Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Sağcıların Bitmeyen
Saldırısı
İnsanların niçin ve nasıl bir suçlama ile gözal-
tına alındıklarını bilmedikleri bir yönetim tarzına
ne denir herkes bilir...
İnsanların evleri basılıyor, kütüphaneler dar-
madağın ediliyor, bilgisayarlarına giriliyor... “Gel
bakalım, komiser ve savcı bey istiyor sizi!”
Türkiye bunu hep yaşadı, 12 Mart ve 12 Eylül
ve bunlarla benzer anlayışlardaki sıkıyönetim ve
polis baskınlarıyla... hep aynı görüntüler...
Dikkat edin bütün bunlar her zaman sağcı-
faşist sivil ve asker iktidarların dönemlerinde olu-
yor!...
Bütün bu faşist saldırıların arkasında hep
ABD- Pentagon vardı!
Şimdi de iktidarda dinci ve sapına kadar sağ-
cı bir ekip var yine.
İşin ilginci, iktidarın arkasında yine ABD var...
Ama bu defa asker yok!
Ama bakın askerin yerini kimler aldı: Fethul-
lahçı dinciler, aydın kılıklılar, kendilerine eski sol-
cu ve liberal denen yandaşlar... Askerlerle bu ye-
ni ekip, yer değiştirmiş durumda!
Dünkü gözaltı, arama-tarama dalgasıyla, “Er-
genekon” davası, artık hukuk devleti ve ülkesi ye-
rine, keyfiliğin giderek tırmandırıldığı bir araca
dönüştü!
Sabih Kanadoğlu kim? Sapına kadar bir hu-
kuk insanı! Cumhurbaşkanlığı seçimi, AKP ka-
patma davasındaki hukuk yorumlarıyla tanınan,
son olarak da, Adrese Dayalı Kimlik Saptaması’yla
yerel seçimlerin yapılmasının hukuka aykırı olduğu
görüşünü dile getiren isim!
Ama AKP iktidarına muhalif! Nasıl bir iddia ile
evine baskın yapılıyor? Bilgi, açıklama yok.
Mantık şöyle: Baskın yapalım, evinde suç un-
suru bulursak gözaltına alırız ve tutuklarız!
Sabih Kanadoğlu’na Ergenekon şemasında
“hukuk lideri” diye bir yer mi açarlar? İlhan Sel-
çuk da “teorik-fikri lider” olduğuna göre!
Polis baskınlarında evlerde eskiden “bir dak-
tilo makinesi ve bol miktarda suç unsuru kitap ele
geçirildi!” açıklaması yapılırdı. Şimdi, “bol miktarda
dijital materyal ele geçti” deniyor. Daktilonun ye-
rini de bilgisayar aldı tabii ki! Ama baskın yapı-
lan evlerde kütüphaneler özellikle yine saldırının
başköşesini koruyor! Teknikte çağ atladık ama
kafa daha da geriye gitti!
Ayrıca: İtibarlı kişilere saldırılırken yanlarına mut-
laka evlerinde “bir iki tüfek –bomba ele geçirilen”
birileri daha konuyor! “Vay teröre bulaşmış”
imajı için...
Polisin ve savcılığın, ebedi ve ezeli bu arkaik
anlayışı hiç değişmiyor!
Türkiye’de demokrasi lehine bir milim yol alın-
madı! Demokrasinin, seçimle iktidara gelmiş bir
partinin meşruluğundan çok, iktidara karşı en
keskin muhalefetin bile sürdürülebildiği, her
türlü demokratik sivil muhalefetin yasal ve hu-
kuki güvence altına alındığı bir rejim olduğu-
nu anımsayan var mı?
Hey uşak takımı! Yandaşlar-mandaşlar! TV’ler-
de bol paraya demokrasi ahkâmı kesenler! “Ba-
tı demokrasisi”nin yalancı yandaşları!
Hey, AKP, yeni ABD ve Pentagon güdümlüleri!
Şişkin ceplerinizin, sesinizi çoktaaaan kestiği-
ni biliyoruz!
