Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
29 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Ortak Akıl Etrafında
Toplanabilmek...
Seçmenlerin en geç 2009 Martı’nda yapılacak olan
yerel seçimlerde sandığa giderken ilk görevinin,
AKP’yi bu tehlikeli gidişinden durdurmak olduğunu
unutmaması: ama tüm muhalefet partilerinin de, or-
tak akıl yolunu uygulayarak seçmenlere, çözüm için
yol göstermesi gerekiyor.
Tehlikeli gidişin her gün yeni örnekleri gündemimizde
değil mi?
Sadece dünkü gazetelerde, Bayan Ferda Paksüt’ün
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili olan eşini bu gör-
evinden ayrılması için aile olarak nasıl zorlandıkları-
nı anlatırken söyledikleri bile bence bugüne kadar kar-
şılaşmadığımız çok vahim bir örnek.
Asıl mesleği diplomasi olan ve bu nedenle de Bü-
yükelçilik unvanı taşıyan Osman Paksüt’e AKP’nin
kapatılması davasının karar aşamasına gelinmesin-
den önce, bu görevinden ayrılması için, “dolaylı yol-
lardan” yapılan önerinin bedeli olarak Londra ya da
Washington Büyükelçiliklerinin önerildiğini söylüyor
eşi Ferda Paksüt!
Yargıç satın almaya cüret
Erdoğan-Gül iktidarının sürmesi için birileri, yargıç
satın almaya cüret etmek gibi, cumhuriyet tarihimiz-
de bugüne kadar eşine rastlanmamış adımlar mı atı-
yorlar?
O zaman yapılması gereken şey, sandık yolu ile ilk
uyarıyı vermektir. Yani Mart 2009’un ilk Pazar’ında AKP
oylarını bugünkü düzeyinden aşağılara indirmek.
Çarşamba günkü yazım bu amaçla Yılmaz Bü-
yükerşen’in çözüm yöntemini tartışmaya açarak ola-
bildiğince yaymayı amaçlıyordu.
Büyükerşen AKP dışındaki partileri, her beldede ve
o beldenin politik dengelerinin özelliğine göre güç bir-
liği içinde sandığa gitmeye çağırıyor. “Büyükşehir ya
da kent belediyesinin başkanı, o yörede en güç-
lü olan partinin adayı olsun. Meclis üyelerinin sı-
ralanmasında da benzer ölçüler ve dengeler öne
çıkartılsın.”
İki dönemdir Eskişehir Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’nı yapan Büyükerşen’in önerileri arasın-
da, her kentteki mimar ve mühendis odaları ile çev-
re sorunları ile ilgilenen sivil toplum örgütlerinden tem-
silcilerin de belediye meclislerinde sorumluluk üst-
lenmelerinin sağlanması da var.
Başta ana muhalefet partisi CHP, öteki partilerimizin
bu tür bir çözüm yolunu gerçekleştirebilmeleri için, çı-
kar hesaplarından sıyrılmaları mümkün olabilecek mi?
Ortak akıl etrafında buluşulabilinirse niçin olmasın?
Seçmenler kadar, partilerin tabanlarına da bu ko-
nuda büyük sorumluluk düştüğünü söylüyor Büyü-
kerşen. 2002 genel seçimlerine girerken benzer bir
güç birliği oluşumunun başarıya ulaşamayışını da, o
çalışmanın partiler arasında genel merkezler tarafın-
dan yürütülmüş olmasına bağlıyor. Örgütlerin dışlanmış
olmasının altını çiziyor.
Ki bence son genel seçimlerde CHP ile DSP’yi bir
araya getirirken, öteki sosyal demokrat partilerin dış-
lanması kadar, bir araya gelen partilerin de aday sap-
tama ölçülerine çok dar bakmalarının da beklenilen
çizgiye ulaşamamak açısından büyük rol oynadığını
unutmamak gerekiyor.
Böyle bir yapılaşma içinde MHP’nin görev alma-
yacağını düşünen Büyükerşen, en büyük sorumlu-
luğun ana muhalefet partisi olarak CHP’ye düştüğünü
söylüyor ve ardından da ekliyor:
“Öteki partilerin sayın genel başkanları da, bu-
güne kadar sürdürdükleri iyi niyetli olduğu tartı-
şılmaz çalışmalarla ulaşabildikleri çizgiyi abart-
madan görmelidirler.”
3216 belediyenin meclis üyelikleri için en az 20 bin
asıl üye adayı ve bir o kadar da yedek üye adayının
harekete geçirilerek kazanma ölçütlerini genişletmek
bir düş olmaktan çıkabilir.
Benzer bir başka ihmal edilmemesi gereken po-
tansiyel de aynı gün il genel meclisleri üyelikleri için
yapılacak seçimler için de böylesine bir güç birliği olu-
şumunu beklemektedir.
İktidar büyükleri, Ferda Paksüt’ün söylediği o,
eşine büyükelçiliğe dönme önerisinin çarşamba ak-
şamı TV haber bültenleri ile kamuoyuna duyuruldu-
ğunu unutmasınlar.
Böylesine bir önerinin aslı yok ise, onu zamanında
yalanlayamadıklarını da.
Hele tehlikenin farkında olmayan varsa, buyur-
sun 2009 yerel seçimlerinde tek başına boy gös-
termek gibi bir sorumsuzluk oyununda rol alsın!
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Genelkurmay Başkanlõğõ görevini devralan Orgeneral Başbuğ, sert uyarõlarda bulundu
‘Laiklik, değerlerin temeli’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay Başkanlõğõ görevini
Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan dev-
ralan Orgeneral İlker Başbuğ, Tür-
kiye’nin bölgesel güvenliği ve iç
güvenliğine ilişkin değerlendirmeler
yaptõ. Türkiye’nin kuruluş felsefesi-
nin temellerini, ulus devlet, üniter
devlet ve laik devlet olarak sõralayan
Başbuğ, “laikliğin kuruluş felsefe-
sinin temel direklerinden biri ol-
duğunu” vurguladõ. Türk Silahlõ
Kuvvetleri’nin (TSK) temel değerler
noktasõnda her zaman taraf olduğu-
nu yineleyen Başbuğ, “yaşam tarzı
oluşumunda dini düşüncelere bü-
yük bir ağırlık verildiğini” yönün-
deki endişelerin ciddiye alõnmasõ ge-
rektiğini vurguladõ. Başbuğ, Türki-
ye’nin Irak’õn kuzeyine ilişkin kay-
gõlarõnõn gözetilmesini, ulusal sorun
olan Kõbrõs sorununda kalõcõ ve adil
çözüm sağlanmasõnõ istedi.
Başbuğ, Genelkurmay Başkanlõğõ
görevini devraldõğõ törende yaptõğõ
konuşmada, Türkiye’nin güvenlik
konularõnda kapsamlõ değerlendir-
meler yaptõ, Türkiye’nin laik, ulus ve
üniter özellikleriyle ilgili uyarõlarda
bulundu.
DEVRİM VE MUCİZE
Başbuğ, Türkiye’nin doğuşu ve
gelişiminin “devrim”, Mustafa Ke-
mal Atatürk’ün gerçekleştirdiğinin
ise “mucize” olduğunu belirterek,
kuruluş felsefesini de ulus devlet,
üniter devlet ve laik devlet olarak sõ-
raladõ. TSK’nin Türkiye’nin kuruluş
felsefesinin kollanmasõ ve korunma-
sõnda her zaman taraf olduğunu an-
latan Başbuğ, Atatürk devriminin
ana hedefinin ulus devletin yaratõlmasõ
olduğunu kaydetti. Ulus kavramõnõ
“dil, kültür ve ülke birliği ortak
paydaları ile birbirine bağlı va-
tandaşların oluşturduğu siyasal ve
sosyal birlik” olarak tanõmlayan
Başbuğ, Atatürk ve arkadaşlarõnõn
ulusu oluşturan unsurlarõn alt kim-
liklerini hiçbir zaman inkâr etmediğini
vurgulayarak, “Farklı kimliklerini
korurken, ortak paydalar üzerinde
kendi istekleriyle birleşen ve bir üst
kimlik altında yaşamayı kabul
edenlere ‘Türk milleti’ ismini ver-
mişlerdir. Bununla birlikte elbette,
ortak paydalara ve üst kimliğe za-
rar verebilecek faaliyetlere de hiç-
bir zaman müsamaha gösterme-
mişlerdir” değerlendirmesini yaptõ.
Başbuğ, bu çerçevede bütün vatan-
daşlarõn “Ne mutlu Türk’üm” ve
“Ben Türk ulusunun bir ferdiyim,
vatandaşıyım” demekten çekinme-
mesi, bu konudaki tereddütleri de
giderilmesi gerektiğini söyledi.
ULUS DEVLET VURGUSU
Küreselleşme çağõnda ulus devlet
yapõsõnõn sorgulandõğõnõ, “ulus dev-
let yapısının artık ömrünü ta-
mamladığının dahi söylendiğini”
belirten Başbuğ, “Birincisini söyle-
mek ne kadar doğruysa, ikincisini
iddia etmek o kadar yanlıştır” de-
di. Türkiye’nin ulus devlet yapõsõnõn
tartõşmaya açõlacak bir konu olma-
dõğõnõ belirten Başbuğ, “Çünkü bu
yapı Türkiye’nin varlığı ile doğ-
rudan doğruya ilgilidir” dedi.
‘ZİHİNLER SAVAŞ ALANI’
Başbuğ, konuya ilişkin düşünce-
lerini şöyle sõraladõ:
? Ulus devletlerin işlev sahalarõ kü-
çültülebilir, ancak bunu yaparken
devletin anayasal organlarõnõn ve
demokrasiyi hedefleyen kurumlarõnõn
güçlendirilmesi zorunludur.
? Küreselleşme çağõnda, bireyin ve
özgürlüklerin daha çok öne çõkõşõ do-
ğaldõr. Ancak “devlet”, “birey” ve
“özgürlük” kavramlarõ var olabilmek
için birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Bi-
rinin diğerinin aleyhine genişlemesi
her üçünü birden tehlikeye sokar...
Bugünün ulusal ve uluslararasõ poli-
tik ortamõnda, medyanõn sağladõğõ
olanaklarla insanlarõn zihinleri gerçek
anlamda bir mücadele alanõdõr. Do-
layõsõyla insanlarõn zihinleri yeni sa-
vaş alanlarõdõr.
? Bizim ortak bilincimiz ve ortak
vicdanõmõz genel anlamda ülkenin
ulusal menfaatlarõnõn korunmasõ ve
geliştirilmesidir. Ulusal menfaatlarõ-
mõz ise Cumhuriyetin temel nitelik-
lerine sõkõ sõkõya bağlõ kalarak, dev-
letin varlõğõnõn, bekasõnõn korunma-
sõ ve ulusun refah seviyesinin artõ-
rõlmasõdõr.
ANAYASAL GÜVENCE
? Bugün Türkiye’nin karşõ karşõya
olduğu bölücü terör hareketinin te-
melinde etnik milliyetçilik vardõr.
Bazõ kesimler etnik kimliklerinin
anayasal güvenceye kavuşturulmasõnõ
sõk sõk ve açõkça dile getirmektedir-
ler. Bu görüş ulus devlet yapõsõnõ he-
def almaktadõr. Türkiye Cumhuriye-
ti kültürel alanda bireysel kalmak ve
ulus devlet yapõsõna zarar vermemek
şartõyla kültürel zenginliklerin ya-
şanmasõ ve yaşatõlmasõ için gerekli
düzenlemeleri gerçekleştirmiştir. Bu-
nun ötesinde, kimse Türkiye’den be-
lirli bir etnik gruba kültürel alanõn dõ-
şõnda, siyasal alanda grupsal düzen-
lemeler yapmasõnõ demokratik is-
tekler aldatmacasõyla gizleyerek is-
teyemez ve bekleyemez.
ÜNİTER YAPI
Başbuğ, konuşmasõnda Cumhuri-
yet’in üniter yapõsõna ilişkin de şu gö-
rüşleri dile getirdi:“Üniter devlet ül-
ke, ulus, egemenlik unsurları, ya-
sama, yürütme, yargı erkleri ba-
kımından ‘teklik’ özelliği gösterir.
Üniter devlet eşitlik ilkelerinin ko-
runmasının, bölgecilik ve ırkçılık,
yapılmamasının ve azınlık yaratıl-
mamasının garantisidir. Üniter
devlet yapısına zarar verecek dü-
zenlemelerden ve düşüncelerden
kaçınılmalıdır.”
Türkiye’nin “demokratik, laik
ve sosyal bir hukuk devleti” oldu-
ğunu, bu niteliklerinin değiştirile-
meyeceğini beliten Başbuğ, şu de-
ğerlendirmeyi yaptõ:“Laiklik ilkesi
Türkiye Cumhuriyeti kuruluş fel-
sefesinin temel direklerinden biri
olup, Türkiye Cumhuriyeti’ni oluş-
turan tüm değerlerin de temel ta-
şıdır. Anayasa Mahkemesi’nin,
Anayasayı resmen yorumlamaya
yetkili tek organ olarak, laikliğe iliş-
kin yapmış olduğu yorumlar, la-
ikliğin anlamının ortaya konul-
masında vazgeçilmez kaynaktır.
TSK’nin laikliğe ilişkin vazgeçilmez
duruşu; Anayasanın 24. madde-
sinde açıkça ifade edilen ‘Kimse,
devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve
hukuki temel düzenini kõsmen de ol-
sa, din kurallarõna dayandõrma veya
siyasi veya kişisel çõkar yahut nüfuz
sağlama amacõyla her ne surette olur-
sa olsun, dini veya din duygularõnõ ya-
hut dince kutsal sayõlan şeyleri istis-
mar edemez veya kötüye kullanamaz’
ilkesine herkesin sıkı sıkıya bağlı
kalması, dinin veya dini duygula-
rın, dince kutsal sayılan şeylerin is-
tismar edilmemesidir.”
Orgeneral Büyükanõt, terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonlarõn devam ettirilmesi gerektiği mesajõnõ verdi
‘İrtica ve bölücülük iki önemli tehdit’
Türkiye’nin
dört stratejisi
Orgeneral Başbuğ ko-
nuşmasõnda, Kõbrõs soru-
nunun Türkiye ve
KKTC’nin güvenliklerini
ilgilendiren ulusal bir so-
run olduğunu vurguladõ.
Başbuğ, TSK’nin cum-
huriyet tarihinde ilericili-
ğin simgesi olduğunu,
AB’ye tam üyeliğin Ata-
türk’ün amaçladõğõ “çağ-
daş uygarlık düzeyinin
üzerine çıkma” doğrul-
tusunda önemli bir araç
anlamõ taşõdõğõnõ belirtti.
Başbuğ, AB’den Türki-
ye’ye eşit davranõlmasõ,
ulus devlet ve üniter dev-
let yapõsõnõ zayõflatabile-
cek isteklerde bulunul-
mamasõ gerektiğini be-
lirtti. Başbuğ, yaptõğõ de-
ğerlendirmeler sonrasõnda
Türkiye’nin güvenlik stra-
tejisinin dört temel daya-
nağõnõ şöyle sõraladõ:
? Ülkenin toprak bü-
tünlüğüne, ulusal birliği-
ne ve Cumhuriyet’in te-
mel niteliklerinin devam-
lõlõğõna yönelik risk ve
tehditlere karşõ gerekli
tedbirlerin alõnmasõ,
? Çevremizde olabile-
cek simetrik risk ve teh-
ditlere karşõ ve yaşadõğõ-
mõz coğrafyada Lozan
Antlaşmasõ ile kurulan
mevcut dengeleri ve ulu-
sal menfaatlarõ korumak
için caydõrõcõ bir gücün
varlõğõ,
? Kõbrõs Türk halkõnõn
güvenliğinin sağlanmasõ
ve Türkiye’nin Doğu Ak-
deniz’deki ulusal menfa-
atlarõnõn ve güvenliğinin
temel noktalarõnõ oluştu-
ran hak ve menfaatlarõnõn
korunmasõ,
? Uluslararasõ terörün
Türkiye’deki faaliyetle-
rinin ve ülke dõşõndaki
menfaatlara zarar verme-
sinin önlenmesi ve BM ya
da NATO şemsiyesi al-
tõnda alõnabilecek barõşõ
koruma görevlerine hazõr
olunmasõ.
‘KERKÜK’E ÖZEL
STATÜ VERİLMELİ’
Türkiye’nin güvenliği-
ni yakõndan ilgilendiren
konulara da değinen Baş-
buğ, “Irak’ta bugüne
kadar oluşan ve gele-
cekte oluşabilecek ge-
lişmeler, Türkiye’nin
güvenliğini önemli bo-
yutlarda etkilemektedir
ve etkilemeye de devam
edecektir” dedi. Orge-
neral Başbuğ, Kerkük’e
özel bir statü verilmesi
gerektiğini kaydetti. Baş-
buğ, Irak merkezi yöneti-
minin ve Irak’õn kuze-
yindeki bölgesel yöneti-
min bölücü teröre yönelik
etkin etkin yaptõrõmlarda
bulunmasõnõ bekledikle-
rini anlatarak, “Bölgenin
güvenliği ve huzuru bu
beklentinin karşılan-
masını zorunlu kılmak-
tadır” dedi. Irak’õn ku-
zeyindeki terörist unsur-
lara yönelik operasyonla-
rõn süreceğini, bu konuda
TSK ile ABD Silahlõ
Kuvvetleri arasõndaki iş-
birliğinin mükemmel ol-
duğunu söyledi.
‘Endişeler ciddiye alõnmalõ’
Askerlik mesleğinin moral değerlere önem ve-
ren mesleklerin başõnda geldiğini, dinin birey-
sel moral değerler açõsõndan bir unsur olduğu-
nu kaydeden Başbuğ, “Bugün, toplumun bir
kesimi, yeni bir kültürel kimliğin, yaşam
tarzının oluşumunda dini düşüncelere büyük
bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve geliş-
melerden büyük bir endişe duymaktadır.
Bu endişe ciddiye alınmalıdır” değerlendir-
mesini yaptõ. Başbuğ, laikliğin demokrasiyle ça-
tõştõğõ tezinin sağlam temeli olmadõğõnõ, Türk de-
mokrasinin itici gücü olduğunu vurguladõ. Baş-
buğ, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Sosyal devlet
niteliğinin zayıflamasının toplumları cema-
atleşmeye ittiği de bir gerçektir. Bu kapsamda
giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi
yönlendirmeye, sosyo-politik yaşamı biçim-
lendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak
sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalış-
maktadırlar. Ancak bu sosyal gerçek doğru
analiz edildiği takdirde, bu oluşuma karşı alı-
nacak tedbirlerin başarı şansı olabilir.”
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ
görevini Orgeneral İlker Baş-
buğ’a devreden Orgeneral Yaşar
Büyükanıt, Türkiye’deki etnik
milliyetçiliğe dayalõ bölücülük ve
irtica hareketlerinin iki ciddi teh-
dit oluşturduğuna dikkat çekerek,
bölücü terör örgütü PKK’ye yö-
nelik operasyonlarõn devam etti-
rilmesi gerektiği mesajõnõ verdi.
Büyükanõt terörle mücadeleye iliş-
kin, “Yılanın başı Irak’ın kuze-
yinde, kuyruğu da ülkemizin
içindedir. Yılanın başını ezme-
den kuyruğunu koparmamızın
çok fazla bir faydası da yoktur”
değerlendirmesini yaptõ.
Büyükanõt, Genelkurmay Ka-
rargâhõ’ndaki devir teslim töre-
ninde yaptõğõ konuşmada, biçim-
lerin içine sõkõşõp kalmak yerine
Atatürkçü düşünce sisteminin
özünde yer alan “devrimcilik”
ilkesinin itici gücüyle geleceğe
emin adõmlarla ilerlemek için uğ-
raştõğõnõ söyledi. Türkiye’nin çok
yönlü bir tehdit ortamõ içinde ol-
duğunun hesaba katõlarak güven-
lik öngörülerinin 2025, 2050’lere
bakõlarak geliştirilmesi gerektiği-
ni anlatan Büyükanõt, “Kuruldu-
ğu günden beri böylesine ciddi
tehlikelerle aynı anda karşı kar-
şıya kalmamış olan ülkemizin
ulusal, üniter ve laik yapısını
bozmak, birliğini ortadan kal-
dırmak ve sonuçta bölünmeye
hazır bir Türkiye görmek iste-
yenlerin var olduğunu maalesef
bir gerçektir” diye konuştu.
KARADENİZ’E DİKKAT
Büyükanõt, “Türk ulusundan
aldığı güçle TSK, laik, demo-
kratik, sosyal bir hukuk devle-
ti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin
sonsuza dek yaşamasının temi-
natı olmaya devam edecektir”
dedi.“Karadeniz’in de bir so-
runlar yumağı haline getirilme-
ye çalışıldığını” dile getiren Bü-
yükanõt, bunlarõn kamuoyunda ye-
terince tartõşõlmadõğõnõ belirtti. Ko-
nuşmasõnda Doğu Akdeniz’deki
gelişmelere de değinen Büyükanõt,
bölgede petrol yataklarõnõn işletil-
mesine, deniz yetki alanlarõnõn ge-
nişletilmesine yönelik çabalarõ en-
dişeyle izlediklerini dile getirdi. Bü-
yükanõt, “Bu çabalar hayata ge-
çirildiği takdirde Türkiye gü-
neyde, Doğu Akdeniz’de Antal-
ya Körfezi’ne hapsolma tehlike-
siyle karşı karşıya kalır” görü-
şünü dile getirdi.
Teröre ilişkin açõklamalar yapan
Büyükanõt, “Zaho’dan taksiye
binip teröristleri ziyaret edenler
oldu. Teröristleri gitar çalan in-
san hakları savunucusu olarak
göstermek, onlara sevimli insan
maskeleri takmak isteyenler ol-
du. Kanlı katilleri masum in-
sanlar olarak kamuoyuna gös-
termek isteyenler vardı. Terör
örgütüne darbeler vurduğu için
TSK’den nefret edenler var. On-
ların varlıkları, bizim de var ol-
ma sebeplerimizdir” değerlen-
dirmesinde bulundu.
BAYKAL GEÇ KALINCA İÇERİ ALINMADI - Törende Orgeneral Büyükanıt, Or-
general Başbuğ’a Genelkurmay Başkanlığı Birlik Sembolü’nü taktı. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, Genelkurmay Karargâhı’nda düzenlenen devir teslim törenine yoğun trafik
nedeniyle gecikince içeri alınmadı. Baykal salonun kapısından geri döndü.(Fotoğraf:AA)
ORAMİRAL METİN ATAÇ:
‘Üçgemiylesavaş
kazanõlmaz’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlõğõ devir teslimi için düzenlenen
törene çok sayõda davetli katõldõ. Cumhurbaşka-
nõ Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn katõldõğõ törenin ardõndan gerçekleşti-
rilen resepsiyonda Rusya’nõn Karadeniz’deki
ABD gemileri için gösterdiği tepkiyi değerlen-
diren Deniz Kuvvetleri Komutanõ Oramiral Mu-
zaffer Metin Ataç, “Üç gemiyle savaş kaza-
nılmaz” dedi.
Törende Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ko-
nuşmasõnõn son bölümünde eşine teşekkür eder-
ken Filiz Büyükanıt’õn duygulandõğõ ve gözle-
rinin dolduğu gözlendi. Törende Büyükanõt’a
“Devlet Şeref Madalyası” Cumhurbaşkanõ Gül
tarafõndan verildi. Törenden sonra karargâh bah-
çesinde katõlõmcõlara resepsiyon verildi. Büyü-
kanõt, karargâhtan İlker Başbuğ tarafõndan uğur-
landõ. Resepsiyon sõrasõnda gazetecilerin sorularõnõ
yanõtlayan Ataç, “Karadeniz’deki gemilerin 21
günlük süreyi aşmaları durumunda ne olacağı”
yönündeki soruya, “Bu durumda anlaşma ih-
lali olur” yanõtõnõ verdi. Ataç, bölgede abartõldõğõ
gibi NATO gücü de bulunmadõğõnõ belirtti.
Genelkurmay Karargâhı’ndaki törene Gül ve Erdoğan’ın yanı sıra emekli ge-
neraller, medya ve sanat dünyasından bazı isimler ile yargı temsilcileri katıldı.
Törene gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay da katıldı. (Fotoğraf: AA)