18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Utanç... Gökyüzü yine kükürt renkli atlasına bürünmüş... İnceden bir yağmur! Böyle havalar insanın hüzünlenmesi için yeterli sayılır. Acılarını, umutlarını küllü toprağın altına gömen bir toplum, yarınlara nasıl bakar? Bu soruyu çok sık sormaya başladım kendi kendime... Üç milyon insanın işsiz kaldığı bir ülkede, yaşamı çoğaltmak zor! Kuşkuların içindeyiz... Yaşama ilişkin düşlerimizi çalıp götürdüler... Din pazarlamacılarına, tarikat şeyhlerine teslim ettiler yarınlarımızı. Acı ve gerçek olan bu! Kendi kendime düşünürken Pablo Neruda’nın dizelerini mırıldanıyorum, yazı masamın başında... “Yaşamak istemiyorum karanlıkta ot gibi, uykuda titreyerek, kararsız, şaşkın, her dakika düşünmek, her gün bir şeyler yemek ıslak dehlizlerine inip dünyanın.” Düşünceyle sözcük arasında dolaşırken, şu son bir yılda yaşadıklarımız ve bundan sonra yaşayacaklarımız... Neruda’nın ıslak dehlizleri gecenin kör karanlığına sürüklüyor beni. Bir çocuğun soluğunu duyuyorum bir anda! İnsanların yılgınlığını, çaresizliğini... Ve telefon dinlemelerini... Son günlerin deyişiyle yasal ama hukuk dışı telefon dinlemelerinden utanç duyuyorum. Kin ve nefret duygularının yandaş medya tarafından nasıl körüklendiğine tanık oluyorum. Bu ülkede başbakan, savcılar, yargıçlar, gazeteciler, bilim insanları, işadamları, birileri tarafından dinleniyor. İletişimin başında olan kişi, gazetecilere şöyle diyebiliyor: “Bu ülkede başbakan bile altı yıl dinlenmiş! Başbakan dinlenirken susanlar, savcıların ve yargıçların dinlenmesi karşısında kıyamet koparıyorlar.” Şaşırmıyorum böyle açıklamalara... Alıştım! Demokrasi ve özgürlük diye önümüze sunulan bu! Kimi düşüncelere sözcük bulunmaz... Utanç sözcüğü bile bir anlam taşımaz! Tüm sözcüklerin anlamını yitirdiği bir dönemden geçiyoruz... Bu dönemin şiiri, öyküsü, romanı yazılır mı bilmem. Korku imparatorluğunun karanlık ve ıslak dehlizlerinde öldürücü erdemlerin volta vurduğu denizin köpüklerini andıran bir öykü yazmak geçti içimden. Rene Char’ın boşluktaki odasındaydık sanki. Göklerin yığını, çürümüş yaprakların devingen tortusu sarmıştı çevremizi. Yılgındık, korkaktık, tepkisizdik! Bir iç çekişin kanadında direncimizi çoktan yitirmiş, olup bitenleri kaygıyla izliyor, kendi aramızda bile konuşmaktan çekiniyorduk. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın açıklamalarına bile inanmıyor, “Yok canım olmaz böyle bir şey” diyebiliyorduk. Ne diyordu Seyhan: “300 milletvekili, 3 bin yargıç, 613 gazeteci telefonu dinleniyor.” İster istemez Pablo Neruda’nın ıslak ve karanlık dehlizlerini, Şili’deki faşist dönemi, öldürülen aydınları, gazetecileri anımsıyordum... Yağmur inceden yağıyor ve ben düşünüyordum... Türkiye nereye gidiyordu? Yasa ve hukuk kavramlarını bile karıştıran aydınların, hukukçuların, gazetecilerin yaşadığı bir toplumda demokrasi ve özgürlük masallarıyla kandırılıyorduk aslında. Galiba sorunun yanıtı bu olmalıydı! Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in sözlerini bir kez daha okudum: “Yapılan dinlemeler yasal olsa da hukuka uygun değildir. Yasalar özgürlüklerle ilgili sözleşmelere aykırı olamaz. Adalet Bakanlığı’nın yargı üzerinde vesayeti var. Dinlemede Yargıtay denetimi yok. Ucu açık dinleme kararı verilemez.” Gazeteci Saygı Öztürk, ART’de ucu açık dinlemelerle ilgili olarak, elindeki belgeyi gösterdi. Savcı ve yargıçların “ucu açık” dinlemeye olur veren yazısıydı Saygı’nın elindeki belge... Gökyüzü üzerinden kükürt renkli atlasını çıkarmaya yanaşmıyor... Ve.. Yağmur hızlandı İçinizi karartan bir yazı oldu... Gerçekleri görmek gerekiyor... Silkinip uyanmak ve şu soruyu sormak: “Nereye gidiyoruz?” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 TBMM’de açılım protestosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir grup emekli uzman erbaş, TBMM bahçesinde bayrak açarak ve slogan atarak hükümeti protesto etti. Emekli erbaşlar, yasa gereği 45 yaşõnda ilişiklerinin kesildiğini, ancak emeklilik hakkõ kazanamadõklarõnõ vurgulayarak “Demokratik açõlõm ile yõllarca terörle mücadele içerisinde bulunduğumuz, uğrunda şehit ve gaziler verdiğimiz, bölücü örgüt üyelerini kazanmaya çalõşan büyük devletimiz, biz uzman çavuşlarõ ve ailelerimizin içine düştüğü bu durumu görmezlikten gelmemeli” dediler. ‘Jurassic Park’ benzetmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda, dün DTP’nin demokratik hukuk devletini tehdit eden gelişmeler; MHP’nin yasadõşõ dinleme ve takip iddialarõyla ilgili olarak Meclis araştõrmasõ açõlmasõna ilişkin önergeleri AKP’lilerin oylarõyla reddedildi. MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Faruk Bal, “Başbakan’õn dinlendiğini söylemesi işi hafifletmektir” diye konuştu. Telekulağõ “Jurassic Park”a benzeten Bal, “AKP’nin Jurassic Park canavarlarõ, özel hayatõn gizliliği ve haberleşme hürriyetini baskõ ve tehdit altõna almõştõr” dedi. Bütçe’de ‘eksen’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn 2010 bütçesinin, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde “eksen” tartõşmasõ yaşandõ. Sunuş konuşmasõnõ yapan Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu son dönemlerde ortaya konan eksen tartõşmalarõnõ, anlamsõz, gereksiz ve art niyetli olarak gördüklerini belirtti. CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, “Eksen tartõşmasõ yapõyoruz ama art niyetli değiliz. Burada ciddi kaygõlarõmõz var” dedi. Davutoğlu sunuş konuşmasõnda, Kürt açõlõmõna hiç değinmemeyi tercih etti. ADD Çalıştayı Sonuç Bildirgesi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Antalya’da gerçekleştirdiği, “ADD Eğitim Çalõştayõ” sonuç bildirgesi açõklandõ. Bildirgede ülke gündemini fazlasõyla meşgul eden, tartõşma ve gerginliğe yol açan Açõlõm Paketi’nin ülkeyi bölünmeye götürecek bir tehdit olduğuna vurgu yapõlarak, “Açõlõm paketi ABD ve AB emperyalizminin bir planõdõr” denildi. Eğitimcilerden ücret tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen Tüm Eğitim Çalõşanlarõ Sendikasõ (TEÇ-SEN) üyesi eğitimciler, memurlara yapõlacak zammõ protesto etti. TBMM’nin Dikmen Kapõsõ önünde toplanan grup adõna açõklama yapan TEÇ-SEN Genel Başkanõ Ümit Demirel, eğitimcilerin açlõk sõnõrõnõn altõnda istihdam edildiğini söyledi. Baykal, TSK’yi hedef alan iddialarõn bir merkez tarafõndan yürütüldüğünü savundu ‘Bir karargâh var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal, “Yargı- yı, TSK’yi hedefleyen bir karargâhın somut bir iddia ortaya koyamadığını, en so- mut iddia olan ıslak imzalı belgenin de fos çıktığını” söylerken, dinleme tartõşma- larõyla ilgili olarak da, “Din- lemeler yasal da değil, hu- kuki de değil” dedi. Baykal, dünkü grup toplan- tõsõnda son gelişmeleri değer- lendirdi. Baykal, “Türkiye’nin derin bir bunalıma doğru sü- rüklendiğini, bunun temelin- de anayasal hazımsızlık ol- duğunu” vurguladõ. Baykal, “Bu böyle gitmez. Birileri meydanı boş buldu, daha doğrusu ‘boşalttõ’. Şimdi, meydan benim, istediğimi ya- parım, diye önünde kalan te- mel anayasal kurumlar han- gileri ise onları da kendi ka- fasına göre şekillendirme mü- cadelesini resmen açtı. Tür- kiye’nin demokrasi birikimi böyle olaylar karşısında to- lerans düzeyini arttırmıştır. Ama bu yükseliş kimseyi ya- nıltmasın” uyarõsõnda bulundu. Baykal, õslak imzalõ belge ile ilgili gelişmelere dikkat çe- kerken de şunlarõ söyledi: “Başbakan kilidi açacak olan bu belge, askeri personeli gönderin, dedi. Ne oldu, o kilit? Askeri personel gitti, ifadesi alındı, oybirliğiyle tah- liye edildi. Albay belgeyi el- divenle tutmuş, çünkü bu belgeyi ben hazırlamadım, üzerinde parmak izim yok, demiş. Ankara’da askeri mahkeme orijinal belgeyi is- tiyor. 4 defa yazıyor, gelmi- yor. Kimden güç alıyorsun da bunun gereğini yapmıyor- sun? Eğer o kanıt geçerli de- ğilse, mahkemenin dediği gi- bi -ki öyle görünüyor- belge- yi kaçırma eğilimi var.” Baykal, “Devlet içinde pek çok yere uzanmış, faaliyetle- rini sürdüren bir karargâh bulunduğunu, bu karargâ- hın hedefinde TSK ve yargı- nın en saygıdeğer kişilerinin bulunduğunu” kaydetti. “Yaşananların, bir vatan- daşın, görev alanı içinde şahit olduğu, elde ettiği birtakım olumsuz gidişi ortaya koyan belgelerin kamuoyuna duyu- rulması olduğuna inanır mı- sınız” diye soran Baykal, söz- lerini şöyle sürdürdü: “Ortada, kolektif sistem çalışıyor, bir karargâh var. Bu karargâh bu kadar himayeye rağmen somut bir sonuç ortaya ko- yamadı. En somut iddia ıslak imzalı belge de fos çıktı.” Baykal, telefon dinleme olay- larõyla ilgili olarak “Nereden güç alıyor bunlar” diye so- rarken görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: “Dinlemeler yasal da değil, hukuki de değil. Birden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı diye bir şey çıktı, başındakini Baş- bakan atıyor. Niye böyle bir sistem kuruldu? Birileri dev- letin temel kurumlarıyla he- saplaşma dosyasını oluştur- maya çalışıyor.” Baykal, Kürt açõlõmõ tartõş- malarõnda gelinen noktaya dik- kat çekerken, “Etnik dilde eği- timin çok önemli bir kırılma olduğunu” vurguladõ. Baykal, “Bu istikamete girmek ana- yasa suçudur. Bu, milleti böl- me sürecinin ilk adımıdır. Demokrasilerde bölücülük özgürlüğü yok” dedi. Başbakan Erdoğan’õn ken- dilerini “gerici” olarak suçla- dõğõna dikkat çeken Baykal, “Sen bölücülüğü, bana geri- ci diyerek kapatamazsın. Sen bölücülük yapıyorsun sayın Başbakan. Atatürk me- zardan kalksa bizi defeder- miş... Atatürk eğer yaşasay- dı, sen oralarda olabilir miy- din? Seni oraya getiren olu- şumlara izin verir miydi?” açõklamasõnõ yaptõ. Erdoğan’õn Atatürk’e değer vermesinden memnuniyet duy- duğunu, ancak bu sözlere inan- madõğõnõ kaydeden CHP lide- ri, Erdoğan’õn bazõ açõklama- larõnõ kürsüden okudu. Baykal, “Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na, harf devrimine karşı.. Atatürkçü ya! CHP’ye bulaşmaya çalışmasına an- lam veremiyorum. Açılım açmazından kurtulmasının yolu bu değil. Fıkralar dola- şıyor, Atatürk yerinden kalk- sa sayın Başbakan’ın 100 metre rekorunu kıracağına dair. Sen Atatürk’ü bırak, Hazreti Ömer kalksa halin ne olur? Yetim hakkı yedin mi, devletin hakkını yedin mi? Hazreti Peygamber kalksa ne olur” sözleriyle de Erdo- ğan’õ hedef aldõ. CHP lideri Deniz Baykal, grup toplantısına son günlerde eleşti- rilerin odağı haline gelen Genel Başkan Yardımcısı Onur Öy- men ile birlikte geldi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılmadığı grup toplantısını izleyen bir va- tandaşın, “Sayın Genel Başka- nım Onur Öymen için ne diyor- sun” demesi ve görevlilerin mü- dahalesi üzerine Baykal, “O ko- nularda hepimiz gerekenleri konuştuk” dedi. Görevlilerden laf atan kişiye müdahale etme- melerini isteyen Baykal, “Önü- müzdeki günlerde hep birlikte görevimizi yapmaya devam edeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı. (Fotoğraf: AA) “Devlet içinde pek çok yere uzanmõş, faaliyetlerini sürdüren bir karargâh bulunduğunu, bu karargâhõn hedefinde TSK ve yargõnõn en saygõdeğer kişilerinin bulunduğunu” kaydeden Baykal, son dönemde gündeme gelen dinlemelerin de ne yasal ne de hukuki olduğunu belirtti. AHMET TÜRK CHP’ye Dersim tepkisi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, partisinin grup top- lantõsõnda konuşmasõna ölümünün 9. yõldönümü nedeniyle sanatçõ Ahmet Kaya’yõ anarak başladõ. Meclis’teki Kürt açõlõ- mõ oturumunu “tarihi” olarak nitelendiren Türk, Kürt sorununun ilk kez si- yasal ve parlamento ze- minine taşõnmasõnõ çok önemsediklerini söyledi. 10 Kasõm’daki görüş- melerde ise CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öy- men’in sözlerinin yõllar- dõr yok sayõlan Dersim isyanõnõ yeniden gündeme getirdiğini kaydeden Türk, CHP ve sözcüsünün bu yaklaşõmõyla Kürtler ve Aleviler şahsõnda tüm farklõ kimlik ve kültürle- re ayrõmcõ yaklaşõmõnõ ortaya koyduğunu ileri sürdü. CHP’nin açõkça aslõna döndüğünü ileri süren Türk, CHP’nin mantõğõna göre tüm fark- lõlõklarõn “potansiyel iç düşman” sayõldõğõnõ sa- vundu. Türk, Meclis Baş- kanlõğõ’na verdikleri araş- tõrma ve soru önergele- riyle devlet arşivlerinin açõlmasõnõ istediklerini açõkladõ. “Kürt halkı var mıdır yok mudur” tar- tõşmalarõnõn artõk geride kaldõğõnõ kaydeden Türk, “Kürtler bir halktır de- dikleri için aydınlar, ya- zarlar, insan hakları sa- vunucuları yıllarca ha- pis yattı. Şimdi soruyo- rum: Kürt halkından bir özür dilenmesi ge- rekmiyor mu” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle