13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada kaybolur. Şiddetli yağmurun ardından gökyüzü açılınca gireceksiniz salkım söğüdün altına, yüzünüzü okşayan dallardan birini el sallar gibi çekeceksiniz. Nasıl güzel bir yağmur yağar üstünüze. Kestane ağacının altında yağmurun sesini dinleyeceksiniz. O kalın yapraklara nasıl da vurur yağmur damlaları... Bir dostun sırtını okşar gibi. Mevsim sonbaharın son demiyse, ağaçların yaprakları dallarından çok yerdedir. Çıplak ince dallar, sarı desenli yer halıları... Yağmur damlaları sarı yapraklara son tazeliğini verir. Aklımın erdiği yaştan beri yağmuru izlemeyi, altında ıslanmayı severim. Ama ille ağaçlar da olmalı. Onlarla birlikte yağmuru yaşamayı daha çok severim. Ekimin son haftası Silivri yine yağmurluydu. Yer beton, duvar beton havalandırmada yağmurun yağışını izlerken, ne duruyorsun dedim, at kendini yağmurun altına. Islan ıslanabildiğin kadar... Derin bir nefes çektim içime... Yağmurun yağışını izleyeceğin, hissedeceğin ağaç mı yok; aç yüzünü göğe, kendine yağışını yaşa... 15 adımlık havalandırma dev bir yağmur parkına döndü. Arada bir kısık da olsa gözlerimi açtım. Gökyüzünün uçsuz bucaksız derinliğinden akıp gelen yağmur damlaları gözlerimin etrafında ince dereler olup yanaklarımdan süzüldüler. Göz altlarındaki gölcükler her adımda dalgalanıp dudaklarıma yöneldiler. O an yüzüm yaprak mıydı, toprak mıydı, sonbaharın ağaç dalları mı? Hepsi mi desem!.. Ak ağaçların karaçamlardan daha çok pay istediği saçlarımdan süzülen damlalar boynumu, ensemi gıdıkladıkça ben de yağmurun bir parçası haline geldim. Binlerce yağmur damlasının ortasında ıssız bir kalabalığın içindeydim sanki. Yağmurun sesi her yerden farklı geliyordu. Omzuma vuranlar fısıldar gibi. Yüksek duvarın çıkıntısından dökülenler bir yayla çeşmesini andırıyordu. Ses sesi çağırır... Ben de hafiften bir türkü tutturdum. Duvarları yüksek tutmanın bir nedeni türkü söylemek isteyenlerin sesinin güzel çıkmasını sağlamak olmalı! Yağmur insanın bedenine, yüzüne yağar da duygularına yağmaz mı? Hem de nasıl... Ateşe düşen buz tanecikleri gibidir yağmur damlaları... O an sen de yağmur olursun... Ateşi tutmayı.. Buzda ısınmayı öğrenirsin... Yaşam sevincinden hasrete bütün duyguların yağmur olur içinde... Akar akar... ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 16 KASIM 2009 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Kasım Oslo Y 4 Helsinki Y 4 Stockholm Y 7 Londra Y 14 AmsterdamY 15 Brüksel Y 15 Paris Y 15 Bonn Y 13 Münih Y 16 Berlin Y 13 Budapeşte B 12 Madrid B 21 Viyana B1 2 Belgrad B 17 Sofya B 15 Roma B 19 Atina B 21 Zürih Y 15 Moskova K 2 Aşkabat PB 16 Taşkent B 13 Bakû B 18 Bişkek B 8 Tiflis B 11 Kahire PB 23 Şam B 21 İstanbul Y 15 Edirne B 15 Kocaeli Y 15 Çanakkale B 17 İzmir PB 20 Manisa B 19 Denizli B 17 Zonguldak Y 13 Sinop Y 13 Samsun Y 15 Trabzon B 14 Giresun Y 13 Ankara Y 11 Eskişehir Y 10 Konya Y 11 Sıvas Y 7 Antalya Y 2 Adana Y 19 Mersin Y 20 Diyarbakır B 14 Şanlıurfa B 16 Mardin B 13 Siirt B 14 Hakkâri B 6 Van B 8 Kars B 5 Ülke geneli parça- lı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın doğusu, Ak- deniz, İç Anadolu, Ba- tı ve Orta Karadeniz, Doğu Anadolu’nun batısı ile Afyon, Kü- tahya, Ordu ve Gire- sun çevreleri yağışlı geçecek. Yağışlar ge- nellikle sağanak, İç Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’nun batısının yükseklerin- de karla karışık yağ- mur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı mevsim normalleri ci- varında seyredecek. Soruşturulan kişi istedi, başmüfettiş Enerji Bakanlõğõ oluruyla soruşturmadan el çektirildi Belge vermeyin emriAYKUT KÜÇÜKKAYA Türkiye’de yargõ üzerindeki baskõnõn bir ben- zeri Enerji Bakanlõğõ’nda yolsuzluk iddialarõnõ araştõran müfettişler üzerinde uygulandõ. Ener- ji Bakanlõğõ’nda soruşturmayla görevlendirilen iki müfettiş, soruşturulan ismin bakanlõğa yap- tõğõ başvuru üzerine soruşturma görevinden alõndõ. Soruşturma yetkilerine son verilen isim- ler Enerji Bakanlõğõ Başmüfettişi M. Sefa Soy- dan ile müfettiş Murat Erşan’dõ. Soruşturma- larõ sürdürmek isteyen iki isimle ilgili bakanlõk içinde yapõlan “gizli damgalı yazışmada”; ba- kanlõğa bağlõ genel müdürlüklere, iki müfettişe “belge-bilgi vermeyin” talimatõ verildi. Bakanlõk soruşturmalara son verilmediğini, görevden al- dõklarõ iki müfettiş yerine üç müfettiş görev- lendirdiklerini açõkladõ. Enerji Bakanlõğõ’nda 2009 yõlõnda yaşanan sü- reç resmi belgelere göre şöyle gelişti: Başmüfettiş Soydan ile Müfettiş Erşan, 2009 yõlõ ocak ve mart aylarõnda Enerji Bakanlõğõ’nõn kuruluşlarõ Tür- kiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ve Elektrik Üre- tim AŞ (EÜAŞ) genel müdürlüklerine ilişkin ba- zõ iddialarõ incelemek ve soruşturmakla görev- lendirildi. Enerji Bakanlõğõ’nõn 4 Kasõm 2009 ta- rihinde gazetemize verdiği resmi yanõta göre, “so- ruşturulan kişilerden birinin, tarafsızlığını yi- tirdiği, soruşturma sırasında belli kişileri koruduğu, dolayısıyla objektifliğini ve taraf- sızlığını kaybettiği gerekçesiyle soruşturma- cı müfettişe bakanlık nezdinde itiraz etmesi üzerine” jet hõzõyla gelişmeler yaşandõ. Görev- lendirmelerin üzerinden birkaç ay bile geçme- den ilk önce iki müfettişin inceleme ve soruş- turma yetkileri Teftiş Kurulu Başkanõ Cevdet Malkoç tarafõndan resen kaldõrõldõ. Müfettişler soruşturmalara devam etmek iste- yince bu kez 18 Mayõs 2009 tarihinde Enerji Ba- kanõ Taner Yıldız’õn onayõyla görevden alõndõ- lar. İki müfettişin soruşturma yetkileri 22 Mayõs 2009’da sona erdirildi. İki müfettişin bakanlõk- ta herhangi bir soruşturma yapma girişimine kar- şõ ne yapõlacağõ ise kurum içinde yayõmlanan giz- li yazõşmayla müdürlüklere duyuruldu. Yazõda şu ifadelere yer verildi: “...İkinci bir duyuruya ka- dar, M. Sefa Soydan ve Murat Erşan’ın genel müdürlüğünüz iş ve işlemleri üzerinde hiçbir inceleme ve soruşturma yetkisi bulunmadı- ğından, kendilerine herhangi bir bilgi ve bel- ge verilmemesi, müfettişlik yetkilerinin kul- lanılması esnasında işin yürütümü için gerekli olup kendilerine sağlanan imkânların (oda ve araç-gereç tahsisi, ulaşımlarının sağlanması amacıyla vasıta temini vb.) kullandırılmaması, bilgi ve gereğini rica ederim...” BaEnerji Bakanõ Taner Yõldõz adõna soru- larõmõza yazõlõ olarak Basõn ve Halkla İlişki- ler Müşaviri Mehmet Akif Şam yanõt verdi. Sorumuz ve yanõtõ şöyle: “Bakanlığınız Baş- müfettişi M. Sefa Soydan ile müfettiş Mu- rat Erşan hangi inceleme ve soruşturmaları yürütürken görevden el çektirildiler?” “Söz konusu işler yine bakanlık makamı- nın onayı ile adı geçen müfettişlerden alına- rak bu kez biri başmüfettiş olmak üzere 3 ki- şilik bir başka müfettiş heyetine verilmiştir. Dolayısıyla söz konusu soruşturmalara son ve- rilmemiş olup soruşturmalar halen devam et- mektedir. Ayrıca adı geçen müfettişlere gö- revden el çektirilmemiş, sadece yürüttükleri işler yukarıda belirtilen itiraz sonrası üzer- lerinden alınıp başka müfettişlere verilmiştir.” Sürgüne bakanlıktan yanıt yok Cumhuriyet’in ulaştõğõ bir başka belgeye gö- re teftiş kurulu başkanlõğõ, bakanlõk binasõndan Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlü- ğü’nün 9’uncu katõna gönderildi. 2 Eylül 2009 tarihli belgede Enerji Bakanõ Yõldõz ve Müste- şar Metin Kilci’nin onayõ var. Bu onayõ sürgün olarak nitelendiren çok sayõda müfettiş, “yol- suzlukların sumenaltı edilmek istendiğini” id- dia ediyor. Bakanlõk, “Teftiş kurulu başkan- lığının ve müfettişlerin bakanlık gönderil- mesiyle ilgili sürgün iddiası doğru mudur?” şeklindeki sorumuzu Bilgi Edinme Hakkõ Ka- nunu’nun 25. maddesine atõfta bulunarak ya- nõtlamadõ. Bakanlõk yazõlõ olarak verdiği yanõt- ta, “Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu il- gilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile ku- rum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme kapsamı dışındadır” dedi. İzmir’de Fahri Konsoloslar Kongresi Dünya Fahri Konsoloslar Federasyo- nu’nun (FICAC) düzenlediği “9. Dünya Konsoloslar Kongresi” bugün İzmir’de başlıyor. 80 ülkeden yaklaşık 180 delege- nin eşleriyle birlikte katılacağı kongrede, “Ekonomik ve Sosyal Refah İçin İşbirliği” adı altında, “Küresel Mali Krizin Sosyo- Ekonomik Etkileri” ve “Küresel Sosyo- Ekonomik Refah İçin Bir Önkoşul Olarak Dinlerarası Uyum” konuları ele alınacak. Merkezi Jamaika’da bulunan FICAC, kongresini 3 yılda bir farklı ülkelerde top- luyor. Bu yılki buluşma da 14-18 Kasım tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirili- yor. Önceki günden itibaren kente gelme- ye başlayan fahri konsoloslar ve eşleri, hafta sonu İzmir’in Bergama, Efes gibi ta- rihi-turistik yerlerini gezdi, Şirinyer Hi- podromu’nda önceki akşam düzenlenen ilk FICAC koşusunu, dün de İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin özel olarak sahneledi- ği “Carmina Burana” balesini izledi. Radyoaktif çöplük: Akdeniz ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya’da iki ay önce Paolo Savcõlõğõ’nõn başlattõğõ soruşturmada günde- me gelen, mafyanõn 30 yõl boyunca batõrdõ- ğõ öne sürülen 73 geminin Akdeniz’i radyo- aktif bir mezarlõğa çevirdiği konusunda yü- rütülen soruşturma, konunun uluslararasõ bir skandala dönüştüğü gerçeğini ortaya koydu. Çevre derneği “Legambiente”, skandalõn gündeme gelmesi ile Akdeniz’deki gemi mezarlõğõnõn boyutlarõnõ ve batan gemilerin konumlarõnõ kavrayabilmek için sanal or- tamda geliştirilen interaktif proje “Infondo- almar” ve gemi sigortalama konusunda faa- liyet gösteren İngiliz Lloyds’un raporlarõnda, 14 Türk bandõralõ geminin de 1979-2001 yõl- larõ arasõnda Akdeniz’de şüpheli biçimde battõğõ yer aldõ. Akdeniz’e insan ve çevre sağlõğõnõ tehdit edecek düzeyde zehirli atõk madde boşalttõk- larõ öne sürülen, organize suç örgütü “Ndrang- heta”nõn yönettiği iddia edilen atõk ticareti sõ- rasõnda kasõtlõ batõrõldõğõ sanõlan 73 geminin 14’ünün Türk bandõralõ olduğu, böylece ba- şõ çeken Türkiye’yi, 11 gemi ile İtalya ve 8 ge- mi ile Yunanistan’õn izlediği ortaya çõktõ. Raporda, atõk ticaretiyle uğraşan mafyanõn 1980’li yõllarda çeşitli Afrika ve Latin Ame- rika ülkelerine yöneldiği, Venezüella, Soma- li, Nijerya ve Romanya’nõn 1980’li yõllarda ze- hirli atõklarõn boşaltõldõğõ ilk ülkeler olduğu vur- gulanõyor. Ancak özellikle 1990’lu yõllardan itibaren zehirli atõklarõn Akdeniz havzasõnda uluslararasõ sularda denizin tabanõna gömül- meye başlandõğõna dikkat çekiliyor. ‘Bütün ülkeler araştırılmalı’ Her üç raporda da Akdeniz’de battõğõ be- lirtilen Türk bandõralõ gemilerden üçünün konumu bilinmesine karşõn geri kalan 9 ge- minin nerede battõklarõnõn şu aşamada bilin- mediği vurgulanõyor. Legambiente’nin “Ze- hirli Gemiler” başlõğõ altõnda altõnda ya- yõmladõğõ rapora göre, 3 bin ton ağõrlõğõnda ve demir taşõdõğõ belirtilen Çeliktrans II adlõ gemi, 24 Ocak 1988’de Sicilya’nõn güney ucunda Capo Passero’nun 60 mil açõğõnda bat- tõ. Raporda, Çeliktrans II’nin Pire Lima- nõ’ndan hareket ettiği ve Sicilya’ya doğru git- tiği vurgulandõ. Raporda “Gülten İslamoğlu” adõndaki bir başka Türk gemisinin ise 24 Tem- muz 1994’te Bari açõklarõnda Monopoli’de bat- tõğõ belirtiliyor. Öte yandan İtalyan bandõralõ “Messalina” adlõ geminin 1 Mayõs 1995 yõ- lõnda 12 bin 870 tonajlõ Türk gemisi Esram ile çarpõştõktan sonra Vieste açõklarõnda battõğõ, aynõ gün Türk gemisinin Akdeniz’de seyret- tiği alana atõğõnõ boşaltõrken belgelendiği, geminin hemen sonra Yugoslavya’nõn Rije- ka Limanõ’na doğru yöneldiği öne sürülüyor. Birkaç ay sonra savcõlõk Esram’õn izine Si- cilya’da ulaşsa da geminin sahibi olduğu şir- ketin yöneticilerine ulaşõlamõyor. Bugüne kadar hiç kimse Akdeniz’in yõllarca çeşitli ülkelerin çöplüğü olarak kullanõldõ- ğõndan haberdar değildi. “Legambiente”den yapõlan açõklamada Akdeniz’e kõyõsõ olan bütün ülkelerin zehirli batõk gemiler konusu- nu araştõrmasõ gerektiği vurgulandõ. Kaybolan gemiler hakkõnda edinilen bil- gilerin sanal ortamda bir araya getirilerek interaktif bir Akdeniz haritasõnda yerini al- masõ ve yeni gelecek bilgilerle güncellen- mesini hedefleyen “Infondoalmar” adlõ bir proje doğdu. Massachusetts Institute of Technology’de görevli araştõrmacõ David Boardman’õn geliştirdiği proje, Akdeniz’i radyoaktif bir mezarlõğa dönüştüren zehir- li atõk ticaretiyle geçinen organize suç ör- gütlerinin batõrdõğõ öne sürülen gemilerle il- gili bir tür bilgi-belge merkezi olmayõ amaçlõyor. Gemilerle ilgili her türden veri tabanõ İngiliz Lloyds’un arşivi ve gemi ka- yõtlarõndan edinilen bilgilerle hazõrlandõ. Toprağını koruyan köylülere gözaltı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr’õn Bismil ilçesinde köyün topraklarõna hileyle el koyduklarõ iddia edilen bir aile ile köylüler ara- sõnda arazi sürme nedeniyle çõkan kavgada 15 ki- şi gözaltõna alõndõ. Bismil ilçesine bağlõ Sinan köylüleri, hileyle topraklarõna el koyduklarõnõ id- dia ettikleri Reşit ve Cengiz Sinanlı tarafõndan tarla sürmeye gönderilen traktörlere müdahale et- ti. Bunun üzerine çõkan kavgada bazõ traktörler zarar gördü. Jandarma ekipleri 15 köylüyü gözal- tõna aldõ. Yõllardõr kullandõklarõ topraklarõnõn ka- dastro işlemleri sõrasõnda ellerinden alõndõğõnõ be- lirten köylüler, arazilerini geri alabilmek için mü- cadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti. Tek geçim kaynaklarõnõn dedelerinden kalan araziler olduğunu anlatan köylüler, yetkililerden bu soruna bir an önce çözüm bulunmasõnõ istedi- ler. Sinanlõ ailesi ile topraklarõn kendilerine ait olduğunu iddia eden köylüler arasõnda 2004 yõlõn- dan beri devam eden gerginlik yargõya taşõnmõştõ. Öymen’e ‘Dersim’ tepkisi sürüyor İstanbul Haber Servisi - Tunceli ve bazõ Alevi birlikleri, Taksim Meydanõ’nda yaptõklarõ gösteride CHP’li Onur Öymen’in 10 Kasõm’da TBMM’deki konuşmasõnõ kõnadõlar. Tunceli Der- nekleri Federasyonu (TUDEF), Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri İstanbul Şubeleri ve Alevi Bektaşi Fe- derasyonu’ndan bir grup dün 72 yõl önce idam edilen Dersim ileri gelenlerinden Seyit Rıza’nõn posteri ve Öymen’i kõnayan dövizlerle Taksim Tramvay Durağõ’nda toplandõlar. Katõlõmcõ ör- gütler adõna TUDEF üyesi Ali Rıza Aydın tara- fõndan yapõlan açõklamada, Tunceli’nin eski adõ olan Dersim’in geri verilmesi ve 1937-1938 Tun- celi harekâtõndan dolayõ devletin özür dilemesini bekledikleri ifade edildi. Gösteride, harekâtõn ar- dõndan idam edilen Seyit Rıza ve diğerlerinin mezar yerlerinin açõklanmasõ da istendi. Bakan, PKK’lilerle aynı yerde MARDİN (AA) - Mardin’de bulunan Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker, tarihi Dara harabelerindeki zindanda incelemelerde bulu- nurken, geçen ay Kandil Dağõ’ndan Türkiye’ye gelen ve Habur Sõnõr Kapõsõ’nda serbest bõrakõ- lan PKK’lilerden Elif Uludağ ile Hüseyin İpek de harabelere geldi. 2 PKK’li, bakanõn tarihi zindanda olduğunu öğrenince çay bahçesinde oturarak Eker’in bölgeden ayrõlmasõnõ bekledi. Kadrosuz sağlıkçıya kötü haber ANKARA (AA) - Sağlõk Bakanlõğõ, sözleş- meli personelin kadroya geçirilmesi konusunda herhangi bir çalõşma yapõlmadõğõnõ bildirdi. Türk Sağlõk-Sen’in, TBMM Dilekçe Komisyo- nu Başkanlõğõ’na yaptõğõ başvuruya yanõt veren bakanlõğõn yazõsõnda, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi halinde sağlõk personelinin ülke sathõna dengeli dağõlõmõ konusunda kat edilen mesafenin geriye gideceği vurgulandõ. Komandoyu öldüren serbest İstanbul Haber Servisi - Star Haber’in ya- yõnladõğõ habere göre, 2003’te SAT Komando Yüzbaşõ Zeki Şen’i bõçaklayarak öldüren mad- de bağõmlõsõ gençlerin sonuncusu da tahliye ol- du. Şen’i öldüren iki gencin ardõndan, yüzbaşõ- ya bõçağõ saplayan ve o tarihte 16 yaşõnda olan E. E. de 3.5 yõl sonra tahliye oldu. E.E’nin ti- ner kullanmaya devam ettiği belirtildi. ‘Patron’ olacak öğrenciler ANKARA (AA) - ODTÜ ve ODTÜ Tekno- kent tarafõndan Elginkan Vakfõ ana sponsorlu- ğunda ve Savunma Sanayii Müsteşarlõğõ ile OSTİM yönetiminin katkõlarõyla gerçekleştiri- len “Yeni Fikirler, Yeni İşler” yarõşmasõnda de- receye giren öğrenciler belirlendi. “Garajsoft” ekibi “beyin dalgalarõ ve yüz ifadeleriyle bilgi- sayarõ kontrol edebilen ürün” projesi ile birinci oldu. Savunma Sanayii Müsteşarlõğõ ödülü ise “Kuğu-İHA” ekibinin “İnsansõz hava aracõ (İHA) projesi” ile “GPS Karõştõrõcõ” ekibinin “GPS karõştõrõcõ sistemi projesi”ne verildi. Memur-Sen alana çıkıyor ANKARA (ANKA) - Memur-Sen, ücretle- re ilişkin artõş talebinin yanõ sõra toplusözleşme ve grev hakkõ, kamu görevlilerine yönelik siya- set yasağõnõn kaldõrõlmasõ, tedavi katõlõm payla- rõ, KEY ödemelerine ilişkin taleplerini söyle- mek için 18 Kasõm’da alana çõkõyor. Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, eylemin TBMM Çankaya Kapõsõ’nda yapõlacağõnõ bildirdi. Pompalı tüfekle dehşet saçtı TEKİRDAĞ (AA) - Çorlu’da tartõştõğõ ev sahibi Abdullah Ö’nün evini yeğeni O.P. ile birlikte pompalõ tüfekle basan A.Ç, evde bulu- nan Gül Ö., eşi Abdullah Ö. ile 14 yaşõndaki A.O. ve 5 yaşõndaki H.Ç’yi yaralandõ. H.Ç’nin A.Ç’nin kõzõ olduğu ve sabah saatlerinde oyun oynamak için ev sahibinin evine gittiği anlaşõl- dõ. Yaralõlarõn durumunun iyi olduğu belirtildi. Soruşturma dosyalarõnõn işleme konul- mamasõ, bazõ müfettişlerin görevden el çek- tirilmesi ve sürgün tartõşmasõnõ gazetemize değerlendiren Enerji Bakanlõğõ’ndaki bazõ müfettişler önemli iddialarda bulundu. Ener- ji Bakanlõğõ’nda “AKP yandaşı müfettişler” yaratõldõğõna dikkat çeken müfettişlerin gö- rüşleri şöyle: “Yakın zamana kadar yap- tığımız soruşturmalar daha çok eski koa- lisyon hükümeti dönemi bürokratları ve işlemleriyle ilgili olduğu için herhangi bir baskı üzerimizde hissetmedik. Ancak son dönemde yaptığımız soruşturmalar AKP hükümeti bürokratları ve işlemle- riyle ilgili olduğu için üzerimizde yoğun baskı var. Yıldırma yöntemleri uygulan- dı. Çok sayıda önemli isimler bu dönem- de emekliliğini isteyerek ayrıldılar. Bu sı- ralarda iş vermeme, verdikleri işte kendi yandaşlarına ceza istediğimizde işi bizden alıp kendi yandaş müfettişlerine verme, uy- duruk gerekçelerle ceza verme işlemleri yapılıyor. Müfettişleri bakanlıktan sürgün etme kararı aldılar...” A K P Y A N D A Ş I M Ü F E T T İ Ş L E R Y A R A T I L D I Fotoğraf:SERDARAĞIR İtalyan mafyasõ 30 yõlda 14’ü Türk bandõralõ 73 zehirli atõk yüklü gemiyi batõrmõş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle