03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Bu dileklere biz de yürekten katılıyoruz ama, Hi- roşima’dan 63 yıl sonra dünyanın yapmakta olduğu tartışma da şu: Atom bombası hangi ülkelerin hakkı olsun? ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nın son anlarında böyle bir güce sahip olduğunu ilan etmek için kul- landığı atom bombası dönemin tüm süper güçle- rini bu yöne itti. ABD’nin hemen ardından dönemin ikinci süper gücü Sovyetler bu silaha ulaştığını 1949’da dün- yaya duyurdu. Ertesi yıl İngiltere “Ben de varım” de- di. 1964’te de Fransa ve Çin’den aynı ses duyul- du. 1960’ların sonuna gelindiğinde 5 ülkenin toplam atom silahı 40 bine ulaşmıştı. Yani, Hiroşima’nın 40 bin katı! Kervana usul usul yeni ülkelerin katılma olasılı- ğı belirince 5 ülke bir araya geldi ve şu anlaşmayı imzaladı: Nükleer Silahların Sınırlandırılması! Tümüyle yok edilmesi değil, sınırlandırılması. Nasıl bir sınır? 5 ülke ve onların uzantısı olacak birkaç bölgesel güç! Konunun Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren yanı İran’ın durumu. İran, değişen dünya dengeleri içinde doğudan ba- tıya hemen her ülkenin dikkatinde bir ülke. Şah dö- neminde, Sovyetler’e karşı yanında yer alacak güç- lü bir İran isteyen ABD, Tahran’ı nükleer teknolo- jiyle tanıştırdı. Şah’ın devrilmesi, Sovyetler’in çökmesi denge- leri değiştirdi. Ama İran’ın nükleer özlemini değiş- tirmedi. İran da değişen dengeleri kullandı, bu kez Almanya ile işbirliği yaptı. Kaderin cilvesine bakın ki, “Sovyet tehdidine” karşı nükleerlendirilen İran’a, 90’lı yıllarda da değişen Moskova omuz verdi! Büyüdükçe petrole gereksinimi de büyüyen Çin, ABD’nin Ortadoğu’da tek etkin güç olma gi- rişimlerine karşı Tahran’ın yanında yer aldı. Geldik bugüne... ABD yanına AB’yi de alıp Tahran’a çıkışıyor: Nükleer silah yapıyorsun, bunu durdur. Yoksa te- pene binerim! İran, ABD’ye çıkışıyor: Hayır, ben sadece nükleer teknoloji gücümü art- tırıyorum. Bu benim en doğal hakkım, sen karışa- mazsın! Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun hakem- liğinde sürmekte olan bu tartışma nereye varacak? “Son uyarılar”, “en son süre”, “ipin koptuğu nok- ta” derken Bush dönemi sona eriyor... ABD’nin yö- netiminde etkin olan yapı, en güçlü başkan adayı Obama’ya “İran Ortadoğu’da barışı tehdit eden en ciddi tehlikedir” dedirtti. Bunun arkası nasıl gelecek, göreceğiz... Türkiye, gidişe tümüyle seyirci kalmaktan yana değil. Türkiye’nin kendi dış konularını çözmekten çok çevre ülkelerin sorunlarına kafa yoran Dışişleri Bakanı Ali Babacan, 14 Ağustos’ta İran Cumhur- başkanı Ahmedinejad’ın Türkiye’ye geleceğini duyurdu. Herkes ziyaretin Ankara’ya olacağını beklerken İstanbul çıktı. Anıtkabir’e gitmemek için her yere giden İranlıların bu isteğine Ankara’nın boyun eğdiği konuşulurken Babacan duruma açıklık getirdi: “Bu tür ufak detayları bırakın!” Arabuluculuk uğruna kendi değerlerimizden ödün vermeyi göze aldık ama, İran Türkiye’nin ro- lünün abartılmasına da karşı çıktı. Türkiye, sade- ce kolaylaştırıcı dedi! İran; doğru-yanlış, iki yüzlü küresel yapıya karşı kendi anlayışı içinde mücadelesini sürdürürken, si- yasal anlamda ilk nükleer başlıklardan birini Türki- ye’ye karşı kullandı, dersek biraz abartmış oluruz... Yanlış söylemiş olmayız! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada ratle müdahale edecek yangın söndürme filosu ku- rulacağı vaadini 2004’ten beri benzer cümlelerle 2008’de de yineliyorlar. Kamuoyuna yansıyan açıklamalar gelip geçiyor. Üzerinde duran, hükümeti bu açıdan silkeleyen ne muhalefet var ne de medya. Bir Sağlık Bakanı var; bebek ölümleri üzerinde her- kes konuşuyor, yazılı kısa bir açıklamaya sığınmış, susuyor. Bir Milli Eğitim Bakanı var; yurt adı altında gizle- nen Kuran kurslarını denetlemekle görevli. Her ko- nuda susmak bilmeyen, dinci eğitimi savunurken mangalda kül bırakmayan resmi ağız, kısa bir ba- kanlık açıklamasıyla yetiniyor, susuyor. Bir Başbakan var; gizli olsun, açık olsun, yasala- ra aykırı olsun olmasın ama Kuran kursu olsun diyor da başka bir şey demiyor. Bağcılar’da her türlü so- ruşturmaya ve suçlamaya açık bir olay yaşanıyor. 18 kız çocuğunun ölümünden sonra, herhalde yöre hal- kı gibi takdir-i ilahi diye düşünüyor, susuyor. Çankaya’daki AKP’li ise türban takıntısını kanıtlı- yor. Hak sahibi bir ilim adamının (Üniversitelerara- sı Kurul Başkanı, en iyi bilimsel dosyalar sahibi Prof. Mustafa Akaydın) yeniden Akdeniz Üniversite- si’ne rektör olmasını, kişisel, siyasal amaç ve inanç- ları uğruna engelliyor. Son seçimde AKP’den aday olanları rektörlüğe seçiyor. Çankaya’daki ile Başbakan Anayasa Mahkeme- si kapatma kararını açıklamasından bir gün önce, ge- ce yarısı başkentin Çukurambar semtinde gizli ka- paklı görüşmeler yapıyor. Görüşmenin gizli günde- mini saklayacak içerikte de olsa, kamuoyuna bir açık- lama yapma gereğini duymuyorlar. Bir Dışişleri Bakanı var; görevi gereği iç politikayla ilgili düşüncelerini ve din konusundaki gerçek dü- şüncelerini gizlemeyi başarıyor. Arada sırada siya- sal ve sosyal terbiyeden, tarih kültüründen yoksun bir kafaya özgü açıklamalar yapıyor. İran’daki mol- la rejiminin baş temsilcisi olan kişinin Anıtkabir’i zi- yaret etmemekte direnmesindeki nedeni soranları, “böyle ufak tefek olacak tartışmaları yersiz gördüğünü” söyleyerek yanıtlıyor. Muhalefet partileri dışında böyle bir bakana ve ka- fa yapısına karşı çıkan yok. Bir zaman önce Anıt- kabir’de sap gibi duranlardan söz eden Başbakan, izini süren bir bakanı olduğu için mutlu, susuyor. Özetlenen ülke manzarası karşısında toplum ne ya- pıyor? Soruyu; Çorlu’dan kimi zaman saptadığı toplum- sal gerçekleri ve kendine özgü görüşleri bildiren bir okurum, Sıtkı Ergüney, 3 Ağustos’ta faksla gön- derdiği yazıda yanıtlamaya çalışıyor. Aktarıyorum: “… Anayasa Mahkemesi’nin ‘AKP’nin laiklik kar- şıtı eylemlerin odak noktası haline geldiğini’ tescil eden kararı, yıllardır bizlerin söylediklerinin kanıtı. Güzel de, bu karar ‘seçmen tercihleri’ni etkiler mi? Bana göre etkilemez. AKP’ye oy veren hiçbir seç- men önümüzdeki seçimlerde ‘laiklik elden gidiyor’ diye oyunu başkasına vermez. Geldiğimiz noktada ‘laikliğin korunması’ laik azın- lıktan başka kimsenin umurunda değil. AKP’nin oylarına göz diken MHP’nin gerçek yüzü 22 Temmuz’dan sonra izlediği politikalarla ortaya çık- tı. Zaten ‘aslı’ varken ‘taklit’ rağbet görmez. AKP seçmeninin alternatifi olsa olsa ‘Saadet’ olur!.. …AKP kapatılmış olsa bile AKP’ye verilen oylar ye- rine kurulacak ‘aynı’ kafadaki partiye giderdi. Esas kâbus 2009 Mart’ından sonra başlıyor. Ye- rel seçimlerde AKP yüzde 65-70 oy alır diye düşü- nüyorum. ‘Dindar’ belediye başkanları; kırmızı böl- geleri belirlemek… Arap kültürü kokan kültür ve sa- nat etkinliklerini harem-selamlık oturma düzenine gö- re yapılmış salonlarda sergilemek… kadın ve erkekler için ayrılmış parklar kurmak… belediyelerde çalışan türbanlı kadınların sayısını çoğaltmak… Ramazanda ‘Kuran Ziyafetleri’... gibi projeleri hayata geçirecek- ler. Sonuç: 1973’te yüzde 1 oy almış bir zihniyet 2007’de yüz- de 47’ye ulaşmışsa (sadece 34 yıl) bunun sebebi de ‘milli irade’ olarak tanımlanıyorsa….necip milletimiz yolunu çizmiş demektir. RTE de bunu bildiği için; ‘Durmak yok, yola de- vam’ deyip duruyor!..” Okurun yazdıklarını beğenin beğenmeyin ama bu; ülkenin içine düştüğü açmazlardan ıstırap duyan bir ses. Kimi gerçekleri halk dalkavuklarının yüzü- ne vuruyor. [email protected] SAYFA 7 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 31 Edirne B 34 Kocaeli B 31 Çanakkale B 31 İzmir A 35 Manisa A 38 Aydın A 39 Denizli A 38 Zonguldak PB 25 Sinop PB 28 Samsun Y 25 Trabzon Y 28 Giresun Y 27 Ankara B 33 Eskişehir B 32 Konya B 31 Sıvas B 27 Antalya A 39 Adana A 36 Mersin B 34 Diyarbakır A 39 Şanlıurfa A 39 Mardin A 37 Siirt A 39 Hakkâri PB 34 Van PB 28 Kars Y 28 Oslo Y 19 Helsinki Y 16 Stockholm Y 20 Londra Y 22 Amsterdam Y 22 Brüksel Y 20 Paris Y 23 Bonn Y 23 Münih Y 24 Berlin Y 33 Budapeşte Y 29 Madrid B 35 Viyana Y 27 Belgrad Y 30 Soyfa Y 30 Roma Y 30 Atina B 31 Zürih Y 29 Moskova Y 17 Aşkabat A 36 Astana B 29 Taşkent A 38 Bakû Y 30 Bişkek A 33 Tiflis A 33 Kahire A 35 Şam A 36 Yurdun kuzey bölgele- ri parçalı ve çok bulut- lu, Orta Karadeniz kıyı- ları, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun ku- zeydoğusu kısa süreli olmak üzere aralıklı sa- ğanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmayacak. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün bugüne kadar atadõğõ 26 ve yeni kuru- lan üniversitelere ataya- cağõ 23 rektör, türba- nõn üniversitelerde serbest bõrakõlmasõ- na karşõ çõkan Üni- versitelerarasõ Ku- rul’un (ÜAK) den- gesini de değişti- recek. Gül, göreve geldiği günden beri 26 üniver- sitenin rektö- rünü belirledi. Gül, önceki günkü atama- larõn ardõndan yeni kurulan 23 üniversitenin rektör ata- malarõnõ da yapacak. Top- lam 49 üniversitenin rektö- rünün yeniden atanmasõyla birlikte, üniversitelerde tür- banõn serbest bõrakõlmasõ amacõyla hazõrlanan anayasa değişikliğine karşõ çõkan ÜAK’de- ki dengeler de değişecek. Her üniversite rektörünün yanõ sõra üniversitelerden bir temsilcinin de üye olduğu ÜAK’de 98 üye de- ğişmiş olacak. Bildiriyi imzalayan üç aday rektör oldu Gül’ün, Akdeniz, Cumhuriyet, Dicle, Dokuz Eylül, Gazi, İstan- bul Teknik, On Dokuz Mayõs, Uludağ ve Yõldõz Teknik üni- versitelerinde yapõlan seçimlerde en çok oy alan rektör adaylarõ ye- rine 2. ve 3. sõradaki adaylarõ ata- masõ, türbana özgürlük bildirisi- ne imza atanlar arasõnda yer alan Prof. Hüseyin Akan’õ 19 Mayõs ve Prof. Hasan Fahrettin Ke- leştemur’u da Erciyes Üniversi- tesi rektörlüğüne getirmesi dikkat çekti. Gül’ün Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne getirdiği Prof. Ay- şe Jale Saraç ise 2002 genel se- çimlerinde AKP’den milletveki- li aday adayõ, 2007 genel seçim- lerinde ise AKP Diyarbakõr mil- letvekili adayõ olmuştu. Saraç, tür- ban bildirisine de imza atmõştõ. ÜAK Başkanõ Prof. Dr. Mus- tafa Akaydın, üniversitedeki se- çimlerde 293 oyla birinci, YÖK’ün Gül’e gönderdiği liste- de de ilk sõrada olmasõna karşõn Gül tarafõndan veto edildi. İkin- ci sõradaki Prof. Dr. İsrafil Kurt- cephe Akdeniz Üniversitesi’ne rektör oldu. Eski Başbakanlõk Müsteşarõ Ömer Dinçer ile ilgi- li ilk intihal raporunu hazõrlayan Cumhuriyet Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bakır da seçimlerde en çok oyu olma- sõna karşõn YÖK listesinde 3. sõ- rada yer alõyordu. Bakõr’õ yeniden rektörlüğe atamayan Gül, Prof. İl- yas Dökmetaşı rektör yaptõ. YÖK de tırpanlamıştı Gül’ün atamalarõ gerçekleştir- diği YÖK listesi hazõrlanõrken de bazõ muhalif isimler çizilmiş- ti. Gazi Üniversitesi’nde eski Rektör Prof. Kadri Yamaç, 732 oy alarak üniversitedeki seçimden birinci çõkmasõna karşõn, Gül’e gönderilen listede yer almamõştõ. Uludağ Üniversitesi’nde ise görev süresi dolduğu için yeniden aday olamayan Prof. Mustafa Yurtkuran’õn eşi Prof. Merih Yurtkuran, 254 oyla birinci ol- masõna karşõn Köşk’e gönderilen isimler arasõna girememişti. Yine görev süresi dolan eski Dicle Üniversitesi Prof. Fikri Cano- ruç’un eşi Prof. Naime Canoruç da birinci olmasõna karşõn YÖK tarafõndan listeye alõnmamõştõ. ‘Atatürkçüleri veto ediyor’ CHP Milletvekili Nur Serter, Gül’ün rektör atamalarõnõ siya- si bir yaklaşõm içinde yaptõğõnõ söyledi. Üniversitelerin kendi seçtikleri kişiler tarafõndan yö- netilmesi gerektiğini vurgulayan Serter, “Yasaya göre, üniver- siteler Atatürk ilke ve dev- rimleri doğrultusunda öğrenci yetiştirmekle yükümlüdür” diye konuştu. Gül’ün atama- larda Atatürkçü çizgideki yö- netim anlayõşõ sergileyen rek- törleri veto ettiğini ifade eden Serter, “Bunun en somut ör- neği, ÜAK Başkanı Akay- dın’ın ikinci defa rektörlüğe atanmamış olmasıdır” dedi. Haber Merkezi - Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’ün tartõşma yaratan rektör atamalarõnõn ar- dõndan üniversitelerden birbiri ardõna tepki istifalarõ geldi. İTÜ, Gazi ve Dokuz Eylül üniversite- lerinde aralarõnda dekan, başhe- kim ve enstitü müdürlerinin de bulunduğu çok sayõda öğretim gö- revlisi istifa etti. Üniversiteden ay- rõlacağõnõ belirten eski İnönü Üni- versitesi Rektörü, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, rektör atamalarõnõ, “Söylenecek bir şey yok. Herkes kendine yakışanı yapar” diye- rek değerlendirdi. Gazi Üniversitesi Rektörlüğü seçimlerinde 732 oyla birinci olan Prof. Dr. Kadri Yamaç ye- rine, 384 oy alan Rıza Ayhan’õn atanmasõ Gazi Üniversitesi Tõp Fakültesi’nde tepki istifalarõna neden oldu. Tõp Fakültesi Deka- nõ Prof. Dr. Ayşe Dursun, dekan yardõmcõlarõ Prof. Dr. Sabri Us- lu, Doç. Dr. Sinan Sözen ile Başhekim Prof. Dr. Mustafa Şa- re ile Hastane Müdürü Prof. Dr. Ali Kıyaz Koç istifalarõnõ sundu. İTÜ’de 13 istifa birden İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) rektörlük seçimlerinden yüzde 43’lük oyla birinci çõkan ve halen rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Hüseyin Faruk Kara- doğan’õn yerine Prof. Dr. Mu- hammed Şahin’in atanmasõnõ protesto eden 13 İTÜ’lü öğretim üyesi istifa etti. İnşaat Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Maden Fakültesi De- kanõ Prof. Dr. Mahir Vardar, Mimarlõk Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Cengiz Giritlioğlu’nun da aralarõnda bulunduğu 13 kişi is- tifa dilekçelerini rektör Karado- ğan’a verdi. İstifa eden öğretim üyeleri şöyle: Rektör yardõmcõlarõ Prof. Dr. Erkin Nasuf, Prof. Dr. Fuat Anday ve Prof. Dr. Haluk Karadoğan. Makina Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Özgür Turhan, Makina Fakültesi Dekan Yar- dõmcõsõ Prof. Dr. Melek Tüter, Maden Fakültesi Senatör Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Sosyal Bilim- ler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ümit Şenesen, Fen Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sumru Pala, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardõmcõsõ Doç. Dr. Rah- mi Nurhan Çelik, Meslek Yük- sek Okulu Müdürü Prof. Dr. Remzi Akkök. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü’ne, öğretim üyelerinin yüzde 15’inin oyunu alabilen Prof. Dr. Mehmet Fü- zün’ün atanmasõ üniversiteyi aya- ğa kaldõrdõ. Gül’ün, üniversite öğretim üyelerinin yüzde 47 oyu- nu alan Prof. Dr. Sedef Gide- ner’in yerine, yüzde 15 oy alan Prof. Dr. Füzün’ü rektör olarak göreve getirmesi kabul edilemez bulundu. Eski DEÜ Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, devir teslim tö- renine yaşananlara tepki ama- cõyla katõlmadõ. Bu nedenle tören gerçekleştirilemedi. Alıcı: Gül tarafsız değil Alõcõ, rektör atamasõnõn siyasi olduğunu söyleyerek, “Rektör- lüğe atanan Prof. Dr. Mehmet Füzün, üniversitemizin akade- misyenlerince yüzde 15 destek alabildi. Rektör olarak atan- masındaki tek özelliği kardeşi- nin AKP Akhisar İlçe Başkanı olmasıdır. Demek ki, Cumhur- başkanı tarafsız değilmiş” dedi. Atamanõn taraflõ olduğunu vur- gulayan Prof. Gidener, Tõp Fa- kültesi Hastanesi Başhekimliği görevinden istifa etti. ‘Kadrolaşma sıçradı’ Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Akaydın’õn, rek- törlük seçiminde en yüksek oyu almasõna karşõn Gül tarafõndan rektörlüğe atanmamasõna, Akde- niz Üniversitesi’ndeki akade- misyenler tepki gösterdi. Rektör Danõşmanõ Prof. Çetin Yetkin is- tifa etti. Yetkin, “Kadrolaşmanın üniversitelere sıçradığını gö- rüyoruz” dedi. Akdeniz Üniver- sitesi Tõp Fakültesi Başhekimi Doç. Oktay Eray, başhekim yar- dõmcõlarõ Doç. Cahit Kaçer, Doç. Dilara İlhan ve Doç. Cen- giz Türkay istifa etti. Birçok fa- külte dekanõ ve enstitü müdürü- nün de istifa edeceği belirtildi. Prof. Hilmioğlu ayrılacak İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Hilmioğlu, üniversiteden ayrõlacağõnõ bildirdi. Görevini bugün yeni rektör Prof. Cemil Çelik’e devredecek olan Hilmi- oğlu, üniversitenin internet site- sinde yaptõğõ açõklamada, perso- nele teşekkür ederek devir teslim töreninden sonra üniversiteden ayrõlacağõnõ açõkladõ. Dicle Üniversitesi’ne 22 Tem- muz genel seçimlerinde AKP’den milletvekili adayõ olan Prof. Ay- şe Jale Saraç’õn atanmasõ tepki çekti. Üniversitede görev yapan birçok akademisyenin istifa ede- ceği öne sürüldü. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz İmtiyaz Sa- hibi ve Başyazarõ İlhan Selçuk, bir süre önce açõk kalp ameliyatõ olduğu Vehbi Koç Vakfõ (VKV) Amerikan Hastanesi’nde olağan kont- rol ve tetkikleri için hastaneye yatõrõldõ. Hasta- ne yetkilileri, Selçuk’un olağan tetkiklerin ta- mamlanmasõnõn ardõndan hafta sonunda evine gönderileceğini belirttiler. İlhan Selçuk, önce- ki gün Amerikan Hastanesi’ne giderek olağan kontrollerini yaptõrdõ. Selçuk’un doktorlarõ, kontrollerin kalp ameliyatõnõn ardõndan olağan olduğunu, Selçuk’un durumunun çok iyi oldu- ğunu, kalp ve benzeri ameliyatlar sonrasõ kont- rollerin aksatõlmadan yapõlmasõ gerektiğini ifa- de ettiler. 14 Nisan’da açõk kalp ameliyatõ olan İlhan Selçuk’un kalbin sol kulakçõğõ ile sol ka- rõncõğõ arasõndaki kapak onarõlmõş, biri sol gö- ğüs damarõ diğeri bacaktan alõnan toplar da- marlar olmak üzere toplam dört adet by-pass yapõlmõştõ. Ameliyat sõrasõnda yaygõn enfark- tüs alanlarõ olduğu görülen Selçuk’a ameliya- tõn sonuna doğru intraaortik balon pompasõ ile dolaşõm desteği sağlanarak, yoğun kalp des- tekleyici ilaç tedavisi de uygulanmõştõ. Gül’ün yaptõğõ rektör atamalarõna tepki gösteren birçok öğretim üyesi istifa etti Üniversiteler ayakta ÖZYÜREK: TÜRBAN KARŞITLARI DEVRE DIŞI BIRAKILDI İTÜ Senatosu üyeleri, fakülte dekanları ve öğ- retim üyelerinden olu- şan yaklaşık 50 kişilik bir grup, rektör atama- larını protesto etti. İTÜ Ayazağa Kampusu’nda bir araya gelen grup adına basın açıkması yapan İTÜ Rektörü Prof. Hüseyin Faruk Karadoğan, atamanın İTÜ için onur kırıcı ol- duğunu belirterek, “Rektörlük cüppesi an- cak etik değerlerle des- teklenmiş, çoğunluğun görüşünü yansıtan leke- siz ve onurlu bir cübbe olarak taşınabilir” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyü- rek, rektör atamalarõna tepki göstererek “Türba- na tavır alanlar ya YÖK düzeyinde elen- miş ya da burayı nere- deyse usulen aşabilen adaylar bizzat Cum- hurbaşkanı tarafından devre dışı bırakılmıştır” dedi. Özyürek, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Atamaların, artık üniversitelerde öğretim üyelerinin hangi siyasi frekanstan konuşması ge- rektiği konusunda da bir mesaj niteliği taşıdığını” belirtti. CHP Genel Başkanõ Onur Öymen de “Bu yaklaşımla üniver- siteler siyasallaştırılmaktadır. Bilimsel ölçüden çok partisel tercihlerin ön pla- na çıkarıldığı görülüyor” dedi. AKAYDIN: ATATÜRK’ÜN MAKAMI İŞGAL ALTINDA ANTALYA (Cumhuri- yet) - Eski Akdeniz Üni- versitesi (AÜ) Rektörü Prof. Mustafa Akaydın, görevini Prof. İsrafil Kurtcephe’ye teslim etti. Törenin ardõndan Akaydõn ve Kurtcephe bir süre baş başa basõna kapalõ bir gö- rüşme yaptõ. Görüşmenin ardõndan sorularõ yanõtla- yan Akaydõn, “İşgal edilen makam, Ata- türk’ün kullandığı makamdır. Saygıdeğer bir makamdır. Ben de buna saygı duyu- yorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin çok değer verdiğim kazanımları doğrultusun- da bir misyonu yerine getirdim. Cumhu- riyetin ilkelerini savunmamın faturasının kesildiğini düşünüyorum” dedi. Kurtcephe ise Akdeniz Üniversitesi’nde şiddetli bir de- ğişime gereksinim duyulduğunu söyledi. Gül dengeleri değiştirdi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üniversitelere yapacağı toplam 49 atama ile türban düzenlemesine karşı çıkan Üniversitelerarası Kurul’da 98 üye değişecek OLAĞAN KONTROLLER YAPILDI İlhanSelçuk’un sağlıkdurumuiyi Malazgirt’te bir polis şehit MUŞ (Cumhuriyet) - Terör örgütü PKK üyeleri tarafõndan Muş’un Malazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne dün akşam saatlerinde düzenle- nen roketli saldõrõda 1 polis memuru şehit ol- du, 3 polis memuru ise yaralandõ. Cumhuriyet Meydanõ’nda bulunan Emniyet Müdürlüğü bi- nasõna saat 21.10 sõralarõnda roketli saldõrõ dü- zenlendi. Roket isabet eden emniyet müdürlü- ğü binasõnda ağõr hasar meydana gelirken, olay sõrasõnda içeride bulunan bir polis memu- ru olay yerinde şehit oldu, 3 polis yaralandõ. Saldõrõya polislerin karşõlõk vermesi üzerine çatõşma çõktõ. Karanlõktan faydalanan terörist- ler kaçmayõ başardõ. Muş Valisi Erdoğan Bektaş, yaralanan polis memurlarõnõn Malaz- girt Devlet Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ- ğõnõ ve durumlarõnõn iyi olduğunu açõkladõ. Su kuyusunda 3 ceset İstanbul Haber Servisi - Kartal’da Yunus Mahallesi Sanayi Caddesi kenarõndaki boş alanda bulunan su kuyusu etrafõnda oynayan çocuklar, kuyuda cesetler olduğunu görerek polise haber verdiler. Ekiplerin çalõşmasõ so- nucu kuyudan 3 erkek cesedi çõkarõldõ. Üzer- lerinde kimlik bulunmayan cesetlerin 30-40 yaşlarõnda kişilere ait olduğu belirlendi. EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE SALDIRI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle