23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2009 SALI 12 EKONOMİ İflas etmiş ve batırılmış bir imparatorluktan doğan Anadolu’yu da bugün parçalama peşinde olanların hesaplarını görmek için, sadece Osmanlı’nın son dönem ekonomisine bakmak bile yeterlidir. Sultan Abdülaziz’in dünyanın ikinci büyük donanmasını dış borçlarla finanse ederek kurarken, bu donanmayı nerede kullanacağını, Akdeniz’de sıkışan bu donanmanın Haliç’te çürümeye terk edileceğini hesap edememesi, asker, siyaset ve para üçlemesinde Osmanlı yönetiminin son yıllara özgü hesapsızlığının en çarpıcı örneği idi. Tütün Rejisi nedeniyle Balkan Savaşları yenilgisi ardından düşmanın çekildiği Edirne’ye gönderilecek askeri birlik için bile para yoktu ve bunun için Reji İdaresi’nden borç alınmıştı. Dünya ticaret hacmi 1800’de 320 milyon lira,1860’ta 1.450 milyon lira, 1913’te 8.360 milyon lira iken Osmanlı İmparatorluğu’nun nispi payı yüzde 1 bile değildi. 1914 yılında Osmanlı tam anlamıyla bir tarım ülkesi olup Batı’ya göre ekonomik olarak çok geri kalmış durumda idi. Kişi başına gelir, Batı Avrupa’da 170 dolar, Çarlık Rusyası’nda 68 dolar, Osmanlı İmparatorluğu’nda 44 dolardı. Geri kalmışlığın içsel nedenleri arasında girişim fikrini baltalayan eski sistemin hüküm sürmesi yer alıyordu. Ülkeyi yerel pazarlara bölen iç gümrükler geniş bir piyasanın oluşmasını engellemiş ve bu nedenle de büyük sanayi 1873 yılına kadar kurulamamıştı. İş hayatına yöneltecek eğitim sistemi yoktu. Dış nedenler içinde ise en büyük yeri, emperyalizmin olumsuz etkileri almakta idi. Emperyalizm dış rekabeti ortadan kaldırmıştı. Osmanlı pazarı her yöne açık ve zayıf bir durumda idi. Bu cılız pazarda deneyimsiz kuruluşların gelişmesi mümkün olamadı ve milli burjuvazi oluşamadı. Temmuz 1915’te kâğıt para basıldığında 1 Osmanlı lirası ile satın alınan bir birim mal, savaşın üçüncü yılında ancak 5.50 lira ile satın alınabiliyordu. Milli gelirden en az pay alan İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri Kurtuluş Savaşı’nı finanse edecekti ki vergileri sağlayacak kaynaklar bu bölgelerde yoktu. İstanbul halkına ekmek sağlamak için 3 milyon liralık ek ödenek isteği 18 Aralık 1918 günlü Meclis oturumunda istendiğinde, Sinop Milletvekili Fehmi Efendi’nin şu sözleri o günün acı gerçeklerini ve vahametini ortaya koyuyordu “...Efendiler, rica ederim, başkent ne demektir? Hükümet merkezidir, değil mi?Burada yaşayanlar aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya iseler, bu milletin asıl fedakâr ve çilekeş kitlesi olan Anadolu halkının büyük çoğunluğu yıllardır açtır, sefildir. Köylerde ancak dullarla tüyü bitmedik yetimler, sakat ihtiyarlar çalışmaktadır.” Osmanlı 1854’ten itibaren mali sorunlarını hep dış borçlanma ile çözmeye çalışmış ve dış borçlanmayı geleneksel maliye politikası haline getirmiştir. Her dış borçlanmanın iç gelir kaynaklarının teminat olarak gösterilerek alınması nedeniyle, iç kaynaklar ve varlıklar üzerinde yabancının etkisi artmış ve nihayetinde Düyunu Umumiye ve Tütün Reji İdaresi gibi yabancı kuruluşlar kurularak devletin gelirleri yabancılara terk edilmiştir. 19 Mayıs 1919 tarihinde dış borçlanma stoku 303.7 milyon lira idi. 42 kez alınan dış borç toplam tutarı 402 milyon lira olup bunun yüzde 60.4’ünü oluşturan 243 milyon lirası ancak Osmanlı yönetimine geçmişti. Ayrıca her 100 Osmanlı lirasının ancak 16 lirası yatırımlara harcanmış, gerisi verimsiz harcamalara tahsis edilmişti. Özetle Birinci Dünya Savaşı sonunda Anadolu’da Osmanlı’dan miras kalan, yıkıntı, açlık ve yoksulluktu. Peki, şimdi ne var? Bu yıkıntıdan Anadolu’yu alıp çıkaran büyük Mustafa Kemal’in yıkılması için her türlü çaba var. Onun tarihten siliniş özlemi var. Ama bir şey daha var. “Nefes” filminde gördüğümüz gibi kırılmış(!) Atatürk büstünü eline alıp “Kırılma bize Atatürk” diyecek binlerce askerimiz var. Ama unutmayalım: “Yurdun korunması askersiz olmaz/Asker parasız toplanamaz/Para yurt mamur olmadıkça kazanılamaz/Yurt imarı, iyi siyaset olmadıkça mümkün olmaz/Siyaset ise adaletten başka bir şeye dayanamaz.” Sen rahat uyu Mustafa Kemal... Seni bugün tarih sahnesinden silmek isteyenleri ve Batı’dan ses verenleri, Anadolu’nun bağrından çıkan ses boğacak ve Anadolu parçalanmayacaktır. Sana söz veriyoruz… Onun Sesi Batı’dan, Benim Sesim Anadolu’nun Bağrından Geliyor MALİYECİ GÖZÜYLE / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukm superonline.com Seyrantepe 52 bin seyirci kapasiteli olarak, 82 bin metrekare imar alanında yapılıyor. Seyrantepe’de inşaat yeniden başladı Ekonomi Servisi - Galatasaray’õn, bir süre durakla- yan Seyrantepe’deki stat projesinde inşaat çalõşmalarõ yeniden başladõ. Toplu Konut İdaresi’nce (TOKİ) ger- çekleştirilen ihale sonucunda yapõmõ Varyap-Uzunlar Ortak Girişimi tarafõndan üstlenilen Seyrantepe Spor Kompleksi’nde firmalar stadyumu 360 gün içinde bi- tirerek, 29 Eylül 2010’a yetiştireceklerini açõkladõlar. Seyrantepe Spor Kompleksi projesiyle ilgili düzen- lenen toplantõda konuşan Varlõbaş Holding Yönetim Ku- rulu Başkanõ Süleyman Varlıbaş, stadõ mümkün olan en kõsa sürede tamamlamak istediklerini söyledi. Sta- dõn yapõmõnõn kamuoyunca yakõndan takip edilmesi ne- deniyle inşaat alanõna kamera sistemi kurduklarõnõ açõklayan Varlõbaş, bu kameralar aracõlõğõyla inşaat aşa- malarõnõn internet üzerinden izlenebileceğini kaydetti. Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Işın Çelebi, “Bütün dünyanın gözü bu projede. Sadece Galatasaray için değil, uluslararası müsabakalarda kullanılabilmesi açısından burası örnek bir proje ola- cak” dedi. TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanõ Ni- yazi Özdemir ise şartnamede gecikme tazminatõ mü- eyyidesi olmadõğõnõ, ancak doğrudan yükleniciler ta- rafõndan bir gecikme olursa on binde beş gibi bir cezai yükümlülük olduğunu aktardõ. Ekonomi Servisi - Bilgi Tekno- lojileri ve İletişim Kurumu (BTK) eksik bilgiler nedeniyle 500 bin cep telefonu abonesinin hatla- rõnõn bugün susacağõnõ açõkla- dõ. Bugün akşama kadar kim- lik ispatlayõcõ belgelerle GSM operatörüne bildirim yapma- yan SIM kartlar kapatõlacak. 7 gün açõk kalacak hatlar 17 Ka- sõm 2009’da susacak. Elektronik Haberleşme Kanu- nu’nun geçici 5. maddesinde yapõ- lan değişiklikle Turkcell, Vodafone ve Avea abonelerinin eksik bilgi ve bel- gelerini belirleyip kendileriyle irtibat kurarak giderme yoluna gitti. Halen devam eden çalõşmalar çerçevesinde adresten, vatandaşlõk numarasõna ka- dar bütün bilgiler SIM kartla eşleşti- riliyor. Ancak geçen sürede cep tele- fonu operatörlerince tespit edilen, bilgi ve belgelerinde eksiklik ve yan- lõşlõklarõ bulunan 500 bin civarõnda aboneye 10 Kasõm 2009’a kadar sü- re verildi. Bu zamana kadar bilgileri- ni yenilemeyen cep numaralarõ 17 Ka- sõm’da görüşmelere kapatõlacak. Konuya ilişkin bilgilendirme, Türk Telekomünikasyon AŞ ile GSM mo- bil telefon hizmeti sunan işletmeciler tarafõndan internet sayfasõ, çağrõ mer- kezi, bayiler, kõsa mesaj gibi kanallarla gerçekleştiriliyor. Kanun gereğince bir kereye mahsus olarak başkasõ adõna kayõtlõ olan hattõ kullananlara da im- kân tanõndõ. Bilgilerini Turkcell, Vodafone ve Avea’ya bildirmeyen abonelerin hatlarõ 17 Kasõm’da görüşmeye kapatõlacak 500 bin cep bugün susuyor Belgelerinde eksiklik ve yanlõşlõk bulunan GSM abonelerinin bugün ilgili işletmeciye başvurmasõ gerekiyor. Tüketiciler ise zamanõnda bilgilendirme yapõlmamasõndan yakõndõ. Tüketici Haklarõ Uzmanõ Avukat Bülent Deniz, BTK ve üç GSM işletmecisinin tüketicileri zamanõnda ve yeterince bilgilendirmediğini vurguladõ. Deniz, BTK ve her üç GSM operatörüne ait in- ternet sitelerinde yapõlan araştõrmada, söz konusu düzenleme ve tüketicilerin yapmalarõ gereken işlemlere ilişkin duyurulara, ana sayfalarda veya ziya- retçilerin kolaylõkla görebilecekleri konumlarda rastlanmadõğõnõ belirterek yüz binlerce tüketicinin hatlarõ kapatõ- lacağõ için mağdur olacağõnõ söyledi. ABONELER MAĞDUR OLACAK CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle