25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 OCAK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yürütme ve Yargı... Haberi önceki gün CNN’de izlerken hiç şaşır- madım... Bir koyup üç almak, Türkiye’de köşe dönücü- lüğün simgesi olmuştu... Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın da- madı bir koyup üç almış... Nasıl olmuş bu iş? CNN’nin haberine göre damat Mustafa Çubuk ve ortağı Bülent Sungur, 2 milyon TL’lik yapıyı be- lediye arsasıyla takas yapmış. Burada küçük bir ayrıntı var o da şu: “Arsanın değeri küresel ekonomik kriz öncesi 10 milyon, şimdi 6 milyon TL ediyormuş...” Olabilir! Damat Çubuk ve iş ortağı Sungur, arsayı yarın sabah satmayacaklar zaten... Beklerler bir süre... Sonunda bir alıcı bulurlar. 6 milyon TL’ye değil belki 15 milyon TL’ye sa- tarlar... Kime ne? Türkiye’de dağlar, ormanlar, ovalar çokuluslu “altın avcıları”na peşkeş çekilirken “bir koyup üç almak” ne ki? Kıyılarımız, koylarımız, büklerimiz Arap şeyhle- rine “sudan ucuz” satılırken “takas işi” bu den- li büyütülür mü? Habercilik mi bu canım? Hocaefendi hastaneler, dershaneler, okullar ku- rarken “paranın kaynağı nereden” diye sıkıysa sorun bakalım? Başınıza neler gelecek! Telefonlarınız dinlenecek, “ayağını denk at” de- nilecek! Dinci, tarikatçı ve AKP yandaşı medya- nın zübükleri sizi hedef gösterecek? Gazeteleri dün sabah saat dokuz buçuk gibi okumaya başlamıştım... Televizyonum açıktı ama sesini kısmıştım... Bir ara gözüm ekrana kaydı... Bir son dakika ha- beri... “Ergenekon davası kapsamında yeni gözaltılar... Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ya- zar Yalçın Küçük, BCP Genel Başkan Yardımcı- sı Engin Aydın ve eski YÖK Başkanı Kemal Gü- rüz’ün konutlarında polis arama yapıyor... Altı kent- te yapılan operasyonda yaklaşık 40 kişi gözaltına alındı...” Haberleri izlemeye başladım... Evden çıkarken Kanadoğlu’nun evinin aran- madığını öğrendim. Öğle saatlerinde gazeteye geldim... Gazze’de yaşanan acıyı yazacaktım bugün... İs- rail Gazze’de sivillerin tek sığınma yeri olan BM bayraklı okulları da vurmuş, onlarca çocuk öl- dürmüştü. İçim acıyordu Gazze’de yaşananlardan... İşte bu sırada bir son dakika haberi daha gel- di: “Polis ve jandarma Sabih Kanadoğlu’nun evi- ne girdi...” Gözaltına alınanlar arasında Susurluk’ta yargı- lanan İbrahin Şahin’de vardı, emekli paşalar Tun- cer Kılınç, Kemal Yavuz ve Şenel de... Yalçın Küçük’ü kamuoyu yakından tanıyor... Ki- tapları var... Sosyalist bakış açısı olan bir bilim in- sanı... Yaptığı yorumları beğenirsiniz beğenmezsi- niz o ayrı bir konu... Kanadoğlu’na gelince... Anayasa hükümlerini yorumlayan saygın bir hukukçu... Halkın gözü önünde olan Kanadoğlu ve Küçük, İbrahim Şahin’le aynı kefeye konabilir mi? Hukukçu Engin Aydın. 30 yıldır tanırım. Necdet Calp’in Halkçı Partisi’nin eski genel başkan yar- dımcısı... Şimdi BCP genel başkan yardımcısı... Emekli bir bürokrat... Kemal Yavuz’u da kamuoyu yakından tanıyor televizyonlarda yaptığı tartışmalardan. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu inancı- mı hâlâ yitirmedim... Peki, bu olup bitenler karşısında ne düşünü- yorum? Ek iddianame bitirilmedi henüz. Aylardır yargı önüne çıkarılmayan tutuklu insanlar var... Eruygur Paşa, beyin kanaması geçirdi ve te- davisi sürüyor. Paşa okumayı yazmayı unutmuş... Saatin kaç olduğunu bile bilmiyor... Kas erimesi nedeniyle yü- rüyemiyor... Türkiye’nin aydınlık yüzlü insanları birer birer gözaltına alınıp sorgulanıyor... İnsanlar bir kor- ku tünelinden geçiriliyor... Tüm bunlara karşın Türkiye’de bağımsız bir yargı var, Cumhuriyetin temel değerlerini savu- nan yargıçlar, savcılar var! Yürütme yargının üzerinden elini çeksin! Yazıma noktayı koydum ki Fırat Kozok’un ha- beri düştü bilgisayarıma... Okuyalım ve düşünelim: “Başbakanlık sözcüsü ve Başdanışmanı Akif Be- ki’nin görevden ayrılmasıyla boşalan koltuğa Be- ki gibi Kanal 7 kökenli olan, yazdığı kitaplarda Ata- türk’e hakaret eden, kitaplarındaki kahramanları- na ‘Bütün laikleri şişe geçireceğim, ondan son- ra anlayacaklar laikliğin faziletini’ gibi ifadeler kullandıran, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın danışmanı Kemal Öztürk getirildi. Öztürk Erdo- ğan’ın basın müşaviri olarak görev yapacak.” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Evi 5 saat aranan Sabih Kanadoğlu operasyonu ‘sonun başlangõcõ’ olarak değerlendirdi İstanbul Haber Servisi - Hu- kukçular, Ergenekon soruştur- masõnõ, “açık uçlu” ve “muha- lifleri susturma amaçlı” olarak nitelendirdi. İstanbul Üniversi- tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, gözaltõ sürecinin savcõlõk tarafõndan yapõlmasõ gerekirken polis ve jandarma tarafõndan ya- põldõğõnõ belirterek, bununda hu- kuka aykõrõ olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, soruş- turmanõn savcõlõk tarafõndan yü- rütülmediğini ve elde edilen de- lillerin hukuka uygun olmadõğõnõ ifade etti. Şen, şunlarõ söyledi: “Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde bakanlığın 01/ 01/ 2006 tarihinde yayımladığı genelge- nin 14. maddesine ve Ceza Mu- hakemesi Kanunu’nun (CMK) 251. maddesi 1. fıkrasına göre tüm soruşturma, iş ve işlemle- ri polis ve jandarmaya bırak- madan savcılık makamı tara- fından yapılması gerekli. Ancak bu gözaltılarda görüyoruz ki or- tada savcı yok. Buradan yola çı- karak elde edilen delillerin hu- kuka aykırılık teşkil ettiği so- nucuna geliyoruz” Kazan: kaygı verici Eski İstanbul Barosu Başkanõ Avukat Turgut Kazan da soruş- turmanõn yürütülme biçiminin kaygõ verici olduğunu belirterek, savcõlarõn görevlerini kötüye kul- landõğõnõ söyledi. Kaygõlarõn, ope- rasyonun dün başlayan yeni dal- gasõnda daha da arttõğõnõ belirten Kazan, şöyle konuştu: “Bu ope- rasyon daha ne kadar süre- cek? Öyle görünüyor ki bu öy- le ucu açık bir operasyon ki son- suza kadar sürecek. Amaç bir davanın peşinden gitmek değil, Türkiye’de bir korku impara- torluğu yaratarak insanları si- neye çekmek. Madem devletin içine sızmış demokrasi karşıtı birtakım unsurlar var, bu kişi- ler derhal gözaltına alınmalıy- dı. Madem Savcı Zekeriya Öz, Bedrettin Dalan’ın 1 numara olduğunu düşünüyordu onu neden gözaltına almak için bu kadar bekledi? Bu açıkça gö- revi kötüye kullanmaktır.” ‘Korku imparatorluğu yaratılıyor’ Hukukçular Ergenekon soruşturmasõnõ ‘açõk uçlu’ ve ‘muhalifleri susturma amaçlõ’ olarak nitelendirdi, gözaltõ sürecinde hukuka aykõrõlõklar yaşandõğõnõ vurguladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn- da Ankara ve Ayvalõk’taki evinde arama yapõlan Yargõtay Onursal Cum- huriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, yapõlanlarõ “sonun başlangıcı” olarak nitelendirirken, “Türkiye hiçbir za- man bir dinci diktanın veyahut ak- la gelebilecek her türlü diktanın yer- leşemeyeceği özgür bir ülke olarak kalacaktır” dedi. Kanadoğlu, evindeki 5 saatlik ara- manõn ardõndan gazetecilere açõklama yaptõ. Açõklama sõrasõnda YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu da bulundu. Hukukun üstünlüğü, hu- kuk devleti ilkelerinin ülkede egemen olmasõ için 50 yõldõr çaba sarfettiği- ni belirten Kanadoğlu, “Hayatım bununla geçti. Ama hiçbir zaman akıldan çıkarılmasın hiçbir kor- kuya, yılgınlığa kapılmadan ömrün boyunca Mustafa Kemal Atatürk milliyetçiliği ve onun yanında ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü- nün yanında olacağım. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar de- mokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak kalacaktır” dedi. Ka- nadoğlu, aramaya gerekçe olarak ne- yin gösterildiğinin sorulmasõ üzerine şunlarõ söyledi: “Arama dayanağı Cumhuriyet gazetesini bombala- mak, Danıştay saldırısını planla- mak, tabii insanı rencide eden, üzen, kıran bu suçlamadır ama inanıyorum yargı bir başına bıra- kıldığı sürece bu sorunu çözecektir. Dışarıdan müdahale edilmezse, yargı kendine yardım edecek. Ken- disinin bir silahı olarak kullanıla- cak bir organ olarak görülüyorsa, böyle düşünenler şunu bilmelidir ki Türkiye hiçbir zaman bir dinci diktanın veyahut akla gelebilecek her türlü diktanın yerleşemeyece- ği özgür bir ülke olarak kalacaktır.” ‘Bu ülke çöker’ Bir gazetecinin olağanüstü bir dö- nemden geçildiğini, Genelkurmay’da toplantõ yapõldõğõnõ, bugün (dün) de Yargõtay Başkanlar Kurulu’nun top- lanacağõnõ belirtmesi ve “Nereye gi- diyoruz” diye sormasõ üzerine Ka- nadoğlu, “Aslında bunu görmesi la- zım gelenler nereye gittiğimizi iyi- ce görmelidirler. Türkiye Cum- huriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk devleti olarak kalmalıdır. Hukuk devletine her yönden ya- pılan bu saldırıların önüne geçil- melidir. Çünkü adaletsiz bir ül- kenin yaşaması mümkün değildir. Bu ülke bu şekilde davrananların gayretleri içerisinde çöker. Tür- kiye Cumhuriyeti’ni ayakta tuta- cak olan mutlaka inanılmalıdır ki sadece ve sadece yargıdır, ada- lettir” dedi. Kanadoğlu, nelerin alõndõğõna iliş- kin soruya, “Sizlerin elinizde olan, televizyonlardaki konuşmalarım vardı. Konferanslarım vardı... Hu- kuk buna gerekli kararı verir. Biz şunu ifade ediyoruz: Hukuk belir- li bir süre için kandırılabilir, alda- tılabilir, yanlış yöne sevkedilebilir. Olay bir süre gecikebilir ama ada- let mutlaka tahakkuk eder. Yü- rekten inanıyorum” yanõtõnõ verdi. Eminağaoğlu: Darbe yargılamasını çağrıştıyor YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, Kanadoğlu’nun arama yapõlan evine gelişinde yaptõğõ açõklamada “Darbe yargılamalarını çağrıştıracak adım- lardan özellikle uzak durulsun. Hu- kukun üstünlüğüne yapılan saldı- rıları yine hukuk önleyecektir; bu- nu herkes böyle bilsin” dedi. Eski Yargõtay Cumhuriyet Başsav- cõsõ Nuri Ok aramadan sonra Kana- doğlu’nu evinde ziyaret etti. TRT kuşku doğurdu TRT 2’nin sabah saatlerinde Ka- nadoğlu’nun gözaltõna alõndõğõnõ du- yurmasõ kuşku doğurdu. Bu haber üze- rine Kanadoğlu gözaltõna alõnmadõğõnõ açõkladõ. Ancak 4 saat sonra 13.30’da polis ve jandarma Kanadoğlu’nun evine giderek arama yaptõ. TRT 2’nin 4 saat öncesinde emekli başsavcõnõn gözaltõna alõnacağõnõ iddia eden haber yayõmlamasõ haklarõnda arama ile gözaltõ kararõ çõkartõlanlarõn listesinin önceden TRT’ye ulaştõrõlõp ulaştõrõl- madõğõ sorusunu gündeme getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, Ergenekon soruşturmasõyla ilgili, “Sa- yın Başbakan bu konuda Başsavcılığa so- yundu, savcılığa soyundu. Daha detaylı, daha ayrıntılı bilgiyi o bilir. Yani işin için- de siyasal iktidarın da bir bulaşıklığı varsa ona, o cevap verecektir” dedi. Özok, Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsav- cõsõ Sabih Kanadoğlu’nun arama yapõlan evine gelişinde gazetecilere açõklama yaptõ. Yargõya güvendiklerini, usule, adil yargõlamaya uygun bir tahkikat yapõlmasõnõ istediklerini belirten Özok, “Kim olursa olsun bu ben de olabilirim Sabih Bey de olabilir yeter ki kurallara uy- gun bir şey yapılsın” diye konuştu. Herkese so- ğukkanlõlõğõ önerdiğini söyleyen Özok, Kana- doğlu’nun yargõnõn üst düzeyinden emekli Yar- gõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ olarak kendileri için son derece önemli birisi olduğunu anlattõ. ‘Kurumlar yıpratılmasın’ “Özel dostum. Kendisine hukuki yardımım olursa, eğer istiyorsa onu yerine getirmek için geldim” diyen Özok, şöyle devam etti: “Altını çizerek söylüyorum; kişilerin şu ya da bu şe- kilde moral ya da manevi yönden yıpranması her an telafi edilebilir. Ama kurumlara dik- kat edelim. Kurumların temsilcileri, sorumlu- luk duygusu ve bilinciyle hareket etsinler. Türkiye’de yargının egemen olduğu, hukuk devletinin egemen olduğu ve herkesin yargıya güvendiği bir Türkiye özlüyoruz. O nedenle bizim bir endişemiz yok. O anlamda son de- rece kendimize güvenimiz var. Yeter ki her şey usul, hukuk içerisinde ve yargı çerçeve- sinde yapılsın. Yargı bağımsızlığını her yerde savunuyoruz. Bu bize veya çok yakınımıza dokunursa bunun aksini düşünmüyoruz.” ‘Yargıya güveniyoruz’ Hâlâ Türkiye’de hukukun egemen olacağõna inandõğõnõ dile getiren Özok şunlarõ söyledi: “Hâlâ sorumlu ve duyarlı yargıç ve savcıların olduğuna inanıyorum. Hâlâ güvenimi, iyim- serliğimi yitirmemeye çalışıyorum. Bana so- ruyorlar ‘Bu dalgalarõn sonu nereye varacak’ diye. Biliyorsunuz, Sayın Başbakan bu konu- da başsavcılığa soyundu, savcılığa soyundu. Daha detaylı bilgiyi o bilir. Yani işin içinde si- yasal iktidarın da bir bulaşıklığı varsa ona, o cevap verecektir. Ama biz yargıyı müdahale- lerden korumaya çalışıyoruz. Yargıya güve- niyoruz. Seçeceğim her kelimeye yargıyı yıp- ratmamak için dikkat ediyorum.” TBB BAŞKANI ÖZOK: ‘Erdoğan başsavcı, detayları o bilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gündemi sarsan gözaltõlarõn ardõndan bugün Yargõ- tay Başkanlar Kurulu da konuyu görüşmek üzere toplanõyor. Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, Yargõtay Başkanlar Kuru- lu’nun bugün toplanacağõnõ ve “Ergenekon” soruşturmasõnõ de- ğerlendireceğini belirtti. Gerçeker, değerlendirme sonunda, yazõlõ açõklama yapõlõp yapõlmayacağõna karar verileceğini söyledi. YARGITAY BAŞKANLAR KURULU TOPLANIYOR ‘Dinci dikta yerleşemez’Gazetecilere açõklama yapan Kanadoğlu, yargõya baskõ yapõlmadõğõ sürece adaletin sağlanacağõnõ vurguladõ. Kanadoğlu “(Yargõ) Silah olarak kullanõlacak bir organ olarak görülüyorsa, böyle düşünenler bilmelidir ki Türkiye hiçbir zaman dinci diktanõn yerleşemeyeceği özgür bir ülke olarak kalacaktõr” dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Baş- savcısı Kanadoğlu, “Ömrün boyunca Atatürk milliyetçiliği ve onun yanında ülkesi ve milletiyle bölünmez bütün- lüğünün yanında olacağım” dedi. BAYRAKLI DESTEK - Kanadoğlu’nun komşuları arama sırasında bakonlarına Türk bayrakları asa- rak olayı protesto ettiler. Bazı yurttaşlar da Kanadoğlu’nun evinin önünde toplandılar. Kanadoğlu’nu ziyaret edenler arasında TBB Başkanı Özok ve YARSAV Başkanı Eminağaoğlu da yer aldı. (AA) ÖmerFarukEminağaoğlu.ÖzdemirÖzok. Usule ve adil yargõlamaya uygun hareket edilmesini istediklerini söyleyen Özok, “Türkiye’de yargõnõn egemen olduğu, hukuk devletinin egemen olduğu ve herkesin yargõya güvendiği bir Türkiye özlüyoruz. O nedenle bizim bir endişemiz yok. O anlamda son derece kendimize güvenimiz var” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Başkanõ Şenal Saruhan, Sabih Ka- nadoğlu’nun evindeki aramanõn son iki saatine tanõklõk ettiğini belirterek yaşananlarõ anlattõ. “Aramayla ilgi- li emrin içeriği son derece yürekler acısı” diyen Saruhan, şunlarõ söyle- di: “Danıştay saldırısından ve Cum- huriyet gazetesinin bombalanma- sına kadar olaylar sıralanmış ve so- ruşturmayla ilgili aramanın yapı- lacağı ifade edilmiş. Avukat Sami Çakmak da olaya nezaret etmiş. Ev- den alınan CD’ler kopyalanamadı, teknik olanaklar olmadığı gerek- çesiyle 8 sayfalık tutanak düzen- lendi. Fazıl Say’ın CD’sine kadar Kanadoğlu’nun katıldığı panellere, söyleşilere ilişkin CD’lere kadar gö- türüldü. Bunların suç unsuru ol- madığını ifade etmiş olmamıza kar- şın, ‘belki içlerinde bir şey vardõr’ gi- bi bir gerekçeyle CD’ler alındı.” Suçlamaları tek tek saydı Saruhan, “detay verilmesinin” is- tenmesi üzerine de şu bilgileri verdi: “13 Haziran 2007’de Ümraniye’de bulunan silahlar, 27 adet el bom- basının bulunması, 26 Haziran 2008’de Eskişehir’de elde edilen patlayıcılar, Yargıtay mensupları- na yönelik suikast planları, Emni- yet Genel Müdürlüğü’nün müta- laasıyla Ergenekon’un terör örgü- tü olduğu saptandı deniliyor bura- da. ‘Örgüt mensuplarõyla, irtibatlõ olduğu ifade edilen şüphelilerden bi- ri olmak üzere gibi ifadeyle’ arama emri çıkarılmış. Hukukla, adaletle bağlantılı olmayan gerekçeler. Ni- tekim, gözaltı söz konusu değildir. Büyük ihtimalle de herhangi bir da- va bile açılması söz konusu olma- yacaktır.” Evdeki herkesin kamera- ya alõndõğõnõ belirten Saruhan, “ara- mayı jandarma ve polisin yaptığı- nı” belirterek, bunun “hukuka uygun olmadığını” söyledi. Öte yandan Kanadoğlu’nun dizüs- tü bilgisayarõnõn yedeklemesi yapõ- larak alõndõğõ öğrenildi. ŞENAL SARUHAN: Arama emri yürekler acısı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle