Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İLHAN TAŞCI
ANKARA - İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cõsõ Aykut Cengiz Engin’in dinlenmesi tar-
tõşmasõ sürerken Adalet Bakanlõğõ’nõn dinci
Anadolu’da Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin
Üzmez’i 14 yaşõndaki çocuğa cinsel istis-
mardan yargõlayõp mahkûm eden Bursa Ağõr
Ceza Mahkemesi’nin başkanõ Kadir Ünal’õ
da dinlediği ortaya çõktõ. Bakanlõk müfettiş-
lerinin dinlediği yargõç ve savcõ listesinde, Ya-
lova Başsavcõsõ Hamdi Ünal Karabeyoğlu,
istifa eden Şişli Başsavcõsõ Mecit Ceylan, ver-
gi mahkemesi üyeleri ile Ankara ve İstanbul
savcõlarõ da yer aldõ.
Cumhuriyet, Adalet müfettişlerince hak-
larõnda soruşturma yapõldõğõ gerekçesiyle din-
lenen savcõ ve yargõçlarõn isimlerinin ve görev
yerlerinin yer aldõğõ “listeye” ulaştõ. Ergene-
kon soruşturmasõ sõrasõnda bazõ yargõ men-
suplarõnõn konuşmalarõna ulaşõlmasõ üzerine
dinlemeler gereği için Adalet Bakanlõğõ Ceza
İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Adalet
Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Başkanlõğõ da olayõ so-
ruşturmak üzere müfettiş görevlendirdi. Ada-
let müfettişlerinin talepleri üzerine ilgili mah-
kemelerden yargõç ve savcõlarõn iletişiminin tes-
piti ve kayda alõnmasõ için kararlar çõkartõldõ.
Müfettişlerin aldõğõ kararlar çerçevesinde yar-
gõç ve savcõlar dinlenmeye başlandõ.
Bakanlık hep dinlemede
Adalet başmüfettişlerince yürütülen so-
ruşturma sonucunda telefon dinlemelerinden
“toplanan deliller” Ceza Muhakemesi Ka-
nunu’nun (CMK) 250. maddesinde düzenle-
nen terör ve çete suçlarõndan soruşturulmak
üzere 18 Ocak 2009 tarih ve 1/19-1 sayõlõ ya-
zõyla Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na devredildi.
Tam bu noktada bakanlõğõn ilginç bir uygu-
lamaya gittiği anlaşõldõ. Bakanlõk müfettişleri,
yargõç ve savcõlarla ilgili dosyalarõ savcõlõğa
devretmesine karşõn yargõç ve savcõlarõn ile-
tişiminin dinlenmesi ve tespiti işlemlerini kes-
mek yerine sürdürmeye devam etti.
Adalet Bakanlõğõ’nõn müfettiş eliyle din-
lediği savcõ ve yargõçlar arasõnda yer alan Bur-
sa Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Kadir
Ünal dikkat çekti. Kadir Ünal, dinci Anado-
lu’da Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üz-
mez’i 14 yaşõndaki B.Ç’ye cinsel istismar su-
çundan yargõlayarak 13 yõl 1 ay 15 gün ha-
pis cezasõna çarptõran yargõç olarak da bili-
niyor. Yargõç Ünal hakkõndaki dinleme kararõ
ile Üzmez’in yargõlanmaya başlandõğõ tarih-
ler yaklaşõk olarak örtüşüyor.
Telefonlarõ dinlenen Şişli Başsavcõ Vekili
Mecit Ceylan ise bir süre önce istifa etmişti.
Ceylan çok sayõda batõk bankayla ilgili dava
açan isim olarak öne çõkmõştõ. Mecit Ceylan
yaptõğõ açõklamada, “Telefonlarım uzun
süredir dinleniyor. Ama bu yüzden ayrıl-
madım. Sağlık sorunlarım nedeniyle emek-
lilik tabelinde bulundum” demişti.
Sağlõğõnõn yerinde olmadõğõnõ ve doktorla-
rõnõn uyarõsõyla mesleğini noktaladõğõnõ söy-
leyen Ceylan, “Benim gibi birçok hâkim ve
savcının telefonları dinleniyor. Bu çok ra-
hatsız edici. Ama emekliliğimin bununla il-
gisi yok” ifadesini kullanmõştõ. Ceylan, em-
niyet ve TMSF çalõşanlarõyla İsviçre’nin Zü-
rih kentine giderek Uzanlar’a ait banka he-
saplarõna tedbir de koydurmuştu. Erol Aksoy
ve eski Şişli Belediye Başkanõ Gülay Aslı-
türk’ün ayrõldõğõ eşi Orhan Aslıtürk hakkõnda
da hayali ihracat davasõ açmõştõ. Ceylan bor-
sa spekülasyonlarõ nedeniyle de 19 borsacõyõ
tutuklatmõştõ. Emekliye ayrõlan Bakõrköy
Savcõsõ Ali Çakõr, Hülya Avşar’dan gazete-
ci Hasan Cemal’e, Ertuğrul Kürkçü’den
Abdurrahman Dilipak’a kadar pek çok ki-
şi hakkõnda dava açmasõyla gündeme gelmişti.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2009 CUMA
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Batı ve Çağdaşlık
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 10 Kasım’da
yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk’ün
“Batılılaşma değil, çağdaşlaşma” dediğini, hatta
çağdaş uygarlık düzeyinin de ötesini
amaçladığını söylemiş.
Uzun yıllar Mustafa Kemal’in hedefinin Batı
olduğu ileri sürülmüştür. Konuşmaya yer veren
11 Kasım 2009 tarihli Milliyet’in 15. sayfasında
yayımlanmış olan Mustafa Kemal’in 29 Ekim
1923’te Fransız gazeteci Maurice Pernot’ya
verdiği demeçte söylediklerine benzer sözleri de
bu kanaati güçlendirmiştir. Bakalım ne diyordu
Mustafa Kemal:
“Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket
devamlı bir istikameti korudu, biz doğudan batıya
doğru yürüdük. Eğer bu senelerde yolumuzu
değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim
hatamız değildir...”
Bu ve bu gibi sözler “Batıcılık mı, çağdaşlık
mı?” tartışmasında önemli yer tutmuş,
kimilerinde kafa karışıklığına da yol açmıştır.
Oysa şaşıracak ya da tereddüde düşülecek bir
yan yoktur. Mustafa Kemal daima çağdaş
uygarlığı hedeflemiş ve Sayın Gül’ün belirttiği
gibi, onun da ötesine geçmeyi amaçlamıştır. Bu
açıklama ikirciklik yaratmamalı. Çünkü, büyük
şair ve düşünürümüz Cemal Süreya’nın da
1960’lı yıllarda belirttiği gibi, o zaman, yani 20.
yüzyılın başında çağdaş uygarlığın tek mümkünü
olarak Batı görülmekteydi.
Mustafa Kemal de, Cumhuriyet devriminin
yaşama geçmesi hamlelerine öncülük ederken,
çağdaş uygarlığa giden yolda, Batı kurumlarını
örnek almaktan hiç çekinmedi. Buna şapka ve
kıyafet devrimi de dahildi, hukuk reformu da, milli
eğitim seferberliği de...
Tabii ki, kimileri bu çağdaşlaşma atılımını, kılık
kıyafet ile sınırlı olarak algıladı. Oysa, onlar
büyük devrimin yüzeye yansıyan yanlarıydı.
Önemli olan, rönesansın, aydınlanmanın ışığında
varılan pozitivist düşünceydi. O zaman Batı gibi
pozitivizm de, çağdaşlaşmanın ayrılmaz parçaları
olarak görülüyordu.
Burada bir noktayı irdelemeye geçmeden
önce, önemle üzerinde durmaya çalıştığım bir
hususun altını ısrarla çizmek isterim. Atatürk-
Osmanlı veya Cumhuriyet-Osmanlı zıtlığı
yaratmamaya hep büyük özen gösterdim. Ne
Atatürk üzerinden Osmanlı’yı yok saymak
akıllıcadır ne de Osmanlı üzerinden Atatürk’ü
yıpratma budalalığına düşmek...
Ama Batı karşısında bu ikisinin tavrındaki
esaslı farkı vurgulamazsak hata etmiş oluruz.
Osmanlı “Batıcı” olmakla sınırlı kalmış,
kurumlarını ardındaki düşünce sistemini
ıskalayarak algılamış, Mustafa Kemal ise “Batıcı”
değil, düşünce sistemi olarak “Batılı” olmuştur,
birinin başaramadığı reformları, öbürünün
başarmasındaki esas neden de budur.
Atatürk veya Cumhuriyet devrimlerini (zaten
ikisi bence eşanlamladır) irdelerken, bütün
toplumsal olaylarda olduğu gibi, statik
davranmayıp olayları gelişen çağın gerçeklerinin
ışığında ele almakta yarar vardır.
Bugün artık Batı, Cemal Süreya’nın dediği gibi,
çağdaşlaşmanın tek mümkünü değildir. Bu
gerçeği görerek hareket etmek gerekir.
AB üyeliğini, Atatürk’ün düşüncesine aykırı
olarak görüp gösterenlerin yanıldıklarını düşünüp
yazdım hep.
Ama bu yanlışı eleştirmek demek, bugün
vardığımız noktada, çağdaşlaşmanın illa Batı
veya Batı’nın kurumları ya da ittifakları içinde yer
almanın zorunluluğunu kabul anlamını da
taşımıyor.
21 yüzyıl dünyasında, herhangi bir ülke yüzünü
Batı’ya dönmeden de çağdaşlaşma yolunu
tutabilir.
Tabii bu da, “Çağdaşlaşmak artık illa Batı’ya
sırtını dönmektir” anlamını taşımıyor.
Önemli olan, hangi Batı’dan yana olunacağı,
kendi içinde çelişkili bir yapı olan Batı’nın hangi
yönlerinin örnek alınıp benimseneceğini
kestirebilmektir.
Bu gerçek Mustafa Kemal zamanında da,
geçerliydi ve o gereğini kavramıştı.
Ve o sayededir ki, Mustafa Kemal Batı’nın
kurumlarını ilk kez Batı dışında bir ülkede
uygulayarak, bir anlamda onların evrenselliğini
de kanıtlamıştı.
Yoksa yanılıyor muyum? Yoksa onların
evrenselliği kanıtlanamadı mı?
DUYURU: Bu akşam saat 21.00’de Cem
TV’deki “Ayıptır Söylemesi” programında Prof.
Süheyl Batum ile birlikte, Batı’nın Türkiye’ye
bakışını ele alıp, konuğumuz, Mine Kırıkkanat ile
birlikte irdeleyeceğiz.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet, dinlenen savcõ ve yargõçlarõn isimlerinin ve görev yerlerinin yer aldõğõ listeye ulaştõ
İşte dinlenenlerin listesi
‘Yargı
kifayetsiz
kaldı’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, ya-
sadõşõ dinlendiği ortaya çõkmasõna
karşõn günlerce suskun kalan Yar-
gõtay’õ eleştirirken, “Kurumlar
başkanları marifetiyle temsil edi-
lir. Başkanların temsil kabiliye-
tinde kifayetsiz kalması halinde
onun da yolları vardır. O çareler
kullanılabilir” dedi.
Yargõtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcõsõ Kanadoğlu, Halk TV’de
“Çınaraltı” adlõ programda, yasa-
dõşõ dinlemeleri ve yargõnõn buna
ilişkin tavrõnõ değerlendirdi. 70 mil-
yonun güvencesinin yargõ olduğu-
nu kaydeden Kanadoğlu, “Eğer
hâkim ve savcının güvencesi yok-
sa, yargı bağımsız değilse, 70 mil-
yonun güvencesi ortadan kalkar”
dedi. Türkiye’nin “diktaya doğru”
gittiği uyarõsõnda bulunan Sabih
Kanadoğlu, “İktidar bir seçimle
gönderilecektir.. başka çaresi yok-
tur” değerlendirmesini yaptõ.
Neden susuyorlar?
Yasadõşõ telefon dinlemelerini de
değerlendiren Kanadoğlu, şunlarõ
söyledi:
“Eğer Yargıtay’ın dinlendiği
araştırma sırasında ortaya çıkmış
ise üzerinden 3 gün geçmesine
rağmen yasaya aykırı dinlendiği
anlaşılan bir kurum sessiz kalıyor
ise o zaman tehlike vardır. Eğer
anayasa ve yasaya aykırı olarak
bütün Yargıtay dinleniyorsa, Yar-
gıtay buna sessiz kalıyor ise o tak-
dirde o kurumu ve mesleğimi
eleştirmek durumundayım. Böy-
le şey olmaz. İhsası reyde bulu-
nurum endişesiyle mi susuyorlar?
Susuyorlarsa o meşhur sözü ha-
tırlatmanın tam zamanıdır: ‘Sõra
size gelecek.’ Sıranın size gelme-
mesini istiyor iseniz yasanın size
verdiği hakları sonuna kadar ko-
rumak zorundasınız. Bunu ko-
rumamak, üzerinde durmamak,
sessiz kalmak, tepki gösterme-
mek, işte o zaman en korkulacak
konudur. Kuruluş felsefesinin te-
mel taşları ortadan kaldırılmak is-
teniyor. Buna ses çıkarmayacak-
sınız da neye çıkaracaksınız?”
Yargõ bağõmsõzlõğõnõn ortadan
kaldõrõlmasõ için her şeyin yapõldõ-
ğõnõ anlatan Kanadoğlu, kurumlarõn
başkanlarõ marifetiyle temsil edil-
diğini, temsilde kifayetsiz kalõn-
masõ halinde bunun çözüm yollarõ-
nõn da bulunduğunu vurguladõ.
Telefon santralõnõn dinlendiği ortaya çõkan Yargõtay’da Başkanlar Kurulu ön inceleme kararõ aldõ
Gerçeker:İşintakipçisiolacağõz
KANADOĞLU’NDAN SERT ÇIKIŞ
Adalet müfettişleri tarafõndan dinlenen hâkim ve savcõlarõn isimleri ve görev
yaptõklarõ yerler şöyle: Ömer Faruk Eminağaoğlu (Yargõtay Cumhuriyet Sav-
cõsõ), Osman Kaçmaz (Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ), Hakan Kızı-
larslan (Ankara Cumhuriyet Savcõsõ), Kadir Ünal (Bursa Ağõr Ceza Mahke-
mesi Başkanõ), Hamdi Ünal Karabeyoğlu (Yalova Cumhuriyet Başsavcõsõ),
Yılmaz Güven (Eskişehir Vergi Mahkemesi üyesi), Mecit Ceylan (Şişli Baş-
savcõ Vekili), Ali Çakır (Bakõrköy Savcõsõ), Murat Yiğit (İstanbul Savcõsõ).
D İ N L E N E N H Â K İ M V E S A V C I L A R
Karargâh evleri savcısı
görevinden alındı
ÜÇOK DİSİPLİN SUBAYLIĞINA ATANDI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İstanbul’da-
ki suç örgütü operasyonu kapsamõnda tutuklanan Ha-
va Kuvvetleri Komutanlõğõ Askeri Savcõsõ Hava Hâ-
kim Albay Ahmet Zeki Üçok, görevinden alõnarak
disiplin subaylõğõna atandõ.
Resmi Gazete’de yayõmlanan üçlü kararnameye gö-
re askeri yargõnõn çeşitli kademelerine atamalar ya-
põldõ. Buna göre Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ As-
keri Savcõsõ Hava Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok,
Etimesgut’taki Hava Lojistik Komutanlõğõ Disiplin
Mahkemesi Disiplin Subaylõğõ’na atandõ. Hava Hâ-
kim Albay Üçok, İstanbul Nöbetçi 10. Ağõr Ceza
Mahkemesi kararõyla, sahte çürük raporu iddialõ suç
örgütü operasyonu kapsamõnda 26 Eylül’de tutuk-
lanmõştõ. Hâkim Albay Üçok’un tutukluluğuna 2
Ekim’de yapõlan itiraz 9 Ekim’de reddedilmişti. Üçok,
Askeri Savcõlõk görevinde bulunduğu dönemde
“Karargâhevleri soruşturması”nõ yürütmüştü.
Atama kararlarõ kapsamõnda, Askeri Yargõtay 2.
Başkanlõğõ’ndan Hâkim Kõdemli Albay Tamer
Korkmaz, Askeri Yargõtay Başsavcõlõğõ’na, Aske-
ri Yargõtay 2. Daire Başkanlõğõ’ndan Hâkim Kõdemli
Albay Ertuğrul Ozan Odabaş Askeri Yargõtay 2.
Başkanlõğõ’na getirildi. Askeri Yargõtay 3. Daire üye-
liğinden Hâkim Kõdemli Albay Kemal Bal da As-
keri Yargõtay 2. Daire Başkanlõğõ’na atandõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Din-
lemenin merkezinde yapõlan incelemelerde
250 yüksek yargõcõn görev yaptõğõ Yargõtay
santralõnõn da dinlendiğinin ortaya çõkmasõ
üzerine Yargõtay Başkanlar Kurulu, ön in-
celeme kararõ aldõ. Yargõtay Başkanõ Hasan
Gerçeker, dinleme ile ilgili kararõn takipçi-
si olacaklarõnõ vurguladõ.
Yargõtay Savcõsõ Ömer Faruk Eminağa-
oğlu’nun yasadõşõ dinlendiği iddiasõyla başla-
tõlan ve geçen hafta bu kapsamda Telekomü-
nikasyon İletişim Başkanlõğõ’nda (TİB) inceleme
yapan Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimi Hayri Kes-
kin, 4.5 saat süren çalõşmasõnõ rapora bağladõ.
Rapor, TİB’de inceleme kararõnõ veren Sincan
1. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Karar 1 yıl önce alınmış
Yargõç Hayri Keskin’in düzenlediği rapor,
Yargõtay santralõnõn da dinlendiğini ortaya
koydu. Yargõtay santralõnõ dinleme kararõnõn,
İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõn-
dan alõndõğõ anlaşõldõ. İstanbul 10. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nin bu kararõ 3 Kasõm 2008
tarihinde aldõğõ öğrenildi. İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin’in din-
lenmesine ilişkin kararõn da aynõ tarihte
alõndõğõ belirlendi. Gelişmeler üzerine Yar-
gõtay Birinci Başkanlõğõ, Sincan 1. Ağõr Ce-
za Mahkemesi’nin kararõ doğrultusunda
TİB’de yapõlan inceleme sonunda hazõrlanan
raporu Sincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan
istedi. İstenen belgelerin Yargõtay’a ulaş-
masõnõn ardõndan, dün saat 13.30’da başla-
yacağõ bildirilen Yargõtay Başkanlar Kuru-
lu toplantõsõ erken saate alõndõ. Toplantõda, ko-
nuyla ilgili ön inceleme yapõlmasõna karar ve-
rildi. Kurul, ön inceleme raporunun tamam-
lanmasõnõn ardõndan gelecek günlerde yeni-
den toplanacak. Dinleme skandalõnõn ardõn-
dan Yargõtay’da 250 yüksek yargõç ile yüz-
lerce tetkik hâkim;Yargõtay Cumhuriyet
Başsavcõsõ ile Yargõtay savcõlarõnõn da ara-
larõnda bulunduğu 1000’i aşkõn yargõcõn
Yargõtay santralõ üzerinden dinlenmiş ola-
bileceği olasõlõğõ ortaya çõktõ.
Yargõtay Başkanõ Gerçeker, dün Yargõtay
Birinci Başkanlõğõ telefonlarõnõn dinlendiği-
ne ilişkin haberlerin anõmsatõlmasõ üzerine, ko-
nunun araştõrõldõğõnõ, bilgilerin istendiğini ve
bilgiler geldikten sonra gereğinin yapõlacağõnõ
söyledi. Gerçeker, “Yargıtay ile ilgili bir din-
leme varsa biz onun takipçisi olacağız. Yar-
gıtay’ın telefonlarının dinlenebilmesi için
Birinci Başkanlık Kurulu’nun izni olma-
sı lazım, karar olması lazım” dedi.
Dinleme nasıl saptandı?
YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, kendisi ve
derneğe ait telefonlarõn yasadõşõ dinlendiği sa-
võyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara
Cumhuriyet Savcõsõ Vahdet Polatkan ise ta-
kipsizlik kararõ vermişti. Sincan 1. Ağõr Ce-
za Mahkemesi verdiği kararla dinlendiğinden
şüphe duyanlarõn yasal veya yasadõşõ yollar-
la dinlenip dinlenmediği araştõrõlmadan ta-
kipsizlik kararõ verilemeyeceğine dikkat çe-
kerek takipsizlik kararõnõ kaldõrmõştõ. Sincan
1. Ağõr Ceza Mahkemesi, dinlemenin merkezi
olan TİB’de inceleme yapõlmasõna da karar
vermişti. Geçen hafta yargõç Hayri Keskin baş-
kanlõğõndaki bilirkişi heyeti, dinleme merke-
zinde inceleme yapmõştõ. Eminağaoğlu’nun iş,
ev ve cep telefonlarõnõn dinlenip dinlenmediği
kayõtlardan sorgulanmõş ve Yargõtay santra-
lõnõn da dinlendiği ortaya çõkmõştõ.
İstanbul Haber Servisi - Ada-
let Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nun is-
teği üzerine telefonlarõnõn dinlen-
diği ortaya çõkan İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz
Engin, “Yasaya, usule aykırılık
görülüyorsa, yasal haklarımı
kullanacağım” dedi. Adalet Ba-
kanõ Sadullah Ergin de Başsavcõ
Engin’le görüştü. İstanbul Adalet
Sarayõ’na gelişinde gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan Engin, “Be-
şiktaş’ta bulunan örgütlü suçlar
birimindeki görevli başsavcıve-
kili arkadaşlarla görüştük. On-
lardan aldığım bilgiler ışığında
esası için Adalet Bakanlığı’ndan
bilgi talep edeceğim. Oradan ge-
lecek bilgilere, belgelere göre
yasaya, usule aykırılık görülü-
yorsa tabii ki ben de yasal hak-
larımı kullanacağım” diye ko-
nuştu. Engin, “Savcıların yeri
değişebilir mi ya da açığa alına-
bilirler mi?” sorusuna “Savcıla-
rın bu kararla ilgisi yok. Adalet
Bakanlığı Müfettişleri tarafın-
dan alınmış bir karar” dedi.
Türk, Aydõn ve Kaboğlu dinlemeyi değerlendirdi:
Hukuk skandalıİstanbul Haber Servisi - Eski Adalet Baka-
nõ Hikmet Sami Türk, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõsõ ve Yargõtay’õn dinlenmesinin “hukuk
güvenliğini ortadan kaldırdığına” dikkat çe-
kerek, “Cumhuriyet Başsavcısı’nın, Yar-
gıtay’ın dinlenmesi bir anlamda hepi-
mizin dinlenmesi demektir. Kişiler en te-
mel hukuki korumadan bile yararlana-
mamaktadırlar” dedi. Türk, şunlarõ dile ge-
tirdi: “Yargıtay’ın ortam dinlenmesini ka-
nun dışı saymasına karşın bu uygula-
malarda ısrar edilmesi açıkça hukukun
ihlalidir. Başsavcı Aykut Cengiz Engin, gö-
rev alanı itibarıyla Ergenekon soruş-
turması dosyasını inceleyebilir, gerekli
gördüğü delilleri dosyaya koydurup,
değerlendirmeleri dosyadan çıkartabilir.
Ancak savcıları görevden alamaz. Nite-
kim, Ergenekon soruşturmasını yürüten
savcı Zekeriya Öz, Engin’in yardımcısı-
dır. Dolayısıyla Başsavcı Engin, tüm sü-
reçten sorumludur. Anlaşılıyor ki, Baş-
savcı’nın bilgisi dışında, onun kontrol et-
me olanağı bulunmayan bir biçimde bu
karar dosyaya konulmuştur. Bu çok çok
vahim bir durumdur.”
İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın
da açõklamasõnda Başsavcõ Engin’in Adalet Ba-
kanlõğõ müfettişlerine verilen dinleme yetkile-
ri ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uy-
gulanmasõna İlişkin Yönetmelik kapsamõnda
dinlenmelerini “hukuk rezaleti” olarak nite-
lendirdi. 14 Şubat 2007’de yürürlüğe
giren dinlemelerle ilgili yönetmeliğin
suç unsuru olmadan yapõlacak dinle-
melerle ilişkin maddesinin yargõ yo-
luyla iptal edildiğini de anõmsatan
Aydõn, “Kuvvetli suç unsuru bu-
lunmadan, Yargıtay’ın santral te-
lefonları dahil olmak başsavcının ev
telefonlarının, iş telefonlarının ve cep
telefonlarının dinlenmesi tam bir hu-
kuk skandalıdır” dedi.
Hukukta yeri yok
MÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Başsavcõ
Engin ve Yargõtay’õn dinlenme tarzõnõn
“hukuk ve anayasal sistem” içinde
açõklanmasõnõn mümkün olmadõğõna
dikkat çekerek “Dinlemeler, yürüt-
menin yargı üzerinde bir dava aracı-
lığıyla bir tür suçlu ve şüpheli yaratmak
amacıyla başlattığı kolektif bir faaliyetin ka-
muoyuna yansıması olarak görülüyor” dedi.
‘Yasal haklarımı
kullanacağım’
Gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Engin, belgede
“Aykut Cengiz Engin
isimli şahıs” denmesine ve
dinlenecek şahsın başsavcı
olduğunun belirtilmemesi-
ne de dikkat çekti. (AA)
BAŞSAVCI AYKUT CENGİZ ENGİN
Türk.
Aydın.
Kaboğlu.