21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞULE KÖKTÜRK İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Ay- dın, “Asıl olan hak ve özgürlüktür. Kı- sıtlama ise istisnadır. Bu kuralı tersine çe- virmek, zor ve baskıcı rejimlerin yön- temleridir. Hukuk devletinde her iktida- rın görevi, hukukun üstünlüğünü tüm top- luma yaymaktır” dedi. Aydõn, Türkiye’de bir kavram kargaşasõ yaşandõğõnõ söyledi. İktidarlarõn çõkardõğõ ya- salar nedeniyle yasal olanõn aynõ zamanda hukuki olmayabileceğinin altõnõ çizen Aydõn, “Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı yasa- lar, üst nitelikteki bir norma aykırı ol- maları nedeniyle hukuki değillerdir. Bu durumdaki bir yasanın iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmemiş olması da sonucu değiştirmez” değerlen- dirmesini yaptõ. Yasalar ve yönetmelikler çõ- kartõlõrken ilgili örgütler, üniversite ve diğer ilgililerden görüş alõnmadõğõnõ, “yaptık ol- du” anlayõşõ ile hareket edildiğini çeşitli ke- reler kamuoyuna açõkladõklarõna dikkati çe- ken Aydõn, meslek örgütü olarak kendileri- nin yasalarõ Anayasa Mahkemesi’ne götü- rüp iptal talep ettirmelerinin mümkün ol- madõğõnõ yalnõzca yönetmeliklere karşõ Da- nõştay’a dava açabildiklerini belirtti. Aydõn, “Üst normlarla verilen hak ve öz- gürlükler, alt normlarla daraltılmaktadır. Bugün yaşadığımız olaylar, bu gelişme- lerin sonucudur. Hak ve özgürlükler asıl kabul edilmelidir. Mağduru kim olursa ol- sun, bu özgürlüklerin sınırlanması için anayasa ve uluslararası mevzuatın ön- gördüğü koşullara uyulması gerekir. Hakların sınırlanması için düşünceler zorlanmamalı, özgürlüklerin temini ve ge- nişletilmesi için düşünceler zorlanmalıdır. Bunun yanına siyasi saik de eklenirse, ar- tık hukuk egemenlerin oyuncağı haline ge- lir, hukuk teriminin içi boşaltılmış olur ve hukuka güven-saygı kalmaz” dedi. Aydõn, özetle şunlarõ söyledi: “Anayasal hak ve hürriyetlerin sınırlama koşulları- nın oluşup oluşmamasına bağlı olmaksı- zın her an sınırlanabileceğine dair top- lumda yaygın bir kanaat oluşmaktadır. Bu ise hukuk devletinden giderek uzaklaştı- ğımız sonucunu doğuran emarelerdir. Düstur alınması gereken, hukukun üs- tünlüğüdür. Hukukun üstüne bir başka üstün gücün konulmaya çalışılması, onun üstüne de başkasının konulması sonucu- nu doğurur. Hukukun üstünlüğünü etkin kılma yükümlülüğü olan Barolar ola- rak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Ön- görülen Telekomünikasyon Yoluyla Ya- pılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli So- ruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yö- netmeliğin hak ve özgürlükle- ri üst normlara aykırı şekilde kısıtlayan kimi hükümlerinin iptali için Danıştay’da açtı- ğımız davada, kimi mad- delerin hukuka aykırı ol- duğu, hak ve özgürlükleri kısıtladığı gerekçesi ile yü- rütmelerinin durdurulması- na karar verilmiştir. Yargı üzerinde bu tür hukuka ay- kırılıkların yapılıyor olması, zaten sorun olan bir mesele- nin daha da vahim boyuta ulaş- ması, kuvvet- ler ayrılığı ilkesinin ze- delenmesi- ne yol açar.” CMYB C M Y B 28 KASIM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 D i n l e n i y o r s u n . . . İ z l e n i y o r s u n . . . S u s t u r u l d u n . . . Korku imparatorluğu YARIN: ESKİ İSTANBUL BAROSU BAŞKANI TURGUT KAZAN, TÜMÖD YK. ÜYESİ PROF. DR. CÜNEYT AKALIN, ÜSTKB DÖNEM SÖZCÜSÜ İLHAN GÜLEK, SOSYOLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI PROF. BİRSEN GÖKÇE, 68’LİLER BİRLİĞİ BAŞKANI SÖNMEZ TARGAN 12 ‘Ülkede telekulak cemaati var’ ESKİ BAKAN SERDAROĞLU İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eski Sağlõk ve Devlet Bakanõ Rifat Serdaroğlu, Türkiye’de “telekulak cemaati” olduğunu vurgulayarak laik demokrasiye inanan, onun geleceğin- den endişe edenleri, TSK ve Türk yar- gõsõnõ yõpratmak, sindirmek isteyenlere karşõ mücadeleye çağõrdõ. Serdaroğlu, “İrtica korkaktır. Atatürk’e ve laik Cumhuriyete, çağdaşlığa inananlar bir araya gelip ayağa kalktıkların- da, irtica kaçacaktır” dedi. Bergama Belediye Başkanlõğõ’nõn yanõ sõra 19., 20. ve 21. dönemde İz- mir miletvekilliği, Sağlõk ve Devlet bakanlõklarõ görevlerinde bulunan Ser- daroğlu, gündemdeki “yargının sa- vunma konumuna geçmesi” konusu- nu değerlendirdi. Yargõya saldõran kesimlerin başõnda Adalet Bakanlõğõ’nõn geldiğini vurgula- yan Serdaroğlu, “Bakan Bey’in TBMM’de dokunulmazlığının kaldı- rılması için dosyası bulunmakta” de- di. Fethullah Gü- len cemaatinin de tüm yayõn organlarõ, gazeteleri, dergileri, televizyonlarõyla Türk yargõsõnõ baskõ altõna almaya çalõş- tõğõna dikkat çeken Serdaroğlu, emni- yetteki F tipi kadro- laşmanõn buna en büyük desteği ver- diğini söyledi. Serdaroğlu, “Bunlar sözüm ona Müslüman, sözüm ona dindar. Amerika’da refah ve zen- ginlik içinde yaşayan, halife özentisi hocalarına yaranmak için, hiç utan- madan haysiyet cellatlığı yapıyorlar, insanları karalıyorlar. Bunlar Ku- ranıkerim’in emrettiklerini yapmı- yorlar, yaptıklarına Kuranıkerim’i uydurmaya gayret ediyorlar, Al- lah’tan korkmadan” yorumunu yap- tõ. Serdaroğlu, sözde demokrat ve li- beral yazar, çizer, gazetecilerin de “askere vurma modasını” sürdürdü- ğünü, bölücüler, Kürtçülerle işbirliği yapmayõ yeğlediğini anõmsattõ. ‘YARGIYA SAHİP ÇIKALIM’ Yargõya saldõran tüm bu kesimlerin en büyük desteği AKP iktidarõndan al- dõğõnõ, bunu Türk halkõnõn görmesi için laik, sosyal hukuk devletine ve Atatürk Cumhuriyeti’ne inananlara önemli görevler düştüğünü vurgulayan Serdaroğlu, “Öncelikle Türkiye’nin en örgütlü sivil toplum örgütü baro- ları, avukat arkadaşlarımız aracılığı ile uyarmalıyız. Barolar şimdi ko- nuşmayacak da ne zaman konuşa- caklar? Gerekiyorsa, toplumun dik- katini çekmek için belli bir süre (7 Gün) davalara girmesinler. Bizler yapılanın yanlış olduğunu AKP’li milletvekillerine mesaj veya mek- tupla anlatalım, uyaralım. Bence en önemlisi yüksek yargıya kişisel des- teğimizi yine ileti, mesaj veya mek- tupla iletelim. İrtica korkaktır. Ata- türk’e ve laik Cumhuriyete, çağdaş- lığa inananlar bir araya gelip ayağa kalktıklarında, irtica kaçacaktır. Tehlike varsa, bizde sıkıntıyı göze alıp bu tehlikeyi yok edeceğiz” dedi. DENİZ TATARER Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başka- nõ Prof. Dr. Aysel Çelikel, Tür- kiye’de ağõr aksak yerleştirilme- ye çalõşõlan hukuka bağlõ devlet anlayõşõnõn son yõllarda hukuk dõ- şõ uygulamalarla ciddi yara aldõ- ğõnõ belirtti. ÇYDD Genel Başkanõ Prof. Dr. Çelikel, Yargõtay’a dek uza- nan telefon dinlemeleriyle yeni- den gündeme gelen kurumlar ve kişiler üzerindeki siyasi baskõya ilişkin gazetemize değerlendir- melerde bulundu. Çelikel, telefon dinlemeleriyle ortaya çõkan tab- lonun buzdağõnõn görünen yüzü olduğunu ifade etti. “Buzdağının görünmeyen yü- zü daha derinlerde” uyarõsõnda bulunan Çelikel,“Telefon dinle- melerinin, çoğunluğu muhalif olan kişi ve kuruluşlara karşı bir baskı aracı olarak kulla- nıldığı açıktır. Kişi ve kuru- luşları suçlamak için delil elde etmeye yönelik olan bu yöntem suçlu yaratma yöntemidir. Hâ- kim kararı ile yaklaşık 150 bin kişinin dinlendiği söyleniyorsa, buna hâkim kararı olmadan yapılanlar ve ortam dinlenme- leri de eklenince insanlar, özel hayatlarının denetim altında olduğu korkusu ile yaşamak zo- runda kalıyorlar. Bu dinleme- lerin kayıtlarının bazı basın organlarında yayımlanmasıyla, kişilerin özel hayatlarının teş- hir edilmesi ve dava dosyaları- na konulması olayın kişi öz- gürlüğüne aykırılığının açık kanıtıdır. Bu yolla, toplum mutsuz, umutsuz, korkak hale getiriliyor” dedi. Yargõnõn kişi özgürlüklerinin sõnõrlandõrõlmasõndaki yetkileri- nin, bağõmsõz ve tarafsõz olmayan yargõç ve savcõlarca siyasi baskõ karşõsõnda her zaman kötüye kul- lanõlmaya açõk olduğu uyarõsõn- da da bulunan Çelikel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin’e kadar uzanan te- lefon dinlemelerini “Vahim ve umutsuz” olarak nitelendirdi. “Demokratik rejimin güven- cesi olan yargının dahi güven- cesi ve güvenirliliği kalmamış- sa sade vatandaşı kim koruya- caktır” eleştirisinde bulunan Çe- likel, şunlarõ kaydetti: ‘YARGI DA TSK DE HERKESE LAZIM’ “Başbakan’ın da dinlenmiş ol- ması, ‘Acaba devlet içinde insan haklarõ ihlalleri yapan, Başba- kan’õn dahi gücünün yetmediği, ikinci bir devlet mi var?’ düşün- cesini akla getiriyor. Üniver- site hocaları, medya, yargı, sivil toplum, ticaret, sanayi erbabı dinleniyorsa, so- runun ve çözüm yolları- nın yeri TBMM’dir. Hukuk dışı telefon din- leme yoluyla yargıyı ve Türk Silahlı Kuvvetle- ri’ni yıpratma gayreti ve çalışması içinde olanlar yorulmadılarsa, biraz ara versinler, çünkü bir gün yargı da TSK de onlara la- zım olabilir.” TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Sek- reteri Önder Sav’õn telefonlarõ- nõn dinlendiği savlarõ üzeri- ne kurulan “Teleku- lak” araştõrma ko- misyonu üyelerin- den, CHP Adana Milletvekili Taci- dar Seyhan, “70 bin dinlemeden en az yarısının yasal olmayan dinlemelerden oluştuğunu” vurguladõ. Seyhan’õn bir süre önce yaptõğõ “300 milletvekili, 3 bin civarında hâkim ve 613 gazetecinin telefonları dinleniyor” açõklamasõ tartõşmalara yol açmõştõ. Seyhan, “Bizi yöneten- lerin, biz de dinleniyoruz, nefretle kınıyoruz deme hakkı yok. Ulaş- tırma bakanı, Başbakan bunu di- yorsa, biz o zaman demokratik bir ülkede değiliz demektir. Dinleni- yorsanız görevinizi yapın” dedi. TBMM’de bir araştõrma komisyo- nu kurulmasõnõ isteyen Seyhan, “TİB’deki bütün dinleme kayıtla- rını inceletsinler. 70 bin kayıt, di- yorlardı. 70 bin kişinin içinde en az yarısı yasal olmayan dinlemeleri oluşturuyor. Bakalım, ilgili dinle- meyi isteyen kurumlar, bir insanın üzerinden birçok kişiyi gayri meş- ru olarak dinlemişler mi? Siyasi de- netim organı olarak Meclis bunu yapabilir” görüşünü dile getirdi. ‘MEDYA DİNLENMİŞ’ “300 milletvekili, 3 bin hâkim, 613 gazeteci rakamlarını neye da- yanarak söylediniz” sorusuna da Seyhan, şu yanõtõ verdi: “Bazı kay- naklarım var. Son üç yılı oranlaya- rak bu sonuca varıyorum. Medya için yapılan direkt dinlemeler var. Bazıları, birilerinin isimlerinin ar- kasına gizlenmiş. Bir şüpheli adı ve- rilmiş, onun arkasından bir gazeteci, hâkim, telefonu izlenmiş. Bu izinle- rin tamamının incelemeden geçiril- mesi lazım. Cumhuriyet santralı dinleniyor, ama oradaki tüm gaze- teciler TİB’deki kayıtlarda dinlen- miş sayılmıyor. Ben, kayda alınan herkesi dinlenmiş sayıyorum. Av- rasya’nın, Başkent’in, Kanal- türk’ün, Kanal Biz’in de uzun süre santralı dinlenmiş. TİB kuruldu- ğundan bu yana, son 3 yılda 300 mil- letvekili dinlenmiş. Bunu TİB yap- mıştır, demiyorum, ama TİB’den is- tihbarat isteyen birimler var. ” CEVAP VERİLMEYEN SORU Seyhan, TİB Başkanõ Fethi Şim- şek’in “Yargıtay’ı dinleyemedik” sözleriyle ilgili olarak “TİB Teknik Daire Başkanı Basri Aktepe, Muhsin Yazõcõoğlu’nun ölümüyle ilgili ola- rak kurulan araştırma komisyo- nuna geldi. ‘Siz sabit telefonlarõ din- lerken, kullanõlan ev ya da işyerinde- ki santraldan mõ, yoksa Telekom sant- ralõ üzerinden mi dinleme yapõyorsu- nuz’ diye sordum. Aktepe, ‘mer- kezden’ yanıtını verdi. ‘Merkeze ge- len her sesi dinleyebilir misiniz’ diye sordum, evet, dedi. ‘Peki nasõl oluyor da çõkõp başkanõnõz Yargõtay’õn sant- ralõnõ dinleyemediğinizi açõkladõ’ di- ye sorduğumda ise ‘Bu soruya cevap vermem’ dedi” açõklamasõnõ yaptõ. Seyhan, “tüm e-mail’lerin ABD’de arşivlendiğini” vurgularken de “Ma- il’ler haberimiz olmadan denetle- niyor, kopyalanıyor, bazen değişti- riliyor. Benim mail’lerimi 4. okuyan oluyorum” dedi. Seyhan, “TİB dı- şında, bağımsız bir denetleme ku- rulu oluşturulmalı. Yargı, Genel- kurmay, istihbarat ve üniversiteden uzman yetkililerin de bulunduğu; görevleri, yetkileri tanımlanmış ve TİB’in yaptığı işlemlerin hepsini denetleyebilecek nitelikte olan, uy- du aracılığıyla yapılan dinlemeler dahil, frekans yakalama yöntemiy- le bunları tespit edebilecek teknik donanımı haiz bir yapılanma ku- rulmalı” görüşünü dile getirdi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Çelikel dinlemeleri vahim ve umutsuz olarak niteledi İstanbul Barosu Başkanõ Aydõn, üst normlarla verilen hak ve özgürlüklerin alt normlarla daraltõldõğõnõ söyledi ‘Hukukdevletindenuzaklaşõyoruz’ ‘Suçlu yaratma yöntemi’ ‘TİB KAYITLARINI MECLİS İNCELESİN’ TBMM ‘Telekulak’ komisyonu üyesi Seyhan “Araştırma komisyonu kurulsun, TİB kayıtları incelensin” dedi. TİB dışında bağımsız bir denetleme kurulu oluşturulmasını isteyen Seyhan, “Tüm e-mail’lerin ABD’de arşivlendiğini” vurguladı ve “Mail’ler haberimiz ol- madan denetleniyor, kopyalanıyor, bazen değiştiriliyor” dedi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Hukuk dışı telefon dinlemeleri yoluyla yargıyı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratma gayreti içinde olanlar, yorulmadılarsa, biraz ara versinler, çünkü bir gün yargı da TSK’de onlara lazım olabilir” dedi. 70 bin dinlemeden en az yarõsõnõn yasadõşõ olduğunu söyleyen Seyhan ‘mail’lerin de izlendiğini belirtti ‘Benden önce üç kişi okuyor’ İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın. Fethullah Gülen cemaatinin de tüm yayın organları, ga- zeteleri, dergileri, televiz- yonlarıyla Türk yargısını baskı altına almaya çalıştığı- na dikkat çeken Serdaroğlu, emniyetteki F tipi kadrolaş- manın buna en büyük des- teği verdiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle