Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kültür Emperyalizmi...
Gelincikler, laleler, papatyalar ilkyazın
habercisidir...
Kır çiçekleri açtığında okulu kırdığım günleri
anımsarım...
Yıldız çiçeği bana hapislik yıllarımı, hücreleri,
koğuşları anımsatır...
Yağmurlu havalar düşünce iklimine taşır beni.
İnsanın ruhsal dönüşümü nedir?
Kendi kendimize yinelediğimiz sözcükler bir
menekşe kokusuna karışır, karanfiller, kırmızı
gelincikler yaşadığımız yılları, acıları, hüzünleri,
sevinçleri yaşamın ışığı gibi karşımıza çıkarır.
Zeytin, palamut ve çınar ağaçları çocukluk
günlerimin izleridir benim için.
Ortaçağ bağnazlığının yıkılışı, çağdaş bir
topluma geçiş...
Halikarnas Balıkçısı’nın kitaplarından Anadolu
İyonyası’nı öğrenmek...
İzmir Hatay’daki “Merhaba” apartmanında
Cevat Şakir’le gece yarılarına değin sohbet
etmek.
İnsanlık tarihine imzalarını atan Thales,
Aneximene, Leuciprus, Heraklit, Anaxagore ve
diğerlerini tanımak...
Acaba bu adlar bize neyi çağrıştırır?
Uygarlığı!
Ege’nin iki yakasında gelincik çiçekleri gibi açan
düşünce akımları, İyonya kentleriyle buluşmuş,
Ege’nin mitolojiden gelen kökleri İzmir’de
çağdaşlığın ateşini yakmıştır.
Halikarnas Balıkçısı, Azra Erhat, Bedri Rahmi
Eyüboğlu, Sabahattin Eyüboğlu ve Melih
Cevdet Anday, bilgeliğin, sağduyu ve sezgilerle
Anadolu’dan Batı’ya gittiğini anlatmışlardır hep.
Kimi zibidiler de bunu “ırkçılık” olarak
nitelemişlerdir...
Atina uygarlığında gelişen “biçimsel mantık”
çoğu bağnazların beyninin içine girmedi.
Böyle olunca da dinamik mantığın tüm kuralları
bugünün Türkiye’sinde yok oldu.
Aristo azımsanır mı? Homeros’un İzmirli oluşu
yadırganır mı?
Aşkın ve savaşın dağı İda (Kaz Dağları)
Tanrıçaların güzellik savaşlarına da tanık olmuştur.
Yolunuz Seferihisar’a düşerse mutlaka Teos’a
uğrayın...
Teos üç bin yıl önce Atina’dan daha önemli bir
kültür kentiydi. Şairler, tiyatro sanatçıları burada
yaşardı.
Teos’ta yaşayan şairler ve tiyatro sanatçıları
defne yapraklarından yapılan taçlarla, zeytin
dallarıyla, gelincik ve menekşelerle onurlandırılırdı.
Apellikon Teosludur...
Apellikon büyük paralar harcayarak Aristo
kitaplığını (İÖ 100) burada kurmuştur.
İlkçağdan beri kitap ve kitaplık var...
İlkçağın kültür ve eğitim kenti Teos ve İzmir...
Teoslular Pers yayılmasından sonra Trakya’ya
göç ettiler...
Klazomenai (Urla) usta seramikçilerin
bulunduğuu yerdi. Seramik fırınları hâlâ Urla’da
vardır. Dünya müzelerinde Urla’dan kaçırılan
seramikler bulunur.
Biz ne kültürümüze ne tarihimize sahip
çıkabildik.
Kendi tarih ve kültür bilincinden yoksun bir
toplum olur mu?
Bugün Çorlu’dan başlayıp Trakya’yı kapsayan,
Ege ve Akdeniz’e doğru uzanan coğrafya
kültürün, aşkların, savaşların yaşandığı yerlerdir.
Uygarlık Anadolu’dan Batı’ya gitmiştir...
Günümüzde bunları yazan Cevat Şakir ve
arkadaşlarına “faşist-ırkçı” diye saldırıyorlar.
Anadolu mavidir ve özgürlüğü simgeler...
Anadolu İyonyası Eski Yunan değildir...
İzmir ve Egelilere “faşist-ırkçı” diyenlere
bakıyorum...
Geçmişte, Cevat Şakir ve arkadaşlarına “Mavi
Anadolucu faşitler” diyenlerin çömezleri bu
saldırganlar.
Ne tarihten, ne İyonya ne de Mezopotamya
uygarlığından haberleri var.
Harran’ın tarihini ve kültürünü de
bilmediklerinden İyonya’ya saldırıp İzmir’den öç
alıyorlar; bir dönem Trabzon’dan, Şanlıurfa’dan,
Adıyaman’dan aldıkları gibi.
Benim ülkemde yaşananlar düşündürücü...
Malum gazete, PKK sempatizanlarının taşlı,
baltalı, molotofkokteylli eylemlerine
“provokasyon” diyor, İzmir’deki olaylara da sivil
faşist saldırı.
Demek ki PKK’li ya da PKK sempatizanı
olmanın bir ayrıcalığı var Türkiye’de.
Bir ulus tarih ve kültür bilincinden yoksun
kalırsa, elde ne Hasankeyf kalır, ne Su Perisi
Allianoi ne de Zeugma...
Böylece çokuluslu altın avcılarına, yağmacılara,
talancılara teslim ederiz dağlarımızı, ovalarımızı,
koylarımızı, büklerimizi; tarihimizi; kültür kalıtımızı!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Görüşme süreci
ele alındı
ANKARA
(Cumhuriyet) - KKTC
Cumhurbaşkanõ Mehmet
Ali Talat, Ankara’da
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, Başbakan Tayyip
Erdoğan ve Dõşişleri
Bakanõ Ahmet Davutoğlu
ile bir araya geldi.
Edinilen bilgilere göre
Talat-Davutoğlu
görüşmesinde, Rum tarafõ
ile yürütülen müzakere
süreci ayrõntõlarõ ile ele
alõndõ. Bugüne kadar
üzerinde uzlaşmaya
varõlmõş, uzlaşmaya
varõlamamõş ve üzerinde
uzlaşõlmasõ olasõlõğõ
bulunan bütün konu
başlõklarõ tablolar halinde
değerlendirildi.
AKP’liler Evren’e
sahip çıktı
MUĞLA
(Cumhuriyet) -
Marmaris ve Armutalan
belediye meclisleri,
Kenan Evren Bulvarõ’nõn
adõnõn “Cumhuriyet
Caddesi” olarak
değiştirilmesine karar
verdi. İsim değişikliğine
karşõ çõkan AKP Belediye
Meclis Üyesi Sahir
Ökten, “Kenan Evren,
1989’dan sonra burada
yaşadõ. En az iki okul
kazandõrdõ. Vefa borcu
var” dedi. AKP’li 4
meclis üyesinin “hayõr”
oyuna karşõlõk CHP’li
üyelerin oylarõyla
bulvarõn isminin
değiştirilmesine karar
verildi. MHP’li Fethiye
Belediyesi’nde ise CHP’li
üyelerin benzer teklifi,
AKP ve MHP’li üyelerin
oylarõyla reddedildi.
Erdoğan
Meksika yolcusu
ANKARA
(Cumhuriyet) -
Başbakan Tayyip
Erdoğan, 8-10 Aralõk
tarihlerinde Meksika’ya
resmi ziyarette
bulunacak. Erdoğan,
ziyaret çerçevesinde, 9
Aralõk’ta Meksika
Cumhurbaşkanõ Felipe
Calderon ile görüşecek.
Görüşmede, ikili
ilişkilerin yanõ sõra iki
ülkenin aynõ dönem için
BM Güvenlik Konseyi
geçici üyeliği
bağlamõnda, güncel
bölgesel ve küresel
konularõn da ele
alõnmasõnõn öngörüldüğü
bildirildi.
Kazaya suç
duyurusu
KAHRAMANMARAŞ
(AA) - Eski BBP Genel
Başkanõ Muhsin
Yazõcõoğlu ve 5 kişinin
öldüğü helikopter
kazasõyla ilgili olarak
BBP avukatõ Kemal
Yavuz, kaza kõrõm ekibi
hakkõnda “delilleri
kararttõğõ” gerekçesiyle
suç duyurusunda
bulundu. Yavuz, kazayla
ilgili milyonlarca insanõn
kafasõnda hâlâ kuşku
bulunduğunu belirtti.
Zeyidi’ye de
ayakkabı fırlatıldı
PARİS (AA) -
ABD’nin eski başkanõ
George Bush’a ayakkabõ
fõrlatan Iraklõ gazeteci
Muntazõr el Zeydi’ye
Paris’teki basõn
toplantõsõnda ayakkabõ
fõrlatõldõ. Kendini
“sürgündeki Iraklõ bir
gazeteci” olarak tanõtan
ve El Zeydi’yi
“diktatörlüğün yandaşõ”
olmakla suçlayan bir kişi
“Bu ayakkabõ da senin
için” diye bağõrarak
Zeydi’ye ayakkabõ fõrlattõ.
Ayakkabõ El Zeydi’ye
isabet etmedi.
Baykal, AKP’nin açõlõm girişiminin ardõndan yaşanan gerilimlere dikkat çekti
‘Etnik husumet başladõ’
Ali Balkõz’õn yeni sol parti açõklamasõ demokratik kitle örgütleri arasõnda yeni bir tartõşma başlattõ
‘Alevilik siyasallaştırılamaz’
ALİ AÇAR
Alevi Bektaşi Federasyonu
(ABF) Genel Başkanõ Ali
Balkız’õn “Yeni sol parti”
söylemi ve değerlendirme-
leri, Alevi kamuoyunda tep-
kilere neden oldu.
Alevi Vakõflarõ Federas-
yonu (AVF) Başkan Yar-
dõmcõsõ ve Kartal Cemevi
Genel Sekreteri İsmail Saç-
lı, Alevilerin gündeminde ye-
ni bir sol partiye ihtiyaç ol-
madõğõnõ, Türkiye gündemi-
nin Alevilik üzerinden başka
yönlere çekilmeye çalõşõldõ-
ğõnõ belirterek “Alevilik bir
inançtır. Siyasi hareket de-
ğildir. Ali Balkız kendi dü-
şüncelerini söylemiştir.
Kimse Alevilerin oylarına
ya da düşüncelerine mü-
dahale edemez” dedi. Alevi
kurumlarõnõn 3-4 çatõ örgütü
olduğunu anõmsatan İsmail
Saçlõ, “Türkiye’nin siyasi
ortamı ırka ve inanca dayalı
siyasallaşmaları kaldırmaz,
laiklik ilkesine de ters dü-
şer. Aleviler bu tür küçük
hesapların oyununa gelme-
yecektir. Balkõz derhal isti-
fa etmelidir” diye konuştu.
Karaca Ahmet Sultan Kül-
türünü Yaşatma ve Tanõtma
Derneği 2. Başkanõ ve Alevi
Yazar Cemal Şener ise
“Alevi toplumunun içeri-
sinde farklı görüşlere sahip
insanlar mevcuttur. Bu
açıklama beni ve birçok
Alevi yurttaşı rahatsız et-
miştir” dedi. Dernek ola-
rak Ankara ve İstanbul’da
gerçekleştirilen “Ayrımcı-
lığa karşı eşit yurttaşlık
hakkı için buluşuyoruz”
isimli mitinglere katõlmala-
rõna karşõ çekincelerinin ol-
duğunu o zaman da söyle-
diklerini belirten Şener, “Ali
Balkız, o zaman böyle bir
düşünceniz mi var diye
sorduğumuzda,‘Yok böy-
le bir şey’ demişti. Şimdi
görüyoruz ki Aleviler adı-
nı kullanarak yeni bir si-
yasi parti kurma hazırlığı
içerisine giriyor. Alevilik si-
yasallaştırılamaz. Bu giri-
şim siyasal İslamın bir ben-
zeri olur” diye konuştu.
Şahkulu Sultan Dergâhõ
Vakfõ Başkanõ Mehmet Ça-
mur da, “Hem ilericilik di-
yeceksiniz, hem inanç te-
melinde insanların yer al-
dığı bir parti kuracaksınız.
Başkaları yapınca eleşti-
recek, kendiniz yapınca
adına da ‘sol’,‘ilericilik’ gi-
bi isimler koyacaksınız. Bu
laik Cumhuriyete suikast
girişiminden başka bir şey
değil” dedi.
ABF’den yapõlan açõkla-
mada ise Balkõz’õn sözleri
üzerine Yönetim Kurulu’nun
acil olarak toplanmasõna ka-
rar verildiği, toplantõnõn ar-
dõndan alõnan kararõn ka-
muoyuna açõklanacağõ kay-
dedildi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, AKP’nin
“Ay-yıldızın ışığı hepimize
yeter” afişleriyle ilgili olarak
“Evet, yeter. O zaman kapat
ampulü” değerlendirmesini
yaptõ.
CHP lideri Baykal, grup top-
lantõsõnda yaptõğõ konuşmada,
“Başbakan memurların ey-
lemine ‘hukuka aykõrõ’ diyor.
Hukuka saygısını sevsinler.
Harçlar arttı diye yürüyüş ya-
pan öğrencilerin her biri için
6 yıl isteniyor. Habur’da te-
röristlerin ayağına mahke-
me gönderiliyor” dedi.
Açõlõm politikasõnõn Türki-
ye’yi getirdiği yer konusunda-
ki kaygõlarõnõ yineleyen Baykal,
son olaylarla ilgili olarak da
şunlarõ söyledi: “Terör örgü-
tünün kuruluş yıldönümü
resmen kutlanıyor. Hayırlı
bir olay, bir milli gün kutla-
nır gibi kutlanıyor. Şerefe
otobüsler, minibüsler yakı-
lıyor, sokaklarda her türlü
kanunsuz eylem sergileniyor.
Güvenlik güçlerine taşla, bal-
tayla saldırılıyor. Hükümet
acz içinde. Açılım, açılım di-
yordunuz, işte size açılım...
Karakollar basılıyor, bas-
kınlar rutine biniyor, aynı
karakola ertesi gün yeni bir
saldırı daha yapılıyor. Kara-
kollar basılırken İçişleri Ba-
kanı nerede? Türkiye’de et-
nik bir husumetin tohumları
atılıyor. Olay terör olayı ol-
maktan çıkıyor. Dağlıca bas-
kını sırasında Anadolu’nun
herhangi bir yerinde hiç kim-
se, sen şu kökendensin, de-
medi. Herkes birlikte üzüldü.
Artık, insanlar birbirlerini
suçlar hale geldi. Eskiden
husumetin hedefi PKK’ydi,
artık PKK olayı olmaktan
çıkmaya başladı. İşin temeli-
ni bırakıyoruz, kabahat onda
mı, bunda mı? Kabahat ikti-
darda... Bu iktidar, Başbakan
Türkiye’yi bölmektedir. Tür-
kiye’yi bir an önce bölünme
sürecinden uzaklaştırmak
için bu iktidarı uzaklaştırmak
gerekir...”
‘Ay yıldızın ışığı
yeterse ampulü kapat’
AKP’nin son kullandõğõ afiş-
lere dikkat çeken Baykal, “Bu
iktidar , ne zaman ‘Atatürk’
dese bunlar gene bir kabahat
işlediler bunu örtbas etmek
istiyorlar, duygusu geçer ak-
lımdan. Bayramda baktık,
‘Ay-yõldõzõn õşõğõ hepimize ye-
ter’ posterleri. Evet, yeter. O
zaman kapat o ampulü” de-
di. Baykal, AKP Grup Baş-
kanvekili Ayşenur Bahçeka-
pılı’nõn anayasa değişikliğine
ilişkin açõklamalarõnõn altõnõ
çizerken de “Anayasadan
‘Türklük’ lafını çıkaracağız,
diyor. 80 yıl sonra devletin
adıyla da mı uğraşacağız?
Hani ‘tek millet’tik, ne o mil-
letin adı? Bu kavga dağda ya-
pılıyor diye biliyorduk, bu
kavga AKP grup başkanlı-
ğında yapılıyormuş” görüşü-
nü dile getirdi.
Baykal, “Alevi açılımı”yla
ilgili olarak da “Alevi soru-
nuna çözüm arıyorsan, bizim
gruba bir yazı yaz, CHP’nin
bu konudaki kanun teklifle-
rini göndersinler. Onları ka-
bul edin, bu iş bitsin. Diyanet
İşleri Başkanlığı’nda bu in-
sanlar temsil edilmeli, cem-
evlerinin ibadethane olma
hakkına saygı gösterilmeli.
Bir an önce Sıvas’ta o yüz ka-
rası tabloya son verilmeli.
Bunlardan başla, gerisini de
söyleriz” açõklamasõnõ yaptõ.
“Alevilerden sana hayır yok,
başka kapıya” sözlerine Baş-
bakan Erdoğan’õn “Sen o ka-
pının bekçisi misin?” karşõlõ-
ğõnõ verdiğini anõmsatan CHP
lideri, “Haşa tabi... Sen o ka-
pıyı sahipsiz mi sandın? O ka-
pının sahibi var. Hazreti
Ali’den Mustafa Kemal’e ka-
dar. Onların izinde, o kapının
bekçiliğini yapmaya devam
ediyoruz” dedi.
Baykal, Başbakan Erdo-
ğan’õn Danõştay’õn katsayõ ile il-
gili kararõnõ “ideolojik” olarak
nitelendirdiğine dikkat çekerken
de, “Senin bu konuya yakla-
şımın baştan sona ideolojik.
Bu konuya ideolojiyi sokan
sensin” diye konuştu.
Başbakan Yardõmcõsõ Bü-
lent Arınç’õn tartõşma yaratan
sözleriyle ilgili olarak da Bay-
kal, “Danıştay 1859’dan beri
var. Seni bilemem...” dedi.
Baykal, “Türkiye’de huku-
kun siyasetin bir parçası ha-
“Türkiye’de etnik bir husumetin tohumlarõnõn atõldõğõ” uyarõsõnda bulunan
Baykal, “Eskiden husumetin hedefi PKK’ydi, artõk insanlar birbirine husumet
duyuyor. Kabahat iktidarõn” dedi. Baykal, PKK’nin kuruluş yõldönümü
nedeniyle gerçekleştirilen eylemlere dikkat çekerken de “İşte size açõlõm...
Karakollar basõlõrken İçişleri Bakanõ nerede?” açõklamasõnõ yaptõ.
“Alevilerden sana
hayır yok, başka
kapıya” sözlerine
Başbakan
Erdoğan’ın “Sen o
kapının bekçisi
misin” karşılığını
verdiğini anımsatan
Baykal, “Haşa tabi...
Sen o kapıyı
sahipsiz mi sandın?
O kapının sahibi
var. Hazreti Ali’den
Mustafa Kemal’e
kadar. Onların
izinde, o kapının
bekçiliğini yapmaya
devam ediyoruz”
dedi. (AA)
Bayram
Meral
ölümden
döndü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
İstanbul Milletvekili Bayram Meral,
başõboş köpeklerin saldõrõsõnda yaralandõ.
Meral yaptõğõ açõklamada, arife günü saat
07.00 sõralarõnda Oran Şehri’ndeki ODTÜ
ormanlarõ civarõnda yürüyüş yaparken
köpeklerin saldõrõsõna uğradõğõnõ söyledi.
Köpeklerin, ormana giriş çõkõşõn yoğun
olduğu ana cadde üzerindeki kapõnõn önünde
saldõrdõğõnõ anlatan Meral, “Ormanın
içerisinde olsaydı işimi bitirirlerdi” dedi.
Meral, aynõ anda 7-8 köpeğin saldõrõsõna
uğradõğõnõ ifade ederek “Çevredekiler ve
kapı girişinde meyve suyu satan karı koca
yardımıma yetişti. Aksi halde köpekler
beni parçalarlardı. Ölümden döndüm.
Saldırı nedeniyle vücudumda diş izleri
oluştu. Hastanede ayaktan tedavi
gördükten sonra evde istirahat ediyorum.
Özellikle sol kolumda diş yaraları var,
kolumu kullanmakta zorlanıyorum” diye
konuştu. Meral, sokağa terk edilen başõboş
köpeklerin bölgede yarattõğõ tehlikeye
dikkati çekti.
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI FEVZİ GÜMÜŞ:
‘Alevi oylarõ iştah kabartõyor’
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği (PAKD) Genel Başkanõ Fev-
zi Gümüş Alevi oylarõnõn tüm partile-
rin iştahõnõ kabarttõğõnõ belirterek “AKP,
Aleviler için ikiyüzlülüğün partisidir”
dedi.
Gümüş, yaptõğõ yazõlõ açõklamada
Alevi açõlõmõ çalõşmalarõnõ hõzlandõ-
ran hükümete sert tepki gösterdi. Gü-
müş, açõklamasõnda “1993’te Madı-
mak’ta 12 yaşındaki Koray’ı bile ya-
kan katilleri ‘ağabeylerinin’ savun-
duğunu bilmesek, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın Alevi aşkına ne-
redeyse inanacağız!” ifadelerine yer
verdi.
1978 Maraş, 1979 Sõvas, 1980 Çorum
olaylarõnõn, oruç tutmadõğõ için Yeşi-
lõrmak’a atõlan Alevi gencinin, Erzu-
rum’da, Sõvas’ta, Sakarya’da Alevi ve
solcu olduklarõ için saldõrõya uğrayan-
larõn unutulmadõğõnõ belirten Gümüş,
MHP’nin kendini Alevi dostu gibi gös-
termesine asla inanmadõklarõnõ vurgu-
ladõ. CHP’nin de Alevileri oy deposu
olarak görmekten ileri gidemediğini
savunan Gümüş, şöyle devam etti: “Si-
yasette samimiyetin ölçüsü icraattır.
Bu anlamıyla yapılması gerekenler
bellidir: Aleviler ve Alevi talepleri ko-
nusunda yeni arayışlara girmeye ge-
rek yoktur. Görünüşte, Meclis’te
Alevi taleplerine karşı bir tek mu-
halefet yok. O halde buyurun icraa-
tınızı görelim! Çözümün, Alevilerin
ciddi bir yaptırım gücü oluşturma-
sından, bütün demokrasi güçleriyle
birlikte adalet, özgürlük ve eşitlik için
karar mekanizmalarında yer alma-
sından geçtiğini biliyoruz.”
line dönüştürüldüğünü” vur-
gularken de Ergenekon dava-
sõyla ilgili değerlendirmeler
yaptõ. Baykal, “Davanın al-
tında iki önemli isim var.
Birisini ABD’de karşılayan
kişi ‘şahsiyetsiz, cibiliyetsiz,
milliyetsiz bir adam, yanõnda
yürümekten utandõm’ diye an-
latıyor. Ergenekon’un ifşa-
atçısıyla ilgili en son ifşaat bu.
Savcıların itibar ettiği ‘Os-
manõm’ diye bahsettikleri
ikinci kişinin adli sicil dosyası
son derece kabarık. Son du-
ruşmalarda mahkemenin hâ-
kimiyle savcısının davanın
özü konusunda anlayış birli-
ği içinde olmadığını gördük.
Aylardır insanlar tutuklu.
İş, böyle davayla giderse ya-
rın siz iktidardan gittiğiniz-
de gelenler sizlerle ilgili bir
dava açarlar memleket ne
hale gelir” dedi.
Baykal, İsviçre’de minare
yasağõyla ilgili olarak da “Av-
rupa’nın kendisini sorgula-
ması, bizim de kendimizi ve
Avrupa’yı sorgulamamız için
bir çıkış noktası olarak gö-
rülmeli. İsrail’e tepki gös-
termek yetmez. İsviçre’ye
de, AB’ye de aynı tepkiyi
göstermek gerekir” mesajõ
verdi. Baykal, sözlerini, “Bu
bölme, parçalama süreçleri-
ni etkisiz kılacağız. Niyetleri
kursaklarında kalacak” diye
noktaladõ.
ABF Başkanõ Ali Balkõz’õn ‘alevilerin de içinde olacağõ yeni bir parti’
açõklamasõ bazõ alevi örgütlerinin tepkisine neden oldu. Alevi Vakõflarõ
Federasyonu Başkan Yardõmcõsõ İsmail Saçlõ, ‘‘Türkiye’nin siyasi ortamõ õrka ve
inanca dayalõ siyasallaşmalarõ kaldõrmaz’’ derken, Şahkulu Sultan Dergâhõ Vakfõ
Başkanõ Mehmet Çamur da “Hem ilericilik diyeceksiniz, hem inanç temelinde
insanlarõn yer aldõğõ bir parti kuracaksõnõz” yorumunu yaptõ.
‘O kapõnõn
sahibi var’