaret Odasõ’nda se- çimler yaklaştõkça eleştiriler de sertleşti. 300 bin üyesiyle dün- yanõn en büyük ikinci ticaret odasõ niteliğindeki İTO’da, şim- diki yönetime muhalif olanlarõn oluşturduğu Çağdaş Demokrat Liberal İşadamlarõ Grubu (ÇDLG) da sesini yükseltmeye başladõ. Başõnõ eski İTO başkan- lõğõnõ yapan Mehmet Yıldırım’õn çektiği grup, esas olarak İTO’un artõk bir siyaset odasõ değil, tica- ret odasõ olduğunun hatõrlanma- sõ gerektiğine vurgu yapõyor. Aralarõnda grubun yürütme kurulu üyelerinden Barbaros Bulutoğlu, Gülümser Yıldı- rım, Hacı Demir, Nurettin Taşpınar, Ahmet Kibritçi, Cengiz Balçık ve Zülfikar Tunç’un da bulunduğu bir grup muhalif, basõnla bir araya geldi. Gecede dile getirilen eleştiri ve öneriler şöyle:  İTO Meclisi’nin bir an ön- ce kriz için önlem almasõ gere- kiyor. Oysa yönetim bir toplantõ bile yapmadõ.  50 milyon dolarlõk gemiler 20 milyon dolara düştü. 100 bin dolarlõk navlun da 20 bin dolara düştü. TIR’lar yerinde yatõyor.  Grup yönetime geldiğinde krizden ötürü aidatlarõnõ ödeme- diği için icralõk olan 24 bin üye kurtarõlacak. Üyeler kriz boyun- ca aidat ödemeyecek.  İTO’nun bütçesi 140 milyon dolar. Zaten bütçe fazla veriyor.  Odanõn ge- çen yõlki ge- lirleri 177 milyon lira, üye aidat- larõ 43 milyon li- ra, gider- leri de 88 milyon li- ra. Yani üye kriz dö- neminde bu yükten kurtu- labilir.  Burasõ dünya değil, İstanbul’un ti- caret odasõ, yõlõn 100 gününün uluslararasõ seminerlerde geçi- rilmesine gerek yok.  Üyelere, ücreti oda tarafõn- dan karşõlanacak mali müşavirlik hizmeti sağlanacak.  KOBİ’ler için bir de hukuk bürosu danõşmanlõğõ verilecek.  İTO önceden bağõmsõzdõ, şimdi tarikatlardan, siyasetten arõnarak yeniden bağõmsõz olsun.  Bankalarda bulunan İTO’nun yaklaşõk 30 milyon lirasõ faizsiz olarak, üyelere kredi ola- rak kullandõrõlsõn. Bunu istedik ancak karşõ çõkõldõ.  Geçen seçimde, şimdiki yö- netime oy verenlerin de aralarõnda bulunduğu grup, olağanüstü ge- lişmeler olmazsa 257 üyelik mec- liste 150 sandalyeyi alacağõ id- diasõnda. ABD’nin 48 milyar dolarlõk ulaştõrma projeleri, yak- laşõk 30 milyar dolarlõk altyapõ iyileştir- me harcamalarõ gibi kalemleri içeren teşvik paketinin uzlaşõlan son haline gö- re, havaalanõ, köprü, kanal, baraj, su bent- leri, boru hatlarõ, demiryollarõ, çoklu kitle taşõma sistemleri, karayollarõ, tü- neller, limanlar ve rõhtõmlarda yapõlacak çalõşmalarda yerli ürün kullanõlacak. Kongre, 789 milyar dolarlõk yeni ekono- mik teşvik paketinden yararlanacak kamu kuruluşlarõ için demir-çelik dahil olmak üzere, sadece yerli ürünler kullanõlmasõ koşulu üzerinde anlaştõ. “Amerikan ma- lõ kullan” maddesinin, etkileri imalat sa- nayiinde de görülecek yararlar sağlan- masõna olanak verecek. Teşvik paketi 48 milyar dolarlõk ulaştõrma projeleri, yak- laşõk 30 milyar dolarlõk altyapõ iyileştir- me harcamalarõ ve Amerikan malõ kul- lanma hükümlerinin kapsamõna girebi- lecek bir dizi başka harcama kalemleri- ni içeriyor. Neo-liberalizmin U dönüşü Demir-çelik sektörüne de gün doğdu Kendisini ‘krize çözüm üretecek bir yönetim’ olarak tanõmlayan ÇDLG, üyelerin ciddi sorunlar yaşamasõna kar- şõn başkanõn ses kalmasõndan yakõndõ. SABANCI DA DÜNYAYA MEYDAN OKUYOR Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding’in, ABD’li danõşmanlõk şirketi Boston Consul- ting Group’un (BCG) her yõl düzenlediği “2009 BCG Dünyaya Meydan Okuyan 100 Şirket: Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki Şir- ketlerin Küresel Liderlik Yarışı” raporun- da ilk 100 şirket arasõna girdiği bildirildi. Sabancõ Topluluğu çalõşanlarõndan gelen so- rular nedeniyle çalõşanlara gönderilen açõk- lamada, geçtiğimiz hafta çeşitli gazetelerde, BCG tarafõndan hazõrlanan “2009 BCG Dün- yaya Meydan Okuyan 100 Şirket: Hõzlõ Ge- lişen Ekonomilerdeki Şirketlerin Küresel Li- derlik Yarõşõ” raporuna ilişkin haberlere yer verildiği hatõrlatõldõ. Söz konusu haberlerde Koç Holding’in söz konusu araştõrmada sõ- ralanan 100 şirket arasõnda yer aldõğõ belirti- liyordu. Açõklamada, “BCG’nin 2006 ve 2008 yıl- larında yayınladığı aynı başlıklı raporlar- da, Sabancı Holding, sürekli olarak bu 100 şirket arasındaki yerini almıştır. Ayrıca geçtiğimiz hafta gazetelere yansıyan 2009 raporunda da, ‘Dünyaya Meydan Okuyan 100 Şirket’ arasında Türkiye’den iki şirket; Sabancı Holding ve Koç Holding bulun- maktadır” denildi. İTO’nun 300 bin üyesi var. Şirket, 21.16 sent olarak önerdiği fiyatı, 15.35 sent olarak revize etti. Nükleerde ‘yasadõşõ’ pazarlõk TÜRK KALP VAKFI Emekli Sandığı, SSK, Bağkur, Kamu Çalışanları Hastalarının Hizmetinde 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr MURAT KIŞLALI ANKARA - Türkiye Elektrik Ti- caret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ) Genel Müdürü Hacı Duran Gök- kaya “Nükleer santral yarışma- sında tek teklif veren firma, 21.16 sent olarak önerdiği fiyatı, iyileştirme teklifinde 15.35 sent olarak revize etti. Komisyonu- muz bunu hem mevzuat, hem de kamu yararı açısından değer- lendiriyor” dedi. Buna karşõn, Nükleer Santral İhalesi Şartname- si’ne göre “ortaklığın teklifinin değiştirilemeyeceği ve üzerinde fi- yat pazarlığı yapılamayacağı” ortaya çõktõ. Gökkaya, dün Anadolu Ajansõ’na yaptõğõ açõklamada “şu anda yasal çerçeve içerisinde herhangi bir aksaklık olmadığı için sürecin de- vam ettiğini” söyledi, ancak TE- TAŞ tarafõndan hazõrlanan “Nük- leer Güç Santralı Kurup İşlete- cek ve TETAŞ’a Elektrik Ener- jisi Satacak Şirketin Belirlen- mesi İçin Yapılacak Yarışmaya İlişkin Şartname”de uygun tekli- fin belirlenmesinin ardõndan “Mad- de 29 - İsteklilerden Tekliflerine Açıklık Getirmelerinin İstenme- si” başlõğõ altõnda şu hükümlere yer verildi: “Yarışma komisyonunun ta- lebi üzerine İdare, net olmayan hususlarla ilgili isteklilerden tek- liflerini açıklamalarını isteyebi- lir. Bu açıklama, hiçbir şekilde teklif fiyatında değişiklik yapıl- ması veya yarışma dokümanın- da yer alan şartlara uygun ol- mayan tekliflerin uygun hale ge- tirilmesi amacıyla istenilemez ve bu sonucu doğuracak şekilde kullanılamaz. İdarenin açıklama talebi ve isteklinin bu talebe ve- receği cevaplar yazılı olacaktır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle