25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2009 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR CMYB C M Y B ERSİN ANTEP Y önetmen Ziya Öztan’õn çektiği ve senaryosunu Turgut Özak- man’õn yazdõğõ “Kurtuluş” ve “Cumhuriyet” filmleri, hafõzalar- dan silinmeyen ve Atatürk önderli- ğindeki kurtuluş mücadelesini, ar- dõndan Cumhuriyetin kuruluş süreci- ni en doğru biçimde yansõtabilen sa- yõlõ yapõmlardan. TRT için hazõrlanan yapõmlar için Muammer Sun’un ürettiği besteler ise; hikâye ve plana güç katan, sahnelerle bütünleşebilen ve bu sayede akõlda kalõcõ hale gelen semboller niteliğinde. Başta “Boz- kır’ın Sesi” olmak üzere, özel anma ve kutlama etkinlikleri ile konser sa- lonlarõnõn da vazgeçilmezleri arasõn- da yer alan parçalarõn seslendirilme oranõnõn yüksekliği; bu durumun bir göstergesi. Adeta senaryonun sesli biçimi haline gel- miş olan müziklerle ilgili Sun’a gelen tepkiler, bunlarõn bir an önce yayõm- lanmasõnõ işaret ediyordu. Ne var ki, yayõn ve dağõtõm sõkõntõsõ yaşanan pi- yasa koşullarõndan, bu kayõtlar da doğrudan etkilendi, gecikti. Yayõncõ ve dağõtõmcõ bulunamayõnca da, 77 ya- şõndaki büyük usta kollarõ sõvadõ ve bizzat yayõnõ üstlendi. Kõt kanaat koşullarda dinleyicisine ulaş- masõ sağlanan kayõtlarla ilgili olarak albüm kitapçõğõnda bir rica var: “Bu CD’ler tahminlerinizin çok üstün- de bir fiyata mal olmuştur. Bu tür çağdaş Türk müziği CD’lerinin ya- pılmasını, çoğalmasını istiyorsanız lütfen orijinal CD alarak destekle- yiniz. Size, çağdaş Türk müziği alanında CD’lerle hizmet verebil- memiz için bu konuya duyarlılık göstereceğinize inanıyoruz. Kop- yalarsanız, sizin için yeni CD’ler ha- zırlamamızı engellemiş olursunuz. Size güveniyoruz.” Turgut Özakman, Ziya Öztan ve Mu- ammer Sun gibi ‘ortak değer’ hali- ne gelen nitelikli üretkenlerin, nice “Kurtuluş” ve “Cumhuriyet” yapõ- mõna imza atmasõ için, bu desteğin şart olduğunu unutmayalõm… (0 312 222 55 62) (ersin@muzikoloji.org) İki kentin aşk hikâyesiKültür Servisi - Sabancõ Üniversitesi Sa- kõp Sabancõ Müzesi’nde (SSM), İtalya Cum- hurbaşkanõ Giorgio Natolitano’nun Türkiye ziyareti kapsamõnda, Sabancõ Holding’in kat- kõlarõyla yapõlan “Osmanlı Döneminde Ve- nedik ve İstanbul; Nam-ı Diğer Aşk” adlõ sergiyle ilgili dün bir basõn toplantõsõ düzen- lendi. SSM Müdürü ve sergi küratörlerinden Dr. Nazan Ölçer, Osmanlõ ve Venedik eser- lerinin benzeştiğini vurgulayarak, “Sergi bizlere bu sefer bir başka kentten, Vene- dik’ten anılar getiriyor. Ortak bir geçmi- şi temsil eden eserler, bu yoğun dönemin ta- rihi, sosyal ve ticari ilişkilerine tanıklık edi- yor. İki ülkenin tarihinde hiç bitmeyen ti- caret aracılığıyla sanat eserlerinin dolaşı- mı ve birbirini etkilemesi söz konusu” de- di. Sergide yer alan toplam 180 eserin, 45 ta- nesinin Türkiye’den, 11 eserin ise özel ko- leksiyonlardan derlendi. Venedik şehir mü- zelerinin yanõ sõra; Topkapõ Sarayõ Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Pera Müzesi ve Yapõ Kredi Vedat Nedim Tör Müze- si’nden seçilen el yazmasõ, tablo, kaftan, ha- lõ, para ve seramik gibi geniş bir yelpazeye ya- yõlan eserlerden oluşuyor. İstanbul 2010 Kültür Başkenti’nin 2010’a tarihlenen ilk etkinliği olan sergiyle, 15. yüz- yõldan 20. yüzyõla uzanan dönemde, iki kent arasõndaki karşõlõklõ etkileşimin ve tarihsel bir- likteliğin anlatõlmasõ amaçlanõyor. Serginin adõndan da anlaşõlacağõ gibi “Nam-ı Diğer Aşk” ifadesi ile de iki kent arasõnda yüzyõl- lardõr süregelen ilişkinin, bir yönüyle aşkõ anõmsattõğõ vurgulanõyor. Serginin küratörlüğünü, Nazan Ölçer’in yanõ sõra, Venedik Şehir Müzeleri Vakfõ Di- rektörü Prof. Giandomenico Romanelli, Ca’Foscari Üniversitesi’nden Prof. Giampiero Bellingeri ve Museo Correr’den Dr. Camillo Tonini üstleniyor. Ayrõca, sergiye, komşu gü- nü etkinliği, galeri sohbetleri, konferanslar ve çocuk eğitim programlarõ eşlik ediyor. Sergi 28 Şubat’a dek Sakõp Sabancõ Müzesi’nde gö- rülebilir. ELİF BEREKETLİ D eneyimli çevirmen Rekin Teksoy, İtalyan hükümetinden ‘İlahi Ko- medya’ çevirisi için şövalyelik unvanõ aldõğõnda, hazõrladõğõ kutlama afişlerinde şöy- le diyordu Oğlak Yayõnlarõ’ndan yayõncõsõ Ra- şit Çavaş: “Çeviri meşakkatli bir meslektir. Ama bakarsınız şövalyelik unvanı alıyorsu- nuzdur, ya da dünyanın en önemli kilisele- rinden birinde sizin için bir tören düzenle- niyordur.” İşte önceki gün de, bu onurlu gün- lerden biriydi Rekin Teksoy için. Hasan Ana- mur başkanlõğõndaki Çeviri Derneği’nin, usta çevirmene “çeviri alanına yaptığı katkılardan dolayı” verdiği Yaşamboyu Başarõ Ödülü’nün töreni, Nişantaşõ Yekta Restoran’da Teksoy’un sevenlerinin de katõlõmõyla yapõldõ. Teksoy’un 60 yõllõk çeviri macerasõ, 1950’li yõllarda St. Michel Fransõz Lisesi’nde öğrenci olduğu yõllarda başlõyor. Bir diğer deyişle, İtalyancadan yaptõğõ çevirilerle tanõdõğõmõz Teksoy, çeviriye Fransõzca ile başlõyor. O za- manlar ‘Reader’s Digest’ dergisinin başõnda olan Adnan Tahir, Teksoy’un çeviri yapmasõna önayak oluyor. Böylece ilk olarak Françoise Sa- gan’õn ‘Bonjour Tristesse’ini çeviriyor Tek- soy. Bu ilk deneyim 1928 doğumlu çevirmen için bir sürprizle sonuçlanõyor: Kitap basõldõk- tan sonra görüyor ki, adõ artõk onun çevirdiği gi- bi ‘Günaydın Hüzün’ değil, ‘Babam ve Met- resleri’! Hukuk eğitimi alan Teksoy, İtalyancayõ Fran- sõzcadan yõllar sonra, deyim yerindeyse skolastik bir eğitimle öğreniyor. Her gün bir cümle ez- berleyerek işe koyulan usta çevirmen, bir süre sonra İtalya’ya gidiyor ve İtalyancayla profes- yonel ilgisi aslõnda orada başlõyor. RAI’de hem redaktörlük hem de sunuculuk yapan Tek- soy 30 yaşõnda Türkiye’ye döndüğünde ise bir- kaç çevirinin ardõndan, Arkõn Yayõnevi’nde 10 yõl emek vereceği ansiklopediciliğe girişiyor. Çeviri Derneği’nin Onur Ödülü önceki gün düzenlenen bir törenle Rekin Teksoy’a verildi ‘Bence çevirmenlik Don Kişotluk’ ‘EN MUTLU YILLARIMDI’ Daha sonra çeviriden bir süre uzak kalan Tek- soy, üniversitede Fransõzca okutmanlõk yaptõ- ğõ yõllarda, dostu Erdal Öz’ün teşvikiyle çe- viriye tekrar, ama bu sefer ses getirecek bir şe- kilde dönüyor. Öz, Teksoy’a ‘Decameron’u çe- virmesini önerince; Teksoy iki yõl sürecek bu işin başõna oturuyor. “Hayatımın en mutlu iki yılıydı” diyecek kadar zevkle yapõyor bu çe- viriyi Teksoy. “Ardından ‘İlahi Komedya’yı çevirebilir miyim acaba” sorusu geliyor; ar- dõndan Calvino, Pavese, Buzzati... Sonrasõn- da ise birçok ödüle değer görülüyor çevirmen: ‘Decameron’ çevirisi ile ‘Şövalyelik Unvanı’, ‘İlahi Komedya’ çevirisi ile ‘İtalyan Senatosu Çeviri Ödülü’, ‘Rosa Luxemburg’ çevirisi ile ‘Avni Dilligil Çeviri Ödülü’. Teksoy, çevirmenliği Don Kişotluğa benze- tiyor: Tüm çevirmenler ellerinde kõlõçlarõ de- ğirmenlere hücum eden savaşçõlar. Çeviride iz- lediği yol ise “Yazar bunu Türkçe yazsaydı nasıl yazardı?” diye düşünüp karar vermek. Ancak bu Can Yücel’in efsaneleşen çeviri an- layõşõna yakõn bir tavõr değil. Teksoy, Yücel çe- virilerini abartõlõ bulduğunu söylüyor ve ‘Ya- zardan çok okura’ değil ama ‘kaynak dilden çok hedef dile’ yakõn durmanõn doğru olduğuna inanõyor. “60 yıl önceki çevirime baktığım- da bugün tek kelimesini bile değiştiremiyo- rum” diyen Teksoy’a göre her çevirmen ka- çõnõlmaz olarak bir ‘hain’; zaten aksi ‘noter çe- virisi’ gibi sõkõcõ bir iş çõkarõyor ortaya. Ancak eklemeden geçemiyor Teksoy: “Umarım 60 yıllık çeviri hayatım boyunca, masumane iha- netlerim yazarların hoşgörü sınırları içinde kalabilmiştir.” Rekin Teksoy, ödülünü, Çeviri Derneği Başkanı Hasan Anamur’un elinden aldı. Kültür Servisi - Ezel Akay’õn (Ezop) yönettiği “7 Kocalı Hürmüz” filminin galasõ, bu akşam İstanbul Lütfi Kõrdar Kongre ve Sergi Sarayõ’nda. Sadık Şendil’in aynõ adlõ oyunundan yazar Gürsel Korat’õn senaryolaştõrdõğõ film yarõn sinemalarda gösterime girecek. 5. Boyut Stüdyolarõ ve Muhteşem Film’in ortak yapõmõ olarak gerçekleştirilen “7 Kocalı Hürmüz”ün başlõca rollerini Nurgül Yeşilçay (Hürmüz), Gülse Birsel (Safinaz), Haluk Bilginer (Kuşçu Cebrail), Erkan Can (Hõzõr Reis), Memet Ali Alabora (Doktor Hüsrev), Sarp Atak (Fişek Ömer), Cengiz Küçükayvaz (Berber Hasan), Öner Erkan (Hallaç Rüstem), Cem Karakaya (Bekçi Memo) ve Ezel Akay (Redif Çavuşu Mehmet Ali) paylaşõyorlar. Tiyatro ve sinemamõzõn ustalarõndan Müjdat Gezen Kadõ’yõ, Erol Günaydın Gözlüklü İhtiyar’õ, Zihni Göktay Ermeni İhtiyar’õ, Halit Akçatepe de Karamanlõ İhtiyar’õ canlandõrõyorlar. 2.5 milyon TL’lik bir bütçeyle çekilen filmin sanat yönetmenliğini Eren Akay üstlenirken, kostüm tasarõmõnõ Canel Artut gerçekleştirdi. Nurgül Yeşilçay ve Gülse Birsel’in seslendirdiği ve “Derler ki bu gece yatsıdan sonra gökten herif yağacak” sözleriyle dikkat çeken “El Hubb” şarkõsõnõ, filmin senaryosunu yazan Gürsel Korat kaleme aldõ. Daha önceki çevirimde Türkan Şoray’ın canlandırdığı Hürmüz’ü bu kez Nurgül Yeşilçay oynuyor. ‘O kafa devam ediyor’ Kültür Servisi - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ Yü- rütme Kurulu üyesi Faruk Pekin ve Halim Bulutoğlu görevlerinden istifa ettiler. Şubat 2008’de toplanan Danõşma Kurulu’nda, kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum arasõnda yaratõlmasõ gereken ortak çalõşma ilkeleri ve yönetişim planõnõn çok önemli ol- duğunu söylediğini belirten Pekin, Avrupa kültür başkentlerine ilişkin Avrupa kurumlarõnõn beklediği bu olgunun gerçekleştirilemediğini vurguladõ. Pekin, “Bugünkü yöne- tim kuruluna egemen olan anti-si- vil toplum, anti-sanat ve ‘satın al- macı’ yaklaşım ile böylesi bir iş- birliğinin gerçekleştirilmesi artık mümkün görülmemektedir” dedi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Baş- kenti çalõşmalarõnda, iktidarõn yöne- tim kurulunda değil, sanat ve kültür dünyasõnõ anlamayan devlet kökenli bürokratlarda olduğunu, ama so- rumlu görünenin yönetim kurulu ol- duğunu vurgulayan Pekin, “O kafa devam ediyor” dedi. Bütçe ve İhale Komisyonu’nun da “yasadışı olduğunu” belirten Pekin şunlarõ söyledi: “5706 Sayılı Kanu- nun 13-1. Maddesi gereğince YK’nin seçtiği Bütçe ve İhale Ko- misyonu’ndaki 5 kişiden ikisi sivil toplum temsilcisi olmak zorunda- dır. İTO ve İSO zorunlu meslek kuruluşu olup, insanların özgür iradesi ile üye olduğu TÜSİAD, MÜSİAD gibi sivil toplum kuru- luşu sayılamaz. Bu nedenle henüz YK’nin 4 üyesinin seçilmediği sı- rada seçilen Bütçe ve İhale Ko- misyonu yasadışıdır.” Soysal: Yönetim istifa etsin Bu arada CHP İstanbul Milletve- kili Çetin Soysal da 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn projele- riyle ilgili yolsuzluk, usulsüzlük ol- duğunu vurgularken ajans yönetimi- nin istifa etmesini istedi. Soysal, düzenlediği basõn toplantõsõnda, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajan- sõ kaynaklarõnõn, halkõn vergileriyle oluşturulduğunu, buna karşõn faali- yetlerin şeffaf olmadõğõnõ vurguladõ. SUN’UN FİLM MÜZİKLERİ CD OLDU ‘Kurtuluş’ve ‘Cumhuriyet’insesi ‘Hollywood’a Göçenler’ Kültür Servisi - İstanbul Modern Sinema, Hollandalõ yönetmen Paul Verhoeven’õn filmleri üzerinden , 21 Kasõm’da saat 15.00’te “Hollywood’a Göçenler” isimli bir panel sunuyor. Müge Turan’õn moderatörlüğündeki panelde Hollywood’a geçiş yapan farklõ ülkelerden yönetmenlerin kendi ulusal sinemalarõna kattõklarõ filmlerden sonra büyük bütçeli, stüdyo yapõmlarõna transfer olma süreçleri, ilgilendikleri konular ve değişen ideolojileri tartõşõlacak. Sinema yazarlarõ Burçin Yalçõn, Engin Ertan ve Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlisi Melis Behlil panelde konuşmacõ olarak yer alacak. İlk kalıcı ses enstalasyonu Kültür Servisi - Erdem Helvacõoğlu tarafõndan yaratõlan Türkiye’deki ilk kalõcõ ses enstalasyonu, bugün Mimarlõk ve Restorasyon şirketi NOA’nõn Galata’daki Ali Hoca Binasõ içinde açõlõyor. Enstalasyon, bina girişine yerleştirilen bir laptop, kamera, ekran ve 6 hoparlörden oluşuyor. Özel olarak tasarlanan program, binaya giren kişileri sensör vasõtasõ ile algõlõyor ve rastlantõsal olarak seçilen ses parçasõ bloklarõnõ çalõyor. Yaklaşõk 30 saniye süren her bir bloğa ise aynõ zamanda özel olarak tasarlanan görseller eşlik ediyor. (Adres: NOA Ali Hoca Binasi, Ali Hoca Sok. NO: 6 Galata) Ippolito Caffi “Venedik-Veneta Marina Köprüsü’nden Panorama” 1858 mukavva üzerine yağlıboya. (Ca’ Pesaro Uluslararası Modern Sanat Galerisi) MFÖ ABD’de Kültür Servisi - Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’dan oluşan Türk pop müzik topluluğu MFÖ, 4-13 Aralõk’ta ABD turnesine çõkõyor. MFÖ, 4 Aralõk’ta San Francisco’da, 6 Aralõk’ta Seattle’da, 10 Aralõk’ta New York’ta, 12 Aralõk’ta Boston’da ve 13 Aralõk’ta Arlington’da beş konser verecek. MFÖ ABD konserler turnesinde, öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlõğõ ve New York Başkonsolosluğu olmak üzere çeşitli kuruluşlarca destekleniyor. Sakõp Sabancõ Müzesi’ndeki ‘Osmanlõ Döneminde Venedik ve İstanbul; Nam-õ Diğer Aşk’ sergisi bugün açõlõyor Berber Çanağı “Candiana” Seramiği” Padova, 17. yüzyıl, Correr Müzesi. İstanbul 2010’dan istifa eden Faruk Pekin: AYVALIK (AA) - Balõkesir’in Ayvalõk ilçesindeki Roman müzisyenler tarafõndan oluşturulan Ayvalõk Karagöz Roman Orkestrasõ, “Akdeniz Ülkeleri Kültür Yakõnlaşmasõ” etkinlikleri kapsamõnda Paris’te konser verdi. Akdeniz ülkeleri arasõndaki kültür yakõnlaşmasõnõn sağlanmasõ amacõyla yürütülen projelere destek veren Anna Lindh Vakfõ’nõn davetlisi olarak Fransa’ya giden grup, Espace Fraternite Salonu’nda sahne aldõ. Toplam 15 müzisyenin sahne aldõğõ etkinlik, 21 Haziran 2010’da, “2010 Avrupa Başkenti” etkinlikleri kapsamõnda İstanbul’da da yapõlacak. Karagöz Roman Orkestrası Paris’te EZEL AKAY’IN ‘7 KOCALI HÜRMÜZ’Ü GÖSTERİME GİRİYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle