Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2009 CUMA 12 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr TEŞEKKÜR TC Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi 4. Cerrahi Kliniği’nde, hayati ameliyatımı özenle yaparak sağlığıma kavuşturan başta; Dr. Yusuf Erkan KILIÇ olmak üzere, yardımlarda bulunan tüm elemanlarına şükranlarımı sunarım. Ayhan YARKIN İstanbul İl Futbol Danışmanı Türk Spor Ajansı Yazarı TEŞEKKÜR Avukatların da kalbi olduğunu ispatlayan ve beni açık kalp ameliyatından kurtaran Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim Dalı Kürsüsü’nden Prof. Dr. Civan Işlak Doç. Dr. Osman Kızılkılıç Uzman Dr. Batuhan Kara Dr. Serdar Solak Berkan Çom’a göstermiş oldukları insanüstü gayret ve beceri için sonsuz teşekkürlerimin kabulünü şahsım ve ailem adına rica ederim. Av. Hüseyin Derin YARSUVAT VEFAT “Öğrencilerden öğrenilecek çok şey var.” MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyelerinden, Odamızın 870 Sicil Numaralı Üyesi, değerli meslektaşımız Prof. MUAMMER ONAT’ı kaybettik. Başta ailesi olmak üzere, MSGSÜ ve mimarlık topluluğuna, tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz. Cenazesi 30 Ekim 2009 Cuma günü, MSGSÜ Mimarlık Fakültesi’nde saat 10.00’da düzenlenecek anma toplantısının ardından Teşvikiye Camii’nde öğle namazında düzenlenecek anma töreninin ardından defnedilecektir. TMMOB MİMARLAR ODASI KAVŞAK ÖZGEN ACAR ‘Islak İmza’ Fabrikatörü Kim ola? Galiba “belge” olayında tüm yollar Roma yerine, bu kez ABD’de Virgina Eyaleti’ndeki “Dürüstbelgegeçer!” adlı bir yere çıkıyor! 12 Haziran 2009’da Taraf gazetesinde TSK’de hazırlandığı bildirilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı” adlı gizli belge kamuoyunda “bomba” gibi patladı. Bombanın “kurusıkı” niteliğinde olduğunu Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ “kâğıt parçası” sözleri ile açıkladı. Genelkurmay’da görevli Albay Dursun Çiçek imzalı belgeye göre TSK’de, “AKP ve Fethullah Gülen’e karşı mücadele planı” hazırlanmıştı. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’liler, TSK’yi topa tuttular. Belge, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) gönderildi. Kurum ve Jandarma Kriminal Dairesi “fotokopi üzerinden inceleme yapılamayacağını” bildirdiler. Kaldı ki belgede tarih yoktu. Belgeyi açıklayanlar “Nisan” dediler, ama neye dayandırdıklarını söyleyemediler. “Sızdırıldığı” söylenen belgede kullanılan yazım kuralları TSK’nin yazım tekniklerine de uymuyordu. Bazı gazeteler Albay Çiçek’in çeşitli imzalarından belgenin gerçek mi yoksa “fabrikasyon (sahte-uydurma)” mı olduğunu saptamaya çalıştılar. Genelkurmay, Albay Çiçek’in de kullandığı iki bilgisayar dahil 14 bilgisayarın “sabit belleklerini” inceletti. “Özgün belgenin” izine rastlanamadı. Belgenin “fabrikasyon (sahte)” olduğu yargısına varıldı! Kaldı ki “özgün” belgenin, aynı tarihte karargâhta kullanılan kâğıda uyumu, kullanılan mürekkebi, imzanın kuruma süresi dahi artık bilimsel olarak “yazıbilimcilerince” saptanabiliyordu! İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, “30 Eylül’de postaya verilen özgün belgenin imzasız ihbar mektubu eşliğinde 15 Ekim’de kendilerine ulaştığını”, Adli Tıp’ta yapılan incelemede belgenin “özgün olduğunun anlaşıldığını” açıkladı! Adsız muhbirin “askeri bağlantılı” olduğu, “istendiğinde tanıklık yapabileceği” belirtildi. Mektupta bu kez CHP de suçlanıyordu. 4.5 ay sonra patlayan bomba bu kez “kurusıkı” değildi! Artık TSK çok oluyordu! Başbuğ derhal “istifa” etmeliydi! Muhbir subay ortaya çıkmalı, bülbül gibi şakımalıydı! Bombanın dumanı atom bombasının mantarı gibi Türkiye’nin üzerine çöktü! Sis perdesi kesinlikle aralanmalıydı! Bu arada Kayseri’deki bir olay her nedense belleklerden silinmişti. 3 Mart 2009 tarihinde Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi ve 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda üç astsubayın askeri savcılıkça, sahtecilikten tutuklandığı anımsanmaz olmuştu. Astsubaylar Komutan Tümgeneral Rıdvan Ulugüler adına iki “sahte emir” çıkarmışlardı. Feto’cu 3 astsubayı kovuşturan askeri savcı Yüzbaşı Mehmet Çelik 12 Mart’ta “kuşku duyulan zenginliği” ile yine Taraf gazetesinin başlığına oturmuştu. Sonradan Çelik’in aileden zenginliği saptanacaktı. O günlerde Feto hazretleri de ABD’nin başkentine yakın karargâhından Zaman gazetesine “Kendisine yönelik komplolar (düzenler) kurulduğuna” ilişkin demeçler veriyordu. 17 Temmuz 2009’da http://hhmemis.blogspot.com adlı sitede “ıslak imza makinelerinden” söz ediliyor, bunları pazarlayan iki ABD firması hakkında bilgi veriliyor, iki Fetocu polisin bu makinelerden Türkiye’ye iki adet getirdiğine dikkat çekiliyordu. www.signaturemachine.com ve www.realsig.com adlı bu Internet sayfalarında yer alan firmalardan birincisinin adı “imzamakinesi”, ötekisinin ise “gerçekimza” anlamına geliyordu. Bu makineyi 1998’de Robert Shajo Jr. bulmuştu. Elle çalışanlar olduğu kadar, yüzlerce “özgün (ıslak) imzayı” otomatik atanları da vardı. Makinede dolmakalem değil, kendi “plotter (düzenbaz)” diyebileceğimiz özel kalem kullanılıyordu. Eski matbaalarda kullanılan “matris kartonu” niteliğinde olan ve çoğaltılmak istenen imzanın “matrisi” tarayıcıya konuyor, ondan sonra makine ıslak imzaları kâğıda, kitaplara, davetiyelere, kutlama kâğıtlarına, gömleklere seri biçimde döktürüyordu. Makineler masa üstüne konulacak biçimde ya da ayaklı olarak, basılacak imza sayısına ve teknolojisine göre 1-15 bin dolar arasında değişiyordu. Birinci firmanın adresi ise: 14670 Southlawn Lane Rockville, MD 20850 (Maryland Eyaleti) İkincisinin adresi şöyle: 112 Oak Grove Road, Suite 107, Sterling, VA 20166 (Virginia Eyaleti) Her ikisi de ABD’nin başkenti Vaşington DC’ye yakındı. Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Birlik üyesi ülkelerin liderleri, Brüksel’de bir isim üzerinde anlaşmaya çalõşacak AB’ye başkan aranõyor ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin devlet ve hükümet baş- kanlarõ, Lizbon Anlaşmasõ, AB Baş- kanlõğõ koltuğuna oturacak isim, ku- rumlarõn reformlarõ ve iklim değişikliği başta olmak üzere bir dizi önemli gün- dem maddesinin masaya yatõrõlacağõ zirve için Brüksel’de bir araya geldi. AB’nin Çek Cumhuriyeti tarafõndan bir türlü onaylanmayan Lizbon Anlaş- masõ yeni bir AB Konseyi Başkanõ ve bir Dõş İlişkiler Temsilcisi’nin belirlenme- sini öngörüyor. Ancak İrlanda halkõnõn 2008 Haziran ayõndaki ilk referandumda onay verme- mesiyle başlayan Lizbon Anlaşmasõ tar- tõşmalarõ yeni bir başkan seçilmesi sü- recini daha da zorlaştõrõyor. Bir yandan anlaşmanõn bir an önce yürürlüğe girmesi yönündeki beklentiler artarken bir yan- dan da yeni seçilecek AB başkanõnõn kim olacağõ tartõşõlõyor. Blair’e itirazlar yükseliyor İngiltere’nin eski Başbakanõ Tony Blair, Hollanda Başbakanõ Jan Peter Balkanende ve Lüksemburg Başba- kanõ Jean-Claude Juncker ve eski İs- panya Başbakanõ Gonzalez 2.5 yõl sü- reyle birliği temsil etme yarõşõnda öne çõkan siyasetçiler. Ama Blair’in Irak sa- vaşõna verdiği destek, ülkesinin ortak para birimine geçmemesi ve Schengen dõşõnda kalmasõ Avrupa kamuoyunda kendisine karşõ itirazlarõn yükselmesine neden oluyor. AB için büyük önem taşõyan bu gö- revlerden en az birine bir kadõn siyaset- çinin getirilmesi yönündeki talepler de daha sõk duyulmaya başlandõ. Dün ak- şam başlayan AB zirvesinin arifesin- de konuşan Avrupa Parlamentosu Başkanõ Jerzy Buzek, Avrupa Konseyi Başkanlõğõ’na “bir kadının da geti- rilebileceğini ve bunun pozitif bir mesaj olacağını” söyledi. Dün ve bugün bir araya gelen dev- let ve hükümet başkanlarõnõn günde- minde yer alan diğer bir konu ise AB’nin iklim değişikliği politikasõ. İk- lim değişikliğine yönelik politikala- rõn belirlenmesinde ekonomik ba- kõmdan yoksul ülkelere ayrõlacak AB bütçesinin miktarõ, ele alõnacak en önemli başlõklardan. Aralõk ayõnda Kopenhag’da gerçekleşecek olan ik- lim değişikliği zirvesinden önce AB tek bir ses haline gelme çabasõ için- de. Bu konuda Almanya Başbakanõ Angela Merkel’in ağõrlõğõnõ hisset- tirmesi bekleniyor. Gözler Çek Cumhuriyeti’nde Lizbon Anlaşmasõ’nõn önündeki Çek Cumhuriyeti engelinin hâlâ kalk- mamõş olmasõ Avrupa Komisyonu’nun yeni üyelerinin belirlenmesini de ge- ciktiriyor. Avrupa Komisyonu üyele- rinin 1 Kasõm’da sona eren görev sü- relerinin fazladan ne kadar uzayacağõ Lizbon Anlaşmasõ’nõn kaderine bağlõ. Lizbon Anlaşmasõ’nõ imzalamayõ red- deden tek AB lideri olan Çek Cum- hurbaşkanõ Vaclav Klaus, ülkesinin anlaşmadaki ‘Temel Haklar Sözleş- mesi’nden muaf tutulmasõnõ istiyor. Klaus, Temel Haklar Sözleşmesi’nin, İkinci Dünya Savaşõ sonrasõnda Çek Cumhuriyeti’ndeki mülklerini kaybe- den Alman kökenliler tarafõndan ka- yõplarõnõ tazmin etmek için kullana- bileceğinden kaygõlõ. ‘Kızıl’yargıçlardanBerlusconi’yeyanıt ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya Başba- kanõ Silvio Berlusconi’nin İngiliz avukatõ David Mills’i yalancõ tanõklõktan mahkûm eden yargõçlardan, kendileri- ni suçlayan Berlusconi’ye cevap geldi. Berlusconi’nin şirketleri- ni kurtarmak amacõyla 600 bin dolar rüşvet aldõğõ ge- rekçesiyle 4 yõl 6 ay hapis ce- zasõna çarptõrõlan Mills’in cezasõ, önceki gün yargõtay- ca onaylandõ. Berlusconi, da- vayõ yürüten yargõçlarõ ko- münist olmakla suçladõ. İtal- yan devlet televizyonu RAI 3’te canlõ yayõnlanan “Bal- laro” programõnõ telefonla arayan Berlusconi, “İtal- ya’da muhalefeti komünist yargıçlar temsil ediyor” de- di. Berlusconi, “Ballaro” programõnõ yöneten gazeteci Giovanni Floris’le şakalaş- mayõ da ihmal etmedi. Flo- ris’in “Kızıl hastalığı nasıl gidiyor Sayın Başbakan” sorusuna Berlusconi, “Evime gelecek olursan bulaştır- maktan zevk alırım” yanõ- tõnõ verdi. Berlusconi’ye tepki gös- teren yargõçlar ve savcõlar, başkent Roma, Milano ve diğer kentlerde, mahkeme salonlarõnda protesto göste- rileri yaptõlar. Yargõçlar Bir- liği bir açõklama yaparak Berlusconi’nin suçlamalarõ- nõn “temelsiz ve saçma” ol- duğunu belirtti ve yargõçlarõn greve gidebileceği tehdidin- de bulundu. Milano savcõlarõndan Alf- redo Robledo da, 1970’li ve 80’li yõllardaki terörist saldõrõlara ve mafya ile mü- cadeleye atõfta bulunarak “Yargıçlar, Berlusconi’nin söylediği gibi ‘kõzõl’sa, bu yasa ve anayasayı savu- nurken akıttıkları kandan geliyor” diye konuştu. Lizbon Anlaşması’nın kaderinin, başkan adaylarının ve iklim değişikliği politikasının masaya yatırılacağı zirve zorlu geçecek. Liderlerin başkanın kim olacağı konusunda ve iklim değişikliği politikasında ortak bir karara varamaması yüksek olasılık gibi görünüyor. Zirve öncesinde Brüksel, çevrecilerin eylemine sahne oldu, (Fotoğraf: REUTERS) Günümüzde uydu teknolojisi ile casusluk çok kolaylaştı! “Google” uydu harita sitesine girerek seçtiğimiz aynı noktadan her iki imalatçı firmaya nasıl gidileceğini araştırdık. Bu amaçla her ikisine hemen hemen aynı uzaklıktaki “Fairfax (-Türkçesi-dürüstbilgigeçer)!” adlı (A) yerleşimini seçtik. Birinci adres (B) 25.2 mil uzaklıktaydı, arabayla 36 dakikada ulaşılabiliyordu. İkinci adres (C), aynı noktaya 14.9 mil uzaklıktaydı, 24 dakikada gidiliyordu. Neden “Fairfax (Dürüstbilgigeçer)”i seçtik? Ünlü hocamız Feto hazretlerinin karargâhı orada! Her iki “ıslak imza makinecisi (fabrikasyoncu)” firma da neredeyse kendisine bir taş atımı uzaklıkta! Ne tesadüf değil mi? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gelişmeler hakkında “Türkiye rayına giriyor” demiş! Yoksa rayından mı çıkıyor?