18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 KASIM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Balbay’ın Sorgusu... Sabahın sisi kentin üzerine indi... İstanbul’un alıştığımız trafiği yok bayramın ilk günü. Yollar boş. Üç gündür sonbahar güneşinin altında yaşıyoruz. Kasım ayının sonuna geldik ama İstanbul, Akdeniz gibi soluk alıp veriyor. Kamu çalışanları alanları doldurdu dört gün önce. Başbakan Erdoğan, eylemleri içine sindiremedi ve gözdağı verdi kamu çalışanlarına: “Yasadışı eylem yapan cezalandırılır!” Hükümet, yandaş medyayı yarattı, şimdilerde yandaş sendika yaratma peşinde. Salt Memur-Sen’in yandaşlığı yetmiyor AKP iktidarına... Bir yanda “demokratik açılım”, öte yanda hükümeti uyaran kamu çalışanlarına gözdağı. Türkiye’nin dört bir yanında ilkyaz çiçekleri gibi açan iki milyon emekçi güle oynaya eylem yaptılar... Kamu çalışanlarının istediği, grevli toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklerdi. Bunu istemek Türkiye’de suç öğesi oluşturuyordu ve başbakan kaşlarını çatarak emekçileri uyarıyordu: “Cezalandırırım sizi!” Böyle bir anlayış mı Türkiye’yi AB’ye taşıyacaktı? Dipden gelen dalga, kamu emekçilerinin antidemokratik uygulamalara tepkisiydi... Şükran Soner, köşesinde “AKP açılıp saçılıyor” derken işte bu antidemokratik uygulamaların altını çiziyordu. Demokratik açılım paketlerini masanın üzerine koyan AKP iktidarı, “Açın şu paketi içinde ne var” diye sorulduğunda, “Açmam açamam, ambalajına bakın, ne güzel” demiyor muydu? Siyasetçi ve medya kamu emekçilerini bugüne değin ciddiye almıyordu. Bu kez dalga dipten gelince titreyip kendilerine geldiler: “Emekçilere ne oldu böyle?” Kamu emekçileri demokratik haklarını kullanarak renk renk açan ilkyaz çiçekleri gibi çoğalmadan bir gün önce Silivri’de Mustafa Balbay’ın çapraz sorgusu yapılıyordu. Balbay, sorgusunda haklı olarak sordu yargıçlara: “Ben buradayım, Özden Örnek Amiral nerede?” Ortada bir darbe savı olduğuna göre, salt Örnek Amiral değil, dönemin komutanları da ortada yoktu. Darbe günlüklerini yazan Emekli Oramiral Özden Örnek, davanın ne sanığı ne de tanığıydı... Mustafa Balbay ise 9 aydır tutukluydu... Tutuklanma gerekçesi Ayışığı ve Sarıkız darbeleriyle ilişkisinden ötürüydü. Balbay, Özden Örnek’in “darbe günlüklerine ilişkin” soruya haklı olarak şu yanıtı vermişti: “Özden Örnek’e sormanız gereken soruları neden bana soruyorsunuz?” Balbay haklıydı! Bir gazeteci çağının tanığıdır! Ankaralı bir gazeteci olarak görüşmeler yapmış. Bunları günlüğüne yazmış. Sonuç? Günlüklerinden ötürü tutuklanmış! Bir gazetecinin topu, tüfeği, tankı olur mu? Peki Sarıkız, Ayışığı darbelerini planladıkları öne sürülen emekli komutanlar nerede? Dışarıda! İki komutan tutuksuz yargılanıyor, ötekiler ise ne tanık ne sanık! Önceki gün, Hasan Cemal, Melih Aşık, Derya Sazak ve Aslı Altıntaşbaş’ın yazılarını, Milliyet’in manşete taşıdığı “Balbay’ın haklı sorusu” manşet haberini okurken daha önce yazdığım ve TV’lerde yinelediğim soru aklıma geldi: “Balbay Silivri’de, emekli paşalar ya GATA’da ya da kafede!” Elbet orduevinde olanlar da vardı... Bazılarını TV ekranlarında gözaltına alındıktan sonra görememiştim... Televizyon bülbülü emekli komutanların aylardır sesi soluğu çıkmıyordu. Türkiye’de askeri darbeler, muhtıralar unutulup gitti, cuntacılardan hesap sorulmadı, e-muhtıra verenler, 28 Şubat’ı gerçekleştirenler baştacı edildi. Şimdi fatura Mustafa Balbay’a mı kesilecek? Balbay darbe planlarının içinde olamaz. O gazetecilik görevini yaptı. Balbay olsa olsa bu davanın tanığıdır. Bu ülkede darbecilerden, muhtıracılardan, cuntalardan hesap sorulmalı... Bakın nereden nereye geldim... Kamu emekçilerini yazacaktım, Türkiye’de yapılan baskıları, gizli-açık telefon dinlemelerini. Balbay darbeci değildir! Balbay darbecilerle yaşamı boyunca mücadele etti... Emekli komutanlar dışarıda, Balbay 9 aydır içeride... Vicdanı olan herkes “Balbay neden içeride?” sorusunu sormalı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 İldeki siyasiler, yaşanan olaylar nedeniyle kentin laik ve demokrat yapõsõnõn yõpratõlamayacağõ düşüncesinde ‘İzmir’e sıfat aramayın’İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Geçen hafta sonu İzmir’de DTP konvoyunda yaşanan gelişme- ler tartõşõlõrken İzmirliler kentlerine yönelik linç politikasõna karşõ çõkõ- yorlar. Bayramiç’te de çarşamba gü- nü yaşanan olaylardan sonraki ger- ginlik giderildi, ancak “hassasiyet” sürüyor. Başta DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ve medyanõn bazõ kalemleri ol- mak üzere İzmir’e yöneltilen suçla- malara son olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu karşõ çõkmõştõ. CHP İl Başkanõ Rıfat Nalbantoğlu da, İzmir’in her zaman çağdaşlõğõn, laikliğin, hoşgörünün merkezi olmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Kimilerinin yaptığı bazı değerlendirmelerle İzmir bu özelliklerini asla yitirmez. Açılım dedikleri sürece ilişkin genel baş- kanımızın ortaya koyduğu görüş- ler çok net. Herkesin biraz daha sağduyulu, dikkatli davranması gerektiğini düşünüyorum” dedi. DTP konvoyunun güzergâhõnõ eleş- tiren MHP İzmir İl Başkanõ Musav- vat Dervişoğlu da, “Orası protokol yolu değil. Bilinmesi gereken şu- dur. İzmir’e yönelik bir linç kam- panyası hazırlanıyor. Buna izin vermeyiz. İzmir’in kültürü ayrış- tıran değil, entegre eden bir kül- türdür. Kimse İzmir’e yönelik is- tismar bataklığına batmasın” diye konuştu. Olaylarõn sorumlusunun, “açılı- mın içini dolduramayan” Başbakan olduğunu savunan Dervişoğlu, “So- rumlusu MHP değildir. O kendi söylediği şeyin içini doldurama- yınca DTP Genel Başkanı ve İm- ralı’daki cani konuşuyor” dedi. Öte yandan Çanakkale’nin Bayra- miç ilçesinde yaşanan olaylar nede- niyle gözaltõna alõnan dört kişiden iki- si adliyeye sevk edilmeden, ikisi de adliyede serbest bõrakõldõ. Kurban Bayramõ nedeniyle bele- diye sosyal tesislerinde düzenlenen bayramlaşma törenine katõlan Ça- nakkale Valisi Abdülkadir Atalık, “Burada da aslında küçük ve son derece lüzumsuz bir olaydan, ili- mize yakışmayacak bir sahne or- taya çıkarıldı. Türkiye çapında ili- miz hiç layık olmayan bir olayla anıldı. Bunun da üzüntüsünü ya- şıyoruz” dedi. İzmir’de DTP konvoyunda yaşanan gelişmelerin başlattõğõ tartõşma sürüyor. CHP İl Başkanõ Rõfat Nalbantoğlu, İzmir’in her zaman çağdaşlõğõn, laikliğin, hoşgörünün merkezi olmaya devam edeceğini vurgularken, MHP İzmir İl Başkanõ Musavvat Dervişoğlu da, “İzmir’in kültürü ayrõştõran değil, entegre eden bir kültürdür. Kimse İzmir’e yönelik istismar bataklõğõna batmasõn” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle