Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
11. Ulusal Sosyal
Bilimler Kongresi
Türkiye Sosyal Bilimler Derneği’nin Ankara’da
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi salonlarında
düzenlediği Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi
(USBK) bugün başlıyor. Kongre, Türkiye’de sosyal
bilimlerin hem andaki düzeyi, hem de geleceği
açısından her iki yılda bir, o yılın en önemli olayı
olmaya aday olarak başlar, katılanları da asla düş
kırıklığına uğratmaz. Bu yıl da öyle olacağına hiç
kuşkum yok.
Bir bilgi şöleni
USBK’de, 70 oturumda sunulacak 250’den
fazla tebliğ üç gün boyunca tam bir bilgi şöleni
oluşturacak. Kongre birinci güne emek sorunlarını
hemen her açıdan tartışan, kimileri saha
araştırmalarına dayanan tebliğlerle başlıyor. Konu
başlıkları arasında yerel, uluslararası ilişkiler,
ideolojik, siyasi boyutların yanı sıra Ankara’da
Dikmen Vadisi’nde kentsel dönüşüm sorunlarına
ilişkin oturumlar dikkat çekiyor. Medya, Türkiye
sağının söylemleri, toplumsal cinsiyet başlıkları da
ilginç konulara işaret ediyor.
İkinci gün, günümüzde yaşamsal önem kazanan
bir konuda, değerli dostumuz Prof. Dr. Türkel
Minibaş’ın anısına düzenlenen iki oturumla
başlıyor: Kapitalizmin krizi ve doğa insan
tahribatı. O gün oturumlarda, eğitim politikalarıyla
neoliberalizmin ilişkisinden, medyadan mizaha,
sağlık politikalarına, kalkınma, İstanbul’da kentsel
dönüşüm, AKP’li yıllardaki değişimlere kadar
birçok konu ele alınıyor. Her yıl ürettikleri, yıllık
değerlendirme kitabıyla, ülkede piyasa
ekonomistlerinden başka bir damarın da olduğunu
göstererek, ekonomi politik kültürüne, tartışmalara
büyük bir katkı yapan Bağımsız Sosyal Bilimciler
grubunun düzenlediği iki oturum kongrenin ikinci
gününde gerçekleşecek. Oturumlara değerli
hocalarımız, Prof. Oktar Türel ve Prof. Dr. Korkut
Boratav başkanlık edecekler. Praksis dergisinin
düzenlediği oturum da aynı günün programında
yer alıyor. Dini kimlikler, küresel eğilimler başlıklı
oturumun da ilginç olacağına inanıyorum.
Üçüncü gün, değerli hocamız, Prof. Dr. Tülay
Arın’ın anısına, kriz üzerine, ama bu kez daha çok,
kavramsal araçlar, ekonomik, finansal dinamikler
üzerinde yoğunlaşan iki oturumla açılıyor. Kürt
sorunu, Türkiye’de devletin otoriterleşmesi,
toplumsal cinsiyet, 2000’li yıllarda tarımsal
üretimde dönüşümler, kapitalist zihniyet ve etik
gibi konuları irdeleyen oturumların yanı sıra,
değerli bilim insanı Prof. Dr. Mübeccel Kıray’ın
anısına düzenlenen bir toplantıyla devam ediyor.
Üçüncü günün programında, kriz kuramları,
medya, sanayileşme, toplumsal cinsiyet
konularının yanı sıra, Ortadoğu’da dönüşümler,
din ve siyaset, milliyetçilik ve kimlikler gibi ilginç
oturumlar dikkat çekiyor. USBK, “Toplum
Bilimlerde Kriz mi?” başlıklı bir kapanış oturumu
ile sona erecek.
Tarih hızlanırken
Tarihin hızlandığı yıllarda yaşıyoruz. Bu üç
günlük konferans, anın “durumunu”
yakalayabilmek açısından çok değerli bir fırsat.
Programdaki tebliğlerin başlıklarının hepsini birden
bir seferde okumak bile, okuyanın gözünün
önünde, dünyanın durumuna ilişkin bir resim
yaratmaya başlıyor.
Ekonomik ve ekolojik krizlerin sertleşmesine
bağlı olarak tartışmaların yalnızca Türkiye’de değil
genelde hızlanmaya başladığını görüyoruz.
Örneğin geçen ay Londra’da filozof Alain
Badiou’nın düşüncesi üzerine yapılan bir günlük
konferansta, 350 kişilik salon ağzına kadar
doluydu, çok yoğun, hatta kimi zaman esoterik
tartışmalara rağmen gün boyunca da hiç
boşalmadı. Önceki hafta Tarihsel Materyalizm
dergisinin, School of Oriental and African Studies
salonlarında düzenlediği üç günlük konferans
toplam 800’den fazla katılımla büyük ilgi çekti.
Konferansın son gününde Frederic Jameson’un
“Kapital’in I. cildine ilişkin yeni bir okuma önerisi”
başlıklı toplantısında 350-400 kişilik salon ağzına
kadar doluydu.
Geçtiğimiz yıllarda Transkritik kitabıyla büyük ilgi
çeken, Japon felsefeci Kojin Karatani de, bu
hafta Londra Tate Galerisi konferans salonunda
“Kapitalizmin sonu? Devrim ve Tekrar” başlıklı
bir sunuş yapacak; Middlesex Üniversitesi
Swedenborg Hall’de de, Kant-Hegel-Marx
başlıklı bir toplantıda konuşacak.
Radikal eleştirel düşünceye ilginin yeniden
artmaya başladığı kesin. Jameson’un
konuşmasına bir katkı yapan Peter Thomas (The
Gramscian Moment Philosophy, Hegemony - Brill,
2009) son bir yıldır Avrupa’da Kapital okuma
gruplarının sayısında, daha önce görülmemiş bir
patlamanın yaşandığını aktardı. Almanya ve
Hollanda’da yüzlerce yeni grup oluşmuş, bu
gruplar adeta yeni bir örüntü oluşturmaya
başlamışlar. Thomas konuşmasında, “Kapital’e
yönelik ilgideki bu artış, bir şeylerin şekillenmekte
olduğuna işaret ediyor” dedi.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
Muhalefetten Erdoğan’a
‘yurda dön’ çağrısı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Sözcüsü Mustafa
Özyürek, yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada “Başbakan dış gezisini
kesip Türkiye’ye dönmelidir”
dedi. DP Genel Başkanõ Hüsa-
mettin Cindoruk da Tokat’õn
Reşadiye ilçesi kõrsalõnda terö-
ristlerce 7 askerin şehit edilme-
sinin ardõndan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn yurtdõşõ
programlarõnõ iptal etmemesini
eleştirdi.
Özyürek açõklamasõnda, “To-
kat’ta meydana gelen hain
saldırıda şehit olan 7 aske-
rimizin ailelerine ve Türk
milletine başsağlığı” diledi.
Özyürek, “Hain saldırıyı
gerçekleştirenlerin bir an
önce bulunmasını bekliyo-
ruz. AKP’nin iktidarı dev-
raldığı 2002 yılında teröre 6
şehit verilmiştir. Geldiği-
miz noktada AKP’nin açılım
politikasının da etkisiyle bir
günde 7 şehit verilmiştir. Pek
çok şehrimiz PKK’nin saldırı-
ları altındadır. Böyle bir or-
tamda Başbakan’ın dış gezisi-
ni kesmemesi son derece yan-
lıştır. Bu gezinin önemli aşa-
ması olan ‘Obama görüşmesi’
tamamlandığına göre Başba-
kan’ın ve yanındaki heyetin
Türkiye için önemli bir tema-
sı söz konusu değildir. Başba-
kan’ın derhal Türkiye’ye dö-
nerek terörist saldırılara el
koyması gerekir. Başbakan’ın
derhal Türkiye’ye dönerek so-
rumluluğunun gereklerini ye-
rine getirmesini talep ediyo-
ruz” açõklamasõnõ yaptõ.
DP Genel Başkanõ Hüsamettin
Cindoruk, yaptõğõ açõklamada,
demokratik açõlõmõn “terör açı-
lımı”na dönüştüğünü öne süre-
rek “Teröristler, ülkemizin
dört bir köşesinde devletimize
meydan okur hale geldiler.
Olaylar tırmanıyor. Her gün
vatan evlatlarını şehit veriyo-
ruz. Bu şartlar altında Başba-
kan Erdoğan’ın Meksika ge-
zisini iptal edip derhal göre-
vinin başına dönmesi gerekir-
di” dedi. Cindoruk, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn, Ame-
rika Birleşik Devletleri’ni ziya-
retinden sonra “Latin ülkeleri-
ne açılım” amacõyla Meksika’ya
hareket etmek üzere olduğunu,
ülkede terörün adeta meydan
okuduğu bir dönemde böyle bir
seyahatin gereği bulunmadõğõnõ
vurgulayarak şunlarõ kaydetti:
“Bilindiği gibi, Sayın Başba-
kan aylar önce Kürt açılımı, ar-
dından da demokratik açılım
başlattı. Bu açılımla birlikte,
özellikle PKK terör örgütü
meşru hale getirildi. Dağdan
inen teröristler, devlet yetkili-
leri tarafından karşılandı,
ayaklarına giden yargıçlar ta-
rafından sorgulandı. Gelinen
nokta ortada. Bugün, siyasi
üstünlük kazanmaya çalışan
terör örgütü ve onun yandaşı
bir siyasi parti, ülke gündemi-
ni işgal ediyor. Devlet, bu va-
him ve hazin manzarayı
seyretmekle yetiniyor. To-
kat’ta dün başta PKK ol-
mak üzere üç terör örgü-
tünün işbirliği ve güçbirli-
ği ile kurulan pusu, sayıla-
rı 7’yi bulan kahraman
Mehmetçiklerimizin şehit
edilmesine yol açtı. Bu olay
karşısında Türkiye ayağa
kalkmış bulunuyor. Sayın Baş-
bakan, demokratik açılımı baş-
lattı, ortalığı birbirine kattı.
Şimdi de Güney Amerika’ya
açılım peşindeymiş. Sayın Baş-
bakan, açılımları bıraksın, gö-
revinin başına dönsün. Bunu,
siyasi bir söylem olarak ifade
etmiyor, ülkenin huzuru için
zorunlu görüyorum.”
Saldõrõyõ kõnayan DSP Genel
Başkanõ Masum Türker, hükü-
metin terörle mücadelede etkin,
kararlõ ve kalõcõ icraatlar gerçek-
leştirmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, Erdoğan’õn ABD gezisini ‘fiyasko’ olarak nitelendirdi, sokak eylemlerine tepki gösterdi
‘İhanet sokağa indi’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MHP Genel Başka-
nõ Devlet Bahçeli, Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn ABD ge-
zisini “fiyasko” olarak nite-
lendirdi. Son dönemdeki sokak
eylemlerini “İhanet sokağa
indi” sözleriyle değerlendiren
Bahçeli, Erdoğan’a “açılımı
terk et” çağrõsõ yaparak “Ak-
si halde millet bir kez ayağa
kalkarsa ortada ne hükümet,
ne işbirlikçi lobiler, ne de
Kandil şebekeleri kalacak-
tır” uyarõsõ yaptõ.
Bahçeli partisinin grup top-
lantõsõnda önceki gün Tokat’õn
Reşadiye ilçesi kõrsalõndaki te-
rörist saldõrõda 7 askerin şehit
edilmesini kõnarken şehit ya-
kõnlarõna da başsağlõğõ diledi.
Abdullah Öcalan’õn infaz ko-
şullarõ bahane edilerek çõkarõlan
olaylar karşõsõnda AKP hükü-
meti ve Başbakan’õn “acziyet”
içinde olduğunu belirten Bah-
çeli, “Sokaklara inmiş ihane-
tin, İmralı’dan diriltilen re-
zaletin sorumlusu ve müseb-
bibi Başbakan Erdoğan ve
hükümetidir” diye konuştu.
Hükümeti sorumluluklarõnõ
yerine getirip idari, adli gü-
venlik mekanizmalarõnõ hare-
kete geçirmeye çağõran Bahçe-
li, dileğinin ülkenin “sağ salim
seçime kadar ulaşması” ol-
duğunu söyledi. Bahçeli, aksi
halde “milletin ayağa kalk-
ması durumunda” ortada ne
hükümet, ne işbirlikçi lobiler ne
de Kandil şebekelerinin kala-
cağõnõ kaydetti. Bu gelişmele-
rin tamamõnõn sorumluluğunun
hükümetin “demokratik açı-
lım” adõnõ verdiği “yıkım pro-
jesi”ne ait olduğunu belirten
Bahçeli, hükümete, “Gelin gir-
diğiniz yanlış yoldan bir an
önce dönün, daha fazla tah-
ribata neden olmadan baş-
lattığınız sözde açılımı terk
edin” çağrõsõ yaptõ.
AKP’nin “PKK açılımına”,
etrafõna topladõğõ “on iki kötü
adam refakatinde” Polis Aka-
demisi’nde yaptõğõ toplantõda,
akademi ve emniyet teşkilatõnõ
da alet ettiğini belirten Bahçe-
li, ancak hafta sonu Gazi Ma-
hallesi’ndeki olaylara müda-
hale eden çevik kuvvet polisi-
nin açõlõm sürecine “gerekli
dersi verdiğini” bildirdi. Ül-
kenin düştüğü bu durumdan
çõkõş yolunun genel seçimler ol-
duğunu belirten Bahçeli, “Şim-
di vatana, bayrağa, millete ve
bunlar uğruna kendini feda
eden evlatlarımıza sahip çık-
ma ve duruşu gösterme za-
manıdır” diye konuştu.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn ABD gezisini de değer-
lendiren Bahçeli, Obama-Er-
doğan görüşmesinin ardõndan
yapõlan açõklamalarõn ziyaretin
sonuçlarõnõn Türkiye için büyük
bir “hüsran” olduğunu göster-
diğini söyledi. ABD ziyaretinin
başarõlõ sonuç vermiş kabul
edilmesi için temel kriterin
ABD’nin PKK’nin bölgeden
tasfiyesi konusunda somut adõm
atmasõ olduğunu belirten Bah-
çeli, ancak ABD Başkanõ Oba-
ma’nõn PKK ile mücadelede et-
kin işbirliğinden hiç bahset-
mezken, ekümenik olarak nite-
lendirdiği Patrikhane sorununun
çözümü, Heybeliada Ruhban
Okulu’nun açõlmasõ ve Erme-
nistan açõlõmõndan bahsetmesi-
nin bu ziyaretin sonuçlarõnõn
“fiyasko” olduğunu ortaya koy-
duğunu ifade etti.
AKP’ye katsayı desteği
Devlet Bahçeli, imam hatip
liselilere katsayõ avantajõ sağ-
layan düzenlemenin Danõş-
tay tarafõndan iptal etmesini
eleştirirken kararõn “milli vic-
danda karşılık bulmadığını”
savundu. YÖK’ün bu konuda
acil idari tasarrufta bulunma-
sõnõ isteyen Bahçeli, AKP’nin
katsayõyla ilgili yasal düzen-
leme yapmasõ durumunda des-
tek vereceklerini açõkladõ.
‘Meksika’dan dön’
Grup toplantõsõ çõkõşõnda ga-
zetecilerin Erdoğan’õn To-
kat’taki saldõrõlarõn zamanla-
masõnõn “manidar olduğu”
yönündeki açõklamasõnõ anõm-
satmasõ üzerine de Devlet Bah-
çeli, “Başbakan, okyanus
ötesinden yorum getirme-
sin. Terör üzerinde kararlı
ve ciddi bir duruş sergilesin.
Olayı, kendilerinin de ifade
ettiği gibi, çok yönlü incele-
sin. Meksika yolculuğundan
vazgeçip Ankara’ya dönüşü
daha hayırlı olur diye düşü-
nüyorum” dedi.
AKSU’DANDTP’YESERTELEŞTİRİLER
Girdiğiniz o
sokak çıkmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu, DTP’nin etnik siyasetin
de ötesine giderek bir kişiye bağlõ siyaset yapmaya
başladõğõnõ belirterek “Girdiğiniz sokak çıkmazdır, o
sokaktan çıkın” çağrõsõnda bulundu.
Abdülkadir Aksu, dün partisinin genel merkezinde
düzenlediği basõn toplantõsõnda, gündemdeki konularõ
değerlendirdi. Tokat’taki saldõrõyla ilgili olarak güvenlik
güçlerinin hassas bir şekilde çalõştõğõnõ, katillerin
yakalanõp adalete teslim
edilmesini umduğunu söyledi.
Hükümetin, kurulan pusularõn
tuzağõna düşmeden yoluna
devam edeceğini, karanlõk
odaklarõn oyununa
gelmeyeceğini kaydeden Aksu,
“Her türlü alçakça sabotaj ve
provokasyona karşı
kararlılığımızı muhafaza
edeceğiz” dedi. DTP’yi
eleştiren Aksu, DTP’nin etnik
kimliğin de ötesine giderek
kişiye dayalõ politika yapmaya
başladõğõnõ kaydetti. Aksu,
“Şiddetin dağdan şehirlere
inmesine karşı gösterdikleri
kayıtsızlık kaygı vericidir”
diye konuştu. DTP’li Emine
Ayna’nõn “Tabanımız bize
dağa çıkın diyor” sözlerini
anõmsatan Aksu, eylemlerde
insanlarõn yaşamlarõnõ
kaybettiğine dikkat çekti.
İnsanlarõ sokağa dökmenin
adõnõn siyaset olamayacağõnõ
belirten Aksu, “Meclis’te
siyaset yapabilecek kapasiteyi
ortaya koyamayanlar
acziyetlerine dağla tepeyle kılıf bulmaya çalışıyorlar.
Dağa çıkmak çözüm değildir. Girdiğiniz o sokak
çıkmazdır. Dağa çıkmak yerine girdiğiniz o sokaktan
bir an önce çıkın” dedi. Parti binalarõnõ taşlamak,
işyerlerini talan etmek, arabalarõ yakmakla bir yere
varõlamayacağõnõ belirten Aksu, demokratik açõlõmõn
hiçbir partiye endeksli olmadõğõnõ, açõlõmõn sözlerinde
samimiyet olan herkesin derdi olmasõ gerektiğini
söyledi. Aksu, “Bu ülke insanlarının layık oldukları
demokratik hakları ve ortamı umursamayıp
varlıklarını tek bir kişiye endekslemeleri, milleti
galeyana getirmeleri kabul edilemez, talihsiz bir
durumdur” görüşünü dile getirdi.
DTP’nin etnik
siyasetin de
ötesine geçerek
kişiye dayalõ
politika yapmaya
başladõğõnõ
savunan
Abdülkadir Aksu,
“Acziyetlerine
dağla tepeyle
kõlõf bulmaya
çalõşõyorlar’’
dedi.
ÖDP:
Bir arada
yaşamı
savunma
zamanı
Haber Merkezi - Öz-
gürlük ve Dayanõşma Par-
tisi (ÖDP) Genel Başkanõ
Alper Taş, son günlerde
artan şiddet olaylarõna iliş-
kin yazõlõ bir açõklama yaptõ.
Türkiye toplumunun bir şiddet
cenderesinin içine doğru sürük-
lendiğini ve sõkõlan her kurşunun,
patlayan her bombanõn kardeşlik
ve bir arada yaşama imkânlarõnõ
tükettiğini belirten Taş, ‘‘AKP
şiddetin sorumlusu olarak
DTP’yi göstererek ken-
di sorumluluğunu üze-
rinden atmaya çalışı-
yor’’ dedi.
‘‘17 yaşındaki Serap
Eser’in, Dicle Üniversi-
tesi öğrencisi 23 yaşındaki Ay-
dõn Erdem’in, Tokat’ta ölen 7 as-
kerin de ocaklarına düşen, yü-
reğimize düşen, aynı acıdır.
Acılarımız ortaktır’’ diyen Al-
per Taş, yaşananlardan siyasi rant
devşirmeye çalõşanlarõn yaşanan
bu tablonun gerçek sorumlularõ ol-
duğunu belirtti.
ÖDP Genel Başkanõ, ‘‘Tarih-
sel bir eşikteyiz. Ya Kürt soru-
nunu eşitlik temelinde çözeceğiz,
bir arada yaşamı güçlendirece-
ğiz ya da kapıda bizi bekleyen
bir iç çatışmadır, Bosnalaşma-
dır. Bu süreçte herkese büyük
sorumluluk düşmektedir. Ger-
çek barış toplumun birbirini
anlaması ile mümkün olacak-
tır’’ dedi.
CHP VE DP BAŞBAKAN’IN ABD GEZİSİNİ SÜRDÜRMESİNE TEPKİLİ
MHP grup toplantõsõnda konuşan Devlet
Bahçeli, “Sokaklara inmiş ihanetin, İmralõ’dan
diriltilen rezaletin sorumlusu ve müsebbibi
Başbakan Erdoğan ve hükümetidir” dedi.
Hükümeti sorumluluklarõnõ yerine getirmeye
çağõran Bahçeli, dileğinin ülkenin “sağ salim
seçime kadar ulaşmasõ” olduğunu söyledi.
İzmir’e ‘faşist’ diyenlere dava
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir
İl Genel Meclisi, İzmir’e, “faşizmin başkenti”
tanõmlamasõnõ yapan Taraf gazetesi yazarõ Ra-
sim Ozan Kütahyalõ ile PKK’lilerin gerilla kõya-
fetleriyle kalkaplõ Atatürk görüntüsünü bir tutan
Milliyet gazetesi yazarõ Hasan Cemal hakkõnda
dava açma girişimi başlattõ. İzmir İl Genel Mec-
lisi Başkanõ Serdar Değirmenci, dava sürecine
ilişkin meclis üyelerinden vekalet almaya başla-
dõklarõnõ belirterek Değirmenci, “İzmirlilere, ta-
rihimize hakaret edenler hesap vermeli” dedi.
Serdar Turgut hakkında iddianame
İstanbul Haber Servisi - Bakõrköy Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ’nca, Serdar Turgut hakkõnda
Akşam gazetesinde 24 Ekim’de yayõmlanan yazõ-
sõnda şarkõcõ Rojin’e hakaret ve cinsel taciz suçla-
rõnõ işlediği gerekçesiyle açõlan soruşturma ta-
mamlandõ. İddianamede, Turgut’un 7 aydan 4 yõl
8 aya kadar hapis veya adli para cezasõna çarptõrõl-
masõ istenirken mahkeme iddianameyi kabul etti.