07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2008 PAZAR 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bu yazıyı hiç yazmak istemezdim. 60 yı- lı bulan gazetecilik, yazarlık yaşamımda ilk kez bir başbakana sesleniyorum... Başbakan, başbakan olduğunu ne zaman anımsayacaksın? Bir ulusun yazgısını elin- de tuttuğunu, yetmiş milyonun yaşamından sorumlu olduğunu... Damdan ya da ağaçtan düşerek mi gel- din oturdun Başbakanlık koltuğuna? Top- lumun en alt kesimlerinden çıkmadın mı, ai- lenle, kimliğinle bu ülkenin emekçi takı- mından değil misin? Paşazadeliğin yok! Ba- badan kalma mirasyediliğin yok! Kaptır- mışsın kendini din iman dalgalarına, adım adım ulaşmışsın şimdiki yerine... Ne yaptın da böyle bir yüce göreve ulaştın? Gençli- ğinde, daha sonraki yıllarında ne idin? Sı- radan bir yurttaş!.. Ama kafasıyla, düşün- cesiyle halkın, emeğin, emekçinin gerçek çı- karlarına ters düşen biri... Kolaylıkla engellerden, yasaklardan kur- tulup haksız yenilenen seçimle, biraz da CHP liderinin hoşgörüsüyle milletvekili olabil- din, oradan da başbakanlığa!.. Altı yıl geçti bir türlü öğrenemedin baş- bakan olmayı! Konuşmasını da!.. Ne diye- ceğini bilemedin, birbirini tutmaz sözlerle, bağırıp çağırmalarla yetindin. Milletin bun- ları anlıyor, beğeniyor, seni takdir ediyor sa- narak!.. Hortumları kesmek dedin, sayısız yeni hor- tumlar çıktı. Daniska çevreciyim dedin, çevrende kim varsa, zengin etmeyi başar- dın... Altı yedi yıl önce hangi geçim çizgi- sindeydin, bugün neredesin? Bunu kimse düşünmez mi sandın? Son günlerde TV’lerinle, sana kul köle ga- zetelerinle, yazarcıklarınla büsbütün işi bü- yüttün; aklı başında bir kişiye uymayacak sözler, hakaretler, suçlamalar yapmaktan kendini alamadın! Hiçbir sıkıntı duymadan, seni uyaracak bir yakının, bir gerçek dos- tun da olmadığından, esip esip köpürdün! Bir kötü sona doğru gittiğini fark etmiyor mu- sun? İşte aç yığınlar, işte işsiz yığınlar, işte sa- daka bekleyen yığınlar, işte yağmacılar, vur- guncular, yobazlar!.. Basın dünyasının en kıdemli yazarı olarak, neredeyse oğlum yaşındaki TC Başbaka- nı’na seslenmek gereğini duydum. Altmış yıl- dır çok başbakan gördüm! Başbakanlar eleştirdim, ama gözü kara, öfkeden ne de- diğini bilmez birini daha görmedim!.. Yaşı- mın verdiği deneyimlere dayanarak söylü- yorum! Hemen görevinden ayrıl!.. Doku- nulmazlıklarını kendi elinle yok et!.. Gel, ada- let önünde hesap ver... Altı yılda yığdığın ser- vet neyse, onları da ulus önünde açıkla!.. Yepyeni ol! Halktan yetişmiş, Rize’nin, Ka- sımpaşa’nın gerçekten ‘ak’ insanı ol!.. İşte sana bir baba öğüdü!.. PENCERE Muz Cumhuriyeti!.. Abdullah Gül birkaç gün önce ne dedi: “- Biz muz cumhuriyeti değiliz...” Neden böyle bir laf etme gereğini duydu Gül?.. Yoksa gerçekten bir muz cumhuriyeti mi ol- duk?.. Fransa Cumhurbaşkanı’nın ağzından benzeri bir laf çıkar mı: - Fransa bir muz cumhuriyeti değildir... Almanya, İtalya ve benzeri ülkelerin cumhur- başkanları böyle konuşmak gereğini duyum- sarlar mı: - Biz muz cumhuriyeti değiliz... Gül çok talihsiz bir vakitte bu savunmayı yap- tı, çünkü dünya âlem biliyor ki Türkiye Ortado- ğu’da Amerika’nın taşeronluğunu yapıyor... Üstelik bu vakitte daha açık deyişle 21’inci yüz- yılda Latin Amerika’daki eski muz cumhuriyetleri bile Amerikan güdümünden kurtuluyorlar... İşte Venezüella.. İşte Bolivya.. Venezüella’da Hugo Chavez.. Bolivya’da Morales.. Her ikisi de, onurlu devrimci kişilikleriyle, ül- kelerindeki Amerikan elçilerine kapıyı gösterdi- ler... Türkiye’de böyle bir şey olabilir mi?.. Eskiden sinemalarda filmin açık saçık sahne- lerine sıra gelince üst balkondaki bitirimlerin ses- leri yükselirdi: - Eyi muuuz... Bugün Türkiye’de oynayan Amerikan filminin en müstehcen sahnesinde bile kimsenin gıkı çık- mıyor... Türkiye NATO’nun üyesi... Afganistan’da NATO hesabına askerimiz kul- lanılıyor... NATO’nun patronu Amerika... Ancak Amerika NATO’da istediği gibi kullan- dığı Türkiye’ye Kuzey Irak’ta yasak uyguluyor... Türkiye Karadeniz kıyılarındaki ülkelerin NA- TO’ya katılmalarını öngören Amerika’nın taşe- ronluğunu yapıyor... Muz cumhuriyetinden beteriz... Türkiye’nin bu halleri insanımıza aşağılık duy- guları aşılıyor... Oysa bir vakitlerde Atatürk Türkiye’sinin in- sanları onurlu idiler... Adamın biri hekime başvurmuş: - Doktor, demiş, bende aşağılık duygusu var... Doktor hastasını iyice muayene ettikten son- ra teşhisi koymuş: - Beyefendi, sizde aşağılık duygusu yok; siz dü- pedüz aşağılıksınız... 21’inci yüzyılda muz cumhuriyeti olmak hepi- mizde aşağılık duyguları yaratıyor... Ama, bu duruma çare bulamazsak bir süre son- ra hepimiz aşağılık sayılacağız... B en 74 yaşõndayõm, çocukluk ve genç- lik çağõnõ kapsayan 24 yõlõnõ çõkarsak, 50 yõldõr bu ülkede hiç kimseye oruç tuttuğu veya tut- madõğõ, namaz kõldõğõ veya kõl- madõğõ, içki içtiği veya içmediği için baskõ yapõldõğõnõ görmedim ve duymadõm. Sayõn Başbakan iddia ediyor ki, “TÜRKİYE’de hayata şişenin içinden bakanlar içmeyenlere baskı yapmakta- dır’’. Oysa, neredeyse tamamõ AKP’li olan belediyelerin alkol içmek isteyenlere getirdiği en- gelleri iyi biliyoruz. Esas merak etmemiz gereken şey, İran ve Suudi Arabistan’daki gibi çok sõ- kõ baskõlarõn yapõldõğõ ülkelerde- ki uygulamalarõ gözlemlemek olmalõ. Önce 1979 devrimi İranlõlara ne getirdi, kõsaca bakalõm. İran İs- lami devrimi nedeniyle iki milyon İranlõnõn dünyanõn çeşitli ülkele- rine göç ettiğini biliyoruz. Örne- ğin Kanada’nõn Toronto şehrine 50 bin İranlõ göçmen ikinci ül- keleri olarak yerleşti. Bilimsel psi- kiyatri dergilerinde sõk sõk bu göç- men gruplarõn yeni ve farklõ bir kültürde ne gibi uyum sorunla- rõyla karşõlaştõğõ, aile yaşantõsõn- da, sosyal ve ekonomik statü- sünde, hangi düzeyde stres ve depresyon yaşadõğõ ele alõnmak- ta. Yayõnlara göre bu değişimden özellikle gençler çok olumsuz etkilendi; bir kõsmõ uyum sağla- dõ, uyum sağlayamayanlar tehli- keli davranõşlara yöneldi. En sõk gözlenen problemler alkol ve madde kullanõmõ oldu; okul ba- şarõsõzlõğõ, suçlu gençlere katõlma ve davranõş problemleri de sõk gözlendi. 1979 İran devriminden sonra İran’da doğmuş ve katõ İslami ku- rallara göre yetiştirilmiş bugünün İran gençliği ile ilgili araştõrma bulgularõ ne gösteriyor? Tüm Tahran bölgesindeki gençleri temsil yeteneğinde 1.385 gençte yapõlan araştõrmada 15 -18 yaş grubundaki gençler sorularõ ken- dileri cevaplamõş. Cevaplarõn gizli kalmasõ için tüm önlemler alõnmõş. Kendilerini çok dindar olarak tanõmlayan gençlerin yüz- de 17’si alkol ve yüzde 2’si mad- de kullanmõş (1). Son yõllarda özellikle tõp öğrencilerinde uya- rõcõ ve uyuşturucu madde kulla- nõmõ ciddi bir sorun haline gelmiş; en sõk kullanõlan madde hashish, yüzde 43’ü yaşamlarõ süresince bir maddeyi en az bir kez olmak üzere kullandõklarõnõ bildirmiş (2). 400 hemşirelik okulu öğ- rencisinde yapõlan incelemede ise kõz öğrencilerin yüzde 27’si ve erkeklerin yüzde 61’i madde kul- lanmõş olduğunu bildirmiş. Alkol kullanõm oranõ yüzde 5.8. En sõk kullanõlan maddeler opium, ko- kain ve hashish (3). Suudi Arabistan’da alkol ve uyuşturucu-uyarõcõ madde kulla- nõmõnõn sorun niteliğinde olduğu tüm yayõnlarda vurgulanõyor. İlk kez 1987 yõlõnda sadece madde bağõmlõsõ erkeklerin tedavisiyle il- gili olarak Riyad’da Al-Amal hastanesi açõldõ. Taburcu olanla- rõn dörtte biri gene maddeye baş- ladõklarõ için üç kereden fazla sa- yõda tekrar hastaneye yatõrõldõlar. Alkolün kesinlikle yasaklanma- sõna rağmen, madde bağõmlõlarõ- nõn yüzde 24’ü alkol alõr (4). Alkol İçmeyene Baskõ Var mõ?* Prof. Dr. Aysel EKŞİ Psikiyatr EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Başbakan’a Baba Öğüdü... Çoğu birden fazla sayõda madde kullanõr. Kadõn- larda bağõmlõlõk oranõ yüz- de 2.7’ dir, bunlar Cid- de’de psikiyatri hastane- sine yatõrõlõr (5). Karşõlaştõrmalõ bir araş- tõrma, Suudi Arabistan Krallõğõ’ndan 120 madde bağõmlõsõ genç erkek ile Birleşik Arap Emirlikle- ri’nden 79 bağõmlõ genç- te yapõlmõş. Araştõrma iki gerçeği önemle vurgulu- yor: Eroin, hashish ve al- kol her iki ülkedeki ba- ğõmlõlar için de en çok ter- cih edilen maddelerdir. İkinci bulgu şu olmuş: Birleşik Arap Emirlikle- ri’nde gençlerin çok daha fazlasõ tek maddeye değil, birden çok sayõda mad- deye bağõmlõdõr. Bunlar madde kullanmaya çok daha erken yaşlarda baş- lamõş olanlardõr (6). Şu noktayõ da belirtmek ge- rekiyor ki, bütün araştõr- malar Ortadoğu ülkele- rinde uçucu madde ba- ğõmlõlõğõnõn hayli sõk ol- duğunu gösteriyor (7). Körfez ülkelerinden Bah- reyn’de eroin bağõmlõlarõ için uygulanmaya başla- nan yeni tedavi yöntemleri bilimsel dergilerde uzun uzun tartõşõlmakta. Çünkü uzmanlar problemin cid- di boyutlarda olduğunu vurgulamaktadõr (8). Tüm günah ve yasak yakla- şõmlarõna rağmen nasõl al- kol ve uyuşturucu-uyarõcõ maddeler gizli kapaklõ kullanõlõyor ise, aynõ giz- li kapaklõ uygulamalar gençlerin cinsel yaşamõ için de söz konusu. İran’õn kültürel yapõsõnõn ve dini bağlarõn evlilik öncesi cin- sel ilişkileri yasakladõğõ bi- linir. Bu alanda çok az sa- yõdaki araştõrmalardan bi- ri Uluslararasõ Aile Plan- lamasõ Merkezi tarafõn- dan yapõlmõş. Tahran’da yaşayan, yaşlarõ 15 ile 18 arasõnda olan 1.385 er- kek incelemeye alõnmõş (1 ). Bu araştõrma, sanõl- dõğõnõn aksine genç er- keklerin hayli yüksek oranlarda cinsel faaliyet- lerde bulunduklarõnõ gös- teriyor. Evlilik öncesi cin- sel yaşam yasaklanmõş ol- sa bile, genç erkeklerin yüzde 28’i gizlice karşõ cinsle duygusal ve cinsel ilişki kurabilmektedir. Gençlere sorulduğu za- man böyle bir faaliyette bulunulmamasõ gerekti- ğini savunmakta iseler de bu savunmalarõn ezber söylemler düzeyinde kal- dõğõ, ama gençlerin bu faaliyetlere devam ettiği anlaşõlõyor. Son olarak da eşcinsel- lik konusuna değinelim. İslam ülkelerinde eşcin- sellik görünümde yasaktõr. Şeriat kanunlarõna göre evli olmayan ya da yakõ- nõ olmayan erkek ve kadõn bir arada bulunamaz. Ka- dõn kadõnlarla ve erkek erkeklerle dolaşõr. Ger- çek cinsel tercihleri eş- cinsellik yönünde olan kadõn ve erkekler, eşcinsel Neredeyse tamamõ AKP’li olan belediyelerin alkol içmek isteyenlere getirdiği engelleri iyi biliyoruz. Esas merak etmemiz gereken şey, İran ve Suudi Arabistan’daki gibi çok sõkõ baskõlarõn yapõldõğõ ülkelerdeki uygulamalarõ gözlemlemek olmalõ. Arkası 8. Sayfada Intel® Centrino® 2 işlemci teknolojisine sahip HP Compaq 6730b kurumsal dizüstü bilgisayarında verileriniz tam anlamıyla güvendedir. HP Yedek Anahtar sayesinde şifrenizi unutsanız bile sisteminize giriş yapabilirsiniz. Üstelik bilgisayarınızı başkasıyla paylaşıyorsanız ya da farklı bir kullanıcıya devrederseniz HP Dosya Silici sayesinde silinmiş dosyalarınız geri getirilemez ve bu sayede bilgilerinizin gizliliği korunur. HP, Windows Vista® Business ürününü önerir. HP.COM.TR (212) 444 7979 ©2008 Hewlett-Packard Company, L.P. Tüm hakları saklıdır. Celeron, Celeron Inside, Centrino, Centrino Inside, Core Inside, Intel, Intel Logo, Intel Atom, Intel Atom Inside, Intel Core, Intel Inside, Intel Inside Logo, Intel Viiv, Intel vPro, Itanium, Itanium Inside, Pentium, Pentium Inside, Xeon ve Xeon Inside, Intel Corporation’in Amerika Birleşik devletleri ve diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır. Microsoft ve Windows, Microsoft Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri tescilli ticari markalarıdır. Windows Vista, Microsoft Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve/veya diğer ülkelerdeki ticari markası veya tescilli ticari markasıdır. Bazı Windows Vista ürünleri gelişmiş ya da ek donanıma gerek duymaktadırlar. Ayrıntılar için www.microsoft.com/windowsvista/getready/hardwarereqs.mspx ve www.microsoft.com/windowsvista/getready/capable.mspx adresini ziyaret edin. Windows Vista Upgrade Advisor aracı, Windows Vista’nın hangi özelliklerinin bilgisayarınızda çalışacağını belirlemenize yardımcı olabilir. Bu aracı bilgisayarınıza indirmek için www.windowsvista.com/upgradeadvisor adresini ziyaret edin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle