18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada - Ahmet Taner Kışlalı’nın aracına bomba koymuşlar. Ağır yaralı hastaneye kaldırıldı... Cüneyt Ağabey’le birlikte soluğu hastanede aldık. Bütün umudumuz yaralı da olsa hayatta kalmış olmanızdı. Acil servisteki görevli, buz dağından kopmuş bir kütle gibi karşımızda duruyordu. Ağzından sadece şu sözcükler döküldü: “Başınız sağolsun!” İçimizde acı haberin alevleri, gazeteye dönerken bir yandan da yapmamız gerekenleri düşünüyordum. 90’lı yıllar acı ile başlamış, işte yine acıyla bitiyordu. 1990’da Prof. Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Doç. Bahriye Üçok’u art arda kaybetmiştik. 1993’te de Uğur Mumcu koparılmıştı aramızdan. Bütün aydın katliamlarında gazetenin birinci sayfası acı haberi ve kararlılığı, yılmamayı ifade eden başlıklarla çıkıyordu. Sayfanın alt kısımlarında da tepkiler ve soruşturmaya ilişkin haberler... Yine aynı şeyi yapacaktık. Kısacası, yapacağımız her şeyi biliyorduk. Defalarca yaşadığımız acıların bir yenisi daha kor gibi düşmüştü içimize. Haberi öğrenen soluğu gazetede alıyordu. Telefonlar, fakslar... İlk mesajlardan biri Muzaffer Erdost’undu. Başlığı dün gibi aklımda: “Akan kan laik Türkiye’nin kanıdır.” Sevgili Hocam, Aradan on yıl geçti. Söylenecek çok şey var. Siz aramızdan ayrıldığınızda Türkiye’nin tartıştığı konuların tümü canlılığını koruyor. Ama öylesine çok biçim ve içerik değiştirdiler ki.. Bir de bunlara yenileri eklendi. AB ile maceramız neredeyse bıraktığınız gibi. Sürekli ilerleme kaydediyoruz, ama aradaki mesafe hiç değişmiyor. Hatta bazen biz hızlandıkça uzaklık artıyor. Arada ters yönde mi gidiyoruz ne! Kemalizmle ilgili tartışmanın da özünde değişen bir şey yok. AB, Türkiye’yi AB sürecine taşıyan yolun kökünde Atatürk devrimlerinin olduğunu söylüyor ama, Atatürk’e hakareti özgürlükler arasında sayıyor. Tam size göre! Kimbilir bu konuyu kaç yerinden tutup gerçekleri gözlerine sokardınız. Şu tanımlamanız ne güzeldi: “Kemalizm sadece geçmişin bekçiliği değil, aynı zamanda geleceğin kuruculuğudur.” Siyasi iktidarlarla ilgili görüşlerinizi hep kararlılıkla savundunuz: “İşin doğasını bozmamalı, halk sonuçta her şeyi düzeltir, ne yapacağını bilir.” Siyaset biliminin dersini veren bir öğretim üyesi kimliğinizle, elbette haklısınız... Ancak halkın doğru karar vermesi için doğru bilgilenmesi gerekiyor. Bu konuda da çok şey değişti. Tabloyu görseydiniz, eminim centilmen kişiliğinizi bozmadan en ağır yazdığınız konulardan biri bu olurdu. Sevgili Hocam, Aramızdan ayrılışınızın her yıldönümünde ben de üzerime düşeni yapmaya çalıştım. Sizi unutturmamak, yeni kuşaklara taşımak görevlerimden biriydi. Bu yıl ilk kez bulunamadım! Başta vurguladım; Türkiye 90’lı yıllarda büyük aydın kıyımıyla yüz yüze kaldı. Ortak özellikleri kalpaksız Kuvayı Milliyeci, ödünsüz Atatürkçü olmalarıydı. Onları katlettiler ama, savundukları değerleri ortadan kaldıramadılar. Yöntem değiştirdiler! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada başlıklarla, adet yerini bulsun diye söz ediyor. 1923’ten önce neydik, 1923’ten sonra nereye geldik? Bu türden araştırmalar yapanlardan çok Cumhuriyet’in temel ilkelerini yadsıyan görüşlerini topluma kabul ettirmek, sindirmek isteyenler, gazetelerin ve TV’lerin pek çoğunda başköşede. İktidarı yakalamadan önce Atatürk’ü ziyaret eden devlet yöneticilerini Anıtkabir’de sap gibi durmakla aşağılayan kafalar; iktidarı yakaladıktan sonra Anıtkabir’de, halkın gönlünden, kafasından koparamadıkları Atatürk’ün manevi huzurunda sap gibi durmaya başladılar. Atatürk’ü ziyaret edenlerin sayısı azalmıyor, her gün artıyor. Atatürk’le, kurduğu Cumhuriyetin nimetleriyle bugünlere erişenlerin mezarlarını kaç yandaşı, dalkavuğu, yalakası ziyaret edecek acaba; düşünüyorlar mı? Atatürk laik, üniter devletin yapısına ihanet edecekleri de… kurduğu devleti yörüngesinden çıkarmak için “onların” neler yapabileceklerini, söyleyebileceklerini de yaşamında gördü ve… 86 yıl sonra olabilecekleri 86 yıl önce kimi konuşmalarında söyledi. Dünkü medyadan bir örnek; Milliyet’in birinci sayfasında manşet “Avrupalı Türkiye”. Altında ikinci manşet: “Dünya bizi tartışıyor.” Evet ama dünya bizi neden, niçin tartışıyor? Ekonomik ve sosyal açıdan Batılı devletlere meydan okuduğumuz için mi? Ya da örneğin kadın haklarında dünya devletleri arasında İsveç’i, Norveç’i geride bıraktığımız… basın özgürlüğünde ABD’ye, AB’ye fark atan yasalara, uygulamalara sahip olduğumuz için mi? Hayır, hayır! Kadın haklarında, basın özgürlüğünde sonlarda yer aldığımızı kanıtlayan araştırma sonuçlarını yazarak, açıklayarak… Atatürk’ün Avrupalı Türkiye olmak sevdasından son yedi yılda uzaklaştığımızı dünya kamuoyuna duyurmak için! “Avrupalı Türkiye” ha? New York Times gibi bir gazete “Türkiye’nin yıllardır görülmemiş bir enerjiyle Müslüman ülkelerine açıldığını” yazıyor. “Türkiye’nin Batı’nın yerine Doğu’ya mı yöneldiği sorusunu” yanıtlarken diyor ki; “…şimdi Washington ve Brüksel’de Türkiye’nin güvenilirliğini sorgulayanlar var ve birçok Türk, ‘AB bizi reddetmeden biz AB’yi reddedelim mi?’ sorusunu soruyor”. Milliyet’te Atatürk’ün, 1923’lerde Cumhuriyetin ilan edildiği gece çevresindekilere söyledikleri yer alıyor: “…Siyasetimiz, geleneklerimiz, çıkarlarımız, bizi fikir ve eğitim yönüyle bir Avrupa Türkiye’sine yöneltiyor. Medeniyet isteyip de Batı’ya yönelmemiş millet var mı? Zaten Türkler yüzyıllardır aynı doğrultuda hareket etmişlerdir. Sürekli Doğu’dan Batı’ya yürüdük…” Atatürk’ün hayat verdiği Cumhuriyet’in 86. yıldönümünde RTE’nin -daha birçok gazetede yer alan- Tahran kaynaklı değerlendirmesi Milliyet’te de yer aldı: Batı’dan kopan Türkiye’yi eleştiren yorum ve haberlere RTE şu yanıtı verdi: “… Bir yüzümüz Doğu’da, bir yüzümüz Batı’da!..” İki yüzü olan bir politika izlediğimizi açıkça söylüyor ve bu itiraf: “Doğu’dan Batı’ya yürüyen” Türkiye’yi göstermiyor. Tersine, Batı’ya bakarken Doğu’ya yönelen bir Türkiye fotoğrafını sunuyor. Cumhuriyetin 86. yılında rahmetli Sakallı Celal’in şu sözü AKP dönemiyle cuk oturuyor: “…Türkiye durmaksızın Doğu’ya giden bir gemidir; bazıları bu geminin güvertesinde Batı’ya doğru koşarak Batı’ya gittiklerini sanırlar!...” Atatürk geleceği gördü. Hasan Pulur dün Milliyet’te Atatürk’ün bugünleri 1927’de gördüğünü ve Meclis tutanaklarına geçirdiğini yazdı. Büyük Atatürk, “… Gelecek kuşakların, Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı günü ona hiç acımadan saldıranların başında, Cumhuriyetçiyim diyenlerin yer aldığını gördükleri zaman şaşıracaklarını hiç sanmayınız! Tersine, Türkiye’nin aydın ve Cumhuriyetçi çocukları, böyle Cumhuriyetçi geçinmiş olanların gerçek inanışlarını irdeleyip saptamakta hiç de güçlük çekmeyeceklerdir…” diyor. Atatürk 82 yıl önce bugünleri anlatıyor. [email protected] İstanbul Y 17 Edirne Y 14 Kocaeli Y 17 Çanakkale Y 17 İzmir B 21 Manisa B 22 Aydın B 24 Denizli B 22 Zonguldak Y 15 Sinop Y 16 Samsun Y 13 Trabzon Y 16 Giresun Y 16 Ankara Y 14 Eskişehir Y 15 Konya Y 17 Sıvas Y 13 Antalya Y 25 Adana Y 24 Mersin Y 25 Diyarbakır Y 18 Şanlıurfa Y 18 Mardin Y 15 Siirt Y 18 Hakkâri Y 12 Van Y 14 Kars Y 12 Oslo B 2 Helsinki Y 3 Stockholm Y 6 Londra Y 17 Amsterdam Y 14 Brüksel Y 14 Paris B 12 Bonn Y 11 Münih Y 10 Berlin Y 11 Budapeşte Y 12 Madrid B 26 Viyana Y 10 Belgrad B 12 Sofya Y 10 Roma PB 20 Atina PB 20 Zürih B 13 Moskova Y 3 Aşkabat PB 21 Astana B 5 Taşkent B 21 Bakû PB 18 Bişkek PB 16 Tiflis B 17 Kahire PB 25 Şam B 20 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Kıyı Ege ile Uşak ve Denizli dışında ülke geneli yağışlı geçecek. Yağışların, Marmara’nın kuzeyi, Orta Karadeniz, Doğu Anadolu’nun gü- ney ve batısı, Güneydoğu Anadolu ile Hatay, Kah- ramanmaraş, Osmaniye, Sinop, Erzurum ve Arda- han çevrelerinde kuvvet- li olması bekleniyor. SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2009 CUMA 8 HABERLERİN DEVAMI Haber Merkezi - ABD Başkanõ Barack Obama, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e Cumhuriyet Bayramõ için gönderdiği mesajda, “Ata- türk’ün modern, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasının 86’ncı yıldönümünde, ABD hal- kı adına size ve Türkiye vatandaşlarına en sıcak tebriklerimi takdim ediyorum” dedi. ABD ve Türkiye’nin, 50 yõldan daha uzun bir süre önce ortak değerler ve karşõlõklõ saygõya dayalõ bir ortaklõk başlattõklarõnõ kaydeden Obama, “Bu ortaklõk yoluyla, dünyadaki ihti- laflarõ çözmeye çalõşõyoruz” ifadesini kullandõ. Gül’ün Cumhurbaşkanõ olmasõnõn ardõndan Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn kendi personeline yönelik düzenlemeye başladõğõ resepsiyon dün akşam gerçekleştirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanlõğõ, Cumhuriyet Bayramõ nedeniyle bu yõl da ayrõ bir resepsiyon dü- zenledi. Merkez Orduevi’nde düzenlenen re- sepsiyona Ankara Garnizonu ve karargâhlar- daki personel, eşleriyle birlikte katõldõ. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanõ olmasõ- nõn ardõndan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramõ re- sepsiyonunlarõ öğlen “eşsiz”, akşam “eşli” ola- rak düzenlenmeye başlamõştõ. Akşamki eşli re- sepsiyona türbanlõ eşler de katõlõyor. Cum- hurbaşkanlõğõ’nõn bu uygulamasõnõn ardõndan Genelkurmay da kendi personeline yönelik Cumhuriyet Bayramõ Resepsiyonu düzenle- meye başlamõştõ. Cumhurbaşkanlõğõ’nõn öğ- lenki eşsiz resepsiyonuna katõlan askerler, ak- şamki eşli resepsiyona katõlmõyorlar. Köşk’teki buluşmayla aynı saatte Dün de Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanõ Gül’ün verdiği resepsiyonlarõn öğlen yapõlan eşsiz kõsmõna Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, kuvvet komutanlarõ ve Jan- darma Genel Komutanõ katõldõ. Akşamki eş- li resepsiyona ise Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) komuta heyeti katõlmadõ. Bunun yeri- ne Gül’ün Cumhurbaşkanõ olmasõnõn ardõndan Genelkurmay’õn kendi personeline yönelik dü- zenlemeye başladõğõ Cumhuriyet Bayramõ Resepsiyonu dün akşam Merkez Orduevi’nde yapõldõ. TSK komuta heyeti, Genelkurmay, Kara, Hava, Deniz kuvvetleri karargâhlarõ ve Ankara Garnizonu’nda görevli askeri perso- nel eşleriyle birlikte resepsiyona katõldõ. Re- sepsiyon Cumhurbaşkanlõğõ’ndaki eşli re- sepsiyon ile aynõ saatlerde gerçekleştirildi. Askeri resepsiyon Maltepe Belediyesi tarafından yaptırılan “Tür- kan Saylan Kültür Merkezi” törenle açıldı. Açılış- ta bu yıl ilk kez düzenlenen “Prof. Dr. Türkan Saylan Onur Ödülleri” de sahiplerine verildi. ÇYDD’ye verilen verilen ödülü, dernek başkanı Prof. Aysel Çelikel, CHP lideri Deniz Baykal’dan aldı. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın ödüllerini Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı Alev Coşkun, yazar Turgut Özak- man’a verilen ödülü Hacettepe Üniversitesi öğre- tim üyesi Yrd. Doç. Dr. Füsun Balkaya, gazeteci Uğur Dündar’ın ödülünü Star TV muhabiri Me- lis Özoğlu, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsav- cısı Sabih Kanadoğlu’nun ödülünü Buket Müftü- oğlu, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal’ın ödülünü Rektör Vekili Prof. Korkut Ersoy aldı. Bestekâr Muammer Sun ve ressam Ekrem Kılıçkan’a da onur ödülleri verildi. Türkan Saylan Ödülleri verildi Obama’dan Cumhuriyet mesajı İstanbul Haber Sevrisi - İstanbul Gazeteciler Derneği’nin (İGD) geleneksel olarak düzenlediği “Cumhuriyet Basın Balosu”nda “Cumhuriyet gönüllüleri” ne ödülleri verildi. Emekli Orgene- ral İsmail Hakkı Karadayı, Sümerolog Muaz- zez İlmiye Çığ, işadamlarõ Can Kıraç, Erdoğan Demirören ve Asım Kocabıyık, yazar Hıfzı To- puz, gazeteci-yazar Altemur Kılıç, TEMA Vakfõ Onursal Başkanõ Hayrettin Karaca, sanatçõ Mustafa Sağyaşar ve gazeteci Turgay Şeren’in de aralarõnda bulunduğu isimlerin ödül aldõğõ ge- cede, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn ödü- lü CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Eyicil’e, eski Anayasa Mahkemesi Başkanõ Yek- ta Güngör Özden’in ödülü de Sözcü Gazetesi Yazõ İşleri Müdürü Neşet Şenizel’e verildi. Ödül alanlar arasõnda, Almanya’da 32 yõl çöpçülük ya- parak biriktirdiği parayla Manisa’da okul yaptõ- ran 70 yaşõndaki Ömer Kahraman da yer aldõ. Cumhuriyet gönüllülerine ödül İSTANBUL GAZETECİLER DERNEĞİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Cumhuri- yet Bayramõ nedeniyle Mec- lis’te kutlamalarõ kabul etti. TBMM’ye kabulden yak- laşõk 15 dakika önce gelen Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarõ bir süre sohbet ettiler. CHP lideri Deniz Baykal salona girin- ce doğruca protokoldeki ye- rine geçerken, Orgeneral Başbuğ, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Baykal’õ başõy- la selamladõ. Baykal, karşõ- sõnda bulunan kuvvet ko- mutanlarõ ve Bakanlar Ku- rulu üyelerini de başõyla se- lamladõ. Başbuğ daha sonra Baykal’õn yanõna giderek tokalaştõ. Bu sõrada salona giren Başbakan Tayyip Er- doğan doğruca yerine ge- çerken, Baykal’la selamlaş- madõ. Geçen yõl kutlamala- ra katõlan DTP Genel Baş- kanõ Ahmet Türk, dünkü kutlamalarda yer almadõ. Gül, aynõ zamanda 29 Ekim’in doğum günü ol- masõ nedeniyle, “Bayramı- nız ve doğum gününüz kutlu olsun” diyen gazete- ciye teşekkür etti. Gül’den iki ayrı davet Gündüz eşsiz resepsiyon veren Gül akşam da konuklarõnõ eşli olarak ağõrladõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramõ nedeniyle gündüz eşsiz, akşam da eşli olmak üzere iki ay- rõ resepsiyon verdi. Öğlen saat 14.00’te başlayan ilk resepsiyona, toplam 957 kişi davet edildi. CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ve Demokrat Parti Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk davetli olmalarõna karşõn resepsiyona katõlmadõ. Resepsiyonda CHP’den yalnõzca İstanbul Mil- letvekili Bayram Meral, MHP’den de Mersin Milletvekili Behiç Çelik yer aldõ. Köşk’ün davetli listesinde ad- larõ yer almasõna karşõn eski cumhurbaşkanlarõ Ahmet Nec- det Sezer, Süleyman Demirel ve Kenan Evren ile eski başba- kanlar Necmettin Erbakan, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz da resepsiyona katõlmadõ. TSK komuta kademesi resepsiyonda tam kadro yer alõrken Gül, töre- ne katõlan eski yaveri Cumhur- başkanlõğõ Muhafõz Alayõ Ko- mutanõ Kurmay Albay Metin Özbek ile kõsa süre sohbet etti. Gül ellerini yıkadı Yaklaşõk yarõm saat süren kar- şõlamanõn ardõndan resepsiyon salonuna yönelmek yerine da- vetlilerin giriş yaptõğõ kapõdan çõkan Gül, kõsa bir süre sonra tek- rar salona geldi. Gül’ün bu sõra- da ellerini yõkadõğõ öğrenildi. Re- sepsiyonda alkollü içki servisi de yapõldõ. Akşam saat 19.30’daki resep- siyona ise gazeteciler, sivil top- lum örgütü temsilcileri, büyük- elçiler, işadamlarõ, sanatçõlar, bürokratlar ve bazõ siyasiler ka- tõldõ. Cumhurbaşkanõ Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte da- vetlileri kapõda karşõladõ. Re- sepsiyona, aralarõnda şarkõcõlar Zerrin Özer, Mazhar Alan- son, Yeşim Salkım, Gülben Ergen, Sibel Can’õn yanõ sõra ti- yatro ve sinema oyuncularõ Tu- ba Büyüküstün, Erdal Özyağ- cılar, Hasan Kaçan, Kadir Çöpdemir katõldõ. Katõlanlar arasõnda Başbakan Erdoğan’õn damadõ Berat Albayrak da dik- kat çekti. Şahin, Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmadı İran Büyükelçisi, Abdullah Gül’le tokalaşõrken Hayrunnisa Gül’ü es geçti. Büyükelçi’nin hemen ardõndan salona giriş ya- pan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de Gül ile tokalaşmasõnõn ardõndan Hayrünnisa Gül’e baş selamõ vermekle yetindi. Bu sõ- rada Hayrünnisa Gül’ün eli ha- vada kaldõ. Cumhurbaşkanõ Gül, resepsi- yonda davetli gazetecilerin soru- larõnõ yanõtladõ. Türkiye’nin 86. yaşõnõ kutladõğõnõ anõmsatan Gül, “Artık Türkiye onuncu, yir- minci, kırkıncı, ellinci yıllarda değil. Her şeyiyle çok olgun” de- di. Cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinde mutabakat olduğunu ve bunun dõşõnda düşünenlerin dik- kate alõnmayacak kadar marjinal bulunduğunu belirten Gül, bun- larõn her ülkede olabileceğini söyledi. Gül, şöyle konuştu: “Hedef belli. Atatürk’ün gös- terdiği muasır medeniyet sevi- yesi. Evrensel kurallar, evren- sel demokrasinin kuralları bel- li. Kimsenin, Cumhuriyetten dönüş ya da Cumhuriyetten başka yönetim tarzı düşüne- cek hali söz konusu olamaz. Demokratik standartlarımızı muasır medeniyet standardı- na kendi gücümüzle taşıma- mız önemli. Bunları yapacağı- mıza eminim. Türkiye’nin ge- leceğine güvenim tam.” ‘Türkiye mecbur değil’ AB ile bütünleşmenin Türki- ye’nin adeta bir devlet politikasõ haline geldiğini belirten Gül, “Türkiye ne AB’ye, ne ona, ne buna mecbur. Bizim gidişatı- mızı resmi olarak kolaylaştır- mazlarsa, biz birçok şeyi kendi kendimize yaparız” dedi. “Tarihi fırsatın içi sağlıklı dolduruluyor mu” sorusu üze- rine Gül, “Olacak. ‘Terör bitti’ denecek. Terörün bitmesi için de içinizde ya da komşunuzda silahlı insan kalmayacak” dedi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Vali- liği, Cumhuriyetin 86’ncı kuruluş yıl- dönümü dolayısıyla Dolmabahçe Sara- yı’nda “Cumhuriyet Bayramı Resepsi- yonu” düzenledi. İstanbul Valisi Mu- ammer Güler ile eşi Neval Güler’in konukları Dolmabahçe Sarayı girişin- de karşıladığı resepsiyona devlet erkâ- nının yanı sıra sanat ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Resepsiyon- da eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün bir araya gelerek sohbet etmele- ri dikkat çekti. Bir masa etrafında ayaküstü gerçekleşen sohbetin samimi bir havada geçtiği gözlendi. Büyükanıt, Çapkın ve Öz aynı masada‘Mesafeli’ kutlama Cumhurbaşkanı Gül’ün akşam verdiği dave- te çok sayıda sanatçı ve Ankara’daki büyük- elçiliklerden temsilciler katıldı. Resepsiyonda çok sayıda türbanlı kadının bulunması da dikkat çekti. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Cumhurbaşkanı Gül, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James F. Jeffrey’nin tebrikle- rini de kabul etti. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle