23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER Deniz Feneri olayı Alman mah- kemesinde sonuçlandı. Savcının savları kanıtlandı. Suç- lananlara cezaları verildi. Ancak bağış yapan 21 bin kişiden ‘kimsenin şikâyeti yok’. Kendi rızasıyla yoksullara yardım amacıyla bağış yapanların kandırıl- dıkları ortaya çıkıyor. Bağış yapan- ların biri bile ‘şikâyetçi değil’. Çok dikkat çekici değil mi? Konya’da yıkılıp öğrencilerin ölü- müne yol açan olayda da veliler şi- kâyetçi olmamıştı. Hatta yaralılardan birisinin babası ‘Kızım balede mi, diskoda mı idi? Allah’ın rızası için oradaydı, olayı büyütmeyin’ diye tu- tumunu açıklamıştı. Şaban Dişli olayı belgelendi de ne oldu? Sadece AKP üst yönetiminden -o da zoraki- ayrıldı. Dişli gene milletvekili ve AKP’nin vekili olarak milleti temsil görevini sürdürüyor. Üzerinde durulması gereken önemli yan bu değil mi? İnsanlar AKP’ye oy vermiş olabilir. İnsanlar AKP’yi destekliyor da olabilir. İnsanlar parti başkanına hayran olabilir. İnsanlar parti yönetimini çok be- ğeniyor olabilir. Ama ortaya bir yolsuzluk, bir al- datma, bir kandırma olayı çıkınca duralamaz mı? ‘İyi de burada neler oluyor?’ diye kuşku duymaz mı? ‘Biz ne yapıyoruz, bunlar nere- lerde geziyor?’ demez mi? ‘Başbakan neden bunları gör- mezden geliyor’ diye merak etmez mi? Başına ne gelirse gelsin, ‘Ne ya- palım Allah yolunda olur böyle şey- ler’ mi der? Ortada olan bitene, içine sinme- se de ‘yalandır canım, ötekilerin uy- durmasıdır’ diye başını mı çevirir? Hadi, AKP’nin yandaşı olan med- ya böyle yapıyor; işi bu da ondan. AKP’den beslenen işadamları böyle yapıyor, çıkarı orda da ondan. Ama AKP’ye oy veren, AKP’ye ‘dindar onlar, çalmazlar’ diye yan- daş olan vatandaş neden ‘şikâyet- çi olmuyor’? İnsan neden canı yandığı halde şi- kâyetçi olmaz? Ona bakalım. Ya canı yansa da sonunda bir ödülü vardır. Ya şikâyetçi olmaktan korkuyor- dur. Şikâyetçi olmaktan korkuyorsa onun da nedenleri vardır. Ya cemaatin baskısından korku- yordur. Ya da şikâyet etmeyi ‘Allaha kar- şı gelmek’ olarak kabul ediyordur. Belki de tuttuğu tarafın karşıtla- rının eline koz vermekten kaçını- yordur. Hangisi olursa olsun, bu tutum, açık bir ‘cemaat tutumu’dur. ‘Cemaate bağlı olmak’ işte budur. Bir ulusun yurttaşı olmak ile bir cemaate bağlı olmak arasındaki fark da budur. Bir ulusun yurttaşı, hakkını var olan yasalarla korkusuzca arar. Şikâyet eder, dava açar, davası- nı izler, haklarını sonuna kadar ko- valar. Bir cemaate bağlı olan ise, ancak cemaatin iç kurallarına bağlıdır; cemaat büyükleri ne derse onu yapar. Bir cemaate bağlı olan kendini var olan yasalara bağlı saymaz. Onun kendini bağlı saydığı ya- salar, cemaatin iç kurallarıdır. Olabildiğince genel yasalarla ça- tışmaz, olabildiğince içine çekil- miştir. Ama kendisini asla bunlarla sı- nırlandırmaz. Onun sınırları cemaatinin sınırla- rıdır, yasaları kendi cemaatinin iç ku- rallarıdır. Bu olayların ortaya koyduğu da şudur: AKP, ulusu cemaatleştirmektedir. Bunda büyük ölçüde başarı sağ- lamıştır. Cemaatleri bünyesinde temsil etmektedir. Cemaatleri, tarikatları sivil toplum örgütü saymaktadır. Toplum içindeki rollerini geri ver- mektedir. Onun için de, kendi içlerindeki yanlışları kabul etmeye yanaşma- maktadır. Çok zorda kalıp da kabul et- mekten kaçınamazlarsa küçültmek ve geçiştirmek yolunu seçmekte- dirler. Daha da sıkışırlarsa, bunları or- taya koymaya çalışanlara her yol- la saldırmaktadırlar. Saldırılarında hiçbir ölçü söz ko- nusu değildir. Cemaatleştirilen Türkiye’nin ‘man- zara-i umumiyesi’ budur. Biline... Önemli Not: İnternet ortamında ba- zı yazılarımın bana ait olmayan ek- lemelerle ve ismim kullanılarak ya- yımlandığını öğreniyorum. Bu yazı- ların bana ait olmadığını açıklıyor, iz- nim olmadan hiçbir yazımın kulla- nılmaması gerektiğini belirtiyorum. Bana ait olmayan yazıların eklen- mesinin, okurlarıma, yazılarıma ve bana saygısızlık olduğunu önemle duyuruyorum. erdalatak@gmail.com erdalatak@superonline.com www.erdalatabek.com 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Kimsenin Şikâyeti Yok!.. TBMM İnsan Haklarõ İnceleme Alt Komisyonu ‘telekulak’ raporunu tamamladõ AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu bünyesinde “yasadışı telefon dinlemesi yapıldığı” iddialarõy- la ilgili kurulan alt komisyonun taslak raporunda, yasadõşõ telefon dinlemesi konusundaki yaygõn kanaatin “magazinsel neden- ler”den kaynaklandõğõ savunuldu. Raporda, toplumda sadece siya- setçilerin, bürokratlarõn değil, sõ- radan insanlarõn bile dinlendiği kaygõsõnõn yaygõn olduğu belirti- lerek “Böyle bir dinleme ne teknik açıdan ne de ekonomik açıdan mümkündür. Buna rağ- men bu şekilde bir görüşün yaygın olarak kabul görmüş olması magazinsel nedenlere dayandırılabilir” denildi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, eski YÖK Başkanõ Erdoğan Teziç’in telefonlarõnõn dinlendi- ği iddialarõnõn ardõndan iktidar ve muhalefet partili bazõ TBMM İn- san Haklarõnõ İnceleme Komis- yonu üyelerinin “kişilerin ha- berleşme ve iletişim özgürlü- ğünün ihlal edildiği” iddialarõnõn araştõrõlmasõ için yaptõğõ başvuru sonucu kurulan alt komisyonun taslak raporu tamamlandõ. AKP’li Komisyon Başkanõ Cemal Yıl- maz Demir’in hazõrlayõp alt ko- misyon üyelerinin bilgisine sun- duğu taslak rapor, Meclis’in 1 Ekim’de açõlmasõndan sonra ya- põlacak alt komisyon toplantõsõn- da üyelerin onayõna sunulacak. Komisyonun taslak raporun- da “mukayeseli hukukta ileti- şimin denetlenmesi” başlõklõ bölümde, özellikle 11 Eylül sal- dõrõlarõ sonrasõnda ABD’nin is- tihbarata yaklaşõmõnõn değişti- ği ve yapõlan düzenlemelerle “elektronik düzenlemelere” gidildiğine dikkat çekildi. ‘Dinleme delil olmaz’ Son dönemde kamuoyu gün- demine damgasõnõ vuran Erge- nekon iddianamesinde deliller büyük ölçüde “telefon görüş- meleri”ne dayandõrõlmasõna kar- şõn, komisyon raporunda, Avru- pa ülkelerinde yasal telefon din- leme kayõtlarõnõn genellikle “de- lil olarak kullanılmadığına” dikkat çekildi. Raporda, “Ağır suçlarla mücadelede istihbari bir teknik olarak telefonların dinlenmesi, AB ülkelerinde ge- nelde standart olarak uygulan- maktadır. AİHM de telefonla- rın gizlice dinlenmesini, büyük suçlar ya da terorizmle müca- dele gibi hallerde sınırlı olmak üzere kabul etmektedir. An- cak bu yetkinin kullanılması sı- kı koşullara bağlanmış ve ge- nellikle elde edilen bilgiler de- lil olarak kullanılamamakta- dır” denildi. ‘Komisyon magazinleşti’ CHP’li Alt Komisyon üyesi Ahmet Ersin, “herkesin din- lendiği kaygısının magazinsel nedenlere” bağlanmasõna tepki göstererek “Bu yaklaşım, ko- misyonu magazinleştirmiştir” dedi. MİT ve jandarmanõn bilgi- sine de başvurulmasõ taleplerinin geri çevrildiğini belirten Ersin, Başbakan Erdoğan’õn “özel is- tihbarat örgütü” kurduğu id- dialarõnõn da araştõrõlmasõ ge- rektiğini söyledi. Ortam dinle- mesi yapan cihazlar ithal edildi- ği yönündeki soru önergesine gümrüklerle ilgili Devlet Ba- kanlõğõ’ndan hiçbir yanõt gelme- diğine dikkat çeken Ersin, bu araçlardan 2-3 tanesinin Erdo- ğan’õn özel istihbarat örgütünün elinde olduğunu ileri sürdü. ‘Dinleme magazinsel’ Ekümenik unvanıyla AP’de konuşacak Patrik Bartholomeos ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) - Fener Rum Patriği Bartholomeos, 24 Eylül’de Avrupa Parlamentosu’na Ekümenik Patrik unvanõnõ kullanarak seslenecek ve Türkiye’nin, Fener Rum Patrikhanesi’ni ekümenik olarak tanõmamasõnõ şikâyet edecek. Fener Rum Patriği Bartholomeos 24 Eylül’de Avrupa Parlamento- su’nun davetlisi olarak Strasbo- urg’da bulunan parlamentonun genel kurulunda Avrupa milletvekillerine seslenecek. Bartholomeos’a yapõlan çağrõnõn bizzat AP tarafõndan ger- çekleştirildiği belirtilirken patriğin konuşmasõnõ da “ekümenik” unvanõ ile gerçekleştireceği belirtiliyor. Patrik Bartholomeos’un bu etkin- liğinin ardõnda ise Fener Rum Pat- rikhanesi’nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Metropolit Emmanuel’in olduğu belirtiliyor. Askeri gemiye protesto Dört gündür Marmaris Limanı’nda demirli bulunan Amerikan askeri gemisi “USS San Antonia” Yurtse- ver Cephe üyesi bir grup tarafından protesto edildi. “Emperyalistler, iş- birlikçiler, 6. Filo’yu unutmayın”, “Kahrolsun ABD emperyalizmi” sloganlarıyla limanın karşı noktası- na gelen protestocular, burada marşlar ve sloganlarla geminin bir an önce Marmaris’i terk etmesini is- tediler. San Antonia Marmaris’tey- ken ABD Ankara Büyükelçisi Ross Wilson Marmaris’te onuruna veri- len resepsiyona katılarak geminin Marmaris’e askerlerinin iyi vakit geçirmesi için demirlediğini söyledi. (MEHMET EMİN MERMER)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle