21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığından ya- yımlayamıyoruz. EMO, elektriğin özelleştirilmesinde ilişkiler yumağõna dikkat çekerken yandaş sermaye yapõlanmasõnõ inceledi ‘Fener õşõğõnda gölge oyunu’AYDEM’e ortak edilen Küre İletişim, yandaş sermaye yapõlanmasõnõn bir parçasõ olarak dikkat çekiyor. Küre İletişim ile AKEDAŞ Elektrik Dağõtõm şirketine ortak yapõlmak istenen Asel şirketinin sahiplerinin ortak başka şirketleri bulunuyor. Bu zincirleme ortaklõk yapõsõ Deniz Feneri davasõ sanõklarõna ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişkilere kadar uzanõyor. Aydõn-Denizli-Muğla elektrik dağõtõm bölgesinin devredildiği AYDEM’e yüzde 9’la ortak olan Küre İletişim ile Adõyaman-Kahramanmaraş Elektrik Dağõtõm AŞ’ye hülle yöntemiyle sokulmak istenen ASEL şirketinin, Deniz Feneri davasõ sanõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal 7’yle bağlantõlarõ tespit edildi. İhalelerle ilgili kararlarda Rekabet Kurulu ile EPDK devre dõşõ bõrakõldõ. Yandaş sermaye yapılanması Ekonomi Servisi - Elektrik Mü- hendisleri Odasõ (EMO) “Fener Işı- ğında Gölge Oyunları” raporuyla elek- trik dağõtõm bölgeleri üzerindeki ilişki- ler yumağõna dikkat çekti. “Yandaş ser- maye yapılanmasını” ortaya koyan EMO, ihalelerde Deniz Feneri davasõ sa- nõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal 7’yle bağlantõlarõ deşifre etti. Raporda, şartnamelere bundan önce- ki kamu ihalelerinde görülmemiş bir şe- kilde alõcõ şirketin hissedarlõk yapõsõnõn değiştirilmesine olanak sağlandõğõ vur- gulandõ. EMO, raporunda Meram Elek- trik Dağõtõm’õn devrinde de bu yandaş ortaklõk kuralõ denilebilecek olan hük- mün işletildiğine işaret etti. Elektrik dağõtõmõnda danõşmanlõk hizmetlerinden şirket yapõlanmalarõna kadar “yandaş sermaye yapılanma- sının” tüm detaylarõnõ ortaya döken EMO, raporunda AYDEM’e ortak edi- len Küre İletişim ile AKEDAŞ’a hül- le yöntemiyle sokulmak istenen Asel Şirketi’nin Deniz Feneri e.V. davasõ sa- nõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal 7’yle bağlantõlarõnõ ortaya koydu. Ra- porda, bu şirketlerin ticari ilişkilerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne uzantõsõ deşifre edildi. Kurullar devre dışı bırakıldı Raporda Aydõn-Denizli-Muğla elek- trik dağõtõm bölgesi ihalesinin 17 yõl ön- ceki ihaleye dayanõlarak 15 Ağustos 2008 tarihinde devredildiğine dikkat çekerek 8 Mayõs 2008 tarihli Rekabet Kurulu’nun kararõnõn ardõndan şirkete gi- ren yeni ortak ve bu ortağõn ilişkileri bü- tün açõklõğõyla ortaya konuldu. Ancak Ti- caret Sicil Gazetesi’nde hisse devrine ilişkin ilana rastlanmadõğõnõn altõ çizil- di. Rekabet Kurulu kararõ sonrasõnda AYDEM’e yeni ortak olarak giren Kü- re İletişim Grubu’nun izine, ancak 26 Haziran 2008 tarihli Ticaret Sicil Ga- zetesi’nde sermaye artõşõ sõrasõnda rast- lanõldõ. Aynõ tarihte yayõmlanan şirke- tin ikinci bir ilanõnda da AYDEM’in ilk ortaklõğõnda bulunan Emin Erdo- ğan’dan boşalan Yönetim Kurulu üye- liğine Küre İletişim Grubu Sanayi ve Ti- caret AŞ’yi temsilen Ali Murat Kork- maz’õn atandõğõ duyuruldu. Bu arada sermaye artõşõ yapõldõğõ gö- rülen ilanla şirket ana sözleşmesinde değişikliğe gidildi. Küre İletişim, AY- DEM’e yüzde 9 ortaklõk payõ ile or- tak oldu. Böylece, yüzde 10 ve üze- rinde gerçekleştirilen pay devirlerin- de onayõnõn alõnmasõ gereken EPDK, yüzde 9 ortaklõk payõ ile devre dõşõ bõ- rakõlmõş oldu. Kasım Aykut bağlantı ismi EMO’nun raporuna göre, AYDEM’e ortak yapõlan Küre İletişim, tesadüfen ortaklõğa dahil olmuş bir şirket de- ğil. Aksine elektrik dağõtõmõndaki yandaş sermaye yapõlanmasõnõn bir parçasõ olarak dikkat çekiyor. Kü- re İletişim ile AKEDAŞ Elektrik Da- ğõtõm şirketine ortak yapõlmak istenen Asel şirketinin sahiplerinin ortak baş- ka şirketleri bulunuyor. Bu zincir- leme ortaklõk yapõsõ ise Deniz Fe- neri e.V. davasõ sanõklarõna ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişki- lere kadar uzanõyor. Bu ticari ilişkilerde kilit ismin Kasım Aykut olduğu, Aykut’la birlikte işin içine Kanal 7 ve Türkiye Deniz Feneri’nin de dahil ol- duğu belirtiliyor. Ortaklõklar belge- leriyle ortaya konuluyor. Asel incelendiğinde Enera Altyapõ’daki Esat Er- taç Erbesler ile Kasım Aykut isimleri dikkat çeki- yor. Asel’de Havva Aykut’un da ortaklõğõ bulu- nuyor. Asel’de bulunan Kasõm Aykut, Havva Ay- kut ve Esat Ertaç Erbesler üçlüsünün ortak olduğu diğer bir şirket ise Akes. Asel, Enera Altyapõ ve Akes’te ortaklõğõ bulunan isimler ile Yeni Pasifik İn- şaat Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ’de ortak. EMO’nun araştõrmasõna göre bu şirket, 4 Aralõk 2003’te Pasifik Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ adõy- la kuruldu. Ortaklarõ Yusuf Tüzün, Türkiye Deniz Feneri Genel Başkan Yardõmcõsõ Mevlüt Koca, Cey- da Erman, MÜSİAD Denetim Kurulu Üyesi Sü- leyman Yeğenler ve Kasõm Aykut’tan oluşuyor. 15 Eylül 2004’te şirketin adõ Yeni Pasifik İnşaat Ener- ji Sanayi ve Ticaret AŞ yapõlõrken Aykut Zahid Ak- man Yönetim Kurulu Başkanlõğõ’na getirildi. His- se devrine ilişkin herhangi bir bildirim Ticaret Si- cil kayõtlarõnda yer almazken Aykut Zahid Ak- man’õn ortak olarak olağan genel kurul ka- rarlarõnõn altõnda imzasõ yer aldõ. 21 Mart 2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki ilanda Ortaklar Kurulu sonucunda alõnan karara yer verilirken yine Aykut’un de- ğil Aykut Zahid Akman’õn imzasõ yer al- dõ. 28 Şubat 2008’e gelindiğinde Pasifik Enerji olarak iş hayatõna başlayan şirke- tin Yeni Pasifik Enerji adõndan sonra bu kez Hayat Görsel Yayõncõlõk AŞ ismiyle üçüncü ismini aldõ. Ticaret Sicil Gazetesi’nde hiç hisse devrine ilişkin kayda rastlanmama- sõna rağmen burada şirketin başlangõçtaki ortakla- rõnõn ve Aykut Zahid Akman’õn ortadan yok oldu- ğu, yalnõzca ilk başta ortak görünen sonra izi kay- bolan Kasõm Aykut’un kaldõğõ, buna karşõlõk Ze- keriya Karaman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Ahmet Hüküm’ün ortak olduğu görüldü. Kanal 7’nin yeni sahibi olan Hayat Görsel’deki bu ortak- lõk Deniz Feneri davasõ sonrasõnda tartõşmalõ olan Yeni Dünya İletişim’in bölünmesi operasyonuyla ilişkili. Kanal 7’nin eski sahibi olan Yeni Dünya İle- tişim şirketi bölünerek televizyon işletme birimine ait aktifleri Hayat Görsel şirketine (14 milyon 196 bin 793 TL) ayni sermaye olarak konulmuş ve bu- nun karşõlõğõnda Yeni Dünya İletişim ortaklarõ Ha- yat Görsel şirketinde hisse sahibi oldu. Buna ilişkin ilanlar 7 Ocak 2009 ve 10 Mart 2009 tarihli Tica- ret Sicil gazetelerinde yayõmlandõ. [email protected] Danimarka’nın başkenti Kopenhag önümüzdeki hafta başlayacak İklim Zirvesi kelimenin tam anlamıyla “İnsanlığın Geleceği ile Randevu”. 7 Aralık’ta başlayıp 18 Aralık’a kadar sürecek zirvede ya insanlık hem doğa hem de yerküre sakinleri için sürdürülebilir bir kalkınma modeli üzerinde anlaşacak ya da karanlıklara gömülecek. Doğa felaketlerinin ekonomik çöküşleri tetikleyeceği, bunların da bölgesel çatışmalara, savaşlara, hastalıklara, ölümlere yol açacağı kara kapkara günlere girilecek. Birleşmiş Milletler tarihi zirvede, 2012 yılında sona erecek Kyoto Protokolü’nün yerini alacak ve sera gazı salımlarını düşürmeyi amaçlayan yeni iklim değişikliği anlaşması üzerinde 192 BM ülkesinin anlaşmaya varması için çalışıyor. Ve görünen o ki, anlaşma pek de kolay olmayacak. Öncelikle şunu vurgulayalım: Elindekinden Fazlasını Tüketen İnsanlık Dünya’yı Bitiriyor... Doğadan taleplerimiz, bir yılda kendini yenileyebilme kapasitesinin üstüne çıkıyor, doğa isteklerimizi karşılamak için kendini yok ediyor. Ağaçları yeni ağaçlar büyümeden kesiyor, balıkları üremelerine fırsat vermeden avlıyoruz ve doğanın sınırlarını aşıyoruz. Bunun sonucunda yalnızca iklim değişmiyor, ormanlık alanlar azalıyor, türler yok oluyor, balıkçılık ölüyor, temiz su oranı azalıyor. Küresel Ekolojik Ayak İzi Ağı adlı organizasyonun raporu çarpıcı: Bir yıllık küresel taleplerimizin karşılanabilmesi için 1.4 gezegene ihtiyacımız var. Bir yıl içinde beslenmek, barınmak, giyinmek, bir yerden bir yere gitmek ve ısınmak için gerekli kaynakları sağlayabilmek için ihtiyacımız olan alan, üzerinde yaşadığımız yerküreye sığmıyor. Ülkeler zenginleştikçe tüketimlerini karşılamak için gereken alan da haliyle artıyor. Rapora göre bugün ABD ürettiğinin 5 misli; Fransa 2.7 misli; Arjantin 1.7 misli tüketiyor. Bu arada Türkiye de sahip olduğundan fazla kaynak tüketen ülkeler arasında; bu durumun en önemli sebebi de karbon salımı. Buna göre, Türkiye’de yaşayan 73 milyon insanın şu anki tüketimiyle doğaya verdiği zararı karşılayabilmek için, neredeyse 0.65 Türkiye daha lazım. Peki, bundan sonra ne olacak? Ev sahibi ülke Danimarka tarafından önceki gün hazırlanan bildiri taslağında, gaz salımının, 2050 yılına kadar 1990 yılı seviyesinin yarısına indirilmesi çağrısında bulunuldu. Taslak ayrıca bunda büyük payı zengin ülkelerin üstlenmesini öngörüyor. Zirve toplantılarının sonunda imzalanacak siyasi anlaşmanın temelini oluşturabilecek olması nedeniyle büyük önemi bulunan taslakta, zengin ülkelerin, sera etkisi yaratan gazların salımını 2050 yılına kadar yüzde 80 oranında azaltmaları gerektiğine işaret ediliyor. Ancak taslakta azgelişmiş ülkelerin ısrarla üzerinde durduğu, gelişmiş ülkeler için belirlenecek orta vadeli hedefe değinilmiyor. Hindistan, Çin, Brezilya ve Meksika gibi ülkeler, uluslararası denetime tabi, bağlayıcı anlaşmalara karşı çıkıyor. Bu nedenle zirvede yeni bir anlaşmaya varılması kolay olmayacak. Sonuçta iklim değişikliği politikalarında dünya ABD’ye bakıyor. ABD ise dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’e... Tabii bu arada ABD beklerken Çin yenilenebilir enerjide dünya şampiyonu olacağını beyan etmiş bile... Bu konuda en kararlı duruşu sergileyenlerden biri de Avrupa Birliği. AB 2020 yılına kadar sera gazlarında yüzde 