Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
9 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Beyaz Saray’dan
Yansımayanlar...
ABD’nin Türkiye’nin “dost”u olduğunu
bilmeyen yoktu. Önceki gün Beyaz Saray’da
bu iki dost ülkenin liderleri arasında
gerçekleşen görüşmenin sonunda, ev sahibi
Obama, Başbakan Erdoğan için “arkadaşım”
tanımlamasını da kullanmış.
Gazete ve televizyonlarımızın önemlice bir
bölümü, ABD Başkanı’nın ağzından çıkan, bu
“dost Türkiye” ve “arkadaşım Erdoğan”
iltifatlarının altlarını çizerek yayımlamayı ortak
görev olarak algılamışlardı.
İki arkadaşın Oval Ofis’teki buluşmasında
Afganistan, İran, Irak ve Ermenistan ile PKK
terörünün yanı sıra Ortadoğu ve Kıbrıs
konularında görüş alışverişinde bulunacakları,
önceden bildirilmişti.
Başkan Obama’nın görüşme sonunda
gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin
yaşamsal önem verdiği İran ve Afganistan
konularında, bize yüklemek istediği yeni
sorumluluk ve görevin şifrelerinin teker teker
çözüleceği beklenilebilir.
Afganistan’daki terör de
bizdeki ne?
ABD’nin aynı duyarlılığı, bize her gün biraz
daha ağır bedeller ödetmeyi sürdüren terör
örgütüne karşı göstermesini de bekleyenler
için, Obama’nın açıklaması bir tür düş kırıklığı
olarak görülmelidir. Gerçi bazılarına göre
Irak’tan çekilmek için düğmeye basacak olan
ABD, boşaltacağı topraklarda, yeni Irak
yönetimine sıfır terör bırakacağı için PKK’nin
tasfiyesine yönelecektir.
Ancak bu amaçla yapacağı katkının, bundan
önceki ölçüleri aşmayacaksa, Türkiye için
yeterli ağırlık taşımadığı, Başkan Obama’ya,
yakın dost ve arkadaşı tarafından anlatılmalı
değil miydi?
Ya Kıbrıs?
ABD Başkanı’nın, Kıbrıs’ın geleceği için iki
toplum arasındaki görüşmeleri bilerek tıkayan
Rum yönetimine de, onu Ada’nın
askersizleştirilmesi gerekçesi altında, KKTC’de
garantörlük anlaşmasının gereği olarak
konuşlanmış olan Türk Barış Gücü’nün
anavatana dönmesini isteyen Yunanistan’a da
önceki günkü görüşme sonrasında
söyleyebileceği tek kelime olmadı mı?
Obama, bu sorun üzerinde konuk
arkadaşının kendisine ileteceği düşüncelerin
olmasını doğal görüp bir beklentiye mi girdi de
Erdoğan, Kıbrıs’ın geleceği için yeni dünyanın
büyük patronunun görüşlerini hiç mi merak
etmedi?
Bunları bilmemiz zor. Bunların bilinmesi için,
Talat ile Hristofyas arasındaki buluşmaların
yansımalarını mı bekleyeceğiz?
Yoksa, evet yoksa Kıbrıs’ın geleceği üzerinde
iki dost ve arkadaşın az da olsa birbirlerine
söyleyecekleri vardı da, onların üzerine
kapkara bir perde mi çekildi?
Erdoğan, Annan Planı’nın bizim tarafımızdan
kabulü için devreye giren ABD’nin, Türk tarafı
plana evet derse, ilk ağızda kuzeye yönelik
tecridin kaldırılacağı sözünü verip, bu
doğrultuda bir adım bile atmadığını olsun
Obama’ya söylemek gereğini de mi duymadı
yoksa?
Talat’ın koltuğunu Rum oyları ile
koruma yasası
Önceki gün, Kıbrıs’ta Türk ve Rum liderler
arasında sürdürülen görüşmelerin geldiği yeni
aşamada, iki taraf yöneticilerinin seçimleri için
karşılıklı olarak oy kullanma gibi, ilk bakışta
kuzey ve güneydeki Kıbrıslıların birbirleri ile
kaynaşmasını sağlayacakmış gibi sunulan bir
öneri öne çıkartıldı.
