Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığından ya-
yımlayamıyoruz.
EMO, elektriğin özelleştirilmesinde ilişkiler yumağõna dikkat çekerken yandaş sermaye yapõlanmasõnõ inceledi
‘Fener õşõğõnda gölge oyunu’AYDEM’e ortak edilen Küre
İletişim, yandaş sermaye
yapõlanmasõnõn bir parçasõ olarak dikkat çekiyor. Küre İletişim ile AKEDAŞ Elektrik
Dağõtõm şirketine ortak yapõlmak istenen Asel şirketinin sahiplerinin ortak başka
şirketleri bulunuyor. Bu zincirleme ortaklõk yapõsõ Deniz Feneri davasõ sanõklarõna
ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişkilere kadar uzanõyor.
Aydõn-Denizli-Muğla elektrik dağõtõm
bölgesinin devredildiği AYDEM’e
yüzde 9’la ortak olan Küre İletişim ile Adõyaman-Kahramanmaraş Elektrik
Dağõtõm AŞ’ye hülle yöntemiyle sokulmak istenen ASEL şirketinin, Deniz Feneri
davasõ sanõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal 7’yle bağlantõlarõ tespit edildi.
İhalelerle ilgili kararlarda Rekabet Kurulu ile EPDK devre dõşõ bõrakõldõ.
Yandaş sermaye yapılanması
Ekonomi Servisi - Elektrik Mü-
hendisleri Odasõ (EMO) “Fener Işı-
ğında Gölge Oyunları” raporuyla elek-
trik dağõtõm bölgeleri üzerindeki ilişki-
ler yumağõna dikkat çekti. “Yandaş ser-
maye yapılanmasını” ortaya koyan
EMO, ihalelerde Deniz Feneri davasõ sa-
nõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal
7’yle bağlantõlarõ deşifre etti.
Raporda, şartnamelere bundan önce-
ki kamu ihalelerinde görülmemiş bir şe-
kilde alõcõ şirketin hissedarlõk yapõsõnõn
değiştirilmesine olanak sağlandõğõ vur-
gulandõ. EMO, raporunda Meram Elek-
trik Dağõtõm’õn devrinde de bu yandaş
ortaklõk kuralõ denilebilecek olan hük-
mün işletildiğine işaret etti.
Elektrik dağõtõmõnda danõşmanlõk
hizmetlerinden şirket yapõlanmalarõna
kadar “yandaş sermaye yapılanma-
sının” tüm detaylarõnõ ortaya döken
EMO, raporunda AYDEM’e ortak edi-
len Küre İletişim ile AKEDAŞ’a hül-
le yöntemiyle sokulmak istenen Asel
Şirketi’nin Deniz Feneri e.V. davasõ sa-
nõklarõ Aykut Zahid Akman ve Kanal
7’yle bağlantõlarõnõ ortaya koydu. Ra-
porda, bu şirketlerin ticari ilişkilerinin
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne
uzantõsõ deşifre edildi.
Kurullar devre dışı bırakıldı
Raporda Aydõn-Denizli-Muğla elek-
trik dağõtõm bölgesi ihalesinin 17 yõl ön-
ceki ihaleye dayanõlarak 15 Ağustos
2008 tarihinde devredildiğine dikkat
çekerek 8 Mayõs 2008 tarihli Rekabet
Kurulu’nun kararõnõn ardõndan şirkete gi-
ren yeni ortak ve bu ortağõn ilişkileri bü-
tün açõklõğõyla ortaya konuldu. Ancak Ti-
caret Sicil Gazetesi’nde hisse devrine
ilişkin ilana rastlanmadõğõnõn altõ çizil-
di. Rekabet Kurulu kararõ sonrasõnda
AYDEM’e yeni ortak olarak giren Kü-
re İletişim Grubu’nun izine, ancak 26
Haziran 2008 tarihli Ticaret Sicil Ga-
zetesi’nde sermaye artõşõ sõrasõnda rast-
lanõldõ. Aynõ tarihte yayõmlanan şirke-
tin ikinci bir ilanõnda da AYDEM’in ilk
ortaklõğõnda bulunan Emin Erdo-
ğan’dan boşalan Yönetim Kurulu üye-
liğine Küre İletişim Grubu Sanayi ve Ti-
caret AŞ’yi temsilen Ali Murat Kork-
maz’õn atandõğõ duyuruldu.
Bu arada sermaye artõşõ yapõldõğõ gö-
rülen ilanla şirket ana sözleşmesinde
değişikliğe gidildi. Küre İletişim, AY-
DEM’e yüzde 9 ortaklõk payõ ile or-
tak oldu. Böylece, yüzde 10 ve üze-
rinde gerçekleştirilen pay devirlerin-
de onayõnõn alõnmasõ gereken EPDK,
yüzde 9 ortaklõk payõ ile devre dõşõ bõ-
rakõlmõş oldu.
Kasım Aykut bağlantı ismi
EMO’nun raporuna göre, AYDEM’e
ortak yapõlan Küre İletişim, tesadüfen
ortaklõğa dahil olmuş bir şirket de-
ğil. Aksine elektrik dağõtõmõndaki
yandaş sermaye yapõlanmasõnõn
bir parçasõ olarak dikkat çekiyor. Kü-
re İletişim ile AKEDAŞ Elektrik Da-
ğõtõm şirketine ortak yapõlmak istenen
Asel şirketinin sahiplerinin ortak baş-
ka şirketleri bulunuyor. Bu zincir-
leme ortaklõk yapõsõ ise Deniz Fe-
neri e.V. davasõ sanõklarõna ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ile ticari ilişki-
lere kadar uzanõyor. Bu ticari ilişkilerde
kilit ismin Kasım Aykut olduğu,
Aykut’la birlikte işin içine Kanal 7 ve
Türkiye Deniz Feneri’nin de dahil ol-
duğu belirtiliyor. Ortaklõklar belge-
leriyle ortaya konuluyor.
Asel incelendiğinde Enera Altyapõ’daki Esat Er-
taç Erbesler ile Kasım Aykut isimleri dikkat çeki-
yor. Asel’de Havva Aykut’un da ortaklõğõ bulu-
nuyor. Asel’de bulunan Kasõm Aykut, Havva Ay-
kut ve Esat Ertaç Erbesler üçlüsünün ortak olduğu
diğer bir şirket ise Akes. Asel, Enera Altyapõ ve
Akes’te ortaklõğõ bulunan isimler ile Yeni Pasifik İn-
şaat Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ’de ortak.
EMO’nun araştõrmasõna göre bu şirket, 4 Aralõk
2003’te Pasifik Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ adõy-
la kuruldu. Ortaklarõ Yusuf Tüzün, Türkiye Deniz
Feneri Genel Başkan Yardõmcõsõ Mevlüt Koca, Cey-
da Erman, MÜSİAD Denetim Kurulu Üyesi Sü-
leyman Yeğenler ve Kasõm Aykut’tan oluşuyor. 15
Eylül 2004’te şirketin adõ Yeni Pasifik İnşaat Ener-
ji Sanayi ve Ticaret AŞ yapõlõrken Aykut Zahid Ak-
man Yönetim Kurulu Başkanlõğõ’na getirildi. His-
se devrine ilişkin herhangi bir bildirim Ticaret Si-
cil kayõtlarõnda yer almazken Aykut Zahid Ak-
man’õn ortak olarak olağan genel kurul ka-
rarlarõnõn altõnda imzasõ yer aldõ. 21 Mart
2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki
ilanda Ortaklar Kurulu sonucunda alõnan
karara yer verilirken yine Aykut’un de-
ğil Aykut Zahid Akman’õn imzasõ yer al-
dõ. 28 Şubat 2008’e gelindiğinde Pasifik
Enerji olarak iş hayatõna başlayan şirke-
tin Yeni Pasifik Enerji adõndan sonra bu
kez Hayat Görsel Yayõncõlõk AŞ ismiyle
üçüncü ismini aldõ. Ticaret Sicil Gazetesi’nde
hiç hisse devrine ilişkin kayda rastlanmama-
sõna rağmen burada şirketin başlangõçtaki ortakla-
rõnõn ve Aykut Zahid Akman’õn ortadan yok oldu-
ğu, yalnõzca ilk başta ortak görünen sonra izi kay-
bolan Kasõm Aykut’un kaldõğõ, buna karşõlõk Ze-
keriya Karaman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan
ve Ahmet Hüküm’ün ortak olduğu görüldü. Kanal
7’nin yeni sahibi olan Hayat Görsel’deki bu ortak-
lõk Deniz Feneri davasõ sonrasõnda tartõşmalõ olan
Yeni Dünya İletişim’in bölünmesi operasyonuyla
ilişkili. Kanal 7’nin eski sahibi olan Yeni Dünya İle-
tişim şirketi bölünerek televizyon işletme birimine
ait aktifleri Hayat Görsel şirketine (14 milyon 196
bin 793 TL) ayni sermaye olarak konulmuş ve bu-
nun karşõlõğõnda Yeni Dünya İletişim ortaklarõ Ha-
yat Görsel şirketinde hisse sahibi oldu. Buna ilişkin
ilanlar 7 Ocak 2009 ve 10 Mart 2009 tarihli Tica-
ret Sicil gazetelerinde yayõmlandõ.
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Danimarka’nın başkenti Kopenhag
önümüzdeki hafta başlayacak İklim Zirvesi
kelimenin tam anlamıyla “İnsanlığın
Geleceği ile Randevu”. 7 Aralık’ta başlayıp
18 Aralık’a kadar sürecek zirvede ya
insanlık hem doğa hem de yerküre
sakinleri için sürdürülebilir bir kalkınma
modeli üzerinde anlaşacak ya da
karanlıklara gömülecek. Doğa felaketlerinin
ekonomik çöküşleri tetikleyeceği, bunların
da bölgesel çatışmalara, savaşlara,
hastalıklara, ölümlere yol açacağı kara
kapkara günlere girilecek.
Birleşmiş Milletler tarihi zirvede, 2012
yılında sona erecek Kyoto Protokolü’nün
yerini alacak ve sera gazı salımlarını
düşürmeyi amaçlayan yeni iklim değişikliği
anlaşması üzerinde 192 BM ülkesinin
anlaşmaya varması için çalışıyor. Ve
görünen o ki, anlaşma pek de kolay
olmayacak.
Öncelikle şunu vurgulayalım:
Elindekinden Fazlasını Tüketen İnsanlık
Dünya’yı Bitiriyor...
Doğadan taleplerimiz, bir yılda kendini
yenileyebilme kapasitesinin üstüne çıkıyor,
doğa isteklerimizi karşılamak için
kendini yok ediyor. Ağaçları yeni
ağaçlar büyümeden kesiyor,
balıkları üremelerine fırsat
vermeden avlıyoruz ve doğanın
sınırlarını aşıyoruz. Bunun sonucunda
yalnızca iklim değişmiyor, ormanlık alanlar
azalıyor, türler yok oluyor, balıkçılık ölüyor,
temiz su oranı azalıyor.
Küresel Ekolojik Ayak İzi Ağı adlı
organizasyonun raporu çarpıcı: Bir yıllık
küresel taleplerimizin karşılanabilmesi için
1.4 gezegene ihtiyacımız var. Bir yıl içinde
beslenmek, barınmak, giyinmek, bir
yerden bir yere gitmek ve ısınmak için
gerekli kaynakları sağlayabilmek için
ihtiyacımız olan alan, üzerinde yaşadığımız
yerküreye sığmıyor. Ülkeler zenginleştikçe
tüketimlerini karşılamak için gereken alan
da haliyle artıyor. Rapora göre bugün ABD
ürettiğinin 5 misli; Fransa 2.7 misli; Arjantin
1.7 misli tüketiyor.
Bu arada Türkiye de sahip olduğundan
fazla kaynak tüketen ülkeler arasında; bu
durumun en önemli sebebi de karbon
salımı. Buna göre, Türkiye’de yaşayan 73
milyon insanın şu anki tüketimiyle doğaya
verdiği zararı karşılayabilmek için,
neredeyse 0.65 Türkiye daha lazım.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Ev sahibi ülke Danimarka tarafından
önceki gün hazırlanan bildiri taslağında,
gaz salımının, 2050 yılına kadar 1990 yılı
seviyesinin yarısına indirilmesi çağrısında
bulunuldu.
Taslak ayrıca bunda büyük payı zengin
ülkelerin üstlenmesini öngörüyor.
Zirve toplantılarının sonunda
imzalanacak siyasi anlaşmanın temelini
oluşturabilecek olması nedeniyle büyük
önemi bulunan taslakta, zengin ülkelerin,
sera etkisi yaratan gazların salımını 2050
yılına kadar yüzde 80 oranında azaltmaları
gerektiğine işaret ediliyor.
Ancak taslakta azgelişmiş ülkelerin
ısrarla üzerinde durduğu, gelişmiş ülkeler
için belirlenecek orta vadeli hedefe
değinilmiyor.
Hindistan, Çin, Brezilya ve Meksika
gibi ülkeler, uluslararası denetime tabi,
bağlayıcı anlaşmalara karşı çıkıyor. Bu
nedenle zirvede yeni bir anlaşmaya
varılması kolay olmayacak.
Sonuçta iklim değişikliği politikalarında
dünya ABD’ye bakıyor. ABD ise dünyanın
en kalabalık ülkesi Çin’e... Tabii bu arada
ABD beklerken Çin yenilenebilir enerjide
dünya şampiyonu olacağını beyan etmiş
bile...
Bu konuda en kararlı duruşu
sergileyenlerden biri de Avrupa Birliği. AB
2020 yılına kadar sera gazlarında yüzde
20’lik bir indirim taahhüt etmiş hatta
Kopenhag’da anlaşma sağlandığı takdirde
bunu yüzde 30’lara kadar çıkaracağını
duyurmuştu.
Ya Türkiye işin neresinde?
Türkiye’de kişi başı sera gazı emisyonları
gelişmiş ülkelere oranla düşük. Ancak
nüfus ve enerji talebinin artmasıyla
emisyon miktarının artması da
“kaçınılmaz”. Öte yanda OECD ülkesiyiz,
Avrupa Birliği’ne adaylığımız var.
Anlayacağınız Türkiye’nin durumu karışık.
Ne gelişmiş ne de gelişmekte olan ülkeler
arasında değerlendirilebilir. Çevre ve
Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Sedat Kadıoğlu kasım ortasında yaptığı
açıklamada, “Bugünkü pozisyonumuzu
muhafaza etmek istiyoruz. İndirim olmaz
ama sınırlamadan söz edebiliriz. Hiçbir
değişiklik yapılmadığı takdirde emisyon
seviyesini 2020 yılına kadar yüzde 11
düşüreceğiz” demişti.
Ancak Kopenhag için Türkiye nerede, ne
hazırlıklarımız var, ne yapacağız?
Kopenhag’dan beklentilerimiz neler?.. Ne
yazık ki görünüm hâlâ muallak. Bu arada
şunu da soralım. 17 Kasım’da CHP Uşak
Milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu
TBMM’ye bu konuda bir soru önergesi
vermişti. Neden hâlâ bir yanıt yok?
NOT: Sevgili Ağabeyimiz Abdülkadir
Yücelman’ı dün sonsuzluğa uğurladık.
Dimdik duruşundan bir an bile ödün
vermeyen ve sürekli üreten, tam olması
gerektiği gibi bir Adam’dı... Ruhu şad
olsun...
Rekabet Kurulu’nun 14 Ocak 2009 tarihli devir işlemi
için izne gerek olmadõğõna ilişkin kararõ, hülleli devir
işlemi yapõlmaya çalõşõldõğõnõ belgeledi.
Şirket adõna kuruma yapõlan başvuruda, 7
Ocak 1999 tarihli imtiyaz sözleşmesine gö-
re Hazine Müsteşarlõğõ ile Rekabet Kuru-
mu’nun uygun görüşü ve Enerji Bakanlõ-
ğõ’nõn izni olmadõkça ortaklõk
paylarõnõn değiştirile-
meyeceği ve şirkete
yeni ortak alõna-
mayacağõ bildi-
rildi. Bu ne-
denle şir-
k e t i n
s e r m a y e
arttõrõmõna gidece-
ği, ortaklarõn sermaye art-
tõrõmõna katõlmayacağõ ve böylece şir-
ket hisselerinin yüzde 20’sinin Asel’e
teslim edileceği anlatõldõ. EMO’nun ra-
poruna göre hukuka karşõ bu hile yönte-
mine Enerji Bakanlõğõ ve Hazine Müs-
teşarlõğõ da geçit verdi. Rekabet Kuru-
lu’nun pazar payõ ve ciro büyüklüğü açõ-
sõndan inceleme yaparak izne gerek ol-
madõğõna ilişkin devre yeşil õşõk yakan
kararõnõ verdiği gün, ÖYK kararõ çõ-
kartõldõğõ ileri sürüldü. ÖYK’nin bu ka-
rarõnõn Resmi Gazete’de yayõmlan-
madõğõ ve Özelleştirme İdaresi say-
fasõnda duyurulmayarak gizlendiği iddia edildi.
AKEDAŞ’a ortak yapõlmaya çalõşõlan Asel Gayri-
menkul Şirketi’nin ortaklarõnõn Deniz Feneri davasõ kap-
samõnda yer alan sanõklar ve halen RTÜK üyesi olan
eski RTÜK Başkanõ Zahid Akman’la ticari ilişkileri
olduğu belirlendi. Ayrõca Asel Gayrimenkul Şirketi’nin
ortaklarõ, kamuoyunda Ali Dibo olarak bilinen ilişki-
ler içerisinde, İstanbul Büyükşehir Belediye-
si’nden iş alan şirketlerde de yer al-
dõklarõna dikkat çekildi. Asel
şirketinde hem kişisel ola-
rak hisse sahibi olan hem
de Eska şirketindeki or-
taklõk payõyla Asel’de
hak sahibi olan Ercan
Sami Erbesler’in Deniz
Feneri davasõnda tartõşmalõ olan
Beyaz Holding’e, İstanbul Büyükşe-
hir Belediyesi’nden de iş alan Merkez Medya Şir-
keti’nin devredilmesinde rol oynadõğõ tespit edildi.
AKEDAŞ’a yeni ortak yapõlmaya çalõşõlan şirketin
ortaklarõnõn ilişkileri incelendiğinde çeşitli isim deği-
şikliklerinin ardõndan Merkez Eğitim Organizasyon adõ-
nõ alan şirket ile İdeal Medya ve Asal Eğitim şirketi dik-
kat çekiyor.
İdeal Medya şirketi son noktada Merkez Eğitim Or-
ganizasyon’a dönüşen Merkez Medya şirketine bağla-
nõyor. Üçüncü şirket ise Asal Eğitim oluyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nden aldõğõ ihalelerle dikkat çe-
ken Asal Eğitim Şirketi’nde de İdeal Medya ve Mer-
kez Medya şirketlerindeki bazõ isimlerle karşõlaşõlõyor.
Yolsuzlukta
kötünün iyisi çıktık
Ekonomi Servisi - Dünya
çapõnda yapõlan yolsuzluk
araştõrmasõna göre küresel
mali kriz, yolsuzluklarõn art-
masõna neden oldu. Price-
Waterhouse tarafõndan ha-
zõrlanan ‘Küresel Ekonomik
Suç’ raporuna göre, Türkiye
yolsuzluklarõn en az olduğu
5 ülke arasõnda 3. sõrada yer
aldõ. Araştõrmaya göre, yol-
suzluk oranõnõn yüzde 15 ol-
duğu Türkiye’de, ekonomiyi
kayõt altõna almaya yönelik
çalõşmalar etkili oldu. Kü-
resel yolsuzluk oranõ ortala-
masõnõn yüzde 30 olduğu ra-
porda, yolsuzluğun yüzde
20’nin altõnda olduğu ülke-
ler arasõnda, İsveç, Singapur,
İsviçre, Finlandiya ve Ro-
manya.. Yolsuzluğun en çok
bulunduğu ülke ise Rusya.”
Şartnamede ‘yandaş
ortaklık’ kuralı
EMO, elektrik dağõtõm ihaleleri için hazõr-
lanan şartnamelerin, yandaş şirketlerin alõ-
cõ şirketlere monte edilmesini sağlayacak
bir içeriğe sahip olduğunu tespit etti. Bu-
na göre elektrik dağõtõm ihaleleri şartna-
melerine bundan önceki kamu ihaleleri ve
özelleştirme ihalelerinde görülmemiş bir
şekilde alõcõ şirketin hissedarlõk yapõsõnõn
değiştirilmesine olanak sağlanõyor. Bu
düzenlemeye göre, ihalede kazanan şir-
ketin, devralmak için oluşturacağõ şirke-
te yüzde 49’a kadar başka bir şirketin iha-
le sonrasõ girmesine olanak tanõnõyor.
‘Takipçisi olacağız’
EMO’nun raporunun sonuç bölümün-
de de özetle şu saptamalar yer aldõ.
“Özelleştirme bütünüyle ideolojik bir
argümandır ve sermayeye kaynak
aktarımından başka bir şey değil-
dir. Siyasal iktidarlar da kendi
yandaş sermaye gruplarının yara-
tılması ve bu gruplara kaynak akta-
rımı için özelleştirmeyi bir araç olarak
kullanmakta, bunun için ‘Ali Cengiz
oyunlarõna’ başvurmaktan da çekin-
memektedirler. Türkiye’de bugüne ka-
dar yaşanan özelleştirme örnekleri bu
gerçeği yeterince açık bir şekilde orta-
ya koymuştur. Yandaş sermaye grup-
larına kaynak aktarımının bedelini
özelleştirmeler sonrasında halk fatu-
raları aracılığıyla ödemektedir. Derhal
elektrikte özelleştirmeye son verilmeli;
elektrik hizmeti, siyasal bağlantılar-
dan uzak, kamu yararına yönetimi
sağlayacak bir yapılanmaya kavuştu-
rulmalıdır. EMO olarak sürecin ta-
kipçisi olduğumuzu, hukuki yollar baş-
ta olmak üzere her platformda müca-
delemizi sürdüreceğimizi belirtiriz.”
ASEL - Kanal 7 bağlantısı
EMO’nun raporunda, AKEDAŞ
şirketine yeni ortak alõmõnõn, 7 Ocak 1999
tarihinde imzalanmõş olan imtiyaz sözleşmesine
aykõrõ olduğunun belirlendiğine yer verildi. Rapora
göre imtiyaz sözleşmesindeki yasağõ delmek için
de hülle yöntemine başvurulduğu
ortaya çõktõ.
Yeni ortaklıklar için hülle yöntemi
B‹ L G ‹ T O P L U M U N A D O / R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K
Zahid Akman
yine sahnede
İnsanlığın Geleceği ile
Randevu: Kopenhag Zirvesi