Zaten, AKP öncesi telefon dinlemelerini po-
lis devleti uygulamaları olarak bağırış çağırış eleş-
tirirken şimdi bütün Türkiye’nin dinleme altına alın-
masına sesinizi çıkarmamanız, ne tür bir de-
mokrat olduğunuzun da göstergesi değil mi?
Muhalefet yok! Hele hele AKP’yi zor durumda
bırakacak bir muhalefet ise kesinlikle yok!
Bu aynı zamanda, muhalif- destekçi olmayan
medyaya da gözdağı değil mi! İktidarın başı, dur-
madan, ikide bir kime saldırıyor?!
Korkana yuh olsun! Alınlarına sürülecek bu le-
keyi yoksa hiç çıkartamazlar! Şimdi gerçek de-
mokrasiyi savunma zamanıdır!
Emekli iki orgeneral ve bir amiralin de gözal-
tına alınmasıyla, ordunun başındakilere de me-
saj veriliyor mu! “Yarın emekli olduğunuzda, iş-
te görün.... Ayağınızı da denk alın! Arkanızda ABD-
Pentagon mentagon da yok! Kıpırdamayın, canınız
yanar! Biat, sadece biat!”
Şüphesiz ki ordu bu işe karışmamalı! Bu bir si-
vil hesaplaşma, gerçek demokrasi kavgasıdır! İk-
tidar Türkiye’nin yakın tarihine baksın! Sonunda
mutlaka demokrasi (ye benzer bir şeyler de ol-
sa) galip gelir! Hiçbir diktatörlük uzun süre kal-
mamıştır!
İktidar, bu yeni gözaltına-baskın-arama tara-
ma dalgasıyla, yandaş saflarda da bir derleme to-
parlanma umuyor olabilir! Malum, yandaş saf-
larda, bazı vızıltılar çıkmaya başlamıştı! Ayrıca
Ergenekon da, yandaş medyanın başlıkların-
dan düşmüştü!
Şimdi yeni dalga ile AKP usulü “demokrasi”nin
ve “millet iradesinin ne kadar büyük bir teh-
like altında” olduğunun yeniden başlıklara çı-
kartılma günü geldi!
Zamanlama mükemmel!
İktidar ve belediyelerinin yolsuzluklarının ay-
yuka çıktığı, belediye başkanlarının yerlerde sü-
ründüğü, pek çok önemli belediyeyi kaybetme-
sinin olasılık dahiline girdiği, CHP’nin yükseldi-
ği bir dönemde!
Gümmm... yeni bir dalga ile gündem değiştir-
me!
Deniz Baykal ve diğer sert siyasi muhalifler de
tutuklanabilirdi! Aslında onlardan daha iyi “Er-
genekoncu” mu var Türkiye’de!
Ama hayır! Onlar milletvekili; hepsinden önem-
lisi, Türkiye’de demokrasinin “bütün kurum
ve kuruluşlarıyla yürürlükte olduğunun “vit-
rinlik malları” olarak, orada varlıklarını sürdür-
melidirler!
obursali@cumhuriyet.com.tr
Baykal, cumhuriyetin şiddetle savunulmaya ihtiyacõ olduğunu vurguladõ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal, Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõndaki son
gözaltõlarõ “Cumhuriyetle he-
saplaşma, intikam operasyo-
nu” olarak nitelendirirken “Bu
davanın arkasında iktidar
vardır. Cumhuriyetin savu-
nulması ihtiyacı her zaman-
kinden daha şiddetle kendini
hissettiriyor. Alarm veriyo-
rum, herkes ‘üzerime düşeni
yapõyor muyum’ diye kendine
sorsun” dedi. Baykal, “Doku-
nulmazlığım olmasaydı beni
de alırlardı kaygısı yaşıyor
musunuz” sorusuna “Öyle bir
kaygı yaşamıyorum ama bu
böyle bir olasılık hiçbir zaman
düşünülmez anlamına gel-
mez. Dokunulmazlık kaldı-
rılarak icabı yerine getirile-
bilir” yanõtõnõ verdi.
Baykal, Merkez Yönetim Ku-
rulu (MYK) toplantõsõndan son-
ra tüm MYK üyelerinin katõldõ-
ğõ basõn toplantõsõ düzenledi.
Baykal, “Türkiye’nin tarihi
bir virajı döndüğünü, Türki-
ye’yi sistematik biçimde tari-
hi çizgisinden çıkarmaya yö-
nelik bu uygulamanın aşama
aşama daha ileri bir noktaya
doğru taşındığını” vurgularken
şu görüşleri dile getirdi:
Humeyni, Hitler örneği
“Bu davada yasanın uygu-
lanmasının gerekleri değil ya-
sayı kullanarak belli bir siya-
si hesaplaşmanın yöntemi uy-
gulanmaktadır. Hiçbir de-
mokraside, hiçbir hukuk dev-
letinde böyle manzaralar or-
taya çıkmaz. Ancak rejim de-
ğişikliği yaşanan ülkelerde
böyle tablolarla karşı karşıya
kalınır. Humeyni öncesi Hu-
meyni sonrası, Hitler öncesi
Hitler sonrası tablolarda bir-
denbire toplumun değerler
sistemi, ilkeleri, saygın insan-
ları yer değiştirirler. Bir siyasi
intikam arayışı, hesaplaşma
söz konusudur. Bu bir hu-
kuk operasyonu değil, inti-
kam operasyonudur. Belli bir
kadroya geçmiş uygulamala-
rı nedeniyle hesap sorulmak-
ta, intikam alınmaktadır. Tür-
kiye bir kez daha kanun ile
hukuk arasındaki derin fark-
lılığın ne kadar önemli oldu-
ğunu yaşayarak görmek du-
rumunda kalmıştır.”
Baykal, “Dalga dalga tu-
tuklamalarla dava yürütül-
mez. Hesap, gözaltına alı-
nanlardan değil, onların tem-
sil ettiği ilkelerden sorulu-
yor. Cumhuriyetle hesapla-
şılmaktadır. Cumhuriyeti
savununlara, sahip çıkanlara,
bundan sonra savunacaklara
gözdağı verilmektedir. İnce
bir siyasi planlama ile götü-
rülüyor. Saygın insanlar, çe-
şitli suç ilişkileri içinde yer
alanlarla aynı potaya kona-
rak kirletme, topyekûn har-
cama planlamasının parçası
haline getiriliyor. Cumhuri-
yete sahip çıkanları, çeşitli
mafya ilişkileri içinde yer
alan insanlarla aynı potaya
sokup harcama planı birlik-
te götürülüyor” dedi.
“Bu davanın arkasında ik-
tidarın olduğunu” vurgulayan
Ergenekon davasõnõn arkasõnda siyasi iktidarõn
olduğunu söyleyen Baykal, “Bir siyasi intikam arayõşõ,
hesaplaşma söz konusudur. Cumhuriyetle
hesaplaşõlmaktadõr. Hiçbir demokraside, hiçbir hukuk
devletinde böyle manzaralar ortaya çõkmaz. Ancak
rejim değişikliği yaşanan ülkelerde böyle tablolarla
karşõ karşõya kalõnõr” diye konuştu.
CHP milletvekilleri Yılmaz
Ateş, Nur Serter ve Nesrin Bay-
tok Ergenekon soruşturması
kapsamında gözaltına alınan
eski YÖK Başkanı Prof. Kemal
Gürüz’ün evine gittiler. Emni-
yet yetkililerinin eve girdikten
sonra Gürüz’ün cep ve ev tele-
fonunu kapattırarak dışarıyla
bağlantı kurmasını engellendi-
ğini, telefon fihristine de el ko-
nulduğunu ifade eden Ateş,
Gürüz’e yapılan uygulamadan
“utanç duyduğunu” belirtti.
“Burası bir teröristin evi değil”
diyen Ateş, şu görüşleri dile ge-
tirdi: “Ergenekon adı altında
Türkiye demokrasisinde kuru-
lan bir tuzak var. Maalesef
AKP kendisine muhalefet eden
herkesin üzerinde Demokles’in
kılıcı gibi bir Ergenekon kılıcı-
nı sallamaktadırlar. Bu kılıç
döner kendilerini vurur.” (AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda gerçekleştirilen son
gözaltõlar büyük tepki çekti.
CHP Konya Milletvekili Atil-
la Kart, bu tip soruşturmalarõn
faşizan süreçlerde yaşandõğõnõ
belirtti. Kart, son gözaltõ dalga-
sõyla ilgili sorulara “Ucu açık bir
soruşturma yürütülüyor. Ar-
tık dalga sayısını karıştırıyo-
ruz. Temmuz ayında gözaltına
alınanların dahi ek iddiana-
mesi daha düzenlenmedi. Böy-
le bir soruşturma demokrasi-
lerde olmaz, hukuk devletle-
rinde olmaz. Böyle soruştur-
malar polis devletlerinde, par-
ti devletlerinde olur. Öylesine
hukuk ihlali yapılıyor ki ger-
çek suçluların ceza almayaca-
ğını düşünüyorum. Çünkü hü-
kümetin amacı gerçek suçlu-
ları ortaya çıkarmak değil.
Son operasyonda olduğu gibi
muhalif düşünenleri, hükü-
meti eleştirenleri sindirmek,
baskı altına almak. Faşizan
süreçlerde yaşanan bir du-
rum” yanõtõnõ verdi.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır, Ergenekon
operasyonunun siyasi iktidara
“destek malzemesi” haline gel-
diğini söyledi. AKP ne zaman sõ-
kõşõp gündemi değiştirmeye ge-
reksinim duysa Ergenekon’da
yeni bir “dalga”nõn geldiğini be-
lirten Şandõr, şu görüşleri dile ge-
tirdi:“Adına Ergenekon diye
tanımladıkları bu soruştur-
ma, bu davanın cılkı çıktı.
AKP ne zaman sıkışırsa gün-
demi değiştirmeye ihtiyaç du-
yarsa, bu davada yeni bir dal-
ga başlıyor. Gündemi değiş-
tirmek için yargının kullanıl-
masını şiddetle kınıyoruz, red-
dediyoruz.”
Baytok: Bilgisayarlarda
yedekleme yapılmadı
CHP Ankara Milletvekili Nes-
rin Baytok ise bilgisayarla ilgi-
li yedekleme yapõlõp yapõlmadõ-
ğõnõn önem taşõdõğõna dikkati
çekti. Gürüz’ün eşiyle konuş-
tuklarõnõ ifade eden Baytok, ye-
dekleme yapõlmadan bilgisaya-
rõn götürüldüğünü ve “biz daha
sonra yedekleme yapacağız”
denildiğini belirterek “Bunu
kamuoyunun değerlendirme-
sine, takdirine sunuyorum.
Yedekleme nasıl yapılacak bil-
gisayarda” dedi.
Baykal, “Bu gidiş iyi bir gidiş
değildir. Bu gidişin sonu iyi de-
ğildir. Bu projeyi yapanlar
için de iyi bir gidiş değildir, uy-
gulayanlar için de, köşesine çe-
kilip sessiz sedasız seyredenler
için de” uyarõsõnda bulundu.
Baykal, “İktidarın gündemi
kollektif tutuklamalarla de-
ğiştirerek rahatlama imkânı-
na sahip olmadığını” vurgula-
dõ. İktidarõn medyada bir ope-
rasyon yürüttüğünü, tüm tele-
fonlarõn dinlediğini, üniversite
düzeninin çökertildiğini, yargõ
düzeninin sarsõntõya maruz bõ-
rakõldõğõnõ kaydeden Baykal,
“Bu bir siyasi hegemonya pro-
jesidir. Buna Peronist hege-
monya diyoruz” dedi.
‘Sessiz kalamayız’
Sessiz kalõnmamasõ çağrõsõnõ
yineleyen Baykal, bu sözlerinin
açõlmasõnõn istenmesi üzerine
“Bunun en etkili ifade edileceği
yer sandıktır, seçimdir. Bizler,
sizler, basın, gazeteler, pat-
ronlar, sivil toplum örgütleri
hepimiz sessiz kalmamalıyız.
Başka yerler sessiz kalmasın
diye bir beklentimiz yok. O
defter kapalı” dedi. Baykal,
“Gözaltılar eski cumhurbaş-
kanlarına kadar gidebilir” gö-
rüşleri anõmsatõlarak yöneltilen
bir soru üzerine “Nereye kadar
gideceği konusunda hüküm
vermek mümkün değil. Yaşa-
nanların kabul edilemez ol-
duğu tespit edilmeli” dedi.
Gözaltõ dalgasõnõn Anayasa
Mahkemesi Başkanõ Haşim Kı-
lıç’õn damadõyla ilgili savlarõn ar-
dõndan gündeme geldiğine dik-
kat çekilerek yöneltilen sorular
üzerine de Baykal, “Hukuk
adına kötü günler yaşıyoruz.
Hukuk siyaset tarafından iğ-
fal edilir, çıkar yoluyla iğfal
edilir. Hukuka her zaman-
kinden daha çok inanıyorum.
Hukuk alanında yaşanan za-
fiyetlerin çözüm yeri yine hu-
kuktur” açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, “Gözaltılar 28 Şu-
bat’ın intikamı mı” sorusuna da
“Ben intikam kokusu alıyo-
rum. Neyin intikamı olduğunu
herkes kendisi değerlendirir”
karşõlõğõnõ verdi.
İşçiler
Meclis’e
geliyor
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - CHP
İstanbul Milletvekili
ve TBMM İnsan
Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu Üyesi
Çetin Soysal, kot
taşlama işçilerinin
sorunlarõna dikkat
çekmek için ağõr
çalõşma koşullarõ
nedeniyle akciğer
kanserine yakalanan
30 işçiyle birlikte
Meclis’te bugün basõn
toplantõsõ
düzenleyecek. İşçiler
daha sonra İnsan
Haklarõnõ İnceleme
Komisyonu’na
başvuruda bulunacak.
Soysal da komisyon
başkanlõğõndan,
işçilerin sorunlarõnõn
araştõrõlmasõ için
alt komisyon
kurulmasõnõ isteyecek.
TGS’den
hükümete uyarı
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye
Gazeteciler Sendikasõ
(TGS) İstanbul Şubesi
yönetim kurulu yaptõğõ
açõklamada, basõn
çalõşanlarõnõn işten
çõkartõlmasõnõn önüne
geçilmesi için
hükümeti önlem
almaya, medya
patronlarõnõ daha
duyarlõ davranmaya
davet etti. “Yeni yõlõn
ilk gününde Dünya ve
Bugün gazetelerinden
onlarca basõn
emekçisinin işten
çõkarõlmasõnõ
kõnõyoruz” denilen
açõklamada, kriz
bahanesiyle işten
çõkarõlan yüzlerce
basõn emekçisinin
evine ekmek
götüremediği,
yüzlercesinin de daha
düşük ücretle
çalõşmaya zorlandõğõ,
maaşlarõnõ zamanõnda
alamamalarõ nedeniyle
mağdur edildiği
kaydedildi.
‘Nâzım dilekçe
mi verdi?’
ALİAĞA
(Cumhuriyet) -
Nâzõm Hikmet’in
yurttaşlõk hakkõnõn
iadesi için üç yõl önce
verdiği önerge
TBMM’de reddedilen
eski CHP İzmir
Milletvekili Hakkõ
Ülkü, “Komisyonda
önerime çeşitli
bahaneler ürettiler ve
maalesef Nâzõm’a bu
hakkõ vermediler.
Hatta vermiş olduğum
soru önergesine “Bu
gibi durumlarõn
ortadan kalkmasõ için
kişinin kendisi bizzat
başvurmasõ gerekiyor”
diye enteresan bir
yanõt verildi. Şimdi ne
oldu? Nâzõm dirilip de
Bakanlar Kurulu’na
başvuruda mõ bulundu
acaba?” diye sordu.
24 Ocak’ta
alanlardalar
ADANA
(Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-İş,
DİSK, KESK,
TMMOB, Adana
Tabip Odasõ ile Adana
Eczacõ Odasõ
tarafõndan 24 Ocak’ta
miting düzenlenecek.
Mitingle ilgili “24
Ocak 1980
Kararlarõndan 24 Ocak
2009’a Kaybettirilmek
İstenenler ve
Kaybettiklerimiz”
başlõklõ açõklama
yapan Türk-İş 4.
Bölge Temsilcisi Edip
Gülnar, “Mimar Sinan
Açõk Hava Tiyatrosu
önünden başlayacak
yürüyüş ve ardõndan
Uğur Mumcu
Alanõ’nda yapõlacak
mitingde, çalõşma
hakkõmõzõ
savunacağõz” dedi.
‘Ergenekon
bir tuzaktır’
Bahçeli: Dipsiz kuyu
AYŞE SAYIN
ANKARA - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõndaki son gözaltõlarõ “Ergene-
kon dipsiz bir kuyu gibi, her önüne geleni içine alıyor”
sözleriyle değerlendirdi.
Bahçeli, dün topladõğõ partisinin Merkez Yönetim Kuru-
lu’nda (MYK) , gözaltõlarla ilgili değerlendirmelerde bulun-
du. Edinilen bilgiye göre Bahçeli, Ergenekon operasyonu-
nun “ucu bucağı belli olmayan” bir hal aldõğõnõ belirterek,
sürecin “her önüne geleni içine alan dipsiz bir kuyu”ya
dönüştüğüne dikkat çekti. Davanõn giderek karmaşõklaştõğõ-
nõ ve içinden çõkõlmaz bir noktaya doğru gittiğine işaret
eden Bahçeli, “Her geçen gün yeni isimler soruşturma
kapsamına alınıyor. Bazı sanıkların davaları sürüyor,
bazıları hakkında iddianame yeni yeni hazırlanıyor, ba-
zıları ise daha yeni gözaltına alınıyor. Gözaltıların daya-
naklarının ne olduğu konusunda bir şey yok” dedi. Dava-
nõn ayrõntõlarõ hakkõnda henüz net bilgi sahibi olmadõklarõnõ
belirten Bahçeli, “Davanın şumulü ortaya çıkmadı. Yar-
gılama devam ediyor. Yargıdan çıkacak sonucu bekleye-
ceğiz. Herkesin yargının vereceği karara saygılı olması
gerekir. Çok dikkatle izlenmesi gereken bir süreç” görü-
şünü dile getirdi. Bahçeli, parti kurmaylarõna da “Biz dik-
katle izlemekle yetinelim. Uluorta değerlendirme ve yo-
rumlardan kaçınalım” uyarõsõnda bulundu.
Operasyonun ‘ucu bucağõ belli olmayan’ bir hal aldõğõnõ söyleyen MHP lideri,
sürecin ‘önüne geleni içine alan dipsiz bir kuyu’ya dönüştüğüne dikkat çekti
Muhalefet, hükümetin suçlularõn değil, kendisini eleştirenlerin peşinde olduğunu vurguladõ
‘İntikam operasyonu’
‘Faşizan süreçler gibi’
CHP’li Kart “Böyle bir soruşturma demokrasilerde olmaz,
hukuk devletlerinde olmaz. Böyle soruşturmalar polis
devletlerinde, parti devletlerinde olur. Öylesine hukuk ihlali
yapõlõyor ki gerçek suçlularõn ceza almayacağõnõ
düşünüyorum” dedi. MHP’li Şandõr, Ergenekon operasyonunun
siyasi iktidara “destek malzemesi” haline geldiğini söyledi.
CHP’li Atilla Kart.