Katalog

CMYB C M Y B 10 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR 10 Kasım’da Atatürk Düşmanları Atatürk’ün ve Atatürkçülüğün üç büyük düşmanı vardır. 1) Onu putlaştıranlar ve kötüye kullananlar. (darbeciler) 2) Putlaştıranları eleştirirken, onu küçümseyerek kendi yanlış siyasetlerine alet edenler. (İkinci Cumhuriyetçi eski solcular) 3) Ve tabii dinci açıdan kötüleyenler. (Özellikle devletin din temellerine dayanmasını reddeden laikliği ve medeni hukuku hazmedemeyenler) Dinciler hiçbir zaman Atatürk’ü sevmediler. Ne Müslüman Anadolu halkını bağımsızlığa kavuşturmuş olması, ne İslam Dünyası’na öncülük edecek çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş olması, ne İslam dininin gecikmiş değişim ve çağa ayak uydurma sorunlarını çözmüş olması… Hiçbir katkısı onu dincilerin gözünde yüceltemedi. Ama İslam Dünyası’nda, sadece devlet adamları arasında değil Müslüman halklar arasında da onun değerini gören, bilen ve onu örnek alan çok kişi oldu. Tabii ülkemizde de Müslümanlığı özümlemiş olanlar, gerçek dindarlar Atatürk’ün büyüklüğünü ve sadece ülkemize değil, İslam Âlemi’ne yaptığı büyük hizmetleri de algılamışlardır. Demokrasi karşıtı darbeciler, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 gibi temel hak ve özgürlükleri sınırladıkları dönemlerde bunu “Atatürkçülük” adına gerçekleştirdiklerini iddia ederek, Atatürkçülüğe en büyük haksızlığı ve kötülüğü yapmışlardır. Zaman zaman kendi baskıcı, işkenceci, inkârcı politikalarını Atatürk adına uygulamaya koyduklarını öne sürenler, gerçek Atatürkçülere de büyük baskılar yapmışlar ve Atatürkçülüğü lekelemişlerdir. Örneğin, Cumhuriyet gazetesinin sahibi Nadir Nadi, Atatürk adına yapılanları görünce “Ben Atatürkçü Değilim” diye kitap yazmıştı. Cumhuriyet gazetesinin bugünkü imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk 12 Mart döneminde işkenceden geçirilmişti. Atatürk hakkında iki kitabı olan bu satırların yazarı, 1980 darbesi döneminde, bir lisede öğrencilere yaptığı 10 Kasım konuşmasından dolayı Atatürk’e saygısızlık ettiği gerekçesiyle devrin sıkıyönetim komutanı tarafından soruşturulmaya maruz bırakılmıştı. Düş kırıklığına uğramış ve şimdi dincilerle ittifak kurmuş olan eski solculara gelince: Onlar solcu oldukları zaman da Atatürk’e karşıydılar ve yanlıştılar, çünkü demokrasiye inanmıyorlardı, şimdi de Atatürk’e karşılar ve yanlışlar, çünkü yine demokrasiye inanmıyorlar. Bakmayın kendilerini “liberal” maskesi altında pazarladıklarına: Gerçek liberaller siyaseti, adaleti, cinayeti, laikliği, soykırımı, günlük yaşamı, yeme içmeyi, dinci açıdan değerlendiren totaliter bir dinci ideolojiyle ittifak eder mi? Böyle totaliter bir ideolojiye destek verir mi? Böyle bir dinci yaklaşımı bile iktidara taşıyacak kadar demokratik bir düzeni üretmiş olan kurucu lidere haksızlık eder mi? Demokrasinin temellerini oluşturan laikliğin, adaletin, hukuk devletinin tahribine destek verir mi? Bence 10 Kasım yas günü değil, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu değerlendirme günü olarak kullanılmalıdır. Acizane, böyle yapmaya çalıştım. ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org DOMUZ GRİBİ NEDENİYLE 3 KİŞİ DAHA ÖLDÜ Aşı tartışma yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ, halk ara- sõnda “domuz gribi” olarak bilinen “Pandemik grip” nedeniyle yaşamõnõ yitirenlerin sayõsõnõn 30’a yükseldiğini bildirdi. Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’õn ABD’deki aşõlar ile Türkiye’ye gönderilen aşõlarõn içeriğinin farklõ olduğunu ifade etmesi, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn ülkeye getirdiği ve kullanmaya başladõğõ domuz gribi aşõlarõna güvenip güvenmediği sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar, ABD’deki domuz gribi aşõlarõnda yan etkisi olduğu ge- rekçesiyle yasaklanan adjuvan adlõ maddenin Türkiye’ye gönderi- len aşõlarda kullanõldõğõnõ belirtirken bugüne kadar adjuvanõn yan etkisinin bilimsel olarak tespit edilemediğine dikkat çektiler. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu, Erdo- ğan’õn pandemi sürecinin başõndan itibaren Sağlõk Bakanlõğõ’yla bir güven sorunu olduğu ifade ederek “Bu nedenle domuz gri- biyle ilgili çalışmalar bütünüyle darbe almış durumda” dedi. POLİSİN NİŞAN ALARAK USLU’YU VURDUĞU ORTAYA ÇIKTI Cinayet kamerada TURHAL (AA) - Tokat’ta yol kontrolü sõrasõnda “dur” ihtarõna uymadõğõ gerek- çesi ile öldürülen Mustafa Uslu (38) ile ilgili olarak görülen davada, polisin ifade- sinin aksine, bölgede güvenlik kamerasõ kayõtlarõnda polis memurunun nişan ala- rak Uslu’yu vurduğu ortaya çõkarõldõ. Turhal ilçesinde 10 Temmuz’da yaşa- nan olayda, polisler yol kontrolü yaptõğõ sõrada çiftçilik yapan, üç çocuk babasõ Uslu, sürücü belgesi olmadõğõ için kont- rolden kaçmak istedi. Polislerin ‘dur’ ih- tarõna uymayarak kaçan Uslu, polis me- muru Mehmet Saç’õn silahõndan çõkan kurşunla yaşamõnõ yitirdi. Olay sonrasõ savcõya ifade veren polis memuru Saç, “Zanlı aracı ile yanımdan geçerken ka- pı bana çarptı. Kalkarken silah ateş al- dı. Bilerek öldürmedim” dedi. Ancak olay yerindeki güvenlik kamerasõ görün- tülerini ele geçiren savcõ, olayõn kaza ol- madõğõnõ, polis memurunun aracõn arka- sõndan ateş ettiğini belirledi. Saç hakkõn- da, “Kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açõldõ. Da- vanõn 2’nci duruşmasõnda, aile, görüntüle- ri mahkemede izledi. Mahkemede görün- tüleri izleyen ve etkisinden kurtulamayan baba İsmail Uslu (65), köye dönerken kullandõğõ araçla kaza yaparak yaralandõ. Tarihi surlara beton döktüler İstanbul Haber Servisi - Koruma Kurulu izni olmadan çivi çakmanõn yasak olduğu Ay- vansaray’da bulunan tarihi kara surlarõnõn dibine ve üstüne aydõnlatma projesi kapsamõnda beton döküldü. 2010 Avrupa Kültür Başkenti ajansõn- dan 500 bin TL kaynak ayrõlarak yapõlan çalõş- manõn yanlõş olduğu anlaşõlõnca, surlarõn üstün- deki beton aydõnlatmalar söküldü ancak dibine kurulan 67 aydõnlatma betonu ise kaldõ. CHP İs- tanbul Milletvekili Çetin Soysal, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacağõnõ söyledi. İTÜ’de tacizci görevli protestosu İstanbul Haber Servisi - Kendilerine “İTÜ’lü Kadõnlar” diyen bir grup öğrenci, İTÜ Maçka Yerleşkesi’nde özel güvenlik görevlileri- nin kendilerine sözle tacizde bulunmasõnõ protes- to etti. Grup adõna açõklamayõ okuyan Ezgi Can Simge Küreci, 5 Kasõm tarihinde bir kõz öğrenci- nin afiş asarken özel güvenlik görevlisi tarafõndan sözle tacize uğradõğõnõ belirterek, okulda tacizci güvenlik görevlisi istemediklerini söyledi. Liseli öğrenci tuvalette doğurdu Yurt Haberleri Servisi - Kõrõkkale’de, komşularõ olan pazarcõ gençle girdiği ilişki sonu- cu hamile kalan lise 1’inci sõnõf öğrencisi H.D. (15), “karnõm sürekli şişiyor, kist var” diyerek annesiyle geldiği hastanenin tuvaletinde doğum yaptõ. H.D. bebeği tuvalette bõrakõp gizlice hasta- neden kaçarken görevliler tarafõndan bulunan kõz bebek kurtarõlamadõ. Polis tarafõndan evinde bu- lunan ve kanamasõ olduğu gözlenen H.D. hasta- neye kaldõrõlõrken pazarcõ M.K.(17) tutuklandõ. Okuldan kaçayım derken ADANA (Cumhuriyet) - Adana’da ilköğ- retim öğrencisi bir kõz, okuldan kaçmak için duvarõn üzerine çõktõğõ sõrada, ayağõ kayarak kolundan demir parmaklõklara saplandõ. Küçük kõz, elektrikli demir kesme makasõ kullanõlarak kurtarõlõrken, kolundaki demir parçasõyla hasta- neye kaldõrõlarak tedavi altõna alõndõ.