18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 6 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘S.O.S. Gazze’ Yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğü geçen hafta, Tel Aviv Borsasõ’ndaki hisseler uçuşa geçti Terörle beslenen borsa Güç, zulüm, insanlık.. Bu üç kelime Gazze’deki vahşe- ti ortaya koyuyor. İsrail gücünü ABD’den ve Ba- tı’dan alıyor. Ekonomik yönden güçlü. Savaş teknolojisi çok yüksek. Ama zalim. Masum insanları öldürüyor. Niye? Çünkü güçlü. Çünkü hesap başka. Çünkü ekonomik kriz son- rası kaynakların paylaşım haritası yeniden çiziliyor. Güçlüler ve zalimler ittifak halin- de. Güçsüzler güçlülere bağımlı, borç batağındaki ülkelerse seyirci. Neden? Çünkü ekonomik an- lamda işgal edilmiş. Çünkü kıpır- dayacak halleri yok. Bu küresel kriz ve Gazze vahşe- ti bizim gözümüzü açmazsa güçlü ülkeyim demeyi unut gitsin. Sen hâlâ Atatürk’le uğraş. Sen hâlâ Osmanlı’yı özle. Sen hâlâ Batı’dan medet um. Sen hâlâ borç almaya devam et. Sen hâlâ ülkenin tüm kaynakla- rını yabancılaştır. Sen hâlâ doğalgaz ve petrole ba- ğımlılığı arttır. Sen hâlâ kendi kaynaklarını heder et. Bir gün Ortadoğu’yu ateşe çevi- ren güçler İstanbul’a bomba yağ- dırırlarsa hiç şaşma. Gazze’de insanlar sapır sapır dökülürken sen nasıl eğlenebiliyor ve neşelenebiliyorsun? Atılan o bombaların evinize atıl- dığını düşün... Bizim masum çocuklarımızın öl- düğünü düşün... Kendinin âciz kaldığını düşün... Ülkenin zalimlere ve güçlülere karşı nasıl ayakta kalabileceğini düşün... Güçlü devlet olmanın güçlü ve bağımsız ekonomiden geçtiğini düşün... Düşün ki uyanabilesin. Düşün ki ayağa kalkıp kükreye- bilesin. Çünkü sen kükrersen bir şey olur. Çünkü sen kükrersen bu ülke kendine gelir. Çünkü sen kükrersen bu ülke güçlü ve zalimleri dize getirir. Bunu yapmak zorundasın. Ancak o zaman bu millet insanlığa barışı getirmek için tarihsel misyonunu ortaya koyabilir. Artık dünyada bir şeyler değişi- yor. Bu değişime sen sadece bakar- san o zaman aşağıdaki sözü hatır- la: Dünya üç grup insandan oluşur: - Her şeyi yapan ve ortaya çıka- ran güçlü ve elit grup. - Güçlülerin yaptığını seyreden ol- dukça büyük ikinci grup. - Nelerin olup bittiğini anlamayan muazzam kalabalık. Biz nerede olmalıyız?.. Gazze’de olanlara bak ve bunu cevapla… Ama cevapla… Küresel Krizi Unutturan Gazze M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com Sebze ve meyve Antalya’yı kurtardı GÜRSU KUNT ANTALYA - Antalya’dan yapõlan yaş sebze ve meyve ihracatõ, 2008’de bir önceki yõla göre ar- tõş gösterdi ve 375 milyon 916 bin dolarlõk gelir sağlandõ. Domates yine ilk sõrayõ alõrken, en önemli pazar olan Rusya’nõn yerini Almanya al- dõ. Antalya Yaş Sebze ve Meyve İhracatçõlarõ Bir- liği Başkanõ Mustafa Satıcı, 2008’de yaşanan sõ- kõntõlara rağmen, ihracatta önemli bir artõş ya- şandõğõnõ kaydederek piyasa şartlarõnõn iyimser git- mesi durumunda 2009 için yüzde 15-20’lik bü- yüme beklediklerini söyledi. Ancak son zaman- larda havalarõn soğuk gitmesi, 2009 yõlõnõn ilk ayõn- daki ihracat rakamlarõnda düşüş olacağõ tahmin- lerini güçlendiriyor. Gazze’nin işgali, İsrailli şirketlere küresel krizi unutturdu. New York, Londra ve Tokyo borsalarõnõn bile yerinde saydõğõ geçen hafta Tel Aviv Borsasõ dolar bazõnda yüzde 15 kazandõrdõ.  Askeri operasyon öncesi en düşük seviyesini gören borsanõn piyasa değeri de savunma ve finans şirketlerinin başõ çekmesiyle bir haftada 87 milyar dolardan 100 milyar dolara fõrladõ.  Hisse senetlerine adeta hücum yaşanan Tel Aviv Borsasõ, Lübnan Savaşõ sõrasõnda da “ölümlerden” etkilenmemiş, uluslararasõ finans çevrelerini bile şaşõrtarak yükselişini sürdürmüştü.  NECDET ÇALIŞKAN İsrail’in Gazze’ye yönelik işgalinin onuncu gü- nünde ölü sayõsõ 500’ü, yaralõ sayõsõ ise 2 bin 500’ü geçerken küresel krizle ağõr yara alan İs- rail sermaye piyasalarõ ne işgalden ne de ölüm- lerden etkilendi. ABD ve Avrupa borsalarõnõn bile belirsiz günler yaşadõğõ son günlerde İsra- il borsasõndaki hisse senetleri yüzde 10’a yakõn yükseldi. Küresel krizin tüm dünya borsalarõnõ sarstõğõ ekim ve kasõm ayõndaki sert düşüşler, Tel Aviv Borsasõ’nõn kapatõlmasõna yol açarken Gaz- ze’ye yönelik son saldõrõlar, Tel Aviv Borsasõ’nda işlemlerin herhangi bir şekilde aksamasõna ne- den olmadõ. Aralarõnda Israel Aerospace Industries (IAI) ve Rafael Advanced Defense gibi Türkiye’de Kara Kuvvetleri’nin Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi Projesi için önyeterlilik alanla- rõn yanõnda Elbit Systems, Israel Military In- dustries gibi dünyanõn sayõlõ savunma şirket- lerinin de bulunduğu Tel Aviv Borsasõ’ndaki hisseler, krizi son yaşanan yükselişle unuttu. İsrailli şirketler, küresel kredi krizi nedeniyle yaşadõğõ kayõplarõn pansumanõnõ, son işgale bağlõ olarak artan savunma ve inşaat harca- malarõyla yaptõ. Silah ve savunma sanayisi şir- ketlerinin ağõrlõkta olduğu Tel Aviv Borsasõ’nda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldõrõlarõnõn baş- ladõğõ 27 Aralõk 2008’de endeks (Tel Aviv 100 Endeksi - TA 100) 540 puandõ. Bir haftada 13 milyar dolar 4 Ocak’a kadar geçen bir haftalõk süreçte en- deks 590 puana çõktõ. Borsadaki yükseliş yüz- de 9.3’ü bulurken şirketlerin piyasa değeri de 87 milyar dolardan (337 milyar Yeni İsrail Şeke- li), 100 milyar dolara (378 milyar Yeni İsrail Şe- keli) fõrladõ. Şirketlerin toplam değeri 13 mil- yar dolardan fazla artarken dolar bazõnda İsra- illi şirketlerin piyasa değeri sadece 7 günde yüz- de 15 yükseldi. Yüzlerce Filistinlinin ölümüne yol açan sal- dõrõlarõn yaşandõğõ son bir hafta, Tel Aviv Bor- sasõ’ndaki şu şirketlerin yüzünü güldürdü: His- se fiyatõ en çok artanlar inşaat-yapõm- gayrimenkul şirketleri oldu. En çok işlem hac- mi ve para girişi gerçekleşenlerse savunma ve silah sanayisi şirketlerinden oluştu. En büyük za- rarsa sigorta şirketlerinde yaşandõ. Geçen haf- ta Yeni İsrail Şekeli de dolar karşõsõnda yüzde 4’ten fazla değer kazandõ. Krizin ilacı savaş oldu 644 hisse senedinin işlem gördüğü Tel Aviv Borsası’nın ağırlıklı olarak savunma sektörüne yönelik ürün geliştiren sanayi ve elektronik şirketleri bulunuyor. 2008’de yaşanan küresel borsalardaki deprem öncesi (mayıs ayı sonunda) 257 milyar dolarlık bir büyüklüğe erişen İsrail borsası, krizle birlikte kasım ayı sonunda 131 milyar dolara düştü. Gazze’ye yönelik işgalin bir gün öncesindeyse Tel Aviv Borsası’ndaki şirketlerin piyasa değeri 87 milyar dolara kadar gerilemişti. Son 10 günlük askeri operasyonlar sonrasındaysa borsanın piyasa değeri tekrar 100 milyar doları aştı. Obama’dan310milyar dolarlõk teşvik paketi Ekonomi Serevisi - ABD Başkanlõğõ görevini 20 Ocak’ta devralacak Barack Obama, 310 milyar dolarlõk vergi kesintisini kapsayan kapsamlõ bir ekonomik teşvik paketini hayata geçirmeyi planlõyor. Obama, önlemleri ile ABD’de baş gösteren son 60 yõlõn en büyük resesyonunu durdurmayõ amaçlõyor. ABD Kongresi’nde çoğunluğu oluşturan Demokratlar, önlem planlarõnõn, Obama’nõn göreve başlamasõndan hemen sonra, şubat ayõ başõnda Kongre tarafõndan onaylanabileceğini söylüyor. Obama’nõn ekonomiyi canlandõrma paketi için Cumhuriyetçilerden destek almaya çalõşõyor. Obama’nõn bir yardõmcõsõ, 775 milyar dolarlõk olmasõ düşünülen ekonomik paketin yaklaşõk yüzde 40’õna denk düşen 310 milyar dolarlõk kõsmõnõn, işadamlarõ ve orta sõnõf için vergi indirimi şeklinde olacağõnõ belirtti. Öte yandan, San Francisco Fed Başkanõ Janet Yellen, Amerika Ekonomi Derneği’nin yõllõk toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, “Bugün karşı karşıya olduğumuz finansal ve ekonomik fırtına, ciddi biçimde durgunluğun süresinin uzaması riski yaratıyor” diye konuştu. Kapsamlõ mali teşvik paketini desteklediğini söyleyen Yellen, Fed’in kredi akõşõnõ düzeltme çabalarõna rağmen, ekonomik zayõflõğõn süresinin uzamasõ olasõlõğõ bulunduğunu ifade etti. Gaz açõğõna Mavi Akõm takviyesi REUTERS (ANKARA) - Rusya’nõn Ukrayna ile yaşadõğõ doğalgaz anlaşmazlõğõ sonrasõnda Türkiye’ye gelen gazda da yaklaşõk 2 milyon metreküplük bir eksilme olunca, Türkiye bunu kapatmak için Rusya’dan gelen diğer hat olan Mavi Akõm’dan çekilen gaz miktarõnõ arttõrdõ. Reuters’a bilgi veren Enerji Bakanlõğõ’ndan bir yetkili, iki ülke arasõndaki sorun nedeniyle Türkiye’nin Ukrayna’dan geçen doğalgaz hattõ üzerinden günde 40 milyon metreküp yerine halen 38 milyon metreküp gaz çekişi yapabildiğini belirterek, “Ancak Mavi Akım’dan gelen gaz miktarı 41 milyon metreküpe yükseltildi ve Rusya’dan gaz arzından herhangi bir sorun hissedilmiyor. Kontratlara bağlı olarak günlük alınması gereken gaza ulaşıldı” dedi. Türkiye, Karadeniz’den geçen Mavi Akõm hattõyla Rusya’dan günde 35 milyon metreküp doğalgaz alõyordu. Batõ hattõ sõrasõyla Ukrayna, Moldova, Romanya ve Bulgaristan’dan geçerek Türkiye’ye ulaşõyor. Kriz Avrupa’ya sıçradı Moskova ve Kiev arasõnda patlak veren gaz krizi Avrupa’ya sõçradõ. Ukrayna üzerinden Avrupa’ya taşõnan gaz hacminde düşüş yaşanõyor. Şu ana kadar kesintiden Romanya, Bulgaristan, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan da etkilendi. Kriz kõsa zamanda çözülecek gibi de görünmezken, Gazprom Kiev’i masaya oturtmanõn peşinde. Bunun için Ukrayna’dan metreküp başõna istediği gaz fiyatõnõ 418 dolardan 450 dolara çõkardõ. Rusya ve Ukrayna arasõnda yaşanan sorun nedeniyle Türkiye’ye gelen Rus gazõnda günde 2 milyon metreküplük azalma oldu. Rusya’dan Mavi Akõm yoluyla alõnan gaz miktarõ ise 6 milyon metreküp arttõrõldõ. Tel Aviv hisseleri Lübnan’dan da etkilenmemişti Milli gelirinin yüzde 10’unu silah ve savunma harcamalarõna ayõran İs- rail’in Tel Aviv Borsasõ, 2006’daki İsrail - Lübnan savaşõ ve savaşõn ardõndan ülke içinde yaşanan siya- si karõşõklõklara karşõn yi- ne yatõrõmcõlarõn yüzünü güldürmüştü. Söz konusu dönemde uzmanlar geliş- mekte olan ülkelerin bor- salarõnda en fazla binde 5’lik bir artõş öngörürken Tel Aviv endeksi dolar bazõnda yüzde 3.4 değer kazandõ. Tel Aviv’deki borsacõlarõn artan kârlarõ- na karşõn İsrail ile Hiz- bullah arasõndaki savaş Lübnan’õn tarõm üretimine ağõr darbe vurdu. İngiliz yardõm kuruluşu Oxfam’õn tespitlerine göre 195 bin çiftçinin yaklaşõk yüzde 85’i, ürünlerinin tamamõ- nõ veya yarõsõnõ kaybetti. Diğer bir deyişle 200 mil- yon dolara yakõn bir mad- di kayõp yaşandõ. Tütün- cüler 50 milyon dolar, meyve üreticileriyse 60 milyon dolarlõk kayõpla karşõ karşõya kaldõ. En çok zarar gören ürünlerse pa- tates, tütün, kavun ve na- renciye meyveleri oldu. Canlõ hayvanlarõnsa en az 1 milyonu telef oldu. Lüb- nan’da bunlar yaşanõrken Gazze ve Batõ Şeria’ya yönelik saldõrõlarõ, 2006’da İsrail ekonomisinin yüzde 8 gibi yüksek hõzla büyü- mesinin önüne geçemedi. Elektronik posta adresi olan herkesin dün birkaç yüzle katlanan mektupla yüz yüze geldiğini biliyoruz. Türkiye’deki barış örgütlenmeleri olabildiğince çok örgüt, imzanın katılmını sağlamak üzere, olabildiğince kısa, net bir metinle Gazze’de yaşanan insanlık kı- yımına karşı çıkan bir metin hazırlamışlar. “S.O.S. Gaz- ze” başlıklı metinde, İsrail devletinin Filistinlilere uy- guladığı kıyıma engel olamayan insanlık adına utanç duyulduğunun altı çiziliyor. Nazi soykırımına hedef olmuş 6 milyon Yahudinin ruhlarının da taciz edildi- ği suçun durdurulması için derhal harekete geçilmesi çağırısı yapılıyor. Türk hükümetinden BM Güvenlik Konseyi’ni derhal harekete geçirecek adımı atması, İsrail ile yapılmış güvenlik işbirliği anlaşmalarını ip- tal etmesi isteniyor... Bir imzacının imzasının yanına eklediği, “karam- sarım, canım acıyor, imzalarken umut diliyorum..” söz- cükleri, aslında umutsuz bir devinimi yansıtıyor. Ken- dileri, çevreleri için ne kadar önemli olurlarsa olsunlar, aydınların, imzalarının, hatta sayılarının anlamını yi- tirdiği, aşındığı bir süreci yaşıyoruz.. nedenleri üze- rinde sayısız tartışma yapmanın bile anlamı yok. Çün- kü söz konusu metin imza için dolaşırken, İsrail fiili işgalini de gerçekleştirmiş, BM’nin ABD vetosu ile mü- dahale kararı alması önlenmiş bir durum ortaya çık- mıştı bile. Dahası BM’deki bizim hükümetin çok övün- düğü yeni görevinin işlevi, gücü de fiilen buharlaş- mıştı... Başbakan Erdoğan başta AKP iktidar kadroları- nın Ortadoğu’da arabuluculuk turları, kimi siyasiler, halklar için sempatik kabul edilse dahi, Türkiye’nin etkinliği, çıkarları açısından tersine rol oynar olmuştu. Stratejik müttefiklerin, elbette İsrail başta Türkiye’yi yok sayan eylemleri ile hükümetin ağırlık koyma ça- baları çelişkili bir tabloyu sergiliyordu. Başbakan’ın nafile turlar görüntüsü üzerine; “Müttefikliğin suç or- taklığını saklama girişimleri”, “Araplar İsrail yanında yer alırken Türkiye’ye ne oluyor?..” zıt eleştirileri in- san hakları ekseninde acımasız gelse bile gerçekleri yansıtıcı değil mi? Protesto eylemi olarak bu soğukta Eskişehir’den yola çıkan bir vatandaş ise şakanın sırası değil ama uçmuş, İstanbul Taksim’de 1 milyon kişi tarafından karşılanmayı bekliyor. Bu yazı yazılırken henüz ger- çekleştirilmediği için kaç kişinin katılacağı hakkında bir fikrim olmayan dünün akşamüstünde gerçek- leştirilecek “Barış için insan zinciri” keşke Galata- saray’a, Taksim’e sığmayacak kadar kalabalık ola- rak gerçekleşse? Siyasi parti örgütlülüğü ve dini duy- gularla buluşmuş Saadet Partisi’nin pazar günkü Çağ- layan mitingi elbette daha kalabalık olacaktı. Türkiye’nin her yerinde, İsrail konsolosluğu önün- de, üniversitelerde, Andolu kentlerinde gerçekleşti- rilen protesto eylemleri, boykotların anlamı yok de- menin de anlamı yok. Ama suçu işleyen güç odak- larının, suç ortaklarının güçleri, insan hakları duyar- sızlıkları ile karşılaştırıldığında, anlamlı caydırıcı güç oluşturmaktan bile çok uzakta kalacakları, acıklı gö- rüntüleri oluşturuyorlar... Örneğin gelen son haberlere göre, çaresizlik, suç ortaklığı yapan iktidarları karşısında, Mısır solu ile din- ci örgütleri dayanışmaya, ortak eylemlere yönlen- dirmiş. Şimdilik caydırıcılığı unutun, dikkat çekici, an- lamlı haber olabilme boyutuna ulaşabilmiş değiller. Batı uygarlığı, zengin kuzey dünyasında insan hak- larından yana çıkışlarda hepten utanç verici bir tab- lo yaşanıyor. Başkalarına insan hakları dersleri ve- renler, AB ülkeleri, yüzleri kızarmadan İsrail’in meş- ru müdafaa konumunda olduğu açıklamalarında, ta- raf olmada diretiyorlar. Gazze’deki Hamas gerçeği- nin, dünya çapında bilinen Hamas terör örgütünden başka bir şey, gerçek olduğu görmezlikten geliniyor. İnsanlığın insan haklarından yana, “Terörün gücüne, gücün terörüne teslim olmayı reddediyoruz” söyle- mi havada kaldı, yaşamın, emperyal düzenin da- yattıkları karşısında sırıtıyor. Orantısız güç kullanımında İsrail’in Gazze bombardımanları, işgalinin sonuçla- rı, kullanılan silahlar, ölen sivil halk, kadınlar, çocuklar, amargonun boyutları, açlık, saldırıya hedef olan ca- miler, hastaneler, doktorlar.. olgusu karşısında, “Saldıran emperyalizm, direnen Gazze” çıplak ger- çeğinden başka, insan hakları savunucularına ara- da bir seçeneğe yer bırakılmıyor. Gelin görün ki bu çıplak gerçek karşısında insan- lığın, dünyanın bu iletişim çağındaki duyarsızlığı akıl alır, açıklanır gibi değil... İnsan hakları algılaması, du- yarlılığı, reflekslerinden bu kadar mı koptuk? Bu ka- dar mı örgütsüz, duyarsız, bireyci, çıkarcı, korkak ol- duk? Siyaset, dünya çapında bu kadar ağır mı em- peryal çıkarlara teslim oldu? İnsanlık, dünyamızın ge- leceği adına böylesine ağır bir suç ortaklığı kalıcı ola- mayacağına göre.. dünya savaşlarına, nazizme tes- lim olmuş, sonra da bir biçimde çıkış yolları bulmuş insanlığın bu süreçlere ilişkin hastalıklarından kur- tulma, yaşama reflekslerinin daha güçlü, hızlı olma- sı gerekmiyor mu?.. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle