25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sağlõk Bakanlõğõ, Bilkent Uni- versity Preparatory School (BUPS) İlköğretim Okulu’nda virüs tespit edilen vaka sayõsõnõn 16’ya ulaştõğõ- nõ açõkladõ. Alõnan numuneler üze- rindeki incelemede, ilk vaka da dahil toplam 16 vakanõn pozitif olarak tes- pit edildiği bildirildi. Bu vakalardan 13’ünün öğrenci, 2’sinin veli, 1’inin de öğretmen olduğu belirtilen açõk- lamada, “Böylece Türkiye’deki top- lam vaka sayımız 492’ye ulaşmış- tır. Tüm vakaların kontrol ve te- davileri evlerinde sürdürülmekte- dir. Temaslılarına ulaşılmakta ve sağlık kontrolleri yapılmaktadır” denildi. Okul müdürleriyle toplantı Ankara İl Sağlõk Müdürlüğü, H1N1 virüsüyle ilgili olarak başkentteki tüm okul müdürlerine bilgilendirme toplantõsõ düzenleyecek. Açõklamada, Ankara İl Sağlõk Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün işbirli- ği içinde H1N1’den korunma yolla- rõnõ içeren afiş ve broşürlerin tüm okullara dağõtõmõnõn yapõldõğõ kay- dedildi. Açõklamada, gelecek hafta içinde tüm okul müdürlerine Anka- ra İl Milli Eğitim Müdürlüğü tara- fõndan belirlenecek bir salonda H1N1 virüsü konusunda bilgi verileceği belirtildi. Ankara İl Sağlõk Müdürlüğü’nden yapõlan açõklamada, hasta ve temas- lõlarõnõn takiplerinin titizlikle sürdü- rüldüğü, diğer okullarla ilgili herhangi bir sorun bulunmadõğõ belirtildi. Açõklamada, şunlar kaydedildi: “Has- talığın belirtileri, mevsimsel grip belirtilerine benzerdir. Bunlar, ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme ve yorgunluk gibi belirtileri içermek- tedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir. Bu be- lirtileri taşıyanların en yakın sağ- lık ocağına başvurması önem taşı- maktadır.” Ankara Valisi Kemal Önal, İl Sağlõk Müdürlüğü ve okul yönetim- den oluşan bir ekip tarafõndan 59 evin ziyaret edildiğini ve 31 evden numune alõndõğõnõ bildirdi. Alõnan numune so- nuçlarõnõn akşam belirlenmesini bek- lediklerini bildiren Önal, okulda ta- tilin uzatõlmasõnõn gündemde olup ol- madõğõnõn sorulmasõ üzerine, “Henüz erken, biliyorsunuz daha dün (ön- ceki gün) tatil ettik. Onu, açılma- sını 1 gün veya 2 gün kala değer- lendireceğiz” dedi. Önal, çevre okul- larda görülen bir vaka olup olmadõ- ğõnõn sorulmasõ üzerine de, “Şu ana kadar bize intikal eden bir şey yok” dedi. CMYB C M Y B 16 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Erdoğan’ı Okumak ABD, İtalyan ve İsrail ile NATO hava güçlerinin, Konya’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ev sahipliğinde yaptığı “Anadolu Kartalı” tatbikatının bu yılki uygulamasının son anda ertelenmiş olmasının gerekçesini Başbakan, halkın bu manevralara İsrail’in katılmasını istemeyişi olarak açıklıyor. Ertelemenin, Ankara ile Tel Aviv arasında oluşturduğu kriz ve başta ABD olmak üzere; öteki konuk hava kuvvetlerinin de, Anadolu Kartalı manevralarından çekilme kararının tepkileri ayrı bir yazının konusu olacak kadar günceldir ve önemlidir. 2001 yılından beri devam eden bir uygulamaya, 7 yıl seyirci kalan AKP iktidarının başı, yedi yıl sonra İsrail’i dışlayan yeni bir karar almış ve “Halkımın vicdanının sesi olmalıydım. Çünkü halkım, İsrail’in katılmasını istemiyordu. Bu nedenle yetkililerimizle istişarede bulunduk ve tatbikatların İsrail katılmadan yapılmasına karar verdik” demiştir. Başbakan’ın, “Halkımın vicdanının sesi olmalıydım” sözlerini, bundan sonraki tüm uygulamalarında kullanabilecek önemde görerek, bir tür bağıt saymalı ve not etmeliyiz. Halk ve Azerilerin Karabağ Sorunu Çok güncel olarak önümüzde komşu Ermenistan ile geçen hafta Zürih’te imzaladığımız iki protokolün TBMM’de görüşülüp, anayasamız gereği onaylanması aşaması var. Başbakan Erdoğan; önceki gün Azerbaycan Parlamentosu’ndan o anlaşmanın kardeş ülke kamuoyunda yarattığı rahatsızlık nedeni ile gelen 11 milletvekiline, Karabağ sorunu çözülmeden, Ermenistan ile sınırlarımızı açmayacağımızı bir kez daha vurgularken, futbol karşılaşmasını izlemek için Bursa’ya gelen Sarkisyan; Zürih Protokolü’nün, tarafların onayladığı biçimi ile ve gerekli süreç içinde aynen uygulanmaya başlanacağından emin olarak konuşuyor. Cumhurbaşkanı Gül de, Başbakan’ın aksine, herhangi bir önkoşulun beklenmesine gerek olmadığını ortaya koyan bir görüntüyü sergilemeyi sürdürüyor. Halk ve KKTC Sorunu Erdoğan’ın “halkın vicdanının sesi olmak” amacı ile gerekçelendirdiği İsrail dışlanmasının, yarın KKTC için Güney Kıbrıs Rum Devleti ile sürdürülen görüşmelerde de Ankara’nın tek ölçütü olacağına güvenebilir miyiz? Başbakan, KKTC seçmeninin Annan Planı için 24 Nisan 2004’te yapılan referandumun sonuçlarının günümüzde geçerli olmadığını da unutmamalıdır. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın Hristofyas ile görüşmelerini, Kıbrıs Türk halkının vicdanının sesi olmadan sürdürdüğünü de anlamalı, o sesi illa ki bir kez daha duymak istiyorsa, adadaki son genel seçimlerin sonuçlarını bir de yeni bir halk oylaması ile perçinlemelidir. Tabii, anavatan halkının Kıbrıs Türklerinin geleceği için düşüncelerini de... Cumhuriyetin Kazanımlarında da... Başbakan’dan, halkın vicdanının sesini dinleyip, dile getirmenin sadece İsrail uçaklarının da katılımı ile Konya semalarında yapılan ortak tatbikatlar için değil, anayasamızın değişmez maddeleri için de önemli ve gerekli olduğunu unutmamasını hatırlatmak, o halk adına yerine getirilmesi gereken bir görevdir. On altı gün sonra, 86’ncı Cumhuriyet Bayramımızı kutlayacağız. Cumhuriyetin kurucularını ve özellikle Atatürk’ü, halkın vicdanı nasıl anımsıyor ve değerlendiriyor? Sayın Başbakan, sabah akşam, yatıp kalkıp bu sorunun yanıtını soğukkanlılıkla sormalı ve araştırmalıdır. O araştırmanın sonucunu hiç kıvırmadan uygularsa, kendisi de, ülkesi de rahat eder. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Sağlõk Bakanlõğõ, BUPS’taki 13 öğrenci, 2 veli ve 1 öğretmenin numunelerinin pozitif çõktõğõnõ açõkladõ Domuz gribinde sayõ artõyor Eğitim Servisi - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu- bukçu, domuz gribi ile ilgili olarak paniğe kapõ- lacak bir durum olmadõğõnõ söyledi. Bu hastalõ- ğõn yayõlmasõnõn engellenmesi için alõnacak en önemli önlemin hijyene dikkat etmek olduğunu vurgulayan Bakan Çubukçu, “El yıkama alış- kanlığı çok önemli. Öpüşme, tokalaşma gibi ya- kın temasa dikkat etmek gerek. Öğretmenle- rin her gün öğrencilerine el yıkama konusunu hatırlatmaları gerek. Bu hepimizin günlük ha- yatımızın bir parçası olmalı” şek- linde konuştu. Bakanlõkta domuz gribi konu- sunda bir “kriz masası” oluştur- duklarõnõ belirten Çubukçu, önümüzdeki 2 3 ay, özellikle de aralõkta Türkiye için salgõn beklen- tisinin bulunduğunu, bu süreçte Sağlõk Bakanlõ- ğõ’nõn gerekli görmesi halinde okullarõn kapatõl- masõ, yarõyõl tatiline erken ya da geç girilmesi gi- bi önlemlerin gerçekleştirileceğini söyledi. Bakan Çubukçu, okullarõn uzun süreli kapatõlmasõ halinde bu süreçte yayõn yoluyla derslerin devamõnõn sağ- lanmasõ için hazõrlõklarõn yapõldõğõnõ da belirtti. ÇUBUKÇU: PANİĞE GEREK YOK ESKİ SAĞLIK BAKANI MHP’Lİ DURMUŞ ‘İnsanlarõmõz denek olacak’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Sağlõk Bakanlarõndan MHP Kõ- rõkkale Milletvekili Osman Durmuş, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn 40 milyon doz si- pariş verdiği domuz gribi aşõsõnõn de- neysel aşamada olduğunu savunarak Türkiye’de insanlarõn “denek olarak kullanılacağını” savundu. Durmuş, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn Ame- rika’da aşõyla ilgili yapõlan deneysel testleri “Amerika’da aşılama başla- dı” şeklinde kamuoyuna yansõtmasõnõn da “ahlaki olarak sorgulanması ge- rektiğini” bildirdi. Osman Durmuş, Meclis’te düzenle- diği basõn toplantõsõnda domuz gribi aşõ- sõyla ilgili tartõşmalarõ değerlendirdi. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn şubat- mart aylarõnda grip aşõsõ yapõlmazsa 21 milyon kişinin hastalanacağõ ve 5 bin 300 kişinin öleceği “kehanetinde bu- lunduğunu” belirten Durmuş, “AKP iktidarında istiareye yatan ilk kâhin Recep Akdağ da değildir. Bayan Unakõtan’ın Cleveland istiaresi hepi- nizin malumudur” diye konuştu. Tüm dünyada 1 yõlda domuz gribi ne- deniyle ölen hasta sayõsõnõn 4 bin 500 olduğunu, domuz gribinin mevsimsel gripler kadar korkutucu ve öldürücü ol- madõğõnõ belirten Durmuş, “Aşının gerekliliği, etkinliği ve hem de öldü- rücü ve felç edici etkileri bilim çev- relerinde bir isteksizliğe ve karşı çı- kışa yol açmıştır. Bakanlığın satın al- dığı Smith Klein, Pasteur ve Novar- tis’in aşılarında alüminyun ve skua- len maddesinin bulunması ve aşının yumurta aşısı olması yan etkilerinin yüksek olmasına sebep olmaktadır. Medeni ülkelerde ilaç, aşı üretildik- ten sonra laboratuvarda etkinliği, yan etkileri biyolojik olarak hayvan de- neyleri ile güvenirliği test edildikten sonra insan uygulamalarına faz 1 ve faz 2 geçilir. Aşılarda faz 1 uygula- ma daha çok üçüncü dünya ülkele- rinde gönüllüler ve özendirme kar- şılığı yapılır. Faz 2 geri kalmış ülke insanları üzerinde denenir. Türki- ye’ye alınan bu aşıların henüz faz 1 sonucu yoktur. Yani bizim insanla- rımız denek olarak kullanılacak. Ba- kan açıklamasında Amerika’da gö- nüllüler üzerinde yapılan bu deney- sel testleri, Amerika’da aşılama baş- ladı diyerek yanlış bilgi veriyor. Bu davranışı ahlaki bakımdan sorgu- lanmalıdır. Ülkemiz insanını üçüncü dünya ülkesi vatandaşı gibi kobay olarak kullandırmak bakana ne gibi bir itibar kazandıra- caktır?” dedi. Amerika ve Kanada’da do- muz gribi hafif seyrettiği için okullarõn tatil ilan edilmediği- ni belirten Durmuş, Bilkent Üniversitesi ilköğretim oku- lundaki 4 vaka içinse “salgın başladı diye vaveyla yapıldı- ğını” savundu. Bakan Akdağ’õn açõkladõğõ domuz gribi aşõsõ için ödenecek 500 milyon TL ile 25 hastane yapõlabileceğini kaydeden Osman Durmuş, “Paniğe de aşıya da büyük bir ihtiyacımız yoktur. 40 milyon kişi aşılanarak ne fay- da umulmaktadır? Deneysel çalışmaların sonuçları alın- mamış, en çok ihtiyacı olan 4 yaşın altındaki çocuklara ya- pılması yasak ve birçok ül- kenin aşılamaya karşı çıktığı bir ortamda bakanın insan- ları zorla aşı olmaya çağır- ması ve korkutması ne kadar doğrudur” diye sordu. Aşı konusundaki kafa karışıklığı giderilsin İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, domuz gribine karşõ geliştirilen aşõnõn piyasaya sürülmeden önce kaç denekte ne kadar süre ile denendiğini sordu. TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde Soysal, uzmanlar arasõnda yapõlan tartõşmalarõn toplumda kafa karõşõklõğõna yol açtõğõna dikkati çekerek “Türkiye’nin denek olarak kullanıldığı, domuz gribi için yapılacak aşının kanser yapıcı maddeler ihtiva ettiği gibi pek çok söylenti toplumu tedirgin etmektedir. Bazı uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda, aşıya gerek olmadığı, aslında tüm bunların birer senaryodan ibaret olduğu ifade edilmektedir” dedi. Özellikle yapõlacak aşõlarla ilgili toplumdaki kafa karõşõklõğõnõ giderecek açõklamalarõn Sağlõk Bakanlõğõ’nca bir an önce yapõlmasõ gerektiğini kaydeden Soysal, domuz gribinin çok görüldüğü diğer ülkelerin ne kadar aşõ sipariş ettiği, domuz gribi ile ilgili Türkiye’de kaç uzmanõn çalõştõğõnõ, domuz gribine yakalananlara nasõl bir tedavi uygulandõğõ, domuz gribi aşõsõnda kanser hastalõğõna neden olacak etken maddelerin kullanõlõp kullanõlmadõğõna ilişkin Türkiye’de bir çalõşma yapõlõp yapõlmadõğõnõ sordu. İstanbul Haber Servisi - Sağlõk Bakanlõğõ Kanserle Savaş Dairesi Başkanõ Prof. Dr. Murat Tuncer, Türkiye’de her yõl 30 bin yeni meme kanseri vakasõnõn ortaya çõktõğõnõ belirterek, 2020 yõlõnda bunun 50 binin üzerine çõkmasõnõn beklendiğini söyledi. Meme kanserinde erken tanõnõn önemine işaret eden Tuncer, Kanser Erken Tanõ Tarama ve Eğitim Merkezleri’nde (KETEM) ücretsiz mamografi hizmeti verildiğini kaydetti. Sağlõk Bakanlõğõ, Bisiklet Federasyonu ve ilaç firmasõ Roche’nin ortaklaşa organize ettiği, “Mavi Bisiklet Kansere Erken Tanı İçin Yola Çık” kampanyasõnõn dördüncüsü, “15 Ekim Dünya Meme Sağlığı Günü” dolayõsõyla İstanbul’da bir alõşveriş merkezinde gerçekleştirildi. Radyo programcõsõ Cem Ceminay’õn sunuculuğunu yaptõğõ etkinlikte, Türkiye Bisiklet Federasyonu A Milli Bisiklet Takõmõ sporcularõ bisikletlere bindiler. Ayrõca etkinlikte sanatçõ Gönül Yazar da bisiklete binerek kampanyaya destek verdi. Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Murat Tuncer, meme kanserinde erken tanõnõn önemine dikkat çekerek, ülke genelindeki 120 KETEM’de 49-69 yaş arasõndaki kadõnlara 2 yõlda bir ücretsiz mamografi hizmeti verildiğini de anõmsattõ. Prof. Dr. Tuncer, bu yõl eylül sonu itibarõyla tüm Türkiye’de 120 bin kadõna tarama yapõldõğõnõ ifade etti. Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanõ Emin Müftüoğlu da Bisiklet Milli Takõmõ’nõn kanserde erken tanõ konusunda yaptõğõ çalõşmalara işaret ederek, kamp için gittikleri yerlerde bu konuya dikkat çektiklerini anlattõ. ‘Meme sağlõğõ için yola çõk’ kampanyasõ “Mavi Bisiklet Kansere Erken Tanõ İçin Yola Çõk” kampanyasõnõn dördüncüsü, “15 Ekim Dünya Meme Sağlõğõ Günü” dolayõsõyla İstanbul’da bir alõşveriş merkezinde gerçekleştirildi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Gençlik ve Spor Ge- nel Müdürlüğü (GSGM) ile Sağlõk Bakanlõğõ, beslenme ve diyet uzmanlarõ- nõn “çağın sorunu” olarak tanõmladõğõ obezite için “Obezi- teye karşı ulusal ey- lem planı” çerçeve- sinde Ankara’da spor etkinliği düzenliyor. Bugün başlayacak ve 2 gün sürecek et- kinliğe modern pen- tatlon, dağcõlõk, bas- ketbol, satranç, bocce, çim hokeyi, bilardo, badminton, masate- nisi ve tekvando fe- derasyonlarõ destek verecek. Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardõmcõsõ Nuri De- mirci, obezitenin in- san sağlõğõ üzerinde- ki olumsuz etkilerini ortadan kaldõrmak için insanlarõ spora yönlendirmek gerek- tiğine değinerek, “Zafer Çarşısı üze- rinde 10 federasyo- numuzun kuracağı stantlarda halkımız hem spor yapacak, hem de spor yap- manın önemine va- racak. Amacımız, hayatında hiç spor yapmamış olanlar ile spor yapma im- kânı olmayan va- tandaşlarımıza bu önemli alışkanlığı kazandırmaktır” di- ye konuştu. Etkinlik çerçeve- sinde, spor aktivitesi- ne katõlacak her yaş- tan yurttaşlara adõm- sayar, yağ ölçüm tab- losu, broşür, şapka, tişört ve eğitim CD’leri hediye edi- lecek. Etkinliğin açõ- lõşõnõ Devlet Bakanõ Faruk Nafiz Özak ile Sağlõk Bakanõ Re- cep Akdağ yapacak. G S G M ’ D E N E T K İ N L İ K Obeziteye ‘spor’ çözümü Sistem uyarısı İstanbul Haber Servisi - İç Hastalõklarõ ve Nefroloji Uzmanõ Prof. Dr. Cem Sungur normal grip ile domuz gribinin ayõrt edilememesi durumunda sağlõk sitemine aşõrõ yüklenme olacağõnõ söyledi. Sungur, “Grip denildiğine nezleden zatürreye kadar değişen her türlü solunum yolu enfeksiyonu anlaşõlõr. İnfluenza A (H1N1-domuz gribi) ise belirli bir virüsün neden olduğu, temel olarak solunum sisteminde görünen ama vücudun tümünde sorunlarõn başgöstermesiyle kendisini belli eden bir enfeksiyondur” dedi. ‘Aşı acil çalışanlarına yapılsın’ ANKARA (ANKA) - Tüm Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Okay Erözgün, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’dan 112 acil çalõşanlarõ ile hastane acil çalõşanlarõnõn ilk sõrada aşõlanmasõnõ istedi. Sağlõk Bakanlõğõ’na yazõlõ olarak başvuruda bulunduklarõnõ açõklayan Erözgün şunlarõ söyledi: “Sağlõk Bakanlõğõ’ndan ayrõca aşõlar organize edilene kadar tüm sağlõk çalõşanlarõna, rutin kullanõlan maskeler virüsün bulaşmasõnõ çok düşük bir seviyede etkilediği için, virüsün bulaşma olasõlõğõnõ daha fazla düşüren ve personelin çalõşmasõnõ engellemeyecek 3-M tipi maskeler dağõtõlmasõnõ da istiyoruz.” ABD’de domuz gribi olarak da bilinen H1N1 virüsünün yol açtığı grip salgınına kar- şı aşılama kampanyası ekim ayıyla birlikte başladı. In- dianapolis kentindeki Wis- hard Memorial Hastanesi çalışanları 5 Ekim günü Meslek Hastalıkları Klini- ği’ne giderek ülkede ilk H1N1 aşısı yapılan kişiler arasına girdi. ABD’de aşı burundan yapılıyor. (AP) AŞI İLK AKP’LİLERDE KULLANILSIN - Durmuş, domuz gribi aşısının ilk kimlerde kullanılması gerektiğine ilişkin soruya ise “AKP’lilerde kullanılsın” karşılığını verdi. ABD’DE AŞI BURUNDAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle