21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Graham Fuller’in Türkiye’si!.. Graham Fuller bir CIA görevlisi. Uzun yıllar CIA Türkiye İstasyon Şefi ve Ortadoğu Masası Şefi olarak çalışmıştır. Halen bir Amerikan üniversitesinde ‘tarih profesörü’ olarak hizmetini sürdürüyor. Yeni Türkiye Cumhuriyeti adındaki kitabı Türkçeye çevrildi. (Timaş Yayınları-2008) Bu kitabın dikkatle okunmasını herkese, özellikle Türkiye’nin geleceğiyle ilgili olanlara öneriyorum. Eski istasyon şefinin görüşleri çok şey anlatıyor. Dikkat çekici bir nokta; 1924 yılında Atatürk’ün halifeliği kaldırmasının ‘İslamın bugünkü zayıflığının ve bölünmüşlüğünün üzerinde ciddi etkisi olduğunun birçok kişi tarafından kabul edildiğini’ öne sürmesidir. İslamın dünyadaki durumundan Atatürk’ün sorumlu tutulması çok ilgi çekicidir. Ayrıca halifelik kurumunun zorunluluğu da ima edilmektedir. Amerika ve İslam halifeliğinin zorunluluğu? İlgi çekici. “Türk İslamının Yeniden Yükselişi” bölümünde; “Kuşkusuz AKP pat diye gökten düşmemiş, Türkiye’de 35 yıllık bir zaman zarfında evrilip gelişmiş, öğrenmiş ve değişmiş bir dizi İslami hareketin içinden büyüyüp ortaya çıkmıştır. Ancak AKP, 1970’ten 1997’ye kadar birbiri ardına dört farklı İslamcı partiye -ki zamanla bu partilerin her biri kapatılmıştır- liderlik etmiş olan Necmettin Erbakan’ın daha geleneksel İslamcı etkisinden ilk kurtulan partidir.” Graham Fuller, 12 Eylül 1980’den sonra İslamcı politikanın nasıl geliştiğini de şöyle açıklamaktadır: “Türkiye’de İslamcı partilerin güçlenmesi ülkedeki tedrici siyasal, toplumsal ve ekonomik demokratikleşmeyi yansıtır. Bu süreç, Özal’ın 1980’lerdeki ekonomik açılımlarını içermektedir... Bu değişiklikler en azından üç grubu güçlendirmiştir: Yeni ve büyüyen bir Anadolu işadamları sınıfı, şehirlerdeki geleneksel alt sınıflar, modern oldukları halde İslami gelenekte anlamlı bir kimlik bulan, yeni ve büyüyen bir İslami profesyoneller ve entelektüeller sınıfı. Bu gruplar Türkiye’nin karakteri, kimliği ve gelecekteki dış politika yönelimi üzerinde giderek artan etkilere sahiptir.” (Bu gruplara Amerika ve Avrupa yanlısı ulusal kimlik karşıtı grupların da eklenmesi gerekiyor. E.A.) Böylece, artan dış ve iç baskılar 2001 yılında kurulan AKP’yi, kuruluşundan sadece bir yıl sonra, 2002 yılında yapılan seçimlerle tek parti iktidara getirmiştir. Graham Fuller bu gelişmeyi büyük bir hoşnutlukla karşılıyor. Kitabın sonunda da AKP ile Amerika arasında şu analizi yapıyor: “İslamcılar Washington hakkında bir hayli karışık duygulara sahiptirler. Bir yandan Washington’la işleri etkili biçimde yürütebiliyor olması, İslamcıların Türk siyasi sahnesindeki kabul edilebilirliğini sembolize etmektedir. Bundan dolayı AKP, siyasi düşmanlarını, özellikle de Kemalistleri ve orduyu kenarda tutabilmek için Washington’la iyi ilişkilere sahip olmak istemektedir. ABD ve AB’nin Türkiye’de demokratikleşme ve liberalleşmeye destek vermesi, Türk siyasetinde İslamcıların konumunu doğrudan sağlamlaştırmaktadır. Aynı zamanda İslamcılar, kesinlikle daha bağımsız bir dış politika peşinde koşmakta ve Türk siyasi yelpazesinin öteki birçok unsurunun böyle bir politikaya büyük destek verdiğini hissetmektedirler. İronik biçimde, Türk siyasi yelpazesinde AKP İslamcıları Washington’ın politikalarına karşı taktiksel açıdan yukarıda sıralanan öteki grupların çoğundan daha hoşgörülüdürler. Ancak iktidarda olmadıkları zaman ABD’ye karşı daha eleştirel bir tutum takınmaları muhtemeldir.” İşte, CIA eski istasyon şefinin açıklamaları. Amerika’nın AKP’yi neden desteklediği ortada. AKP’nin Amerika ile neden ve nasıl işbirliği yaptığı ortada. Ülkenin İslamcı bir geleceğe nasıl bilinerek ve istenerek kaydırıldığı ortada. 