Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
19 KASIM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER [email protected]
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Mevhibe Hanım
Bir Yaşam Tarzıydı
AB’de tek başkanlõğa doğruÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Lizbon Antlaşmasõ’yla ortaya çõ-
kan AB Konseyi Başkanõ ve Dõş İlişkiler tem-
silcilerinin seçim pazarlõklarõnõn nasõl so-
nuçlanacağõ merakla bekleniyor. Brüksel’de
bugün bir araya gelen devlet ve hükümet baş-
kanlarõ iki önemli pozisyona getirilecek isim-
ler üzerinde bir karara varmaya çalõşacak.
Belçika’nõn aylar süren müzakereler sonu-
cunda başbakanlõk koltuğuna oturttuğu Her-
man Van Rompuy ismi AB Başkanlõğõ için
öne çõkan bir isim. Öte yandan Rompuy’un
gizli bir Bilderberg toplantõsõnda doğrudan bir
AB vergisi önermesi olumsuzlukla karşõlan-
dõ. Letonya Cumhurbaşkanõ Vaira Vike-Feri-
berg ise kadõn olduğu için iki pozisyondan bi-
rine mutlaka bir kadõn siyasetçi getirilmesi ge-
rektiği yolunda yükselen seslere bir yanõt olmasõ
açõsõndan dikkat çeken bir siyasetçi. AB kulis-
lerinde İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õn
bütün çabalarõna rağmen eski Başbakan Tony
Blair’in AB Başkanõ olma şansõnõn olmadõğõ tek-
rar tekrar belirtiliyor.
AB’nin Dõşişleri Temsilciliği için ise İspan-
ya Dõşişleri Bakanõ Miguel Angel Moratinos,
eski İtalyan Başbakanõ Massimo D’Allema ve
AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn isimleri dolaşõyor. Hõristiyan De-
mokratlarõn ağõrlõklõ olduğu bir yönetimde
Türkiye’nin zaman za-
man “avukatlığını” yap-
tõğõ ileri sürülen Olli
Rehn’e dõşişleri bakan-
lõğõ yarõşõnda fazla şans
tanõnmõyor. Lizbon An-
taşmasõ’nõn ortaya çõ-
kardõğõ değişiklikler ve
iki önemli pozisyonla ilgili siyasi analizci An-
tonio Missirolli ile konuştuk. Özellikle AB’nin
dõş politikasõ ile ilgilenen Missirolli, Brük-
sel’deki önemli düşünce kuruluşlarõndan Av-
rupa Politika Merkezi’nde de direktör.
- Lizbon Antlaşması AB için neden önemli?
MISSIROLLI - Lizbon Antlaşmasõ AB’nin
bundan sonra nasõl işletileceği ve dõş ilişkileri-
nin nasõl yürütüleceğini belirliyor. Antlaşmanõn
başlõca iki boyutu bunlar. Lizbon Antlaşmasõ
AB’nin politikalarõ ile ilgili bir değişiklik ge-
tirmiyor. Burada ne yapõlacağõ değil nasõl yapõ-
lacağõ belirleniyor. AB’nin hedeflerini, bir son-
raki aşamada neler yapõlacağõnõ belirlemiyor. Sa-
dece AB’nin iç yapõsõnõn nasõl işleyeceğini, özel-
likle de oylama sistemini ve Avrupa Parlamen-
tosu’nun (AP) rolünü belirliyor.
‘AP’ye doğru güç kayması olacak’
- AB’nin iç işleyişindeki en önemli değişiklik
ne olacak?
- Lizbon Antlaşmasõ yürürlüğe girdikten son-
ra içerde AP’ye doğru başlõ başõna bir güç kay-
masõ olacak. AP’nin ortak karar alma yetkisi ar-
tacak. AP’nin Avrupa Konseyi ile birlikte ortak
karar yetkisine sahip olduğu en önemli alan
AB’nin ortak tarõm politikasõ.
AP ayrõca içişleri ve adalet politikalarõnda da
devlet ve hükümet başkanlarõnõn katõlõmõyla ger-
çekleşen AB Konseyi ile de eşit söz sahibi ola-
cak. Dõş ilişkiler politikasõnda bütçe üzerinde-
ki karar hakkõndan gelen bir gücü olacak. Ay-
rõca konsey kararlarõnda kullanõlan nitelikli oy
çoğunluğu sisteminde 2014’te yürürlüğe girecek
bazõ değişiklikler yapõlacak. Yapõlan değişik-
liklerden sonra örneğin Almanya öncekine gö-
re avantaj sağlayacak. Yeni sistem biraz ABD
kongresinin işleyişine benzeyecek.
- Lizbon Anlaşması’nın ortaya çıkardığı ye-
ni pozisyonlar AB’yi nasıl etkileyecek?
- Yeni antlaşmanõn en önemli boyutu AB’nin
dõş temsili boyutu olacak. Bugüne kadar geçer-
li olan başkanlõğõn rotasyonu sistemi ortadan kal-
kõyor. AB Konseyi’nin başõna, devlet ve hükü-
met başkanlarõ zirvelerine daimi olarak başkanlõk
edecek bir kişi atanacak. Ayrõca AB’nin güvenlik
ve dõş politikasõnõ temsil eden, Avrupa Komis-
yonu’nun dõşişleri komiserliğinin de başõnda olan
son derece önemli yetkilere sahip başka bir ki-
şi olacak. Bu kişi dõş ilişkiler bütçesinden ve bü-
tün AB dõş delegasyonlarõndan da sorumlu ola-
cak. Böylece yeni sistemde AB’nin üç önemli
yöneticisi, AB Konseyi Başkanõ, AB’nin Gü-
venlik ve Dõş Politika Temsilcisi ve Avrupa Ko-
misyonu Başkanõ’ndan oluşan üçlü AB’yi Brük-
sel’den yönetiyor olacak.
- AB üçüncü ülkelere tek bir sesle yanıt ve-
rebilecek mi bundan sonra?
- Muhtemelen hayõr. Kissinger’õn ünlü şa-
kasõndaki gibi “AB’de aranabilecek” tek bir
numara olmayacak ama bir “santral” olacak.
Kimin aradõğõna ve hangi konu için aradõğõ-
na bağlõ olarak telefon yetkili kişiye bağla-
nacak. Ama aradõğõ kişiyi ulusal başkentler-
den birinde değil Brüksel’de bulacak. Örne-
ğin Obama veya Medvedev aradõğõnda baş-
kanla konuşacak. Hillary Clinton aradõğõn-
da ise Dõş İlişkiler ve Güvenlik Yüksek
Temsilcisi’yle konuşacak.
- Başkanın görev süresi ne kadar olacak?
- İki buçuk yõl ama uzatõlabilen bir süre bu.
Bütünleşmiş bir AB yaklaşımı
- Yeni sistemden Türkiye nasıl etkilenir?
- En büyük değişiklik şu olacak. “Geniş-
leme” politikasõ da bütün dõş ilişkilerle ilgi-
li politikalarda olduğu gibi dõş ilişkilerin
alanlarõndan biri olacak. Şu anda genişleme ga-
rip bir niş’te yer alõyor. Müzakareleri komis-
yon yürütüyor. Konseydekilerin de nihai bir
politikasõ var ama bu politikalar resme zaman
zaman giriyorlar. Yeni sistemde komisyon ge-
ne aday ülkeyle müzakeresini sürdürecek
ama Dõş İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Tem-
silcisi meselenin stratejik boyutu ile ilgilene-
cek. Bu konularda en azõndan daha bütün-
leşmiş bir AB yaklaşõmõ bekleniyor.
- Bu durumda Türkiye ile ilgili söylem de
de bütünleşme sağlanabilecek mi? Her
kafadan başka ses çıkıyor.
- Yorumlar sürecektir. Fransõz politikacõ
başka, İngiliz politikacõ başka şey söyler.
Tartõşmayõ durduramazsõnõz. Ama bence Dõş
ilişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi bü-
tün süreçteki siyasi kontrolü sağlamaya
çalõşacak. Genişlemeden Sorumlu Komiser
aday ülkeler karşõsõnda kendini daha az
“terk edilmiş” hissedecek. Çünkü burada
sürecin samimiyetini gösteren bir çeşit siyasi
bir garantör olacak artõk.
Avrupa Politika Merkezi Direktörü Missirolli, Lizbon Anlaşmasõ’nõn en önemli kõsmõnõn AB’nin
dõş temsili boyutu olacağõnõ belirterek “Bugüne kadar geçerli olan başkanlõğõn rotasyonu sistemi
ortadan kalkõyor. AB Konseyi’nin başõna, devlet ve hükümet başkanlarõ zirvelerine
daimi olarak başkanlõk edecek bir kişi atanacak” dedi.
Dantelli yelpazeler, ipek dantel mendiller, inci
kolye-küpeler, minik broşlar, küçük eldivenler,
zarif şapkalar…
Şık ve ince olduğu denli tertipli, romantik bir
kadının gardrobu bu.
Fransız tasarımcı Maggy Rouff’un imzasını
taşıyan giysilere bayıldım.
Hani giyecek yerim olsa, bazılarını hiç
düşünmez; bire bir kopyalayıp yaptırabilirdim…
Şu gri-yeşil muare; bedeni drape havasındaki
diyagonal pili çalışılmış gece elbisesi mesela.
Ya da…
1920’lerden kalma, kendinden çizgili; hafif
pijama havasında, bol kesim, gri tafta-saten uzun
etek ve ceket.
Acayip havalı.
Acayip modern.
Acayip tarz.
Bugün Giorgio Armani ya da bir Ralph Lauren
vitrininde rahatlıkla görebileceğiniz modeller…
Kumaşların dökümü…
Dikişlerin kalitesi…
Renk seçimlerinin klası…
Olağanüstü.
Klasik kesimleri güne uyduran modacılar demek
ki eski “ay”ları böyle kırpıp “yeniden
yorumlamaktan” başka bir şey yapmıyorlar.
Alın, bu modelleri bilgisayara koyun;
proporsiyon/orantılarına, günün çizgilerine uyan
postmodern bir iki ufak ayar verin. Bitmiştir.
Olsun size yeni bir “dizayn”…
Nişantaşı-İstanbul Moda Akademisi’nde -İMA-;
“Bir Cumhuriyet Hanımefendisi: Mevhibe İnönü
Sergisi”ni gezerken beni ilk çarpan şey bu oldu.
Genç yaşta içselleştirilen ‘değerler’
Sonra, “Mevhibe İnönü tarzının tutarlılığı” ve
“bütünlüğüne” çarpıldım. Ve tabii hayran kaldım.
Mevhibe İnönü’nün yıllar içinde giydiği giysiler
ve gardrobunun en önemli parçaları sergileniyor
İMA’da.
Bu giysiler arasında bir tane de: “Hay Allah! Bu
olmamış…” ya da; “Aa bak bu elbiseyi.. onun
üzerinde düşünemiyorum” diyebileceğiniz kılık
yok. Saat gibi sekmeyen bir “kesinlik/katilik”;
“durmuş oturmuş” bir bütünlük var Mevhibe
İnönü’nün kıyafetlerinde.
“Yıllarla sınanan” böylesi bir tutarlılık; herkese
nasip olan bir özellik değil.
Kendinizden düşünün. Sadece üç-beş yıl önce
giymiş olduğunuz, “Aman Tanrım! Bunu nasıl da
giymişim?” dediğiniz parçalarınız mutlaka vardır…
Giyim-kuşam konusunda çok iddialı moda
ikonaları bile, bu tür hatalardan muaf olamıyor.
Dünyanın en şık kadınlarından biri olarak bilinen
Lady Di’ nin gardrobu, geçenlerde bir yerlerde
sergilendi de; vaktiyle her biri haber olan
giysilerinin fotoğraflarını -misal- yeniden gördük…
Charles’la dünyaevine girdiği gelinliği başta
olmak üzere, Di’nin ilk dönem giysileri mesela
gerçek bir fecaat. Kokonalıktan ve fırfırdan
geçilmiyor. Hayranlıkla izlenen Diana, “tarzını”
neden sonra bulabilmiş.
Mevhibe Hanım’ın stili ise henüz 19
yaşındayken evlendiği Albay İsmet İnönü’nün eşi
olduğu ilk günden ölene dek hiç değişmemiş.
Mevhibe İnönü’nün; yarım asırlık gardrobunun
parçalarında, şaşırtıcı bir “süreklilik” var. Abartıya,
özentiye, aşırılığa hiç kapılmayan; ama -hayatının
hiçbir döneminde- “kaliteden” taviz vermeyen bir
stil…
O vakitler oysa ki ne “imaj”, ne “gardrop
danışmanları” varmış…
Böylesi bir istikrar, benimsenen yaşam tarzının
değerlerini tümüyle özümseyip içselleştirmekle
ilgili bir durum olmalı.
‘Hepsinin ayrı anısı, tarihçesi var!’
Her halükârda stili, bu denli böyle yerleşik
olduğu için; Mevhibe Hanım, giysilerini yıllar yılı
giyebilmiş. Zaman içinde bazı tuvaletlerin
eteklerini kesip, onları kısa abiyelere dönüştürmüş.
Halihazırda gördüğümüz giysilerin çoğunu da
olduğu gibi muhafaza ederek; on-on beş-yirmi
yıllık aralarla -“vintage” hesabına- yeniden yeniden
kullanmış.
IMA’daki Mevhibe Hanım sergisi sadece bir
“gardrop teşhiri” değil; hiçbir şeyin savrulmadığı;
yitirilmediği; “değerlerin muhafaza edildiği” bir
“hayat anlayışının”, “hayat tarzının” sergilenmesi…
Sergi tanıtımı için hazırlanan videoda Özlem
Toker; “Bu kıyafetlerin her biri çok özenle
korunmuş, saklanmış şeyler” diye anlatıyor: “Her
birinin ayrı bir anısı, ayrı bir tarihçesi var!”…
Duvarlardaki resimlerde Mevhibe Hanım
bakıyorsunuz, sergideki kıyafetlerin kimisini ilk
Cumhuriyet balosunda giymiş; kimini yabancı
heyetlere verilen ziyafetlerde, kimini “hayır”
ziyaretlerinde, kimini kayakta, kimini Sabiha
Gökçen’le baş başa “üstü açık uçakla” uçtuğu
Ankara semalarında taşımış.
“Mevhibe İnönü: Bir Cumhuriyet Hanımefendisi”
sergisi aynı zamanda, bir kadının kişisel serüveni
üzerinden, “padişahlıktan demokrasiye uzanan”
Türkiye’nin öyküsü.
Serginin İngilizce adı da zaten böyle: “The story
of a republic told by clothes” (Giysilerin anlattığı
bir Cumhuriyet hikâyesi)
30 Kasım’a dek devam edecek bu tarih-moda
buluşmasını kaçırmayın.
[email protected]
‘TÜRK ÇETELER TERÖR ESTİRİYOR’
Dış Haberler Ser-
visi - İngiltere’de ya-
yõmlanan “London
Evening Standard”
gazetesi, Türk uyuştu-
rucu çetelerinin baş-
kent Londra’nõn kuze-
yinde “terör estirdi-
ğini” yazdõ. Gazete,
iki tam sayfasõnõ ayõr-
dõğõ konuyla ilgili ha-
berde, yarõm sayfa bü-
yüklüğünde kurşun-
lanmõş bir Türk bayra-
ğõ resmi de kullandõ.
Haberde, bölgedeki ci-
nayetlere, uyuşturucu
çeteleri “Bombacılar”
ve “Tottenham Boys”
arasõndaki savaşa dik-
kat çekildi.
Haberde, Ahmet Çe-
lik sahte ismiyle sözle-
rine yer verilen kişi, çe-
telerin üç kişiyi öldür-
düğünü, bundan sonra-
ki kurbanõn kendisi ola-
bileceğini söyledi.
ANMA
Sevgili Babamız
ETHEM
Aramızdan ayrılışının 1.yılında
seni özlemle anıyoruz.
Daima bizimlesin.
Rahat uyu
Afet, Gamze (Cenk), Emre (Gül)
Devrim’im Yavrum
Bir Tanem;
Bizden ayrõlõşõnõn 15. yõlõ doldu.
Özlemin öyle çok arttõ ki çocuğum;
bu,15 yüzyõl kadar uzak
15 saniye kadar da yakõn bir yolculuk.
Hâlâ senin insan sõcaklõğõn
ve sevginle yaşõyorum.
Kardeşinden de hasret dolu sevgiler…
ANNEN
T.C. ANKARA SİNCAN 2. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA
İLANI
2008/1705 Tal.
Satõşõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, kõymeti, adedi, özel-
likleri:
Mah.: Sincan Põnarbaşõ Mah. Ada: 4372
Parsel: 8 Miktarı: 145 M2 Cinsi: Dükkan
Borçlunun Hissesi: Tam
Toplam Değeri: 150,000.TL Saati: 10,20-10,25
Ankara İli Sincan İlçesi 4372 ada 8 parselde kain 87/894 ar-
sa paylõ zemin kat 13 nolu depolu dükkan Põnarbaşõ Mah.Yaşar
Kemal Cad. NO: 148/B adresinde satõşa konu B nolu dükkan
ile A nolu dükkanõn birleştirilerek tek dükkan haline getirildiği
dükkan depo girişinin dõşardan olduğu tesbit edilmiştir. Kalori-
ferli sistemli õsõtõlmakta ancak petekleri mevcut değildir. Dük-
kan 145,M2 dir. Hali hazõr durumu itibariyle 150,000.dir.
Satõş Şartlarõ: 1-Satõş 15/01/2010 günü saat 10.20’den
10.25’e kadar Ankara/Sincan Adliyesi 2. İcra Müdürlüğünde
yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ rüç-
hanlõ alacaklõlar varsa, alacaklarõ toplamõnõ ve satõş masraflarõ-
nõ geçmek kaydõ ile ihale oIunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõk-
mazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõ ile
25/01/2010 günü aynõ yer ve saatte 2.artõrmaya çõkarõlacaktõr.
Bu artõrmada da bu miktar elde edilmemişse taşõnmaz en çok ar-
tõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda belirtilen
süre sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, ar-
tõrma bedelinin malõm tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul-
masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn top-
lamõndan fazla olmasõ ve bundan başka,paraya çevrilme ve pay-
laştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr.Böyle fazla bedelle alõ-
cõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edecek-
lerin, tahmin edilen kõymetin %20’si oranõnda nakit yada bu
miktar kadar milli bankalardan birinin teminat mektubunu ver-
meleri lazõmdõr. Satõş peşin para ile olup alõcõnõn isteği ve satõş
memurunun uygun görmesi halinde 10 (on) günü geçmemek
kaydõ ile uygun bir süre verilebilir. Resmi, ihale pulu, tapu harç
ve masraflarõ, % ( ) KDV, eğitime katkõ payõ alõcõya aittir. Bi-
rikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacak-
lõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ hu-
susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile
onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdir-
de haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõ-
rakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini ya-
tõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve
kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden mütesel-
silen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hük-
me hacet kalmaksõzõn, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark var-
sa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname, ilan ta-
rihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup
masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderile-
bilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve içeriğini
kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin
2008/1705- Tal. sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze baş-
vurmalarõ ilan olunur. 15/11/2009
(İİK. 126) (Basõn: 65551)
T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 1. İCRA DAİRESİ’NDEN
TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009/932 Tal.
Bir borçtan dolayõ ipotekli olup satõlmasõna karar verilen;
TAŞINMAZLARIN TAPU KAYDI VE YERİ: İstanbul ili Küçükçekmece ilçesi Hal-
kalõ Çamlõkaltõ mevkii 5 pafta, 618 parsel vasfõndaki taşõnmaz.
TAŞINMAZLARIN İMAR DURUMU: Küçükçekmece Belediye Başkanlõğõ’ndan alõ-
nan 04.03.2009 tarih ve 3814 sayõlõ imar yazõsõnda 618 sayõlõ parselin 22.06.2005 -
22.09.2006 - 18.04.2008 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli imar planõnda plan notlarõnõn 1.26
madesindeki hükümlere haiz emsal: 1.50 konut alanõnda kalmaktadõr. Havalimanõ kriter-
lerinden dolayõ maksimum bina yüksekliği emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nce tespit edi-
lecek RS kotuna göre belirlenecektir.
TAŞINMAZLARIN HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz İstanbul Küçük-
çekmece İlçesi Halkalõ Çamlõkaltõ mevkii Merkez Mahallesi Yutkur Sokak’ta tapunun 5
pafta, 618 parsel numarasõnda kayõtlõ Kiptaş Çamlõkaltõ Evleri Sitesi kayden 3. Blok ma-
hallen D3 Blok’ta 10/1200 arsa paylõ zemin kat 2 No’lu meskenin tamamõ niteliğindedir.
Bodrum kat+zemin kat+9 normal kattan müteşekkil B.A.K. tarzda blok nizamda 2. sõnõf
malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş olan elektrik, sõhhi tesisat, doğalgaz tesisatõ ve
asansör tertibatlarõ ikmal edilmiş olan ana binanõn zemin katõnda, bina ana giriş cephe-
sinden bakõşa göre yan ve arka cephede yer alan daire; girişte antre mutfak, koridor, üç ya-
tak odasõ, salon, banyo-WC mahallerinden ibaret dõş ölçüleri itibarõyla 120 m2 alana sa-
hip õslak zeminleri seramik, diğer kõsõmlarõ laminat parke, duvarlarõ sõvalõ ve boyalõ, mut-
fakta sabit tezgâh ile tezgâh üzerinde ahşap mutfak dolaplarõ mevcut, banyoda ise sõhhi te-
sisat armatürleri ve tamamlayõcõ aksesuvarlarõ bulunmaktadõr. Pencere doğramalarõ PVC
ve õsõcamlõ demir korkuluklarõ olan daire dahilinde doğalgaz tesisatlõ kombi kalorifer mev-
cut ancak gaz bağlantõsõ kesilmiş bulunmaktadõr. Satõşa konu taşõnmaz, bulunduğu semt ve
mevki itibarõyla alt ve üstyapõsõ tamamlanmõş her türlü belediye ve sosyal imkânlarõndan
istifade edecek konumda konut sahasõnda kalmakta olup ulaşõm imkânlarõ elverişlidir.
TAŞINMAZIN KIYMETİ: Taşõnmaza 165.000,00.-TL değer takdir edilmiştir.
SATIŞ ŞARTLARI:
1- Taşõnmazõn satõşõ 25/01/2010 günü saat: 14.00’ten 14.10’a kadar Küçükçekmece 1.
İcra Dairesi’nin 2009/932 talimat sayõlõ dosyasõndan açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr.
Bu arttõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ top-
lamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa
en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla; 04/02/2010 günü ilk arttõrma saatlerin-
de Küçükçekmece 1. İcra Dairesi’nin 2009/932 Talimat sayõlõ dosyasõndan ikinci arttõr-
maya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini
geçmesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tah-
min edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacak-
larõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masrafla-
rõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi ve-
ya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõ-
cõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi,
tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ
özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dai-
remize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaş-
madan hariç bõrakõlacaktõr.
4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep
olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve
diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale far-
kõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark,
varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, gide-
ri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacak-
larõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/932 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğü-
müze başvurmalarõ ilan olunur. 13/11/2009
(İİK.m.126)
(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.
İşbu satõş ilanõ tapu kaydõnda ad ve adresleri geçip de tebliğ edilemeyen ilgililere teb-
liğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basõn: 66189
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinden
aldõğõm öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür.
BURCU BOLAT
‘Kültürel soğuk savaş
Türkiye’nin birliğe
üyeliğiyle bitecek’
ÖZGÜR ULUSOY
Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davu-
toğlu, Türkiye’nin yönünün Do-
ğuya kaydõğõ iddialarõna yönelik
olarak “Türkiye’nin temel stra-
tejik hedefi ve temel politikası
AB’ye tam üyeliktir” dedi. Ko-
nuşmasõnda AB’ye de seslenen
Davutoğlu, “Soğuk savaş artık
bitti. Kültürel soğuk savaş da
Türkiye’nin AB’ye üye olma-
sıyla bitecektir” diye belirtti.
Davutoğlu, İtalyan mevkidaşõ
Franco Frattini ve İtalya Sena-
tosu Başkan Yardõmcõsõ Emma
Bonino ile birlikte Dõşişleri Ba-
kanlõğõ Stratejik Araştõrmalar Mer-
kezi ve UniCredit Group tarafõn-
dan Conrad Otel’de düzenlenen 6.
Türk İtalyan Forumu’na katõldõ.
Forum’da yaptõğõ konuşmada
Türkiye’nin, komşularõ başta ol-
mak üzere yakõn çevresiyle iliş-
kilerini geliştirmeye yönelik ça-
balarõnõ, “Batıdan uzaklaşmak”
olarak değerlendiren ana-
lizlere yanõt veren Davu-
toğlu, “Türkiye’nin temel
stratejik hedefi ve temel
politikası, AB’ye tam üye-
liktir. Bu hedefimiz hiçbir
zaman değişmemiştir” de-
di. Bütünleşme sürecinin 18. yüz-
yõla kadar uzandõğõna dikkati çe-
ken Davutoğlu, bu “tarihsel sü-
recin” mutlaka “tamamlanaca-
ğını” vurguladõ.
Türkiye’nin çok taraflõ dõş po-
litikasõnõ AB’yle müzakere ma-
sasõndaki bir ülke olarak yürüttü-
ğünü kaydeden Davutoğlu, dõş
politika alanlarõnõn hiçbirinin bir-
birinin alternatifi olamayacağõna
işaret etti. Davutoğlu Türkiye’nin
Ortadoğu’ya yönelimiyle ilgili
bir soruya da Türkiye’nin hem
Avrupa’yla hem de kendi hinter-
landõyla ilişkilerini derinleştire-
ceğini, bunun bölge barõşõ için şart
olduğunu söyleyerek yanõt verdi.
AB konusunda Türkiye’nin üze-
rine düşeni yaptõğõnõ söyleyen
Dõşişleri Bakanõ, AB’yi de taah-
hütlerine sadõk kalmaya çağõrdõ.
Davutoğlu, “İlgisiz siyasal ko-
nular müzekerelerin parçası
haline getirilmemelidir” dedi.
Yavaşlama kaygı verici
Frattini de AB genişlemesini ba-
şarõ olarak nitelediği konuşma-
sõnda, “Türkiye AB’ye katıldığı
gün, Berlin Duvarı’nın çökü-
şüyle güçlenen birlik daha da
güçlenecektir” dedi. Türkiye’nin
tam üyeliğinin Batõ ülkeleriyle
İslam arasõndaki çatlağõn gideril-
mesine katkõda bulunacağõnõ söy-
leyen İtalyan bakan, AB’nin ka-
põlarõnõ farklõ kimliklere açmasõ
gerektiğinin altõnõ çizerek, “Yeni
Haçlılar yaratılmamalı” dedi.
Türkiye’nin dinler ve kültürler
arasõ diyaloğa katkõda buluna-
cak çok önemli bir aktör olduğu-
na inancõnõ dile getiren Frattini,
Avrupa’daki Müslüman göç-
menlerin entegrasyonu konusun-
da da Türkiye’ye önemli bir rol
düştüğünü ancak Türkiye’nin bu
rolü belirli bir mesafeden ger-
çekleştirmesinin zor olduğunu
kaydetti. Müzakere sürecinde
son aylarda yaşanan yavaşlama-
yõ “kaygı verici” bulan İtalyan
bakan, Türkiye reformlarõ yerine
getirirken AB’nin de birtakõm
ortaklõklar yerine tam üyeliğe
yol açmasõ gerektiğini vurguladõ.
Davutoğlu ve İtalyan
mevkidaşı Frattini,
AB’nin Türkiye’ye tam
üyelik dışında yollar
önermemesi gerektiği
mesajı verdi. (AA)