28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 EYLÜL 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 MEDYA NOTU EMRE KONGAR Devlet, Hükümet ve Medya Demokratik ülkelerde devlet, medyanın güven- cesidir. Daha açık terimlerle ifade edelim: Demokratik ülkelerde, devlet dediğimiz aygıtı oluşturan, anayasa, yasalar, yönetmelikler, anaya- sal yargı, idari yargı, adli yargı, temel hak ve öz- gürlüklerin en başında gelen haberleşme özgür- lüğünün, ifade özgürlüğünün ve bütün bunların so- mut dışa vurumu olan medya özgürlüğünün gü- venceleridir. Demokratik ülkelerde hükümetler, haberleşme, ifa- de ve medya özgürlüğüne titizlikle uyar. Uymazlarsa ne olur? Yargıda hukuk yoluyla, yasamada meclis yoluy- la, kamuoyunda ve seçimlerde halk tarafından ce- zalandırılırlar. Hem dünyadaki hem de Türkiye’deki demokrasi tarihi, bu tür özgürlük sınırlamaları ve kısıtlamaları ya- pan ya da yapmaya teşebbüs eden siyasal iktidar örnekleriyle doludur. Bu örneklerin istisnasız hepsinde, ama hepsinde, siyasal iktidarlar, hukuksal ve siyasal yaptırımlarla karşı karşıya kalmıştır. Demokratik ülkelerdeki bütün örnekler, bu tür de- mokrasi karşıtı özlem, tutum ve davranışların, siya- sal iktidarlar açısından mutlaka, ama mutlaka olum- suz sonuçlandığını bize öğretmiştir. Bu olumsuz sonuçlar kimi zaman hemen ortaya çıkar. Kimi zaman olumsuz sonuçların ortaya çıkmala- rı ve siyasal iktidarları yıpratarak yok etmeleri uzun zaman alır. Ama sonuç değişmez! Medyanın özgürlüklerini sınırlamak ve kısıtlamak isteyen iktidarlar bunun bedelini er veya geç öder. Çünkü demokrasinin, laiklik gibi, hukuk devleti gi- bi, eşit ve adil, çoğulcu özgürlükler gibi en temel il- kelerinin, hem muhafazası hem geliştirilmesi hem de günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak kullanılması, ancak medya özgürlüğünün titizlikle ko- runması ile olanaklıdır. Medya özgürlüğünün sınırlanması ve kısıtlanma- sı çabaları, doğrudan doğruya, rejimin temeline, de- mokratik niteliğine bir saldırı niteliği taşır. Demokrasinin kurulması ve geliştirilmesi tarihi, bü- tün dünyada çok kanlı bir geçmişe sahiptir. Aynı tarih Türkiye’de de, Osmanlı’dan günümüze, büyük sancılarla yaşanmıştır. Dünyadaki ve Türkiye’deki bütün bu demokrasi- yi kurma ve geliştirme çabaları, ırk, mezhep ve mu- halefet-iktidar savaşları yanında, aynı ölçüde ve önemde, basın özgürlüğü, medya özgürlüğü kavgası olarak da görülebilir ve çözümlenebilir. Tabii bu tarih bilinci, bu demokrasi bilinci, bu va- tandaşlık bilinci, ancak ailede ve toplumda, resmi ve gayri resmi eğitimle kazanılan bir bilinçtir. Ancak bu tarih ve demokrasi bilincini özümlemiş toplumlar, bunun bedelini çok ağır ödemiş halklar, onu korur, uygular ve geliştirir. Eğitim, bu tarih ve demokrasi bilincinin kuşaktan kuşağa aktarılmasının, toplumun bütün kurumları, ör- gütleri, vatandaşları ve tabii seçilmiş yöneticileri ta- rafından benimsenmesinin en temel aracıdır. Siz eğer, toplumu ve bireyleri, tarih ve de- mokrasi bilinciyle değil de, cemaat kültürüyle, bi- at kültürüyle eğitiyor ve örgütlüyorsanız… Siz eğer demokratik temel hak ve özgürlükle- ri, özellikle de medya özgürlüğünü, ancak cemaat kültürünün, biat kültürünün egemenliği için bir araç olarak görüyor ve kullanıyorsanız… O toplumda demokrasi de hayal olur! [email protected]; www.kongar.org Bebekler ölüyor, Akdağ seyrediyor MAHMUT LICALI ANKARA - Türkiye’de son 3 ay- da yenidoğan ünitelerinde yaşanan toplu ölümlerde 62 bebek yaşamõnõ yi- tirirken, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ölümlerde herhangi bir ihmal olmadõğõ konusunda õsrar ediyor. Sosyal Gü- venlik Kurumu (SGK) tarafõndan tüp bebeğe destek verilmesiyle erken do- ğum oranõnõn arttõğõ Türkiye’de ye- nidoğan ünitelerindeki “altyapı ve personel yetersizliği”nin yanõ sõra hastane enfeksiyonunun önüne geçi- lememesi peş peşe bebek ölümlerinin yaşanmasõna neden oluyor. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ döne- minde Türkiye’de son 3 yõlda yaşanan toplu ölümlerde 85 bebek yaşamõnõ yi- tirdi. 2005 ve 2006 yõllarõnda 23 be- beğin ölmesine karşõn bugüne kadar yeterli bir önlem almayan Sağlõk Ba- kanlõğõ son 3 ayda da 63 bebeğin öl- mesi karşõsõnda herhangi bir ihmal ol- madõğõnõ savunmaya devam ediyor. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde 11 saat içinde 13 be- beğin yaşamõnõ yitirmesinin ardõndan Akdağ’õn açõklamalarõ inandõrõcõ bu- lunmuyor. AKP’nin 2005’te hiçbir altyapõ ça- lõşmasõ yapõlmadan SGK’lilerin tüp bebek yöntemini kullanmasõna destek vermesiyle Türkiye’de son 3 yõlda er- ken doğum oranlarõnda büyük bir artõş yaşandõ. 2005’te başlayan uy- gulamaya göre tüp bebek yöntemi kul- lanan her çiftin tedavi masraflarõnõn yarõsõnõ, ilaç masraflarõnõn ise yüzde 80’ini devlet karşõlõyor. Ayrõca her çif- te 3 kez söz konusu yöntemi deneme hakkõ tanõnõyor. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn enfeksiyonla mücadele konusunda Sayõştay’õn Ara- lõk 2007’de yayõmladõğõ rapor kap- samõnda yenidoğan ünitelerinde ge- rekli önlemleri almamasõ, toplu bebek ölümlerinin yaşanmasõna davetiye çõkarõyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “Her kadın 3 çocuk doğurmalı” açõklamasõna “Ortalama olarak bir ailenin 2 çocuk veya daha aşağısında çocuğu olursa nü- fusumuz ihtiyarlar ve o zaman baş- ka problemlerle karşı karşıya ka- lırız” diyerek destek veren Sağlõk Ba- kanõ Akdağ, döneminde Türkiye’de yaşanan toplu bebek ölümü sayõsõ İz- mir Tepecik Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde yaşanan ölümlerle bir- likte 85’e yükseldi. 2005’te Edirne’de 8, Manisa’da 2, Kayseri’de 7 bebek yaşamõnõ yitirir- ken 2006’da İstanbul’da 5 bebek en- feksiyon nedeniyle ölmüştü. Anka- ra’da Zekai Tahir Burak Kadõn Has- talõklarõ Eğitim ve Araştõrma Hasta- nesi’nde geçen temmuz ve ağustos ay- larõnda yaşamõnõ yitiren 49 bebekten 13’ünün enfeksiyon nedeniyle öldü- ğü açõklanmõştõ. Türkiye 8. sırada Üçer, WHO tarafõndan yayõmlanan “2008 Avrupa’da Sağlık Atlası”na göre Türkiye’nin bebek ölümlerinde Azerbaycan, Tacikistan, Türkmenis- tan, Özbekistan, Kõrgõzistan, Gürcis- tan, Kazakistan’õn ardõndan 8. sõrada olduğuna da dikkat çekti. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ döneminde 85 bebek toplu ölümlerde yaşamõnõ yitirdi AYDIN - Hak- kâri’nin Yükseko- va ilçesinde mey- dana gelen patla- mada şehit olan Uz- man Çavuş Ragıp As, Aydõn’õn Koçarlõ ilçesinde dü- zenlenen askeri törenle toğrağa verildi. Cenaze tö- renine Vali Mustafa Malay, milletvekilleri Özlem Çerçioğlu, Fatih Atay, Ali Uzunırmak, Recep Ta- ner, Ahmet Ertürk ve Mehmet Erdem, il emniyet müdürü Yılmaz Orhan, Koçarlõ Belediye Başkanõ Cengiz Şen’in yanõ sõra binlerce yurttaş katõldõ. Koçarlı şehidini uğurladı (Fotoğraf:TEVFİKAKBAŞ) Silahõnõn ateş almasõ sonucu şehit olan er toprağa verildi TOKAT (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde operasyona hazõrlanõrken silahõnõn ateş al- masõ sonucu şehit olan piyade komando er Bora Günceler dün Tokat’ta toprağa verildi. Cumhuriyet Meydanõ’nda düzenlenen törene şe- hidin babasõ Orhan Günceler, annesi Hayriye Laz, yakõnlarõ, Tokat Valisi Recai Akyel, Belediye başkanõ Adnan Çiçek, CHP Tokat Milletvekili Zi- ya Diren, MHP Milletvekili Reşat Doğru, 48 Piyade Alay Komutanõ Kõdemli Albay Fahrettin Dörtkol, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yurttaşlar katõldõ. Şehidin ailesi tabuta sarõlarak gözyaşlarõ döktü. An- ne Hayriye Laz, tören sõrasõnda fenalaştõ. Şehidin an- nesine sağlõk ekipleri müdahale etti. Yurttaşlar tören sõrasõnda sõk sõk “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Kahrolsun terör” sloganlarõ at- tõ. Şehit er törenin ardõndan Erenler Şehit Mezarlõ- ğõn’da toprağa verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle