18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 KASIM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Mevhibe Hanım Bir Yaşam Tarzıydı AB’de tek başkanlõğa doğruÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Lizbon Antlaşmasõ’yla ortaya çõ- kan AB Konseyi Başkanõ ve Dõş İlişkiler tem- silcilerinin seçim pazarlõklarõnõn nasõl so- nuçlanacağõ merakla bekleniyor. Brüksel’de bugün bir araya gelen devlet ve hükümet baş- kanlarõ iki önemli pozisyona getirilecek isim- ler üzerinde bir karara varmaya çalõşacak. Belçika’nõn aylar süren müzakereler sonu- cunda başbakanlõk koltuğuna oturttuğu Her- man Van Rompuy ismi AB Başkanlõğõ için öne çõkan bir isim. Öte yandan Rompuy’un gizli bir Bilderberg toplantõsõnda doğrudan bir AB vergisi önermesi olumsuzlukla karşõlan- dõ. Letonya Cumhurbaşkanõ Vaira Vike-Feri- berg ise kadõn olduğu için iki pozisyondan bi- rine mutlaka bir kadõn siyasetçi getirilmesi ge- rektiği yolunda yükselen seslere bir yanõt olmasõ açõsõndan dikkat çeken bir siyasetçi. AB kulis- lerinde İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õn bütün çabalarõna rağmen eski Başbakan Tony Blair’in AB Başkanõ olma şansõnõn olmadõğõ tek- rar tekrar belirtiliyor. AB’nin Dõşişleri Temsilciliği için ise İspan- ya Dõşişleri Bakanõ Miguel Angel Moratinos, eski İtalyan Başbakanõ Massimo D’Allema ve AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn isimleri dolaşõyor. Hõristiyan De- mokratlarõn ağõrlõklõ olduğu bir yönetimde Türkiye’nin zaman za- man “avukatlığını” yap- tõğõ ileri sürülen Olli Rehn’e dõşişleri bakan- lõğõ yarõşõnda fazla şans tanõnmõyor. Lizbon An- taşmasõ’nõn ortaya çõ- kardõğõ değişiklikler ve iki önemli pozisyonla ilgili siyasi analizci An- tonio Missirolli ile konuştuk. Özellikle AB’nin dõş politikasõ ile ilgilenen Missirolli, Brük- sel’deki önemli düşünce kuruluşlarõndan Av- rupa Politika Merkezi’nde de direktör. - Lizbon Antlaşması AB için neden önemli? MISSIROLLI - Lizbon Antlaşmasõ AB’nin bundan sonra nasõl işletileceği ve dõş ilişkileri- nin nasõl yürütüleceğini belirliyor. Antlaşmanõn başlõca iki boyutu bunlar. Lizbon Antlaşmasõ AB’nin politikalarõ ile ilgili bir değişiklik ge- tirmiyor. Burada ne yapõlacağõ değil nasõl yapõ- lacağõ belirleniyor. AB’nin hedeflerini, bir son- raki aşamada neler yapõlacağõnõ belirlemiyor. Sa- dece AB’nin iç yapõsõnõn nasõl işleyeceğini, özel- likle de oylama sistemini ve Avrupa Parlamen- tosu’nun (AP) rolünü belirliyor. ‘AP’ye doğru güç kayması olacak’ - AB’nin iç işleyişindeki en önemli değişiklik ne olacak? - Lizbon Antlaşmasõ yürürlüğe girdikten son- ra içerde AP’ye doğru başlõ başõna bir güç kay- masõ olacak. AP’nin ortak karar alma yetkisi ar- tacak. AP’nin Avrupa Konseyi ile birlikte ortak karar yetkisine sahip olduğu en önemli alan AB’nin ortak tarõm politikasõ. AP ayrõca içişleri ve adalet politikalarõnda da devlet ve hükümet başkanlarõnõn katõlõmõyla ger- çekleşen AB Konseyi ile de eşit söz sahibi ola- cak. Dõş ilişkiler politikasõnda bütçe üzerinde- ki karar hakkõndan gelen bir gücü olacak. Ay- rõca konsey kararlarõnda kullanõlan nitelikli oy çoğunluğu sisteminde 2014’te yürürlüğe girecek bazõ değişiklikler yapõlacak. Yapõlan değişik- liklerden sonra örneğin Almanya öncekine gö- re avantaj sağlayacak. Yeni sistem biraz ABD kongresinin işleyişine benzeyecek. - Lizbon Anlaşması’nın ortaya çıkardığı ye- ni pozisyonlar AB’yi nasıl etkileyecek? - Yeni antlaşmanõn en önemli boyutu AB’nin dõş temsili boyutu olacak. Bugüne kadar geçer- li olan başkanlõğõn rotasyonu sistemi ortadan kal- kõyor. AB Konseyi’nin başõna, devlet ve hükü- met başkanlarõ zirvelerine daimi olarak başkanlõk edecek bir kişi atanacak. Ayrõca AB’nin güvenlik ve dõş politikasõnõ temsil eden, Avrupa Komis- yonu’nun dõşişleri komiserliğinin de başõnda olan son derece önemli yetkilere sahip başka bir ki- şi olacak. Bu kişi dõş ilişkiler bütçesinden ve bü- tün AB dõş delegasyonlarõndan da sorumlu ola- cak. Böylece yeni sistemde AB’nin üç önemli yöneticisi, AB Konseyi Başkanõ, AB’nin Gü- venlik ve Dõş Politika Temsilcisi ve Avrupa Ko- misyonu Başkanõ’ndan oluşan üçlü AB’yi Brük- sel’den yönetiyor olacak. - AB üçüncü ülkelere tek bir sesle yanıt ve- rebilecek mi bundan sonra? - Muhtemelen hayõr. Kissinger’õn ünlü şa- kasõndaki gibi “AB’de aranabilecek” tek bir numara olmayacak ama bir “santral” olacak. Kimin aradõğõna ve hangi konu için aradõğõ- na bağlõ olarak telefon yetkili kişiye bağla- nacak. Ama aradõğõ kişiyi ulusal başkentler- den birinde değil Brüksel’de bulacak. Örne- ğin Obama veya Medvedev aradõğõnda baş- kanla konuşacak. Hillary Clinton aradõğõn- da ise Dõş İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi’yle konuşacak. - Başkanın görev süresi ne kadar olacak? - İki buçuk yõl ama uzatõlabilen bir süre bu. Bütünleşmiş bir AB yaklaşımı - Yeni sistemden Türkiye nasıl etkilenir? - En büyük değişiklik şu olacak. “Geniş- leme” politikasõ da bütün dõş ilişkilerle ilgi- li politikalarda olduğu gibi dõş ilişkilerin alanlarõndan biri olacak. Şu anda genişleme ga- rip bir niş’te yer alõyor. Müzakareleri komis- yon yürütüyor. Konseydekilerin de nihai bir politikasõ var ama bu politikalar resme zaman zaman giriyorlar. Yeni sistemde komisyon ge- ne aday ülkeyle müzakeresini sürdürecek ama Dõş İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Tem- silcisi meselenin stratejik boyutu ile ilgilene- cek. Bu konularda en azõndan daha bütün- leşmiş bir AB yaklaşõmõ bekleniyor. - Bu durumda Türkiye ile ilgili söylem de de bütünleşme sağlanabilecek mi? Her kafadan başka ses çıkıyor. - Yorumlar sürecektir. Fransõz politikacõ başka, İngiliz politikacõ başka şey söyler. Tartõşmayõ durduramazsõnõz. Ama bence Dõş ilişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi bü- tün süreçteki siyasi kontrolü sağlamaya çalõşacak. Genişlemeden Sorumlu Komiser aday ülkeler karşõsõnda kendini daha az “terk edilmiş” hissedecek. Çünkü burada sürecin samimiyetini gösteren bir çeşit siyasi bir garantör olacak artõk. Avrupa Politika Merkezi Direktörü Missirolli, Lizbon Anlaşmasõ’nõn en önemli kõsmõnõn AB’nin dõş temsili boyutu olacağõnõ belirterek “Bugüne kadar geçerli olan başkanlõğõn rotasyonu sistemi ortadan kalkõyor. AB Konseyi’nin başõna, devlet ve hükümet başkanlarõ zirvelerine daimi olarak başkanlõk edecek bir kişi atanacak” dedi. Dantelli yelpazeler, ipek dantel mendiller, inci kolye-küpeler, minik broşlar, küçük eldivenler, zarif şapkalar… Şık ve ince olduğu denli tertipli, romantik bir kadının gardrobu bu. Fransız tasarımcı Maggy Rouff’un imzasını taşıyan giysilere bayıldım. Hani giyecek yerim olsa, bazılarını hiç düşünmez; bire bir kopyalayıp yaptırabilirdim… Şu gri-yeşil muare; bedeni drape havasındaki diyagonal pili çalışılmış gece elbisesi mesela. Ya da… 1920’lerden kalma, kendinden çizgili; hafif pijama havasında, bol kesim, gri tafta-saten uzun etek ve ceket. Acayip havalı. Acayip modern. Acayip tarz. Bugün Giorgio Armani ya da bir Ralph Lauren vitrininde rahatlıkla görebileceğiniz modeller… Kumaşların dökümü… Dikişlerin kalitesi… Renk seçimlerinin klası… Olağanüstü. Klasik kesimleri güne uyduran modacılar demek ki eski “ay”ları böyle kırpıp “yeniden yorumlamaktan” başka bir şey yapmıyorlar. Alın, bu modelleri bilgisayara koyun; proporsiyon/orantılarına, günün çizgilerine uyan postmodern bir iki ufak ayar verin. Bitmiştir. Olsun size yeni bir “dizayn”… Nişantaşı-İstanbul Moda Akademisi’nde -İMA-; “Bir Cumhuriyet Hanımefendisi: Mevhibe İnönü Sergisi”ni gezerken beni ilk çarpan şey bu oldu. Genç yaşta içselleştirilen ‘değerler’ Sonra, “Mevhibe İnönü tarzının tutarlılığı” ve “bütünlüğüne” çarpıldım. Ve tabii hayran kaldım. Mevhibe İnönü’nün yıllar içinde giydiği giysiler ve gardrobunun en önemli parçaları sergileniyor İMA’da. Bu giysiler arasında bir tane de: “Hay Allah! Bu olmamış…” ya da; “Aa bak bu elbiseyi.. onun üzerinde düşünemiyorum” diyebileceğiniz kılık yok. Saat gibi sekmeyen bir “kesinlik/katilik”; “durmuş oturmuş” bir bütünlük var Mevhibe İnönü’nün kıyafetlerinde. “Yıllarla sınanan” böylesi bir tutarlılık; herkese nasip olan bir özellik değil. Kendinizden düşünün. Sadece üç-beş yıl önce giymiş olduğunuz, “Aman Tanrım! Bunu nasıl da giymişim?” dediğiniz parçalarınız mutlaka vardır… Giyim-kuşam konusunda çok iddialı moda ikonaları bile, bu tür hatalardan muaf olamıyor. Dünyanın en şık kadınlarından biri olarak bilinen Lady Di’ nin gardrobu, geçenlerde bir yerlerde sergilendi de; vaktiyle her biri haber olan giysilerinin fotoğraflarını -misal- yeniden gördük… Charles’la dünyaevine girdiği gelinliği başta olmak üzere, Di’nin ilk dönem giysileri mesela gerçek bir fecaat. Kokonalıktan ve fırfırdan geçilmiyor. Hayranlıkla izlenen Diana, “tarzını” neden sonra bulabilmiş. Mevhibe Hanım’ın stili ise henüz 19 yaşındayken evlendiği Albay İsmet İnönü’nün eşi olduğu ilk günden ölene dek hiç değişmemiş. Mevhibe İnönü’nün; yarım asırlık gardrobunun parçalarında, şaşırtıcı bir “süreklilik” var. Abartıya, özentiye, aşırılığa hiç kapılmayan; ama -hayatının hiçbir döneminde- “kaliteden” taviz vermeyen bir stil… O vakitler oysa ki ne “imaj”, ne “gardrop danışmanları” varmış… Böylesi bir istikrar, benimsenen yaşam tarzının değerlerini tümüyle özümseyip içselleştirmekle ilgili bir durum olmalı. ‘Hepsinin ayrı anısı, tarihçesi var!’ Her halükârda stili, bu denli böyle yerleşik olduğu için; Mevhibe Hanım, giysilerini yıllar yılı giyebilmiş. Zaman içinde bazı tuvaletlerin eteklerini kesip, onları kısa abiyelere dönüştürmüş. Halihazırda gördüğümüz giysilerin çoğunu da olduğu gibi muhafaza ederek; on-on beş-yirmi yıllık aralarla -“vintage” hesabına- yeniden yeniden kullanmış. IMA’daki Mevhibe Hanım sergisi sadece bir “gardrop teşhiri” değil; hiçbir şeyin savrulmadığı; yitirilmediği; “değerlerin muhafaza edildiği” bir “hayat anlayışının”, “hayat tarzının” sergilenmesi… Sergi tanıtımı için hazırlanan videoda Özlem Toker; “Bu kıyafetlerin her biri çok özenle korunmuş, saklanmış şeyler” diye anlatıyor: “Her birinin ayrı bir anısı, ayrı bir tarihçesi var!”… Duvarlardaki resimlerde Mevhibe Hanım bakıyorsunuz, sergideki kıyafetlerin kimisini ilk Cumhuriyet balosunda giymiş; kimini yabancı heyetlere verilen ziyafetlerde, kimini “hayır” ziyaretlerinde, kimini kayakta, kimini Sabiha Gökçen’le baş başa “üstü açık uçakla” uçtuğu Ankara semalarında taşımış. “Mevhibe İnönü: Bir Cumhuriyet Hanımefendisi” sergisi aynı zamanda, bir kadının kişisel serüveni üzerinden, “padişahlıktan demokrasiye uzanan” Türkiye’nin öyküsü. Serginin İngilizce adı da zaten böyle: “The story of a republic told by clothes” (Giysilerin anlattığı bir Cumhuriyet hikâyesi) 30 Kasım’a dek devam edecek bu tarih-moda buluşmasını kaçırmayın. [email protected] ‘TÜRK ÇETELER TERÖR ESTİRİYOR’ Dış Haberler Ser- visi - İngiltere’de ya- yõmlanan “London Evening Standard” gazetesi, Türk uyuştu- rucu çetelerinin baş- kent Londra’nõn kuze- yinde “terör estirdi- ğini” yazdõ. Gazete, iki tam sayfasõnõ ayõr- dõğõ konuyla ilgili ha- berde, yarõm sayfa bü- yüklüğünde kurşun- lanmõş bir Türk bayra- ğõ resmi de kullandõ. Haberde, bölgedeki ci- nayetlere, uyuşturucu çeteleri “Bombacılar” ve “Tottenham Boys” arasõndaki savaşa dik- kat çekildi. Haberde, Ahmet Çe- lik sahte ismiyle sözle- rine yer verilen kişi, çe- telerin üç kişiyi öldür- düğünü, bundan sonra- ki kurbanõn kendisi ola- bileceğini söyledi. ANMA Sevgili Babamız ETHEM Aramızdan ayrılışının 1.yılında seni özlemle anıyoruz. Daima bizimlesin. Rahat uyu Afet, Gamze (Cenk), Emre (Gül) Devrim’im Yavrum Bir Tanem; Bizden ayrõlõşõnõn 15. yõlõ doldu. Özlemin öyle çok arttõ ki çocuğum; bu,15 yüzyõl kadar uzak 15 saniye kadar da yakõn bir yolculuk. Hâlâ senin insan sõcaklõğõn ve sevginle yaşõyorum. Kardeşinden de hasret dolu sevgiler… ANNEN T.C. ANKARA SİNCAN 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2008/1705 Tal. Satõşõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, kõymeti, adedi, özel- likleri: Mah.: Sincan Põnarbaşõ Mah. Ada: 4372 Parsel: 8 Miktarı: 145 M2 Cinsi: Dükkan Borçlunun Hissesi: Tam Toplam Değeri: 150,000.TL Saati: 10,20-10,25 Ankara İli Sincan İlçesi 4372 ada 8 parselde kain 87/894 ar- sa paylõ zemin kat 13 nolu depolu dükkan Põnarbaşõ Mah.Yaşar Kemal Cad. NO: 148/B adresinde satõşa konu B nolu dükkan ile A nolu dükkanõn birleştirilerek tek dükkan haline getirildiği dükkan depo girişinin dõşardan olduğu tesbit edilmiştir. Kalori- ferli sistemli õsõtõlmakta ancak petekleri mevcut değildir. Dük- kan 145,M2 dir. Hali hazõr durumu itibariyle 150,000.dir. Satõş Şartlarõ: 1-Satõş 15/01/2010 günü saat 10.20’den 10.25’e kadar Ankara/Sincan Adliyesi 2. İcra Müdürlüğünde yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ rüç- hanlõ alacaklõlar varsa, alacaklarõ toplamõnõ ve satõş masraflarõ- nõ geçmek kaydõ ile ihale oIunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõk- mazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõ ile 25/01/2010 günü aynõ yer ve saatte 2.artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilmemişse taşõnmaz en çok ar- tõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda belirtilen süre sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, ar- tõrma bedelinin malõm tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul- masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn top- lamõndan fazla olmasõ ve bundan başka,paraya çevrilme ve pay- laştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr.Böyle fazla bedelle alõ- cõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edecek- lerin, tahmin edilen kõymetin %20’si oranõnda nakit yada bu miktar kadar milli bankalardan birinin teminat mektubunu ver- meleri lazõmdõr. Satõş peşin para ile olup alõcõnõn isteği ve satõş memurunun uygun görmesi halinde 10 (on) günü geçmemek kaydõ ile uygun bir süre verilebilir. Resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ, % ( ) KDV, eğitime katkõ payõ alõcõya aittir. Bi- rikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacak- lõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ hu- susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdir- de haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõ- rakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini ya- tõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki fark- tan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden mütesel- silen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hük- me hacet kalmaksõzõn, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark var- sa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname, ilan ta- rihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderile- bilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/1705- Tal. sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze baş- vurmalarõ ilan olunur. 15/11/2009 (İİK. 126) (Basõn: 65551) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 1. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/932 Tal. Bir borçtan dolayõ ipotekli olup satõlmasõna karar verilen; TAŞINMAZLARIN TAPU KAYDI VE YERİ: İstanbul ili Küçükçekmece ilçesi Hal- kalõ Çamlõkaltõ mevkii 5 pafta, 618 parsel vasfõndaki taşõnmaz. TAŞINMAZLARIN İMAR DURUMU: Küçükçekmece Belediye Başkanlõğõ’ndan alõ- nan 04.03.2009 tarih ve 3814 sayõlõ imar yazõsõnda 618 sayõlõ parselin 22.06.2005 - 22.09.2006 - 18.04.2008 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli imar planõnda plan notlarõnõn 1.26 madesindeki hükümlere haiz emsal: 1.50 konut alanõnda kalmaktadõr. Havalimanõ kriter- lerinden dolayõ maksimum bina yüksekliği emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nce tespit edi- lecek RS kotuna göre belirlenecektir. TAŞINMAZLARIN HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz İstanbul Küçük- çekmece İlçesi Halkalõ Çamlõkaltõ mevkii Merkez Mahallesi Yutkur Sokak’ta tapunun 5 pafta, 618 parsel numarasõnda kayõtlõ Kiptaş Çamlõkaltõ Evleri Sitesi kayden 3. Blok ma- hallen D3 Blok’ta 10/1200 arsa paylõ zemin kat 2 No’lu meskenin tamamõ niteliğindedir. Bodrum kat+zemin kat+9 normal kattan müteşekkil B.A.K. tarzda blok nizamda 2. sõnõf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş olan elektrik, sõhhi tesisat, doğalgaz tesisatõ ve asansör tertibatlarõ ikmal edilmiş olan ana binanõn zemin katõnda, bina ana giriş cephe- sinden bakõşa göre yan ve arka cephede yer alan daire; girişte antre mutfak, koridor, üç ya- tak odasõ, salon, banyo-WC mahallerinden ibaret dõş ölçüleri itibarõyla 120 m2 alana sa- hip õslak zeminleri seramik, diğer kõsõmlarõ laminat parke, duvarlarõ sõvalõ ve boyalõ, mut- fakta sabit tezgâh ile tezgâh üzerinde ahşap mutfak dolaplarõ mevcut, banyoda ise sõhhi te- sisat armatürleri ve tamamlayõcõ aksesuvarlarõ bulunmaktadõr. Pencere doğramalarõ PVC ve õsõcamlõ demir korkuluklarõ olan daire dahilinde doğalgaz tesisatlõ kombi kalorifer mev- cut ancak gaz bağlantõsõ kesilmiş bulunmaktadõr. Satõşa konu taşõnmaz, bulunduğu semt ve mevki itibarõyla alt ve üstyapõsõ tamamlanmõş her türlü belediye ve sosyal imkânlarõndan istifade edecek konumda konut sahasõnda kalmakta olup ulaşõm imkânlarõ elverişlidir. TAŞINMAZIN KIYMETİ: Taşõnmaza 165.000,00.-TL değer takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1- Taşõnmazõn satõşõ 25/01/2010 günü saat: 14.00’ten 14.10’a kadar Küçükçekmece 1. İcra Dairesi’nin 2009/932 talimat sayõlõ dosyasõndan açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ top- lamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla; 04/02/2010 günü ilk arttõrma saatlerin- de Küçükçekmece 1. İcra Dairesi’nin 2009/932 Talimat sayõlõ dosyasõndan ikinci arttõr- maya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tah- min edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacak- larõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masrafla- rõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi ve- ya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõ- cõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dai- remize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaş- madan hariç bõrakõlacaktõr. 4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale far- kõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, gide- ri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacak- larõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/932 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğü- müze başvurmalarõ ilan olunur. 13/11/2009 (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. İşbu satõş ilanõ tapu kaydõnda ad ve adresleri geçip de tebliğ edilemeyen ilgililere teb- liğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basõn: 66189 Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinden aldõğõm öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. BURCU BOLAT ‘Kültürel soğuk savaş Türkiye’nin birliğe üyeliğiyle bitecek’ ÖZGÜR ULUSOY Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davu- toğlu, Türkiye’nin yönünün Do- ğuya kaydõğõ iddialarõna yönelik olarak “Türkiye’nin temel stra- tejik hedefi ve temel politikası AB’ye tam üyeliktir” dedi. Ko- nuşmasõnda AB’ye de seslenen Davutoğlu, “Soğuk savaş artık bitti. Kültürel soğuk savaş da Türkiye’nin AB’ye üye olma- sıyla bitecektir” diye belirtti. Davutoğlu, İtalyan mevkidaşõ Franco Frattini ve İtalya Sena- tosu Başkan Yardõmcõsõ Emma Bonino ile birlikte Dõşişleri Ba- kanlõğõ Stratejik Araştõrmalar Mer- kezi ve UniCredit Group tarafõn- dan Conrad Otel’de düzenlenen 6. Türk İtalyan Forumu’na katõldõ. Forum’da yaptõğõ konuşmada Türkiye’nin, komşularõ başta ol- mak üzere yakõn çevresiyle iliş- kilerini geliştirmeye yönelik ça- balarõnõ, “Batıdan uzaklaşmak” olarak değerlendiren ana- lizlere yanõt veren Davu- toğlu, “Türkiye’nin temel stratejik hedefi ve temel politikası, AB’ye tam üye- liktir. Bu hedefimiz hiçbir zaman değişmemiştir” de- di. Bütünleşme sürecinin 18. yüz- yõla kadar uzandõğõna dikkati çe- ken Davutoğlu, bu “tarihsel sü- recin” mutlaka “tamamlanaca- ğını” vurguladõ. Türkiye’nin çok taraflõ dõş po- litikasõnõ AB’yle müzakere ma- sasõndaki bir ülke olarak yürüttü- ğünü kaydeden Davutoğlu, dõş politika alanlarõnõn hiçbirinin bir- birinin alternatifi olamayacağõna işaret etti. Davutoğlu Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelimiyle ilgili bir soruya da Türkiye’nin hem Avrupa’yla hem de kendi hinter- landõyla ilişkilerini derinleştire- ceğini, bunun bölge barõşõ için şart olduğunu söyleyerek yanõt verdi. AB konusunda Türkiye’nin üze- rine düşeni yaptõğõnõ söyleyen Dõşişleri Bakanõ, AB’yi de taah- hütlerine sadõk kalmaya çağõrdõ. Davutoğlu, “İlgisiz siyasal ko- nular müzekerelerin parçası haline getirilmemelidir” dedi. Yavaşlama kaygı verici Frattini de AB genişlemesini ba- şarõ olarak nitelediği konuşma- sõnda, “Türkiye AB’ye katıldığı gün, Berlin Duvarı’nın çökü- şüyle güçlenen birlik daha da güçlenecektir” dedi. Türkiye’nin tam üyeliğinin Batõ ülkeleriyle İslam arasõndaki çatlağõn gideril- mesine katkõda bulunacağõnõ söy- leyen İtalyan bakan, AB’nin ka- põlarõnõ farklõ kimliklere açmasõ gerektiğinin altõnõ çizerek, “Yeni Haçlılar yaratılmamalı” dedi. Türkiye’nin dinler ve kültürler arasõ diyaloğa katkõda buluna- cak çok önemli bir aktör olduğu- na inancõnõ dile getiren Frattini, Avrupa’daki Müslüman göç- menlerin entegrasyonu konusun- da da Türkiye’ye önemli bir rol düştüğünü ancak Türkiye’nin bu rolü belirli bir mesafeden ger- çekleştirmesinin zor olduğunu kaydetti. Müzakere sürecinde son aylarda yaşanan yavaşlama- yõ “kaygı verici” bulan İtalyan bakan, Türkiye reformlarõ yerine getirirken AB’nin de birtakõm ortaklõklar yerine tam üyeliğe yol açmasõ gerektiğini vurguladõ. Davutoğlu ve İtalyan mevkidaşı Frattini, AB’nin Türkiye’ye tam üyelik dışında yollar önermemesi gerektiği mesajı verdi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle