21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN E. Özkök’ün Ayrılışı Ertuğrul Özkök’ün, hemen hemen yirmi yıl sürdürdüğü, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevinden ayrılması, çoğu gazetede birinci sayfadan verildiğine göre, haber değeri olan bir olay. Hele hele, Doğan Grubu’nun içinde bulunduğu güç durum ve Aydın Bey üzerinde son zamanlarda çok arttığı söylenen baskılar da düşünülürse... Ertuğrul Özkök herkesin dikkatlerinin üstünde toplanmasına yol açan önemdeki görevini sürdürdüğü sırada çok eleştiri aldı. Bir zamanlar Özal’a yakınlığı dolayısıyla “Özköşk” diye bile anıldı. Bir kısım okurları, onun zülf- ü yâre dokunmamak için çok fazla kıvırttığını ileri sürerek eleştirdiler. Ertuğrul Özkök’ü beğendiğim köşe yazarları hiyerarşisinin üst basamaklarına yerleştirememe karşın, genel yayın müdürlüğünde çok başarılı olduğunu düşünürüm. Çok satan ve çok kâr eden bir gazeteyi, ne söylediği merak edilen, içinde değişik eğilimlerden, ama düzeyi, kalitesi tartışılmaz gazeteci ve yazarları barındıran bir yayın organı haline getirmeyi başarmış olması dolayısıyla, hakkındaki kimi eleştirilere hak versem de, başarısını içtenlikle ve tereddütsüz teslim ederim. Ertuğrul Özkök’ün görevinden gözyaşları içinde ayrılması, haberlerde yer almasa da, patronunun çok sıkışık durumu dolayısıyla, iktidarın istemediği kimi “yük”lerden kurtulmak zorunda kalmasına bağlanıyor. Aydın Doğan daha önceki dönemlerde de, kimi baskılara karşı direnebilmişti, bu kez başaramamış görünüyor. Bu durum da Erdoğan yönetiminin baskısının, diğerleriyle kıyaslanmayacak derecede ağır olmasının bir kanıtı. İstifaya takaddüm eden baş başa konuşmaları sırasında, zarif bir insan olan Aydın Bey’in, Özkök’e “sen ayrıl!” demiş olması düşünülemez, ama durum değerlendirmesi belki Özkök’ün bu sonucu kendisinin telaffuz etmesine neden olmuştur. Hiç yönetici olmadığım için, bu gibi durumlarda yönetici konumunda olan kişi patronun sözünden çıkmamış olmanın ve başarılı bir yönetim sergilemenin de yerini kaybetmesini engellememesine kızar ya da şaşar mı bilemem. Özkök özeline gelince: Acaba bu başarılı genel yayın müdürü o anda, yine grubu iktidarın hışmından kurtarmak için, Emin Çölaşan’ı gönderdiğini anımsayıp, bunun da yetmediğini, “korkunun ecele faydası olmadığını” bilmem ki, düşünmüş müdür? Son zamanlarda Hürriyet’teki yaprak dökümüne bakınca, (Emin Çölaşan gönderildi, Bekir Coşkun “ben onlardan önce davranayım” deyip gitti, Özkök genel yayın müdürlüğünden ayrılmak zorunda kaldı) gruptaki tasfiyelerin burada durmayacağı, basını mutlak denetimine almakta ısrarlı iktidarın daha da başka kurbanlar için direneceği kesin gibi gözüküyor. Aydın Doğan’ın da, “Aydın Bey iyi adamdır, ama etrafındaki şu kimi kalemler, gazeteciler yok mu, başına bütün işler onların yüzünden geliyor, onlardan bir kurtulsa hiç mesele kalmayacak” telkininde bulunanlara kulak asarak, selamete ermesi de pek mümkün görünmüyor. Diktaya giden yönetimler, arkalarında yarı baygın hasım bırakmaz, onları tümden yok ederler. Onun içindir ki, giden kellelerle durumu kurtarmak mümkün değildir. Hep merak etmişimdir, düşmek korkusu mu, yoksa düşmek mi daha beterdir? Ama belki de bir kez düşmek, hep korkmanın sonunu getirmesi açısından hayırlıdır da, üstelik insan arkasında, başarılı bir yönetim bırakıyor ve diktaya yönelen bir rejim tarafından kellesi istendiği için gidiyorsa... En önemli olan ise, bir makamdan ayrıldıktan sonra nasıl davranıldığıdır. Herhalde, kendisini ağır eleştirenler dahil, hiç kimse Ertuğrul Özkök’ün “Ben Hürriyet’i çok sevmiştim” diye eserler kaleme alıp, yaşlı hasta insanların durumunu küçümseyerek anlatıp, kendisini bir zamanlar en yüksek mevkilere getirenleri, eline kalem verip köşe yazarı yapanları, demokrasi karşıtlığıyla suçlayarak alçalmasını beklemez. [email protected] Tuncel de ‘günsüz zorla’ getirilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi, BDP İstan- bul Milletvekili Sebahat Tuncel’in “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasõyla yargõlandõğõ davada, ifadesinin alõnmasõ için “günsüz ola- rak zorla hazır edilmesine” karar verdi. Tuncel’in de aralarõnda bulunduğu, kapatõ- lan DTP’nin Kadõn Meclisi üyesi 23 kişinin “suçu ve suçluyu övdükleri” gerekçesiyle yar- gõlanmalarõna dün devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz sanõklar Meryem Demir ve Hacer Karakaş ile bazõ sanõk avukatlarõ katõldõ. Mahkeme heyeti, Tuncel hakkõndaki id- dianamenin içeriği, Yargõtay 9. Ceza Dai- resi’nin konuyla ilgili içtihatlarõ, usulen ya- põlan tebliğe rağmen duruşmaya gelmeme- si, görevi nedeniyle sõk sõk adresinden ay- rõlmasõ, il dõşõnda olmasõ, bu sebeple belir- li bir günde hazõr edilememesi ihtimalini de dikkate alarak CMK’nin 146. ve 199. mad- deleri uyarõnca savunmasõnõn alõnmasõ için, “günsüz olarak zorla hazır edilmesi” ko- nusunda Cumhuriyet Başsavcõvekilliğine müzekkere yazõlmasõna karar verdi. Tuğluk hakkında da aynı karar Kapatõlan DTP milletvekili Aysel Tuğ- luk’un, İstanbul 9. ve 13. Ağõr Ceza Mah- kemeleri’nde görülen davalarõ kapsamõnda da, Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi, “günsüz olarak zorla hazır edilmesi” ko- nusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na müzekkere yazõlmasõna karar verdi. İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - KESK Genel Baş- kanõ Sami Evren, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanõ Gencay Gür- soy ve yazar Vedat Türkali’nin de aralarõnda bulunduğu çok sayõda sanatçõ ve yazar, Barõş ve Demok- rasi Partisi (BDP) İstanbul İl Baş- kanlõğõ’nõ ziyaret etti. Türkali, mev- cut düzenin en basit sorunlarõ bile çözmediğini belirterek, “Yaşanan bu sıkıntılı süreçten Türkler de kurtulamıyor, Kürtlerde de kur- tulamıyor. Bu memlekette yaşa- yan herhangi bir vatandaş, böyle bir devlet anlayışı içinde hiçbir şe- yi sürdüremez” dedi. BDP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan da yeni yõla kelepçelere, baskõlara girdikle- rini ancak yine de umutlarõnõ kay- betmediklerini ifade ederek, “Bu Meclis, kendi ayakkabısının bağını bağlayamaz duruma düşürüldü. Türkiye, 2010’da yeni bir sayfa aç- mak durumunda. Erken seçimi kapıda görüyorum” diye konuştu. Diyarbakır’da gerginlik Diyarbakõr’da PKK’nin sivil uzantõsõ KCK yapõlanmasõna yöne- lik bir süredir sürdürülen operasyon ile ilgili Barõş ve Demokrasi Parti- si’nce yapõlan basõn açõklamasõnõn ardõndan bir grup izinsiz yürüyüş yapmak istedi. Polis, protestocu grubu biber gazõ ve tazyikli suyla müdahalede bulunarak dağõttõ. Bu arada KCK operasyonunu protesto amaçlõ Diyarbakõr Büyükşehir Be- lediyesi ile Sur ve Kayapõnar Bele- diyesi binalarõna siyah bez asõlõrken Mardin’in Nusaybin ilçesinde de bir grup esnaf kepenk açmadõ. Sanatçõ ve yazarlardan BDP’ye ziyaret Ziyarete TTB Başkanı Gürsoy ve yazar Türkali de katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle