Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER
Bu da Sendikanın
Başarı Öyküsü...
Genelde işadamlarının, iş kadınlarının
başarı öykülerinden söz edilir. “Sıfırdan
başladı, şu kadar kişiyi istihdam etti, bu
kadar yatırım yaptı” diye... Aslında bu
“başarı öyküleri” bir sermaye birikim
modeli sonucudur, diğer bir ifade ile
artı değer sömürüsü sonucunda
çalıştırdıkları insanların emekleri
üzerinden ortaya çıkmışlardır. Övgüler
düzülerek bu sömürü biçimi gizlenmeye
çalışılır...
Gerçek başarı öyküleri ise, emeklerini
ortaya koyarak, işsiz ve aç kalmayı
göze alarak sendikal mücadele veren,
en doğal anayasal hakkını bile
kullanmaya çalışırken baskıya uğrayan
ama yılmayan emekçilerin ve
örgütlerinin hikâyeleridir. İşte bunlardan
sadece birinin hikâyesi...
Sendikanın ismi, DİSK’e bağlı
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’dır.
Dev Sağlık-İş, özellikle sağlık
işkolundaki taşeron işçilerini örgütleme
mücadelesi vermektedir. Okmeydanı
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Dev
Sağlık-İş’e üye oldukları gerekçesiyle
18 taşeron işçisi işten atılır. Hastane
muhatap olarak taşeron şirketi gösterir.
Dev Sağlık-İş asıl işverenin hastane
yönetimi olduğunu belirterek işçilerin
işlerine geri alınması amacıyla hukuki
süreci başlatır. Bu arada 2 Ekim 2009
tarihinden itibaren anayasal bir hak
olan sendikalı çalışma hakkının yönetim
tarafından tanınması için hastane
önünde direnişe geçilir.
Hastane yönetimi ile DİSK, İstanbul
Tabip Odası ve SES (Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri Sendikası)
temsilcilerinin katıldığı çeşitli
görüşmeler yapılarak Dev Sağlık-İş’in
talepleri ortaya konur. Tüm bu
çabaların sonucunda direnişin 45.
gününde hastane yönetimi ve taşeron
şirket, işten çıkarılan işçilerin işe geri
dönüşünü kabul eder. Dev Sağlık-İş
başarıya ulaşmıştır.
Yine aynı sendika, bu kez Kızılay kan
merkezlerinde çalışan hemşire, şoför,
tıbbı sekreter gibi sağlık çalışanlarını
örgütleme çabasına girer. Dev Sağlık-İş
üyesi olan 15 sağlık emekçisi, hiçbir
Kızılay biriminin bulunmadığı Ardahan,
Şırnak gibi yerlere sürgün gönderilmek
istenir. Sürgünü kabul etmeyen bu
sağlık emekçileri Ekim ve Kasım
2008’de işten çıkarılır. Sendika hukuki
süreci başlatır, mahkeme 13 Mayıs
2009’da çalışanların lehine karar verir,
bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
tarafından 5 Ekim 2009 tarihinde
onanır. Şimdi sendika, bu yargı
kararının Kızılay yönetimi tarafından
uygulanmasını beklemektedir.
Dev Sağlık-İş’in başkanlığını bir
patoloji uzmanı olan Dr. Arzu Atabek
Çerkezoğlu yürütmektedir.
Çerkezoğlu, sağlık alanındaki
örgütlenmenin bir ekip işi olduğunu
belirterek, “Biz hak arama mücadelesini
kamu sağlık emekçileri sendikası SES
ve meslek örgütümüz olan Türk
Tabipleri Birliği ile birlikte yürütüyoruz.
Birlikte sağlık hizmetini ürettiğimiz için
birlikte örgütlenmeye çalışıyoruz, hak
kayıplarına karşı ortak bir mücadele
veriyoruz” diyor. Bu sendikal
örgütlenme modelini önemsemek
gerekir...
atillaozsever@ttmail.com
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Sağduyu Yine Sağduyu...
Çaylak gazetecilik dönemimizde
ustalarımızın öğütleri sadece “Gazetedeki
ilanları da dikkatle okuyun”la sınırlı değildi.
İnternet bir yana, gazetelerdeki telefonların
bile sınırlı olduğundan olsa gerek, anımsamak
için duvar takvimlerine de göz atmamızı
tembihlerlerdi.
Şimdilerde bu öğütlere uyan var mı bilmem
ama geleneği İlhan Ağabey’in (Selçuk)
sürdürdüğünün yakın tanıklarından biriyim.
Dün sabah yazıişlerine çıktığımda kulaklarını
çınlatarak Saatli Maarif Takvimi’nin 9 Aralık
yaprağına baktım. Önce arka sayfasından
başlayayım.
Günün tarihi: 12 yıl önce bugün (9 Aralık
1997) Heidelberg’de Fidelio Operası’ndaki
başrolü başarıyla oynadıktan sonra geçirdiği
ani beyin kanamasıyla yaşamdan ayrılan ünlü
soprano Zehra Yıldız’ın yeri doldurulamaz.
(Ne hikmetse Cumhuriyet Kültür sayfalarında
Evin İlyasoğlu’nun köşesi dışında diğer
gazetelerde anımsanmamış bile.
Günün Tarihi: 71 yıl önce bugün (1938)
başkent Ankara’nın yeni tren garı hizmete
açıldı.
Günün Tarihi: 80 yıl önce bugün (1929)
Atatürk tarafından müzeye dönüştürülmesi
istenen Topkapı Sarayı’nda envanter çalışması
esnasında 1513 yılında çizilen “Piri Reis”
haritası bulundu.
Günün tarihi: 116 yıl önce bugün (1893)
İstanbul’da süren soğuklar nedeniyle Haliç
donmuştu.
Günün fıkrasını erteleyip, yaprağın ön
yüzüne geçelim ve günün sözünü okuyalım.
“Siyaset sahasında karşılıklı faaliyetin feyizli
(verimli) gelişmeleri ancak vatandaşlar arasında
düşmanlık olmasına yer verilmemesiyle temin
olunabilir. (sağlanabilir)”
Kimin sözü olduğunu sanırım
anlamışsınızdır. Tabii ki Atatürk. 2008 yılındaki
hazırlık sırasında bu sözü seçenin içine
doğmuş ya da olmasından önce duyumsamış
gibi günümüze cuk oturmasına da şaşırmamak
elde değil.
Kimi şehirlerdeki sokak ve caddelerle kimi
kırsal alanda yaşanan acılar yürekleri dalıyor.
7 askerimizin silahlı saldırıda şehit edilmesi
ile molotoflu saldırıda vücudunun büyük
bölümü yanan 17 yaşındaki Serap Eser’in
yaşama veda etmesi aynı günde oldu. Kimi
gazeteler teröre kurban giden Serap’ı da
ekleyerek “8 şehit” başlığını atmışlardı.
Bu satırları yazarken dört şehidin cenaze
törenleri ekranlardan naklen yayımlanıyordu.
Üzüntü, tepki ve kararlılık tüm ülkeyi sarmış
durumdaydı. Düşünülmeden “Kürt açılımı”
diye başlatılan girişimin adı değiştirilse de
ülkeyi getirdiği nokta ortada. “Hangi partiler”
sorusunun yanıtını da herkes biliyor.
Bütün toza dumana, şehitlere karşın tek
dayanağımız var. Türk halkının şimdiye kadar
çok kez kanıtlanmış sağduyusu.
Salı günü kimi gazeteleri gözden geçirirken
duraksamadan “Çıldırmış bunlar!” deyiverdim.
Başlıklara göre Silivri’deki birinci davanın
duruşmasında bir sanığın isteği üzerine “kapalı
oturum” yapılmıştı. Ama oturumda söylenenler
başlık altlarında özetleniyordu.
Oturum kapalı yani gizliyse, söylenenleri
yazma durumunda Türk Ceza Yasası’nın
285’inci maddesine göre yayın organlarına
biçilen ceza 1.5 yıl ile 4.5 yıl arasındaydı.
Bazı gazete ve televizyonların hem Türk
Ceza Yasası’nın hem de Ceza Muhakemesi
Yasası’nın yok sayılmalarına alışmış olmalıydık
ama, kurallara uymaya özen gösterenler de
başlıklara bakarsanız aynı suçu işlemişlerdi.
İşin içinden çıkamayınca avukat arkadaşımı
arayıp sorunu çözdüm.
Bir sanık gizli oturum istemiş. Yargıç da
salondan öteki sanıkları çıkarmıştı. Gazeteciler
de salonda kalanlar arasındaydı.
Sanık ifadesini verdikten sonra öteki sanıklar
salona alınmış yargıç, öğrenmeleri için ifade
tutanağını onlara da okumuştu.
Doğrusu uygulamaya niye “kapalı oturum”
denildiğini çıkaramadım. Yoksa usul
hükümlerini değiştirme sırası gazetecilere mi
geldi diye düşünmeden de edemedim.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
A
sgari Ücret Tespit Ko-
misyonu, bir kez daha
sonucunu katõlan taraf-
larõn önceden bildiği bir belir-
lemeyi yapmak üzere toplanõyor.
İşçi temsilcilerine göre komis-
yona katõlan hükümet, işveren ve
işçi temsilcileri, ülkeyi ucuz emek
pazarõ olarak tasarlamak için yine
bir oyun sergileyecek. Ancak
emekçiler artõk sürünmek değil ge-
çinmek istiyor.
Konuya ilişkin sorularõ yanõtla-
yan Devrimci İşçi Sendikalarõ
Konfederasyonu (DİSK) Genel
Başkanõ Süleyman Çelebi, Asgari
Ücret Tespit Komisyonu’ndan
olumlu bir sonuç çõkmasõnõ bek-
lemediklerini ifade ederken, Türk-
İş Genel Eğitim Sekreteri Nihat
Yurdakul, ilk toplantõda olumlu
sonuç çõkmamasõ halinde diğer
toplantõlara katõlmayacaklarõnõ
açõkladõ.
Çelebi, son günlerde hükümetin
sendikalara olan yaklaşõmlarõ so-
nucu asgari ücret toplantõsõndan
olumlu bir sonuç çõkmayacağõna
dikkat çekerek, memur ve işçi
sendikalarõnõn Türkiye genelin-
de araştõrma yaparak açlõk sõnõrõ-
nõ ortaya koyduğunu, bu araştõr-
malar sonucunda açlõk sõnõrõnõn
780-800 TL arasõnda değiştiğini
anõmsattõ. Bütün bunlarõn bilin-
meyen bir denklem olmadõğõnõ
ifade eden Çelebi, bunu devletin
de bildiğini söyledi. Sendikalarõn
yaptõğõ araştõrmalarõn dikkate alõn-
madan ücret artõşlarõnõn gerçek-
leştirildiğini hatõrlatarak “Ka-
mu çalışanlarına yüzde 2.5 artı
2.5, asgari ücretlilere de yüzde
8-8.5 gibi öngörülerin ortaya
çıktığı süreci yaşıyoruz” dedi.
‘Hesabı hükümet
verir’
Yurdakul, yaptõğõ açõklamada
şunlarõ kaydetti:
“Asgari ücret, bir pazarlık
konusu değildir. Asgari ücretin
tespiti tamamen teknik bir ko-
nudur. Birtakım hesaplar so-
nucunda asgari ücret tespiti
yapılmalıdır. Bu hesap yapı-
lırken de gelir dağılımı, büyü-
me rakamları, geçinme endek-
si verileri dikkate alınmalıdır.
Bu kriterlerin benimsenmeme-
si ya da bu kriterlere göre be-
lirlenecek rakama itiraz edilmesi
halinde komisyonda bulunma-
mız, kalmamız mümkün olmaz.
Bu yılki beklentimiz, görüşme-
lerin önceki yıllardakine ben-
zememesi. Bunun için de hükü-
metten bir adım bekliyoruz.
Bugüne kadarki tutum devam
ederse, hükümet asgari ücreti
tek taraflı belirlerse, bununla
nasıl geçinileceğini anlatmak
da hükümete düşer.”
Çelebi: Asgari Ücret Tespit
Komisyonu’ndan olumlu bir sonuç
beklemiyoruz. Türk-İş Genel Eğitim
Sekreteri Nihat Yurdakul: ilk
toplantõda olumlu sonuç çõkmazsa
diğer toplantõlara katõlmayacağõz.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal
Güvenlik Uzmanõ Ali Tezel, TBMM Genel
Kurulu’nda önceki gün kabul edilen KEY öde-
melerine ilişkin yasa tasarõsõnõn 5.8 milyon
mağdura bir çözüm getirmediğini, yalnõzca lis-
tenin açõklanmasõnõ 2011 yõlõnõn mart ayõna ka-
dar uzattõğõnõ vurguladõ. Tasarõya göre bilgileri
doğru bildirilen hak sahipleri yasa çõktõktan he-
men sonra; bilgileri hatalõ bildirilenler de ancak
31 Mart 2011’den sonra KEY ödemelerini ala-
bilecek.
KEY ödemelerine ilişkin yasa tasarõsõ, önce-
ki gün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Yasaya göre, hak sahiplerine ilişkin bilgilerin ban-
kaya bildirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşla-
ra verilen ve 29 Haziran 2009 tarihinde sona eren
8 aylõk süre 1 ay daha uzatõlacak. Hatalõ bildi-
rimlerin düzeltilmesi ile ilgili süre de 31 Aralõk
2010’da sona erecek.
Hatalara ilişkin düzeltme ve bildirimler 3’er ay-
lõk aralõklarla yapõlabilecek. Böylece, bilgileri ha-
tasõz olan hak sahipleri, tüm listeye ilişkin dü-
zeltme sürecinin tamamlanmasõnõ beklemeden
KEY ödemelerini alabilecek. Bu düzeltme sõra-
sõnda 30 Haziran 2010 tarihinden sonra yeni hak
sahibi bildirimi yapõlamayacak.
Sosyal güvenlik uzmanõ Ali Tezel, yasanõn
KEY mağdurlarõ için müjde olmadõğõnõ söyledi.
Tezel, NTV’ye yaptõğõ değerlendirmede şunla-
rõ söyledi: “Bu yasa 5.8 milyon KEY mağdu-
runa çözüm getirmiyor. Sadece listenin açık-
lanmasını 2011’in mart ayına kadar uzatıyor.
Normal şartlarda 28 Haziran 2009’da para-
ların ödenmesi gerekiyordu. 5.8 milyon iti-
razcıya karşın ancak 2 milyonluk liste hazır-
lanmıştı. Zaten ulaşılma imkânı da yoktu. ‘Ar-
şiv kayõtlarõnõ esas alan uygulamaya son verin.
Zaten 1987-1995 arasõnda hüküm süren KEY’de
kimin hangi yõllarda çalõştõğõ kurumlarda mev-
cut. Boşuna insanlarõ tozlu raflara göndermeyin.
SSK’nin kayõtlarõna bakõp o tarihlerde çalõşan-
larõn listesi çõkarõlabilir’ demiştik. Maalesef bu
yola gidilmedi. Kurum, sorunu sadece halı-
nın altına süpürüp 2011’in mart ayına gön-
deriyor.”
KEY ödemelerine ilişkin yasa tasarõsõ, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi...
KEY’de ‘Müjde değil makyaj’
AHMET KURT
KOCAELİ - Kocaeli’nin Gölcük karayolu üzerinde
kurulu bulunan Tabosan A.Ş’ den atõlan 200 işçi
haklarõnõ aramak için dava açacaklarõnõ söyledi. Fabrika
önünde açõklama yapan işçiler 10 aydõr haklarõnõ
aramak için geldikleri fabrika önünde eli boş gittiklerini
belirterek işverenlerin hiçbir iyi niyet sergilemediklerini
kaydetti. Daha önce Tabosan yönetimi ile yaptõklarõ
anlaşmada işçilerin ortalama 5 ile 20 bin TL arasõnda
alacaklarõnõn 12 ayla taksitlendirdiğini ifade eden işçiler
şöyle konuştu: “Ancak Tabosan’ın sadece iki taksidi
ödendi. Anlaşma yaptığımız için biz dava açmadık.
Ancak Tabosan yönetimi bizim iyi niyetimizi
suiistimal etti. Bizde şimdi bugünden itibaren yargı
yoluna gideceğiz”
D
İSK/Nakliyat-İş’e yapõlan baskõn ve
yöneticilerinin gözaltõna alõnmasõ bugün
Ambarlar’da protesto edildi. Halen göz-
altõnda tutulan yönetici ve işçilerin serbest bõ-
rakõlmasõ için bugün Topkapõ Ambarlar’da bir
eylem yapõldõ.Yüzlerce Nakliyat-İş üyesi işçi-
nin katõldõğõ eylem saat 11.00’de başladõ. Ba-
sõn açõklamasõnõ DİSK Genel Başkanõ Süleyman
Çelebi yaptõ. Çelebi, Nakliyat İş’e yapõlan sal-
dõrõnõn DİSK’e yapõldõğõnõ vurgulayarak saldõ-
rõnõn amacõnõn DİSK’in içindeki en dinamik sen-
dikalardan olan, bugüne kadar emekçinin hak
arama mücadelesin de yõlmadan mücadele
eden, sermaye ye karşõ boyun eğmeyen Nakli-
yat-İş’i susturmak olduğunu belirtti.
Çelebi, bir ambar işverenin, bir süre önce Top-
kapõ ambarlarõndan kaçarak, ücret ve tazminat
hakkõ gaspõna karşõ mücadele eden işçiler ve Nak-
liyat-İş yöneticileri hakkõnda suç duyurusunda
bulunduğunu, suç duyurusunda bulunulan kişi-
ler arasõnda kendisinin de yer aldõğõnõ belirtti.
“Suçum Ali Rõza Küçükosmanoğlu ile birlik-
te hak gaspına karşı basın açıklaması yapmış
olmak” dedi. Basõn açõklamasõnõn sonunda
Çelebi, sendika yöneticilerinin ve üyelerinin bir
an önce serbest bõrakõlmasõnõ istedi. Eylem sü-
resince, “Yaşasın DİSK Yaşasın Nakliyat-
İş!”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz!”, İşçilerin Bir-
liği Sermayeyi Yenecek!”,“Direne Direne
Kazanacağız!”, “Yaşasın Örgütlü Mücade-
lemiz!”, “Gözaltılar Serbest Bırakılsın!”,
“İnadına Sendika,İnadına DİSK!”sloganlarõ
atõldõ. Birkaç gün önce yapõlan baskõn sonrasõ
başta DİSK Örgütlenme Daire Başkanõ Ali Rı-
za Küçükosmanoğlu olmak üzere sendika
Genel Merkez yöneticileri, Genel Merkez Se-
kreteri Aziz Cengiz, Mali Daire Başkanõ Rıza
Ballı, Örgütlenme Daire Başkanõ Abdullah Me-
nek, Eğitim Daire Başkanõ Abuzer Aslan, İs-
tanbul Şube Başkanõ Nurettin Gümüş, Şube Se-
kreteri Hacı Altaş, Gebze Şube Başkanõ Erdal
Kopal, olmak üzere pek çok yönetici ve üye iş-
çiler gözaltõna alõnmõştõ.
Nakliyat-İş baskõnõ protesto edildi
Asgari ücret, 16 yaşõnõ doldurmuş
bekâr bir işçi için halen brüt 693,
net 546.48 lira olarak uygulanõyor.
Asgari ücret 16 yaşõndan küçükler
için brüt 589.50, net 472.32 lira,
kapõcõlar için brüt 693, net 589.05
lira. Asgari ücretten, 16 yaşõnõ
doldurmuş işçiler için 146.52, 16
yaşõndan küçük işçiler için 117.18,
kapõcõlar için 103.95 lira kesinti
yapõlõyor.
DİSK verilerine göre asgari ücret
kriz dönemlerinde reel olarak
geriledi. 1999 krizinin ardõndan
2000’de asgari ücret reel olarak
yüzde 14.28 azalarak 285.1 liraya
düşerken, 2001’de de yüzde 13.85
azalõşla 245.6 TL oldu. 2003’te
asgari ücret yüzde 3.7 artõşla 275.3
liraya çõktõ. Geçen yõlki artõş yüzde
1.36’da kalmõştõ.
Tabosanişçileriyargıyolunda
(Fotoğraf:AhmetKURT)
MEMUR GREVİNE SORUŞTURMA SAĞLIKTA FARK ÜCRETİNE TEPKİ
25 Kasõm’da bir günlük uyarõ grevi yapan kamu çalõşanlarõ-
na Hatay’õn İskenderun, Dörtyol ve Antakya ilçelerinde so-
ruşturma başlatõldõ. Eğitim-Sen suç duyursunda bulunacak.
Hatay Milli Eğitim Müdürvekili Halil Osmanoğlu imzasõyla
4 Aralõk’ta ‘acele ve günlü’ olarak devlet okullarõna gönde-
rilen yazõda, müdürlerin, göreve gelmeyenlerin ifadesinin al-
masõ, soruşturma raporu düzenlemesi, savunmalarõnõn alõn-
masõ istendi. Eğitim-Sen, Danõştay, Avrupa İnsan Haklarõ Mah-
kemesi ile yerel mahkeme kararlarõnõ gösterdi ve suç olma-
dõğõna yargõnõn karar verdiğini belirtti. (Akõn Bodur)
ADANA- Özel sağlõk kuruluşlarõnda tedavi gören Sos-
yal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlõ hastalarõn ödeye-
ceği fark ücreti yüzde 30’dan yüzde 70’e çõkarõlõnca sağ-
lõk örgütleri ayağa kalktõ. Adana Tabip Odasõ (ATO), Gü-
ney İlleri Özel Sağlõk Kuruluşlarõ Derneği ile Sağlõk ve Sos-
yal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES), 1 Ocak’tan itibaren
yaşama geçirilmesi planlanan uygulamanõn iptalini iste-
di. SES Başkanõ Dr. Mehmet Antmen,sağlõğõ özelleştiri-
yorlar. Buna karşõ mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. (YU-
SUF BAŞTUĞ)
KESK Genel Başkanõ Sami Evren, KESK tari-
hinin, sendikal hak ve özgürlüklerle demokra-
si mücadelesi tarihi olduğunu belirtti. Evren, KESK’in 14. ku-
ruluş yõldönümü dolayõsõyla yayõmladõğõ mesajda, 8 Aralõk
1995’te kurulan KESK’in gücünü sadece 14 yõllõk deneyiminden
değil, hak ve özgürlükler mücadelesinden aldõğõnõ ifade etti. Yü-
rütülen mücadele neticesinde sendikal haklarõn yanõnda önem-
li kazanõmlar elde edildiğini anlatan Evren, on binlerce kamu
emekçisinin bedeller ödeyerek yürüttüğü meşru ve fiili mücade-
lenin, kararlõlõklarõnõn en önemli göstergesi olduğunu belirtti.
Çelebi’ye göre, belirlenecek asgari ücret, çalõşanlarõn geçinmesine yetmeli ve emekçiyi kriz karşõsõnda korumalõ
Amaç sürünmek değil, geçinmek
ASGARİ ÜCRET 546 LİRA
KESK 14. YAŞINI KUTLADI
Tekel işçisi
eyleme hazırlanıyor
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlü-
ğü (TTA), Samsun Yaprak Tütün İşletmesi’ni kapatma kararõ aldõ. Tek-Gõda İş, işsiz kalacak 650
işçi için 15 Aralõk’ta Ankara’da eylem yapacak. TTA tarafõndan, Samsun Yaprak Tütün İşletme Mü-
dürlüğü’ne gönderilen “İş sözleşmesi feshi” konulu yazõda, işletmenin kapatõlacağõ ve işçilerin tüm hakla-
rõnõn ödenerek işlerine son verileceği belirtildi. Tek Gõda-İş Sendikasõ Samsun Şube Başkanõ Yakup Sandıkçı,
fabrikanõn kapatõlmamasõ için girişimlerde bulunacaklarõnõ, Samsun Yaprak Tütün İşletmesi’nde çalõşan işçilerin
15 Aralõk’ta Ankara’da talepleri yerine getirilinceye kadar eylem yapacaklarõnõ bildirdi. Sandõkçõ, “Samsun’daki
fabrika kapatılacaklar, Adıyaman’daki ise açık tutulacaklar listesine alındı” dedi.
Çelebi, Nakliyat İş’e
yapılan saldırının
DİSK’e yapıldığını
vurgulayarak
saldırının amacının
DİSK’in içindeki en
dinamik
sendikalardan olan,
Nakliyat-İş’i
susturmak olduğunu
belirtti.