Katalog

CMYB C M Y B DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT 18 Kurban Çocuk... Gazete ve televizyonlarımız, 17’si ortaöğretim ça- ğında kız olan 18 yurttaşımızın enkaz altında kala- rak yaşamlarını yitirdiği Balcılar faciasının arka yü- zünü yavaş yavaş ortaya çıkartıyor. O arada gaz patlaması yüzünden çöken binanın bulunduğu yere kurtarma çalışmalarına katkı ama- cıyla ulaşmak isteyenlerin iki saatlik bir gecikmey- le gelebildiklerini yazarken “ ..beldenin yol duru- munu” gerekçe gösteriliyor... Ancak bu haklı ge- rekçenin, asıl nedenini henüz açık açık söyleyen ol- madı. Gözden ırak olmaları amacıyla özellikle yerleşme bölgelerine uzak olmalarına dikkat edilen ve şu an- da sayılarının 3 bini aştığı tahmin edilen bu yapı- laşmaların arkalarında, Balcılar’da olduğu gibi tari- katların olduğunu, politikacılar da, öğrenim birliği ya- sasının uygulanmasından sorumlu bürokratlar da el- bette biliyorlar. Ancak çevre baskısı nedeniyle bu son patlama olayına kadar apaçık bir biçimde ortaya ko- yan olmadı. Balcılar’da “yurt” levhası asarak körpe genç kız- ları çoğunlukla yaz aylarında özel bir eğitimden ge- çirdiği anlaşılan oluşumun arkasında da Süley- mancıların bulunduğunu, önce sadece gazetemiz Cumhuriyet yazabildi. Bunun gibi başka birçok yer- de Süleymacıların yanı sıra Nurcuların ya da son yıl- larda atağa geçen Adıyaman merkezli Menzil tari- katının bulunduğu, bu sözde yurt ya da kurs adın- daki körpe beyinleri yıkama merkezlerinin yer aldı- ğı çevrelerde özellikle gizlenmiyor. Bu merkezleri kucaklayan tarikatlardaki dayanış- manın hangi ölçülere ulaştığı ise Balcılar’da yitirilen o 17 çocuk ve bir genç kadın öğretmenin arkala- rından hiçbir yakınının, açılmış olan soruşturma için müdahil olmayı düşünmeyişiyle öne çıkıyor. Müdahil olmak, kusurluların ortaya çıkarılmasına katkı sağlamak şöyle dursun, Balcılar’da yuvalan- mış tarikatın yarattığı baskı, yurt yönetiminden so- rumlu olarak mahkemenin tutuklanmalarına karar ver- diği o üç kişi hakkında ihmal nedeniyle bile suçla- mada bulunmayacaklarıyla ortaya çıkıyor. Müftünün itirafı Tarikatların yarattığı baskının en yeni ve somut ör- neğini Taşkent Müftüsü, bu son patlama olayından sonra veriyor ve Balcılar’daki bu kapalı merkezin Di- yanet adına denetlenmeyişinin nedenini açık açık Sü- leymancıların tedirgin edilmek istenmeyişi olarak açık- lıyor. Bu anlaşılmaz özen, Balcılar’da gaz patlaması ne- deniyle altında 18 günahsız beden bırakarak çöken o sözde yurt merkezinin yüzlercesini yapıp yöneten tarikatlara karşı devlet bürokrasisinin bakış açısını gösteriyor. Müftüden kaymakama, kaymakamdan milli eği- tim müdürlerine, valilere kadar uzanan, o görmek ve duymak istemeyen devletin asıl merkezinde ise mil- li eğitim bakanları, içişleri bakanları ve başbakanlar bulunuyor. Siyasal iktidarın bugünkü temsilcisinin suçüstü du- rumunuysa iki kanıt belgeliyor. Birincisi, kaçak Kuran kursları için AKP’nin bilin- çli bir şekilde çıkarttığı o son yasa. Yani bu tür olay- larda kusurları bulunanlara verilecek yaptırımları ola- bildiğince azaltan yasa. İkincisi de iktidar partisinin laiklik ilkesini bilinçli bir şekilde törpülemek istediği için Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı Yalçınkaya tarafından düzenle- nen iddianamedeki kanıtlar arasında bulunan ve ka- çak Kuran kurslarıyla ilgili bölüm. Başbakan’ın, önceki gün Hürriyet yazarı Enis Ber- beroğlu’nun köşesinde verdiği habere göre, bu son patlama nedeniyle İçişleri Bakanı’na, “sonuna ka- dar gidilsin” talimatı doğru, ama eksiktir. Kapısında laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu- nu kanıtlayan Anayasa Mahkemesi kararının ilamı- nın asılı olması gereken AKP iktidarı, bu kaçak Ku- ran kurslarını bir an önce yasaların içine yani Diyanet İşleri Baş- kanlığı’nın denetimine sokmalıdır. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr Bu köşede yıllarca bilgi güvenliği üzerinde yazılar yazdık durduk. An- cak anlaşılan o ki hükümet bizi oku- muyor. Son olarak KEY ödemeleri listeleri bunun en güzel örneği oldu. Geçen ay Başbakan Erdoğan bir hastane açılışında kendine verilen kartı gazetecilere göstermiş ve bu- nun hemen ardından da cin bir ga- zeteci bu karttan yola çıkarak Er- doğan’ın özel bilgilerine nasıl ulaş- tığını anlatmıştı. Görülüyor ki bir müsibet bile bin nasihatten iyi değil. Ya da hükümet bu konulara toptan yabancı. Belki de içlerinde bilgisa- yar ile tanışmamış olanlar bile var. Yoksa böylesi büyük bir gaflet için- de nasıl olunur? KEY ödemeleri listelerini inter- nette yayımladım, işte kimin kaç pa- ra alacağına ilişkin liste, diyorsunuz. Ancak bu listede kim varsa hepsinin vatandaşlık numaraları kabak gibi or- tada. Adını soyadını bildiğiniz liste- deki herhangi birinin özel bilgilerine bir iki denemeden sonra erişmeniz çok olanaklı. MERNİS denilen sistem kurulur- ken kişilerin bilgi güvenliğini sağla- mak amacıyla şu yollardan geçilmesi gerektiği anlatılmıştı: (Bu koşullar hâ- lâ MERNİS’in sitesinde duruyor.) Bağlantı Koşulları; Kimlik Paylaşım Sistemi güvenliği, kurum ve kuru- luşlar ile SSL (Secure Sockets La- yer - SSL) kurularak sağlanacaktır. Her kullanıcıya sisteme giriş yapa- bilmesi için bir “kullanıcı adı” ve “gü- venlik kodu” verilecektir. SSL ile kullanıcı ve sistem ara- sındaki iletişim şifrelenmiş bir kanal üzerinden aktarılacaktır. Bu şifrelenmiş kanal, kullanıcıya ait kullanıcı adı ve güvenlik kodunun, kullanıcının yaptığı sorguların, kulla- nıcıya verilen yanıtların üçüncü şa- hıslardan gizliliğini sağlayacaktır. KPS kapsamında yapılan her türlü işlemin geri izleme bilgisi de tutulacaktır. KEY listelerine erişmek için ise bunlardan hiçbirine gerek yok. Ge- çen hafta Cumhuriyet’te yazdığımız gibi yurttaşların tek tek soyağacının bile çıkarılmasını mümkün kılan “e- devlet” sistemindeki bu açıklarla, herhangi bir kişinin nüfus cüzdanı, ehliyet, banka-kredi kartı gibi kişisel belgelerini çıkarmak da olası hale ge- liyor. Gerisini ben söylemeyeyim, siz düşünün. Geçen haftaki haberin en önemli kısmı bana göre Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Yönetim Kurulu Üye- si Türker Gülüm’ün söyledikleriydi. Şöyle demişti Gülüm: “Sisteme olan güven sarsıldı. Bu haliyle riskli olduğu için sistemin değişmesi ve tüm yurt- taşlara yeni TC kimlik numaralarının verilmesi artık şart.” Herhalde en doğru saptama bu. Hem sisteme güven kalmadı. Hem de bilgilerimizin gizliliği ihlal edildi ve hâlâ ediliyor. Diğer yandan ATO Başkanı Sinan Aygün’ün gözaltına alındığı sırada polis otosuyla götürülürken, yanın- daki polisin söylediklerinin nasıl ba- sına yansıdığı hâlâ açıklanmadı. Hatırlayacaksınız, haber gazete- lerde şöyle yer almıştı: “Aygün’e, po- lis aracında evindeki kasasından çı- kan 3 milyon Avro’yu hatırlatan bir polis, ‘Sayın başkan Atatürk’ü sev- diğini söylüyorsun ama, kasandaki paraların üzerinde Atatürk yok’ di- yerek takıldı.” O günlerde şunları yazmışız: Bu- rada kişilik haklarının çiğnenmesi, ile- tişimin açıklanması, özel bilgilerin izinsiz aktarılması var. En ufak hak ihlalinin bile hesabı sorulmalıdır ki Türkiye sürüklendiği bu bataktan çı- kabilsin. İşte demokratım diyen ik- tidara fırsat. Polis aracının içinde sadece Aygün ve polisler var. Şimdi soralım baka- lım bu bilgi nereden geldi. Ya da kim bir kısım medyaya sızdırdı. Devlet memurları demeç veremez, bilgi sızdıramaz, bu suçtur. Soruştur- manın gizliliği ihlal edilmiştir. İki kişi arasındaki gizli görüşmeyi yasadışı yollardan medyaya sızdıran polis hâlâ bulunamadı(!). Oysa adım kadar eminim ki Ay- gün’ü götüren aracın içindeki pol- islerin tümü Emniyet tarafından bi- liniyordur. Umarım bilgileri medya- ya sızdıran polisi korumaya çalış- mıyorlardır. Yok canım, benimkisi olsa olsa ku- runtu. Vatandaşlık Numaralarının Hepsi Değişmeli Başbuğ dönemi 32 general ve amiral üst rütbeye, 46 albay tuğgeneralliğe terfi etti, 46 general ve amiralin görev süresi uzatõldõ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türk Si- lahlõ Kuvvetleri’nde (TSK) terfi, görev süresi- nin uzatõlmasõ ve emekli- liklerin karara bağlandõğõ Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) sonrasõnda yeni komuta he- yeti belirlendi. Bu yõlki YAŞ’ta uzun yõllar sonra hiç ihraç olmamasõ dikkat çekti. İhraç olmayõnca AKP dönemin- de gelenek haline gelen “şehr koy- ma” da gündeme gelmedi. YAŞ’ta dos- yalarõ değerlendirilen personelin TSK ile ilişiğinin kesilmesine gerek görülmedi. YAŞ kararlarõna göre 30 Ağus- tos’tan itibaren Kara Kuv- vetleri Komutanõ Orgeneral İlker Başbuğ Genel- kurmay Başkanõ, Jan- darma Genel Ko- mutanõ Orgeneral Işık Koşaner Kara Kuvvetleri Komutanõ, Kara Kuvvetleri Kur- may Başkanõ Or- general Atila Işık Jandarma Genel Komutanõ olacak. Orgeneralliğe terfi eden Korgeneral Arslan Güner Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlõğõ’na, Korgeneral Hayri Kıv- rıkoğlu da Ege Ordu Komutanlõğõ’na atandõ. Komuta kademesi yenilendi YAŞ kararlarõyla TSK komuta kade- mesi de yenilendi. Geçen yõl atamalarõ yapõlan Deniz Kuvvetleri Komutanõ Or- amiral Muzaffer Metin Ataç ile Hava Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Aydo- ğan Babaoğlu, Donanma Komutanõ Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Harp Aka- demileri Komutanõ Orgeneral Hasan Ak- say’õn makamlarõnda bir değişiklik ol- madõ. Kara Kuvvetleri kadrosundan ise 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk ile Eğitim ve Doktirin Komutan- lõğõ (EDOK) Komutanõ Orgeneral Erdal Ceylanoğlu görevlerini korudular. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Ya- şar Büyükanıt’õn 30 Ağustos itibarõy- la emekliye ayrõlacak olmasõ nedeniyle yerine Kara Kuvvetleri Komutanõ Or- general Başbuğ atandõ. Başbuğ’dan bo- şalan makama ise Jandarma Genel Ko- mutanõ Orgeneral Işõk Koşaner getirildi. Üst düzey bu değişiklikler nedeniyle or- du komutanlõklarõnda da değişim yaşandõ. Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanõ Or- general Atila Işõk Jandarma Genel Ko- mutanlõğõ’na, Genelkurmay 2. Başkanõ Orgeneral Ergin Saygun, emekliliği gelen 1. Ordu Komutanõ Orgeneral İs- mail Koçman’õn yerine atandõ. 2. Ordu Komutanlõğõ’nda iki yõlõnõ dolduran Or- general Hasan Iğsız Genelkurmay 2. Başkanlõğõ’na, Iğsõz’õn yerine ise Ege Or- du Komutanõ Orgeneral Necdet Özel atandõ. Emekli olan iki orgeneral yerine ter- fi eden 4. Kolordu Komutanõ Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlõğõ’na, Kõbrõs Türk Barõş Kuv- vetleri Komutanõ Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ise Ege Ordu Komutanlõ- ğõ’na atandõ. Korgeneraller Hasan Me- mişoğlu, Hüseyin Nusret Daşdeler ve Selahattin Uğurlu’nun görev süreleri de 1 yõl uzatõldõ. 5 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ? KARA KUVVETLERİ Korgeneralliğe yükseltilen tümgene- raller: Raif Akbaş, Mehmet Emin Alp- man, Mehmet Eröz, Tevfik Özkılıç, Yurdaer Olcan. Tümgeneralliğe yük- selen Tuğgeneraller: Ferit Güler, Meh- met Daysal, Metin İyidil, Tamer Bü- yükkantarcıoğlu, Atilla Gürdere, Er- dal Öztürk, Alpaslan Erdoğan, Bekir Memiş, Ömer Paç, Hasan Fehmi Canan, Veysi Sunal, Tuğgeneralliğe yükselen albaylar: Piyade Kurmay Lok- man Ekinci, Piyade Kurmay Ömer Fa- ruk Küçük, Topçu Kurmay Abdulba- ki Kavun, Topçu Kurmay Ali Rıza Ku- ğu, Piyade Kurmay Ferhat Özgen, Top- çu Kurmay Orhan Çınar, Kara Pilot Kurmay Gökhan Gökay, Tank Kurmay Sadık Piyade, Piyade Kurmay Muhit- tin Yenikeçeci, Topçu Kurmay Gürsel Öztürk, Topçu Kurmay Cengiz De- mirci, Piyade Kurmay Taci Kurul, Topçu Kurmay Ali Sivri, Piyade Kur- may Veli Yıldırım, Topçu Kurmay Et- hem Büyükışık, Kara Pilot Kurmay Sa- lih Sevil, Topçu Kurmay İsmail Gü- müştekin, Topçu Kurmay Osman Er- baş, Piyade Kurmay Burhanettin Ak- tı, Muhabere Kurmay Müjdat Uzun, Topçu Kurmay Halit Günbatar, Piya- de Muzaffer Dirik, Mühendis Nevzat Kılınç, Öğretmen Albay Ali Gündoğan. ? DENİZ KUVVETLERİ Koramiralliğe yükseltilen tümamiral: Kadir Sağdıç. Tümamiralliğe yükselti- len tuğamiraller: Fikret Güneş, Ra- mazan Cem Gürdeniz ve Serdar Dül- ger. Tuğamiralliğe yükseltilen albaylar: Serdar Okan Kırçiçek, Cem Aziz Çakmak, Levent Erkek, Mehmet Fa- tih İlğar, Adnan Özbal, Mustafa Ek- mel Özdengil, Turgay Erdağ. ? HAVA KUVVETLERİ Hava Kuvvetleri’nde tümgeneraller Abidin Ünal ve Mehmet Veysi Ağar korgeneralliğe terfi ettiler. Hava Kuv- vetleri’nde tümgeneralliğe yükselen tuğ- generaller şöyle: Mehmet Şanver, Ne- dim Güngör Kurubaş, Atilla Gülan, Sinan Şanlı, Hasan Küçükakyüz. Tuğgeneralliğe yükselen albaylar: Le- vent Taştan, Haluk Selvi, Kubilay Selçuk, Mehmet Özlü, Erdoğan Ars- lantaş, Cevat Yazgılı, Mustafa Avcı, Sami Fındıkoğlu. ? JANDARMA G.K. Tümgeneral Osman Eker korgeneral- liğe terfi ederken, tuğgeneraller Mehmet Çörten ile Mustafa Kemal Alataş tümgeneralliğe yükseldiler. Jandarma’dan tuğgeneralliğe yükselen albaylar şöyle: Ünal Karaosmanoğlu, Zeki Es, İbrahim Aydın, Bulut Ömer Mimiroğlu. 1943 yõlõnda Afyon’da doğdu. 1962’de Kara Harp Okulu’ndan, 1963’te Pi- yade Okulu’ndan mezun oldu. Kara Kuvvetleri’ne bağlõ çeşitli birliklerde ta- kõm ve bölük komutanlõğõ yaptõ, 1973’te Kara Harp Akademisi’ni bitirdi. Kur- may subay olarak TSK’de ve NATO’da çeşitli görevler yaptõ. 1989 yõlõnda tuğ- generalliğe, 1993 yõlõnda tümgeneralliğe, 1997 yõlõnda korgeneralliğe yük- seldi. Bu rütbede 2. Kolordu Komutanlõğõ ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Se- kreter Başyardõmcõlõğõ görevlerinde bulundu. 2002 yõlõnda orgeneralliğe ter- fi ederken bu rütbede Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ Kurmay Başkanlõğõ, Ge- nelkurmay 2. Başkanlõğõ, 1. Ordu Komutanlõğõ görevlerini yaptõ. 2006’da Ka- ra Kuvvetleri Komutanlõğõ’na atandõ. 30 Ağustos 2008 itibarõyla Genelkur- may Başkanõ olacak. Sevil Başbuğ ile evli iki çocuk babasõ. ORGENERAL İLKER BAŞBUĞ (Genelkurmay Başkanı) 1945 yõlõnda İzmir’de doğdu. 1965 yõlõn- da Kara Harp Okulu, 1966 yõlõnda Piya- de Okulu’ndan mezun oldu ve çeşitli bir- liklerde görev aldõ. 1978 yõlõnda Kara Harp Akademisi’ni bitirdi, kurmay subay olarak Genelkurmay Özel Harp Daire Baş- kanlõğõ emrinde çalõştõ, Genelkurmay Özel Harp Dairesi Kurmay Başkanlõğõ ve Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlõ- ğõ Kurmay Başkanlõğõ görevlerinde bu- lundu. 1992 yõlõnda tuğgeneralliğe yükseldi, bu rütbede 1. Ko- mando Tugay Komutanlõğõ yaptõ. 1996 yõlõnda tümgeneralliğe ter- fi etti Kara Harp Okulu Komutanlõğõ görevinde bulundu. 2000 yõ- lõnda korgeneralliğe, 2004’te orgeneralliğe terfi etti. Ege Ordu Komutanlõğõ, Genelkurmay 2. Başkanlõğõ ve Jandarma Genel Ko- mutanlõğõ yaptõ. 30 Ağustos 2008 itibarõyla da Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’na atandõ. Nurdan Koşaner ile evli, iki çocuk babasõ. 1944 yõlõnda Samsun Havza’da doğdu. 1964 yõlõnda Hava Harp Okulu’ndan me- zun oldu. 1966 yõlõnda 2. Ana Jet Üs Ko- mutanlõğõ’nda uçuş eğitimini tamamla- dõ. 1976’da Hava Harp Akademisi’nden mezun olduktan sonra çeşitli görevler- de bulundu. 1991 yõlõnda tuğgeneralli- ğe, 1995’te tümgeneralliğe yükseldi. 1999’da korgeneral oldu, bu rütbede Ge- nelkurmay Genel Plan ve Prensipler Baş- kanlõğõ yaptõ. 2005’te orgeneralliğe terfi etti ve Harp Akade- mileri Komutanlõğõ yaptõ. 2007’de Hava Kuvvetleri Komuta- nõ oldu. Dilek Babaoğlu ile evli, iki çocuk babasõ. 1946 yõlõnda İstanbul’da doğdu. 1965 yõ- lõnda Deniz Harp Okulu’ndan Asteğmen rütbesiyle mezun oldu, 1967’de Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ’nda fiilen göre- ve başladõ. Donanma ve Deniz Kuvvetle- ri’nde çeşitli görevlerde bulundu. 1976’de Deniz Harp Akademisi’nden, 1979’da NATO Savunma Koleji’nden mezun oldu. 1992 yõlõnda tuğamiralliğe, 1996’da tüm- amiralliğe terfi etti. 2000 yõlõnda kor- amiralliğe yükseldi ve bu rütbede Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ Kurmay Başkanlõğõ yaptõ. 2005 yõlõnda oramiralliğe terfi et- ti, 2007 yõlõna kadar Donanma Komutanlõğõ yaptõ. 2007 ta- rihinden itibaren Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ görevini sürdürüyor. Işõn Ataç ile evli, bir çocuk babasõ. 1946 yõlõnda Afyonkarahisar’da doğdu. 1966 yõlõnda Kara Harp Okulu’ndan, 1967 yõlõnda İstihkam Okulu’ndan mezun oldu. Çeşitli birliklerde görev yaptõ. 1977’de Ka- ra Harp Akademisi’ni bitirdi. Londra Askeri Ataşeliği yaptõ. 1993 yõlõnda tuğgeneralli- ğe, 1997 yõlõnda tümgeneralliğe terfi etti. Bu rütbede Genelkurmay Genel Sekreterliği yaptõ. 2001 yõlõnda korgeneralliğe terfi ederek 7. Kolordu Komutanlõğõ ve Milli Savunma Bakanlõğõ Müs- teşarlõğõ görevlerinde bulundu. 2006 yõlõnda orgeneralliğe terfi etti. Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ Kurmay Başkanlõğõ görevine ge- tirildi. 30 Ağustos 2008 itibarõyla da Jandarma Genel Komuta- nõ oldu. Hayriye Jale Işõk ile evli, iki çocuk babasõ. İşte terfiler TSK’de uzun yõllar sonra ilk kez bu YAŞ döneminde ihraç ol- mamasõ dikkat çekti. TSK’den ih- raç gerçekleşmeyince AKP hükü- metlerinin başlattõğõ “şerh koyma” geleneğine de bu yõl ara verilmiş ol- du. Özellikle 28 Şubat sürecinden bu yana her YAŞ toplantõsõnda irticai ve bölücü faaliyetlere karõştõğõ gerek- çesiyle çok sayõda personelin TSK ile ilişiği kesilmişti.TSK’de disip- linsizlik gerekçesiyle durumlarõ YAŞ’ta değerlendirilen ve kurumla ilişiği kesilen personelin sayõsõ 28 Şubat sürecinin başladõğõ 1997 yõ- lõnda rekor kõrmõştõ. 1996’da 98 ki- şinin kurumla ilişiği kesilirken, 1997’de yapõlan YAŞ toplantõla- rõnda toplam 307 personel TSK’den ihraç edilmişti. Bu tarihten sonra her YAŞ toplantõsõnda kurumdan ilişi- ği kesilecek personel sayõsõna dik- katler çevrildi. 1998 yõlõnda yapõlan YAŞ toplantõlarõnda ise 272 perso- nel uzaklaştõrõldõ: “1999 yılı: 83, 2000 yılı: 62, 2001 yılı: 20, 2002 yılı: 53, 2003 yı- lı: 20, 2004 yılı: 20, 2005 yılı: 15, 2006 yılı: 54 ve 2007 yılı: 61.” Bu yıl ihraç yok TSK’DE UZUN YILLAR SONRA BİR İLK YAŞANDI Orgeneral Hasan Iğsız (G.Kurmay 2. Başkanı) Orgeneral Ergin Saygun (1. Ordu Komutanı) Orgeneral Necdet Özel (2. Ordu Komutanı) Korgeneral Hayri Kıvrı- koğlu(EgeOrduKomutanı) KorgeneralAslanGüner(Ka- ra Kuvvetleri Kom. Kur. B.) DÜZELTME 2 Ağustos 2008 tarihinde gazetemizin 7. sayfasõnda “İşçilere destek ziyareti” başlõğõyla yer verilen habere Unilever Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Şenel Erim tarafõndan düzeltme gönderilmiştir. Söz konusu düzeltmeyi kamuoyunu bilgilendirmek amacõyla aynen yayõmlõyoruz. “Haberde yer alan ‘Unilever işçileri’ olarak tanõmladõğõnõz işçiler, esasen depolama ve yükleme hizmetleri aldõğõmõz taşeron firmalarõmõz ÇİPA ve ŞİMŞEK şirketlerinin personelidir. Unilever Türkiye olarak, bu firmalarda çalõşan işçilerle herhangi bir organik bağõmõz bulunmamakta ve iş akitleri ile ilgili süreçler tamamen şirketimizin yetki alanõ dõşõnda kalmaktadõr.” ORGENERAL IŞIK KOŞANER (Karakuvvetleri Komutanı) ORGENERAL AYDOĞAN BABAOĞLU (Hava Kuvvetleri Komutanı) ORAMİRAL MUZAFFER METİN ATAÇ (Deniz Kuvvetleri Komutanı) ORGENERAL ATİLLA IŞIK (Jandarma Genel Komutanı) Orgeneral İlker Başbuğ