Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada hemen bütün isteklerini ABD’nin kabul ettiğini… kısacası RTE ne isterse Obama’nın verdiğini ve fakat… ABD’nin Türkiye’den hiçbir talepte bulunmadığını yazdılar, yorumladılar. İki ülke arasında bugünlere dek böylesi bir dostluk görülmemişti. Öyle bir sonuç ki diyorlar; ABD, bizden hiçbir şey istemiyor, ABD ulusal politikalarına aykırı da olsa ne istersek… “dostluk ve arkadaşlık” hatırına veriyor! Örneğin İran’la içli dışlı görüşmelere, buluşmalara sıcak bakıyor. Örneğin Afganistan’a muharip asker göndermeme kararında olan hükümeti onaylıyor. Örneğin Türkiye’nin (tabii RTE’nin) Ermenistan politikasını destekliyor. Örneğin PKK terörü ile savaşta daha etkin rol oynamaya kararlı görünüyor. Bunlara benzer olumlu haber ve yorumların üzerinden 48 saat geçti geçmedi. Medyatik yalakalık yelkenleri indirdi! Meğer medyanın, medyadaki soldan sağa, dinden laikliğe dönmelerin övdükleri dostluk gösterileri, sorunlarda görüş birliği gibi haberler, yorumlar bir çeşit Obama şovmuş! Türkiye’yi yücelten söylemlerin arkasındaki ABD, bildiğimiz ABD; siyah renkli başkan da beyaz başkanlar gibi bir başkan! Wall Street Journal’in yazdığı gibi, “Obama’nın Türkiye’ye övgülerine rağmen, Ortadoğu’daki kilit konulara ilişkin Washington ile Ankara arasında önemli görüş ayrılıkları var”. İç yorumlara göre görüşmenin iki saat sürmesi tam mutabakattan değil, iki ülke arasındaki kimi konularda görüş ayrılıklarının giderilmemiş olmasından kaynaklanıyor. Doğal olarak bir başka soru, görüşme süresine başka bir anlam getiriyor: İngilizce bilmeyen RTE, Obama ile baş başa görüşürken hangi dilde konuştu acaba? Görüşme tercüman aracılığıyla sağlandı ise, iki saati bir saat olarak değerlendirmek gerekmiyor mu? Basın açıklamalarında Kıbrıs konusuna fazla açıklık getirmedi RTE. Ama Başkan Obama ile yaptığı görüşmenin ardından -soru üzerine- Kıbrıs’tan Türk askerinin çekileceği haberlerini yalanladı. Aynı gün KKTC’deki uzantısı MA Talat; “çözümden sonra Türk askerinin çekileceğini, bu konuda Rumlarla anlaşmaya vardıklarını” açıklıyordu. Oysa RTE’nin yalanlamasında çözümden önce veya çözümden sonra asker çekileceğine işaret eden tek sözcük yok! Gelelim ABD’nin terörle ilgili vaatlerine. RTE’ye göre ABD; terörle mücadelemize daha etkili biçimde katılacak! Türkiye için terörü sonuçlandırmanın yolu Kandil’deki terör örgütünü temizlemekten geçiyor. PKK adını ağzına almamaya özen gösteren Başkan Obama’nın; terörü bitirmek noktasındaki daha etkili yardımı ise, dört adet insansız uçak satmakmış! Ermenistan politikasında hükümetin tutumunu öven Obama’nın Erivan ile imzalanan protokolü derhal TBMM’den geçirmemizi ve.. sonuç olarak sınır kapılarını Ermenistan’a açmamızı istiyor. RTE’nin söylediği gibi Obama’nın dilinde ne Minsk grubunun daha aktif olacağına ilişkin bir vaade, ne de Azerbaycan’a vaat ettiğimiz gibi Karabağ sorununun çözümlenmesine dair herhangi bir işarete rastlanıyor. RTE, partisinin dinci bir parti olmadığını istediği kadar, ABD’de, dilediği yerde söyleyedursun. Oysa manşetlerde yer aldığına göre Başkan Obama Beyaz Saray’da laik bir devleti temsil eden, ne ki Amerika’da Osmanlıcı diye tanımlanan RTE’yi, “Selamünaleyküm” diye karşılıyor. Görüşmede neler alındı neler, derken… ABD’ye verdiklerimiz de yavaş yavaş, birer ikişer ortaya çıkacak. O zaman; (geçmişte çok örneğine tanık olduk) günümüzün yalakaları, bugün görüşmeyi eleştirenleri geride bırakacak, hatta bugün yazdıklarının aksi ortaya çıktığında, dün gerçeği arayanları, eleştirenleri suçlamaktan da geri durmayacak kadar yüzsüz davranışlar sergileyecekler; hiç kuşkunuz olmasın! SAYFA 10 ARALIK 2009 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Aralık Oslo Y 1 Helsinki Y 3 Stockholm Y 2 Londra Y 10 AmsterdamY 11 Brüksel Y 10 Paris Y 11 Bonn Y 8 Münih Y 5 Berlin Y 6 Budapeşte B 8 Madrid B 17 Viyana Y 8 Belgrad Y 6 Sofya Y 8 Roma B 16 Atina Y 15 Zürih Y 10 Moskova K -3 Aşkabat B -2 Taşkent B -2 Bakû Y 3 Bişkek B -4 Tiflis B 6 Kahire PB 19 Şam Y 15 İstanbul Y 13 Edirne Y 10 Kocaeli B 14 Çanakkale Y 12 İzmir Y 14 Manisa Y 12 Denizli Y 14 Zonguldak PB 14 Sinop PB 13 Samsun PB 14 Trabzon PB 15 Giresun PB 13 Ankara PB 9 Eskişehir B 8 Konya B 11 Sıvas PB 8 Antalya Y 18 Adana Y 17 Mersin Y 18 Diyarbakır Y 10 Şanlıurfa Y 11 Mardin B 9 Siirt B 10 Hakkâri B 2 Van B 5 Kars B 2 Yurdun güney ve doğu kesimleri çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz ile Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri- nin batısı yağmur ve sağanak diğer yerler parçalı bulut- lu geçecek. Yağış- ların kıyı Ege ile Ça- nakkle ve Antalya çevrelerinde kuv- vetli olması bekle- niyor. Hava scaklı- ğında önemli bir de- ğişiklik olmayacak. Sevgili okurlarım yaşadığımız günler çok acılı… Olup bitenler hem dünya konjonktürünün bir sonucu, hem de iç sorunlarımızın bir yansıması. Bu nedenle bugün, büyük resmi görmemize yardım edecek sorulardan oluşan bir yazı yazmak istiyorum. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan Soğuk Savaş Dünyası’ndaki ilişkiler ve sınırlar, Sovyetler Birliği çöktükten dünya dengeleri değiştikten sonra, yeniden düzenleniyor; bu düzenleme içinde Türkiye ne olacak? ABD, Ortadoğu’da nasıl bir politika izleyecek? Irak’tan çekildikten sonra geride bırakacağı yapıyla ilgili tercihleri nedir? Irak, Kürtler, Filistin, Suriye, İsrail, Türkiye ve İran’ın birbirleriyle ne tür ilişkiler içinde olmasını istiyor? Filistin İsrail ilişkilerini HAMAS ve FKÖ bağlamında nasıl ele alacak? İran’ın nükleer programı ile nasıl başa çıkacak? Ortadoğu’daki devletlerin bugünkü sınırları nasıl ele alınacak? ABD Dışişleri Bakanı Rice, Ortadoğu’da sınırların yeniden düzenleneceğini belirtmişti; bu öngörü Türkiye’yi de kapsıyor mu? Bu politikalar içinde Türkiye’ye biçilen rol nedir? Oluşturulan yeni Kürt devletinin koruyuculuğu Türkiye’ye mi verilecek? Türkiye, Ortadoğu’da Amerika’nın sözcüsü mü olacak? Böyle bir öngörü varsa, ABD, Türkiye’ye nasıl güvenecek, onu istediği çizgide nasıl tutacak? ABD, Türkiye ile PKK terörüne karşı işbirliği içindeyse kendi işgalinde bulunan topraklardaki PKK üslerini niçin yok etmiyor? Ortadoğu’da daha güçlü ve daha istikrarlı bir Türkiye mi Amerika’nın işine gelir, yoksa daha güçsüz, daha istikrarsız bir Türkiye mi? Niçin? Türkiye için Ortadoğu’nun yanında Kafkaslar ve Balkanlar açısından nasıl bir rol biçiliyor? Enerji politikaları açısından Türkiye’den beklenenler nelerdir? Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye bakışı nedir? Bu bakış tek bir çizgiyi mi yansıtıyor, yoksa farklı görüşler mi var? AB Türkiye’yi eşit ve tam bir üye olarak içine alacak mı? AB’nin Ortadoğu politikası nedir? Böyle bir politikası var mıdır? AB, Türkiye’ye hem Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar’da, hem de AB ile ilişkilerde nasıl bir rol biçiyor? Böyle bir rol öngörüsü var mıdır? Varsa bu öngörü ABD’ninki ile çakışıyor mu, çatışıyor mu? PKK, AB için ne anlam taşıyor? Bir terör örgütü mü yoksa siyasal bir oluşum mu? Asıl sorular şunlar tabii: Bu değişim süreci içinde Türkiye’nin “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” rejimi devam edebilecek mi? Terörle başa çıkabilecek mi? Sınırları aynı kalabilecek mi? Demokrasisini geliştirebilecek, refahını arttırabilecek mi? İstanbul’da otobüse atılan molotofkokteyliyle yanarak ölen kızımızı, Diyarbakır’da gösteriler sırasında hayatını kaybeden delikanlıyı ve Tokat’ta haince bir pusuda şehit düşen yedi askerimizi toprağa verdiğimiz sırada Başbakan Erdoğan ve Başkan Obama’yı “Beyaz Ev”de izlerken aklıma gelen sorular bunlar. Acaba AKP Türkiye’ye bu sorular bağlamında mı bakıyor… Yoksa Türkiye uluslararası konjonktürün rüzgârıyla savrulurken, sadece iktidarını mı korumaya çalışıyor? [email protected] www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Nereye Açılıyoruz? Büyük Resmi Görmek ERGENEKON DAVASI ‘Allah’ın askeri’ ifadesi dosyaya girmedi Haber Merkezi - Danõş- tay saldõrõsõ sanõğõ Osman Yıldırım’õn olayõn hemen ardõndan yaptõğõ telefon konuşmalarõnõn Ergenekon dosyasõna sansürlenerek konulduğu ortaya çõktõ. Konuşmayõ deşifre eden polis memurlarõnõn; Yõldõ- rõm’õn Alparslan Aslan için “Allah’ın askeri” de- diği bölümü tutanaklara yazmadõğõ öğrenildi. Danõştay davasõnda ağõr- laştõrõlmõş müebbet hapis cezasõna çarptõrõldõktan sonra Ergenekon savcõlarõ- na verdiği ifadelerle iki da- vanõn birleştirilmesinde önemli rol oynayan Osman Yõldõrõm, baskõndan sadece saatler sonra Ankara Ulus’ta yaptõğõ telefon gö- rüşmesinde saldõrõyõ bütün ayrõntõlarõyla bildiği ortaya çõkmõştõ. NTV’nin haberi- ne göre Osman Yõldõ- rõm’õn, görüşmede saldõr- gan Alparslan Aslan için “Allah’ın askeri” dediği bölümün dosyaya girmedi- ği anlaşõldõ. Suç duyurusu Telefon kaydõnõn deşifre- sini yapan polis memurlarõ- nõn Osman Yõldõrõm’õn kul- landõğõ dini içerikli ifadele- ri kayõtlara geçmediği be- lirlendi. Sanõk avukatlarõn- dan Vural Ergül, telefon deşifresinde bu bölümü yazmayan polis memurlarõ hakkõnda, eylemin arkasõn- daki İslami oluşumu gizle- mek amacõyla “dini mo- tifleri gizlemek” iddiasõyla suç duyurusunda bulunma- ya hazõrlandõğõnõ açõkladõ. Erdoğan, Washington’daki Marshall Fonu’nda gündeme dair açõklamalarda bulundu ‘Yolumuzda yürüyoruz’ WASHINGTON (Cum- huriyet) - Başbakan Tay- yip Erdoğan, Washing- ton’daki son durağõ Mars- hall Fonu’nda gündeme dair açõklamalarda bulundu. Ko- nuşmasõndan önce gazeteci- lerin muhalefet partilerinin, “Tokat’ta verilen 7 şehit nedeniyle Başbakan ziya- retini yarıda kesip Türki- ye’ye dönmeli” çağrõsõnõn hatõrlatmasõ üzerine Erdo- ğan, “Bu konu konu mu? Bu hitap hitap mı? Bu ka- dar basitleşti bunlar” dedi. Demokratik açõlõmla ilgili, “Hükümetimin son dö- nemde uygulamaya koy- duğu milli birlik ve kar- deşlik süreci çalışmaları- nın Irak’ın kuzeyindeki te- rör altyapısının tasfiyesi konusunda da çok önemli sonuçlar doğuracağına yö- nelik inancımızı da burada bir kez daha ifade etmek is- tiyorum” diye konuşan Er- doğan, ABD’nin verdiği des- teği takdirle karşõladõğõnõ söy- ledi. Erdoğan konuşmasõnõ şöyle sürdürdü: “Bu konudaki adımları- mızı atıyoruz. Terörle mü- cadele konusunda içinde bulunduğumuz bu süreçte örgütün Irak’ın kuzeyin- deki varlığının da tasfiye edilmesinin gerektiği açık- tır. Türkiye bu süreci ta- mamlamak hem de başa- rıyla tamamlamak zorun- dadır, biz buna inanıyo- ruz. Partim ve hüküme- tim, bu süreci cesaretle ni- hayete erdirmek konusun- da kararlıdır ve tüm en- gellemelere, tüm tahriklere rağmen yolumuzda yürü- yoruz. Çünkü bunun neti- ceye varması şart.” “Türkiye’deki hukuk dı- şı örgütlenmeye ilişkin ko- nu, şu anda yargı aşama- sındadır. Benim bu konu- nun ayrıntılarına girmem zaten doğru olmaz” diyen Erdoğan’õn, Ergenekon so- ruşturmasõna ilişkin olarak “Ancak, ortaya çıkan id- dianameler, iddialar, kirli ilişkiler, kirli senaryolar, çirkin planlar, Türkiye’nin geçmişte ne büyük bir teh- dit altında olduğunu orta- ya koymaya yetecek kadar malzemeyi gün yüzüne çı- karmıştır” yorumunu yap- masõ dikkat çekti. “Siz her- hangi bir sorunu çözmeye yeltendiğiniz anda bu çev- reler, yani çeteler, mafyatik örgütlenmeler çeşitli tak- tiklerle ve tehditlerle kar- şınıza çıkıyor. Biz 7 yılda bunların tamamını yaşa- dık. Hâlâ da yaşıyoruz” di- ye konuşan Erdoğan açõkla- masõnõ şöyle sürdürdü: “Şunu da ifade etmek durumundayım, hukukun temel ilkesidir: Hiç kimse, aksi ispatlanıncaya kadar suçlu sayılamaz. Buna da saygı duyuyoruz ve herke- sin de buna saygı duyması gerekir. Soruşturma kap- samında tutuklu bulunan- ların hiçbiri tabii ki suçlu kabul edilemez. Böyle bü- yük ve kapsamlı bir dava- nın sonuçlanması elbette vakit alacaktır. Biz, hükü- met olarak demokratik çer- çeve içerisinde hukuka yar- dımcı oluyor ve görevini en iyi şekilde yapmasını sağlayacak zemini hazırlı- yoruz. Gerisi hukukun, yar- gının işidir ve inanıyorum ki ak ile kara hukuk yoluyla ortaya çıkacaktır.” BİR AY SÜRELİ Aydınlık’a yayın yasağı İstanbul Haber Servisi - Aydõnlõk Dergisi Sahibi ve So- rumlu Müdürü Ruhsar Şenoğ- lu, Aydõnlõk dergisinin bir ay süreyle yayõnõnõn durduruldu- ğunu, karara gerekçe olarak 1165, 1166, 1168 sayõlõ dergi- lerde yer alan haberlerin göste- rildiğini belirtti. Şenoğlu, derginin avukatlarõ Hasan Basri Özbey ve Mehmet Cengiz ile birlikte İşçi Partisi İs- tanbul İl Örgütü’nde dün düzen- lediği basõn toplantõsõnda, Aydõn- lõk dergisinin bir ay süreyle yayõ- nõnõn durdurulduğunu açõkladõ. Şenoğlu, “Hangi haber ya da yazıya istinaden kapatma ka- rarının verildiği belirtilmezken 1165, 1166, 1168’inci sayılı der- giler kapatma kararına gerek- çe gösteriliyor. Bizim tahmini- miz o ki ‘Vatanõ savunmak suç, bölücülük serbest. Türk ordusu- nu tasfiye harekâtõ’ ile ‘Beşiktaş Terör Örgütü İşlevsel Şema- sõ’nın olduğu haberler birileri- ni rahatsız etmiş olmalı” dedi. Baz istasyonunu Atatürk kaidesinin içine gizlediler YALOVA (Cumhuriyet) - Yalova Beledi- ye Başkan Yardõmcõsõ Ahmet Özsümer, es- ki AKP’li belediye yönetiminin 2007 yõlõn- da Yalova girişinde bulunan Atatürk kaide- sinin içine baz istasyonu yaptõrarak bunu belediyenin yan bir şirketi olan Yalova Çevre ve Eğitim Vakfõ (YAÇEV) AŞ aracõ- lõğõyla kiraladõğõnõn ortaya çõktõğõnõ açõkla- dõ. Basõn toplantõsõ düzenleyen Yalova Be- lediye Başkan Yardõmcõsõ Özsümer, 2007 yõlõnda Kocaeli yönünden Yalova girişinde- ki işlek karayolunun tam ortasõna konulan baz istasyonun Atatürk bulvarõ kaidesiyle kamufle edildiğini söyledi. Avukatlardan protesto Avukatlar, 29 Kasım 2009 tari- hinde kendisine kimlik soran polis memurlarının kimliğini görmek isteyince karakola götürülerek “darp edilen” avukat Ümit Ulaş’ın yaşadıkları kapsamında Beyoğlu Polis Karakolu’nda meydana ge- len hak ihlalleri, işkence ve kötü muameleyi protesto etti. Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukuk- çular Derneği İstanbul Şubesi, Ka- tılımcı Avukatlar Grubu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü yaşanan olayı protesto etmek için Taksim Mis Sokak’tan Beyoğlu Polis Karako- lu’na kadar yürüdü. Islık ve alkış- lar eşliğinde düzenlenen yürüyüşte avukatlar “İnsanlık Onuru İşken- ceyi Yenecek” pankartını taşıdı. Gazetemize saldõrõyla ilgili olarak 8 sanõğõn yargõlandõğõ davanõn görülmesine devam edildi ‘Molotofattõğõnõsöyleyip,böbürleniyordu’ İstanbul Haber Servisi - Gazetemize 29 Mart 2008 tarihinde molotofkokteyli atõlmasõna ilişkin 7’si tutuklu 8 sanõğõn yargõlandõğõ davada, Erge- nekon davasõnõn tutuksuz sanõklarõndan olan ve bu duruşmada tanõk olarak dinlenen Oğuz Alparslan Abdülkadir, tutuklu sanõk Bedirhan Şinal ile 1 ay kadar Edirne F Tipi Cezaevi’nde kaldõklarõnõ be- lirterek, “Şinal, ‘İlhan Selçuk’a molotofkokteyli at- tõğõnõ’ söyleyip, böbürleniyordu” dedi. Şinal ise gazetemiz Başyazarõ ve İmtiyaz Sahibi İlhan Sel- çuk’a yazdõğõ mektubun, Ergenekon davasõ sa- nõklarõndan Hüseyin Görüm vasõtasõyla Abdülkadir tarafõndan kendisine yazdõrõldõğõnõ savundu. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki du- ruşmaya, tutuklu sanõklar Bayram Demir, Seyhun Zayim, Boğaç Kaan Murathan, Bora Ballı, Fa- tih Derdiyok, Murat Aplak ve Bedirhan Şinal ile 18 yaşõndan küçük tutuksuz sanõk O.A. katõldõ. Oyuncu Şafak Sezer tanık Duruşmada sinema sanatçõsõ Şafak Sezer ile Hü- seyin Kaya ve Oğuz Alparslan Abdülkadir tanõk olarak dinlendi. Tanõklardan sanatçõ Sezer, sanõk Murathan ile 1998’den bu yana arkadaş oldukla- rõnõ ve sanõğõn cezaevinde evlenirken nikâh şahit- liğini yaptõğõnõ, hatta sanõğõn bunun için kendisi- ne teşekkür etmek amacõyla evine geldiğini söyledi. Sezer, Murathan’õn cezaevinden çõktõktan sonra An- talya’ya gittiğini ve telefonla görüştüklerini belir- terek, “Bende 10 gün kadar kaldı” dedi. Sezer, ce- zaevindeyken Murathan’õ ziyaret ettiğini ve sa- nõklardan Zayim’i de bir kez gördüğünü aktardõ. Tanõk Abdülkadir ise sanõk Şinal’in kendisine mektup gönderdiğini anlatarak, “Mektubunda, ‘Kandõra’daki abiye sordum, seni iyi bir insan ola- rak söyledi’ diye yazıyordu. Ben de kendisine bir mektup yazdım. Hatta koğuşumuza geldiğinde, Kandıra’da mektuptaki sözleri kendisine söy- leyenin Vedat Ergin olduğunu söyledi” dedi. Abdülkadir, Şinal’in kendisine sürekli, çõkõnca çe- te kuracağõnõ ve Ergenekon davasõna gideceğini söy- lediğini de ifade etti. Duruşma ertelendi. Danõştay saldõrõsõ sanõğõ Osman Yõldõrõm’õn telefonla yaptõğõ konuşmada Alparslan Arslan için “Allah’õn askeri” dediği bölümün konuşmayõ deşifre eden polis memurlarõnca tutanaklara yazõlmadõğõ ortaya çõktõ.