20’lik bir indirim taahhüt etmiş hatta Kopenhag’da anlaşma sağlandığı takdirde bunu yüzde 30’lara kadar çıkaracağını duyurmuştu. Ya Türkiye işin neresinde? Türkiye’de kişi başı sera gazı emisyonları gelişmiş ülkelere oranla düşük. Ancak nüfus ve enerji talebinin artmasıyla emisyon miktarının artması da “kaçınılmaz”. Öte yanda OECD ülkesiyiz, Avrupa Birliği’ne adaylığımız var. Anlayacağınız Türkiye’nin durumu karışık. Ne gelişmiş ne de gelişmekte olan ülkeler arasında değerlendirilebilir. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu kasım ortasında yaptığı açıklamada, “Bugünkü pozisyonumuzu muhafaza etmek istiyoruz. İndirim olmaz ama sınırlamadan söz edebiliriz. Hiçbir değişiklik yapılmadığı takdirde emisyon seviyesini 2020 yılına kadar yüzde 11 düşüreceğiz” demişti. Ancak Kopenhag için Türkiye nerede, ne hazırlıklarımız var, ne yapacağız? Kopenhag’dan beklentilerimiz neler?.. Ne yazık ki görünüm hâlâ muallak. Bu arada şunu da soralım. 17 Kasım’da CHP Uşak Milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu TBMM’ye bu konuda bir soru önergesi vermişti. Neden hâlâ bir yanıt yok? NOT: Sevgili Ağabeyimiz Abdülkadir Yücelman’ı dün sonsuzluğa uğurladık. Dimdik duruşundan bir an bile ödün vermeyen ve sürekli üreten, tam olması gerektiği gibi bir Adam’dı... Ruhu şad olsun... Rekabet Kurulu’nun 14 Ocak 2009 tarihli devir işlemi için izne gerek olmadõğõna ilişkin kararõ, hülleli devir işlemi yapõlmaya çalõşõldõğõnõ belgeledi. Şirket adõna kuruma yapõlan başvuruda, 7 Ocak 1999 tarihli imtiyaz sözleşmesine gö- re Hazine Müsteşarlõğõ ile Rekabet Kuru- mu’nun uygun görüşü ve Enerji Bakanlõ- ğõ’nõn izni olmadõkça ortaklõk paylarõnõn değiştirile- meyeceği ve şirkete yeni ortak alõna- mayacağõ bildi- rildi. Bu ne- denle şir- k e t i n s e r m a y e arttõrõmõna gidece- ği, ortaklarõn sermaye art- tõrõmõna katõlmayacağõ ve böylece şir- ket hisselerinin yüzde 20’sinin Asel’e teslim edileceği anlatõldõ. EMO’nun ra- poruna göre hukuka karşõ bu hile yönte- mine Enerji Bakanlõğõ ve Hazine Müs- teşarlõğõ da geçit verdi. Rekabet Kuru- lu’nun pazar payõ ve ciro büyüklüğü açõ- sõndan inceleme yaparak izne gerek ol- madõğõna ilişkin devre yeşil õşõk yakan kararõnõ verdiği gün, ÖYK kararõ çõ- kartõldõğõ ileri sürüldü. ÖYK’nin bu ka- rarõnõn Resmi Gazete’de yayõmlan- madõğõ ve Özelleştirme İdaresi say- fasõnda duyurulmayarak gizlendiği iddia edildi. AKEDAŞ’a ortak yapõlmaya çalõşõlan Asel Gayri- menkul Şirketi’nin ortaklarõnõn Deniz Feneri davasõ kap- samõnda yer alan sanõklar ve halen RTÜK üyesi olan eski RTÜK Başkanõ Zahid Akman’la ticari ilişkileri olduğu belirlendi. Ayrõca Asel Gayrimenkul Şirketi’nin ortaklarõ, kamuoyunda Ali Dibo olarak bilinen ilişki- ler içerisinde, İstanbul Büyükşehir Belediye- si’nden iş alan şirketlerde de yer al- dõklarõna dikkat çekildi. Asel şirketinde hem kişisel ola- rak hisse sahibi olan hem de Eska şirketindeki or- taklõk payõyla Asel’de hak sahibi olan Ercan Sami Erbesler’in Deniz Feneri davasõnda tartõşmalõ olan Beyaz Holding’e, İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi’nden de iş alan Merkez Medya Şir- keti’nin devredilmesinde rol oynadõğõ tespit edildi. AKEDAŞ’a yeni ortak yapõlmaya çalõşõlan şirketin ortaklarõnõn ilişkileri incelendiğinde çeşitli isim deği- şikliklerinin ardõndan Merkez Eğitim Organizasyon adõ- nõ alan şirket ile İdeal Medya ve Asal Eğitim şirketi dik- kat çekiyor. İdeal Medya şirketi son noktada Merkez Eğitim Or- ganizasyon’a dönüşen Merkez Medya şirketine bağla- nõyor. Üçüncü şirket ise Asal Eğitim oluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldõğõ ihalelerle dikkat çe- ken Asal Eğitim Şirketi’nde de İdeal Medya ve Mer- kez Medya şirketlerindeki bazõ isimlerle karşõlaşõlõyor. Yolsuzlukta kötünün iyisi çıktık Ekonomi Servisi - Dünya çapõnda yapõlan yolsuzluk araştõrmasõna göre küresel mali kriz, yolsuzluklarõn art- masõna neden oldu. Price- Waterhouse tarafõndan ha- zõrlanan ‘Küresel Ekonomik Suç’ raporuna göre, Türkiye yolsuzluklarõn en az olduğu 5 ülke arasõnda 3. sõrada yer aldõ. Araştõrmaya göre, yol- suzluk oranõnõn yüzde 15 ol- duğu Türkiye’de, ekonomiyi kayõt altõna almaya yönelik çalõşmalar etkili oldu. Kü- resel yolsuzluk oranõ ortala- masõnõn yüzde 30 olduğu ra- porda, yolsuzluğun yüzde 20’nin altõnda olduğu ülke- ler arasõnda, İsveç, Singapur, İsviçre, Finlandiya ve Ro- manya.. Yolsuzluğun en çok bulunduğu ülke ise Rusya.” Şartnamede ‘yandaş ortaklık’ kuralı EMO, elektrik dağõtõm ihaleleri için hazõr- lanan şartnamelerin, yandaş şirketlerin alõ- cõ şirketlere monte edilmesini sağlayacak bir içeriğe sahip olduğunu tespit etti. Bu- na göre elektrik dağõtõm ihaleleri şartna- melerine bundan önceki kamu ihaleleri ve özelleştirme ihalelerinde görülmemiş bir şekilde alõcõ şirketin hissedarlõk yapõsõnõn değiştirilmesine olanak sağlanõyor. Bu düzenlemeye göre, ihalede kazanan şir- ketin, devralmak için oluşturacağõ şirke- te yüzde 49’a kadar başka bir şirketin iha- le sonrasõ girmesine olanak tanõnõyor. ‘Takipçisi olacağız’ EMO’nun raporunun sonuç bölümün- de de özetle şu saptamalar yer aldõ. “Özelleştirme bütünüyle ideolojik bir argümandır ve sermayeye kaynak aktarımından başka bir şey değil- dir. Siyasal iktidarlar da kendi yandaş sermaye gruplarının yara- tılması ve bu gruplara kaynak akta- rımı için özelleştirmeyi bir araç olarak kullanmakta, bunun için ‘Ali Cengiz oyunlarõna’ başvurmaktan da çekin- memektedirler. Türkiye’de bugüne ka- dar yaşanan özelleştirme örnekleri bu gerçeği yeterince açık bir şekilde orta- ya koymuştur. Yandaş sermaye grup- larına kaynak aktarımının bedelini özelleştirmeler sonrasında halk fatu- raları aracılığıyla ödemektedir. Derhal elektrikte özelleştirmeye son verilmeli; elektrik hizmeti, siyasal bağlantılar- dan uzak, kamu yararına yönetimi sağlayacak bir yapılanmaya kavuştu- rulmalıdır. EMO olarak sürecin ta- kipçisi olduğumuzu, hukuki yollar baş- ta olmak üzere her platformda müca- delemizi sürdüreceğimizi belirtiriz.” ASEL - Kanal 7 bağlantısı EMO’nun raporunda, AKEDAŞ şirketine yeni ortak alõmõnõn, 7 Ocak 1999 tarihinde imzalanmõş olan imtiyaz sözleşmesine aykõrõ olduğunun belirlendiğine yer verildi. Rapora göre imtiyaz sözleşmesindeki yasağõ delmek için de hülle yöntemine başvurulduğu ortaya çõktõ. Yeni ortaklıklar için hülle yöntemi B‹ L G ‹ T O P L U M U N A D O / R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K Zahid Akman yine sahnede İnsanlığın Geleceği ile Randevu: Kopenhag Zirvesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle