05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Bilinçli kullanõlõrsa yararlõ olan minik haplar, yanlõş kullanõlõnca kansere, felce hatta ölüme yol açõyor Herkes vitamin alamaz SİBEL BAHÇETEPE G ünlük hayatta sõkça kullanõlan, kemikleri güçlendirme, cildin yaşlanmasõnõ yavaşlatma, koles- terol kontrolü, kalp ve damar, bağõrsak sağlõğõ, saç, diş ve tõrnaklarõ güçlendirme gibi etkileri olduğu bilinen vitaminler bi- linçsiz tüketilirse sağlõğa zararlõ hale geli- yor. Hekimler, bilinçsiz vitamin kullanõmõ- nõn insan sağlõğõna olumsuz etkilerinin olabileceğine dikkat çekerek, vitaminin vücutta fazla ya da az olmasõnõn bütün me- tabolizmada bozukluğa yol açarak kalp hastalõklarõna, kanserle, kemik erimesine, felçlere hatta ölüme yol açabileceği uyarõ- sõnda bulunuyorlar. Toplumdaki genel vi- tamin yargõlarõnõn her birey için doğru so- nuç vermeyeceği belirtilirken, kişinin ge- netik yatkõnlõğõna bağlõ olarak vitamin kul- lanmasõ gerektiğine dikkat çekiliyor. ZEHİRLENME VE ÖLÜM Kimi insan kendini biraz halsiz hissedin- ce, kimisi gereğinden fazla enerji tüketti- ğinde ya da yeteri kadar beslenemediğini düşündüğünde vitamin kullanõyor. Doğru ve bilinçli kullanõldõğõnda yararlõ olan bu minik rengârenk haplar yanlõş kul- lanõldõğõ takdirde ölüme bile yol açabili- yor. Uzmanlar, Türkiye’de vitamin kulla- nõrken yeterli bir bilincin olmadõğõnõ, ge- nellikle dost, arkadaş, yakõn tavsiyesi ile olabildiği gibi genel geçer faydalarõ bili- nen vitaminlerin isimlerine göre satõn alõnmasõyla tüketildiğini söylüyorlar. Vitamin tüketiminde ilk sõralarda yer alan ABD’de vitaminlere harcanan paranõn son 1 yõlda 2 katõna çõkmasõ üzerine Time dergisinin sağlõk yazarõ Jane Brody bir araştõrma yaptõ. Araştõrmanõn sonuçlarõ çarpõcõydõ. Ülkedeki vitamin tüketicileri- nin çoğu, günlük ihtiyaçlarõnõn 50 ila 100 kat üzerinde vitamin tüketiyordu. Yine ay- nõ ülkede yapõlan araştõrma vitaminlerin zehirlenmelere neden olarak ölümlere yol açtõğõnõ ortaya çõkardõ. SAÇ, GÖZ, TEN RENGİ... Sağlõk Bakanlõğõ Eski Müsteşarõ ve Ha- cettepe Üniversitesi GENAR (Genetik Araştõrma ve Tanõ Laboratuvarõ) Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, her insanõn vitamin ihtiyacõnõn farklõ olduğunu vurgu- layarak, vitamin doz miktarõnõn da buna göre ayarlanmasõ gerektiğini söyledi. Sa- vaş “Nasıl insanların saç, göz, ten renk- leri, boyları, huyları farklıysa gün içeri- sinde alması gereken vitamin miktarları da farklıdır” dedi. Kişinin genetik yapõsõndaki farklõlõklarõn ve değişikliklerin vitamin oranlarõnõ etkile- diğini dile getiren Savaş, bütün besin mad- delerinin, minerallerin, yağlarõn, karbon- hidratlarõn, proteinlerin de bireyin ihtiyacõ- na yönelik olmasõ gerektiğini, toplumdaki ortalama değerlerin bireylere uymayacağõ- nõn altõnõ çizdi. İnsanlarõn vitamin kullanõmõnda yeteri kadar bilinçli olmadõğõna dikkat çeken Dr. Savaş “Bir arkadaşı kullandı ya da dok- tor bir başkasına verdi ona iyi geldi di- ye vitamin kullanılıyor. Rafta okuyup nelere iyi geliyormuş diye kullananlar bile var. Vitamin kutularının üzerinde yazanlar yanlış bilgiler değil. Yanlış olan vitaminin kişiye yönelik dozunun miktarı” diye konuştu. GENETİK YATKINLIK Dr. Savaş, genetik alanõnda yapõlan bi- limsel çalõşmalarõn da hõz kazandõğõnõ, bu sayede alõnmasõ gereken vitamin, ilaç ve besin destekli ürünlerin dozununda kişiye özel olarak ayarlanabileceğini söyledi. Her insanda trilyonlar- ca hücre oldu- ğunu, hücre- deki çekir- dekte ise insanõn fiziksel ve sağlõk durumunu belirleyen kromozomlarõn, kromozomlarda da DNA’larõn bulunduğunu kaydeden Savaş, hastalõklarõn oluşumunda bu hücrelerin et- kilerini anlattõ. ETİK PROBLEMLER Genetik ve kromozom hastalõklarõnõn oluşumu hakkõnda da bilgi veren Savaş, hücre içindeki kromozomlardaki kõrõlmala- rõn, bozulmalarõ ya da paket- lenmiş DNA iplikçiği üzerindeki molekül- lerdeki değişikliklerin kromozom hastalõk- larõna neden olduğunu söyledi. Dr. Serdar Savaş, ayrõca açõlmõş DNA üzerindeki mo- lekül değişimi, mutasyonu gibi nedenlerin de genetik hastalõklara yol açtõğõnõ vurgu- ladõ. Savaş, genetik yatkõnlõğõn günümüz- de değiştirilmesinin mümkün olmadõğõnõ, bunun önünde etik, hukuki hem de teknik problemlerin olduğunu, ancak önümüzdeki yõllarda olabileceğini anlattõ. 27 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİREN TESTLER Türkiye’de genetik yatkınlık testlerinin yapıldığı Hacettepe Üniversitesi’nde GENAR merkezinde yapılan testlerde, kişi genetik yatkınlığını öğrenmesi için kan veriyor ya da testin özelliğine bağlı olarak ağzının içinden doku alınıyor. Testler 1 ila 6 hafta arasında sonuçlanıyor. Yapılan testler sonrasında kişiye ayrıntılı bir rapor veriliyor ve raporda kişinin genetik yatkınlığı, yaşam tarzında dikkat etmesi gereken konular gibi detaylı bilgiler yer alıyor. Testlerin en önemli özelliğinin ise check-up’ta (genel sağlık taraması) çıkmayan bazı hastalıkların ortaya çıkması olarak belirtiliyor. Testin maliyeti ise 400 ile 6 bin YTL arasında değişiyor. Eski Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşarõ ve Hacettepe Üniversitesi GENAR (Genetik Araştõrma ve Tanõ Laboratuvarõ) Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, vitamin kullanõrken kişinin hastalõğa yakalanmasõnda faktör olan genetik yatkõnlõğõn önemini vurguluyor ve ekliyor: “Eğer kişide hastalõğa yakalanmada genetik bir yatkõnlõk varsa ve yanlõş vitamini kullanõrsa gen yapõsõnda değişiklikler artar. Örneğin genetik olarak akciğer kanserine yakalanma riski yüksek olan kişi bilinçsizce A vitamini kullanõyor ve sigara içiyorsa akciğer kanseri riski de artar.” Y aşam tarzõnõ değiştirme ile has- talõğa olan yatkõnlõklarõn da bir ölçüde önlenebildiğini belirten Eski Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşarõ ve Ha- cettepe Üniversitesi GENAR (Genetik Araştõrma ve Tanõ Laboratuvarõ) Enstitü- sü Direktörü Dr. Serdar Savaş, “Eğer birey bu sebze ve meyvelerden yeteri kadar besleniyorsa genlerin kodlamak- ta sorun yaşayabildiği enzimlerin sü- ratli çalışmasını, en- zimin iş yapmasına yardımcı olacaktır. Ama bu sebze ve meyvelerin türü ve miktarı da kişiye gö- re değişir” dedi. Savaş, A, B ve C vitamininin zengin bir antioksidan oldu- ğunu belirterek, şun- larõ söyledi: “Vücut- taki birçok kimyasal tepkime vitaminle- rin etkisi ile oluyor. Vitaminin fazla ya da az olması bütün metabolizmada bozukluğa yol açar. Bu da kalp hastalıklarına, kansere, kemik erimesine, felçlere yol açabilir. O ne- denle her birey gerek beslenmesine ge- rekse dışarıdan aldığı miktarlarda ta- mamen kendi ihtiyacı doğrultusunda kullanmalıdır. İşte bu bilime Nutrige- netik bilimi denir.” A VİTAMİNİ Ço- cukların büyümesi- ne yardımcı olan A vitamini bedenin direncini sağlar. Gözü korur, besler ve iyi çalışmasını gü- vence altına alır. A vitami- ni süt, koyun, dana, tavuk ve balık eti, yumurta, tereyağı, havuç, kereviz, laha- na, ekmek, çilek, portakal, maydanoz, armut, elma, patates ve domates gibi sebze ve meyvelerde bulunuyor. B (1) VİTAMİNİ Gelişmeyi sağlar, sin- dirimi kolaylaştõrõr. B1 vitamini süt, taze sebzeler, mercimek, bira mayasõ, fõndõk, ce- viz, yumurta, portakal, nohut, balõk, dana eti, kepek, sakatat, muz, havuç, kestane, la- hana, karnabaharda bulunuyor. B (2) VİTAMİNİ Şekerin özümlenmesini sağlayan bu vi- tamin sinir sistemini düzene so- kar. Solunum sisteminin çalış- masına yardımcı olur. Bulun- duğu besinler arasında süt, pey- nir, taze ve kuru sebzeler, ceviz, fındık, ekmek, patates, dana eti, salatalık, sakatat yer alıyor. B (6) VİTAMİNİ Dokularõn yenileşmesi- ni, cildin parlaklõğõ ve gerginliğini sağlar. B6 vitamini et, süt, bira mayasõ, koyun eti, yeşil salatalõklar, muz, lahana, õspanak, ka- raciğer, ekmek, taze ve kuru fasulye gibi sebze ve meyvelerde bulunuyor. C VİTAMİNİ Kemikle- rin ve dişlerin geliş- mesini sağlar. Or- ganizmayı grip, nezle gibi hastalık- lara karşı dirençli kılar. C vitamini, li- mon, portakal, brokoli, çilek, greyfurt, biber, havuç gibi sebze ve meyvelerde bulunuyor. D VİTAMİNİ Kemikleşmeyi sağlayan D vitamini kandaki fosfor ve kalsiyum mikta- rõnõ yükseltir. Sucuk, balõk ve su ürünleri, tereyağõ, peynir, istiridye, sütte bulunur. E VİTAMİNİ Vücudumuz için hayati önem taşıyan E vitamini yağda eriyen vi- tamin türlerindendir. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Buğday, pirinç, mısır, darı, çavdar, marul, soyada bulunur. 1990 yõlõnõn ekim ayõnda başlayan Genom projesine aralarõnda ABD, Fransa, Japonya, Avustralya, Nijer- ya’nõn da bulunduğu 18 ül- ke destek verdi. Proje ile in- sanlarõn tüm kromozomla- rõndaki DNA iplikçikleri üzerinde bulunan ve Nük- leotit adõ verilen 4 kimyasal parçanõn, Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) ve Cito- cin’in (C) DNA üzerinde na- sõl dizildiğinin bulunmasõ amaç- landõ. Bu diziliş 2002 yõlõnda öğre- nildi ve ardõndan bazõ hastalõkla- rõn genetik yapõ ile ilgili ilişkileri ortaya konuldu. Proje sonunda kanser, kalp krizi, felç, şeker has- talõğõ, kemik erimesi, Alzheimer gi- bi birçok hastalõğõn genetik ilişki- leri bulunmaya başlandõ. İnsanGenom Projesinedir? “İlaçların, vitamin- lerin tümünün ge- nel geçer kural- larla insanlara verilme devri bitiyor ve kişiye özel tıp devri- mi başlıyor” diyen Dr. Serdar Savaş farmakogenetik yani ki- şiye özel ilaçlarla tedavilerin önümüzdeki yõllarda başlaya- cağõnõ ve bunun tõpta bir dev- rim olacağõnõ söyledi. Kişinin yatkõnlõğõnõn ve yaşam tarzõnõn belirlendiği tüm çalõşmalara “Toplum Sağlığı ve Genom Bilimi” denildiğini anõmsatan Savaş, bu bilimin ilk kez 1998’de ABD’nin Atlantik Eyaleti’nde kurulduğunu, Tür- kiye’de ise 2004’te Hacettepe Üniversitesi Teknokenti’nde GENAR Enstitüsü olarak ku- rulduğunu söyledi. Savaş, bu merkezlerde her bireyin hastalõklara olan yat- kõnlõğõnõn, genetik ve kromo- zom hastalõklarõnõn belirlendi- ğini ve almasõ gereken ilaç ve vitamin dozlarõnõn belirlendi- ğini söyledi. ÇOK UZAK DEĞİL... Bilkent Üniversitesi Molekü- ler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tay- fun Özçelik ise kişiye özel te- davinin önümüzdeki yõllarda başlayabileceğini belirterek, “Özellikle kanser ve otoim- mun (vücudun savunma me- kanizması ile ilgili hastalıklar) hastalıklar konularında geliş- meler bekleniyor” dedi. Prof. Dr. Özçelik, Toplum Sağlõğõ ve Genom Bilimi’nin çok önemli olduğunu dile getirerek “Ülke- mizde genom bilimi üzerine araştırma yapan Bilkent, Ha- cettepe, Boğaziçi, İstanbul ve Ankara üniversitelerini saya- biliriz. Tabii ki araştırmalar yalnızca bu kurumlarla kısıtlı değil. Pek çok başka üniversi- te de bu konuda araştırma ya- pıyor. TÜBİTAK’ta SBAG (Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu) ve TBAG (Temel Bi- limler Araştırma Grubu) da katkılarda bulunuyor” dedi. Kişiye özel tõp devrimi Fazlasõ da azõ da zararlõ Enerji deposu yiyecekler Dr. Serdar Savaş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle