23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 22 OCAK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr MASLAK’TA YENİ BİR LEZZET Tike markalarõ olan Why-B zurna ilk olarak aynõ mekânda şimdi 0212 276 60 60 telefon numarasõyla kapõnõzda. UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ SÖYLEŞİ: DOSTLARI UĞUR MUMCU’YU ANLATIYOR KONUŞMACILAR: Sayõn Orhan BURSALI (Gazeteci Yazar) Sayõn Hüsniye KAYA (CHP PMÜ) Tarih: 25.01.2009 Saat: 11.00 Açık Büfe Kahvaltı Yer: Vesta Restaurant Sahil Yolu KARTAL/İST. Lütfen Rezervasyon Yaptırınız. İletişim: Binnur ATMACA: 0533 460 83 15 Sema ŞEKERCİ: 0536 494 77 77 UM–DER (UĞUR MUMCU MAH. ÇEVRE KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ) www.umder.org TC GAZİOSMANPAŞA 4. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2008/2079 Talimat Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydõ: İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy Hürriyet mahallesi, 10 Pafta, 1520 parsel 256 m2 miktarlõ arsada bodrum kat 1 bağõmsõz bölüm no Iu 40/220 arsa paylõ dükkan ni- telikli taşõnmazõn tamamõ. İmar Durumu: Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlõğõ İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden alõnan bilgiye göre,Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy, 10 pafta 1520 parsel 07.08.2006 tasdik tarihli,ve 1/1000 ölçekli Tem Güneyi Revizyon Uygulama imar planõnda bitişik nizam 4 katlõ (H:12.50m) konut alanõnda kalmakta olduğu belirtilmiştir. Evsafõ: Satõşa konu taşõnmaz, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy, Hürriyet Mahallesi, 10 pafta 1520 parsel 299 sokak no:4 kapõ sayõlõ Yusuf Cebi Apartmanõnõn bulunduğu yer olup, parselin üzerinde B.A.K sistemde inşa edilmiş bir bina olduğu anlaşõlmõştõr. Parselin tamamõnõn toplam 256 m2 olduğu üzerindeki binanõn Bodrum kat, zemin Kat, Dört normal kattan ibaret olduğu, bi- nanõn elektrik, su ve doğalgaz tesisatõnõn bulunduğu anlaşõImõştõr. Borçlu adõna kayõtlõ bölümün bodrum katta kalan (1) no Iu bağõmsõz bölüm dükkan olduğu, dükkanõn cephesinde demir doğ- rama büyük kapõ olduğu, bant pencereleri camlõ, içinde döşeme şap, duvarlar sõvalõ boyalõ oldu- ğu, halen kullanõlmayõp boş olan dükkanõn binanõn ortak mahalleri ile birleştirilerek büyütülmüş olduğu, inşaat alanõnõn toplam 73 m2 olduğu anlaşõlmõştõr. Kõymeti: 75.000,00-YTL Satõş şartlarõ: 1-Satõş 02/03/2009 günü saat 09.00’dan 09.10’a kadar Gaziosmanpaşa 4.İcra Müdürlüğünde; açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ ala- caklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir be- delle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 12/03/2009 günü, aynõ yer ve saatte ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da muhammen bedelin %40’õ ile rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. 2-Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, damga vergisi, eğitime kat- kõ payõ, tapu alõm harcõ ve masraflarõ ile KDV alõcõya aittir. Tapu satõm harcõ ve birikmiş vergi- ler satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masraflarõ alõcõya aittir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle fa- iz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4-Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’ün- cü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefil- leri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5-Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildi- ği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6-Satõşõ iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, baş- kaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda numarasõ yazõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze baş- vurmalarõ, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanõn tebliğ yerine geçeceği ilân olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 2842) AB’nin bir an önce Nabucco boru hattõ için doğalgaz kaynağõ sağlamak zorunda olduğunu vurgulayan Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanõ “Bu proje, enerji güvenliği ve bağõmsõzlõğõ demektir” dedi. Ekonomi Servisi - Rusya ile Ukrayna arasõndaki anlaş- mazlõk dondurucu soğuklarda Avrupa’nõn Rusya’ya enerji bağõmlõlõğõnõ tekrar gün õşõğõna çõktõ. Rus gazõnõn arzõndaki kesintinin Avrupa Birliği (AB) için, Nabucco gibi alternatif gaz güzergâhlarõnõn ancak güç- lü siyasi destek sağlanõrsa ger- çekleşebileceğini gösteren bir ders olduğuna dikkat çeken Bulgaristan Ekonomi ve Ener- ji Bakanõ Petar Dimitrov, “AB Nabucco’nun ticari bir proje olmadığını anlamalıdır; bu her şeyden önce siyasi bir projedir” dedi. Dimitrov, Reuters ile yaptõğõ söyleşide, Avrupa Birliği’nin bir an önce Nabucco boru hat- tõ için doğalgaz kaynağõ sağla- mak zorunda olduğunu, aksi halde projenin yaşamasõnõn mümkün olmayacağõnõ vurgu- layarak “Bu proje, AB için enerji güvenliği ve bağımsız- lığı demektir ve alternatif gaz kaynakları bulunması için her şeyden çok AB’nin siya- si desteğine ihtiyacı vardır. Böyle bir siyasi destek ol- mazsa, Nabucco’ya katılan şirketler bunu tek başlarına başaramazlar. Eğer Nabucco için gaz arzı sağlansaydı, pro- je şimdiye kadar başlamış olurdu. Ama gaz olmazsa is- tediğiniz kadar büyük fi- nansman sağlayın, proje ya- şamaz” dedi. Dimitrov, projeye desteği canlandõrmak için nisan ayõn- da gaz ihraç ve ithal eden ül- kelerin devlet veya hükümet başkanlarõnõ Sofya’da bir toplantõya davet edeceklerini ifade etti. Öte yandan Nabucco kon- sorsiyumuyla, hükümetler ara- sõ görüşmeler yapõldõğõnõ be- lirten Enerji Bakanlõğõ’ndan bir yetkili, “4-5 madde üze- rinde görüşmeler var. Tür- kiye taşınacak gazın yüzde 15’ini alma konusunda ıs- rarcı. Ancak konsorsiyum ve AB buna karşı çıkıyor” dedi. Makine Mühendisleri Odası ve bazı sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla oluş- turulan “Özelleştirme Karşıtı Platform” üyeleri, Türkiye’nin üçüncü büyük gaz dağıtım şirketi İZGAZ’ın (İzmit Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret AŞ) önünde pro- testo gösterisi yaptı. (AA) İZGAZ 25 yıllığına Fransızların AHMET KURT İZMİT - Kocaeli Büyükşehir Be- lediyesi’nin en önemli kuruluşlarõndan biri olan İZGAZ’õn yasa gereği zo- runlu olan özelleştirilme süreci ta- mamlandõ. İzmit Büyükşehir’de başkanlõk ma- kamõnda dün yapõlan imza törenine, Büyükşehir Belediye Başkanõ İbra- him Karaosmanoğlu ile Fransõz GDF Suez Avrupa ve Ortadoğu Onursal Başkanõ Jacguues Grautier ve Yö- netim Kurulu Başkanvekili Eric Stab- ton katõldõ ve devir protokolü imza- landõ. İZGAZ 549 milyon dolara 25 yõl- lõğõna GDF Suez’e devredilmiş oldu. 14 Ağustos 2008’de 5 firmanõn ka- tõldõğõ açõk arttõrma sonucunda ihale- yi kazanan GDF Suez yöneticisi Stab- ton, İZGAZ’õn gelişimine katkõ sağ- layacaklarõnõ ifade etti. İRAN HATTI DA AÇILDI Rus gazõ sonunda geldi Rusya ile Ukrayna arasõndaki an- laşmazlõğõn son bulmasõyla Türki- ye’ye gaz girişi dün sabah başladõ. Ko- nuyla ilgili açõklama yapan BO- TAŞ’tan bir yetkili, dün sabah itiba- rõyla Rusya’nõn Batõ hattõndan gaz akõ- şõnõn başladõğõnõ belirterek “Normal bir akış değil, ama az da olsa do- ğalgaz gelmeye başladı. Gün so- nunda tam basınçla birlikte akışın normal seviyeye dönmesi bekleni- yor” dedi. Türkiye’nin gaz tüketimi- nin yaklaşõk üçte birinin geldiği Rus- ya’nõn Batõ hattõndan akõş günlük 40 milyon metreküp düzeyinde bulunu- yor. Öte yandan İran hattõndaki sorun da çözüldü. Önceki gün Türkiye’ye gaz akõşõnõ hattaki bir sorun nedeniyle kesen İran, tamir çalõşmalarõnõn ta- mamlanmasõnõn ardõndan Türkiye’ye doğalgaz akõşõnõn dün öğlen saatlerinde başladõğõnõ açõkladõ. Türkiye’nin ikin- ci en büyük tedarikçisi olan İran’dan gelen gaz akõşõ günlük 12-15 milyon metreküp düzeyinde bulunuyor. Turanlar Grubu çay poşeti üretimine de girdi Ekonomi Servisi - Yarõm yüzyõlõ aşkõn süredir orman ürünleri endüstrisi, turizm, gõda sektörü ve müteahhitlik gibi birçok alanda faaliyet göste- ren Turanlar Grubu, çay ve demlik poşeti ihracatõ için kollarõ sõvadõ. Bugüne kadar çok az sayõda Av- rupalõ ve Amerikalõ te- sis tarafõndan üretile- bilen çay ve demlik poşeti üretimine, geçen yõl 100 milyon Av- ro’luk yatõrõmla yenile- diği Vezirköprü Orman Ürünleri ve Kâğõt Sanayi AŞ’de başlayan Turanlar Grubu, yurtdõşõndan sipariş al- maya başladõ. Böylece yurtdõşõnda üretilen çaylar artõk Türk poşetlerine de girecek. Vezirköprü’deki fabrikada üretilen özellikli kâğõtlar gõda sektöründen otomotive, temizlik ve orman endüst- risine kadar geniş bir yelpazeye hizmet veriyor. Çay poşeti kâğõtlarõ, otomo- bil filtre ve elektrikli süpürge filtre kâ- ğõtlarõ, mobilya ve döşeme sektörün- de overlay kâğõtlarõ bunlardan sadece birkaçõ. Grubun, en önemli girişimi 1995’te Özelleştirme İdaresi’nden Vezirköp- rü’deki orman ürünleri ve kâğõt fab- rikasõnõ almak olmuş. Geçen yõl fab- rikaya 100 milyon Avro’luk yatõrõm yapan grup çay poşetinden MDF’ye kadar üretim yapabilen dünyanõn sa- yõlõ orman ürünleri tesislerinden biri- ni oluşturdu. Bu fabrika özelleştirilen 20 benzer fabrika içinde tek ayakta kalan ve büyüyen fabrika olma özelli- ğine sahip. Bu başarõnõn ne- denini fabrikayõ arazisi için değil, işletmek amacõy- la almalarõna bağ- layan Turanlar Grubu Başkanõ Fu- at Turan Vezir- köprü’ye yaptõklarõ yatõrõmõn önemini şöyle anlattõ: “İşsizlik oranları- nın yüzde 60-70 olduğu, kalkınma- da herhangi bir önceliği bulunma- yan bölgenin en büyük ekmek ka- pısını kapatıp gitmek ya da gelişti- rip rekabette başarı sağlamak zo- rundaydık. Eğer bu yatırımı yap- masaydık, insanlar işsiz kalacaktı. O noktada yöreyi ve insanını da dü- şünerek zor olanı seçtik ve yatırım yapma kararı aldık.” Tasarõmlarõyla ödülü kaptõlar Grundig Amerika’daki Chicago Mimari ve Tasarõm Müze- si’nce düzenlenen ve ino- vasyon ile tasarõmõn sembolü olarak görülen “2008 Good Design” ödülünü Grundig markalõ Chameleon 2 18.5” LCD televizyon almaya hak kazandõ. Arçelik’ten yapõ- lan açõklamaya göre, Grun- dig Chameleon 2 18.5” LCD televizyon, teknoloji, estetik, kalite ve fonksiyonellik gibi kriterler dikkate alõnarak değerlendirildi. Vestel Vestel, Chicago Mimarlõk ve Tasarõm Müzesi’nin ver- diği dünyanõn prestijli tasa- rõm ödüllerinden Good De- sign Award’da Slim and Thin LCD TV modeli ile 2008 yõlõ ödülüne layõk gö- rüldü. Vestel Endüstriyel Tasarõm Bölümü Müdürü Burak Emre Altõnordu, ta- sarõm unsurunu ürünlerin katma değeri olarak gör- düklerini belirtti. LG Electronics LG Electronics, LCD Mo- nitörleri W2284 ve W52 Se- risi ile iF Ürün Tasarõmõ Ödülleri’ni kazandõ. Ödüllü LCD Monitörler, estetik ve sofistike tasarõm, kullanõcõ dostu özellikleriyle övgüye değer bulundu. Dinçer, Gülseren Onanç başkanlığındaki Kagider toplantısına katıldı. Akbank 50 yeni şube daha açacak Ekonomi Servisi - Akbank Yöne- tim Kurulu Başkanõ Suzan Sabancı Dinçer, 2009’da 50 yeni şube açma- yõ planladõklarõnõ söyledi. Türkiye Kadõn Girişimciler Der- neği’nin (Kagider) düzenlediği basõn toplantõsõnda konuşan Akbank Yö- netim Kurulu Başkanõ Suzan Saban- cõ Dinçer, şöyle konuştu: “2009’da 50 yeni şube açmayı planlıyoruz. An- cak yerleri henüz belli değil. Her şu- beye en az 7-8 personel alınacağı düşünüldüğünde, 2009’da da yeni eleman alımı yapmaya devam ede- ceğiz.” Çok fazla belirsizliğin olduğu kriz ortamõnda farklõ düşünmenin öne- mini vurgulayan Sabancõ Dinçer, krizden çõkmak için girişimciliğin lokomotif olduğunu belirtti. Yeni kadõn girişimcilere finansal pozisyonlarõnõ sağlam tutmalarõ, kay- nak bulmak için trendleri iyi okuma- larõ ve pazarõn koşullarõna göre ge- rekirse daha küçük ölçekte yapõlan- malarõ önerilerinde bulundu. Umut sadece fakirin ekmeği değil, insanın yaşam gü- cü, büyüsü.. “Umudumuz Obama” olarak özetlenebile- cek, en etkin medyatik araçların tümü kullanılarak pa- zarlanmış, biraz pahalıya patlasa da “demokrasinin fazi- letleri” nin sergilendiği, 2 milyon kişinin coşkuyla izledi- ği görkemli şov niye hoşumuza gitmesin ki... Hele de ger- çekten evrensel insan hakları, barış, demokrasiye, hat- ta bir ucundan da olsa paylaşım, eşitliğe ilişkin en temel kavramlar kullanılıyorsa... Simgesel ayakkabı fırlatılarak uğurlanan, emperya- lizmin en saldırgan, acımasız yüzü olarak kullanılmış Bush giderken, alternatifi Obama, siyah ten renginin ya- nında, insanlıktan, barıştan yana çoğunluğun özlemle- rine yanıt veren, barışçıları umutlandıran mesajların, slo- ganların seçildiği söylemiyle, gerçekleştirileceğine ina- namasak bile içimizi ısıtıyor. İnsan haklarından yana ilk önemli adımı, icraatı olarak gündeme sokulan Guanta- namo işkencehanesinin kapatılması girişimi kulağa bir hoş geliyor. Ortada zaten ABD, suç ortaklığı yapan AB ülkelerinin, sorumlu siyasi liderlikleri ile birlikte hesap ver- meleri gereken büyük bir insan hakları suçu, evrensel hukukun ayaklar altına alınması, sayısız savaş suçları- nın işlenmiş olması olgusunun durduğu gerçeğini çok kolay unutmuş oluyoruz.. Obama’nın yeni yönetim kadrolarının dayandıkları güç odakları ile Bush’unkiler arasında anlamlı hiçbir ayrım olmadığını da kolayca atlıyor, dahası ne anlama gel- diğini hafife alıyoruz. İsrail’in ABD sorumluluğunda iş- lediği büyük insan hakları, Gazze suçunun, operas- yonunun Obama’nın devir-teslim törenine kadar ger- çekleştirilmiş olmasını çok çirkin, ucuz bir pazarlama olarak görmemiz gerekirken, Bush ile Obama iktidar- ları arasındaki farklılaşmanın bir ölçütü olarak umutlar hanemize yazılması oyununa göz yumuyoruz... ABD emperyalizminin kucağında Arap dünyasının siyasi ik- tidarlarının da suç ortaklığında, Obama’nınki kadar si- yah ölü çocukların gözlerinden Hamas’ı sorumlu tut- ma eğilimi giderek ağır basıyor. Hamas’ın teröristlerinin kadınlar ve çocukların arka- larına saklandıkları vurgulaması, teröristin stratejisi ile dev- letin stratejisinin asla aynı olamayacağı gerçeği, İsrail dev- letinin devlet terörü suçu, sorumluluğu sanki hafifletebi- lirmiş gibi pazarlanıyor. Obama, “törenden önce, tören- den sonra” gibi ucuz ayrımla, bu kirli, insanlık suçunun dışında ak bırakılmış olabiliyor.. Emperyal çıkarlar, ekonomik büyümenin ekseni kan- lı petrolün önlenemez yükselişine, işgallere oturtulduğunda, Bush’u iktidar yapan bilgisayar sisteminin çıkışı tartışmalı yüzlerle sayılan oy farkı değil miydi? Şimdi yeni büyük pi- yasalar, küresel krizde, kapitalizmin en büyük ideolog- ları, piyasacılar çıkış reçetelerine ilişkin yeni söylemler edin- diler. Marksizm tehdidi varken, kapitalizmin çıkış yolu ola- rak gördüğü sosyal devlet, sosyal kapital, sendikal hak- lar.. düzenine hâlâ çok uzak dursalar da... Her şeyin di- ni imanı olmayan paranın kurallarına bırakıldığı serbest piyasa düzenin denetiminden söz açar oldular. Sadece piyasaları açmaya yönelik amaçlı da olsa, ka- pitalin sosyalleşmesinden, üretim ekonomisi, üretim üzerinden tüketebilme kapasitesinin yaratılabilmesi, sos- yal kapital, demokrasi, devletin ekonomik krizden çıkış- ta düzenleyici olması.. gibi kavramlar yeniden ağızdan ağı- za dolaşıyor. En önemlisi medya çağında, çok etkin med- ya gücü ile, kavram kargaşasında kendine, çıkarlarına ya- bancılaştırılmış, medyatik yönlendirilen milyonlarla seç- menin sandıkta vereceği oylar için siyasetin, çok çabuk eskitilenlerin yerine yeni yüzlere, yeni umut olacak lider- lere, iktidarlara gereksinimi var... Obama, sadece çok umutsuz Amerikalılar, dünyalı- lar için yeni bir yüz, yeni umut mu? Sistemin krizden çı- kış arayışlarında gerçekten daha insanca bir düzen ara- yışının simgesi mi? Keşke ikincisi gerçek olabilse... Bla- ir‘i yeni sol rüzgârları ile iktidara getiren, kadının çok faz- la kullanıldığı, İşçi Partisi’nin lord milletvekilinin “Benim selefim hem kadın hem de zenci” diye böbürlendiği se- çimler dün gibi belleğimde taze. Blair iktidarlarında İn- giliz İşçi Partisi, umut olduğu seçimlerin ardından, da- yandığı işçileri, sendikaları satıp, Teacher’ı aratan acı- masız liberal reçetelerin, savaş suçlarının, sendikal hak- lar, sosyal devletten vazgeçmenin.. icraatlarının kah- ramanı oluvermişti.. Obama’nın iktidara geliş töreninin kitleler için umut ol- ma görüntüsü, kendi tarihimizden en çok Ecevit’in umut olduğu günleri anımsatıyor. İnsan hakları, demok- rasi, sosyal devlete dönüş, değer arayışları ile... Niye ola- madığının sağlıklı sorgulanması zor, ancak düş kırıklığı- mız hâlâ çok taze, can acıtıcı... Yüklenen umutlar ne ka- dar ağır olursa, düş kırıklıkları da toplumu o kadar sar- sıyor, başka yerlere savuruyor. Obama’da dünya çapında pazarlanan öylesine büyük umutlar gündemde ki... İn- sanlığın düş kırıklığı ve savrulmalarından elbet çok daha fazla korkmalıyız... İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Umut Fakirin Ekmeği soner@cumhuriyet.com.tr Geçen yõl 100 milyon Avro’luk yatõrõmla yenilediği tesislerde çay ve demlik poşeti üretimine başlayan Turanlar Grubu, yurtdõşõndan ilk siparişlerini aldõ. Enerji güvenliği için Nabucco’nun hayata geçmesi gerektiğini belirten Bulgaristan Enerji Bakanõ AB’ye çağrõ yaptõ: Nabucco’ya gaz kaynağõ bulun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle