Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
20 KASIM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Alo Merkez!.. Şaibeli
Dövizi Soruyor Herkes
Merkez Bankası, son zamanlarda, hem
ödemeler dengesinde 13 milyar doları aşmış net
hata noksan hanesindeki “şaibeli dövizi”
açıklamada, hem de aşırı değerlenmiş döviz
kurunun yerli üretim ve istihdamı yıktığı, yıprattığı
eleştirisi karşısında, AKP iktidarını cansiperane
savunan bir tutum takınmış durumda. Düşük kur,
ithalatı, ithalat fiyatları terbiye ediyor diye, bu yıkıcı
kur politikasını örtülü biçimde destekleyen Merkez,
şimdi de yerli üreticiyi olumsuz etkileyenin kur
değil, yerli üretimin düşük kaliteli üretimi olduğunu
savunmaya koyuldu. Bu tutumuyla, ihracatçının
şikâyetlerine kulak tıkayan Merkez, Bakan Zafer
Çağlayan’ı bile sonunda çileden çıkardı...
Güncel krizin açıklanmaya muhtaç, büyük soru
işaretlerinden biri, ödemeler dengesinde yer alan
net hata-noksan kalemi. Az buz değil, bu hanede
13.2 milyar dolar yazıyor. Bu ne demek? Şu
demek: Krizin miladı sayılan Ekim 2008’den bu
yana geçen 12 ayda, kalem kalem döviz giriş-
çıkışının adı konuluyor ama ortada, döviz
harcamalarını finanse etmiş 13.2 milyar doların
nereden girdiğinin adı konamıyor. İhracat dövizi
değil, turizm dövizi değil, navlun, müteahhit geliri
vb. değil, kayıtlı borç değil, sıcak para girişi,
doğrudan yabancı sermaye girişi değil… Peki ne?
Bu para, küçük bir meblağ olsa geçiştirilirdi.
Nitekim, geriye dönüp baktığımızda, geçmiş
yıllarda böyle bir meblağ yok. 2001 krizinde, 4.4
milyar dolarlık döviz çıkışı var. Onu izleyen yıllarda
meblağ hiçbir yıl 4-5 milyar doları geçmiyor,
dolayısıyla bugün olduğu kadar sorgulanmaya
değer görülmüyor. Ama bu kriz yılında? Öyle böyle
değil, 12 ayda 13.2 milyar dolar girişi var,
açıklanması gereken…
Bu şaibeli döviz girişi olmasaydı ne olurdu? Açık
söyleyelim, Türkiye, 2008 sonu ve 2009 başında
yaşadığından daha beter bir kur şoku yaşardı ve
kriz bugün yaşanandan daha yıkıcı, daha derin
olur, sokakta daha etkili bir biçimde hissedilirdi.
Oysa, bu kaynağı belirsiz döviz girişi, sonuçları
itibarıyla krizi yumuşattı.
Kaynak: TCMB veritabanı
Peki nereden geldi bu döviz? Bu soruya uzun
süre hem AKP iktidarı hem de ödemeler
dengesinin muhatabı Merkez Bankası kayıtsız
kaldı, medyanın televolecileri de “Üzümünü ye,
bağını sorma” arsızlığı içinde oldular… Ancak,
özellikle bağımsız iktisatçıların konuyu ısrarla
takip etmelerinin sonucunda Merkez’in Başkanı
Durmuş Bey, konuya açıklama getirmek üzere
çalıştıklarını ilan etti ve lütfedip Ağustos 2009’da
“açıklama” yaptı. Şimdilerde de her sunumda
aynı şey şöyle tekrarlanıyor; “Net Hata Noksan
Kalemindeki Artışın Nedenleri: 1- Varlık Barışı gibi
nedenlerle yurtiçindeki yerleşik kişilerin
yurtdışındaki mevduatlarını yurda getirterek döviz
tevdiat hesaplarına aktarması, 2- Yurtiçi
bankacılık sistemi dışında tutulan efektif
şeklindeki tasarrufların bankalara TL karşılığında
satılması…”
Demek ki neymiş 13.2 milyar doların hikmeti?..
Dışarıda dövizi olan kapmış getirmiş, yastığının
altında, kasasında dövizini tutan çıkarıp bozmuş
ve ortaya 13 milyar küsur dolar çıkmış…
İnandırıcı mı? Merkez Bankası’nın bu
açıklamasını, konunun tartışıldığı hangi
oturumda, hangi mecliste aktardıysam ikna
olanına rastlamadım… Herkesin nedense çeşitli
komplolara aklı daha yatıyor. AKP iktidarını daha
beter bir krizden korumak için bir yerlerden
milyar dolarlık paketler, bloklar halinde döviz
girmiş olmasının daha muhtemel olduğundan söz
ediliyor… Aynı zaman diliminde “sıcak para”
olarak tanımlanan borsaya, devlet kâğıtlarına
gelen döviz, önce çıkmış sonra girmiş… Ve
toplamda 1 milyar dolar artı var, ya da stokta
artış var, ama topu topu 1 milyar dolar… Peki
sıcak parayı kaçıran sonra döndüren saik, niye
yastık altı için geçerli olmadı? Sıcak para
kaçarken dışarıdaki döviz niye koşa koşa gelsin?
Varlık barışı ne bağışladı ki? Yastık altında,
kasada 10 küsur milyar doları bulan dövizi
saklamanın, sonra da ortaya çıkarmanın
açıklaması ne? 1-2 milyar dolar olsa haydi neyse,
ortada 13 milyar dolar var açıklama isteyen…
Görüldüğü gibi Merkez, sorun ortada ve hâlâ
şaibeli döviz ile ilgili cevap bekliyor herkes...
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
OECD’ye göre, ekonomi derin çöküşten Asya’nõn önderliğinde çõkõyor ama sonuca ulaşmak zor olacak
İşsizlik toparlanmaya engel
OECD raporuna göre, Türk ekonomisinin
iyileşeceğine yönelik güven sürerse, yatõrõmlar
ve toparlanma hõzlanõr. Ancak makroekonomik
politikanõn güvenilirliğine ilişkin belirsizlikler
yükselirse toparlanma adõmlarõ yavaşlayabilir.
Özel tüketime karşõ en güçlü rüzgâr işsizlik.
Ekonomi Servisi - Eko-
nomik İşbirliği ve Kal-
kõnma Örgütü (OECD)
dün açõkladõğõ Ekonomik
Görünüm Raporu’nda kü-
resel ekonominin yaşadõ-
ğõ derin çöküşten Asya’nõn
önderliğinde çõktõğõnõ, an-
cak toparlanmanõn geliş-
miş ülkeler genelindeki
yüksek işsizlik ve kamu
borçlarõ nedeniyle sekteye
uğrayacağõnõ belirtti. Ra-
porda küresel büyüme
beklentisi yukarõ çekilerek
2010 için yüzde 2.3’ten
yüzde 3.4’e yükseltildi.
Türkiye büyümede
şampiyon olabilir
Yõlda iki kez yayõmla-
nan ekonomik görünüm
raporunda, ABD’de
GSYH büyümesinin
2010’da yüzde 2.5, Avro
bölgesinde yüzde 0.9, ola-
cağõ tahmin edildi. Türki-
ye’nin bu yõl yüzde 6.5 kü-
çüleceği, gelecek yõl yüz-
de 3.7, 2011’de ise yüzde
4.6 büyüyeceği belirtildi.
Rapora göre Türkiye reel
GSYİH artõşõnda, 2011-
2017 arasõndaki altõ yõllõk
dönemde yõlda ortalama
yüzde 6.7 büyüyecek ve
OECD ülkeleri arasõnda
“şampiyon” olabilecek.
Ancak riskler de yok değil.
Raporda şu uyarõda bulu-
nuldu: “Eğer küresel to-
parlanma daha güçlü
olur ve Türk ekonomisi-
nin iyileşeceğine yönelik
güven sürerse, yatırımlar
hızlanabilir ve toplam
talep daha güçlü bir şe-
kilde artabilir. Eğer ak-
si yönde, makroekono-
mik politikanın güveni-
lirliğine ilişkin belirsiz-
likler yükselir ya da eko-
nominin uluslararası re-
kabet gücü zayıflarsa,
toparlanma yavaşlar.”
Raporda Türkiye ile il-
gili yer alan saptamalar
şöyle:
Ekonomi politikasõ-
nõ oluşturanlar, reel faiz
oranlarõ ve risk priminde
azalõşa olanak sağlayan
yatõrõmcõ güveni iyileş-
melerini korumalõlar.
Negatif üretim boş-
luğu büyüktür ve fiyatlar
ile cari işlemler dengesini
baskõlamõştõr.
Emek piyasasõndaki
gelişmeler özel tüketim
için güçlü bir “karşı rüz-
gâr” oluşturuyor. Toplam
tarõm dõşõ istihdam
2009’un ilk altõ ayõnda
yaklaşõk yüzde 4 düştü, ka-
yõtlõ sanayi istihdamõ ise
yüzde 10 geriledi. Ortala-
ma işsizlik oranõ kentlerde
yüzde 16’ya ulaştõ. Tüke-
tici güveni, yazõn hafifçe
düştü. İş âlemi güveni de
benzer görünüş sergiledi.
Dõş sipariş beklenti-
leri eylül ayõnda, küresel
toparlanmaya ilişkin olum-
lu haberleri de yansõtarak
iyileşme gösterdi fakat ih-
racatçõlar dõş piyasalarda
rekabet kaybõna uğradõk-
larõnõ ve bu baskõnõn
TL’deki son değerlen-
meyle birleştiğini belirti-
yor. İmalat firmalarõnõn
çoğunluğu gelecek dö-
nemdeki yatõrõmlarõnõ
azaltmayõ planlõyor.
Fortis Bank Türkiye ve Ekonomist dergisinin Anadolu’nun “en başarılı”
ve “en dinamik” 250 şirketini belirlemek amacıyla bu yıl 6’ncısını ger-
çekleştirdiği “Anadolu 250” araştırması sonucunda toplam 4 kategori-
de dereceye giren 20 firma ödül aldı. Kocaeli’nden Kroman Çelik Sanayi, Hatay’dan Nursan Çelik Sanayi, Denizli’den Er-Ba-
kır Elektrolitik Bakır, Karabük’ten Kardemir Karabük Demir Çelik, Kocaeli’nden Yıldız Entegre Ağaç Sanayi Anadolu’nun
en büyük 5 şirketi seçildi. Anadolu’nun istihdamını en çok arttıran 5 şirketi de Karaman’dan Şimşek Bisküvi, Ordu’dan Doğuş
Çay, Balıkesir’den Turyağ Gıda Sanayii, Manisa’dan Özlem Tarım Ürünleri, Mersin’den Arbel Bakliyat oldu.
Anadolu’nun ‘en’ şirketleri
BABACAN’A GÖRE KRİZLE
MÜCADELE TAMAM
Ekonomi Servisi - Ekonomiden sorum-
lu Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar-
dõmcõsõ Ali Babacan, bütçe açõğõ ve borç
yükündeki artõşa rağmen borçlanma
maliyetleri ve vadelerinde bir kötüleş-
me yaşanmadõğõnõ söyledi. Babacan,
dünyanõn en büyük 15. ekonomisi olan
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde da-
ha yüksek bir refah seviyesini yakala-
masõ için gerekli altyapõsõ ve donanõ-
mõ bulunduğunun altõnõ çizdi.
Hazine’nin iskontolu devlet iç borç-
lanma senetlerinin yõllõk bileşik faiz
oranlarõnõn tarihi en düşük seviyele-
rine indiğini belirten Babacan, dõş
piyasada işlem gören tahvillerin faiz-
leri ve risk primlerinin de kriz öncesi
seviyelere gerilediğini vurguladõ. Ha-
zine Müsteşarlõğõ’nõn bütçesinin gö-
rüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu’nda yaptõğõ sunuşta Bakan
Babacan, uluslararasõ piyasalarda
fon talebinin artmasõna ve küresel
risk iştahõnõn azalmasõna rağmen dõş
finansman programõnõn uygun koşul-
larda gerçekleştirildiğini dile getirdi.
İstihdamdaki daralma
ürkütücü boyutta
Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve
İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) Yönetim
Kurulu Başkanõ Arzuhan Doğan Yal-
çındağ, bu yõl yüzde 6 oranõnda daralma
öngördüklerini belirterek gelecek sene
için büyüme beklentilerinin yüzde 3’ün ge-
risinde bulunduğunu aktardõ.
Yalçõndağ, “Büyüme ra-
kamları böyleyken, Tür-
kiye’nin işsizlik sorununu
sabit tutabilmesi için bi-
le en az yüzde 5 büyüme
oranlarına ihtiyacı var.
İşsizliğin, tarım dışında
yüzde 16.3 gibi zaten
çok ürkütücü bir nok-
taya ulaştığını düşü-
nürsek önümüzde
ne denli zor bir eko-
nomik görünüm ol-
duğu daha iyi or-
taya çıkacaktır. Bu zorlu ekonomik
koşullar, politika tasarımında ve uygu-
lamasında muazzam ihtiyatlı olunma-
sını gerektiriyor” değerlendirmesini yap-
tõ.
Yalçõndağ, Fortis Bank Türkiye ve Eko-
nomist dergisinin “Anadolu 250” araş-
tõrmasõnõn töreninde konuşmasõnõ şöyle sür-
dürdü: “Bu yüksek işsizlik, hiç şüphesiz
tüketim harcamalarını frenleyecektir.
Öte yandan, kapasite kullanım oranla-
rındaki düşüklük de yeni yatırım ihti-
yacını kısıtlayacaktır. Bu şartlar altın-
da gelecek için yüksek büyüme hızları
öngörmek pek mümkün görünmüyor.”
Yalçõndağ, 3 yõla yayõlan bir sürecin so-
nunda sağlanacak olsa da orta vadeli
programda bütçe disiplininin vurgulan-
masõnõn ve mali disiplini sağlamak üzere
mali kural uygulamasõ öngörülmesinin
olumlu olduğunu belirtti.
Coca-Cola’da
en mükemmeli
Bursa fabrikasõ
ABD’yle muhabbet
kadar ticaret de yapalım istiyoruzEkonomi Servisi - Başarõlõ yönetim
uygulamalarõ nedeniyle Avrupa Kali-
te Yönetimi Vakfõ’nõn (EFQM) “Mü-
kemmellikte Yetkinlik 4 Yıldız Ser-
tifikası”na layõk görülen Coca-Cola
İçecek’in Bursa Fabrikasõ, The Coca-
Cola Company sisteminde ve Türk
gõda sektöründe de bu sertifikaya hak
kazanan ilk kuruluş oldu.
KalDer tarafõndan ödüllendirilen fir-
malar arasõnda yer alan Coca-Cola
İçecek Bursa Fabrikasõ, 1994 yõlõndan
bu yana, Bursa ili Kestel ilçesinde
üretimini sürdürüyor. Fabrika, toplam
203 bin m² arazi içerisinde 70 bin m²
kapalõ alanda üretim, stoklama ve sev-
kiyat hizmetleri veriyor. ISO 9001
Kalite Yönetim, ISO14001 Çevre Yö-
netim, ISO18001 İş Sağlõğõ ve Gü-
venliği, ISO22000 Gõda Güvenliği
sertifikalarõna sahip olan Bursa Fabri-
kasõ, gazlõ ve gazsõz meşrubat, meyve
suyu, enerji ve sporcu içecekleri ve do-
ğal kaynak suyu kategorilerinde üretim
yapõyor.
Coca-Cola sisteminin en büyük 5 şi-
şeleyicisinden biri olan Coca-Cola İçe-
cek AŞ (CCİ) de Türkiye, Pakistan, Or-
ta Asya ve Orta Doğu’yu kapsayan bir
coğrafyada faaliyet gösteriyor.
TOBB Başkanõ Hisarcõklõoğlu, emekli
General Scowcroft’a seslendi:
ATC Başkanı General Brent
Scowcroft iki ülkenin çok inişli
ve çıkışlı bir dönemden geçtiğini belirterek ancak bundan sonra daha istikrarlı bir
dönemin başlayacağını vurguladı. Son dönemde Doğuya yönelimin yaşandığının
altını çizen Scowcroft, “Sizin kadar anlayamadığımız bir bölgede, Türkiye gibi bir
sese ihtiyacımız var” dedi. Scowcroft, ayrıca enerji konusunda ATC ve DEİK’in
bir arada çalışarak, yatırımı destekleyici protokolleri ortaya çıkaracaklarını söy-
ledi. 9 yıldır Amerikan Türk Konseyi (ATC) başkanlığını yürüten General
Scowcroft, yıl sonunda görevini Büyükelçi Richard Armitage’e bırakacak.
Doğudaki sesimiz Türkiye
Türk-Amerikan İş Konseyi’nde konuşan TOBB
Başkanõ, “Yarõm yüzyõlõ aşkõn süredir politik ve
askeri müttefikleriz ki bu iyi. Ekonomik ilişkilerse
bu ortaklõğõn potansiyelini yansõtmõyor” dedi.
Ekonomi Servisi - Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DE-
İK) ve Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK), 9 yõldõr Ame-
rikan Türk Konseyi’nin (ATC) başkanlõğõnõ yapan ve yõl
sonunda görevini devredecek olan emekli General
Brent Scowcroft onuruna yemek düzenledi. TOBB Baş-
kanõ Rifat Hisarcıklıoğlu politik ve askeri müttefik olan
ABD ile ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişememesin-
den yakõnarak şunlarõ önerdi:
Öncelikle her iki ülkedeki ticarete uygun kay-
naklara daha fazla bilgi akışı sağlanmalı. Bu ülkelere
yatırım özendirilmeli. ABD’nin Yurtdışı Özel Yatı-
rım Kurumu bunun için bir kaynak olabilir.
Türk ürünleri için Genelleştirilmiş Tercihler Sis-
temi’nin sahası genişletilebilmeli.
Türk yatırımlarını Afganistan ve Pakistan’a çek-
mek için Yeniden Yapılandırma Fırsat Bölgeleri yö-
netmeliğinin konsepti tasarlanırken bize de katılma
şansı verilmeli.
TAİK Başkanõ Haluk Dinçer de “Bazıları Doğuya
doğru olan bir kaymadan bahsediyor. Ben buna ke-
sinlikle inanmıyorum. Bugün Türkiye’nin modern de-
ğerlere, AB idealine, ABD ve NATO ile olan ittifakına
bağlılığı her zamankinden daha güçlüdür” dedi.
Burgaz Rakõ’nõn Mey’e devrine ret Merkez, faizi yüzde 6.50’ye çekti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rekabet Ku-
rulu, piyasada rekabeti önemli ölçüde azaltacağõ ge-
rekçesiyle Burgaz Rakõ’nõn Mey İçki’ye devrine
onay vermedi.
Rekabet Kurulu’nun 18 Kasõm 2009 tarihli ku-
rul kararlarõ arasõnda Burgaz Alkollü İçecekler Ti-
cari ve İktisadi Bütünlüğü’nün Mey İçki San. ve Tic.
AŞ’ye devriyle ilgili karara yer verildi. Rekabet Ku-
rulu, Tasarruf Mevduatõ Sigorta Fonu (TMSF) ta-
rafõndan satõşa sunulan Burgaz Rakõ’nõn Mey İç-
ki tarafõndan devralõnmasõ işlemine 1998/4 sayõlõ
tebliğ uyarõnca izin verilmesine ilişkin başvuruyu
değerlendirdi. Kurul kararõna gerekçe olarak, “İş-
lemin izne tabi bir devralma işlemi olduğuna,
devralmanın gerçekleşmesi halinde, rakı paza-
rında rekabetin önemli ölçüde azaltılması so-
nucunu doğuracak şekilde, mevcut hâkim du-
rumun güçlendirilmesi, rakı hariç diğer yüksek
alkollü içkiler pazarında ise hâkim durum ya-
ratılması” gösterildi.
OYAK’a koşullu izin çıktı
Rekabet Kurulu, OYAK’õn Lafarge Grubu’nu-
Türkiye’deki iştiraklerinden Lafarge Aslan Çimento
ve bu şirketin iştirakleri Lafarge Ereğli Çimento’daki
bazõ hisseleri devralmasõna Birinci Tadil Protoko-
lü’nde yer alan değişikliklerin yapõlmasõ koşuluy-
la izin verilmesinde sakõnca olmadõğõnõ açõkladõ.
Rekabet
Kurulu, rakõ
pazarõnda
rekabeti
önemli ölçüde
azaltacağõ
gerekçesiyle
Mey İçki’nin
Burgaz Rakõ’yõ
devralmasõna
izin vermedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Merkez Bankasõ, borçlanma faiz
oranlarõnõ 0.25 puan indirdi.
Merkez Bankasõ’ndan yapõlan açõk-
lamaya göre, Para Politikasõ Kurulu,
dünkü toplantõsõnda, banka bünye-
sindeki Bankalararasõ Para Piyasasõ
ve İstanbul Menkul Kõymetler Bor-
sasõ Repo Ters Repo Pazarõ’nda uy-
gulanmakta olan kõsa vadeli faiz
oranlarõnõn indirilmesine karar verdi.
Buna göre, gecelik borçlanmalarda fa-
iz oranõ yüzde 6.75’ten yüzde 6.50’e,
borç verme faiz oranõ ise yüzde
9.25’ten yüzde 9.00’a çekildi. Geç Li-
kidite Penceresi uygulamasõ çerçe-
vesinde, Bankalararasõ Para Piyasa-
sõ’nda saat 16.00-17.00 arasõ gecelik
vadede uygulanan Merkez Bankasõ
borçlanma faiz oranõ yüzde 2.75’ten
yüzde 2.50’ye, borç verme faiz ora-
nõ ise yüzde 12.25’ten yüzde 12’ye in-
dirildi. Para Politikasõ Kurulu’nun
açõklamasõnda, son dönemde açõkla-
nan verilerin, Kurul’un iktisadi faa-
liyette gözlenmekte olan toparlan-
manõn yavaş ve kademeli olacağõna
ilişkin görüşünü teyit ettiği belirtildi.
BANKALAR İÇİN 2010 ZOR YIL
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
BDDK Başkanõ Tevfik Bilgin, 2010 yõ-
lõnõn bankacõlõk için zorlu bir yõl olacağõ
uyarõsõnda bulundu. Bilgin, Plan Bütçe
Komisyonu’ndaki sunumunda krizin
sektör üzerindeki en önemli etkisinin
kredi riski olarak kendini gösterdiğine
vurgu yaptõ. Bilgin, sektörün ortalama
takibe dönüşüm oranõnõn Eylül 2008’de
yüzde 3.1 düzeyinde iken yüzde 5.3’e
çõktõğõnõ kaydetti.