05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Girişimci Kadın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ilk Kadın Girişimciler Kurulu’nu topladı. Türkiye’de ‘iş’, ‘girişim’ ve ‘kadın’ açısından önemli bir adım. Kadınların iş ve toplum yaşamında daha fazla yer alması için verilen mücadeleye TOBB gibi büyük bir kurumun el atması ve eyleme geçme- si, sevindirici bir gelişme. Malın, mülkün, işin, girişimin, paranın, hesap kitabın erkeklerin tekelinde olduğu bir ülkede ne refahtan söz edilebilir ne uygarlıktan. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun genel kurulda hatırlattığı gibi Atatürk şöyle der: “Bir toplum, cins- lerinden yalnızca birinin çağdaş gerekleri kazan- masıyla yetinirse o toplum yarı yarıya güçsüz kalmış demektir.” Atatürk’ün kadın-erkek eşitliğini getiren Medeni Kanun Devrimi işte bu temel düşünceden hareket ediyordu. Kadını, karanlık odalardan, kara çarşaflardan çıkarıp gün ışığıyla, enerjiyle, üretimle, paylaşımla buluşturmak. Atatürk biliyordu ki, kadının günlük yaşamda, işte, sokakta olmadığı bir toplum geri bir toplum- dur, kaba bir toplumdur, çirkin bir toplumdur ve korkak bir toplumdur. O daha Atatürk olmadan çok önce, genç bir askerken bile geleceğe yöne- lik düşüncelerinde kadının özgürlük ve girişim- ciliğine ilk sırayı veriyordu. Söz ve davranışlarıy- la bu tavrını ölene kadar sürdürdü. Atatürk’ten bu kadar zaman sonra, Türkiye’de kadının toplum yaşamında ve iş dünyasındaki yeri, Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak kadar geri. Ülkede mülklerin yüzde 93’ünün erkeklerin üzerinde olması bile, tek başına bu acı tabloyu yansıtmaya yetiyor. Acı tablonun çarpıcı bir göstergesi daha var. Kadınsanız, yatırım yapmak istiyorsanız, baştan kaybetmeye mahkûmsunuz. Çünkü kolay kolay kredi alamazsınız, çünkü teminat gösteremezsiniz, çünkü, malınız, mülkünüz, paranız yoktur. Hisarcıklıoğlu’nun verdiği bilgiye göre, Türkiye’de 16.2 milyon erkek istihdamına karşılık kadın istih- damı ancak 6.1 milyon kişi. Ama daha çarpıcı olan 1 milyon 219 bin işverenin sadece yüzde 6’sı, yani 75 bini kadın. Hüzün verici rakamlar. Kadın girişimciliğini geliştirmek için birçok si- vil toplum kuruluşunun çaba gösterdiği biliniyor. Ancak şimdi bu alana TOBB gibi bir örgütün ağır- lığını koyması, umutları daha da arttırıyor. Sadece yatırım yapacak kadın girişimcilerin sayısının art- ması ve örgütlenmesi, kadın girişimcilerin, birlik bünyesindeki Kredi Garanti Fonu sayesinde kre- di bulabilmesi için değil, kadının yönetimdeki ağır- lığının artması için de önemli bir gelişme. Nitekim, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş da, “Biz de erkekler gibi çalışıyoruz, üretiyoruz, iş veriyoruz, ancak, hep yönetiliyoruz. Artık sahip olduğumuz işkollarında yönetime or- tak olmak istiyoruz” diyor. Kadının ‘yönetime ortak’ olması, uygarlığa or- tak olması değil mi? [email protected] Ege’nin ünlü kent pazarları günlerinde yerli üreticiye karşı ‘süper indirim’ başlattılar Köylüye süpermarket darbesi OKTAY EKİNCİ Kamuoyunda “Süpermarketler Yasası” olarak anõlan “Perakende Ticaret ile Esnaf ve Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlen- mesi Hakkında Kanun Tasarısı” yaklaşõk 5.5 yõldõr “bekletiliyor”... Süpermarketlerin kent dõşõna çõkmalarõ ve pazar günleri kapalõ olmalarõ gibi yerel es- nafõn “yaşamsal beklenti”lerini içeren ya- sa bekletildikçe, uygulama olanağõ da o ka- dar azalõyor. Çünkü hemen tüm kentlerimizin “merkezi yerlerinde” süpermarketler çoğalõrken, es- nafõ ve eski çarşõlarõ korumalarõ istenen be- lediye başkanlarõ da “yasasızlıktan” yakõ- nõyorlar. Nitekim, geleneksel kent yaşamõnõ koru- makla ün yapan Muğla’da bile “hipermar- ket”lerin giderek çoğalmasõna “yakında kepenk indireceğiz” diyerek tepki gösteren tarihi “arasta” ve çarşõ esnafõna Belediye Başkanõ Dr. Osman Gürün şunlarõ söyle- mişti: “Hukuki sınırlar çerçevesinde baş- vurusunu yapmış olan her büyük marke- te ruhsat vermek mecburiyetindeyiz...” Kapitalist sistemde acõmasõz rekabet ol- duğunu, tüketicilerin de tüm ihtiyaçlarõnõ ay- nõ mağazadan karşõlamayõ yeğlediklerini belirten Başkan Gürün, sorunun ancak mer- kezi yönetim iradesiyle çözülebileceğini de şöyle belirmişti: “Büyük marketlerin kent içinde açılmaması için sadece telkinde bulunabiliriz, ancak yasa olmadan bunu sağlayamıyoruz. Hükümet ise bu gidişata dur demiyor; yerel yönetimler çaresiz kalıyor...” (Muğla/Devrim-19 Haziran 2008) Başkanõn “acımasız” olarak tanõmladõğõ re- kabet yarõşõnda süpermarketlerin yeni bir uy- gulamasõ da geleneksel “kent pazarları”nõn kurulduğu günlerdeki “özel süper indirim” kampanyalarõ... Turistlerin ilgi odağı semt pazarları Güney Ege’deki hemen tüm tarihi yerleş- melerde haftanõn belli günlerinde kurulan pa- zarlar, kentin geniş bir kesimine yayõlõyor ve yöre halkõnõn her türlü gereksinmesini en ucuz fiyatlarla karşõlamasõnõ sağlõyor... Yerli üreticilerle birlikte Denizli’den Fet- hiye’ye, Aydõn’dan Ödemiş’e kadar geniş bir bölgede “pazarcılık” yapan esnaf da hafta- nõn 5 günü bu pazarlarda tezgâh açõyor. Ör- neğin, salõ günleri Fethiye ve Milas, çar- şambalarõ Ula ve Kuşadası, perşembeleri Muğla, cumartesileri de Bodrum-Turgut- reis pazarlarõ, son yõllarda turistlerin de ilgi gösterdikleri, geleneksel alõşveriş merkezleri... Bu kentlerde de mağaza zincirlerini yay- gõnlaştõran hipermarketlerin ise özellikle “pazar kurulan günler”de başlattõklarõ ve yüzde 40’lara varan indirim kampanyalarõ, doğrudan yerli üreticiler ile pazarcõ esnafõ- nõ hedef alõyor. İndirim oranlarõnõn özellikle “meyve ve sebze reyonları”nda daha da yükseltilmesi ise sadece kendi ürünlerini sergileyen yöre köylülerine karşõ “kapitalist acımasızlığı” doruğa çõkartõyor... Sözün kõsasõ “Adalet ve Kalkınma Par- tisi” hükümeti, süpermarketler yasasõnõ sü- rekli erteleyerek tarihsel çarşõ-pazar kültü- rümüze karşõ en “adaletsiz” ortamõ yaratõr- ken “kalkınma” adõna da esnaf ve köylüle- ri süpermarketlerin “orantısız güç gösteri- si” karşõsõnda “korumasız” bõrakõyor... Yerli üreticilerle birlikte Denizli’den Fethiye’ye, Aydın’dan Ödemiş’e kadar geniş bir bölgede “pazarcılık” yapan esnaf da haftanın 5 günü bu pazarlarda tezgâh açıyor. BOLU (Cumhuriyet) - Bolu CHP İl Genel Mec- lisi Üyesi Fahrettin Tan- yar’õn bõçaklanarak öl- dürülmesiyle ilgili soruş- turma sürerken yakõnlarõ- nõn evden çalõndõğõnõ iddia ettiği iki av tüfeği, evin yaklaşõk 100 metre ileri- sindeki parkta bulundu. Polis yetkilileri de cina- yete hõrsõzlõk süsü veril- meye çalõşõldõğõ yönünde açõklamalar yaptõlar. Söz konusu iki tüfek dün sabah saatlerinde evinden işe giden bir yurt- taş tarafõndan Anõt Park’ta bulundu. Otlarõn arasõna kõlõflarõndan çõkarõlmõş olarak bõrakõlan iki tüfek, polis ekiplerince incele- meye alõndõ. Tüfekler daha sonra ay- rõntõlõ inceleme için polis merkezine götürüldü. SAKARYA’DA İNTİHAR TEŞEBBÜSÜ Çocuğuyla Sakarya Nehri’ne atlamak istedi SAKARYA (Cum- huriyet) - Sakarya’da işten çõkarõldõğõ gerek- çesiyle kucağõnda 2 ya- şõndaki çocuğuyla köp- rüden Sakarya Nehri’ne atlamak isteyen kişiyi jandarma ve polis ekip- leri kurtardõ. Kucağõndaki 2 yaşõn- daki çocuğu Berat Can ile D-100 Karayolun- daki Sakarya Köprü- sü’ne çõkan Veysel Çe- lik (41), Akyazõ’da ça- lõştõğõ alüminyum fab- rikasõndan malulen emekli edilmek üzere birkaç ay önce çõkarõl- dõğõ gerekçesiyle inti- hara kalkõştõ. Çelik, 45 dakika süren ikna ça- balarõna karşõn kendisi- ni işten çõkaran fabrika sahibi ile görüşmek is- tediğini belirtti. Çelik, olaya müdahale eden ekipleri de kucağõndaki çocuğu köprüden aşağõ atmakla tehdit etti. Jan- darma ve polis ekipleri, bir anlõk dalgõnlõğõndan yararlandõğõ Çelik’in kucağõndaki çocuğu al- mayõ başardõ. Kõsa sü- reli arbedenin ardõndan yere yatõrõlan Çelik’e sağlõk ekipleri tarafõn- dan müdahale edildi. Çelik, “Fabrikadan çıkarıldım ve işsiz kal- dım. Dayanamıyorum, ölmek istiyorum. Da- ha önce de 3 kez inti- har ettim. Ben çelik korse ve ilaçlarla ya- şıyorum. Yiyecek ek- mek bulamıyorum” diye konuştu. Sakinleş- tirici iğne vurulan Çelik, çocuğu ile birlikte Sa- karya Eğitim ve Araş- tõrma Hastanesi’ne kal- dõrõldõ. BOLU Tanyar’ın tüfekleri bulundu Z O N G U L D A K (Cumhuriyet) - Zongul- dak’õn Kilimli beldesinde kaçak bir kömür ocağõnda meydana gelen göçükte mahsur kalan 3 işçiden birinin cesedi çõkarõldõ, biri kurtarõldõ, diğerine ulaşmak için çalõşmala- rõn devam ettiği belirtildi. Damarlõ Mahallesi Or- ta Damar mevkiinde Ha- san Öksüz’e ait kaçak kömür ocağõnda önceki gün saat 13.00 sõralarõnda tavan kõsmõndan toprak kayarak göçük oluştu. Gö- çükte üç işçi kalõrken, ön- ce ocak sahipleri bir süre polise haber vermeyerek kendi olanaklarõyla kur- tarmaya çalõştõlar. Ancak sonuç alõnama- yõnca 7 saat sonra güven- lik güçlerine haber veril- di. Ekiplerin çalõşmalarõ sonucunda yaklaşõk 9 sa- at boyunca göçükte mah- sur kalan Aşkın Balık (17) kurtarõldõ. Balõk’õn kardeşi Mu- rat Balık (21) ile Erol Koçaklı’yõ kurtarmak için uzun süren çalõşmalarõn ardõndan dün öğle saatle- rinde, göçükten 25 saat sonra Balõk’õn cesedine ulaşõldõ. Ocakta mahsur kalan diğer işçi Erol Ko- çaklõ’nõn zaman zaman sesinin duyulduğu ancak bir türlü ulaşõlamadõğõ be- lirtildi. ZONGULDAK Kaçak maden ocağı çöktü: 1 ölü İşsiz kalan Veysel Çelik, 2 yaşındaki çocuğuyla köprüden Sakarya Nehri’ne atlamak isterken jan- darma ve polis ekiplerinin çabaları sonucu inti- hardan vaz geçti. (Fotoğraf: MURAT UYGUN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle