Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2008 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Yargıyı AKP’leştirmek!
Şu AKP’liler Alman adaletini, Deniz Feneri da-
vasına bakan mahkemeyi, yargıçlarını, savcıyı ve
soruşturmayı yapan komiseri bir ele geçirseler ne-
ler olurdu? Sürüm sürüm süründürürlerdi! Baskı-
lar, yer değiştirmeler, AKP yandaş medyasının linç
girişimleri ile davayı zıvanadan çıkarırlardı...
Frankfurt’taki davayı beraatla sonlandırırlardı
ve/veya kan gövdeyi götürürdü!
Önceki günkü ve dünkü Cumhuriyet’teki haber
durumu anlatıyor: Şehitlere kelle ve Öcalan’a sa-
yın diyen RTErdoğan’ı, şehit ailelerinin başvuru-
su üzerine 3’er kuruş tazminat ödemeye mahkûm
eden mahkemenin yargıcı Sevgi Övüç’e, Adalet
Bakanlığı’nın görevlendirdiği 6 “müfettiş”, “de-
netim” veya “sorgu” baskını yapıyor! Bakanlık, yar-
gıç hakkında soruşturma açıyor; nedeni, mahke-
me kararlarının gerekçelerini yazmakta gecik-
mesi...
Neden gecikmiş? Bakanlık Övüç’e gerekli des-
tek eleman vermemiş! Yargıç her şeyi tek başına
yapmak zorunda bırakılmış. Dolayısıyla Övüç’ün
biriken gerekçeleri yazması fiziki olarak (zaman
yokluğu) mümkün olamıyor!
Yani Adalet Bakanlığı, önce yargıcın elini kolu-
nu bağlayıp sandalyeye oturtuyor, sonra “şu su
bardağını bize ver bakalım!” veya yargıcın önüne
bir kamyon dolusu dosyayı yığıyor sonra da
“Şunları bir gün içinde karara bağla” diyor!
Eğer ortada bir “suç” varsa, bunun teşvikçisi ve
yaratıcısı Bakanlığın ta kendisi!
Bakanlık, adalet değil adaletsizlik dağıtan ya-
pısına baksın önce! Mahkemelerin neden her da-
vaya üç-beş ayda bir gün vermelerinde kendi ih-
mallerini, yeteneksizlik ve yetersizliklerini kamu-
ya açıklasın!
Adalat Bakanlığı yargının sorunlarını çözeceği-
ne, müfettişleri marifetiyle, özellikle AKP’ye ve ik-
tidara ucu dokunacak konuları “cısss” ilan ediyor,
dikkat et elin kolun yanar, diyor... Yargıç Övüç’e
6 müfettişin “ifade alma” baskını, aslında bütün yar-
gı sistemine verilen “Ayaklarınızı denk alın” mesajdır!
Yargı bağımsız değil! Bunu bağımsız hukukçu-
ları bir yana bırakın, yargının en üst kurulu Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili
Kadir Özbek diyor. Akşam gazetesi muhabiri Er-
sin Bal’a yaptığı açıklamada, “12 Eylül öncesi Yük-
sek Kurul’u arıyoruz... Siyasi iktidarlar yargı benim
elimde olsun anlayışıyla hareket etti... Bugünkü
HSYK’nin sekreteryası bile Adalet Bakanlığı’na bağ-
lı. Yazı yazdıracak kâtibimiz bile yok...” diyor.
Başka? “Yargı bağımsızlığı, demokraside olmazsa
olmaz bir kuraldır. Yargının da kendi içinde bağımsız
olması gerekir. Bir hâkimin, önce kendisine karşı
bağımsız olması şart... Hâkim ve savcılar hakkın-
da yapılan şikâyetler Adalet Bakanı’nın izin vermesi
durumunda, Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri
tarafından soruşturuluyor. Teftiş Kurulu’nun bağ-
lı olduğu Adalet Bakanı, siyasi bir partinin temsil-
cisi. Böyle olunca, Teftiş Kurulu Başkanlığı siyasi
iradeye bağlı bir kurum, müfettişler de bakanlığın
ajanı gibi algılanıyor. Teftiş Kurulu’nun, HSYK’ye
bağlanması gerekir...”
Yargıç Özbek başka ne desin!.. Şunu da diyor:
“Bugün bakanlık izin vermezse ‘Soruşturma aç’ de-
me yetkimiz bile yok. HSYK’ye ulaşan şikâyetleri,
üst yazı ile bakanlığa gönderiyor ve sonucunun bil-
dirilmesini istiyoruz...”
Bağımlı yargının ta kendileri!
AKP, yargıyı elinde tutuyor! Adalet Bakanı ve
müsteşarı 7 kişilik HSYK’nin doğal üyeleri! Ada-
let Bakanlığı, kendine bağlı müfettişleri de, ta-
mamen kendi adamlarından oluşturmak için üs-
telik çeşitli girişimler içinde... Denetim, giderek si-
yasallaştırılma yolunda!
Yargı, AKP’nin en önemli hedeflerindenh biri! Biz-
zat RTErdoğan yargı tarafsız değil, deyip duruyor...
“Yargı tarafsız değil” demesi, aslında “Yargı biz-
den taraf değil” anlamına geliyor!
RTErdoğan’ın tarafsızlık kavramı ve içeri-
ğinden ne anladığını, yandaşı olmayan basına kar-
şı açtığı savaştan çok iyi biliyoruz: Tarafsızlaştır-
mak, AKP’leştirmek demektir. Adamlar, bağım-
sız sözcüğünden nefret ediyor!
RTErdoğan iktidarının yargıya bakışları da, tıp-
kı basına bakışları gibidir! İktidar, el altından ve
el üstünden, yardakçı ve cellat basını aracılığıyla
ne hukuk bırakıyor, ne insan hak ve özgürlükleri...
Ergenekon soruşturmasında bunu yaşıyoruz...
Bir de, pek çok örnekte!
Pazar yazımda ele alacağım, bir savcı üzerin-
de aylardır sürdürülen alçakça linç olayı, bunun çok
tipik örneklerinden biridir!
VakıfBank Geleneksel Bayram Kredisi
Ramazan Ayı boyunca, bayrama özel %0,89’dan başlayan
faiz oranlarıyla Taksitli İhtiyaç Kredisi: TİK
Şimdi her VakıfBank şubesi bir bayram yeri.
www.vakifbank.com.tr 444 0 724
•1.000-4.000 YTL, 03-11 Ay, %0,89 / 4.001-7.500 YTL, 03-12 Ay, %1,19 / 7.501-10.000 YTL, 03-12 Ay, %1,29
• VakıfBank kampanya süresini ve faiz oranını değiştirme hakkına sahiptir.
• Detaylı bilgiyi www.vakifbank.com.tr adresinden veya şubelerimizden öğrenebilirsiniz.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakanlõk İnsan Haklarõ
Başkanõ Hasan Tahsin Fendoğlu,
2008’in ilk 3 ayõnda ziyaret edilen
987 nezarethanenin 333’ünün Av-
rupa standartlarõna uygun olmadõ-
ğõnõn tespit edildiğini açõkladõ.
Fendoğlu, başkanlõk binasõnda
düzenlediği basõn toplantõsõnda, 31
Aralõk 2007 itibarõyla Türkiye’de 2
bin 888 polis nezarethanesi, 2 bin
456 jandarma nezarethanesi bu-
lunduğunu, polis nezarethanelerin-
den 2 bin 341’inin, jandarma neza-
rethanelerinden ise 1638’inin stan-
dartlara uygun olduğunu söyledi.
Fendoğlu, 547 polis, 818 jandarma
nezarethanesinin ise standartlara
uymadõğõnõ ifade etti.
2008 yõlõnõn
ocak ayõnda il
ve ilçe insan
haklarõ kurul-
larõna bir yazõ
yazarak kurul
oluşturulmasõ-
nõ sağladõklarõnõ kaydeden Fen-
doğlu, kurullarõn polis ve jandarma
nezarethanelerini ziyaret ederek ra-
porlar hazõrladõklarõnõ belirtti.
Hazõrlanan rapora göre 2008’in
ilk 3 ayõnda 496’sõ polis, 491’i ise
jandarma nezarethanelerine yapõlan
ziyaretlerin sonucunda 654 neza-
rethanenin standartlara uygun ol-
duğu görülürken 333 nezarethane-
de ise olumsuzluk tespit edildi. Ne-
zarethanelerin yüzde 66’sõnõn stan-
dartlara uygunluğu görülürken yüz-
de 34’ünün standartlarõn dõşõnda
olduğu belirlendi. Rapora göre
olumsuzluklar şöyle sõralandõ: “Ba-
ğımsız ifade alma odasının olma-
ması, nezarethane ebatının stan-
dartlara uygun olmaması, banyo
ve tuvalet imkânlarının olma-
ması ya da bina dışında olması, te-
mizlik ihtiyaçlarının giderilmesi
için tedbirlerin alınmaması, ye-
terli doğal ışıklandırma ve hava-
landırmanın olmaması, demir
parmaklıkların yatay yapılması,
kadınlar için ayrı nezarethanenin
olmaması, kadın kolluk görevli-
sinin olmaması, nezarethaneye
alınanların kaydına ait defterin
düzgün tutulmaması.”
BAŞBAKANLIK İNSAN HAKLARI BAŞKANLIĞI: ÜÇTE BİRİ STANDART DIŞI
Nezarethanelerin durumu içler acısı
CHP’li Ersin, ithal edilen 14 mobil dinleme cihazõndan ikisinin AKP muhaliflerini izlediğini iddia etti
‘Erdoğan istihbarat örgütü’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, “An-
kara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek’in Atatürk Orman Çiftliği’ni (AOÇ)
talan ettiğini” vurgularken “Ankara Büyük-
şehir Belediyesi’ne AOÇ’yi koruma amaçlı
imar yetkisi verildi ama bu yetkiyi Gökçek
talan amaçlı kullanıyor” dedi.
Ateş, Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı
ile birlikte parlamentoda düzenlediği basõn
toplantõsõnda, 2006 yõlõnda Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal
anlaşarak AOÇ’nin belli bir kõsmõnõn belediye
tarafõndan kullanõmõna yönelik yasa çõkardõğõ-
nõ bildirdi. Ateş, yasada AOÇ’de imar planõ
değişikliği yapõlõrken Tarõm ve Köyişleri Ba-
kanlõğõ’nõn uygun görüşünün alõnmasõnõn şart
koşulmasõna karşõn büyükşehir belediyesinin
bakanlõk ve valiliğe yazõ yazmadan Ankara İl
Tarõm Müdürlüğü’ne yazõ yazarak AOÇ ile il-
gili inceleme yapõlmasõnõ istediğini, müdürlü-
ğün de AOÇ ile ilgili inceleme yaptõrdõğõnõ an-
lattõ. Ateş, “Melih Bey hile yoluna başvura-
rak, üzerine görev olmayan bir konuda,
AOÇ’nin topraklarının kaçı tarıma uygun
diye tarım il müdürlüğüne
inceleme yaptırıyor. Ra-
porda, AOÇ arazisinin
yüzde 70’inin tarım amaçlı
olarak kullanılamayacağı
belirtiliyor. ‘33 bin 220 de-
karõn ancak 9 bin 64 dekarõ
tarõm amaçlõ kullanõlabilir,
24 bin 156 dekarõ ise kulla-
nõlamaz’ denilmiş. Bu ra-
porun geçerli olabilmesi
için, tarım il müdürlüğü-
nün bağlı olduğu vali yardımcısının imzası
ve valinin parafının olması gerekiyor. İki
kamu görevlisinin bu rapordan haberleri
yok. Bu kişiler bu raporu imzalamıyor, an-
cak Sayın Vali burada yokken, yerine vekâ-
let eden vali yardımcısı Selahattin Ekre-
moğlu, il tarım müdürlüğünün bağlı olduğu
vali yardımcısının imzası dahi yokken bu
raporu imzalıyor” açõklamasõnõ yaptõ.
AOÇ’nin de 2002 yõlõnda Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü Toprak ve Gübre Araştõrma
Enstitüsü Müdürlüğü’ne başvurarak, arazinin
toprak yapõsõnõn incelenmesini istediğini anla-
tan Ateş, hazõrlanan bu raporda 33 bin 220 de-
karlõk AOÇ arazisinin yüzde 72.9’una denk
gelen 26 bin 169 dekarlõk alanõn tarõm arazisi
olduğunun tespit edildiğini bildirdi. Belediye-
nin AOÇ’yi talan edeceğini vurgulayan Ateş,
şunlarõ söyledi: “Kalan en son 33 bin dekar
da 9 bin dekara indiriliyor. İşi gücü bırak-
tık, AKP’nin talan ettiği yerleri talan ettir-
memeye çalışıyoruz. 14 yıldır Ankara’yı so-
yup soğana çevirdiler. Türkiye bir çete dev-
leti midir?” açõklamasõnõ yaptõ.”
VALİDEN HABERSİZ RAPOR HAZIRLATMIŞ
Gökçek’in
AOÇ
hinliği
Haber Merkezi - Gazetemiz yazarõ Deniz Som hakkõnda, Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’e “basın yoluyla hakaret”
ettiği iddiasõyla dava açõldõ. İddianamede, şikâyetçi Hayrünnisa Gül’ün,
The Times gazetesi muhabiriyle yaptõğõ söyleşide sarf ettiği, “Ben başımı
örtüyorum, beynimi değil” şeklindeki sözün 18 Temmuz 2008’den iti-
baren medyada yer aldõğõ söylendi. İddianamede, Cumhuriyet gazetesinin
22 Temmuz 2008’deki nüshasõndaki köşesinde yer alan yazõsõyla Hayrün-
nisa Gül’e, “haber ve eleştiri sınırlarını aşacak şekilde, küçültücü de-
ğer yargılarında bulunarak, hakaret ettiği” öne sürülerek Deniz
Som’un 3 ay 15 günden 2 yõl 4 aya kadar hapisle cezalandõrõlmasõ istendi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - TBMM İnsan Haklarõ Tele-
kulak Alt Komisyonu üyesi ve CHP İzmir Mil-
letvekili Ahmet Ersin, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn MİT, jandarma ve emniyet dõşõnda
“özel istihbarat birimi” kurdurduğu iddia-
larõ bulunduğunu belirterek Ergenekon kap-
samõndaki özel yaşama ilişkin bazõ telefon din-
lemelerinin bile bu örgüt tarafõndan yapõlmõş
olabileceğini söyledi.
Ahmet Ersin, komisyonun MİT ve jandar-
mayõ da dinlemesi yönündeki başvurularõna
karşõn AKP’li Başkan Cemal Yılmaz De-
mir’in çalõşmalarõ bitirip taslak raporu ha-
zõrlamasõna tepki gösterdi. Türkiye’ye çok güç-
lü sinyaller alabilen, ortam dinlemesi yapabilen
11 mobil dinleme cihazõ ithal edildiği bilgi-
sinin bulunduğunu belirten Ersin, “Benim 14
diye tahmin ettiğim bu mobil dinleme ci-
hazlarının hangi kurum
tarafından kullanıldığı
konusunda ise bilgi yok.
Ben bunların araştırıl-
ması için komisyon baş-
kanlığına yazılı başvuru-
da bulundum” dedi.
Komisyon başkanlõğõna
yaptõğõ başvuruda, “Yasal kurumlar dışın-
da başka bazı kişi ve çevrelerin de güçlü teç-
hizatla donatılmış mobil dinleme-izleme
araçlarını ithal ettiklerine ve bu kişi ve çev-
relerin söz konusu mobil dinleme-izleme
araçlarını siyasi amaçları için kullandık-
larına ilişkin genel bir kanaat vardır. Mo-
bil dinleme-izleme araçlarının kimler ve-
ya hangi kurumlar tarafından ithal edil-
diğinin gümrüklerden sorumlu Devlet Ba-
kanı’ndan sorulması” taleplerinde bulunan
Ersin, bu başvurusuna hiçbir yanõt alamadan,
Komisyon başkanlõğõnõn raporu apar topar yaz-
maya başladõğõna dikkat çekti.
Bu mobil dinleme araçlarõnõn “siyasi amaç-
lar için kullanılmak üzere ithal edildiği” id-
dialarõ bulunduğuna dikkat çeken Ersin şun-
larõ söyledi: “2005 yılından itibaren Baş-
bakan Erdoğan’ın, emniyet, MİT ve jan-
darma dışında kendisine ait özel istihbarat
örgütü kurulduğu iddiaları var. İthal edi-
len araçlardan 2 tanesinin Erdoğan’a bağ-
lı, sivillerden oluşan özel istihbarat örgü-
tü tarafından kullanıldığı iddiaları var. Bu
örgüt, AKP’ye, Erdoğan’a muhalefet yapan
kişilerin ortam dinlemesi, telefon tesbitle-
riyle, ses kayıtlarını alıyor ve zaman zaman
gerek internet ortamında, gerekse basın
aracılığıyla kamuoyuna yansıtıyor. Amaç-
ları hükümete muhalefet yapan kişileri kor-
kutup, sindirmek. Hatta Ergenekon’daki
bazı telefon kayıtlarının da buradan kay-
naklandığından şüpheliyim. Ergenekon
soruşturması kapsamında, konuyla ilgisi ol-
mayan bazı özel konuşmaların kayıt altın
alınması bana Erdoğan’ın özel istihbarat
örgütünün işiymiş gibi geliyor.”
CHP’li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Telekulak Alt Komisyo-
nu Üyesi Ersin, Erdoğan’ın MİT, emniyet ve jandarma dışında “özel istihbarat
örgütü” kurduğu yönünde iddialar bulunduğunu belirterek bunun araştırılması
için komisyona başvurduğunu ancak hiçbir yanıt alamadığını ifade etti.
Hayrünnisa
Gül’den
Deniz Som’a
hakaret davası
Basõn kuruluşlarõ Başbakan Erdoğan’a tepki gösterdiler
İstanbul Haber Servisi- Tür-
kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
Başkanõ Orhan Erinç, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn “Do-
ğan medya grubuna karşı siz-
ler de kampanyanızı başlatın,
sürdürün ve bu gazeteleri evi-
nize sokmayın” çağrõsõnõn de-
mokratik sistem açõsõndan tehdit
oluşturduğuna dikkat çekti.
Önceki gün bir araya gelerek
Başbakan’õn sözlerini görüşen,
aralarõnda Avrupa Gazeteciler
Birliği (AEJ), Basõn Enstitüsü
Derneği, Basõn Konseyi, Basõn
Senatosu, Çağdaş Gazetciler Der-
neği (ÇGD), G 9 (Gazeciler Plat-
formu Ankara), İletişim Araştõr-
malarõ Derneği (İLAD), KESK
Haber-Sen, TGC ve Türkiye Ga-
zeteciler Sendikasõ (TGS) yöne-
ticileri alõnan kararõ dün TGC’nin
Cağoloğlu’ndaki Burhan Felek
Konferans Salonu’nda düzenle-
diği basõn toplantõsõ ile açõkladõ.
Meslek örgütleri adõna açõkla-
mayõ okuyan Erinç, Başbakan’nõn
sivil toplum örgütleri, sendikalar
ve medya dahil ülkenin bütün ku-
rumlarõnõ denetim altõnda tutmak
istediğini söyledi. Erinç şöyle ko-
nuştu: “ Başbakan’ın ‘Bu gaze-
teleri evinize sokmayõn’ diye
başlattığı ve daha sonra basına
yönelik haksız suçlama ve mü-
dahaleler, basın özgürlüğüne
yönelik dünyanın hiçbir yerin-
de görülmeyen gazeteleri, ga-
zetecileri, okurlarıyla birlikte
hedef haline getirecek düş-
manca bir tutumdur. Bu dav-
ranış asla kabul edilmeyecek bir
saldırıdır. Gazeteciler, toplu-
luklar ve uluslar arasında mil-
liyet, ırk, cinsiyet, dil, din, sınıf
ve inanç ayrımcılığı yapma-
dan insanlar arasında nefreti ve
düşmanlığı körükleyici yayın-
dan kaçınır. O halde gazeteci-
ler yürütme organı ve onun
başı olan Başbakan’dan nefre-
ti, düşmanlığı körükleyici söz-
lerden ve davranışlardan ka-
çınmasını isteme hakkına sa-
hiptir. Herkes bilmelidir ki,
gazeteciler Başbakan’ın basına
yönelik öfkesine rağmen, ka-
lemlerinden kaynaklanan güç-
lerini halkın bilgi edinme hak-
kı için kullanacaktır. Çünkü
bilgi ve haber alma, yorum
yapma ve eleştirme özgürlük-
lerini ne pahasına olursa olsun
savunmak gazetecilerin temel
görevi olmaya devam edecektir.
O nedenle gazeteciler meslek
kurulları gereğince hükümet
ve benzeri kurumların müda-
halesine kapalıdır.”
www.egitimsen.org.tr
Eğitim-Sen
sitesineAdnan
Oktarengeli
İstanbul Haber Servisi -
Eğitim ve Bilim Emekçileri
Sendikasõ’nõn (Eğitim-Sen)
internet adresi www.egitim-
sen.org.tr’ye erişim dün sabah
saatleri itibarõyla mahkeme
kararõyla engellendi. Eğitim-
Sen Genel Sekreteri Mehmet
Bozgeyik, genel merkeze ko-
nuyla ilgili herhangi bir yasal
uyarõ ya da tebligat yapõlma-
dõğõnõ söyledi.
Eğitim-Sen’in internet ad-
resi www.egitimsen.org.tr’ye,
“Harun Yahya” takma adõnõ
kullanan Adnan Oktar’õn
başvurusu üzerine Gebze 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin
2008/118 esas sayõlõ kararõ
ile erişim engellendi. Boz-
geyik, “Eğitim-Sen Genel
Merkezi’ne bu konuyla ilgili
daha önce herhangi bir ya-
sal uyarı ya da tebligat ya-
pılmamış olması, bu engel-
lemenin hukukun en temel
kurallarına aykırı olarak
yapılmış olduğunu göster-
mektedir. AKP hükümeti 6
yıl boyunca sendikamızla
uğraşmıştır. Şimdi ise tari-
kat ve cemaatler sendika-
mızla uğraşıyor. Avukatla-
rımız itiraz dilekçesi verdi-
ler” dedi. Bozgeyik, Eği-
tim-Sen’in daha önce “Adnan
Hocacılar” tarafõndan biyoloji
öğretmenlerine gönderilen
“Yaradılış Atlası” ile ilgili
olarak yaptõğõ açõklamanõn
gerekçe gösterilerek internet
adresinin kapatõldõğõnõ vur-
guladõ.
BARIŞ YAMAN
KONYA - Konya polisince, yeşil sermayeli Ok-
yanus Şirketler Grubu’na yönelik 12 ilde eşza-
manlõ olarak düzenlenen operasyonda gözaltõ-
na alõnanlarõn sayõsõ 41’e yükseldi. 5 kişi ise
ifadelerinin alõnmasõnõn ardõndan serbest bõra-
kõldõ. Önceki gün Konya, İstanbul, Ankara,
Nevşehir, Karaman, Afyonkarahisar, Mersin,
Şanlõurfa, Yozgat, Adana, Diyarbakõr ve An-
talya’da düzenlenen operasyonda Okyanus Şir-
ketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanõ Nusret
Argun, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)
Konya Şube Başkanõ Arif Aytürk ve Meram
Tõp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Mustafa
Mete’nin de aralarõnda bulunduğu 37 kişi göz-
altõna alõndõ. Dün düzenlenen operasyonda da
4 kişi daha gözaltõna alõndõ. Yerel Dinci Mem-
leket gazetesi Genel Müdürü Uğur Özteke,
Yılmaz Altınsoy, Aslıhan Güngör, Üçler Yıl-
dırım ve Derviş Argun ise ifadelerinin alõn-
masõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ. Konya po-
lisi 26 Nisan’da Okyanus Şirketler Grubu’na
yönelik olarak, 12 kentte tõbbi malzeme, temiz-
lik, güvenlik, yemek ve dağõtõm ihalelerine gi-
ren firmalara yönelik baskõ, şantaj, sahtecilik,
tehdit, ihaleye fesat karõştõrmak, rüşvet ver-
mek, çeşitli hastanelerden aldõğõ çok sayõda te-
mizlik ve görüntüleme ihalesinde yolsuzluk
yaparak çõkar amaçlõ suç örgütü kurulduğu id-
diasõyla operasyon düzenlemişti.
‘Düşmanca bir tutum’
obursali@cumhuriyet.com.tr
Yılmaz Ateş
Ahmet Ersin
Basın kuruluşları Burhan Felek Konferans Salonu’nda ortak basın toplantısı yaptı.
Okyanus’ta gözaltõ
sayõsõ 41’e yükseldi