Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
28 KASIM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Aslan Demokratlar(!)
AKP-yandaş medya-cemaat ittifakından kimin
konuştuğu fark etmez. Ağızlardan demokrasi
sözcüğü hiç düşmüyor.
Cumhurbaşkanı Gül Ankara’da, Başbakan
Erdoğan İstanbul’da bayram namazı medyatik
şovlarında da günün gündeminden pek çok
demokrasi dersi(!) vardı. Gül’ün hep daha üstü
kapalı, Erdoğan’ın deyimin hakkını vererek
patavatsız üslupları ile...
Başbakan Erdoğan hiç kaçınmadan yargının
katsayı kararı üzerinden, bir tek “yargı kararını
tanımayacağız” sözcüğünü kullanmadı, geçersiz
kılmak üzere yollar çizdi, YÖK’ün bir an önce
önlemini alacağı sözünü verdi. Doğrusu karar
üzerine mikrofon uzatılan hükümet, medya
yıldızları, haberciler bile yargı kararının gerçek
anlamı üzerinde durma zahmetine bile
katlanmadan, hak hukuk adına, hakkın hukukun
ayaklar altına alınması sonucunu getiren, birçoğu
da gerçekten cahilane yorumlar yapıp durdular;
“Yargının yürütmeyi durdurma kararı üniversite
giriş sınavlarını risk altına sokmuş, sınava girecek
öğrencileri mağdur etmişti(!). Yargının kararına
karşı yapılacak itiraz sonuç vermezse, YÖK hızla
yeni formül üretmeli, olmadı hükümet yasa
çıkarmalıydı. Gerçi muhalefet, CHP ayak
diretecekti ancak gerekirse anayasa değişikliği
acilen gündeme gelmeliydi. Yargıdaki karara yol
açan davayı açan İstanbul Barosu zaten darbeci
ilan edilmişti...”
Yargının yürütmeyi durdurma kararındaki
gerekçeden haberlerde bile söz edilmedi. Edilse
haberleri izleyen vatandaşların, sivil darbe iktidarı
ittifakını yapmış bir cepheden önyargılı olanların
dışında kalanları, belki de asıl haksızlığı
görebilirlerdi. Malum rejimi demokrasi olan,
şeriatla yönetilmeyen ülkelerde eğitim düzeninin
odağına dini eğitimi oturtmak kimsenin aklının
ucundan bile geçmez. Elbette okullarda seçmeli
ders olarak dini eğitimi isteyenler için dini eğitim
olanağı vardır. Çocuklara ayrıca küçük yaşlarda
genel din ve ahlak bilgisi eğitimi de verilebilir.
Ancak bütün dünyada yükseköğretime geçiş
yükseköğrenime öğrenci hazırlayan ortaöğretim
sistemindendir. Yani önceden papaz eğitimi
almış bir kişinin bundan vazgeçip birey olarak sil
baştan eğitim açığını kapatarak yükseköğrenim
hakkı özeldir. Eğitim sisteminde papaz okulu
çıkışlıların üniversitelere alınması kriteri söz
konusu değildir. Papaz okulu çıkışlı doktor,
hukukçu, mühendis, sosyal bilimci yetiştirme
amacı diye bir amaç olamaz...
AKP yandaşı aslan demokratlar(!) korosu;
“Elbette derdimiz imam hatiplileri üniversitelere
kitlesel sokmak, her alanda meslek sahibi yapmak,
yaşama inanç penceresinden bakan, yorumlayan
kitleleri katlamak...” demiyorlar. Gerçekle uzaktan
yakından ilişkisi olmayan, aslında yalanı sırıtan bir
tezle; meslek okulları çıkışlıların haklarını
koruduklarını söylüyorlar. Yine dünyanın en zengin
demokrasilerinde bile ortaöğretimdeki meslek
eğitimi amacının ara kademe teknik eleman
yetiştirmek olduğunu gizliyorlar.
İş yaşamına geçiş amaçlı mesleki eğitim
çıkışlılar, katsayıyı ne yaparsanız yapın, çok
yüksek oranlarda başka alanlarda eğitim hakkı
elde edecek puanları tutturamazlar. Cemaatin
müthiş parasal desteği ile ışık evlerinde, özel
derslerde, özel dershanelerde üniversiteye hazırlık
içerikli özel eğitim aldırılanlar dışında. Tabii
saklanan bir diğer gerçek cemaat sarmalında
üniversitelere sokulmaları sağlanan her imam
hatip çıkışlının bir üniversiteye öğrenci yetiştirme
amaçlı açılmış klasik lise çıkışlının hakkını yediği.
Yükseköğrenim kapasitesi sabit olduğuna göre
katsayının eşitlenmesi, eşitlikçi, demokratik, hakka
hukuka uygun olanı değil, tam tersi hak ve hukuku
bozanı oluyor...
Demokratik açılımlar furyası içinde son birkaç
gündür çokça sözü edilen Roman açılımı
kavramını duydukça hem içim sızlıyor, hem de
öfkem kabarıyor. Roman değilim ancak
Sulukule’de Romanlarla birlikte uzun yıllar
yaşamış, komşuluk yapmış biri olarak kendi
özelimizdeki hak hukuk tanımazlıkları
anımsatıyor...
İstanbul’un en merkez, en tarihi bölgesinde
yoksul Romanları simge olmuş mahallelerinden
çıkarıp, çok değerli arsalar üzerinde, surun
dibinde kendi burjuvazilerine Osmanlı özentisi
evler yapmak projesini uzun uzun anlatacak
değilim. Öfkem yandaş müteahhitleri zengin etme
adına yerel yönetim gücü kullanılarak bölgeden
çıkmaya zorlanan Romanların evlerinin arsalarının
çok ucuza kapıtlması. Daha yarı yarıya yıkımlar,
enkazlar dururken arsalar birkaç katına el
değiştirdi. Yüksek teneke duvarlar arkasında
başlayan inşaat çalışmalarında, korumaya alınmış
kaç bina yıkılacak, üst üste tarih uygarlıklarından
çıkan eserler saklanacak bilemiyorum. Bildiğim
araç ve yaya; Şişli, Boğaz, Anadolu yakası çıkış
yolumuzun yasa, hukuk dışı kapatıldığı...
soner@cumhuriyet.com.tr
35 bin kişinin istihdam edildiği çağrõ merkezlerinde çalõşanlarõn sendikaya üye olma haklarõ bulunmuyor
Hatlar kesik sendikalõ olamayõz
ŞEHRİBAN KIRAÇ
Türkiye’de iş bulma umu-
du giderek zayõflarken ça-
lõşma koşullarõ da her geçen
gün zorlaşõyor. Yaklaşõk 35
bin kişinin istihdam edildi-
ği çağrõ merkezlerinde ço-
ğunluğunu üniversite me-
zunlarõnõn oluşturduğu ça-
lõşanlar, saati 2 TL’ye kadar
inen ve 11 saatlik çalõşma
süreleri ile hayata tutunma
mücadelesi veriyor.
2 metrekare alanda günde
yaklaşõk 150-200 kişinin şi-
kâyetlerini dinleyen çağrõ
merkezi çalõşanlarõnõn tu-
valete gitmesi bile belli bir
program dahilinde yapõlõyor.
Türkiye’deki İş Yasasõ’nõn,
sendika kurulacak alanlarõ 28 iş-
koluna ayõrmõş durumda olma-
sõ ve İş Kollarõ Tüzüğü’nün il-
gili maddesine göre; bir işye-
rinde yürütülen asõl işe yardõm-
cõ işlerde, asõl işin dahil olduğu
işkolundan sayõlmasõ çağrõ mer-
kezi alanõnda kendi başõna sen-
dikal bir örgütlenmeye gidil-
mesine olanak tanõmõyor. Çağ-
rõ merkezi çalõşanlarõnõn her iş-
lemi, her konuşmasõ kayõt altõ-
na alõnõrken binalardaki kame-
ralarla da kontrol edilen çalõ-
şanlar adeta ‘Biri Bizi Gözetli-
yor’ ortamõnda faaliyet göster-
mek zorunda kalõyorlar. Yapõlan
araştõrmalarda çağrõ merkezle-
ri, dünyanõn en ağõr 4. mesleği
olarak da tanõmlanõyor.
Yeni rota Doğu
Türkiye’de yaklaşõk 290 mil-
yon TL’ye ulaşan pazarda 300
büyük ve orta ölçekli çağrõ mer-
kezi faaliyet gösteriyor. İstan-
bul’da çalõşan bulmakta zorla-
nan firmalarõn şimdiki gözdesi
ise Doğu’daki iller. Turkcell,
Global Bilgi, Türk Telekom,
CMC, Garanti Bankasõ, işçi
maliyetlerinin daha düşük ol-
duğu Diyarbakõr, Erzurum, Ma-
latya, Sõvas, Erzincan’a yeni
çağrõ merkezleri kurmaya baş-
ladõ. Turkcell’in Erzurum’daki
çağrõ merkezinde 1000 kişi ça-
lõşõrken Diyarbakõr’daki mer-
kezde 2009 sonuna kadar 1000
çalõşana ulaşõlmasõ hedefleniyor.
CMC’nin geçen günlerde Ma-
latya’da açtõğõ ve Digitürk ile Fi-
nansbank’a hizmet veren mer-
kezinde ise 600 kişi çalõşõyor,
2010’da çalõşan sayõsõ 1200’e çõ-
karõlacak. Garanti Bankasõ’nõn
Sõvas’taki çağrõ merkezinde ise
250 kişi istihdam ediliyor.
Çağrõ Merkezleri Derneği
Başkan Yardõmcõsõ ve CMC
Genel Müdürü Başak Soy-
kan’õn verdiği bilgiye göre Ana-
dolu’da işçilik maliyetleri İs-
tanbul’a göre yüzde 20 daha dü-
şük, İstanbul’da işçiyi elde tut-
mak da gün geçtikçe zorlaşõyor.
Anadolu’da şu anda 10 tane
çağrõ merkezi bulunurken Sam-
sun ve Trabzon’da yeni mer-
kezler açõlacak. Çağrõ merkez-
lerinin çalõşma koşullarõnõn zor-
luğundan bahseden Soykan şu
bilgileri veriyor:
“9 ile 11 saat arasında sis-
teme giriyorlar. Hangi dakika
molaya gittikleri ve hangi da-
kika döndükleri sistemden iz-
leniyor. Sorunlu müşterilerle
çalışıyorlar. İlk haftada ağla-
yıp allak bullak olan arka-
daşlar çoğalıyor ve onlar eği-
tim aşamasında bu işten vaz-
geçiyorlar.”
Bankalarõ, büyük şirketlerin
müşteri hatlarõnõ aradõğõmõzda
sadece seslerini duyduğumuz çağrõ merkezi çalõşanlarõ çok zor şartlarda
saati 2 lira ile günde 11 saat çalõşmak zorunda kalõyor.
2 metrekare alanda günde
yaklaşõk 150-200 kişinin
şikâyetlerini dinleyen çağrõ merkezi çalõşanlarõnõn tuvalete gitmesi bile belli bir
program dahilinde yapõlõyor. Belli bir süreden sonra şahitlikleri kabul olmuyor.
ECZACILAR BİRLİĞİ
AKP 40 bin eczacõyõ
kurban edecek
Ekonomi Servisi - Sağlõkta dönüşüm
politikalarõ eczacõlarõ iflas tehdidiyle kar-
şõ karşõya bõraktõ. Türk Eczacõlarõ Bir-
liği’nin (TEB) verilerine göre, 2010’un
ilk altõ ayõnda 3 bin eczane, 2010’un
sonlarõna doğru ise yaklaşõk 7 bin eczane
kapanma tehlikesiyle karşõ karşõya ka-
lacak. Kapanmalarla birlikte işsizler or-
dusuna 40 bin kişi daha eklenecek.
AKP’nin sağlõkta dönüşüm politika-
larõ, eczanelere zor günler yaşatõyor. Ec-
zaneler; Tedavi Katõlõm Payõnõn Uy-
gulanmasõ Hakkõndaki Tebliğ, 2008
Yõlõ Sağlõk Uygulama Tebliğinde De-
ğişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ ve Be-
şeri İlaçlarõn Fiyatlandõrõlmasõna Dair
Kararda Değişiklik Yapõlmasõ Hak-
kõnda Bakanlar Kururu kararõ nedeniyle
zora girdi. Eczacõlar, sağlõkta dönüşüm
uygulamalarõyla birlikte, son 7 yõlda ar-
tan giderler karşõsõnda azalan gelirlerin
yükünün altõnda kaldõ. TEB’in verile-
rine göre 2008’de, bu yõkõma dayana-
mayan 800 eczane kapandõ. TEB’e gö-
re, kamunun 3.3 milyar TL’lik tasarrufu
eczacõya 815 milyar 12 milyon 80 bin
TL yük getirecek. Sorunun çözümü için
eczacõlarõn talepleri ise şöyle:
Küçülmeden doğan eczacõ zararõ
mutlaka telafi edilmeli.
Kamu kurum iskontosunun ta-
şõnmasõ yükü eczacõlar üzerinden
alõnmalõ.
Eczanelerin stok zararlarõnõn telafi
edilmesi sağlanmalõ.
Tatilin süresi de
sõklõğõ da azaldõ
İSTANBUL (AA) - Tüketici tatil için ayõrdõğõ büt-
çede yüzde 10 azaltmaya giderken tatil sõklõğõnõ ve
uzunluğunu azalttõ. Bayramlara tatile gidenlerde, ön-
ceki yõla göre yüzde 20’yi aşan azalma gözlendi.
Online tatil sitesi tatilsepeti.com’un yönetici or-
taklarõndan Suat Gücel, insanlarõn tatil programlarõnõ
daha ucuza mal etmek için paket programlar yeri-
ne uçak biletlerini mil ile alõp münferit otel rezer-
vasyonlarõna yöneldiğini belirtti.
Gücel, pazarõn genelinde krizin yansõmasõnõn gö-
rüldüğünü, geçen yõla göre toplam tatile çõkanlar-
da daha geniş bir kitleyi kapsayan yaz döneminde
yüzde 10 azalma olduğunu kaydetti. Gücel, yõlda
3- 4 kez tatile çõkanlarõn, 2-3 kez veya 7 gecelik ta-
tiller yerine 4-5 gecelik tatilleri tercih etmeye
başladõğõnõ anlatarak, “2008’de 1 rezervasyona 990
lira harcanırken, 2009’da 900 lira harcama ya-
pıldı” dedi.
Bonusun rengi
sarõ-kõrmõzõ
VOLKAN AĞIR
Galatasaray Kulübü’nün, Denizbank
ve Garanti Bankasõ işbirliği ile gerçek-
leştirdiği GS Bonus Taraftar Kredi Kar-
tõ 5 bin kullanõcõya ulaştõ. Galatasaray’õn
oynayacağõ maç biletlerini önceden te-
min etme ayrõcalõğõ ve kombine bilet
yükleme özelliği bulunan, GS Sto-
re’lardan 100 TL’den fazla yapõlan alõş-
verişlerde de 8 taksit ve 20 TL bonus
sağlayan kart için binlerce başvurunun
sõrada olduğu belirtildi. 1200 şube, 3 bin
524 ATM ve 380 bin işyerinde geçerli
olan kartla 4 yõlda 1 milyon kullanõcõya
ulaşmak hedefleniyor.
Garanti Ödeme Sistemleri Genel Mü-
dürü Mehmet Sezgin ve Deniz Bank Fi-
nansal Hizmetler Grubu Başkanõ Hakan
Ateş taraftarlarõn gösterdiği ilgiden
memnuniyetlerini dile getirerek sek-
törde örnek bir modele imza attõklarõnõ
belirttiler. GS Bonus Kartõ tüm cep te-
lefonu operatörlerinden 5110’a mesaj atõ-
larak veya Denizbank ve Garanti Ban-
kasõ şubelerinden elde edilebiliyor.
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Yaklaşõk 450 bin
ailenin geçimini sağladõğõ şe-
kerpancarõ tarõmõnda, özelleşti-
rilecek 24 şeker fabrikasõndan sa-
dece 5-6’sõ yaşayacak.
AKP hükümeti Türkşeker’e ait
24 fabrikanõn özelleştirilmesi
için düğmeye bastõ. Şeker özel-
leştirmesinde, Özelleştirme İda-
resi Başkanlõğõ tarafõndan satõşa
sunulan Kars, Erciş, Ağrõ, Muş
ve Erzurum şeker fabrikalarõna
teklif gelmedi. Kârlõ olan Kas-
tamonu, Kõrşehir, Turhal, Yoz-
gat, Çorum ve Çarşamba fabri-
kalarõna ise önceki hafta 9 tek-
lif geldi. İhale aralõk ayõnõn ilk-
yarõsõnda yapõlacak. Özelleştiri-
lecek diğer fabrikalarõn arasõnda
Doğu ve Güneydoğu’daki Ela-
zõğ, Malatya, Erzincan ve El-
bistan da bulunuyor.
Erciş Ticaret ve Sanayi Oda-
sõ (TSO) Başkanõ Abdülkadir
Arslan, “Doğudaki fabrikala-
rın hepsi kapanır. Burada özel
sektör gelip yatırım yapmaz.
Can güvenliği yok, altyapı
yok. Alan arazisini satar gider.
Erciş’teki fabrikaya bağlı ek-
meği yiyen 50 bin kişi var.
Bu, bölgenin tek fabrikası.
‘Demokratik açõlõm’ diyorlar
fabrikaları kapıyorlar. İşsizlik
diz boyu. Kapatılması güven-
lik açısından da yıkım olur” di-
ye konuştu. Doğu’da kurulan
fabrikalarõn kapanacağõnõ, göç ve
terörün artacağõnõ söyleyen Şe-
ker-İş Sendikasõ Başkanõ İsa
Gök de “Özelleştirmeye karşı
fabrikaların bulunduğu iller-
de 800’e yakın sivil toplum ör-
gütü ile yurt çapında 400 bin
imza toplandı. Bayramdan
sonra Başbakan’a yollayacağız
ve gazetelerde ilan edeceğiz”
diye konuştu.
Çiftçi Sendikalarõ Konfede-
rasyonu’na göre, Türkiye’de şe-
kerpancarõ tarõmõnõ yõlda 450
bin aile yapõyor.
Suudi Arabistan firmasõ Savola
Group, sendikalarõn ve işçilerin
gösterdiği kararlõ duruştan sonra
şeker fabrikasõ özelleştirmesine
katõlmaktan vazgeçti.
ANKARA (AA) - Türkşeker’e ait
Kastamonu, Kõrşehir, Turhal, Yozgat,
Çorum ve Çarşamba şeker fabrikalarõ-
nõn (Portföy C) özelleştirilmesi ihale-
sine Türkiye Tarõm Kredi Kooperatif-
leri Merkez Birliği (TTKKMB) ile
birlikte girmek için ortaklõk kuran Suu-
di Arabistan firmasõ Savola Group,
sendikalarõn ve işçilerin alõcõ gruplara
yönelik gösterdiği tepkiden sonra or-
taklõktan çekildi.
TTKKMB Genel Müdürü Bedrettin
Yıldırım, Savola Group’un şeker fab-
rikalarõ için ortaklõktan çekilmesinde
sendikalarõn tutumunun etkili olduğu-
nu söyledi. TTKKMB olarak şeker
sektöründe mutlaka yer alacaklarõnõ
belirten Yõldõrõm, sendikalarla bir so-
runlarõnõn bulunmadõğõnõ ifade etti.
Türkiye’de özelleştirmeye açõlan Kas-
tamonu, Kõrşehir, Yozgat, Turhal, Ço-
rum ve Çarşamba’da bulunan şeker fab-
rikalarõna Suudi Arabistanlõ iki şirket ile
oluşturulan konsorsiyumla teklif ver-
meye hazõrlandõklarõnõ, oluşturulan
konsorsiyumda TTKKMB’nin yüzde
40, Savola Group’un yüzde 40 ve Nes-
ma Holding’in de yüzde 20 pay sahibi
olduğunu hatõrlatan Yõldõrõm, şöyle
konuştu:
“Ortaklarımız, fabrikaların üretim
hatlarını görmek istediler. Teknik ele-
manları fabrikalara alınmadı, alınan
insanlar bir odada kilitli kaldı. ‘Arap-
lara fabrika satmayacağõz’ deniyor.
Şimdi ne oldu, kim kaybetti? Yargı-
nın verdiği kararlar ortada. Yargı, bu
kadar eleştirilir hale getirilmemeliydi.
Bütün eleştiriler haksız mı? Bu tep-
kiler tamamen ideolojik.”
Saati sadece 2 lira Tuvalet bile programlı
Özelleştirmeden sonra 24 şeker fabrikasõnõn çoğu
kapanacak, sadece 5-6 tanesi ayakta kalabilecek
Ekonomi Servisi - Projelendir-
diği ultra lüks yatõrõmlarla dünya-
nõn yeni çekim merkezi olan Du-
bai’de devlete ait en büyük yatõrõm
şirketlerinden ve başõnda Dubai
Şeyhi El Maktum’un bulunduğu
Dubai World, 59 milyar dolarlõk
borcunun 5.9 milyar dolarlõk bö-
lümünü aralõk ayõnda ödemesi ge-
rekirken geri ödemeyi 6 ay askõya
alacağõnõ açõkladõ. Ağõr borç yü-
künü erteleme talebi, finansal kriz
korkularõnõ yeniden canlandõrdõ.
Projeye finans sağlayan Avrupalõ
bankalarõn hisseleri inişe geçer-
ken, Asya ve Avrupa borsalarõ ka-
yõplarla sarsõldõ.
Borçlarõnõ ödeyebilmek için ala-
caklõlarõndan Mayõs 2010’a kadar
6 ay erteleme isteyen Dubai
World’ün 70 civarõnda alacaklõsõ
var. Bunlar arasõnda en başta Abu
Dhabi Ticari Bankasõ geliyor.
Ertelenmesi istenen borcun yak-
laşõk 40 milyar dolarõ da Avrupa
bankalarõna ait. Bu bankalar ara-
sõnda da Credit Suisse, HSBC,
Barclays, Llyods ve Royal Bank of
Scotland bulunuyor. Bankacõlõk
kaynaklarõna göre, uluslararasõ ban-
kalarõn Dubai World şirketinde 12
milyar dolarõ risk altõnda bulunuyor.
Dubai yönetimi borç erteleme açõk-
lamasõnõn ardõndan uluslararasõ
vergi ve danõşmanlõk şirketi Delo-
itte’a başvurarak Dubai World’ün
yeniden yapõlandõrõlmasõnõ istedi.
Dubai’nin ağõr borç yükünü erteleme talebi, finansal kriz korkularõnõ canlandõrdõ
Dubai iflas bayrağını çekti
Ekonomisi yabancõ
sermaye ve dev emlak
projeleriyle hõzla büyüyen
Dubai’de Şeyh El Maktum’un
sahibi olduğu Dubai World
59 milyar dolarlõk borcunun 6
ay ertelenmesini istedi. S&P
bunun teknik olarak iflas
olduğunu açõkladõ.
Borç erteleme talebi, palmiye ağacõ şek-
lindeki adayõ inşa eden Dubai World’ün yan
kuruluşu emlak şirketi Nakheel için de ge-
çerli bulunuyor. Nakheel aynõ zamanda The
World (Dünya) projesinin arkasõndaki şir-
ket olarak da biliniyor. Palmiye adasõndan
ev aldõğõ bilinen Brad Pitt ve eşi Angelina
Jolie ile David Beckham gibi ünlülerin dur-
ma tehlikesi yaşayan projelerden etkile-
neceği ifade edildi. Arjantin’in 2001’de ya-
şadõğõ 100 milyar dolarlõk iflasõn ardõndan
en büyük iflas tehlikesiyle karşõ karşõya ka-
lan ve toplam borcu 80 milyar dolara da-
yanan Dubai, Körfez bölgesi ve Arap ül-
kelerine karşõ da güvensizlik uyandõrdõ.
Dubai Yüksek Mali Komitesi Başkanõ Şeyh
Ahmed Bin Said El Mahdum, Dubai
World’ün borç ertelemesi kararõnõn dik-
katlice planlandõğõnõ söyledi.
Bu arada, İngiltere Başbakanõ Gordon
Brown, Dubai’nin borcunu ödeyememesi-
nin bir sorun teşkil ettiğini açõkladõ. Rus-
ya Başbakanõ Vladimir Putin de, Du-
bai’nin borç sorunlarõnõn, dünyanõn fi-
nansal krizden çõkmasõnõn zor olacağõnõ bir
kez daha gösterdiğini bildirdi.
BORÇ 80 MİLYAR DOLAR
Şekerin tadı kaçacak
Çarşamba, Çorum, Kastamo-
nu, Kırşehir, Turhal ve Yozgat
fabrikaları kapasiteleri en yük-
sek, şeker üretim maliyetleri en
düşük fabrikalar. Bunlar özel-
leştirilirse, bölgesel kalkınma
amacıyla Doğu bölgelerinde
kurulan en az 18 şeker fabri-
kası kapanacak. Şeker-İş’e gö-
re geçimini bu fabrikalardan
sağlayan yaklaşık 6 milyon kişi
olumsuz etkilenerek köyden
kente göç artacak.
Şeyh El Maktum
Kararlõ duruş Suudileri caydõrdõ