Haberi veren kaynak, öylelikle hem Kıbrıs
Türklerinin, hem de Kıbrıslı Rumların bu sayede
kendi liderlerini ulusalcılar arasından değil,
anlaşmaya yatkın olan evrenselciler arasından
seçebilecekleri yorumlarını da yaptılar.
Bu yaldızlı yorumların altında, nisan ayındaki
başkanlık seçiminde, kendi yurttaşlarından oy
almak için zorlanacağı apaçık görünen Talat’ın
koltuğunun Rum seçmenlerin sandıklarındaki
sonuçlarla korunacağı planı yatıyordu.
Bu öneriye Erdoğan iktidarının sıcak baktığını
bilenler için, önceki gece Oval Ofis’te Kıbrıs
sorununun tek kelime ile bile olsa gündeme
gelmediğine inanmak gerçekten zor.
Hatta sadece zor değil, imkânsız da olmalı.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Emekli generaller Tokat’taki 7 şehitle sonuçlanan terör saldõrõsõnõ değerlendirdi
‘Yayõlmatehdidigündemde’
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Tokat’õn Reşadiye
ilçesinde 7 şehitle sonuçlanan terör
saldõrõsõnõ değerlendiren emekli
generaller, terörün yayõlma tehdi-
dinin ortaya çõktõğõnõ, zamanlama
ve yerin dikkat çekici olduğunu, ey-
lemin “vekâleten” yapõlmõş ola-
bileceğini belirttiler.
Emekli Tuğgeneral Nejat Es-
len, hangi terör örgütünün eylemi
gerçekleştirdiğine yönelik istihba-
ri bir tespit olmadõğõnõ belirterek
“Ama bu eylemin doğrudan ve-
ya bir taşeron aracılığıyla PKK
tarafından yapılması olasılığı bü-
yüktür. Bunun nedeni de sürdü-
rülmekte olan önce Kürt açılımı,
sonra da demokratik açılım ola-
rak adlandırılan süreçtir” diye
konuştu. Hükümetin sürece hazõr-
lõksõz başladõğõnõ, ABD’nin Orta-
doğu ve Orta Asya’daki yönelimi-
ni dikkate almadõğõnõ belirten Eslen,
yalnõzca Mahmur ve Kandil’in boş-
altõlmak istenmesine dikkat çekti.
Yurtiçindeki terör unsurlarõna yö-
nelik bir girişimin henüz gündeme
gelmediğini anõmsatan Eslen, süreç
içinde PKK’de beklenti yüksekli-
ğini ve sonrasõnda şehirlere yansõ-
yan eylemlerle ortaya çõkan hoş-
nutsuzluğa dikkat çekti. Eslen, “Şe-
hirlerdeki eylemlerle ve belki de
bu son terörist saldırısıyla ayrı-
lıkçı Kürtler hükümete bir mesaj
vermektedir. Bu süreç arzu et-
tikleri şekilde gelişmediği tak-
dirde, çatışmayı yayabilecekleri
konusunda mesaj vererek Tür-
kiye’deki yönetimi tehdit etmek-
tedirler” diye konuştu.
Emekli Tümgeneral Armağan
Kuloğlu da eylemin zamanlamasõ-
nõn ve yerinin önemli olduğunu
vurguladõ. Eylemin yapõldõğõ böl-
genin genellikle sol fraksiyonlara
mensup DHKP-C, TİKKO gibi ör-
gütlerin bulunduğu bölge olduğunu,
PKK’nin fonksiyonunun olmadõğõ-
nõ belirten Kuloğlu, “Bu eylemin
sol fraksiyonlara bağlı örgütler ta-
rafından yapılma ihtimali fazla
ama net değil. Diğer taraftan bu
örgütlere PKK tarafından vekâ-
leten yaptırılması da mümkün”
dedi. Güvenlik güçlerinin aldõğõ
önlemler nedeniye PKK’nin Gü-
neydoğu’da böyle bir eylem yap-
makta zorlanabileceğini anlatan
Kuloğlu, “Operasyonların yoğun
olduğu bölgede bu tip sansasyon
yaratacak eylem yapma fırsatı,
güvenlik güçlerinin yoğunluğu
nedeniyle düşük. Yapsalar dahi
bulunma imkânları mümkün. O
bakımdan kendileri açısından
daha güvenli bu bölgeyi seçmele-
ri de mümkün” diye konuştu.
‘İnisiyatif teröristte’
Saldõrõlan jandarma timinin te-
rörle mücadeleye yönelik değil,
hõrsõzlõk, gasp gibi asayiş olaylarõ-
na yönelik görev yapan bir birlik ol-
duğunu belirten Armağan Kuloğ-
lu, “Hiçbir şeyi tanımadığından
inisiyatif daima teröristte. Terö-
rist bir saldırı da beklemedikle-
ri için son derece büyük bir za-
yiatla sonuçlanıyor” dedi.
Eylemin zamanlama olarak Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
ABD ziyareti ve DTP davasõ dö-
nemine denk geldiğini kaydeden
Kuloğlu, şöyle konuştu:
“En azından açılım konusun-
da son derece şımarık bir şekle
dönüştükleri, beklentilerinin çok
yüksek olduğu, bunların karşı-
lanmayacağı ortaya çıktığından,
açılımı da benimsemez ve tanı-
maz hale geldikleri için bu eyle-
mi yapmaları mümkün. DTP
kapatılırsa şehirdeki bu hadise-
ler, eylemler devam eder mi, et-
mez mi? DTP kapatıldığı tak-
dirde kapatıldığı için eylemler
artabilir. Kapatılmadığı takdir-
de, biz ne yaparsak yapalım ka-
patmaya cesaret edemiyorlar,
hukuk işlemiyor, siyaset üstüne
çıkıyor diye eylemlerini çok da-
ha büyük boyutlara taşıyabilir-
ler. O bakımdan DTP davası
sürecinde kapatılsa da artar,
kapatılmasa da artar.”
Emekli Tuğgeneral Eslen, hangi terör örgütünün eylemi gerçekleştirdiğine yönelik bir tespit
olmadõğõnõ belirterek “Ama bu eylemin doğrudan veya bir taşeron aracõlõğõyla PKK tarafõndan
yapõlmasõ olasõlõğõ büyüktür” dedi.
DIŞ BASINDAN TEPKİLER
‘Barış büyük
tehlikealtında’
İngiliz Financial Times gazetesi,
“Şiddet, hükümetin Kürt hamlesini
raydan çõkarabilir” yorumu yaptõ.
LONDRA /PARİS/
NEW YORK (ANKA) -
Türkiye’deki protesto gös-
terileri, Tokat’ta 7 askerin
şehit edildiği saldõrõ ile
DTP davasõ, Batõ basõnõnõn
da gündeminde. Financial
Times gazetesi, “Şiddet,
hükümetin Kürt hamle-
sini raydan çıkarabilir”
yorumu yaparken Le Fi-
garo, “Türk-Kürt barış-
ması tehdit altında” baş-
lõğõnõ attõ.
İngiliz Financial Times
gazetesi, Anayasa Mah-
kemesi’nin DTP ile ilgili
kararõ öncesi Türkiye ça-
põndaki protesto gösteri-
leri ve aylardan sonra
TSK’ye yönelik ilk büyük
saldõrõnõn gerginlikleri art-
tõrdõğõnõ kaydetti. Gazete
şunlarõ yazdõ:
“Yeni şiddet ve mah-
kemenin DTP’yi kapat-
ması olasılığının, hükü-
metin, ayrılıkçı isyancı-
lar ile uzun bir süreden
beri devam eden ihtila-
fa son vermeyi amaçla-
yan, Kürt vatandaşla-
rının haklarını genişlet-
me hamlesini raydan çı-
karabilir.”
Gazete, Başbakan Er-
doğan’õn, “demokratik
girişimi” nedeniyle yaz
aylarõnda uluslararasõ top-
lumdan övgü kazandõğõnõ
yazdõğõ haberinde, “ABD,
Türkiye’nin huzursuz
Kürt azınlığını kazan-
ma girişimlerini, komşu
Irak’taki istikrar için
hayati gibi görüyor. An-
cak anketler, hüküme-
tin, Türkler, teröristlere
taviz olarak değerlen-
dirdikleri reformlara
karşı çıktığı için Ba-
tı’daki illerde destek
kaybına uğradığını gös-
teriyor” dedi.
DTP’nin önde gelenle-
rinin, partinin kapatõlma-
sõ halinde tüm milletve-
killerinin istifa edeceği
yönündeki açõklamalarõ-
na da dikkat çeken gaze-
te, “İlk başta hükümetin
reformlarını destekle-
yen DTP, tonunu sert-
leştirdi ve Kürtlerin Ab-
dullah Öcalan’a olan bor-
cuna vurgu yaptı” diye
yazdõ. İngiliz gazetesi,
Türkiye’de Öcalan’dan
nefret duyulduğunu vur-
gularken de PKK’nin,
ABD ve AB’nin terörist
gruplarõ listelerinde bu-
lunduğunu anõmsattõ.
Fransa’nõn önde gelen
gazetelerinden Le Figaro
ise, “Türk-Kürt barış-
ması tehdit altında” baş-
lõklõ haberinde protesto
gösterileri ve 7 askerin şe-
hit edildiği saldõrõya dik-
kat çekti.
Bu saldõrõnõn, Anayasa
Mahkemesi’ndeki DTP
sürecinde ağõrlõklõ bir fak-
tör olabileceğini öne sü-
ren gazete, AKP’nin kõl
payõ kapanmaktan kur-
tulduğunu anõmsattõktan
sonra “Türk siyasi ha-
yatının istikrarı, böy-
lece, bir defa daha yar-
gıçların kararına bağlı”
yorumunu yaptõ.
ABD’li New York Ti-
mes gazetesi de, saldõrõya
ilişkin bilgi verirken sal-
dõrõnõn 10 yõlõ aşkõn bir sü-
reden sonra bölgede en
kanlõ saldõrõ olduğuna dik-
kat çekti. “Hükümet,
Kürtler ve diğer azın-
lıkların haklarını ilerle-
tecek reformlar üzerin-
de düşünürken Türki-
ye’de gerginlikler arttı”
diyen gazete, Anayasa
Mahkemesi’nde görülen
DPT davasõna işaret etti.
Serap son yolculuğuna
gözyaşlarõyla uğurlandõ
Küçükçekmece’de, İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucu yanarak
ağır yaralanan ve 29 gün sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaybeden lise öğ-
rencisi Serap Eser (17), dün gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlan-
dı. Serap’ın yakınları, “Yeter artık. Serap gelmeyecek. Susmayacağız, bay-
rak için yaşıyoruz” dediler. Küçükçekmece Orhan Cemal Fersoy Lisesi son
sınıf öğrencisi Serap Eser’in cenazesi, Ataköy 5. Kısım Camisi’ne getirildi.
Polis ekipleri cami avlusu ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alırken Se-
rap Eser’in yakınları da Türk bayrağına sarılı ve üzerinde kırmızı tülbent
bulunan tabutun başında nöbet tuttu. Serap’ın okul arkadaşları cenaze tö-
reni süresince gözyaşı döktü, ağıtlar yaktı. Törene CHP İstanbul Milletve-
kili Çetin Soysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ba-
kırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Ba-
buşçu, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Küçükçekmece Bele-
diye Başkanı Aziz Yeniay ve çocuk şubeden sorumlu İstanbul Emniyet Mü-
dür Yardımcısı Sıtkı Akgül ile çok sayıda yurttaş katıldı. (VEDAT ARIK)
Örgüt, Tokat Reşadiye’deki saldõrõyla AKP, MHP, ABD ve yargõya uyarõ yaptõ
PKK’den dört mesaj!
MEHMET FARAÇ
“Kürt açılımı” tartõşmalarõnõn fi-
yaskoya dönüştüğü bir süreçte PKK es-
ki eylem alanõ Tokat’ta kanlõ bir saldõ-
rõ gerçekleştirerek AKP’ye, yargõya,
ABD ve MHP’ye gözdağõ vermek is-
tedi. Örgüt, 7 askerin şehit olduğu sal-
dõrõyõ PKK’nin “toplumsal muhalefeti
yükseltin” çağrõlarõnõn hemen ardõndan
yaparak 6 ay önce başlattõğõ eylemsiz-
lik kararõnõ da bitirmiş oldu. Bu strateji
değişikliği, PKK’nin önümüzdeki sü-
reçte kent merkezlerinde kaos yarata-
rak kazanõm elde etmeye çalõşacağõ an-
lamõna da geliyor!
PKK Karadeniz bölgesine açõlõm stra-
tejisini 1995 yõlõnda uygulamaya koydu.
O günlerde Tunceli’de teröristlerin tel-
sizlerinden “Halk Savunma Güçleri
Türkiye’nin her köşesine ulaşıyor” içe-
rikli konuşmalar saptandõ. Güvenlik bi-
rimleri 1995 yõlõnõn Ekim ayõndan iti-
baren PKK’nin 2 bin 500 kadar teröris-
ti yurtiçine sevk ettiğini belirledi. Bu te-
röristlerden bir bölümünün Tunceli’nin
Aliboğazõ mevkiinden yurdun iç bölge-
lerine ulaştõrõldõğõ saptanõnca, örgütün
Karadeniz planõ da deşifre oldu. Nitekim
çok geçmeden Tokat, Giresun ve Ordu
kõrsalõnda ve hatta Trabzon’da bile terör
gruplarõna rastlandõ.
“Türkiye örgütü” imajõ çizmeye
çalõşan PKK, 26 Mayõs 1997’te To-
kat’taki Kurtuluş Un Fabrikasõ’na bas-
kõn düzenleyerek 3 kişiyi öldürdü. Te-
röristler bu eylemin ardõndan başlayan
kapsamlõ operasyonlar nedeniyle yer-
altõna çekildi. Örgüt üyeleri 1.5 yõl son-
ra bu kez Tokat’õn Almus ilçesinde or-
taya çõktõ. 4 Ocak 1999’da ilçede gü-
venlik güçleriyle çatõşmaya giren te-
röristlerden biri öldürüldü.
Üç ay sonra güvenlik güçleriyle çatõ-
şan teröristler ise TİKKO militanlarõy-
dõ. 10 Mart 1999’da Tokat kõrsalõndaki
çatõşmada ölen 3 militanõn örgütün üst
düzey yöneticileri olduğu belirlendi.
20 Temmuz 1999’da ise aynõ bölge-
deki operasyonlarda 2 PKK’li öldürül-
dü. Terör gruplarõ Tokat’taki operas-
yonlarõn genişlemesi üzerine eylemleri-
ni 2000 yõlõnõn başlarõndan itibaren Or-
du’da yoğunlaştõrdõlar. 21 Mart 2002’de
Ordu’nun Ünye ilçesi kõrsal alanõnda dü-
zenlenen operasyonda 3 DHKP/C üye-
si öldürüldü.
27 Ekim 2003’te Tokat’õn Almus ilçesi
Arsu Köyü kõrsalõnda “Rojhad” kod ad-
lõ PKK’li M. Sait Aymak (23) öldürül-
dü, “Yılmaz” kod adlõ Yıldırım Yıldı-
rım ise yakalandõ.
5 ve 6 Kasõm 2003’te de Tokat-Bin-
göl kõrsalõnda düzenlenen operasyonlarda
PKK 6 kayõp verdi. Öldürülen militan-
lardan birinin 1993’ten itibaren örgüt
içinde faaliyet gösteren PKK’nin Kara-
deniz sorumlusu “Munzur” kod adlõ
Hüseyin Gül olduğu belirlendi.
30 Eylül 2004’te Tokat merkeze bağ-
lõ Yağmurlu beldesi yakõnlarõnda DHKP-
C’lilerle çõkan çatõşmada 4 terörist öl-
dürüldü.
Güvenlik güçleri Ordu-Tokat kõrsa-
lõnda DHKP-C, TİKKO ve PKK’li
gruplarõn uzun süre eylem birliği için-
de olduğunu belirledi. Ancak DHKP-
C ve TİKKO’nun çok sayõda kayõp ver-
mesi üzerine PKK’li gruplar son beş yõl-
da kõrsalda yalnõz kaldõ. Bölgeyi çok iyi
tanõmayan PKK’li teröristler, eylem
yapmakta da zorlanõnca tamamen yer-
altõna çekildi.
Örgütün 5 yõl aradan sonra Tokat’ta
yeniden silaha sarõlmasõ PKK’nin siya-
si ve askeri alanda iyice sõkõştõğõ bir dö-
neme denk geldi. Örgüt Güneydoğu ve
Kuzey Irak’taki askeri abluka nedeniy-
le hareket edemezken operasyonlarõn da-
ha az olduğu Tokat kõrsalõnda eylem ya-
parak aynõ zamanda güvenlik güçlerine
karşõ da hedef şaşõrtmõş oldu!
Bu eylemiyle MHP’li bir belediye
başkanõnõn yönettiği Reşadiye üzerinden
muhalefet partileri ve toplumsal direni-
şe sert bir uyarõ gönderen PKK, sokak ey-
lemlerinde 700’den fazla kişinin gözal-
tõna alõndõğõ Güneydoğu’daki tabanõna da
ayaktayõz mesajõ vermek istedi.
Kürt açõlõmõ tartõşmalarõnõn fiyaskoya
dönüşmesi ve AKP’nin geri adõm atmasõ
da bu eylemi tetikleyen gerekçelerden bi-
ri oldu. Ancak PKK’yi yeniden saldõrõ-
lara sürekleyen en önemli etkenlerden bi-
ri de DTP üzerindeki yargõ kumpasõ. Şu
aşamada DTP’nin kapatõlmasõnõn
PKK’nin siyasallaşmasõna darbe vura-
cağõndan endişe eden örgüt, “Tabanımız
dağa çıkmamızı istiyor” diyen DTP’li
Emine Ayna ve çevresinin radikal çõ-
kõşlarõna da destek vermiş oldu.
Tokat’taki eylemin Tayyip Erdo-
ğan’õn ABD’de olduğu bir sürece denk
gelmesinin üzerinde de dikkatle düşü-
nülmesi gerekiyor. Türkiye-Irak-ABD ta-
rafõndan Kuzey Irak’õn Erbil kentinde
oluşturulan ve PKK’yi yalnõzlaştõrma
stratejisi uygulayan “üçlü mekaniz-
ma”nõn daha da daraltõlacağõndan endişe
eden örgüt, bu eylemiyle aynõ zamanda
hükümete, “ABD’den uzak durun”
sinyali gönderdi.
Örgüt, 7 askerin şehit olduğu saldõrõyõ PKK’nin “toplumsal
muhalefeti yükseltin” çağrõlarõnõn hemen ardõndan yaparak 6 ay
önce başlattõğõ eylemsizlik kararõnõ da bitirmiş oldu.
‘12Eylül’Demokrasi
Caddesi oldu
BELEDİYE MECLİSİ KARARI
ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlõurfa Be-
lediye Meclisi, 12 Eylül Caddesi’nin adõnõ
“Demokrasi” Caddesi olarak değiştirildi.
Şanlõurfa Belediye Basõn Bürosu’nun açõkla-
masõna göre Şanlõurfa Belediye Meclisi aralõk
ayõ toplantõsõnõn ilk oturumunu, Belediye Baş-
kanõ Ahmet Eşref Fakıbaba’nõn başkanlõğõn-
da yapõldõ. Belirlenen gündem maddeleri önce-
sinde toplantõda çeşitli konularda meclise sunu-
lan önergeler okundu ve yanõtlanmak üzere il-
gili müdürlüklere gönderildi. Hilvan Kayma-
kamlõğõ’nõn talebi üzerine eğitime destek kap-
samõnda, belediyeye ait bir otobüsün 10 yõllõğõ-
na Hilvan Kõz Meslek Lisesi’ne tahsis edilme-
sini kararlaştõran belediye meclisi, “12 Eylül
Caddesi”ne yeni ad verilmesi önerisini yeni-
den gündemine aldõ. Konuyu görüşen belediye
meclis üyeleri, caddenin yeni adõnõn sivil top-
lum kuruluşlarõnõn önerisi doğrultusunda, “De-
mokrasi” olarak değiştirilmesini kararlaştõrdõ.