12 Eylül 1980 darbesinin Turgut Özal eliyle yaptıkları ortada. Türkiye’nin İslamcı bir yapıya adım adım nasıl götürüldüğü ortada. Bir yıllık AK partinin nasıl tek parti iktidarına götürüldüğü ortada. Gelelim günümüze. Tek parti iktidarının nasıl bütün güçleri savaşarak ele geçirmek istediği ortada. Üniversiteler ortada. Yargı kurumları ortada. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı takınılan tutum ortada. Medyanın nasıl kuşatıldığı ortada. Graham Fuller’ın kitabını okuyunuz. Öğreneceksiniz... [email protected] CHP’li Okay, Öcalan’a yeni hukuksal mevziler hazõrlanmakta olduğunu ileri sürdü ‘Toplumsal çatõşma artar’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Sü- ha Okay, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile bazõ kanunlarda değişiklik yapõlmasõna dair kanun tasarõsõndaki yargõlanmanõn yenilenmesi hükmün- de yapõlacak değişikliği eleştirerek “Öcalan’a yeni kafa karıştırıcı hu- kuksal mevziler hazırlanması top- lumsal çatışmayı arttıran çok tehli- keli bir sürecin başlangıcı olacaktır” uyarõsõnda bulundu. Okay, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Terörle Mücadele Yasasõ’nda yapõl- masõ düşünülen değişikliklerin bölü- cü başõna örtülü affa dönüşeceğine iliş- kin kaygõ ve düşüncelerini mahkeme kararlarõnõ dayanak alarak açõkladõğõ- nõ anõmsatarak “Açıklamamızın ar- dından Adalet Bakanı adeta suçüs- tü yakalanmışçasına, basına kısa, mahcup bir yanıt verdi. Dün ise yi- ne basının karşısına çıkamadı, bir yazılı açıklama ile mahcup duru- munu muhafaza etti” görüşüne yer verdi. “Adalet Bakanlığı’nın açıklama- sı kaygı ve düşüncelerimizi değiş- tirmediği gibi terörist başına örtü- lü af getirildiği düşüncemizi daha da kuvvetlendirdi” değerlendirmesini yapan Okay, Adalet Bakanlõğõ’nõn açõklamasõndaki çelişki ve yanlõşlõklarõ şöyle sõraladõ: “CMK’deki yargılanmanın yeni- lenmesine ilişkin olarak esassız ret ile kabule değer görülmemesi farkını ayırt edemeyen, hüküm mahkeme- si ile itiraz mahkemesi farkını ayırt edemeyen bir bakanlık ve bu ba- kanlığın hazırladığı bir tasarı ile Türkiye karşı karşıyadır. Açıkla- mada, Öcalan’a ilişkin AİHM’de de- vam eden davalardan hiç bahsedil- memiştir... Öcalan, AİHM’de devam eden bir davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının şartlı tah- liye olanağı vermeyen şeklinin, mah- kûmiyet tarihinde (29.6.1999) ya- salarda mevcut olmadığını iddia et- mektedir. Dolayısıyla şartlı tahliye hükümlerinden yararlanmak iste- mektedir.” Okay, “Terörist başının hücresinin santimetresi için yer yerinden oy- natılıp, terör eylemlerine başvurul- duğu düşünüldüğünde, yarın yeni- den yargılama sürecinin nasıl istis- mar edileceğinin görülmemesi tam bir hıyanettir. Öcalan’a yeni kafa karıştırıcı hukuksal mevziler ha- zırlanması toplumsal çatışmayı art- tıran çok tehlikeli bir sürecin baş- langıcı olacaktır” diye konuştu.Hakkı Süha Okay. CHP Grup Başkanvekili Okay, “Adalet Bakanlõğõ’nõn açõklamasõ kaygõ ve düşüncelerimizi değiştirmediği gibi terörist başõna örtülü af getirildiği düşüncemizi daha da kuvvetlendirdi” değerlendirmesini yaptõ. TBMM’DE BU HAFTA Tartışmalı yasa görüşülecek TBMM Adalet Komisyonu, Öcalan’a yeniden yargõ yolunu açacağõ belirtilen ‘taş atan çocuklar’la ilgili yasa tasarõsõnõ görüşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP ve MHP’nin, Abdullah Öcalan’a yeniden yargõ yolunu açacağõnõ açõkla- dõklarõ, “taş atan çocuklara” verilen cezalarõn yumuşatõlma- sõnõ öngören tartõşmalõ yasa ta- sarõsõ bu hafta TBMM Adalet Komisyonu gündeminde görü- şülecek. Meclis ayrõca Konut Edindirme Yardõmõ ve Çek Ya- sa tasarõlarõnõ da ele alacak. TBMM Genel Kurulu’nda yarõn, KEY ödemelerinde ku- rum ve kuruluşlara bildirim ya- pabilme süresini 1 ay daha uza- tan yasa tasarõsõ ele alõnacak. Ta- sarõya göre hak sahiplerine iliş- kin bilgilerin bankaya bildiril- mesi için ilgili kurum ve kuru- luşlara verilen ve 29 Haziran 2009 tarihinde sona eren 8 ay- lõk süre, yasanõn yayõmõ tari- hinden itibaren 1 ay uzatõlacak. Hatalõ bildirimlerin düzeltil- mesine ilişkin bir sistem ta- nõmlanmasõ oluşturulacak, ha- talar nedeniyle olabilecek hak kayõplarõ önlenecek. 28 Tem- muz 2008 tarihinde Resmi Ga- zete’de yayõmlanan listede isim- leri yer aldõğõ halde, hatalõ bil- dirimler nedeniyle paralarõnõ alamayan hak sahiplerine yeni bir olanak daha sağlanmõş ola- cak. ‘Taş atan çocuklar’ KEY ödemelerini gecikmeli olarak almak durumunda kalan hak sahiplerine ödenecek tu- tarlar, ilk ilan tarihinde yüzde 10 artõşla verilecek. Ödemelerin daha sonraki dönemlerde ya- põlmasõ halinde, geçen her 3 ay- lõk dönem için ilave yüzde 1.25 artõş uygulanacak. TBMM’nin bu hafta en tar- tõşmalõ konularõndan birini de “taş atan çocuklar”la ilgili cezai koşullarõ yumuşatan Te- rörle Mücadele Yasasõ ile bazõ yasalarda değişiklik yapõlmasõ- na ilişkin yasa tasarõsõ olacak. Perşembe günü TBMM Ada- let Komisyonu’nda görüşülecek olan tasarõ, Abdullah Öcalan’a “örtülü af” iddiasõ nedeniyle CHP ve MHP’nin tepkisine yol açmõştõ. Türk Ceza Yasasõ’nõn 311. maddesinin 2. fõkrasõ yürürlük- ten kaldõrõlarak, yeniden yargõ- lanma başvurusunda “tarih sı- nırlaması” aranmayacağõ hük- me bağlanõyor. Buna göre 4 Şubat 2003 tari- hi itibarõyla AİHM’de derdest olup, daha sonra Mahkemece İnsan Haklarõnõ ve Ana Hürri- yetleri Korumaya Dair Sözleş- me’nin veya eki protokollerin ihlal edildiği tespit edilen ceza hükümleri açõsõndan yargõla- manõn yenilenmesi yolu da açõ- lõyor. İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Afganistan’a asker göndermesi ko- nusunda, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin, Afganistan’da 700 olan asker sayõsõnõ bin 750 civarõna çõkardõğõnõ belirterek “Biz orada yapabileceğimizi yapmış durumdayız” dedi. Erdoğan, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn davetlisi olarak ABD’ye gidişi öncesinde İstanbul Atatürk Ha- valimanõ’nda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Erdoğan, Türkiye’nin Af- ganistan’a yapabileceği olasõ katkõla- ra ilişkin bir soruya, “Bu konuyla il- gili olarak zaten Türk Silahlı Kuv- vetlerimiz, talep gelmeden, 700 ci- varında olan Afganistan’daki as- ker sayımızı bin 750 civarına çıkar- dı ve şu anda biz orada yapabilece- ğimizi yapmış durumdayız. Asker sayımızı gerekli sayıya çıkartmış durumdayız” yanõtõnõ verdi. Afganistan’a eğitim, sağlõk, altyapõ alanlarõnda 150 milyon dolarlõk yatõ- rõm yaptõklarõnõ, bundan sonraki süreçte de ilk etapta 50 milyon dolarlõk daha yatõrõm yapacaklarõnõ anlatan Erdoğan, “Bunlar, Afganistan’la tarihten ge- len birlikteliğimiz, kardeşliğimizin geleceğe taşınmasına yönelik sami- mi adımlarımızdır ve bu adımları- mızı atmaya devam edeceğiz” dedi. ‘Tasarrufu yargı yapsın’ Erdoğan, kuvvet komutanlarõnõn ifa- de vermesine ilişkin CHP lideri Deniz Baykal’õn “Hükümetin orduya kar- şı asimetrik psikolojik harekât için- de olduğu” şeklindeki sözlerinin anõm- satõlmasõ üzerine şunlarõ söyledi: “Yar- gı süreci üzerinde Sayın Baykal çok rahat tasarruflarda bulunabiliyor. Lütfen kimse, ne siyasetçiler, ne medya mensupları yargıya intikal et- miş bu konularda bırakalım yargı- yı kendi haline, yargı nasıl tasarrufta bulunacaksa hukuk çerçevesi içinde, bu tasarrufu yargı yapsın. Bu ko- nularda hiçbirimiz konuşmayalım. Ana muhalefet lideri her zaman yaptığı gibi bu tür açıklamaları, bu tür müdahaleleri yine aynı şekilde yapıyor. Ben bunları doğru bulmu- yorum. Bunları çirkin buluyorum. Özellikle kuvvetler ayrılığı prensi- binin egemen olduğu demokratik bir toplumda yargı erkine müdahale olarak görüyorum.” Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatma davasõna ilişkin bir soruya da Erdoğan, “Bu kararı verecek olan merci Anayasa Mahkemesi ve şu an- da Anayasa Mahkemesi’nin bu ko- nudaki kararı nedir, ne değildir? Bu- nu ben bilemem. Fakat, parti ka- patmalarla ilgili bizim düşüncemiz bellidir” yanõtõnõ verdi. DTP’nin “bi- zim için demokratik açılım bitti” açõklamasõnõn Güneydoğu’da açõlõma desteği azaltma ihtimalinin olup ol- madõğõna ilişkin bir soru üzerine ise Er- doğan, “Herkesin taşları eteğinden dökülüyor. Kimilerinin de paçala- rından dökülüyor” dedi. ‘BOP’un sahibi ile memuru’ Türkiye Gençlik Birliği (TGB), ABD’nin Af- ganistan’a gönderilmek üzere Türkiye’den asker istemesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye gidişini Tak- sim’de protesto etti. Burada konuşan İstan- bul TGB Başkanı Adnan Türkan, “Yapıla- cak görüşmenin Büyük Ortadoğu Proje- si’nin sahibi ile memuru arasında yapılaca- ğını biliyoruz” dedi. (HAKAN KAYGUSUZ) ‘Biz gerekeni yaptık’ ABD’ye giden Erdoğan, Afganistan’a yeni asker gönderilmeyeceği mesajõ verdi CUMOK 14 yaşında İstanbul Cumhuriyet Okurları (CUMOK), kuruluşlarının 14. yılını kutladı. 3 Aralık 1995 yı- lında Erol Geyran’ın gazetemiz yazarı Deniz Som’un “Vaziyet” adlı köşesinde yayımlanan bir duyurusu ile başlatılan CU- MOK çalışmalarının yıldönü- mü, Cumhuriyet gazetesi ya- zarları ve okurlarının katılı- mıyla Kadıköy Fenerbahçe Ro- mantika’da düzenlenen gece ile kutlandı. Geceye Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun, gazetemiz yazarlarından Erdal Atabek, Orhan Bursalı, Meh- met Faraç, Özlem Yüzak, De- niz Banoğlu, Öner Yağcı ile BCP İstanbul İl Başkanı Öznur Zeyneloğlu, Ulusal Sivil Top- lum Kuruşları Birliği dönem sözcüsü İlhan Gülek, Yurttaş- lık Hareketi Derneği Başkanı Özden Gönül, Cumhuriyet Ka- dınları Derneği İstanbul Şube Başkanı Pervin Öztabağ, İtal- yan Liselileri Derneği Temsilci- si Mualla Erkut gibi sivil top- lum kuruluşları başkan ve tem- silcileri de katıldı. GENEL KURULDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YÖK katsayõya formül arõyor MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK Genel Kuru- lu, yarõn Danõştay’õn yürütmesini durdurduğu katsayõ uygulamasõ yerine getirilecek; “katsayı oran- ları arasındaki makasın daral- tılması” ve “okul başarısının et- kisinin azaltılması” başta olmak üzere pek çok alternatif formül de- ğerlendirilecek. Genel kurul top- lantõsõnda tüm alternatif formüller ayrõntõlõ olarak ele alõnacak, fakat hangi katsayõ formülünde karar kõlõnacağõ bir sonraki YÖK Genel Kurul Toplantõsõ’nõn yapõlacağõ 17 Aralõk 2009’da belli olacak. YÖK Genel Kurulu’nun yarõn gerçekleştireceği toplantõda, yü- rütmesi durdurulan uygulamaya benzer yeni bir karar için alterna- tif formüller masaya yatõrõlacak. Toplantõda YÖK üyelerine, Da- nõştay’a yapõlan itiraz ve yeni kat- sayõ formülleri hakkõnda bilgi ve- rilecek. YÖK bir sonraki genel kurul toplantõsõnõn gerçekleştirile- ceği 17 Aralõk 2009 tarihine kadar katsayõ konusuyla ilgili olarak si- vil toplum örgütlerinin görüşlerini alacak. 17 Aralõk’ta yapõlacak top- lantõda, yürütmesi durdurulan uy- gulama yerine gelecek yeni uygu- lama karara bağlanacak. ‘Acele karar alınmayacak’ YÖK yetkilileri de, kurulun kat- sayõ konusunda acele davranmadan konunun taraflar ve kamuoyunda tartõşõlmasõnõn ardõndan yeni bir ka- rar alacağõnõ belirtildi. YÖK’ün ya- rõnki toplantõsõnda ele alõnacak al- ternatif formüller arasõndan “kat- sayı oranları arasındaki makasın daraltılması” ve “okul başarısı- nın etkisinin azaltılması” öneri- leri öne çõkõyor. Tartõşõlan ilk for- müle göre YÖK, alan içi tercihler ile alan dõşõ tercihlerde kullanõlan farklõ katsayõ oranlarõ arasõndaki makasõ daraltacak. Buna göre alan içi tercihlerde 0.8 olan katsayõ oranõyla, 0.3 olan katsayõ oranõ ara- sõndaki 0.5 puanlõk fark, 0.1’e ya da 0.2’ye indirilerek katsayõ oran- larõ yeniden belirlenecek. Mektup yazdı Obama Ermenilere mesaj verdi WASHINGTON (AA) - ABD Başkanõ Barack Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ABD ziyareti öncesi “Amerika Ermeni Dernekleri” (AAA) adlõ Ermeni kuru- luşuna gönderdiği mektup- ta, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için verdiği desteği sürdür- düğünü belirtti. AAA’nõn sürece ilişkin endişelerini içeren bir mektubu Beyaz Saray’a göndermesinin ardõndan Obama, cevaben yazdõğõ mektupta, “Ermenistan ile Türkiye arasında nor- malleşmenin ön şartsız ve makul bir zaman çerçe- vesinde ilerletilmesinde hemfikirim. Ermenistan ve Türkiye’yi, normalleş- me sözünü yerine getir- me yolunda ilerlerken, desteklemeye devam edi- yoruz” ifadelerini kullan- dõ. Mektubunda 1915 olay- larõ için “20’nci yüzyılın en büyük katliamların- dan biri” nitelemesinde bulunan Obama, gerçekle- rin tam ve samimi bir şe- kilde kabul edilmesi gerek- tiğine inandõğõnõ belirtti. Başbakan Erdoğan ve eşi ABD’ye uğur- lanırken uçağa binene kadar kullandıkla- rı şemsiyenin rüzgâr nedeniyle ters dön- mesi ilginç bir görüntü oluşturdu. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle