21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Demokrasi Cuntayı Nasıl Yargılar? Avrupa Komisyonu’nun komik ilerleme raporu açıklandı. Rapora komik demek belki biraz fazla iyimserlik. Olay bilgisizlik değil, kasıttan kaynaklanıyor. Yoksa Avrupalı Türkiye cahili değil, neyin ne olduğunu biliyor. İlerleme raporu, genelde Türkiye’de hukuk devleti alanında geriye gidişi görmezden gelerek, onun içindeki birkaç noktanın üzerinde yoğunlaşıyor ama konuyu bütün içinde ele almıyor. Türkiye’de AKP’nin kadrolaşma yolunda attığı adımlar şimdiye dek, (nedense?!) hep AB’nin gözünden kaçmıştır. Örneğin özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılan atamaların yüzde 60’tan çoğunun yargıdan dönmesi ve bu yargı kararlarının da, kale alınmamış olması dolayısıyla müsteşarın bir de bunlardan mahkûm olmuş olması, öte yandan yargı bağımsızlığının sürekli ayaklar altına alınması da, AB’nin dikkatini çekmez. Bu arada yargı adına işlenen cinayetler, sergilenen traji-komik manzaralar AB raporlarında hani neredeyse tali (ikinci derecede) konulardan biri olarak algılanmaktadır. AB, bunların başında gelen Ergenekon hukuk skandalını şöyle niteliyor: “Bu soruşturma bir darbe teşebbüsünü araştıran ve ülkedeki demokratik kurumları istikrarsızlaştırmayı hedeflediği iddia edilen bir suç şebekesine yönelik tarihteki en kapsamlı ilk inceleme.” AB’nin; insanların tedbir olan tutuklama yoluyla yargısız infaza tabi tutulduğu; savcılığın yapması gereken soruşturmayı polisin yaptığı; kişilerin özel yaşamlarına ve kişilik haklarına yargı adına, yasaya aykırı şekilde tecavüz edildiği; yalnız şüpheliler ile sanıkların değil, herkesin ve kuruluşların telefonlarının dinlendiği; burs alan öğrenciler ile burs veren kişilerin Fethullahçı polis tarafından mimlendiği; burs dosyalarının suç delili muamelesi gördüğü; yargı bağımsızlığının çiğnendiği; özel mahkemelerin ihdas edildiği; o özel mahkemenin başkanının bile kendi telefonunun dinlenmediğinden emin olmadığını söylediği; kimi sanıklar hakkında iddianın hoşuna gitmeyen tahliye kararları veren yargıçların, kendilerini kurumsal baskı altında hissettiklerini söyledikleri bir dava için yaptığı nitelendirme yukarıdaki gibidir. Buna karşılık bu skandallardan söz eden satırlar yalnızca şunlar: “Sanıkların haklarının korunması konusunda endişeler var.....Bu dava Türkiye’nin demokratik kurumlarının işleyişine ve hukukun üstünlüğüne olan güvenin kuvvetlendirilmesi için bir fırsat. Ancak dava sürecinde sanık hakları başta olmak üzere hukuki sürece tam olarak saygı gösterilmesi önemli...” Yukarıdaki satırları okuyanlar, bir cunta tehlikesine karşı yürütülen, kurallarına hukuka uygun bir kovuşturma var da, bu arada sanık haklarıyla ilgili kimi ufak tefek ihlaller de söz konusu oluyor, bu konuda da dikkat çekiliyor sanabilirler. Oysa durum öyle değildir. Ortada bir hukuk cinayeti vardır. Şimdi bu “ilerleme raporu”nu hazırlayanlara sormak gerek: - Beyler AB ülkelerinden birinde veya herhangi bir demokraside, cuntaya karşı hukuk savaşı nasıl verilir? Bugün Türkiye’de yapıldığı gibi hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alan yöntemlerle mi? Bu durumda cuntanın amaçladığı, sonuçlar, yani temel hak ve özgürlüklerin, hukukun temel kurallarının tek kelimeyle demokrasinin çiğnenmesi sonucu doğmuş olmayacak mıdır? Demokrasilerin yalnızca askeri darbelerle değil, aynı zamanda sivil darbeyle de yıkılabileceğini göremeyen ve sivil darbe karşısındaki dangalaklığının insanlığın felaketine yol açtığını hâlâ anlamamış bir Avrupalıyı nasıl betimlemek gerekir? Bir de sormak istediğim bir husus var: - Bu raporun kıymeti harbiyesi nedir? Öyle ya.. bizden birçok şey isteniyor, onları yerine getirdiğimizde bizim istediğimiz de verilecek mi? Verilmeyecekse, öyleyse bizden neden istekte bulunuluyor? Tam burada akla başka bir soru geliyor: - Yoksa bu dangalaklık, bizim ülke olarak ahmaklığımıza ya da iktidarımızın teslimiyetine güvenerek mi yapılıyor? DÜZELTME: Dünkü yazımın bir yerinde “Ermeni pogromu” “programı” olarak çıkmış. Doğrusu “pogrom” olacak. A.S. [email protected] Eylem hazõrlõğõnda olduğu belirlenen El Kaide’ye yönelik 8 kentte eşzamanlõ operasyon düzenlendi Elli kişi gözaltõna alõndõYurt Haberleri Servisi - Eylem hazõrlõğõnda olduklarõ belirlenen El Kaide’ye yönelik 8 kentte düzenlenen eşzamanlõ operasyonda 50’den fazla kişi gözaltõna alõndõ. İstanbul’da göz- altõna alõnan 6 kişi, 2003 yõlõndaki si- nagog ve HSBC saldõrõlarõna ilişkin kesinleşmiş hapis cezalarõ nedeniyle tutuklandõ. El Kaide’nin Türkiye yapõlanma- sõndaki militanlarõn eylem hazõrlõ- ğõnda olduğu bilgisini alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Müca- dele ekipleri, Bursa, Erzurum, Sa- karya, Konya, Hatay, Batman ve Van emniyetiyle irtibata geçti. Dün sabaha karşõ bu kentlerdeki bazõ ev ve işyerlerine operasyon düzenlendi. Van’da örgütün kent yapõlanma- sõndan sorumlu olan O.N.G’nin de aralarõnda bulunduğu 12 kişi gözaltõna alõndõ. Zanlõlarõn ev ve işyerleri ile ba- zõ vakõflarda yapõlan aramada 1 adet Browning marka tabanca ile buna ait 5 mermi, 4 diz üstü bilgisayar ve ör- güte ait çeşitli belgeler ele geçirildi. Zanlõlarõn El Kaide adõna faaliyet yürüterek lojistik destek sağladõğõ, ör- güte eleman kazandõrdõğõ tespit edil- di. Bazõ zanlõlarõn ise El Kaide’nin ikinci adamõ Ayman el Zevahiri’nin talimatlarõ doğrultusunda Afganis- tan’daki kamplarda eğitim aldõklarõ öğrenildi. Operasyon kapsamõnda Konya’da merkez Meram ilçesinde bir evde ka- lan iki kişi gözaltõna alõndõ. NATO tesisleri hedef İstanbul’da da NATO tesisleri, ABD ve İsrail temsilciliklerine yöne- lik eylem hazõrlõğõnda olduklarõ be- lirlenen El Kaide üyelerine yönelik operasyonda 8 kişi gözaltõna alõndõ. Zanlõlardan 6’sõ emniyetteki işlemle- ri tamamlanarak adliyeye sevk edildi. Adliyede, 2003 yõlõndaki HSBC’ye yönelik saldõrõlarla ilgili olarak hak- larõndaki kesinleşmiş hapis cezalarõ Zafer M, Mehmet Kuş, Cem Aksu, Suat Şarman, Serkan Altay ve Mus- tafa Atlıhan’õn yüzüne okunduktan sonra cezaevine gönderildi. Diğer 2 zanlõ ise Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Sakarya’da da örgütün Afganistan kamplarõnda eğitim aldõklarõ belirle- nen 8 kişi gözaltõna alõndõ. Geçen yõl Afganistan’da El Kaide adõna çatõ- şõrken öldürülen 7 kişinin de Sakar- yalõ olduğu ve dün gözaltõna alõnan zanlõlarõn da bu kişilerle bağlantõla- rõ olabilecekleri belirtildi. Operasyon kapsamõnda Erzu- rum’da 10, Batman’da da 1 kişi göz- altõna alõndõ. Zanlõlarõn El Kaide’nin alt yapõlanmasõ olan İslami Cihat Birliği üyesi olduğu olduğu öğrenil- di. Türkiye ve Almanya’daki NATO tesislerine saldõrõ hazõrlõğõ içinde ol- duklarõ belirtilen şüphelilerin örgüt li- derinin Afganistan’daki NATO ope- rasyonunda hayatõnõ kaybettiği iddia edildi. El Zevahir’in Türkiye’ye yö- nelik tehdit içeren konuşmalarõnõn bu saldõrõ planõnõn oluşturulmasõnda et- kili olduğu bildirildi. Zanlõlarõn El Kaide’nin alt yapõlanmasõ olan İslami Cihat Birliği üyesi olduğu öğrenildi. Türkiye ve Almanya’daki NATO tesislerine saldõrõ hazõrlõğõ içinde olduklarõ belirtilen şüphelilerin örgüt liderinin Afganistan’daki NATO operasyonunda hayatõnõ kaybettiği iddia edildi. KİHEP TANITILDI ‘Kararlı bir toplumsal dönüşüm’ Haber Merkezi - Ka- dõnõn İnsan Haklarõ - Ye- ni Çözümler Derneği’nin 1995’te geliştirdiği ve ara- lõksõz olarak Türkiye’nin dört bir yanõnda sürdür- düğü Kadõnõn İnsan Hak- larõ Eğitim Programõ (Kİ- HEP) İstanbul’da basõna tanõtõldõ. Kadõnõn İnsan Haklarõ - Yeni Çözümler Derneği Başkanõ Doç. Dr. İpek İlkkaracan Ajas, 1995’ten bu yana programõn Tür- kiye’de 42 ilde 7 bin 500’ü aşkõn kadõna ulaş- tõğõnõ belirtti. Eğitimin he- definin, kadõnlarõ bir birey, ailenin ve toplumun etkin birer üyesi ve bir yurttaş olarak ilgilendiren her ko- nuda haklarõ üzerine bil- gilendirmek ve bu hakla- rõ uygulamaya koymalarõ için gerekli desteği ver- mek olduğunu vurgula- yan İlkkaracan Ajans, as- lõnda bu eğitimin bir top- lumsal dönüşüm aracõ işl- evi gördüğünü ifade etti. KİHEP’e katõlan kadõnla- rõn Türkiye’nin 12 ilinde 17 ayrõ yerel kadõn ör- gütlenme girişimi başlat- mõş olmalarõnõn bunun bir göstergesi olduğunu söy- leyen İpek İlkkaracan, programõn kadõnlarõ sa- dece bireysel düzeyde de- ğiştirmekle kalmayõp ai- lelerini ve çevrelerini de olumlu yönde etkilediğini sözlerine ekledi. 1998’den beri Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile imzalanan işbirliği protokolü kapsa- mõnda SHÇEK’e bağlõ Toplum Merkezleri’nde uygulanmaya başlanan KİHEP, Türkiye’de sür- dürülebilir devlet-sivil top- lum işbirliğinin en başarõlõ örneklerinden biri olma sõfatõnõ taşõyor. Türki- ye’nin BM, AB gibi ku- rumlara hazõrladõğõ rapor- larda en iyi uygulamalar- dan biri olarak gösterilen KİHEP, aynõ zamanda uluslararasõ İnsan Hakla- rõnda Yeni Taktikler Pro- jesi çerçevesinde insan haklarõ konusunda kulla- nõlan en iyi taktiklerden bi- ri olarak seçildi. 4 ay sü- ren ve 16 modülden olu- şan KİHEP kadõnlarõn ha- yatlarõnõ şekillendiren uy- gulamalar ve yazõlõ yasa- lar karşõsõnda eleştirel bir bilinç kazanmalarõnõ ve strateji üretmeye yönlen- direrek güçlü bireyler ol- malarõnõ hedefliyor. Geçen yõllarda yapõlan araştõrmalarda programa katõlan kadõnlarõn yüzde 63’ünde aile içi fiziksel şiddetin sona erdiği, yüz- de 54’’ünün yeniden eği- timine başladõğõ, yüzde 29’unun ücretli bir işte çalõşmaya başladõğõ, yüz- de 13’ünün işini kurduğu, yüzde 74’ünün aile içi ka- rarlarda etkisinin arttõğõ, yüzde 72’sinin kocalarõnõn tutumunun olumlu yönde değiştiği, yüzde 93’ünün kendine güveninin arttõğõ ve yüzde 93’ünün çocuk- larõna yönelik tutumunun düzeldiği tespit edildi. İLGİNÇ EYLEM GİRİŞİMİ Maketuçakla bayrak açacaklardı BURSA (Cumhuriyet) - Türki- ye-Ermenistan maçõnda, maket uçakla Bursa Atatürk Stadyumu’na Azerbaycan bayrağõ açmak istediği iddia edilen 4 kişi gözaltõna alõndõ. Bursa Valisi Şahabettin Har- put, “Genç Atsızlar” grubundan 4 kişinin maç sõrasõnda Azerbaycan bayraklarõyla şov yapmak ve dün- yaya mesaj vermek amacõyla ma- ket uçağõ, altõna bağlayacaklarõ Azerbaycan bayraklarõyla stat için- de uçurarak eylem yapmayõ düşün- düklerini söyledi. İstihbarat ekiple- rinin takibi sonucunda konudan haberdar olunduğunu anlatan Har- put, zanlõlarõn planör ve döküman- larla birlikte yakalandõğõnõ söyledi. Harput, “Emniyet birimlerimiz, bu konuyla ilgili kişileri maç gü- nünden bir gün önce bulunduk- ları yerden alarak eylemin önü- ne geçmiş oldu. Bu maksatla uçak yapımında kullanılan mal- zemeler olarak, kanat açıklığı 150 santim ve gövdesi 83 san- tim uzunluğun- da el yapımı ma- ket uçak gövdesi, uzaktan kumanda ci- hazı, 3 maket uçak kanadı, maket uçağı çalıştırmak için motor ve 6 plastik pervane ele geçirildi. Yapılan araştırmalar- da zanlılardan biri, daha önce planör kursu gördüğünü, hazır- lık yaptığını ve ses getirmeyi amaçladığını, mesaj vermek iste- diğini sorgusunda ifade etmiş” dedi. Bu karşõlaşmada Bursa’nõn tarihi bir sõnav verdiğini belirten Harput, bilet konusunda yaşanan aksaklõkla ilgili olarak da bilet da- ğõtõmõnõn Futbol Federasyonu yet- kisi ve organizasyonunda gerçek- leştirildiğini belirtti. Vali Harput, Bursalõlar, sivil toplum kuruluşlarõ ve taraftara sağduyusundan dolayõ teşekkür etti. ‘Protokol saldırganı koruyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Er- menistan’la imzalanan proto- kolün “saldırganı koruduğu- nu” belirtirken Ermenistan- Türkiye maçõnda stada Azer- baycan bayrağõnõn sokulma- masõnõ da eleştirdi. Cindoruk, 31 Ekim’deki Anavatan Partisi ile birleşme kongresi öncesindeki son genel idare kurulu toplantõsõnõ yaptõ. Bunun, DP’nin kendi organla- rõyla yaptõğõ son toplantõ oldu- ğunu vurgulayan Cindoruk, toplantõ öncesinde gündeme ilişkin konularõ değerlendirdi. Önceki gün oynanan Türki- ye-Ermenistan futbol maçõnõ değerlendiren Cindoruk, maçõn olaysõz bitmesinden sevinç duyduklarõnõ ifade etti. FI- FA’nõn Azerbaycan bayrağõ yasağõna ise sert tepki gösteren Cindoruk, “FIFA futbol se- yircisinin özgürlüğünü kısıt- lamıştır. FIFA’nın böyle bir hakkı olduğunu sanmıyo- rum. Çünkü seyircinin sal- lamak istediği bir milli dev- letin bayrağıdır. Vaktiyle milli maçlarımızda bir terör örgütünün bayraklarının sal- lanmasına müsaade eden FI- FA’nın bu hareketini sport- mence bulmadığımı ifade et- mek istiyorum. Azerbaycan meselesinde Türk halkı çok duyarlı. Nitekim stadın çev- resinde toplanan seyirciler o bayrağı da istedikleri gibi sallayabildiler” dedi. Ermenistan ile Türkiye ara- sõnda imzalanan protokole iliş- kin de tepkilerini dile getiren Cindoruk, Azerbaycan toprak- larõnõ işgal etmesi bakõmõndan Ermenistan’a işaret ederek, protokolün “saldırganı” açõk bir biçimde koruduğunu ifade etti. Cindoruk, şunlarõ söyledi: “Saldırganı koruyan Tür- kiye, Azerbaycan halkını in- citmiştir. O protokolü oku- duğunuz zaman pek çok şart, pek çok husus belli bir gün- deme sığdırılmıştır ama içe- risinde Azerbaycan yok- tur, Azerbaycan’ın iş- gal altındaki top- raklarının kurtarıl- ması yoktur. Ya da onun kurtulacağına dair ümit yoktur. ” Ergenekon eleştirisi Cindoruk, AB ilerleme ra- porunu dikkatle okuduklarõnõ belirterek, raporda eleştiri ya- põldõğõnõ ama öneri getirilme- diğini ifade etti. Cindoruk, ra- pordaki bir başka yanlõşõn ise Ergenekon davasõnõn sanki Türkiye’nin iç meselesini çözen bir hukuki olay olarak aktarõl- masõ olduğunu söyledi. RTÜK YASA TASLAĞINDAKİ DÜZENLEMELER Yabancõsermayeyarõyarõya FIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK tarafõndan hazõr- lanan yeni yasa taslağõnda medyadaki ya- bancõ sermaye oranõ yüzde 25’ten yüzde 50’ye çõkartõlõyor. Düzenleme yasalaşõr- sa, bir yabancõ sermaye en fazla 2 radyo ve televizyona ortak olabilecek. Ancak ikinci kuruluştaki ortaklõğõ yüzde 25’i geçemeyecek. RTÜK’ün yeni yasa taslağõnda medyadaki yabancõ sermaye oranõndan, radyo ve televiz- yonlarõn ticari iletişim geliri- ne ve yayõn ihlallerine yöne- lik yaptõrõmlara kadar bir di- zi önemli konuda yeni dü- zenlemeler öngörülüyor. Ger- çek veya tüzelkişinin doğrudan ya da dolaylõ hisse sahibi olduğu radyo ve televizyonlarõn yõllõk toplam ticari ile- tişim geliri, sektör gelirinin yüzde 25’ini geçemeyecek. Geçmesi durumunda RTÜK ilgili medya organlarõna gelirin yüzde 25’e düşürülmesi için hisse devri yaptõracak.Yeni taslakla, yayõn ilkeleri- ne yönelik ihlallerde medya organlarõna uygulanacak cezalar da yeniden düzen- leniyor. Bu çerçevede Türkiye Cumhu- riyeti devletinin varlõk ve bağõmsõzlõğõna, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğüne, Atatürk ilke ve inkõlaplarõna aykõrõ yayõn yapan kuruluşlarõn yayõnõ 15 gün süreyle durdurulacak. 3 kez aynı cezaya 6 ay durdurma İhlalin yayõn durdurmadan sonra 1 yõl içinde tekrarõ duru- munda yayõn lisansõ iptal edile- cek. Yayõn ilkelerine aykõrõlõğõn aynõ program ve aynõ ilke yö- nünden tekrarõ halinde ihlalin ağõrlõğõ dik- kate alõnarak saptanan aydan bir önceki aydaki toplam brüt reklam gelirinin yüz- de 1’inden 5’ine kadar para cezasõ veri- lecek. Aynõ ihlalden 1 yõl içinde üçüncü kez ceza alan kuruluşun yayõnlarõ 1 ay- dan 6 aya kadar durdurulacak. ÜSKÜL: SAVCILIKTAN DOSYAYLA İLGİLİ BİLGİ İSTEDİK C.Ö. için Meclis devrede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Ko- misyonu Başkanõ Zafer Üskül, Lice’de patlama sonucu ölen C. Ö. dosyasõyla il- gili savcõlõktan bilgi istediğini belirterek gelen yanõta göre komisyon olarak ne ya- pabileceklerine karar verecek- lerini söyledi. Parlamento muhabirleriyle sohbet toplantõsõ düzenleyen Üs- kül, Diyarbakõr’õn Lice ilçesinde “bombaatar” patlamasõ sonucu öldüğü belirtilen C.Ö’nün ölü- müyle ilgili savcõlõğa yazdõklarõ yazõnõn yanõtõnõ beklediklerini belirtti. Üskül, yanõt geldikten sonra ne gibi işlem yapõlacağõna karar vereceklerini söyledi. Üs- kül, medya ve şiddet konusunu araştõrmak için kurulan bir alt komisyonda oyuncu Ti- muçin Esen’in magazin gazetecileri ile ya- şadõğõ tartõşma olayõna da eğileceğini söy- ledi. Üskül, yeniden TBMM İnsan Hak- larõnõ İnceleme Komisyonu Başkanvekil- liğine seçilen MHP’li Mehmet Ekici’nin Trabzon’da yaptõğõ konuşmada DTP’lile- re yönelik hakaret ve küfür içeren sözle- rinin sorulmasõ üzerine de “konuşurken kırıcı olmamak gerektiğini” söyledi. CHP Başkanlık Divanı’na alınmadı Komisyon Başkanlõk Divanõ seçiminde, AKP ve MHP anla- şõnca, CHP’li Ahmet Ersin, Baş- kanlõk Divanõ’na giremedi. Üskül, başkanvekilliğine aday olan Er- sin’e 4 oy çõktõğõnõ ifade etti. 25 üyeli komisyonun divan seçimi yapõlan önceki günkü toplantõsõ- na 2’si CHP’den olmak üzere 16 üye katõlõrken Üskül üyelerin ta- mamõnõn oyunu aldõ, başkanvekilliğine aday olan Ersin’e 4, AKP’lilerin destek- lediği MHP’li Mehmet Ekici’ye ise 11 oy çõktõ. CHP’li üyeler Ersin ve Malik Ecder Özdemir bu durumu protesto ederek top- lantõyõ terk ederken DSP’li Jale Ağırbaş da kâtip üyeliğe seçildi. BAYKAL ERDOĞAN’DAN GÜN İSTEDİ Mektubun ardından telefon polemiği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn Kürt açõlõmõ konusunda TV kayõtlõ görüşme koşulu, AKP ve CHP arasõnda sõkõntõ yarattõ. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Kendilerini telefonla arayıp gö- rüşmemizin nasıl çok daha sağlıklı olabilece- ği hususunu kendisiyle telefonda bir tezek- kür (bir sorunu konuşma) etmeyi düşünüyo- rum” açõklamasõna Baykal’dan “Telefona ge- rek yok, gün verin” yanõtõ geldi. Baykal, “Sa- yın Başbakan’ın telefon açma zahmetine katlanması için bir neden yoktur. Sayın Baş- bakan’ın özel kalem müdürüne vereceği bir talimatla bize ziyaret gün ve saatini bildir- mesi yeterli olacaktır” görüşünü dile getirdi. DP lideri Cindoruk, Türkiye ile Ermenistan arasõnda imzalanan protokole sert eleştiriler yöneltti Cindoruk, birleşme kongresi öncesindeki son genel idare kurulu toplantısını yaptı. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle