23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2009 CUMARTESİ 16 KÜLTÜRkultur@cumhuriyet.com.tr 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE SAAT: 18.00 (EROL GEYRAN’IN ANISINA) BİR ARAYA GELİŞİMİZİN 14. YILDÖNÜMÜNDE KERAHAT VAKTİ BÜTÜN CUMOK’LARI GAZETELERİ İLE BİRLİKTE İLK BULUŞMA YERİMİZ ROMANTİKA’YA BEKLİYORUZ. GAZETEMİZ YAZAR VE ÇALIŞANLARI DA DAVETLİDİR. Program 18.30: Türkan Erkin açılış konuşması 19.00: Müzik grubu dinletisi 19.30: Yazarlarımızın konuşmaları 20.00: Müzik grubu dinletisi 20.30: Misafir Cumok konuşmaları 21.00: Müzik grubu dinletisi YAZARLARIMIZ ETKİNLİK SÜRESİNCE KİTAPLARINI İMZALAYACAKLAR YER: ROMANTİKA (Fenerbahçe Parkı içi-Kadıköy) TARİH: 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE SAAT: 18.00 - 21.30 LÜTFEN YERİNİZİ AYIRTINIZ İLETİŞİM: 0216 337 57 97 - 0533 438 50 22 - 0537 871 82 34 - 0532 275 21 42 İSTANBUL CUMOK DAVETİ www.cumok.org İlham kenti İstanbul, Avrupa’da Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ, yurtdõşõ reklam kampanyasõ kapsamõnda, Paris’ten sonra Londra, Madrid, Berlin, Frankfurt, Brüksel, Venedik ve Roma’da da açõk hava reklamlarõ ile Avrupalõlarõn, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul ile buluşmaya başladõğõnõ açõkladõ. Reklam kampanyasõnda İstanbul’a “Dünya’nõn en ilham veren şehri” tanõmlamasõ atfedildi. Reklamõn, Avrupalõlarla buluştuğu noktalar arasõnda dünyaca ünlü Venedik San Marco Meydanõ, Londra’daki Cromwell Caddesi, Londra Heathrow, Paris Charles de Gaulle ile Paris’in en önemli garõ Gard du Nord, Frankfurt Havaalanõ gibi uluslararasõ trafiğe sahip noktalar yer alõyor. Nazan Öncel’den Ceylan’a ağıt Kültür Servisi - Söz yazarõ ve Türk pop müziğinin yorumcularõndan Nazan Öncel, Diyarbakõr’õn Lice ilçesinde, hayvan otlatõrken meydana gelen patlama sonucu hayatõnõ kaybeden 12 yaşõndaki Ceylan Önkol için şarkõ yazdõ. Öncel, yazdõğõ “Ceylan’a Ağõt” adlõ şarkõda “Nerde benim çocukluğum, daha şeker yiyecektim” diyerek Nâzõm Hikmet’in Hiroşima’daki patlamada ölen çocuklar için yazdõğõ “Kõz Çocuğu” adlõ şiirine de gönderme yaptõ. Ceylan’õn annesi Saliha Önkol’un acõsõnõ içinde hissettiğini ve çok etkilendiğini belirten Öncel, günahsõz yere hayatõnõ kaybeden çocuklarõ ağõtlarla yaşatmaya çalõştõğõnõ söyledi. Müller’in iki kitabı İngilizcede Kültür Servisi - Nobel Edebiyat ödüllü Alman yazar Herta Müller’in iki kitabõnõn İngilizce baskõlarõ yayõna hazõr. ‘Everything I Possess I Carry With Me’ (Sahip Olduğum Her Şeyi Yanõmda Taşõrõm) ve ülkemizde ‘Tilki Daha O Zaman Avcõydõ’ adõyla yayõmlanan ‘The Fox Was Always the Hunter’ adlõ kitaplarõnõn İngilizce baskõlarõ yayõmlanacak olan Müller, Nobel tarihinde ödül kazanan 12. kadõn olmuştu. Helsinki 3. tasarım başkenti Kültür Servisi - Uluslararasõ Endüstriyel Tasarõm Topluluklarõ Konseyi, “Dünya Tasarõm Başkenti”nin 2012 yõlõnda Helsinki olacağõnõ açõkladõ. Tasarõm başkenti unvanõ için 27 ülkeden 46 şehir yarõştõ. Hollanda’nõn Eindhoven şehriyle birlikte finale kaldõktan sonra seçilen Helsinki, Torino ve Seul’un ardõndan Dünya Tasarõm Başkenti unvanõnõ kazanan üçüncü şehir olacak. Proje, Espoo, Vantaa, Kaunlainen ve Lahti şehirlerinin katõlõmõyla ortak olarak yürütülecek. Etkinlikleri ise Helsinki Kültür Ofisi Direktörü Pekka Timonen yürütecek. Hüsamettin Koçan, ‘Yüz Göz Resimleri’nde gelenekselle güncel arasõnda bağ kurmayõ sürdürüyor Geleneğin çağdaş portreleri EngizisyonSarayı’ndanmüzeye Kültür Servisi - ‘Türkiye-AB Sivil Toplum Diyaloğu Kültür Köprüleri Programı’ kapsamõnda yürütülen ‘KaleidoscopEurope’ etkinliği çerçevesinde, Portekiz’in önemli çağdaş fotoğraf sanatçõlarõndan José M. Rodrigues’in ‘Deneysel Antoloji’ adlõ retrospektif fotoğraf sergisi, 3 Aralõk’ta Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde izleyiciyle buluşuyor. ‘KaleidoscopEurope’ projesinin alt başlõklarõndan biri olan ‘Fotoğrafta Avrupa’nın İzleri’ etkinliği, Türkiye ve Portekiz’de düzenlenen fotoğraf sergileri ve atölye çalõşmalarõndan oluşuyor. Bu kapsamda yer alan fotoğrafçõ José M. Rodrigues’in Portekiz’deki Engizisyon Sarayõ için tasarlanmõş çalõşmalarõnõ yansõtan fotoğraflar, Ankara Resim Heykel Müzesi’nde yer alacağõ iki galeriye tasarõmcõ Rui Oliveira tarafõndan uyarlandõ. Bu uyarlamada Türkiye’deki çay içme geleneğinin bir yansõmasõ olarak farklõ özelliklerle ‘Vista/Çay Odası’ adõyla yeniden yaratõldõ. Amsterdam Fotoğrafçõlõk Konseyi tarafõndan ‘Yaratıcı Fotoğraf’ ve Portekiz’de sanata olan katkõlarõndan dolayõ ‘Pessoa’ ödülüne layõk görülen Rodrigues’in aynõ zamanda 3 boyutlu nesneler, videolar ve gösterilerle perçinlediği bu sergisi, 25 Aralõk’a kadar sürecek. MEHLİKA AKGÜN Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Hüsa- mettin Koçan’õn Teşvikiye Galeri Işõk’taki “Yüz Göz Resimleri” adlõ sergisi 15 Aralõk’a kadar görülebilecek. Türk resim sanatõnõn yenilikçi ve ya- ratõcõ ustasõ Koçan, sergide yer alan 15 resmi ile görmek ve yüzleşmek kavramlarõnõ merkeze yerleş- tirerek görme- nin öte boyutuna işaret ediyor. Yalnõz- laşma, yabancõlaşma ve direncin ifade- leri olarak “yüz yüze” olmayõ anlatan Koçan, bugün kaybolmaya yüz tutan “cam altı” tekniğine yeni bir bakõş ge- tirerek resmini allarla, pullarla, simler- le beziyor. Koçan, yüz göz temasõnõn biraz aşi- nalõkla ilgili olduğunu belirtiyor ve in- sanlarõn yüz göz olurlarsa belli derinlikte bir ilişki kuramadõklarõnõ ifade ediyor. Sergisinde aşinalõk yerine yakõn temas kurmayõ öneren bir yapõnõn olduğunu be- lirten Koçan, resimlerinin “bakmak yerine, doğrudan doğruya iletişim kurmayı öneren bir yaklaşımın ürü- nü” olduğunu söylüyor. Resmindeki figürün öyküsünün biraz yabancõlaşmayõ, biraz yadõrgamayõ, hatta bir panik halini ama bir direnç ha- lini de yansõtan ifadeler olduğunu an- latõyor Koçan, ancak bu ifadelerin doğ- rudan değil dolaylõ olduğunu da sözle- rine ekliyor: “Bu biraz da resmin gölgeden besleniyor olmasından ge- liyor. Çünkü gölge, geleneksel Ana- dolu kültüründe öncelikli bir olgudur. Gölge oyunu, tamamen gölge ilişki- si üzerinden yürüyen yassı, yüzeysel, derini tarif etmeyen ve gerçeğin ken- disini de gerçeğin kendisi gibi anlat- mayan, o gerçeğe gönderme yapar- ken de ben gerçek değilim diyen bir tutumu içerir. Ama çok da anlamlı ve derinlikli bir tutumdur. Benim re- simlerim de uzaktan gölge halini ve- riyor ancak yakına geldiğinizde bir sürü ayrıntıya yer veriyor.” Sergisinde aşinalõk yerine yakõn temas kurmayõ öneren bir yapõnõn olduğunu belirten Koçan, resimlerinin “bakmak yerine, doğrudan doğruya iletişim kurmayõ öneren bir yaklaşõmõn ürünü” olduğunu söylüyor. HÜSAMETTİN KOÇAN’IN SERGİSİ 15 ARALIK’A DEK TEŞVİKİYE GALERİ IŞIK’TA ‘Fotoğrafta Avrupa’nõn izleri’ José M. Rodrigues’in ‘Deneysel Antoloji’ sergisiyle sürüyor Tuvaldeki ‘gölge oyunları’ ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Hüsamettin Koçan 2007’de Çan- kõrõ’daki Tuz Mağarasõ’nda mekâ- nõn ruhunu, atmosferini tuvalin yü- zeyine taşõyarak “Tuz Tadı” baş- lõklõ bir sergi gerçekleştirmişti. Bu sergide üç boyuta gönderme yap- mayan yassõ, anõtsal figürler kul- lanmõş ve düşsel bir alan yaratmõştõ. Şimdilerde Teşvikiye Işõk Galeri’de izleme olanağõ bulduğumuz “Yüz Göz Resimleri”, işte bu “Tuz Ta- dı” sergisinden çõkarak bağõmsõz- laşan, yeni bir mekânsallõk kaza- narak “portreleşen” resimler ola- rak karşõmõzdalar. Mağaradaki anõt- sal figürler burada portre olarak, yü- ze odaklanmõş biçimiyle yer alõ- yorlar. Geleneksel cam altõ tekni- ğini farklõ bir boyutta kullanarak yüzler, portreler gerçekleştiren Ko- çan, tuz tadõ ile iyice biçimlenen bir sürecin son örneklerini gösteriyor bu sergide. Tarihi, görsel kültürü, kültürel geçmişin imgelerini yeni bir bi- çimsel dille güncel olanõn sõnõrlarõ- na çeken sanatçõ, gelenekle güncel, bugün ile gelecek arasõnda bağ kur- maya bu resimleriyle de devam ediyor. Anadolu resim geleneği- nin en önemli örneklerini temsil eden cam altõ tekniğini güncel bir yorum ve “silikon” gibi çağdaş bir malzemeyle “başka bir şeye” dö- nüştüren sanatçõnõn bu portreleri bugünden geçmişe bir saygõ niteli- ğinde aslõnda. Geleneğin sadece tekniğiyle değil, anlamõyla da ilgi- li olmasõ, resimlerin içeriklerinde de karşõmõza çõkõyor. Son derece süslü, renkli ve gün- delik malzemeyle örülü bu portre- ler, camõn arkasõna gizlenmiş anlam, yüz, ifade gibi meseleleri de bugü- ne uyarlõyor. Geleneksel cam altõ resmindeki “başka/öte mekânda olma” duygusu bu resimlerde “si- likon”un kapatan ama örtmeyen, gizleyen ama gösteren özelliğiyle tekrar gündeme getiriliyor. Ama belki de en önemlisi, bu saydam si- likon perdenin izleyende uyandõrdõğõ “gölge oyunu” etkisi... Koçan bu portreleri tanõmsõz, in- sanoğlunu anlatan imgeler olarak ni- teliyor ve aslõnda böylelikle, resme bakan ile gördüğü arasõnda tanõmõ önceden yapõlmamõş bir ilişki kur- muş oluyor. Portrenin geleneksel işlevinin dõşõna taşarak bir kimliği somut- laştõrmanõn dõşõnda, ruhsal-soyut bir imgenin peşine düşüyor ve pek çok farklõ okumaya elverişli port- reler kurguluyor. “Yüz Göz Re- simleri” alõşõlmõşõn, geleneğin ak- sine tek, doğrudan doğruya bir kimliği değil, anonim kimlikleri işa- ret ediyor. Ama bir noktada, ba- kõlmaya hazõrlanmõş olmalarõyla, geleneği devam ettiriyor. Koçan’õn bu anonim portrelerinin yanõ sõra sergide birkaç örneğini iz- leme olanağõ bulduğumuz yazõ- resimlere de dikkatlice bakmanõzõ öneririz. “Yüz Göz Resimleri”le birlikte yol alan bu çalõşmalar port- renin daha da derinlere itilip, “ya- zı”nõn öne çõkarõldõğõ, sanatçõnõn yazõ-resim, hurifi gelenekle ilişki kurduğu resimler olarak özetlene- bilir kõsaca... Geleneksel biçim dilini arkasõna alarak, ondan yeni, çağdaş ve çok katmanlõ portrelerin oluşturulduğu bu sergi, sanat serüvenini Anado- lu’nun görsel tarihinin arkeolojisini yapan bir sanatçõ olarak sürdüren Koçan’õn yeni “buluntuları”... Biçimsel kodlarõn, görsel kültürün nasõl dönüşebildiğini görmek için bu resimlere yakõndan bakmak yeterli… Anadolu resim geleneğinin en önemli örneklerini temsil eden cam altõ tekniğini güncel bir yorum ve “silikon” gibi çağdaş bir malzemeyle “başka bir şeye” dönüştüren sanatçõnõn bu portreleri bugünden geçmişe bir saygõ niteliğinde. 3 Aralõk’ta Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde açõlacak sergi, daha önce de Portekiz Engizisyon Sarayõ için tasarlanmõş fotoğraflarõ bir araya getiriyor. ‘İstanbullu’ bugün TRT 2’de Kültür Servisi- Emine Çaykara‘nõn hazõrla- yõp sunduğu “İstanbullu” adlõ programõn ilk bölümü bugün saat 16.15’te kültür kanalõ TRT 2’de. Programõn danõşmanlõğõnõ, Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Halil İnal- cık yapõyor. Güncel bir kent rehberi formatõnda, sokaklar- da geçen, yarõ belgesel tadõndaki “İstanbullu”, İstanbul’un çok kültürlü özelliğine dikkat çeki- yor. Aynõ zamanda eski ve rehber ve arkeolof olan gazeteci-yazar Çaykara, gün doğumundan gün batõmõna belli bir rotada dolaşarak bir tür kent rehberliği yapõyor, İstanbullulara mikrofoõn uzatõyor ve bu kenti ne kadar tanõdõğõmõza ayna tutuyor. Her cumartesi aynõ saatte yayõmlanacak programõn her bölümünde ünlü bir kişi konuk edilerek onun İstanbul’una ilişkin sorularõ soru- luyor. İstanbul’un iki simge mekanõ, Ayasofya ve Eyüp Sultan’õn bilinmeyen yanlarõna yer ve- rilecek bugünkü ilk bölümün konuğu, tiyatro ve sinema oyuncu Yetkin Dikinciler. Dikinciler, İstanbul’la ilişkisini ve çocukluk anõlarõnõ anla- tacak. Önümüzdeki bölümlerin konuklarõ arasõnda Özlem Süer, Ayşegül Aldinç, Buket Uzuner, Kadir Topbaş, Ertuğrul Günay, Haluk Dur- sun ve Günseli Kato da yer alõyor. Programõn genel yönetmenliğini Figen Şaka- cı, müziklerini pek çok yapõmda imzasõ bulunan Cem Erman yapõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle