Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
21 EKİM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Toparlanma süreci giderek ayrışmaya başladı.
Bir yanda finansal varlıkların değerleri (yani söz
gelimi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda
alınıp satılan “kâğıtların” fiyatları) yükselir ve
dövizin fiyatı düşerken diğer yanda da reel
ekonominin üretim ve istihdam gibi önemli
göstergelerinde krizin etkilerinin sürdüğü
anlaşılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından
izlenen sanayi üretim endeksine ilişkin olarak en
son olarak ağustos ayı verileri yayımlandı.
Verilerden sanayi üretiminde mart ayında başladığı
savlanan toparlanmanın haziran ayında hız kestiği,
temmuz sonrasında ise yeniden ikinci bir gerileme
dalgasına sürüklenildiği anlaşılmaktadır. Aşağıdaki
şekilde imalat sanayi ile birlikte toplam sanayi
sektörünün üretim düzeyi, aylar itibarıyla
resmedilmekte. Eğer küresel krizin etkilerinin
hissedilmeye başladığı ilk ay olan Ekim 2008’de
sanayi üretim düzeyini 100 kabul edersek, birinci
dalga krizin dip noktasına ulaştığı Şubat 2009’da
sanayi üretimindeki kayıpların yüzde 25’e ulaştığını
izlemekteyiz.
Kaynak: TÜİK
Kısmen KDV ve ÖTV vergilerinin aşağıya
çekilmesinden oluşan “kurtarma paketiyle” birlikte
açıklanabilecek toparlanma mart ayından sonra
izlenebilmektedir. Ancak verilerden açıkça
gözlenebildiği üzere sanayideki toparlanma tam
olarak gerçekleşememiş; sanayi sektöründeki
üretim artışları bir önceki aya görece pozitif yönlü
de olsa, yıl toplamında bakıldığında, Ekim 2008
düzeyine hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Yani
sanayi sektöründeki “toparlanma” sadece
yaşanmakta olan resesyonun bir ay öncesine
görece hız kesmesi biçiminde kalmıştır.
Sanayinin toparlanma ivmesinin temmuz
ayından itibaren duraksayarak ikinci bir kez inişe
geçmesi nasıl açıklanabilir?
Bu sorunun yanıtı kuşkusuz küresel krizin
ülkemizi etkileme biçiminden kaynaklanmaktadır.
Türkiye ekonomisi mevcut küresel krizi 2001 ya da
daha önce 1994’te olduğu gibi finans piyasaları ve
bankacılık sektörü üzerinden değil, doğrudan
doğruya reel ekonomi ve sanayi sektörü üzerinden
yaşamaktadır. Sanayi sektörü 2003 sonrasında
alıştırıldığı ucuz döviz, ucuz ithalat ve ucuz
işgücüne dayalı tornavida/montaj hattı teknolojisini
küresel kriz altında sürdürememekte, ancak bir
yandan da bugüne değin izlenen ithalata bağımlı
sanayileşme politikalarının yaratmış olduğu
tahribat nedeniyle, bir türlü kendisini ulusal
ekonomiyle entegre edememektedir. Ara malı ve
sermaye mallarının ithalatına dayalı yılların verdiği
tahribat, ne yazık ki, bir iki ay içerisinde
aşılabilecek gibi değildir.
Yukarıdaki gözlemlerimizi Korkut Boratav Hoca
bu haftaki yazısında daha açık bir şekilde şöyle
özetlemektedir: “Uluslararası finans kapital, kriz
öncesinde bizim gibi ülkelere bol sermaye akıtmış,
borçlandırmış, ekonomileri dış kaynağa bağımlı
kılmış; kriz patlak verince de ‘borçlarınızı kesintisiz
ödeyiniz’ diyerek, bizleri (sık sık IMF gözetiminde)
daraltıcı politikalara (ve bunalımın derinleşmesine)
mahkûm etmiştir.”(*)
Hükümetin geçen ay hazırlamış olduğu Orta
Vadeli Program ise hâlâ 2003-2007 arasındaki
ithalata bağımlı, spekülatif yönlü büyümeyi veri
kabul etmekte ve krizin idaresini finansal varlıkların
değer artışları ve döviz kurundaki ucuzlamayla bir
tutmaya devam etmektedir.
___________
(*) “Krizden Etkilenme Tablosu: Çevre
Ekonomileri” -
http://habersol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
14 ayrı sivil toplum kuruluşu;
uzmanlıkları farklı, ilgi alanları farklı...
Ancak Türkiye’nin son derece önemli
bir sorunu üzerinde birleşip ortak bir
platform oluşturdular: “Eğitim Hakkı
ve Eğitimde Haklar...” Sabancı
Üniversitesi’ne bağlı çalışan Eğitim
Reformu Girişimi’nin öncülüğünde
oluşturulan platformun katılımcıları:
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği;
Toplum Gönüllüleri Vakfı; Ankara
Barosu Çocuk Hakları Merkezi;
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika
Forumu, Gündem: Çocuk! Derneği;
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği;
Helsinki Yurttaşlar Derneği; İnsan
Hakları Derneği; İstanbul Bilgi
Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi;
İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan
Hakları Hukuku Uygulama ve
Araştırma Merkezi; Tarih Vakfı;
Uluslararası Af Örgütü Türkiye
Şubesi; Uluslararası Çocuk Merkezi.
Herkesin bildiği gibi eğitim
Türkiye’nin kanayan bir yarası. Genç
nüfusu ile övünen bir ülkeyiz. 72
milyonluk Türkiye nüfusunun
neredeyse yarısını çocuklar ve
gençler oluşturuyor. Ancak ilköğretim
8 yıla çıkarılmış olmasına rağmen
halen istenilen düzeyde nitelik
kazandırılabilmiş değil. Üstelik kayıt
yaptırmasına karşın çeşitli nedenlerle
eğitim hakkından yararlanamayan
binlerce çocuk var. Platform “eğitim
hakkını sadece ilköğretime kayıt
oranları temelinde ele almak yeterli
değil. Bu hakkın, hem kaliteli bir
eğitim alma hem de eğitim sürecinde
ve ortamlarında saygı görme gibi
diğer bileşenleri de var. Onu göz ardı
edemeyiz” diyor. Ve ekliyor: “Temel
bir insan hakkı olan eğitim, bireylerin
diğer insan haklarından
yararlanmalarının ve haklarını
arayabilmelerinin de önkoşuludur.”
Geçen hafta bu 14 sivil toplum
kuruluşunun temsilcilerinin de
katıldığı bir sohbet toplantısında konu
biz medya mensupları ile paylaşıldı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG)
Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder
projenin ilk adımlarını 2007
Haziran’da attığını, öncelikle eğitimde
haklar alanında yasal çerçevenin
iyileştirilmesi konusunda çalışmalar
yaptıklarını söyledi. Çalışmalar
Avrupa Komisyonu tarafından da
destekleniyor.
“Eğitimde Haklarımız Var”
Platformu temel olarak 5 alanda
öneriler üretiyor: 1) Eğitim Hakkı. 2)
Çocuk-Merkezli Eğitim. 3) Eğitimde
Eşitliğin Sağlanması. 4) Okullarda
Sağlık. 5) Okullarda Öğrenciye
Yönelik Her Türlü Şiddetin
Önlenmesi.
Nisan ayında TBMM Çocuk
Haklarını İzleme Komisyonu’na
hazırladıkları raporu aktardıklarını
söyleyen Ergüder, raporda 20’nin
üzerinde mevzuat değişikliği önerisi
bulunduğunu anlatarak “Amacımız
siyasi irade ve bürokrasinin bu
uyarıları dikkate alması, biz de sivil
toplum kuruluşları olarak izleme
görevini üstlendik, platform
‘eğitimde ki hakların’ toplum
önünde de savunuculuğunu ve
takipçiliğini yapacak. Önümüzde
uzun, çok uzun bir yol var...” diye
konuştu.
Projenin benim açımdan belki de
en önemli unsuru “ortak çalışma
kültürüne sahip olmayan”
Türkiye’deki STK’lerin böyle bir güç
birliğini başarabilmeleri. Zira eğitim
üzerine yapılan tartışmalar
türbandan, anadilde eğitime,
etnik ayrımcılığa kadar ülkeyi
kutuplaştıran birçok sorunsalı da
bünyesinde barındırıyor.
Proje kapsamında, çocuklara
haklarının tanıtıldığı ve hak arama
yollarının anlatıldığı üç kılavuz ve iki
internet sitesi de hazırlandı. 10-14
yaş grubundaki çocuklara yönelik
hazırlanan ‘Eğitimde Haklarım Var!’
kitapçığı ile
www.egitimdehaklarimizvar.org
sitesi, çocukların, eğitim
ortamlarında sahip olduğu hakları
tanımaları, hak ihlallerini
saptayabilmeleri ve hak arama
yollarını öğrenmelerini hedefliyor.
www.egitimdehaklar.org isimli
sitede ise eğitim hakkıyla ilgili
300’ün üzerinde mevzuat belgesine
ulaşılabilecek.
‘Eğitimde Haklarımız Var!’ Projesi
Sanayide Çift Dipli
Resesyon Tehlikesi
Türkiye’nin IMF’den artõk mezun olmasõ gerektiğini belirten Yõlmaz, işsizlik konusuna da dikkat çekti
İşsizlikte iyileşme çok sõnõrlõ
Ekonomi Servisi - Ekonomik kri-
zin hõzõnõ kesmiş olmasõna ve az da ol-
sa iyileşme yaşanmasõna karşõn hâlâ
dikkatli olunmasõ gerektiğine vurgu
yapan Merkez Bankasõ Başkanõ Dur-
muş Yılmaz, işsizlikte de iyileşmenin
oldukça sõnõrlõ olduğunu anlattõ.
Yõlmaz, Eskişehir Sanayi Odasõ
(ESO) ve Dünya gazetesi işbirliğiyle
Eskişehir Anemon Otel’de düzen-
lenen etkinlikte verdiği “Para Po-
litikaları” konulu konferansta, her
3 ayda bir Ankara’nõn dõşõna çõkarak
şubelerinin bulunduğu yerlerde, An-
kara’dan göremedikleri veya duy-
madõklarõ konularõ bu tür toplantõ-
larda görüp alacaklarõ kararlarõn içi-
ne koymaya çalõştõklarõnõ söyledi.
Enflasyon yüksek olabilir
Küresel krizin finans kesiminde
ortaya çõktõğõnõ, oradan reel ekono-
miye, ardõndan da emek piyasasõna sõç-
radõğõnõ anõmsatan Yõlmaz, “Dün-
yada işsizlik oranları toplam talep-
te olumsuz baskı yapıyor. Bu da
ekonomik canlanmayı geciktiriyor.
Emek piyasasındaki iyileşmelerin
toplam talebi oluşturması ve bunun
olumlu sonuçlarıyla krizden çıkıla-
cağını düşünüyorum” dedi.
Yõlmaz, “Enflasyon aylık bazda
artsa bile yıllık bazda düşmeye de-
vam edecek, hatta yüzde 5’in altı bi-
le görülebilir” dedi. Enflasyon şu an-
da yüzde 5.27 düzeyinde bulunuyor.
Yõlmaz, bankanõn hesaplarõna göre bu
ay enflasyonun piyasa tahminlerinden
yüksek çõkabileceğini söyledi.
Özel tüketimde hafif toparlanmaya
karşõn, yatõrõm talebinde belirgin to-
parlanma işareti görmediklerini vur-
gulayan Yõlmaz, bu nedenlerle para
politikasõnõn aşağõ yönlü esnekliğini
uzun süre koruyacağõnõ yineledi.
IMF’den mezun olmalıyız
Kredi piyasalarõndaki sõkõşõklõğõn
sürdüğünü de belirten Yõlmaz, ikinci
bir dõş dalga gelmezse, 2010’un orta-
larõna doğru durumun daha iyi olaca-
ğõnõ öngördü.
Yõlmaz, Türkiye’nin kendi ayakla-
rõ üzerinde durmasõnõn zamanõnõn
geldiğini belirterek, “IMF sonsuza
kadar sürmez. Buradan mezun ol-
mamız lazım” dedi.
IMF ile ilgili süreci değerlendiren
Yõlmaz, “Olandan bitenden dersle-
ri çıkararak iç dinamiklerimizle, al-
mamız gereken tedbirler neyse bun-
ları almaya kesintisiz olarak devam
etmeliyiz. Bunun bir sonunun ol-
ması lazım. Bir anlaşma daha yap-
tınız, bir anlaşma daha... Bunun so-
nu nerede bitecek? Bizim artık bu-
radan mezun olmamız lazım. Ken-
di ayaklarımızın üzerinde duruyor
olmamız lazım. Geçirdiğimiz badi-
reler de bize yeterli bilgi birikimi
verdi diye düşünüyorum” dedi.
Pamuk üretimi
geriliyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Ege Bölgesi’nde pamuk ekim
alanlarõnõn, geçen yõla göre yüzde 29
daraldõğõ, üretimin de 73 bin 370 ton
olarak gerçekleşmesinin beklendiği
kaydedildi. İzmir Ticaret Borsasõ
(İZTB) koordinatörlüğünde Ege İh-
racatçõ Birlikleri, İzmir Ticaret Oda-
sõ, Söke Ticaret Borsasõ ve Nazilli Pa-
muk Araştõrma Enstitüsü’nün katõlõ-
mõyla yapõlan tahmin çalõşmasõ ra-
poru açõklandõ. Bölgede yeni sezon-
da 52 bin 686 hektar
ekili alandan de-
kar başõna 366
kilogram ve-
rimle 193 bin
79 ton kütlü pa-
muk üretilecek.
Bundan da yüzde
38 randõmanla 73 bin
370 ton mahlõç pamuk elde edilecek.
Borsa Başkan Yarõmcõsõ Barış
Kocagöz, geçen yõl 74 bin 482 hek-
tarlõk alanda ekim yapõldõğõnõ anõm-
satarak, “Ekim alanlarında yüzde
29’luk bir daralma yaşanıyor. En
büyük daralma yüzde 48’le İzmir
ve yüzde 45’le Manisa’da gerçek-
leşti. Üretim geçen yıla göre yüzde
22 oranında geriledi” dedi.
İZTB RAPORU:
Arõcõlar Rekabet
Kurulu’na gidecek
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Türkiye Arõ Yetiştiri-
cileri Birliği ve Bal Sanayicileri Der-
neği, üreticiden 5-6 liraya alõnan ba-
lõn marketlerde 17 TL’ye satõldõğõnõ
belirterek üretenin de tüketenin de
kandõrõldõğõ açõkladõ. Türkiye Arõ
Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanõ
Bahri Yılmaz, aradaki fiyat farkõnõn
sahtecilerin iştahõnõ kabarttõğõna dik-
kat çekerek konuyu Rekabet Kuru-
lu’na taşõyacaklarõnõ söyledi.
Yõlmaz, “Bizlerden
4-5 TL alınmaya
çalışılan balın fa-
hiş fiyattan sa-
tılması, sahteci-
lerin iştahını ka-
bartıyor. Bilgi
sahibi olmadan,
fikir sahibi olanlar
birçok konuda olduğu gibi Türk
arıcılığına da zarar vermektedirler.
Bizler, balları arılarımız ile nasıl
üretiyorsak, tüketiciye ulaştırma
kanallarını da sağlamayı hedefle-
dik. AB’de olduğu gibi doğrudan
satış yapmayı sağlayacağız” dedi.
SANATÇI VE
ÖĞRENCİLERE
AÇIK KÜLTÜREL
MERKEZ
Vakko’nun
Nakkaştepe’de
yapımını tamamlamak
üzere olduğu Moda
Merkezi, aynı
zamanda ilgili tüm
öğrencilerin ve
sanatçıların
yararlanacağı bir
kültür yuvası olarak
faaliyet gösterecek.
Burada zengin bir
sanat kütüphanesi ile
bir sanat müzesi de
yer alacak. Binayı
taşıyan elemanlar
arasında camın da yer
aldığı Merkez,
mimarısi ile de iddialı
olacak.
Krizde de yatõrõmlara devam eden Vakko, Nakkaştepe’de bir sanat merkezi kuruyor
İki yılda 70 milyon dolar
Ekonomi Servisi - Krizde yatõrõ-
ma ara vermediklerini belirten ve
Vakko’nun kurucusu Vitali Hak-
ko’nun vefatõndan sonra geçen 2
yõlda markalarõna yaptõklarõ yatõrõmõn
70 milyon dolara ulaştõğõnõ söyledi.
Vakko Holding’in Yönetim Kurulu
Başkanõ Cem Hakko, “Rahmetli ba-
bam bizi böyle yetiştirdi. Bu top-
raklarda doğdun, büyüdün, as-
kerlik yaptın, para kazandın. Bu
topraklara yatırım yapacaksın der-
di. Onun sözünü tutuyoruz” dedi.
Cem Hakko, Vakko Holding Yö-
netim Kurulu Başkanõ Yardõmcõsõ
Jeff Hakko ve Vakko Holding Ge-
nel Koordinatörü Bülent Turan ile
birlikte düzenlediği toplantõda şun-
larõ söyledi:
Bugünlere yenilikçilik ve dina-
mizmle geldik. Geçen yõl krizin baş-
ladõğõ sõrada 30 milyon dolarlõk ya-
tõrõmla Esenyurt’ta 30 bin metreka-
relik Vakko Üretim Merkezi’ni hiz-
mete açtõk. O törende söz verdiğimiz
gibi, yatõrõmlarõmõza hiçbir zaman ara
vermedik.
Üretim Esenyurt’a taşõnan ve el
işçiliği ile son teknolojinin buluştu-
ğu Esentepe’deki tesislerde, tasarõm
Nakkaştepe’de yapõlacak. Her sezon
600’ü aşkõn deseni hayata geçiriyo-
ruz. Vakko, 100 kişilik tasarõm eki-
bine sahip.
Aralõk ayõnda Nakkaştepe’de
farklõ bir konseptte inşa edilen
Vakko Moda Merkezimiz açõlacak.
Türkiye’de yine bir ilke imza ata-
cağõz. Yapõmõ iki yõl sürdü. 12 bin
metrekarelik alan üzerinde İstan-
bul’a imzasõnõ atacak bir moda
merkezi olacak. Bu yapõ, mimari
ve mühendislik açõsõndan da cid-
di bir sanat eseri.
Merkezde başlangõçta 15 bin ki-
tap ile hizmet verecek Vitali Hakko
Sanat Kütüphanesi, bir Vakko Mü-
zesi olacak. Ailemizin yaklaşõk 900
sanat eseri bu müzede sergilenecek.
Ayrõca çok önemli yerli ve yabancõ
eserlerin icra edileceği, Vakko müş-
terilerinin yararlanacağõ Vakko Odi-
toryumu da burada yer alacak ve 200
kişiyi aynõ anda ağõrlayabilecek.
Merter’deki fabrikanõn duvar-
larõnda yer alan Bedri Rahmi Eyü-
boğlu ve Jale Yılmabaşar’õn eser-
lerinin bulunduğu 8 duvarõ Nak-
kaştepe’ye taşõdõk, yeni binamõzda
yer alacaklar.
Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Cem Hakko,
“Yurtdõşõnda da mağazalarõmõz var ama enerjimizi iç pazara
yoğunlaştõrõyoruz” dedi.
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
Vakõfbank işbirliği ile İTO üyesi
şirketlere özel kredi sağlanacak
Ekonomi Servisi - İstanbul Ticaret Odasõ
(İTO) ve Vakõfbank arasõnda imzalanan pro-
tokolle, İTO üyesi şirketlere düşük faiz ve uy-
gun ödeme koşullarõyla kredi olanaklarõ su-
nuluyor. Protokol imza töreninde konuşan İTO
Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Şekib
Avdagiç, bugüne kadar 15 bin üyelerine pi-
yasa koşullarõndan daha cazip koşullarla kre-
di sağladõklarõnõ ve başvuran şirket sayõsõnõn
da son dönemde 2 kat arttõğõnõ açõkladõ.
Protokole göre, İTO üyelerine 10 yõla ka-
dar vadeli işyeri edinme kredisi, 7 yõla kadar
vadeli yatõrõm kredileri ve 5 yõla kadar işlet-
me ihtiyaç kredisi sunuluyor. İTO üyeleri, Va-
kõfbank’tan işletme ihtiyaç kredilerini yüzde
1.17’den başlayan faizle kullanabiliyor. Pa-
kette Eximbank veya bankadan oluşan döviz
ve TL ihracat kredileri ile orta ve uzun vadeli
yatõrõm kredisi de sağlanõyor.
İTO’nun, Vakõfbank’õn yanõ sõra İş Bankasõ,
Garanti Bankasõ, Halk Bankasõ, Şekerbank,
Fortis Bank, Ziraat Bankasõ, Türkiye Finans
Katõlõm Bankasõ, Bank Asya, Denizbank ve
FFK Fon Leasing ile protokolleri bulunuyor.
Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve İşadam-
larõ Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kon-
seyi Başkanõ Mustafa V. Koç, önceki gün dü-
zenlenen TÜSİAD Başkanlar Konseyi toplan-
tõsõnõn ardõndan yaptõğõ yazõlõ açõklamada baş-
kanlar konseyinin TÜSİAD Başkanõ Arzuhan
Doğan Yalçındağ’a teşekkür ettiğini belirtti.
Açõklamada şu görüşlere yer verildi:
“TÜSİAD Başkanlar Konseyi, TÜSİAD Yö-
netim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan
Yalçındağ’ın üç yıllık görevini tamamlaya-
rak ayrılma kararını değerlendirmiş ve
Arzuhan Doğan Yalçındağ’a Yönetim Ku-
rulu Başkanlığı süresince sürdürdüğü ba-
şarılı çalışmalarından dolayı teşekkür et-
miştir. Toplantıda, TÜSİAD Yönetim Ku-
rulu organlarının görev süresinin 3 yıla çı-
karılması konusu ele alınmıştır. Konuyla
ilgili değerlendirmelerin sonunda, TÜSİ-
AD bünyesinde yer alan yönetim organla-
rının, mevcut uygulamanın devamı olarak,
2 yıllığına göreve seçilmelerine yönelik bir
eğilim belirlenmiştir. Toplantıda ayrıca,
Başkanlar Konseyi yapısının tüzük kapsa-
mına alınması değerlendirilmiştir. Konu-
nun, 2010 yılının Ocak ayında gerçekleşti-
rilecek TÜSİAD Genel Kurul toplantısı
gündemine getirilmesi yönünde bir karar
alınmıştır.”
Merkez Bankasõ Başkanõ Durmuş Yõlmaz, kriz konusunda hâlâ dikkatli olmak gerektiğini
dile getirerek dünyada işsizlik oranlarõnõn toplam talepte olumsuz baskõ yaptõğõnõ ve bunun da
ekonomik canlanmayõ geciktirdiğini dile getirdi.
Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı İhsan Çakır da
tüm ürünlerini kullandırmak istediklerini dile getirdi.
Yalçõndağ’abaşarõlõ
çalõşmalarõiçinteşekkür