Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Bu dileklere biz de yürekten katılıyoruz ama, Hi-
roşima’dan 63 yıl sonra dünyanın yapmakta olduğu
tartışma da şu:
Atom bombası hangi ülkelerin hakkı olsun?
ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nın son anlarında
böyle bir güce sahip olduğunu ilan etmek için kul-
landığı atom bombası dönemin tüm süper güçle-
rini bu yöne itti.
ABD’nin hemen ardından dönemin ikinci süper
gücü Sovyetler bu silaha ulaştığını 1949’da dün-
yaya duyurdu. Ertesi yıl İngiltere “Ben de varım” de-
di. 1964’te de Fransa ve Çin’den aynı ses duyul-
du.
1960’ların sonuna gelindiğinde 5 ülkenin toplam
atom silahı 40 bine ulaşmıştı. Yani, Hiroşima’nın 40
bin katı!
Kervana usul usul yeni ülkelerin katılma olasılı-
ğı belirince 5 ülke bir araya geldi ve şu anlaşmayı
imzaladı:
Nükleer Silahların Sınırlandırılması!
Tümüyle yok edilmesi değil, sınırlandırılması.
Nasıl bir sınır?
5 ülke ve onların uzantısı olacak birkaç bölgesel
güç!
Konunun Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren yanı
İran’ın durumu.
İran, değişen dünya dengeleri içinde doğudan ba-
tıya hemen her ülkenin dikkatinde bir ülke. Şah dö-
neminde, Sovyetler’e karşı yanında yer alacak güç-
lü bir İran isteyen ABD, Tahran’ı nükleer teknolo-
jiyle tanıştırdı.
Şah’ın devrilmesi, Sovyetler’in çökmesi denge-
leri değiştirdi. Ama İran’ın nükleer özlemini değiş-
tirmedi. İran da değişen dengeleri kullandı, bu kez
Almanya ile işbirliği yaptı. Kaderin cilvesine bakın
ki, “Sovyet tehdidine” karşı nükleerlendirilen İran’a,
90’lı yıllarda da değişen Moskova omuz verdi!
Büyüdükçe petrole gereksinimi de büyüyen
Çin, ABD’nin Ortadoğu’da tek etkin güç olma gi-
rişimlerine karşı Tahran’ın yanında yer aldı.
Geldik bugüne...
ABD yanına AB’yi de alıp Tahran’a çıkışıyor:
Nükleer silah yapıyorsun, bunu durdur. Yoksa te-
pene binerim!
İran, ABD’ye çıkışıyor:
Hayır, ben sadece nükleer teknoloji gücümü art-
tırıyorum. Bu benim en doğal hakkım, sen karışa-
mazsın!
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun hakem-
liğinde sürmekte olan bu tartışma nereye varacak?
“Son uyarılar”, “en son süre”, “ipin koptuğu nok-
ta” derken Bush dönemi sona eriyor... ABD’nin yö-
netiminde etkin olan yapı, en güçlü başkan adayı
Obama’ya “İran Ortadoğu’da barışı tehdit eden en
ciddi tehlikedir” dedirtti.
Bunun arkası nasıl gelecek, göreceğiz...
Türkiye, gidişe tümüyle seyirci kalmaktan yana
değil. Türkiye’nin kendi dış konularını çözmekten
çok çevre ülkelerin sorunlarına kafa yoran Dışişleri
Bakanı Ali Babacan, 14 Ağustos’ta İran Cumhur-
başkanı Ahmedinejad’ın Türkiye’ye geleceğini
duyurdu. Herkes ziyaretin Ankara’ya olacağını
beklerken İstanbul çıktı. Anıtkabir’e gitmemek
için her yere giden İranlıların bu isteğine Ankara’nın
boyun eğdiği konuşulurken Babacan duruma
açıklık getirdi:
“Bu tür ufak detayları bırakın!”
Arabuluculuk uğruna kendi değerlerimizden
ödün vermeyi göze aldık ama, İran Türkiye’nin ro-
lünün abartılmasına da karşı çıktı. Türkiye, sade-
ce kolaylaştırıcı dedi!
İran; doğru-yanlış, iki yüzlü küresel yapıya karşı
kendi anlayışı içinde mücadelesini sürdürürken, si-
yasal anlamda ilk nükleer başlıklardan birini Türki-
ye’ye karşı kullandı, dersek biraz abartmış oluruz...
Yanlış söylemiş olmayız!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
ratle müdahale edecek yangın söndürme filosu ku-
rulacağı vaadini 2004’ten beri benzer cümlelerle
2008’de de yineliyorlar.
Kamuoyuna yansıyan açıklamalar gelip geçiyor.
Üzerinde duran, hükümeti bu açıdan silkeleyen ne
muhalefet var ne de medya.
Bir Sağlık Bakanı var; bebek ölümleri üzerinde her-
kes konuşuyor, yazılı kısa bir açıklamaya sığınmış,
susuyor.
Bir Milli Eğitim Bakanı var; yurt adı altında gizle-
nen Kuran kurslarını denetlemekle görevli. Her ko-
nuda susmak bilmeyen, dinci eğitimi savunurken
mangalda kül bırakmayan resmi ağız, kısa bir ba-
kanlık açıklamasıyla yetiniyor, susuyor.
Bir Başbakan var; gizli olsun, açık olsun, yasala-
ra aykırı olsun olmasın ama Kuran kursu olsun diyor
da başka bir şey demiyor. Bağcılar’da her türlü so-
ruşturmaya ve suçlamaya açık bir olay yaşanıyor. 18
kız çocuğunun ölümünden sonra, herhalde yöre hal-
kı gibi takdir-i ilahi diye düşünüyor, susuyor.
Çankaya’daki AKP’li ise türban takıntısını kanıtlı-
yor. Hak sahibi bir ilim adamının (Üniversitelerara-
sı Kurul Başkanı, en iyi bilimsel dosyalar sahibi Prof.
Mustafa Akaydın) yeniden Akdeniz Üniversite-
si’ne rektör olmasını, kişisel, siyasal amaç ve inanç-
ları uğruna engelliyor. Son seçimde AKP’den aday
olanları rektörlüğe seçiyor.
Çankaya’daki ile Başbakan Anayasa Mahkeme-
si kapatma kararını açıklamasından bir gün önce, ge-
ce yarısı başkentin Çukurambar semtinde gizli ka-
paklı görüşmeler yapıyor. Görüşmenin gizli günde-
mini saklayacak içerikte de olsa, kamuoyuna bir açık-
lama yapma gereğini duymuyorlar.
Bir Dışişleri Bakanı var; görevi gereği iç politikayla
ilgili düşüncelerini ve din konusundaki gerçek dü-
şüncelerini gizlemeyi başarıyor. Arada sırada siya-
sal ve sosyal terbiyeden, tarih kültüründen yoksun
bir kafaya özgü açıklamalar yapıyor. İran’daki mol-
la rejiminin baş temsilcisi olan kişinin Anıtkabir’i zi-
yaret etmemekte direnmesindeki nedeni soranları,
“böyle ufak tefek olacak tartışmaları yersiz gördüğünü”
söyleyerek yanıtlıyor.
Muhalefet partileri dışında böyle bir bakana ve ka-
fa yapısına karşı çıkan yok. Bir zaman önce Anıt-
kabir’de sap gibi duranlardan söz eden Başbakan,
izini süren bir bakanı olduğu için mutlu, susuyor.
Özetlenen ülke manzarası karşısında toplum ne ya-
pıyor?
Soruyu; Çorlu’dan kimi zaman saptadığı toplum-
sal gerçekleri ve kendine özgü görüşleri bildiren bir
okurum, Sıtkı Ergüney, 3 Ağustos’ta faksla gön-
derdiği yazıda yanıtlamaya çalışıyor. Aktarıyorum:
“… Anayasa Mahkemesi’nin ‘AKP’nin laiklik kar-
şıtı eylemlerin odak noktası haline geldiğini’ tescil
eden kararı, yıllardır bizlerin söylediklerinin kanıtı.
Güzel de, bu karar ‘seçmen tercihleri’ni etkiler mi?
Bana göre etkilemez. AKP’ye oy veren hiçbir seç-
men önümüzdeki seçimlerde ‘laiklik elden gidiyor’
diye oyunu başkasına vermez.
Geldiğimiz noktada ‘laikliğin korunması’ laik azın-
lıktan başka kimsenin umurunda değil.
AKP’nin oylarına göz diken MHP’nin gerçek yüzü
22 Temmuz’dan sonra izlediği politikalarla ortaya çık-
tı. Zaten ‘aslı’ varken ‘taklit’ rağbet görmez.
AKP seçmeninin alternatifi olsa olsa ‘Saadet’
olur!..
…AKP kapatılmış olsa bile AKP’ye verilen oylar ye-
rine kurulacak ‘aynı’ kafadaki partiye giderdi.
Esas kâbus 2009 Mart’ından sonra başlıyor. Ye-
rel seçimlerde AKP yüzde 65-70 oy alır diye düşü-
nüyorum. ‘Dindar’ belediye başkanları; kırmızı böl-
geleri belirlemek… Arap kültürü kokan kültür ve sa-
nat etkinliklerini harem-selamlık oturma düzenine gö-
re yapılmış salonlarda sergilemek… kadın ve erkekler
için ayrılmış parklar kurmak… belediyelerde çalışan
türbanlı kadınların sayısını çoğaltmak… Ramazanda
‘Kuran Ziyafetleri’... gibi projeleri hayata geçirecek-
ler. Sonuç:
1973’te yüzde 1 oy almış bir zihniyet 2007’de yüz-
de 47’ye ulaşmışsa (sadece 34 yıl) bunun sebebi de
‘milli irade’ olarak tanımlanıyorsa….necip milletimiz
yolunu çizmiş demektir.
RTE de bunu bildiği için; ‘Durmak yok, yola de-
vam’ deyip duruyor!..”
Okurun yazdıklarını beğenin beğenmeyin ama bu;
ülkenin içine düştüğü açmazlardan ıstırap duyan
bir ses. Kimi gerçekleri halk dalkavuklarının yüzü-
ne vuruyor.
[email protected]
SAYFA 7 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 31
Edirne B 34
Kocaeli B 31
Çanakkale B 31
İzmir A 35
Manisa A 38
Aydın A 39
Denizli A 38
Zonguldak PB 25
Sinop PB 28
Samsun Y 25
Trabzon Y 28
Giresun Y 27
Ankara B 33
Eskişehir B 32
Konya B 31
Sıvas B 27
Antalya A 39
Adana A 36
Mersin B 34
Diyarbakır A 39
Şanlıurfa A 39
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri PB 34
Van PB 28
Kars Y 28
Oslo Y 19
Helsinki Y 16
Stockholm Y 20
Londra Y 22
Amsterdam Y 22
Brüksel Y 20
Paris Y 23
Bonn Y 23
Münih Y 24
Berlin Y 33
Budapeşte Y 29
Madrid B 35
Viyana Y 27
Belgrad Y 30
Soyfa Y 30
Roma Y 30
Atina B 31
Zürih Y 29
Moskova Y 17
Aşkabat A 36
Astana B 29
Taşkent A 38
Bakû Y 30
Bişkek A 33
Tiflis A 33
Kahire A 35
Şam A 36
Yurdun kuzey bölgele-
ri parçalı ve çok bulut-
lu, Orta Karadeniz kıyı-
ları, Doğu Karadeniz ile
Doğu Anadolu’nun ku-
zeydoğusu kısa süreli
olmak üzere aralıklı sa-
ğanak ve gök gürültülü
sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava sı-
caklığında önemli bir
değişiklik olmayacak.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün bugüne kadar
atadõğõ 26 ve yeni kuru-
lan üniversitelere ataya-
cağõ 23 rektör, türba-
nõn üniversitelerde
serbest bõrakõlmasõ-
na karşõ çõkan Üni-
versitelerarasõ Ku-
rul’un (ÜAK) den-
gesini de değişti-
recek.
Gül, göreve
geldiği günden
beri 26 üniver-
sitenin rektö-
rünü belirledi.
Gül, önceki
günkü atama-
larõn ardõndan
yeni kurulan 23
üniversitenin rektör ata-
malarõnõ da yapacak. Top-
lam 49 üniversitenin rektö-
rünün yeniden atanmasõyla
birlikte, üniversitelerde tür-
banõn serbest bõrakõlmasõ
amacõyla hazõrlanan anayasa
değişikliğine karşõ çõkan ÜAK’de-
ki dengeler de değişecek. Her
üniversite rektörünün yanõ sõra
üniversitelerden bir temsilcinin de
üye olduğu ÜAK’de 98 üye de-
ğişmiş olacak.
Bildiriyi imzalayan
üç aday rektör oldu
Gül’ün, Akdeniz, Cumhuriyet,
Dicle, Dokuz Eylül, Gazi, İstan-
bul Teknik, On Dokuz Mayõs,
Uludağ ve Yõldõz Teknik üni-
versitelerinde yapõlan seçimlerde
en çok oy alan rektör adaylarõ ye-
rine 2. ve 3. sõradaki adaylarõ ata-
masõ, türbana özgürlük bildirisi-
ne imza atanlar arasõnda yer alan
Prof. Hüseyin Akan’õ 19 Mayõs
ve Prof. Hasan Fahrettin Ke-
leştemur’u da Erciyes Üniversi-
tesi rektörlüğüne getirmesi dikkat
çekti. Gül’ün Dicle Üniversitesi
Rektörlüğü’ne getirdiği Prof. Ay-
şe Jale Saraç ise 2002 genel se-
çimlerinde AKP’den milletveki-
li aday adayõ, 2007 genel seçim-
lerinde ise AKP Diyarbakõr mil-
letvekili adayõ olmuştu. Saraç, tür-
ban bildirisine de imza atmõştõ.
ÜAK Başkanõ Prof. Dr. Mus-
tafa Akaydın, üniversitedeki se-
çimlerde 293 oyla birinci,
YÖK’ün Gül’e gönderdiği liste-
de de ilk sõrada olmasõna karşõn
Gül tarafõndan veto edildi. İkin-
ci sõradaki Prof. Dr. İsrafil Kurt-
cephe Akdeniz Üniversitesi’ne
rektör oldu. Eski Başbakanlõk
Müsteşarõ Ömer Dinçer ile ilgi-
li ilk intihal raporunu hazõrlayan
Cumhuriyet Üniversitesi eski
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bakır
da seçimlerde en çok oyu olma-
sõna karşõn YÖK listesinde 3. sõ-
rada yer alõyordu. Bakõr’õ yeniden
rektörlüğe atamayan Gül, Prof. İl-
yas Dökmetaşı rektör yaptõ.
YÖK de tırpanlamıştı
Gül’ün atamalarõ gerçekleştir-
diği YÖK listesi hazõrlanõrken
de bazõ muhalif isimler çizilmiş-
ti. Gazi Üniversitesi’nde eski
Rektör Prof. Kadri Yamaç, 732
oy alarak üniversitedeki seçimden
birinci çõkmasõna karşõn, Gül’e
gönderilen listede yer almamõştõ.
Uludağ Üniversitesi’nde ise
görev süresi dolduğu için yeniden
aday olamayan Prof. Mustafa
Yurtkuran’õn eşi Prof. Merih
Yurtkuran, 254 oyla birinci ol-
masõna karşõn Köşk’e gönderilen
isimler arasõna girememişti. Yine
görev süresi dolan eski Dicle
Üniversitesi Prof. Fikri Cano-
ruç’un eşi Prof. Naime Canoruç
da birinci olmasõna karşõn YÖK
tarafõndan listeye alõnmamõştõ.
‘Atatürkçüleri veto ediyor’
CHP Milletvekili Nur Serter,
Gül’ün rektör atamalarõnõ siya-
si bir yaklaşõm içinde yaptõğõnõ
söyledi. Üniversitelerin kendi
seçtikleri kişiler tarafõndan yö-
netilmesi gerektiğini vurgulayan
Serter, “Yasaya göre, üniver-
siteler Atatürk ilke ve dev-
rimleri doğrultusunda öğrenci
yetiştirmekle yükümlüdür”
diye konuştu. Gül’ün atama-
larda Atatürkçü çizgideki yö-
netim anlayõşõ sergileyen rek-
törleri veto ettiğini ifade eden
Serter, “Bunun en somut ör-
neği, ÜAK Başkanı Akay-
dın’ın ikinci defa rektörlüğe
atanmamış olmasıdır” dedi.
Haber Merkezi - Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün tartõşma
yaratan rektör atamalarõnõn ar-
dõndan üniversitelerden birbiri
ardõna tepki istifalarõ geldi. İTÜ,
Gazi ve Dokuz Eylül üniversite-
lerinde aralarõnda dekan, başhe-
kim ve enstitü müdürlerinin de
bulunduğu çok sayõda öğretim gö-
revlisi istifa etti. Üniversiteden ay-
rõlacağõnõ belirten eski İnönü Üni-
versitesi Rektörü, Prof. Dr. Fatih
Hilmioğlu, rektör atamalarõnõ,
“Söylenecek bir şey yok. Herkes
kendine yakışanı yapar” diye-
rek değerlendirdi.
Gazi Üniversitesi Rektörlüğü
seçimlerinde 732 oyla birinci
olan Prof. Dr. Kadri Yamaç ye-
rine, 384 oy alan Rıza Ayhan’õn
atanmasõ Gazi Üniversitesi Tõp
Fakültesi’nde tepki istifalarõna
neden oldu. Tõp Fakültesi Deka-
nõ Prof. Dr. Ayşe Dursun, dekan
yardõmcõlarõ Prof. Dr. Sabri Us-
lu, Doç. Dr. Sinan Sözen ile
Başhekim Prof. Dr. Mustafa Şa-
re ile Hastane Müdürü Prof. Dr.
Ali Kıyaz Koç istifalarõnõ sundu.
İTÜ’de 13 istifa birden
İstanbul Teknik Üniversitesi
(İTÜ) rektörlük seçimlerinden
yüzde 43’lük oyla birinci çõkan ve
halen rektörlük görevini yürüten
Prof. Dr. Hüseyin Faruk Kara-
doğan’õn yerine Prof. Dr. Mu-
hammed Şahin’in atanmasõnõ
protesto eden 13 İTÜ’lü öğretim
üyesi istifa etti. İnşaat Fakültesi
Dekanõ Prof. Dr. Mehmet Ali
Taşdemir, Maden Fakültesi De-
kanõ Prof. Dr. Mahir Vardar,
Mimarlõk Fakültesi Dekanõ Prof.
Dr. Cengiz Giritlioğlu’nun da
aralarõnda bulunduğu 13 kişi is-
tifa dilekçelerini rektör Karado-
ğan’a verdi. İstifa eden öğretim
üyeleri şöyle: Rektör yardõmcõlarõ
Prof. Dr. Erkin Nasuf, Prof. Dr.
Fuat Anday ve Prof. Dr. Haluk
Karadoğan. Makina Fakültesi
Dekanõ Prof. Dr. Özgür Turhan,
Makina Fakültesi Dekan Yar-
dõmcõsõ Prof. Dr. Melek Tüter,
Maden Fakültesi Senatör Prof. Dr.
Haluk Eyidoğan, Sosyal Bilim-
ler Enstitü Müdürü Prof. Dr.
Ümit Şenesen, Fen Bilimleri
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sumru
Pala, Fen Bilimleri Enstitüsü
Müdür Yardõmcõsõ Doç. Dr. Rah-
mi Nurhan Çelik, Meslek Yük-
sek Okulu Müdürü Prof. Dr.
Remzi Akkök.
Dokuz Eylül Üniversitesi
(DEÜ) Rektörlüğü’ne, öğretim
üyelerinin yüzde 15’inin oyunu
alabilen Prof. Dr. Mehmet Fü-
zün’ün atanmasõ üniversiteyi aya-
ğa kaldõrdõ. Gül’ün, üniversite
öğretim üyelerinin yüzde 47 oyu-
nu alan Prof. Dr. Sedef Gide-
ner’in yerine, yüzde 15 oy alan
Prof. Dr. Füzün’ü rektör olarak
göreve getirmesi kabul edilemez
bulundu. Eski DEÜ Rektörü Prof.
Dr. Emin Alıcı, devir teslim tö-
renine yaşananlara tepki ama-
cõyla katõlmadõ. Bu nedenle tören
gerçekleştirilemedi.
Alıcı: Gül tarafsız değil
Alõcõ, rektör atamasõnõn siyasi
olduğunu söyleyerek, “Rektör-
lüğe atanan Prof. Dr. Mehmet
Füzün, üniversitemizin akade-
misyenlerince yüzde 15 destek
alabildi. Rektör olarak atan-
masındaki tek özelliği kardeşi-
nin AKP Akhisar İlçe Başkanı
olmasıdır. Demek ki, Cumhur-
başkanı tarafsız değilmiş” dedi.
Atamanõn taraflõ olduğunu vur-
gulayan Prof. Gidener, Tõp Fa-
kültesi Hastanesi Başhekimliği
görevinden istifa etti.
‘Kadrolaşma sıçradı’
Akdeniz Üniversitesi Rektörü
Prof. Mustafa Akaydın’õn, rek-
törlük seçiminde en yüksek oyu
almasõna karşõn Gül tarafõndan
rektörlüğe atanmamasõna, Akde-
niz Üniversitesi’ndeki akade-
misyenler tepki gösterdi. Rektör
Danõşmanõ Prof. Çetin Yetkin is-
tifa etti. Yetkin, “Kadrolaşmanın
üniversitelere sıçradığını gö-
rüyoruz” dedi. Akdeniz Üniver-
sitesi Tõp Fakültesi Başhekimi
Doç. Oktay Eray, başhekim yar-
dõmcõlarõ Doç. Cahit Kaçer,
Doç. Dilara İlhan ve Doç. Cen-
giz Türkay istifa etti. Birçok fa-
külte dekanõ ve enstitü müdürü-
nün de istifa edeceği belirtildi.
Prof. Hilmioğlu ayrılacak
İnönü Üniversitesi Rektörü
Prof. Hilmioğlu, üniversiteden
ayrõlacağõnõ bildirdi. Görevini
bugün yeni rektör Prof. Cemil
Çelik’e devredecek olan Hilmi-
oğlu, üniversitenin internet site-
sinde yaptõğõ açõklamada, perso-
nele teşekkür ederek devir teslim
töreninden sonra üniversiteden
ayrõlacağõnõ açõkladõ.
Dicle Üniversitesi’ne 22 Tem-
muz genel seçimlerinde AKP’den
milletvekili adayõ olan Prof. Ay-
şe Jale Saraç’õn atanmasõ tepki
çekti. Üniversitede görev yapan
birçok akademisyenin istifa ede-
ceği öne sürüldü.
İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz İmtiyaz Sa-
hibi ve Başyazarõ İlhan Selçuk, bir süre önce
açõk kalp ameliyatõ olduğu Vehbi Koç Vakfõ
(VKV) Amerikan Hastanesi’nde olağan kont-
rol ve tetkikleri için hastaneye yatõrõldõ. Hasta-
ne yetkilileri, Selçuk’un olağan tetkiklerin ta-
mamlanmasõnõn ardõndan hafta sonunda evine
gönderileceğini belirttiler. İlhan Selçuk, önce-
ki gün Amerikan Hastanesi’ne giderek olağan
kontrollerini yaptõrdõ. Selçuk’un doktorlarõ,
kontrollerin kalp ameliyatõnõn ardõndan olağan
olduğunu, Selçuk’un durumunun çok iyi oldu-
ğunu, kalp ve benzeri ameliyatlar sonrasõ kont-
rollerin aksatõlmadan yapõlmasõ gerektiğini ifa-
de ettiler. 14 Nisan’da açõk kalp ameliyatõ olan
İlhan Selçuk’un kalbin sol kulakçõğõ ile sol ka-
rõncõğõ arasõndaki kapak onarõlmõş, biri sol gö-
ğüs damarõ diğeri bacaktan alõnan toplar da-
marlar olmak üzere toplam dört adet by-pass
yapõlmõştõ. Ameliyat sõrasõnda yaygõn enfark-
tüs alanlarõ olduğu görülen Selçuk’a ameliya-
tõn sonuna doğru intraaortik balon pompasõ ile
dolaşõm desteği sağlanarak, yoğun kalp des-
tekleyici ilaç tedavisi de uygulanmõştõ.
Gül’ün yaptõğõ rektör atamalarõna tepki gösteren birçok öğretim üyesi istifa etti
Üniversiteler ayakta
ÖZYÜREK: TÜRBAN KARŞITLARI
DEVRE DIŞI BIRAKILDI
İTÜ Senatosu üyeleri,
fakülte dekanları ve öğ-
retim üyelerinden olu-
şan yaklaşık 50 kişilik
bir grup, rektör atama-
larını protesto etti. İTÜ
Ayazağa Kampusu’nda
bir araya gelen grup
adına basın açıkması
yapan İTÜ Rektörü
Prof. Hüseyin Faruk
Karadoğan, atamanın
İTÜ için onur kırıcı ol-
duğunu belirterek,
“Rektörlük cüppesi an-
cak etik değerlerle des-
teklenmiş, çoğunluğun
görüşünü yansıtan leke-
siz ve onurlu bir cübbe
olarak taşınabilir” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel
Saymanõ Mustafa Özyü-
rek, rektör atamalarõna
tepki göstererek “Türba-
na tavır alanlar ya
YÖK düzeyinde elen-
miş ya da burayı nere-
deyse usulen aşabilen
adaylar bizzat Cum-
hurbaşkanı tarafından
devre dışı bırakılmıştır” dedi. Özyürek,
yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Atamaların,
artık üniversitelerde öğretim üyelerinin
hangi siyasi frekanstan konuşması ge-
rektiği konusunda da bir mesaj niteliği
taşıdığını” belirtti. CHP Genel Başkanõ
Onur Öymen de “Bu yaklaşımla üniver-
siteler siyasallaştırılmaktadır. Bilimsel
ölçüden çok partisel tercihlerin ön pla-
na çıkarıldığı görülüyor” dedi.
AKAYDIN: ATATÜRK’ÜN
MAKAMI İŞGAL ALTINDA
ANTALYA (Cumhuri-
yet) - Eski Akdeniz Üni-
versitesi (AÜ) Rektörü
Prof. Mustafa Akaydın,
görevini Prof. İsrafil
Kurtcephe’ye teslim etti.
Törenin ardõndan Akaydõn
ve Kurtcephe bir süre baş
başa basõna kapalõ bir gö-
rüşme yaptõ. Görüşmenin
ardõndan sorularõ yanõtla-
yan Akaydõn, “İşgal edilen makam, Ata-
türk’ün kullandığı makamdır. Saygıdeğer
bir makamdır. Ben de buna saygı duyu-
yorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin çok
değer verdiğim kazanımları doğrultusun-
da bir misyonu yerine getirdim. Cumhu-
riyetin ilkelerini savunmamın faturasının
kesildiğini düşünüyorum” dedi. Kurtcephe
ise Akdeniz Üniversitesi’nde şiddetli bir de-
ğişime gereksinim duyulduğunu söyledi.
Gül dengeleri değiştirdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üniversitelere yapacağı toplam 49 atama ile
türban düzenlemesine karşı çıkan Üniversitelerarası Kurul’da 98 üye değişecek
OLAĞAN KONTROLLER YAPILDI
İlhanSelçuk’un
sağlıkdurumuiyi
Malazgirt’te
bir polis şehit
MUŞ (Cumhuriyet) - Terör örgütü PKK üyeleri
tarafõndan Muş’un Malazgirt İlçe Emniyet
Müdürlüğü’ne dün akşam saatlerinde düzenle-
nen roketli saldõrõda 1 polis memuru şehit ol-
du, 3 polis memuru ise yaralandõ. Cumhuriyet
Meydanõ’nda bulunan Emniyet Müdürlüğü bi-
nasõna saat 21.10 sõralarõnda roketli saldõrõ dü-
zenlendi. Roket isabet eden emniyet müdürlü-
ğü binasõnda ağõr hasar meydana gelirken,
olay sõrasõnda içeride bulunan bir polis memu-
ru olay yerinde şehit oldu, 3 polis yaralandõ.
Saldõrõya polislerin karşõlõk vermesi üzerine
çatõşma çõktõ. Karanlõktan faydalanan terörist-
ler kaçmayõ başardõ. Muş Valisi Erdoğan
Bektaş, yaralanan polis memurlarõnõn Malaz-
girt Devlet Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ-
ğõnõ ve durumlarõnõn iyi olduğunu açõkladõ.
Su kuyusunda 3 ceset
İstanbul Haber Servisi - Kartal’da Yunus
Mahallesi Sanayi Caddesi kenarõndaki boş
alanda bulunan su kuyusu etrafõnda oynayan
çocuklar, kuyuda cesetler olduğunu görerek
polise haber verdiler. Ekiplerin çalõşmasõ so-
nucu kuyudan 3 erkek cesedi çõkarõldõ. Üzer-
lerinde kimlik bulunmayan cesetlerin 30-40
yaşlarõnda kişilere ait olduğu belirlendi.
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE SALDIRI