03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 7 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlõkla sonuçlanan Ankara Ajansõ AŞ’ye (ANKA) grev kararõ asõldõ. Türkiye Gazeteciler Sen- dikasõ (TGS) tarafõndan yapõlan açõklamada, toplu iş sözleşmesi gö- rüşmeleri anlaşmazlõkla sonuçlanan ANKA için TGS Yönetim Kurulu’nca 24 Temmuz 2008’de alõnan grev kararõnõn işverene gönderildiği belirtildi. Kararõn ANKA’nõn Ankara ve İstanbul’daki işyerlerine asõlarak ilan edildiği bildirilen açõklamada, “İşveren temsilcilerini bu gereksiz inat- laşmadan vazgeçmeye, yõllardõr hiçbir özveriden kaçõnmadan yoğun ve ağõr bir tempoyla görev yapan ANKA çalõşanlarõnõn emeklerine ve sen- dikal haklarõna saygõ göstermeye davet ediyoruz” denildi. ANKA’YA GREV KARARI ASILDI LUFTHANSA’DA TOPLUSÖZLEŞME İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlõ İETT Genel Müdürlüğü, kaynak sõkõntõsõ ve ödeme dengesizliği nedeniy- le 8 aydõr, 6 bin çalõşanõna ücret ödemekte zorlanõyor. Her ayõn 20’sin- de almalarõ gereken maaşlarõnõn gecikme nedenleri hakkõnda açõklama yapõlmadõğõna da dikkat çeken çalõşanlar, 20 Temmuz’da hesaplarõ- na yatmasõ gereken temmuz maaşlarõnõ 13 gün geçikmeyle aldõklarõ- nõ kaydettiler. Hak-İş’e bağlõ Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri (Hizmet-İş) Sendikasõ’na bağlõ 2 bin 800 üyenin bulunduğunu da kay- deden sendikalõ işçiler, sendika yöneticilerinin mağduriyetlerinin gi- derilmesi için yeterli çaba göstermediklerini söylediler. İETT ÜCRET ÖDEMİYOR Tek Gõda-İş’ten ayrõlmalarõ için üyelerine baskõ yapõldõğõ iddiasõyla 9 gün önce Rize’de başlanan oturma eylemi sona erdi İşçisendikasõnasahipçõktõ Ç AYKUR’da dokuz aydõr de- vam eden baskõlar AKP hükü- metinin ve yandaş sendikanõn istediği şekilde sonuç doğuramadõ. Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Türkel, yapõlmaya çalõşõlan hareketin, sendika değiştirmenin öte- sinde anlam taşõdõğõnõ vurguladõ. Yaşananlar üzerine bölgede eylem yaptõklarõnõ anlatan ve durumu Cum- huriyet’e değerlendiren Türkel, işçi- lerin geçen 9 aylõk sürede birçok bas- kõ ile karşõ karşõya kaldõğõnõ ifade ede- rek, “9 ayda, 3 bin 47 kişiyi istifa et- tirdiler. 31 kişi emekli olmuş. Bugün itibarı ile bizim 10 bin 737 üyemiz var, başaramadılar. ÇAYKUR işçisi Artvin’den Giresun’a kadar sendi- kasına, ÇAYKUR’a, çaya sahip çıktı” dedi. Türkel, diğer sendikaya geçen 2 bin civarõndaki işçiden yavaş yavaş geri dönüşler yaşandõğõnõ da be- lirtti. Kurumun genel müdürü Ekrem Yüce’nin asõl görevini bõrakarak sen- dikal yapõlaşmaya soyunduğunu iddia eden Türkel, dokuz günlük oturma ey- lemi ile bir yandan işverene kararlõ ol- duklarõ mesajõnõ verirken bir yandan da kendi üyelerine ve diğer çalõşanlara, onlarõn da baskõlar karşõsõnda yõlma- malarõ gerektiği mesajõnõ verdiklerini dile getirdi. Türkel, ÇAYKUR’daki son durumu haftaya bir toplantõ ya- parak duyuracaklarõnõ da söyledi. Genel müdürün bile işçinin sendika değiştirmesi için uğraştõğõnõ söyleyen Türker, bugün itibarõyla bile 10 bini aşkõn üyeleri bulunduğunu, giden işçilerden 2 bine yakõn çalõşanõn geri döndüğünü söyledi. DESTEK YAĞDI R ize’de Çay-Kur Genel Müdürlüğü önünde çadõr kurup ‘Sendikal Haklar, Özgürlük ve Demokrasi Nöbeti’ eylemi başlatan Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Türkel’e destek vermek amacõyla, İzmirli sendikacõlar da bir günlük ‘Sendikal haklar, özgürlük ve demokrasi nöbeti’ eylemi gerçekleştird. Türkel’i, Petrol-İş Sendikasõ Başkanõ Mustafa Öztaşkın, Kristal-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Bilal Çetintaş, Basõn-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Yakup Akkaya, Türkiye Motorlu Taşõt İşçileri Sendikasõ Genel Başkanõ Kenan Öztürk ve Deri-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Musa Servi ziyaret etti. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Münazara Şaşkınlığı... ÇAYKUR’da toplu iş sözleşmesinde masaya oturacak yetkili sendika, önümüzdeki hafta belli olacak. Kendimi şanslı olarak nitelendirdiğim az sayıda- ki konulardan biri de öğrenim süremde hiç müna- zaraya katılmamış olmamdır. Ne Göztepe’deki 4’üncü Pansiyonlu İlkokul’da ne Yeldeğirmeni’ndeki Atatürk Ortaokulu’nda ne de Hay- darpaşa Lisesi’ndeki sınıf hocalarımız bize münazara yaptırdılar. Yaptırsalardı iyi olmaz mıydı? Bana göre olmazdı. İnsanın, daha küçük yaşlarda inanmadığı, ama ödev olarak belirlenmiş görevleri yerine getirmeye, hem de kırık not korkusuyla inanmadığı görüşleri sa- vunmasını oldum olası yadırgarım. Bu görüşümün elbette bilimle uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Münazara, geçmişte uygulanan eğitim kurallarına göre yararlı sayılıyormuş ki düzenleniyormuş. Şim- dilerde de yapılıyor mu bilemem. Herhalde çocuklara topluluk önünde konuşma ye- tisi kazandırmayı amaçlıyormuş ki eğitimin gözde- lerinden biri sayılıyormuş. Bilim adına çizmeyi aşmadan söyleyeyim ki “laf ebesi” yetiştirmenin münazaradan başarılı bir yön- temi olamaz. “İnsancıl” dergisinin 2008 Ağustos sayısında Cengiz Gündoğdu’nun “Yıldız Güncesi” bölümünü okurken “3 Haziran Salı”da yazılanları okuyunca, şanslılığıma bir kez daha sevindim. Soner Yalçın’ın Hürriyet’te yayımlanan (25.05.2008) incelemesini usta edebiyatçı ve gaze- teci Demirtaş Ceyhun “Aydınlık”taki yazısında (01.06.2008) yorumlamıştı. Yalçın’ın, ABD’nin “Kültürel Özgürlük Komite- si”nin dünyayı kendi ülkesinin çıkarı için yürüttüğü yönlendirme çalışması konusunda verdiği bilgileri, Ceyhun usta somutlaştırmıştı. Örnek olarak da ki- mi televizyon kanallarındaki tartışma izlencelerinden söz açmıştı. Söz konusu tartışma izlenceleri için de şöyle yazmıştı: “... eskilerin deyimi ile bir ‘münakaşa’ değil; tam karşıtı, bağlı oldukları camiaların inanç ve görüşleri- ne uygun yorumların ‘kelime oyunları, laf cambaz- lıkları’ ile izleyicilere benimsetilmeye çalışıldığı, es- kilerin deyimi ile bir ‘münazara’dır aslında.” Münazarayı da şöyle nitelendiriyordu: “Münaza- rada iki önerme vardır. Ya olumlanır ya olumsuzla- nır. Bundan ötürü münazarada akıl yürütülmez.” İşte size Türkiye’de zurnanın zırt dediği nokta: “Akıl yürütmeme.” Başka bir deyişle düşünmeyi, özellikle de eleşti- rel düşünceyi dışlama... Televizyonlarda izlenen tartışma programlarından bir bölümü, bırakın akıl yürütmeyi özendirmeyi, bil- gi aktarımı konusunda bile, insanın doğru olarak bil- diği konularda ikirciklenmesine yol açıyor. Belki de amacı bu. Önce bildiklerinin yanlışlığına inandır, sonra da kendi yanlışlarını kafalara doğru di- ye şırınga et. Üzücü ama itiraf etmeli ki başarılı bir yöntem. Bu- na kendi görüşünün liderlerinin, hocalarının, efen- dilerinin söylediklerini de ekleyince mantık büsbü- tün yoklara karışıyor. Söz konusu programları düzenleyenlerin ve sürekli katılımcılarının cemazüyel evvellerini araştırma ola- nağı bulunsa, çoğunun okullarının düzenlediği mü- nazaralarda üstün başarı gösterdiklerinin ortaya çı- kacağına kalıbımı basarım. Ama artık münazaralar, öğretmenin değil, hoca- ların gözüne girmek için düzenleniyor. Eskiden hoşlanmadığı bir işi yapmak zorunda ka- lanlar, işsiz kalmaktan duydukları korkuyu “Ne ya- parsın ki. Evde evlat ü iyal var” gerekçesine bağlar- lardı. Devir değişti. Ona bağlı olarak, “doğru” olandan her gün biraz daha uzaklaşan “geçerli” olan devri- ne girdik. Tabii gazeteler de dahil gönüllü münaza- racılara da gün doğdu. Bu devir değişmesin ki maddi ve manevi çıkarlar da bozulmasın. Bakalım daha ne kadar münazara ve monolog iz- leyeceğiz? Çünkü münazara mantığıyla yetiştirilenler ve on- lara uyum sağlayanlar az değil... [email protected] Metalde toplu sözleşme B irleşik Metal-İş Sendikasõ Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, “Metal iş kolunda çalõşanlarõn sayõsõ 10 yõl içinde yüzde 45 artmasõna rağmen, ücretin üretimdeki payõ yarõ ya- rõya düştü” dedi. Örgütlü olduklarõ Gebze’deki Ana- dolu Isuzu fabrikasõnõn yemek- hanesinde işçilerle yaptõğõ top- lantõda, Türkiye Metal Sanayi- cileri Sendikasõ (MESS) ile önümüzdeki günlerde yapõlacak 2008-2010 dönemi grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri öncesi, üyeleri kapsamlõ bir şekilde bil- gilendirdiklerini anlatan Göktaş, Türkiye genelinde sendikalarõ- na üye 90 bin işçiyi ilgilendiren görüşmelerin ağustosta başla- yacağõnõ hatõrlattõ. Teklifte, saat ücretleri 3.50 YTL’nin altõnda olanlarõn üc- retlerinin bu miktara çekilme- si, birinci 6 ay için tüm işçile- re yüzde 5 artõ 80 kuruş, ikinci 6 ay için gerçekleşen enflasyon oranõnõn yüzde 50 arttõrõlarak ücret zammõ yapõlmasõ, üçüncü 6 ay için yüzde 6 oranõnda zam yapõlmasõ öneriliyor. 6 aylõk enflasyon yüzde 6’yõ geçerse enflasyon oranõna 2 puan ek- lenmesiyle bulunacak oran ka- dar zam yapõlmasõnõ ve dör- düncü 6 ay için enflasyon ora- nõnõn yüzde 50 arttõrõlarak üc- ret zammõ yapõlmasõ da talep ediliyor. ŞemsiDenizeranõldõ Türk-İş Genel Sekreterliği ve Genel Maden İşçileri Sendikasõ (GMİS) Genel Başkanlõğõ görevini sürdürdüğü sõrada, 6 Ağustos 1999’da evinin önünde silahlõ saldõrõda hayatõnõ kaybeden Şemsi Denizer, öldürüldüğü sokakta anõldõ. GMİS Genel Başkan Yardõmcõsõ Rahmi Yaman, Denizer için öldürüldüğü Sendika Mahallesi’ndeki evinin bulunduğu sokakta düzenlenen anma töreninde, Şemsi Denizer’i, ölümünün üzerinden 9 yõl geçmesine rağmen Zonguldaklõlarõn yanõ sõra Türkiye’deki işçi sõnõfõnõn unutmadõğõnõ söyledi. Yaman, “Düşüncelerinizi hayata geçirerek sizleri ömür boyu ölümsüzleştireceğiz. Devrettiğiniz mirasõ size layõk olabilmek için işçi sõnõfõnõn bugüne kadar karşõlaşmõş olduğu bütün sorunlarõn ortadan kalkmasõnda ortaya koyacağõmõz kararlõ mücadeleyle yaşatacağõz” dedi. Çalõşanlarõn bir süredir örgüt- lenme mücedelesi sürdürdü- ğü IBM Türkiye’de toplu- sözleşme için sona yaklaşõldõ. Beş yõl- dõr zam alamayan çalõşanlar, başta kazanõlmõş haklarõn korunmasõ olmak üzere pek çok nedenden ötürü sen- dikalõ olmak için çaba sarf ediyor. Cumhuriyet gazetesini ziyaret ede- rek gelişmeler hakkõnda bilgi veren çalõşanlar, ücretlerinde ciddi bir eri- me yaşandõğõnõ belirtiyor. Beş yõldõr zam alamayan çalõşanlarõn anlattõğõ- na göre, şirkette kazanõlmõş haklar da bir bir geri alõnõyor. Önce izin üc- retleri yok ediliyor. İşe 2005’ten iti- baren girenlere emeklilik hakkõ ta- nõnmõyor. Yine girenlere insafsõz bir şekilde düşük ücret öneriliyor hat- ta veriliyor. Aynõ işi yapan 16 yõllõk bir çalõşan, üç yõllõk çalõşanõn üç ka- tõ ücret alõyor. Avrupa’dan gelen yönetici, IBM Türk çalõşanlarõna yönelik yaptõğõ konuşmada, Türki- ye’nin hayalindeki küçük Çin oldu- ğunu, Türkiye’yi öyle görmek iste- diğini söylüyor. Enflasyon yok ge- rekçesiyle zam yapõlmayan şirkette çaylar iki yõlda yüzde 100 artõyor. Ev- lilik ve doğum hakkõ ancak belli bir zamanlama ve yapõlan takvime uy- mak ile mümkün. Sendikalaşma hak- kõnõ yalnõz kendileri için kazanõlacak haklarõ gelecek nesillere aktarmak için de böylesi bir çaba içine girdi- ğini anlatan çalõşanlar ağustosta sa- nal bir greve hazõrlanõyor. İlk duruşmada erteleme Örgütlenmeye karşõ büyük engel çõkaran IBM, çalõşan sayõsõnõn bil- dirilmesinden, gerekli yanõtlarõn ve- rilmesi konusunda mümkün oldu- ğunca yavaş davranarak toplusöz- leşmeyi geçiktirmeye çalõşõyor. Ça- lõşma Bakanlõğõ’na iki ayda yanõt ve- ren şirketin çalõşanlarõnõn sendikal yetkisine IBM yönetiminin itirazõ üzerine açõlan mahkemenin ilk du- ruşmasõ dün yapõldõ. Sirkeci 7. İş Mahkemesi’nde görülen ve diğer Oda şubelerinin temsilcileri, Tez Koop-İş sendikasõ yöneticileri ve avukatõnõn katõldõğõ duruşmada dava, 23 Eylül’e ertelendi. 5 yıldır zam alamayan IBM çalışanları sendikal örgütlenmenin yasal hakları olduğunu, şirketin yaptığı itirazı bir an önce geri çekmesini bek- lediklerini söylediler. İşverenin itirazı geri çekmemesi durumunda ça- lışanlar eylülde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek sanal miting yapacak. Miting için sanal âlemdeki ‘Second Li- fe’ isimli alanda kurulan ‘Sendika Adası’nda yer kiralandı. ‘Second Life’ alanında sanal kimlikleriyle var ola- cak kullanıcılar bir araya gelecek ve ellerindeki pankartları ve sanal sloganlarıyla çalışanlara destek verecek. 120 yıllık devrim sevdası: Enternasyonal “1 20 yaşõnda ve yüzünde tek kõrõşõk yok. Yüz yir- mi yaşõnda ve tek yor- gunluk işareti vermiyor. 120 yaşõnda ve hâlâ vicdanlarõ- mõza, gönüllerimize, beyinlerimi- ze ve özetle ‘içimizdeki bize’ ilk gü- nün coşkusuyla hitap ediyor...” Böyle başlõyor M. Şehmus Gü- zel, Enternasyonal’in 120 yõla ulaşmasõ nedeniyle yazdõğõ maka- leye. Güzel’den öğreniyoruz ki Enternasyonal marşõ ilk kez 23 Temmuz 1888’de Fransa’nõn Lil- le kentinde söyleniyor. Sözleri- ni bir Fransõz işçi, Eugène Pot- tier, 1870’te yazõyor. Beste- lenmesi 1888’de yine bir Fran- sõz işçinin, Pierre Degeyter’in eseri. Pottier (1816-1887) dö- nemine şair, siyasetçi ve halk adamõ olarak damgasõnõ vuran bir militan. Enternasyonal marşõnõn yazõlõş tari- hi uzun süre efsanevi bir havaya bü- ründürülüyor. İlk versiyondan son- ra şiir birkaç kez değişikliğe uğruyor. 1883’te Lice Chansonnière (Tür- kü Yarõşmasõ) tarafõndan düzenlenen yarõşmaya katõlõyor. 300 aday ara- sõndan birinci seçiliyor. Seçim için besteleniyor... Fransa’nõn kuzeyindeki Lille ken- ti 19. yüzyõlõn dokuma ve maden merkezlerinden en önemlisi, belki de en başta geleni. İşçi yoğun kent, sos- yalizmin kalesi. Fransõz işçi Partisi üyesi Gustave Delory o sõralarda ya- pacağõ “seçim kampanyasına uy- gun bir marş” ararken 1888’de Paris’te, bir yõl önce ölen Eugéne Pottier’nin Chants Révolutionnaires isimli kitabõndaki L’İnternationale şiirine tutuluyor. Ve hayran olduğu bu şiiri bestelemek istiyor. Yetenekli bir besteci arõyor. Pierre Degeyter işi üstleniyor, 15 Temmuz 1888’de. Ve 23 Temmuz 1888’de Lille’de Sa- int-Sauveur mahallesinin popüler küçük kahvesinde, Gazete Satõcõla- rõ Sendikasõ’nõn bir toplantõsõnda Enternasyonal marşõ ilk kez İşçi Korosu tarafõndan söyleniyor. Enternasyonal o günden sonra hõzla yoluna devam ediyor: İspanya iç savaşõnda Cumhuriyetçileri des- teklemeye koşan uluslararasõ gö- nüllü birliklerin marşõ Enternasyo- nal’dir. Sendika genel kurullarõnda, 1 Mayõs’larda, işçi toplantõlarõnda Enternasyonal dillerdedir. TÜRK TEEKOM GREVİ KİTAP OLDU Türkiye Haber-İş Sendikasõ, Türk Telekom tarihinde bir ilk olan, geçen yõl 16 Ekim’de başlayõp 44 gün süren ve yaklaşõk 25 bin Türk Telekom çalõşanõnõn katõldõğõ grevi, kitap ve CD haline getirdi. Türk Te- lekom’un özelleştirilmesi aşamasõndaki tar- tõşmalar, Türkiye Haber-İş Sendikasõ’nõn özelleştirmeye karşõ verdiği mücadele, özel- leştirme sonrasõ yaklaşõmlarõ, grev öncesi sendika işveren ilişkileri, toplu iş sözleşmesi süreci, grev kararõ ve uygulamasõ, grev sü- resince yaşananlar, işverenin, hükümetin, si- yasilerin, yazõlõ ve görsel basõnõn tutumunun ele alõndõğõ “Türk Telekom Grevi” isimli ki- tap, 304 sayfadan oluşuyor. Beş ana bölü- mün yer aldõğõ kitabõn devamõnda 44 gün sü- ren grev süresince, sendikanõn ve işçilerin süreçte yaşadõğõ sorunlar ele alõnõyor. Lufthansa Alman Havayollarõ, Ver.di sendikasõ ile yü- rüttüğü toplusözleşme görüşmelerinde anlaşmaya vardõ. Yeni toplu sözleşme uyarõnca yer hizmetlerinde ça- lõşan 34bin Lufthansa personeli, 1 Temmuz 2008’den iti- baren yüzde 5.1 ücret artõşõ alacak. 1 Temmuz 2009’dan itibaren ise ücretlere yüzde 2.3 zam yapõlacak. Buna ek olarak, yõllõk ücretin en fazla yüzde 2.4’ü kadar perfor- mansa bağlõ bir primin bir defaya mahsus olmak üzere ödenmesi öngörüldü. 21 ay boyunca geçerli olan yeni top- lusözleşme 28 Şubat 2010 tarihinde sona erecek. Sözleşmede talep edilenler yapılan bir toplantıyla üyelere duyuruldu. Sanal miting eylülde IBM çalışanı: Küçük Çin olmamak için sendika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle