Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İstanbul Y 10
Edirne Y 8
Kocaeli Y 13
Çanakkale Y 13
İzmir Y 15
Manisa Y 12
Aydın Y 14
Denizli Y 11
Zonguldak B 14
Sinop B 13
Samsun B 17
Trabzon B 15
Giresun B 15
Ankara Y 10
Eskişehir Y 7
Konya Y 8
Sıvas B 2
Antalya Y 17
Adana B 17
Mersin B 18
Diyarbakır PB 12
Şanlıurfa PB 15
Mardin PB 11
Siirt PB 12
Hakkâri S 0
Van S 3
Kars S 6
Oslo PB -5
Helsinki PB -6
Stockholm PB -2
Londra PB 10
Amsterdam PB 4
Brüksel PB 3
Paris PB 4
Bonn B 2
Münih B -4
Berlin PB 2
Budapeşte PB 12
Madrid PB 12
Viyana B 1
Belgrad Y 3
Soyfa B 8
Roma Y 14
Atina PB 16
Zürih PB 6
Moskova K 0
Aşkabat A 8
Astana K -8
Taşkent PB 5
Bakû A 12
Bişkek B 6
Tiflis A 9
Kahire B 24
Şam A 20
Yurt geneli parçalı çok
bulutlu, Marmara, Ege,
Batı Akdeniz, İç Ana-
dolu, Batı ve Orta Ka-
radeniz’in iç kesimleri ile
Zonguldak çevreleri ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar;
sağanak ve yağmur,
Batı ve Orta Karade-
niz’in iç kesimleri ile İç
Anadolu’nun doğusun-
da karla karışık yağmur
şeklinde görülecek.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
“Haberini bitir, hemen çık.”
Muhabir “Sadece son iki sözcüğü duydum” de-
se, olur mu?
Olmaz...
Madem gazetecilik örneğinden başladık, öyle de-
vam edelim.
“5 N, 1 K” kuralı, meslektaşımız Cüneyt Özde-
mir’in program adıyla birlikte herkesçe bilinen bir
gerçek oldu.
Bir haberin içinde mutlaka şu soruların yanıtının
olması gerekir:
Kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl, niçin?
Tuncay Güney kim?
Dolandırıcılık suçundan polise düşmüş, rüşvet-
le yurtdışına çıkmış, Kanada’da özel olarak koru-
nan, ruh sağlığı uzmanlarına göre, “mitomani” ya-
ni çok sık yalan söyleme hastası...
Devam edelim...
Tuncay Güney ne yapmış?
Ne yapmamış ki... Büro hizmetçiliği, gazeteci-
lik, kuryecilik, mutemetlik, ajanlık, dolandırıcılık, bel-
ge koleksiyonculuğu...
Bunları ne zaman yapmış?
Her zaman... Mübarek, anasının karnından doğ-
muş, “Devletin en gizli bilgileri bu çocuğa verilir”
belgesini almış, yola koyulmuş... Verdiği tarihler sık
sık çelişiyor, ama olsun... Bütün zamanların ada-
mı olduğu için o kadarına bakmamak gerekli...
Nerede yapmış?
Her yerde... Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu, Ame-
rika... En çok da Kuzey Irak’ta... Türkiye’nin de ne-
redeyse her kentinde, her katında...
Nasıl yapmış?
Her yöntemi kullanarak... Güven vermiş, en iç
odalara kadar girmiş... Herkes tarafından kullanı-
ma açık olduğunu göstermiş, herkesin adamı ol-
muş...
Niçin yapmış?
Her şey için... Tek bir amaç da görünmüyor. Her
türlü kullanıma açık olduğu için kime hizmet etti-
ğini de sorgulama gereği duymamış...
4 saatlik oyunla yeniden vizyona giren Tuncay
Güney, bununla da yetinmedi... TRT’de neredey-
se yine aynı uzunlukta canlı yayına katıldı. TRT’de
görevini kurumun geleneksel kuralları içinde yap-
maya çalışan meslektaşlarımıza saygımız var
ama, TRT’nin açılımını şöyle yaparsak abartmış ol-
mayız:
Tayyip Radyo Televizyonu!
Önceki gece Tuncay Güney’in hazırlayıp sun-
duğu, Mehmet Elkatmış, Fikri Sağlar ve Şamil
Tayyar’ın sorularla katıldığı program da tıpkı video
kaydı gibiydi.
Her iki gösterimi birlikte değerlendirmek gere-
kirse...
Güney’in ifadelerinin tümü dikkate alındığında en
az 100 kişinin daha değişik suçlardan gözaltına alın-
ması gerekir.
Ergenekon iddianamesine Güney’in ruhu sinmiş...
Ne ölçüde doğru olduğu belli olmayan çuvallar do-
lusu iddia, tam olarak kıymetlendirilmeden dos-
yalara girmiş.
Her türlü iddiayı ortaya atıp çuvala toplayan, son-
ra da sıfırla çarpan bir kişinin zikzaklarla dolu se-
rüvenini izliyoruz...
Her şeyi bilen adam olarak, polis ifadesinde de
adeta kendisini sorgulayanları yöneten Güney, Tür-
kiye’yi öyle bir kaosun içine soktu ki... Bu sütun-
larda daha önce defalarca dile getirdiğimiz bir sap-
tamayı güçlü hale getirdi:
Ergenekon operasyonlarının sonuçları, Türki-
ye’nin toplam gücünü sarsmaya yöneliktir!
Bir ülkenin toplam gücünü kim sarsmak ister?
İçindekilerden çok dışındakiler!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
luyor. İddialarıyla Tuncay Güney sadece bedensel de-
ğil, fikirsel açıdan da gay (i..e) olduğunu açığa vur-
muş oluyor.
Ne çare bir gay’in yalanları Ergenekon iddiana-
mesinin belli başlı kaynağı oluyor.
Açıklamaları izleyen kimi yorumcular, hukukçular,
Güney’in iddialarının davanın eksenini oluşturduğu-
nu söylüyorlar.
Bu duruma göre, Ergenekon savcılarına bir görev
düşüyor:
Güney’in olaylar ve kişilerle ilgili söylemlerinin
gerçek olduğunun kabul edilebilmesi için savcılığın...
...İddianameye temel teşkil eden olayları ve kişilerle
ilgili iddiaları somut kanıtlarla, belgelerle ispat etmesi
gerekiyor.
Aksi halde polise saatlerce konuşan Güney’in açık-
ladıkları iddiaları yalan ve hayal ürünü birtakım sa-
yıklamalar olacak.
Fanatik kafalar dışındaki haberciler, yorumcular ve
kimi hukukçular… ne idüğü belirsiz kişiliğiyle… kime
hizmet ettiği bilinmeyen… seri mermi tüketen bir si-
lah gibi kimi iddialar ortaya atan Tuncay Güney’e iti-
bar edilemeyeceğini söylüyorlar.
Kimi saçma sapan iddialar doğru olarak nasıl ka-
bul edilebilir?
Kimi tezatları açığa vuran şu komik saptamalara ba-
kınız: Örneğin örgütün başta gelen yöneticisi emek-
li Orgeneral Veli Küçük, aynı örgütün hem üyesi hem
de başlıca yöneticisi olduğu iddia edilen İlhan Sel-
çuk’la birlikte ve İlhan Selçuk’a karşı!
Deniz Baykal MİT ajanı.
İsmail Hakkı Karadayı, Necip Torumtay gibi Ge-
nelkurmay başkanları örgütün çekirdek kadrosunda.
Doğu Perinçek’in avukatının ortaya attığı bir baş-
ka saptama kafaları karıştırıyor.
Güney, TV’lerde yayımlanan sorgusunda emekli Ge-
neral Veli Küçük’ün “2005 yılında bir yerel yönetim-
le yaşadığı heykel uyuşmazlığını” anlatıyor.
Oysa -resmen açıklandığına göre- TV’lerde ya-
yımlanan sorgulamanın tarihi 2001!
Bu durum, Güney’in 2005’te Türkiye’ye getirildiği
ve “mülakata alındığı kuşkusunu” güçlendiriyor.
İddianameye ilham veren bu adamın gerçek yüzünü
sergileme görevini savcılık acaba üstlenir mi?
Tekrar etmekte yarar var:
Lafla peynir gemisi yürümeyeceğine göre; Sabih
Kanadoğlu’nun da dediği gibi, Zekeriya Öz baş-
kanlığındaki savcılar heyeti, Güney’in, iddianamenin
belkemiği sayılan, pek çoğu kuşku ile karşılanan id-
dialarını mutlaka ispat etmek zorunda.
Savcılık bu yolu seçtiği, Güney’in iddialarının han-
gilerinin gerçek veya gerçekdışı olduğunu ortaya çı-
kardığı takdirde, pek çok konuda, pek çok kişiyle il-
gili suçlamaların gerçek yüzü ortaya çıkacak.
Öldürülme korkusunu bahane ederek Türkiye’ye
gelmekten kaçınan Güney’in maskesi mutlaka indi-
rilmeli.
Bu, bir temenni!
Gerçekleşebilir mi? Yargı gerçekten siyasallaş-
madıysa… savcılık sadece ve sadece doğruları
saptamayı ve iktidarın havasına uygun çalıştığını içe-
ren yaygın kanıları yalanlamak istiyorsa…
Neden gerçekleşmesin? Niçin gerçekleştirilmesin?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA16 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
Çünkü sol, demokrasiden yana tutum alõr. Her tür-
lü cinayet şebekesine karşõ durur. Veli Küçük’ler-
le, Kemal Kerinçsiz’lerle ilişkilendirilecek bir sol
olamaz. ÖDP içinde Ergenekon gibi bazõ konular-
da farklõ sesler çõkmasõ partide Dev-Yol geleneğin-
den gelenlerin olmasõndandõr. ÖDP’lileşme süreci-
nin sancõsõnõ yaşõyoruz. (ZAMAN gazetesi 5 Aralõk
2008 Sayfa 17)
Benim adõm Gürbüz Çapan: “Ergenekon” da-
vasõ tutuklusuyum. Tutuklanma nedenimi bilmiyo-
rum. Suçum söylenmedi. Ama 23 Eylül’den beri ce-
zaevindeyim. Hukukun kurallarõnõn işlemediği bir da-
vada, Tuncay Güney adõnda bir “kırık” iftiralarda
bulunmuş. Zõrva… Cumhuriyet gazetesinin sahibi ol-
duğuma dair zõrvalar.
Peki, Tuncay Güney sadece benimle ilgili mi ko-
nuşmuş? Hayõr, Ufuk Uras ile ilgili ifadeleri de var.
Tuncay Güney diyor ki; “Bir dakika karanlık ey-
lemini ÖDP’liler başlatmadı aslında. M. Ali Bi-
rand gibi böyle insanların başlattığı karanlık
Türkiye’ye karşı aydınlık diye onlar başlattı, di-
ye Veli Paşa söyledi.”
“Ufuk Uras kimmiş!” dedi, “Ufuk Uras dediğin
adam, senin MİT’te mutemet” dedi. “MİT’te” de-
di, “asistanlık yaptı” dedi. “Ufuk Uras’ı aldılar ge-
tirdiler partinin başına. Topladılar eşcinselleri, öz-
gürlükçüler, bilmem ne…” (Tuncay Güney birin-
ci kaset çözümü S.35)
Bir “kırık” devşirme Tuncay Güney. Diyor ki bir
başka devşirme daha var, o da MİT’in devşirmesi
“Ufuk Uras”.
Ben Tuncay Güney kõrõğõnõ hiç tanõmadõm. Ama
Ufuk Uras’õ tanõdõm. “Faşist” dediği, “soldan
ayıklanıyorlar” dediği Dev-Yol geleneğinin ÖDP’ye
“baş” yaptõğõ biri..
Fethullahçı Zaman’dan, solcu Dev-Yol’a, huku-
ka ve insanlarõn onuruna küfredeceksin…
Şimdi söyle bakalõm: Tuncay Güney Ergenekon
davasõnõn tek karakutusudur. Benim ve bana benzer
davalõlar için söyledikleri doğruysa senin için söy-
ledikleri de doğrudur. Doğru mu? Seni bir MİT dev-
şirmesi olarak deşifre ediyor?
Veli Küçük benim için “komünist” diyor. Senin
için ne dediğini okudun mu?
Sen benim için bir acabasõn! Pişmanõm… Senin
milletvekilliğin için sokaklarda yanõnda olduğum için
pişmanõm… Sana o yoksul mahallelerde kefil ol-
duğum için pişmanõm.
Son sözüm:
Sen Tuncay Güney’den bile perişansõn.
Dink için ihmalden inceleme
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, gazeteci Hrant Dink cina-
yetinde görevlerini ihmal ettikle-
ri gerekçesiyle Emniyet İstihba-
rat Daire Başkanõ Ramazan Ak-
yürek ile İstanbul İstihbarat Şu-
be Müdürü Ali Fuat Yılmazer
hakkõnda “görevi ihmal”den
incelenmeleri için onay verdi.
Milliyet’in haberine göre Er-
doğan, Dink’in öldürülmesini
araştõran Başbakanlõk Teftiş Ku-
rulu’nun raporuna “olur” verdi.
Başbakanlõk Teftiş Kurulu mü-
fettişleri, Dink cinayetiyle ilgili
hazõrladõklarõ raporu Ekim
2008’de tamamlayarak Erdo-
ğan’õn onayõna sunmuşlardõ. Er-
doğan, 19 Ocak 2007’de gerçek-
leştirilen Dink cinayetinde ih-
mallerinin olduğu gerekçesiyle İs-
tihbarat Dairesi Başkanõ Akyürek
ile o dönemde “sağ terör ve
azınlıklar” ile ilgili İstihbarat
Dairesi Başkanlõğõ Şube Müdürü
Yõlmazer hakkõnda inceleme ya-
põlmasõna 2 Aralõk 2008’de onay
verdi. Şu anda İstanbul İstihbarat
Şube Müdürü olarak görev yapan
Yõlmazer, Dink cinayetinden son-
ra görevden alõnan Ahmet İl-
han Güler’in yerine getirilmişti.
Atalay’ın imzası bekleniyor
Akyürek ve Yõlmazer hak-
kõnda inceleme yapõlmasõ istenen
rapor, gereği için İçişleri Ba-
kanlõğõ’na gönderildi. İçişleri
Bakanõ Beşir Atalay’õn imzasõ-
nõn ardõndan da Mülkiye mü-
fettişleri görevlendirilecek.
Ailesinin başvurusu üzerine
Dink cinayetinde ihmalleri bulu-
nan kamu görevlilerinin tespiti
için başlatõlan incelemeyi, Kutlu
Savaş başkanlõğõnda Susurluk
raporunu hazõrlayan başmüfet-
tişler Mehmet Akın ve Ayşegül
Genç ile müfettiş Tuğçe Tümer
gerçekleştirdi. Müfettişler, cina-
yetin sanõklarõ Erhan Tuncel,
Yasin Hayal, Ogün Samast ve
Tuncay Uzundal’õn da aralarõn-
da bulunduğu 30’u kamu görev-
lisi 46 kişiyle görüştü. Müfettiş-
ler, Akyürek ve Yõlmazer hak-
kõnda şu tespitte bulundular:
“Trabzon İstihbarat Şubesi’nin
17 Şubat 2006 tarihli yazısı
üzerine, planlı operasyon ihti-
maline yönelik değerlendirme-
lerin yapılarak, istihbarat şu-
beleri arasındaki koordinasyo-
nun sağlanması ve sürecin ta-
kibinin yapılması ile Dink’e
yönelik koruma önlemlerinin
alınması konusunda elinde ye-
terli bilgi mevcut olmasına rağ-
men (özellikle yardımcı istih-
barat elemanı Erhan Tuncel’in
görevine son verilmesinin ar-
dından), Hedef Şahıslar Prog-
ramı ile ilgili Tamim’e göre
gerekli değerlendirmeleri ve
buna bağlı koruma tedbiri alın-
maması nedenleriyle, görevle-
rini gereği gibi yapmadıkları
değerlendirilen İstihbarat Dai-
resi Başkanlığı C Şube Müdü-
rü Yılmazer, aynı dönem ilgili
Merkez Haber Alma Dairesi
başkan yardımcıları ile Trab-
zon Emniyet Müdürlüğü yap-
Çapan’ın açıklaması
Baştarafı 1. Sayfada
Erdoğan, müfettişlerin raporuna onay verdi. Emniyet İstihbarat Daire Başkanõ Akyürek
ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Yõlmazer hakkõndaki rapor İçişleri’ne gönderildi
tığı dönemden İstihbarat Dai-
re Başkanı olarak görev yaptı-
ğı döneme kadar geçen sürecin
başından sonuna kadar tüm
aşamalarından haberdar olan
ve gerekli değerlendirmeleri
yapabilme yetkisine sahip ol-
duğu görülmekle, görevini ih-
mal ettiği değerlendirilen İs-
tihbarat Daire Başkanı Akyü-
rek ve tespit edilecek diğer gö-
revliler hakkında görevi ihmal
nedeniyle Devlet Memurlarının
Yargılanması Hakkındaki Ka-
nun olan 4483 sayılı yasa hü-
kümlerine göre ön inceleme
yapılmasının uygun olacağı ka-
natine varılmıştır.”
Hayal ile Tuncel’in 2004’te
gerçekleştirdiği McDonald’s
bombalamasõndan itibaren ya-
şanan gelişmelerin de incelen-
diği raporda, Tuncel’in 17 Ekim
2004’te Trabzon Emniyet Mü-
dürlüğü’nün talebi ve İstihbarat
Dairesi Başkanlõğõ’nõn 2 Aralõk
2004 tarihli onayõ ile Yardõmcõ
İstihbarat Elemanõ (YİE) ya-
põldõğõ belirtildi. Böylece Tun-
cel’in bombalama eyleminden
sonra istihbarat elemanõ olduğu
da ortaya çõktõ.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AKP,
yeni bir “orman tala-
nı” yolunu açan ve 2-B
olarak adlandõrõlan “or-
man niteliğini yitirmiş
arazilerin” satõşõna ze-
min hazõrlayan Tapu
Yasasõ değişikliğini
Meclis’ten geçirdi. Mu-
halefet, 2-B kapsamõn-
daki arazilerin kadast-
ro işlemlerinin öncelik-
le yapõlarak Hazine’ce
tescilini öngören dü-
zenlemeyle, AKP’nin,
“parayı bastıran yan-
daşlarına düşük be-
delle” 2-B arazilerini
satacağõnõ belirterek
tepki gösterdi.
İktidara gelir gelmez
ilk düzenlemelerinden
birisi 2-B olarak adlan-
dõrõlan orman niteliğini
yitirmiş arazilerin satõ-
şõ olan ancak bu girişimi anayasa en-
geline takõlan, AKP, Tapu Yasasõ de-
ğişikliği üzerinde yaptõğõ “son dakika
rötuşuyla”, satõş yolunu açtõ. AKP’li-
lerin verdiği önergenin kabulüyle, 2-B
arazileri fiili kullanõm durumlarõ dik-
kate alõnmak ve kim, kimler tarafõndan
ne zamandan beri kullanõldõğõ belirtil-
mek koşuluyla, öncelikle kadastrosu
yapõlarak Hazine’ce tescil edilecek. Ha-
zine adõna orman sõnõrlarõ dõşõna çõka-
rõlan yerler, tescil edilmiş olduğuna ba-
kõlmaksõzõn, Maliye Bakanlõğõ’nõn ta-
lebi üzerine, ifraz bölme veya birleş-
tirme yapõlabilecek. Kadastro Müdür-
lüğü, Hazine adõna orman sõnõrlarõ dõ-
şõna çõkarõlan yerlerde, özel yasalara gö-
re değerlendirilmesi gereken alanlar bu-
lunup bulunmadõğõnõ ilgili kurumlara
soracak. İdareler, 15 gün içinde yanõt
vermezse söz konusu alanlarõn bu-
lunmadõğõ kabul edilecek.
Muhalefet partileri, bu düzenle-
meyle AKP’yi, yangõndan mal kaçõ-
rõrcasõna yeni orman talanlarõna kapõ
aralayõp, orman alanõ dõşõna çõkartõla-
cak arazilerin iktidar yandaşlarõna sa-
tõlabilmesine zemin hazõrlamakla suç-
larken Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Na-
fiz Özak “Korkacak bir şey yok, ya-
sada satış yok” savunmasõ yaptõ.
Yetki, ormancı olmayana
Yasayla, 2 orman mühendisi, 1 ziraat
yüksek mühendisi, 1 ziraat mühendi-
si, 1 belediye veya muhtarlõk temsil-
cisinin yer aldõğõ “orman kadastro ko-
misyonu”nun orman sõnõrlarõnõ belir-
leme yetkisi; 2 kadastro teknisyeni, 1
mahalle veya köy muhtarõ, 3 mahalli bi-
lirkişi ve sadece 1 orman mühendi-
sinden oluşan “arazi kadastro ko-
misyonu”na bõrakõlõyor. CHP ve MHP,
düzenlemeyle yasanõn yürürlük tari-
hinden itibaren orman kadastrosu yap-
ma işinin “ormancı olmayanlara ve-
rilerek, ormanların talanının yolu-
nun açıldığı”na dikkat çektiler.
AKP’nin orman talanı inadı
İktidar, son dakika rötuşuyla 2-B’ye satõş yolunu açan yasayõ Meclis’ten geçirdi
RTÜK’TEN ‘YANDAŞ MEDYA’ AYARI
Tartõşmalõ karar
FIRAT KOZOK
ANKARA - RTÜK, bazõ AKP yandaşõ televizyon
kanallarõnõ Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) “yerel
kanal” olarak bildirdi. Böylece bu kanallara, seçim
döneminde uymalarõ gereken yayõn yasaklarõnõ ihlal
etmeleri durumunda ulusal kanallara oranla daha dü-
şük yaptõrõm uygulanmasõna olanak sağlandõ.
RTÜK’ün 3 CHP’li üyesi itirazlarõnõ YSK’ye iletti.
Özel televizyon kanallarõnõn seçim dönemlerinde ta-
rafsõz yayõn yapmalarõ amacõyla YSK tarafõndan alõ-
nan karar RTÜK’te tartõşmalara neden oldu. YSK bir
süre önce RTÜK’e gönderdiği yazõyla hangi kanalla-
rõn ulusal yayõn yaptõğõnõ sordu. RTÜK de kayõtlarda
ulusal kanal olarak görülen Kral TV, Show TV, TV 5,
Cine 5, Kanal D, TNT, CNBC-e, Flash TV, Fox TV,
Ata TV, Star TV, Habertürk TV, Meltem TV, TV 8,
TV NeT, NTV, STV, Tempo TV, ATV ve Kanal
7’nin isimlerini YSK’ye bildirdi. YSK de buna göre
karar aldõ. Ancak bu kanallar kadar etkili olan ve ya-
yõnlarõ uydu üzerinden tüm Türkiye’ye ulaşan, TGRT
Haber, Ülke TV, Haber S, Ses TV, Kanal 24, Kanal A,
Mehtap TV gibi kanallar ulusal kanal olarak YSK’ye
bildirilmedi. Böylece olasõ bir ihlal durumunda daha
az ceza almalarõnõn yolu açõlmõş oldu. Örneğin aynõ
yayõn ihlalini yapan bir ulusal kanal 10 güne kadar ka-
patma cezasõ ile karşõ karşõya kalõrken, aynõ suçu işle-
yen bir yerel kanal en fazla 7 gün kapatõlabilecek.
Bu duruma işaret eden RTÜK’ün üç CHP’li üyesi
Şaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak, şunlarõ
kaydetti: “CNN Türk, TGRT Haber, SKY Türk,
Ülke TV, Haber S, Kanal 24, Ses TV, Kanal A,
Mehtap TV, YSK kararı ile ülke geneline yayın ya-
pan kuruluşlar kapsamına alınmamış bulunmakta-
dır. Bu televizyon kuruluşları Edirne’den Van’a,
Sinop’tan Antalya’ya kadar ülkenin dört bir ya-
nından çanak antenle izlenebilmektedir. Ölçümler
halkın yüzde 50’sinin televizyonu çanak anten ara-
cılığıyla uydu yayınlarından izlediğini göstermekte-
dir. Bu televizyonların da ülke geneline yayın ya-
pan televizyonlar kapsamına alınması gerekir.”
Bağımsız Milletvekili Kamer
Genç, iktidarın göz göre göre
kamuoyunu yanlış bilgilendirdi-
ğini belirterek, “Ormanları da
sattıktan sonra daha ne sata-
caksınız ? Camileri de satacak
mısınız? Orman arazilerini yan-
daşlarınıza düşük bedelle sata-
caksınız” diye konuştu.
Genç: Daha ne satacaksınız?
CHP’li İsa Gök “Satışla ala-
kası yoksa, madem öyle bir ni-
yet yoksa orman adına tescilli
araziyi niye Hazine’ye tescil
ediyorsunuz? Satmayacaksı-
nız da, üzerindeki işgalciyi or-
man işgalcisi olmaktan çıkar-
tıp Hazine işgalcisi mi yapa-
caksınız?” diye tepki gösterdi.
Gök: Niye Hazine’ye tescilleniyor?
Başhekimden,
kadın doktora dayak
LÜTFİ KIRDAR HASTANESİ
MEHLİKA AKGÜN
Dr. Lütfi Kõrdar Kartal Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Özer-
türk, hematoloji uzmanõ Dr. Dilek Argon Be-
yazıt adlõ doktoru darp etti. Özertürk’ün darp
sonrasõ rapor almak isteyen Dr. Beyazõt’õ en-
gellediği de ileri sürüldü.
Dr. Lüfti Kõrdar Kartal Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi’nde hematoloji uzmanõ olarak çalõ-
şan Dr. Dilek Argon Beyazõt işe geç geldiği
gerekçesiyle başhekim Prof. Dr. Özertürk tara-
fõndan odasõna çağrõldõ. Bir süre sonra gelen
tartõşma sesleri üzerine, personel başhekimin
odasõna girdi. Dr. Dilek Argon Beyazõt’õn darp
edildiğini gören personel, duruma müdahale
ederek Dr. Beyazõt’õ odadan çõkardõ. Daha
sonra Dr. Beyazõt, Özertürk hakkõnda şikâyet-
çi olmak için darp raporu almak istedi. Ancak,
Özertürk’ün Beyazõt’õn hastaneden darp rapo-
ru almasõnõ da engellediği ileri sürüldü. İstan-
bul Tabip Odasõ ve Sağlõk Emekçileri Sendi-
kasõ iddialar üzerine inceleme başlatarak, ko-
nuya ilişkin olarak bugün saat 13.00’te basõn
açõklamasõ yapma kararõ aldõ.
AKP’nin kurucuları arasında
Prof. Dr. Yusuf Özertürk’ün irticai faaliyet-
leri nedeniyle TSK’dan ihraç edildiği ve
AKP’nin kurucularõ arasõnda yer aldõğõ ileri
sürüldü. Daha önce Haydarpaşa Numune Eği-
tim ve Araştõrma Hastanesi Başhekimliği ya-
pan Özertürk’ün çalõşanlara baskõ uyguladõğõ
gerekçesiyle hakkõnda dava açõldõğõ öğrenildi.
Üsküdar’da toplanan bir grup çevreci, Validebağ
Korusu’nun doğal dokusunun korunmasını istedi.
Validebağ Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi yanında toplanan Validebağ Gönüllüleri
Derneği ve bazı çevre örgütü üyeleri adına yapılan basın açıklamasında, Üsküdar Be-
lediyesi’nin parkur yapma bahanesiyle bölgenin oksijen deposu olan koruyu, sit ka-
rarlarını ihlal edip dozer ve kamyon sokarak tahrip ettiği kaydedildi. (Fotoğraf: AA)
Validebağ için eylem