Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tuncay
Güney devlet televizyonu aracõlõğõyla sorularõ ya-
nõtlarken, soruşturma kapsamõnda bir kez bile res-
mi ifadesi alõnamadõ. Uygulamada hiç görülmeyen
bir yöntemle Kanada’da yaşayan Güney’e sav-
cõlõk “mektupla” sorular gönderirken, Dõşiş-
leri Bakanlõğõ’nõn devreye sokulmamasõ dik-
kat çekti.
Televizyon kanallarõna çõkarak canlõ ya-
yõnlarda açõklamalar yapan, gazetelere
beyanat veren Güney’in ne soruşturmayõ
yürüten savcõlõk ne de mahkeme bir ke-
re bile ifadesini almadõ. Türkiye’nin Ka-
nada devleti ile suçlularõn iadesine iliş-
kin ikili sözleşmesi bulunmuyor. An-
cak devlet arasõnda mütekabiliyet yo-
luyla suçlularõn ifadesinin alõnmasõ ola-
nağõ bulunuyor. Bu nedenle Tuncay
Güney’in ifadesininin alõnamamasõ
gibi bir durum bulunmuyor. Tuncay
Güney’in firari şüpheli sõfatõyla
ifadesinin alõnmasõ için izlenecek
yol şöyle: Mahkeme ya da savcõ-
lõk, Güney’e “firari şüpheli” sõfa-
tõyla yönelteceği sorularõ hazõrla-
yarak bunlarõ Adalet Bakanlõğõ’na ile-
tecek. Bakanlõk da sorularõ Dõşişleri
Bakanlõğõ’na gönderecek. Dõşişleri Bakanlõğõ
elindeki dosyayõ Kanada’daki Türkiye Büyükelçi-
liği’ne iletecek. Kanada devletinin adli kolluğu
aracõlõğõyla Güney’in adresinde sorgusu yapõlarak ay-
nõ yolla yeniden Türkiye’ye gönderilebilecek.
Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlõk ise uy-
gulamada hiç rastlanõlmayan bir yönteme başvurdu.
Savcõlõk hazõrladõğõ 37 soruyu, Güney’in Kanada’da
bulunan adresine gönderdi. Oysa resmi kanalda ifa-
de alõnmasõna yönelik işlemlerin başlatõlmasõ gere-
kiyordu. Güney hakkõnda Interpol aracõlõğõyla di-
füzyon veya kõrmõzõ bülten çõkartõlarak, Güney’in
Türkiye’ye getirilmesi yoluna da gidilmedi. Güney
TRT 2’de “Devlet benim mektup arkadaşım de-
ğil ki” sözleriyle kendince izlenen yönteme ilişkin
şaşkõnlõğõnõ ortaya koydu.
ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - CHP
Sözcüsü Mustafa Özyürek, Tuncay Güney’in ön-
ceki gün TRT 2’de partilerine ağõr suçlamalar yö-
neltmesine tepki gösterirken, TRT aleyhinde dava
açacaklarõnõ bildirdi. CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Okay da, “TRT’nin iktidarın bo-
razanı olduğunu” söyledi.
Güney, TRT 2’de yayõmlanan programda
CHP’den “Cesur hırsızlar partisi” diye söz
ederken, “1980’lerden sonra solun başına
Mahir Kaynak geçecekti, o deşifre olun-
ca bu gerçekleşmedi. Şimdi Deniz
Baykal var” sözleriyle de partiyi hedef
aldõ. Star TV’nin ana haber bülteninde
sorularõ yanõtlayan CHP lideri Deniz
Baykal, Güney’in iddialarõ hakkõnda
“Anlamak mümkün değil. Tam bir
deli saçması. Türkiye’yle oynu-
yor, alay ediyor” diye konuştu.
CHP’li Özyürek, “Ergenekon’da
ortaya atılan suçlamalar Başba-
kan’ın çabalarına rağmen halka
inandırıcı gelmedi. Şimdi bir mec-
zubun kasetleri halka doğrudan
yayınlanarak toplum etkilenmeye
çalışılıyor. Yüze yakın kişi suçla-
narak kişilik hakları çiğneniyor.
AKP yandaşı bir gazeteci CHP ile ilgi-
li soru soruyor ve meczup cevap veriyor.
CHP’ye ağır suçlamalar yapılıyor. TRT suç iş-
liyor. TRT aleyhine dava açacağız” dedi.
CHP’li Okay da, “TRT’nin iktidar tarafından
güdümlenen bir davada yürütülen psikolojik ha-
rekâtın parçası olarak kendisine verilen rolü ye-
rine getirdiğini” söyledi. Okay, “Güney’in saç-
ma sapan iddialarına saatlerce yer verilmesinin
utanılacak bir tablo olduğunu” vurguladõ. CHP’li
Atilla Kart ise “Hükümet eliyle karartma, de-
zenformasyon yapılıyor. Güney’e itibar, meş-
ruiyet kazandırma çabasını görüyoruz” dedi.
CHP’li Ahmet Ersin, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önerge-
siyle konuyu TBMM’ye taşõdõ.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnõn
“karakutusu” olarak adlandõrõlan ve 2001 yõlõnda
dolandõrõcõlõk şüphesiyle sorgusu yapõlan Tuncay
Güney’in, ifadelerinin toplandõğõ kasete ilişkin bü-
yük çelişkiler ortaya çõktõ. Tuncay Güney’in müla-
katõndaki bazõ çelişkiler özetle şöyle:
? İddianame incelendiğinde yalnõzca 4 kasetin
girdiği ortaya çõkõyor. Ancak bu 4 kasetin çözümleri
incelendiğinde ise dördüncü ve sonuncu kasetin,
“Tuncay, sen yerine geç sonra devam ederiz” sö-
züyle bittiği görülüyor. Diğer taraftan Güney de,
Kanal D’de yayõmlanan 32. Gün programõnda ve
son olarak da TRT-2’de yayõmlanan programda
“kayıp kaset” ve deşifre edilmeyen 40 sayfalõk bö-
lümle ilgili iddialarõ doğrulayarak “Evet, kayıtlar-
da eksiklik vardır. Ben kasetlerin tam olarak ya-
yımlandığına inanmıyorum” dedi.
? Tuncay Güney’in bugüne kadar ifadesini işken-
ce altõnda verdiğini söylemesine karşõn önceki gün
basõna dağõtõlan kasetlerde baskõ altõnda ve işkence
koşullarõnda ifade veren birinin anlatõmlarõ yerine
sorulara düşünmeksizin cevap veren bir üslubun ön
plana çõktõğõ görüldü. Uzmanlar, Güney’in tavõr ve
hareketlerinin işkence gören birinin tavrõndan çok
uzak olduğuna dikkat çektiler. Polisin, Organize
Suçlar Şube Müdürlüğü’ndeki sorgu esnasõnda kimi
yerlerde Güney’e “tatlım, hayatım” gibi ifadeler
kullanmasõ, Güney’in kimi ayakta kimi oturarak
gayri ciddi hareket etmesi anlaşõlõr bulunmadõ.
? Güney’in sorgusu başlamadan önce avukat hak-
larõnõn anõmsatõlmamõş olmasõ, Güney’in sorguya
gönüllü olarak geldiğini ortaya koydu.
? Mülakatta “Geçende de söylemiş olduğum gi-
bi, belirtmiş olduğum gibi” tarzõnda ifadeler kulla-
nan Güney, polislere kimi yerlerde “Siz bana ha-
tırlatın, neydi onun ismi” gibi sorular yöneltiyor.
Buradan yola çõkan uzmanlar, bunun bir sorgu biçi-
mi olamayacağõ sonucuna vararak “ortaklaşa” ger-
çekleştirilen bir sorgu yöntemi olarak değerlendirdi.
? Güney’in mülakat kasetleri ile dağõtõlan çözüm-
lerde eksiklikler olduğu, mülakatõn iki numaralõ ka-
set çözümünün başõnõn tõraşlanmõş olduğundan şüp-
he ediliyor. Güney’in Sudi Özkan’a ilişkin ifadele-
ri, 2001 mülakat çözümünde varken 2008 çözümün-
de olmadõğõ görülüyor.
? Güney’in 2001’de yapõldõğõ belirtilen mülaka-
tõn dökümünün 68 ve 69. sayfalarõnda 2005’te ge-
çen olaylardan söz ettiği, bunun dijital kamera or-
tamda da aynõ şekilde ifade edildiği ortaya çõkõ-
yor. Tuncay Güney mülakatõnda Veli Küçük’ün,
2005’te bir yerel yönetimle yaşadõğõ heykel uyuş-
mazlõğõ anlatõlõyor. Güney, bu olayõn 2005 yõlõnda
yaşandõğõnõ söylüyor.
? Sorguyu yapan kişinin Tuncay Güney’e, bir ga-
zetenin adõnõ vererek, “Neydi o reklam müdürü-
nün adı?” diye soruyor. Güney bu soruya, “Çok iyi
hatırlamıyorum. Genç bir çocuktu. Benden 3 yaş
küçük. Şimdi 33 yaşındadır” yanõtõnõ veriyor. Bu-
radan Güney’in mülakat esnasõnda 36 yaşõnda oldu-
ğu anlaşõlõyor ancak mahkeme dosyasõndaki kimlik
bilgilerine göre, 1972 doğumlu Güney’in 2001’de
29 yaşõnda olmasõ gerekirdi. Uzmanlar, buradan yo-
la çõkarak Güney’le mülakatõn 2008’de yapõlmõş
olabileceği sonucuna vardõklarõnõ ifade ediyorlar.
? Tuncay Güney, ifadesinde gazeteci Ruşen
Çakır için, “Şimdi Amerika’da” ifadesini kulla-
nõyor. NTV’de dün açõklama yapan Çakõr ise ken-
disinin 2001’de değil 2005 yõlõnda Vatan gazetesi
adõna ABD’de bulunduğunu söyledi.
CMYB
C M Y B
16 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ey İnsanlık Söyle
Nerdesin?..
İsrail, tıpkı ABD’nin Irak’ta düştüğü durum gibi,
sonu olmayan bir bataklığa doğru mu gidiyor?
İsrail ordusu karadan Gazze’nin yerleşim birim-
lerine girerken sokak çatışmaları oluyor... Bu ara-
da havadan BM mültecilere yardım merkezi ve ga-
zetecilerin bulunduğu bir bina vuruluyor.
Türkiye bu olup bitenleri izlemekle yetiniyor...
Televizyonlar, bir zıpırı tartışıyor. Kanada’da ya-
şayan zıpır anayasal bir kuruluş olan TRT’ye konuk
oluyor, dört saat boyunca daldan dala konarak “ki-
lit isim” olmanın dayanılmaz hoşnutluğunu yaşıyor.
Bazı meslektaşlarımız Kanada’da yaşayan zıpı-
rın çok şey bildiğinden hiç kuşku duymuyor...
Oysa, bir gazeteci 1990’lı yılları çok iyi yorumla-
yabilir...
1994 yılında hazırlanan TBMM Faili Meçhul Si-
yasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu’nun ha-
zırladığı raporu okursanız görebilirsiniz.
Güneydoğu’da işlenen faili meçhul cinayetle-
ri, bu cinayetleri işleyenlerin devletin güvenlik
birimlerince nasıl korunup kollandığını... Hiz-
bullah’ın Batman’ın bir ilçesinde hangi askeri bir-
likte eğitildiğini.
Bilgisayarın başındayım ve televizyon açık.
Hâlâ Kanada’da yaşayan zıpır tartışılıyor...
Adam hasta... El kol hareketleriyle bir şeyler an-
latıyor... Her şeyi bildiğini belirten davranış sergili-
yor...
Sorulan sorulara “arşivime bakın” diyerek ken-
disinin önemli bir kişi olduğunu vurguluyor...
Televizyonun sesini kesiyorum...
Gazze ateş altında. İsrail acımasızca bombalıyor
kentleri.
İnsanlar çığlık çığlığa...
Ağlayan çocuklar, kadınlar...
Kim “dur” diyecek bu insanlık dışı vahşete?
Hayır, hayır bu vahşet değil bir soykırım!
Bosna’da olduğu gibi...
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya seyrediyor ya-
şananları.
İsrail acımasız. İsrail çocukları öldürüyor!
Arap ülkeleri birbirlerini yemekle oyalanırken İs-
rail Ortadoğu’yu bir ateş çemberine dönüştürmek
istiyor...
Burada amaç ne olabilir?
Yanıtlanması gereken soru bu...
İsrail’de yapılacak seçimlere yatırım mı yoksa İran’ı
ve Suriye’yi kapsayacak bir savaşın ön hazırlığı mı?
Daha önce yazdım bir kez daha yineleyeyim...
İran’ı yangının içine çekmek için Gazze bir se-
naryo olabilir. Irak’ta bataklığa saplanan ABD’nin Bü-
yük Ortadoğu Projesi’nin bir ayağı yaşama geçi-
rilmek istenebilir.
Bu bir çılgınlık olur ve Türkiye de bu ateş çem-
berinin içine girebilir!
Suudi Arabistan Gazze’de yaşayan insanlar
için ne yapıyor?
Abu Dabi, Kuveyt, Mısır, Dubai, Suriye, Ürdün,
Suudi Arabistan gibi gözlerini kapıyorlar.
Ekmek yok, aş yok, su yok, ilaç yok!
İsrail karadan, denizden ve havadan vuruyor
Gazze’yi...
Gazze’de yaşayan 1.5 milyon insanın 200 bini
konutlarda yaşıyor... Geri kalanlar kamplarda,
derme çatma tahta, teneke kulübelerde.
İsrail, Hamas militanlarının vurulan konutlarda
yaşamadığını çok iyi biliyor. Hamas militanları o
kamplarda, tahta ve teneke kulübelerde.
İsrail, Hamas militanlarının yaşadığı bölgelere gi-
remiyor korkusundan...
Salt Türkiye yardım ediyor Gazze’ye...
Petrol zengini Suudiler, Körfez ülkeleri ellerini uzat-
mıyor yardım için.
Televizyonun sesini açıyorum.
Gazze yanıyor, insanlar evlerinden kaçışıyor.
Kanada’da yaşayan zıpır tartışılıyor televizyon-
larda.
Zıpır akıllı...
Devlet televizyonu TRT’yi bile kullanıp, Kanada’ya
sığınma hakkını elde etmek için bir adım atmak is-
tiyor ve başarıyor:
“Türkiye’ye dönersem beni yaşatmazlar!”
Evet, yirmi gündür katliam yapıyor Gazze’de İs-
rail...
Yakıp yıkıyor, öldürüyor İsrail...
Gazze’nin merkezine giremeyen İsrail sivil hal-
kı öldürüyor. Bir kenti yerle bir ediyor.
Mısır hâlâ Refah kapısını açmıyor... Ölümden baş-
ka bir seçeneği yok Gazze’de yaşayan insanların...
Yaralılar Refah kapısında ölüyor...
Su yok, ekmek yok, aş yok, ilaç yok!
Ey insanlık neredesin!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
İP’den TRT
önünde eylem
ANKARA (Cumhu-
riyet) - İşçi Partisi üyele-
ri, Tuncay Güney’in TRT
ekranlarõna çõkarõlmasõnõ
TRT Genel Müdürlüğü
önünde protesto etti. İP
Genel Başkan Yardõmcõsõ
ve parti avukatõ Hasan
Basri Özbey, burada yap-
tõğõ açõklamada, Tuncay
Güney’in 8 yõldan bu ya-
na gõyabi tutuklu ve ka-
nun kaçağõ olduğunu id-
dia etti. TRT ekranlarõn-
da, Türkiye Cumhuriyeti
ve Türk Silahlõ Kuvvetle-
ri’ni savunmanõn suç ha-
line geldiğini öne süren
Özbey, “Devletin televiz-
yonu Atatürk Cumhuri-
yeti’ni vurmaktadõr”
dedi.
‘Veli Küçük’ü
tanımıyorum’
ZONGULDAK (AA)
- Tuncay Güney’in, Veli
Küçük ile zaman zaman
telefonla görüştüğünü id-
dia ettiği Zonguldak Em-
niyet Müdürü Atilla Çõ-
nar, bu ifadelerin gerçeği
yansõtmadõğõnõ, Güney’i
de tanõmadõğõnõ bildirdi.
Bir yanlõşlõk olduğunu
düşündüğünü belirten
Atilla Çõnar, “Veli Kü-
çük ile hiçbir yerde ve
zamanda irtibatõm olma-
mõştõr. Basõnda okuduk-
larõm dõşõnda kendisi
hakkõnda da bilgi sahibi
değilim” dedi.
DTP’den çağrı
ANKARA (Cumhu-
riyet) - DTP Grup Baş-
kanvekili Selahattin De-
mirtaş, Ergenekon soruş-
turmasõnõ yürüten savcõ-
larõ Silopi Belediye Me-
zarlõğõ’nda inceleme baş-
latmaya çağõrdõ. Demir-
taş, “İddia ediyorum.
Orada 200 kişinin cesedi
var. Kaçõrõlmõş, infaz
edilmiş kişilerin cesedi
bulunmazsa, o zaman
Tuncay Güney’in ifade-
lerine ihtiyaç olmadõğõ
görülür” dedi. Demirtaş,
Meclis’te düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda, şüpheli
firari olarak aranan, Gü-
ney’in 2001’de çekilen
video kayõtlarõnõn gün
boyu TV’lerde yayõmlan-
masõna ve TRT’ye konuk
olmasõna tepki gösterdi.
İşkence cezası
STRASBOURG
(AA) Avrupa İnsan Hak-
larõ Mahkemesi (AİHM),
sendikacõ Süleyman Ye-
ter’in gözaltõnda işken-
ceyle öldürülmesiyle ilgi-
li davada Türkiye’yi 110
bin 720 Avro tazminata
mahkûm etti. AİHM ka-
rarõ verirken Türkiye’nin
Avrupa İnsan Haklarõ
Sözleşmesi’nin (AİHS)
“işkence yasağõ”, “yaşam
hakkõnõn ihlali” ve “bu
hak ihlal edildiği halde
faillerin cezalandõrõlmasõ
için iç hukukta etkili yar-
gõlama yapõlmamasõnõ”
gerekçe gösterdi.
YÖK toplandı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Muhalif
5 YÖK üyesinin kurulun
“AKP yanlõsõ bir tutum
sergilediği” yönündeki
önceki günkü bildirisinin
ardõndan YÖK Genel
Kurulu YÖK Başkanõ
Prof. Dr. Yusuf Ziya Öz-
can başkanlõğõnda toplan-
dõ. Üniversitelere giriş
sisteminin düzenlenmesi
gündemiyle yapõlan top-
lantõdan herhangi bir so-
nuç çõkmadõ. Toplantõda,
15 fakülteye dekan ata-
masõ yapõldõ.
Düzeltme
15 Ocak tarihli gazete-
mizin ikinci sayfasõnda
yayõmlanan Oktay Ak-
bal’õn makalesinde son
satõr teknik bir hata sonu-
cu çõkmamõştõr. Son satõr
şu şekilde olacaktõr.
Ben ‘Aydın Üzerine
Tezler’in iki cildini el
altında tutuyorum,
üçüncü cildin çıkmasını
bekliyorum.
Düzeltir özür dileriz.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ergenekon ope-
rasyonunun 10. dalgasõnda
gözaltõna alõnacak kişileri
tüm medyadan önce duyuran
TRT-2, operasyonun şüpheli-
si Tuncay Güney’i de canlõ yayõn
konuğu yaptõ. Gazeteci olarak tanõtõ-
lan Güney, konuşmasõ boyunca CHP
lideri Deniz Baykal’dan İşçi Partisi’ne
kadar birçok kesime ağõr suçlamalar
yöneltirken, yanõt hakkõnõ kullanmak
isteyen İşçi Partisi’nin (İP) avukatõna
rahat konuşma olanağõ verilmedi.
Ergenekon davasõ kapsamõnda 2001
yõlõndaki ifadeleri önceki gün avukat-
lara DVD olarak dağõtõlan Tuncay
Güney, DVD’lerin saatler boyunca
televizyonlarda yayõmlandõğõ günün
gecesinde Kanada’dan TRT’nin can-
lõ yayõnõna katõldõ. TRT-2’deki “Bü-
yüteç” programõnõn canlõ yayõn ko-
nuğu olan Güney, Ergenekon’un hiç-
bir yerinde olmadõğõnõ ileri sürdü.
“Can güvenliği nedeniyle Türki-
ye’ye gelip ifade vermediğini, bu sü-
reçte tenkit ve uyarı aldığını da” söy-
leyen Güney, “Susurluk’un babası-
nın Ergenekon olduğunu” savundu.
Güney, konuşmasõnda CHP ve İP’ye
yönelik ağõr eleştiriler yöneltti.
TARAFLI YORUMLAR
Ergenekon şüphelisi olan, Kana-
da’da nasõl geçindiği ve ne iş yaptõğõ
merak konusu olan Güney’i “gazete-
ci” olarak tanõtan TRT, Güney’in ve
AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen Star ga-
zetesi yazarõ Şamil Tayyar’õn
tek taraflõ yorumlarõnõ saatlerce yurt-
taşlara dinletti. Konuşmalara müdahale
etmeyen program sunucusu İbrahim
Gürkan Sarı, yanõt hakkõnõ kullanmak
için telefonla programõ arayan İP avu-
katõ Hasan Basri Özbey’i konuştur-
mamak için de elinden geleni yaptõ. Sa-
at 23.50 sõralarõnda telefon bağlantõsõ
yapõlan Özbey’e “Programın 00.00’da
biteceği” gerekçesiyle özetle konuş-
masõ yönünde sõk sõk uyarõda bulunan
Sarõ, Özbey’in telefonu kapat-
masõndan dakikalar sonra saat 00.05’te
“izleyicilerden gelen yoğun istek
üzerine” programõn saat 01.00’e kadar
uzatõldõğõnõ duyurdu. Bu bölümde de
Tayyar ve Güney, İşçi Partisi’ne ve
avukat Özbey’e ağõr eleştiriler yönelt-
ti. Bunun üzerine bir kez daha prog-
rama bağlanmak isteyen Özbey ikinci
bağlantõda da program konuklarõ kadar
rahat konuşamadõ. Özbey’in konuşmasõ
bir kez daha alelacele kesildi.
‘ERGENEKON BİR
FENOMENE DÖNÜŞTÜ’
TRT ise, eleştiriler karşõsõnda ken-
disini savundu. Kurumun habercilik
alanõnda son dönemde atağa kalktõğõ-
nõ ileri süren üst düzey bir TRT yöne-
ticisi “Ergenekon olayı da tüm top-
lumun merak ettiği sosyal fenomene
dönüştü. Biz program öncesinde
Fikri Sağlar, Mehmet Elkatmõş ve Şa-
mil Tayyar ile program yapmayı ka-
rarlaştırdık. Birkaç isimle daha gö-
rüşmüştük ancak onlar yoğun ol-
dukları gerekçesiyle gelemediler.
Güney, son 3 saate kadar çıkarım de-
medi, son 3 saatte ikna oldu” dedi.
Konuşma çelişkilerle dolu
2001’de verdiği iddia edilen ifadesinde 2005’te geçen olaylardan geçmiş zaman
olarak söz eden Tuncay Güney’in açõklamalarõ pek çok tutarsõzlõklarõ içeriyor
RTÜK’ün 3 CHP’li üyesi de yaptıkları ortak açıklamada
TRT-2’de yayımlanan programda, marjinal yayıncılık ya-
pan küçük özel televizyonlarda bile rastlanmayacak ölçülerde
hukuk dışı saldırıların yaşandığını bildirdi. Üyeler açıklamaların-
da, “Ana muhalefet partisi ve liderine yönelik bu tür bir saldırı, bugü-
ne kadar Türkiye’de yayın yapan onlarca özel televizyonun hiçbirinden
yapılmamıştır. Durum böyle olunca, TRT’nin Türkiye’ye yönelik tertip-
ler içinde olduğu kuşkuları doğmaktadır” dedi. TRT’ye devlet televizyo-
nu ciddiyetine yakışır bir yayıncılık anlayışı sergileme çağrısında bulu-
nan üyeler, aksi halde TRT’nin devletin televizyonu olmaktan çıkarak
belli bir grubun kontrolüne geçtiği ve o gruba biat etmeyenlerin TRT ta-
rafından düşman ilan edildiği izleniminin oluşacağını vurguladı.
İstanbul Haber Servisi - Tuncay Güney, 2001 yı-
lında yapıldığı iddia edilen sorgusunun kasetleri-
nin eksik olduğunu bir kez daha yineledi. Güney,
“Bugün ifadelerimin neresinde ne eksik, nerede çe-
lişki bulunduğunu hatırlayamam” dedi. Gazetemi-
zin “sorgu kasetlerindeki çelişkilere yönelik” soru-
sunu değerlendiren Güney, ifadesini 8 yıl önce ver-
diğini ve 8 yıl önceki sözlerini, bugün hafızasında
tutamayacağını belirtti. Güney, 2001’den sonra bir
daha Türkiye’de ifade vermediğini savundu. Güney
ayrıca sorgu kayıt kasetlerinin eksik olduğu yönün-
deki iddialara, “Evet kayıp kasetler var. Ancak ben
bunu araştıracak durumda değilim. Hangi ifadele-
rim eksik bunu anımsayamam. Bunu sizin araştır-
manız gerekiyor” diye konuştu.
GÜNEY: HATIRLAMIYORUM
Devlet televizyonu Tuncay Güney’in tek taraflõ saldõrõlarõna göz yumdu
TRT’yi de kullandõR T Ü K Ü Y E L E R İ N D E N T E P K İ
CHP TRT ALEYHİNDE DAVA AÇACAK SADECE MEKTUPLA SORU GÖNDERİLDİ
‘İktidarın
borazanı oldu’
TV’ye çıkıyor ama
ifadesi alınmıyor