21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÖYLE anlaşılıyor ki, Sayın Başbakan “demokratik” dediği açılımları sürdürmekte kararlıdır ve partisini de bu konuda ikna etmiştir. Oysa, tam tersi beklenirdi. Çünkü, o açılımların ne gibi beklentilere yol açtığı ve ülkeyi ne duruma soktuğu gün gibi ortadadır. Bu yanlış ısrarın hangi etkilerin sonucu olduğu da bellidir: Anayasa Mahkemesi’nin, önündeki kanıtlara göre başka türlü verilmesi olanaksız bir hükmü karşısında “mazlum”u oynayan DTP’nin açılımlar konusunda daha fazla ödün koparma taktiğiyle nazlanması, Batı dünyasının her zamanki tutumu, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini kemiren dinciler ve liboşlar cephesinin vaveylası. Bilinen açılımlara devam demek, abesle iştigal edip batağa saplanmak, bölücü iştahları kabartmak ve topluma zaman kaybettirmek demektir. Örneğin anadilde öğretim gibi saçma ve insanların handikaplarını arttırıcı bir heves için kafa yorarak, Kürtçe televizyon kanallarını çoğaltmakla halk yığınlarını oyalayarak. Sanki söz konusu açılımlar halk yığınlarının gerçek beklentileriymiş, bölgenin dertlerine sahiden deva olacakmış gibi. Doğru yürütülmüş kamuoyu yoklamaları Kürtçe öğretimden geçmek isteyen gençler oranının sadece yüzde 2-3 dolayında çıktığını ve asıl beklentinin işsizlere iş yaratılması olduğunu gösterdiği halde. Güneydoğu’daki insanların asıl susamışlığı, gelir dağılımındaki uçurumların giderilmesine, doğru dürüst toprak reformuna, planlı kalkınmaya, istihdam yaratıcı sınaileşmeye olan susamışlıktır... Feodal toplum yapısının eşitsizlikleri sürüp giderken, vaat edildiği tarihin üzerinden üç çeyrek yüzyıl geçmiş bir toprak reformu hâlâ savsaklanırken, Süt Endüstrisi Kurumu yok edilip Et ve Balık Kombinaları kapatılarak hayvancılık öldürülmüşken, plansızlık ortamında kimse bölgenin ve kendisinin geleceğini kestiremezken, çarşılar işsiz kalıp dağa çıkmayı düşünen gençlerle ve sokaklar niçin okula gönderildiğini anlamadan şunu bunu taşlayarak oyalanan çocuklarla doluyken, ağa oğullarıyla kızlarından oluşan bir siyasal kadronun yüzeysel ve yapay açılım heveslerini tatmin etmek midir Güneydoğu politikasının ve politikacılığının özü? Koskoca Türkiye’yi yönetmeye soyunanların, demagojiden sıyrılıp biraz izan sahibi olmaları, yani insanların gerçek isteklerine karşı şimdikinden daha anlayışlı davranmaları gerekmez miydi? [email protected] AÇI MÜMTAZ SOYSAL Gerçek Açılım Susamışlığı CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 2009 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER PENCERE Semih’in Kahkahaları... Ne zaman, nerede tanışmıştık?.. “Mazi”nin kuytuluklarına sığınmış, yanıtını çoktandır yitirmiş bir soru işaretinin ne değeri var ki!.. 50’li yıllarda Semih’le bir ortak mizah dergisi bile çıkarmıştık... Balcıoğlu’nun ünlü kahkahasının yankıları şimdi göğün yedinci katında çınlıyor; karikatürleri de “çizgiyle mizah” edebiyatımızda istiflendi... Semih her canlının başına geleni yaşadı; istemeden bu dünyaya geldi, istemeden gitti!.. Bıraktığı “iz”in anlamı ne?.. Karikatür sanatı “Aydınlanma Devrimi”nin ürünüdür. Eleştirel aklın mizah faslında çizgiye yansıması, insanlık tarihinde laiklik ve demokrasi açılımını bekliyordu... “Modern zamanlar”ın gazete, basın, yayın dünyasında, karikatürün güzel sanatlara dönük özelliği, insanları büyüledi... Nerede oldu bu gelişme?.. Avrupa’da!.. Resim sanatının öteden beri vatanı sayılan Avrupa’da “Aydınlanma”yla siyasal yaşama yansıyan özgürlüğün çizgiyle mizaha yeşil ışık yakması karikatürü yarattı... Bu sanatın Türkiye’ye ayak basması ne zaman?.. 1870’li yıllarda Teodor Kasap Diyojen mizah dergisini yayımlıyor... 1908 Meşrutiyeti, karikatürist Cem’i üretiyor... Cumhuriyet’in tek partili devrim döneminde Cemal Nadir var... İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan karikatür patlamasında Semih’in de adı duyulmaya başlıyor... Balcıoğlu katıksız bir Aydınlanmacı’dır.. Karikatürün doğası bu!.. Peki, karikatürün doğasına ters düşen nedir?.. İrtica.. Dincilik.. İslamcılık.. Yobazlık.. Softalık.. İslam dünyasında resim yasaktı.. Resmin yasaklandığı yerde karikatür haydi haydi yasaklanır, çizgiyle mizahın üstüne bir çarpı işareti konur... Resimde, eski ve dinci çağlar sürecinde, duygu ve inancın aklı sollaması doğaldı; karikatür kapsamında bu olanaksızdır... Eleştirel aklın türetimidir mizah ve çizgiyle mizah... Semih Balcıoğlu, Aydınlanmacılığın Türkiye’deki tarihsel sürecinde kendine özgü çizgisini buldu; türetti, yayımladı... Karikatür bir tür keyiftir... Balcıoğlu’nun ünlü kahkahası, bu keyfin tadından yenmez hicvinde türeyen esprinin sesli dışavurumuydu; yankıları tükenmeyecektir... Acının sarkacı yaşam sürecinin gelgitleriyle birlikte deviniyor.. Gonk vurduğu zaman da durmuyor... Çizgiyle mizah, bu gerçeğin alın yazısı gibi hayatımızdaki çelişkileri sergiliyor... Yaşamın kendisi karikatürdür. (1 Kasım 2006 tarihli yazısı) Barõş Savunucusu Bir Sanatçõ: Ali Taygun 1 2 Eylül faşizminin tõrma- nõşta olduğu 1982 yõlõnõn sonbahar günleri. Büyük davalar için ‘duruşma salonu’ haline getirilmiş Topkapõ’daki spor salonundayõz. Sağ tarafõ- mõzdaki sõralarda avukatlarõ- mõz, solda basõn mensuplarõ oturuyor. Tribünler, duruşma- yõ izlemeye gelen ülkenin ay- dõnlarõ, sanatçõlarõ ve sanõklarõn yakõnlarõyla dolu. Biz Barış Davası “sanıkla- rı”, salonun ortasõndayõz. Karşõmõzdaki yüksek kürsü- de askeri yargõçlar ve savcõ var. Ve onlarõn önündeki “sa- nık kürsüsünde” dik duran, uzun boylu, iri cüsseli, davudi sesli dev bir adam, Ali Taygun, ders verir gibi bir eda ile, ül- kenin entelektüellerini yargõ- layanlara “barış”õ anlatõyor: “Tarih boyunca biz, sanat ve kültür insanları barışı gö- zettik. Çünkü barış ortadan kalktı mı, yaratıcı üretimin durduğunu gördük. Mahva, salt ve şuursuz tüketime yö- nelik bir çabanın, insanla- rın tüm güçlerini aldığını, boşa harcadığını saptadık. Ve savaşta insanları, tarih içinde birbirine bağlayan ve ezelden ebede akıp giden in- sanlık kültürü zincirinin kop- tuğunu öğrendik. Şefik ASAN Eğitimci- Yazar Arkası 8. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle