Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Sen misin 42 Bin Dolara
Tatil Yapan?
İngiliz Muhafazakâr Partisi’nin lideri David
Cameron’un Göcek kıyılarında yaptığı bir haftalık
mavi yolculuğun faturasının yüklü olması (42 bin
ABD Doları), ilk genel seçimlerde iktidara gelme
olasılığı bulanan genç politikacıya sert eleştiriler
yöneltilmesine neden olmuş.
Haberi, AKP yandaşı bir gazetemizde, “Star”da
okudum.
Gazetemiz, İngiliz halkının kendi beytülmalı
üzerindeki duyarlılığından, bizim kamuoyumuzun
da habersiz kalmamasını istediği için olmalı, ge-
leceğin başbakan adayının beş yıldızlı çok lüks
bir yat ile Göcek’e uzanması ile ilgili haberini bi-
rinci sayfasından ve sürmanşetten vermiş.
İngiliz ana muhalefetinin liderinin birkaç hafta
önce, sayfiye yerlerinden Cornwall’da eşi ile bir-
likte tatil yapmasına karşın; kısa bir aradan son-
ra Fethiye kıyılarında da bayrak göstermesinin gi-
deri olduğu bildirilen o 42 bin doları, Star gaze-
tesinin alıntı yaptığı İngiliz medyası nasıl elde ede-
bilir? Haberde bu konuda bir ayrıntı bulunmuyor.
Teselli ödünü gibi mi?
Bizim hem Cumhurbaşkanımız, hem Baş-
bakanımızın, tıpkı Davit Cameron gibi, eşleri ve
yakın dostları ile birlikte aynı kıyılarda ve aşağı yu-
karı aynı tarihlerde tatile çıktıklarını bilen; ama o
tatil için hangi kaynaktan ve ne kadar para har-
candığını bir türlü öğrenemeyen kendi kamuo-
yumuz için, geleceğin İngiliz Başbakanı’nın yap-
tığı harcamayı bir teselli ödünü gibi mi algılaya-
cağız?
İngiltere’nin gelecekteki başbakan adayının, bir
haftalık tatil için ne kadar para harcamış olduğunu
öğrenebiliyoruz ama; bizim bugünkü liderlerimi-
zin bu ağustos ayında gerçekleştirdikleri tatilin ma-
liyeti hakkında bilgi olanağımız yok.
Dahası, David Cameron’un bizim kıyılarımıza bı-
raktığı o 42 bin doları, kendisinin dışında bir baş-
ka kişinin ödemiş olma olasılığının hemen hemen
imkânsız olduğunu söylemek de yanlış olmaya-
cak sanırım.
İngiltere gibi, politikacıların başka ve bilinme-
yen kaynaklar tarafından finanse edilmesi duru-
munda kıyametlerin koparılacağı bilinen bir ülkede,
müstakbel başbakanın böyle bir skandalı göze al-
mış olması Anglosakson mantığının sınırları dışında
olmalı.
Bilinmeyenler denklemi...
Bizim Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımı-
zın, tatillerini ilginç bir rastlantı ile Tamimce’nin
yat ve otelinde geçirdiklerini öğrenebiliyoruz da,
günlük yaşama dönerken, bu kişinin sahip olduğu
tesisin kasasına kaç para ödedikleri konusunda
bilgisiz kalmış olmaktan sakınca duymuyoruz.
Dahası, Sayın Gül ile Sayın Erdoğan’ın elleri-
ni ceplerine atarak yaptıkları bir ödeme olup ol-
madığını ve varsa faturaların kimlere kesildiğini
de bilmiyoruz.
Onlar, öyle anlaşılıyor ki, birer devlet sırrı gibi
gizli kalacaklar. Ya da Tamimce’nin otelinde boy
gösteren Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgı-
zistanlı irili ufaklı politikacılara yönelik kuşkular
gibi, ilgili kuruluşun “avantacılara ödenenler..”
hesabında yer alacaktır.
Yeri gelmişken, Fettah Tamimce’nin ünlü
otelinde kalan saygın konukları ziyaret için gi-
denlere bile, kendilerini karşılayan halkla ilişkiler
görevlilerinin “Süreniz sadece yarım saattir: Onun
dışındaki her yarım saat için 150 Avro ödemeniz,
ya da bu paranın ziyaret ettiğiniz kişinin hesabı-
na işleneceğini bilmeniz gerekir” uyarısında bu-
lunulduğunu da söylemeliyim.
Ben, o tür bir ziyaret yapan bir yakınımın ya-
lancısıyım ve ondan öğrendim ki bir bardak su için
3 YTL alınan otelde, her odaya her sabah beda-
va bırakılan Zaman gazetesi sayesinde, yurt ve
dünya haberlerini izleyebilmek için beş kuruş bi-
le harcamaya gerek olmuyormuş.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
25 Ağustos 1991’de, Linus Tor-
valds’ın “..Nisan’dan beri ücretsiz bir
işletim sistemi üzerinde çalışıyo-
rum, sadece bir hobi olarak. Ve ha-
zır hale gelmeye başladı; bu aşa-
mada MINIX’in sevdiğiniz/sevme-
diğiniz özellikleri ile ilgili düşüncele-
rinizi almak istiyorum ..” sözleriyle do-
ğan Linux’un, 17. yaşını kutluyoruz.
Linus Torvalds Helsinki Üniversi-
tesi’nde bir öğrenci iken Intel’in ye-
ni işlemcisi 80386’nın korumalı mod
mimarisini denemek üzere geliştir-
meye başladığı Unix (yani Minix) ta-
banlı bir işletim sistemi çekirdeği olan
Linux, Torvalds’ın İnternette yaptı-
ğı duyuru sonucunda tüm dünyadan
birçok programcının da desteği ile
hızla gelişti. Açık kaynak kodlu, öz-
gür bir yazılım olan linux günümüz-
de hemen hemen tüm büyük bilgi-
sayarlarda kullanılmaktadır.
Açık kodlu bir yazılım olan Linux
özgür gelişimi, yaratıcılığı ve ba-
ğımsız ilerlemeyi desteklemekte ve
bilişim dünyasından destek gör-
mektedir.
Peki bunca söz ettiğimiz özgür ya-
zılım ne ola ki? İnternet ansiklope-
disi Vikipedia şöyle anlatıyor:
“Özgür yazılım, kullanıcısına ça-
lıştırma, kopyalama, dağıtma, ince-
leme, değiştirme ve geliştirme öz-
gürlükleri tanıyan yazılım türüdür.
Özgür Yazılım Vakfı’nın ifadesiyle
belli başlı dört özgürlüğü barındırır:
· Her türlü amaç için programı ça-
lıştırma özgürlüğü (özgürlük 0)
· Programın nasıl çalıştığını ince-
leme ve kendi gereksinimleri doğ-
rultusunda değiştirme özgürlüğü
(özgürlük 1). Program kaynak kodu-
na erişim bunun için bir önşarttır.
· Yeniden dağıtma ve toplumla
paylaşma özgürlüğü (özgürlük 2).
· Programı geliştirme ve gelişmiş
haliyle topluma dağıtma özgürlüğü
(özgürlük 3). Böylece yazılım bütün
toplum yararına geliştirilmiş olur.
Program kaynak koduna erişim bu-
nun için de bir önşarttır.
Bir program, ancak bütün kullanı-
cıları bu hakların tümüne sahip ol-
dukları zaman özgür bir yazılım olur.
Bu özgürlüklere sahip olmak, kim-
seden izin almamayı ve izin için hiç-
bir bedel ödememeyi de içerir. Ge-
nel kanının aksine özgür bir yazılım,
ücretsiz dağıtılabileceği gibi ücretli
de dağıtılabilir. Bu nedenle, ticari ya-
zılım olarak satılmasına engel yoktur...
Şu anda neredeyse tüm üniversite
bilgi işlem merkezleri, bunların yanın-
da Google, NASA, IBM, Yahoo, HP,
Boeing, HSBC, CitiBank, Red Hat,
Sony Ericsson, Nokia, Siemens, Sam-
sung, General Motors, Hyun, Oracle,
EToys, TÜBİTAK, Troll Tech., Novell
gibi çok büyük kuruluşlar Linux kul-
lanmakta ve bir şekilde özgür yazılım-
lara destek olmaktadırlar.”
Doğal olarak büyük işletim sis-
temlerini üreten firmalar bu girişim-
lerden hiç ama hiç hoşlanmıyorlar.
Ancak TÜBİTAK tarafından gelişti-
rilen Pardus artık sadece Türki-
ye’de değil Avrupa Birliği’nin birçok
ülkesinde de kullanıcı buluyor. Ül-
kemizde bazı yayınlar özgür masa-
üstü programı Scribus ile çıkıyor.
Hem arkasında büyük bir kitlesel
programcı desteği var hem de kul-
lanıcı açısından bedava. Ülkemizde
en çak kullanılan masaüstü yayıncılık
programının neredeyse onda biri
kadar yer tutuyor.. ama bana so-
rarsanız (her ikisini de kullanmakta-
yım) Scribus daha marifetli.
Bu hafta Linux’un yaşgününü kut-
ladıktan sonra bir başka önemli ko-
nuya daha kısaca değinmek gerek.
Aylardır sansürlenen Youtube site-
sine Türkiye’den erişim yakında ola-
naklı olacak. İnternet ve bilişim ca-
hili sansürcülere buradan bir iki söz
etmek gerekli. Türkiye’deki internet
kullanıcılarının büyük çoğunluğu bu-
nun gibi yasaklanan sitelere arka ka-
pılardan dolaşarak girdiler.
LKD sitesinden aldığımız bilgiye
göre de sansürlenmeye çalışılan
Youtube’de 34 bin Atatürk, 103 bin
İstanbul, 5400 Alanya, 7750 Bod-
rum, 48000 Fenerbahçe, 46000 Ga-
latasaray, 35600 Beşiktaş videosu
da dahil olmak üzere yüz milyonlarca
video var. Youtube gibi sosyal ağ
webleri, pek çok eğitici malzemeyi,
az bulunan eski belgeleri, filmleri,
ders notlarını içerdiği gibi, çeşitli iş
bağlantılarına da olanak sağlıyor.
Ama sansürcü, sitedeki herhangi
bir film yüzünden tüm siteyi yasak-
lamayı sürdürüyor. Hadi sansürcü-
nün görevi bu.. Peki onu teşvik
edenlere ne demeli?
Olanlardan hiçbir şey anlamaz
gibi duran Ulaştırma Bakanı hızlı tre-
ne baktığı kadar, internet ile ilgilense
keşke...
İyi ki Doğdun.. Nice Yıllara...
ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr
İhtara uymayan
sürücüöldürüldü
SIVAS (Cumhuri-
yet) - Sõvas’ta polis
ekipleri, “dur” ihta-
rõna uymayan ve ara-
cõyla barikatlarõ aşan
sürücüyü ateş açarak
öldürdü.
Kentte önceki gece
kontrol yapan polis
ekipleri, şüpheli gör-
dükleri bir otomobili
durdurmak istedi. Po-
lis ekiplerinin “dur”
ihtarõna uymayan sü-
rücü Turan Özdemir
(41) hõzla yoluna de-
vam etti. Bunun üze-
rine aracõ takip eden
polis ekipleri, telsiz
anonslarõyla diğer
ekipleri de bilgilen-
dirdi. Kentin çeşitli
noktalarõnda barikat-
lar oluşturuldu. Bari-
katlarõ otomobiliyle
aşan Özdemir, Yeni-
şehir Mahallesi’ndeki
Sõvas-Kayseri kara-
yolundaki bir kavşak-
ta yine durdurulmak
istendi. İhtarlara uy-
mayan ve polis ekip-
lerinin üzerine doğru
geldiği belirtilen oto-
mobile yönelik açõ-
lan ateşte, kurşun sü-
rücü Özdemir’e isabet
etti. Cumhuriyet Üni-
versitesi Tõp Fakülte-
si Araştõrma ve Uy-
gulama Hastanesi’ne
kaldõrõlan Özdemir,
yaşamõnõ yitirdi. Öz-
demir’in cesedi otop-
si için aynõ hastanenin
morguna kaldõrõldõ.
Araçta bulunan C.Y.
ve H.A. gözaltõna
alõndõ.
Araçta yapõlan ara-
malarda bira şişeleri,
sopalar ve çeşitli mal-
zemeler bulundu.
Otomobilde bomba
bulunma olasõlõğõna
karşõ özel kõyafetli
bomba imha uzmanõ
da araçta arama yap-
tõ. Polis yetkilileri,
olayda yaşamõnõ yiti-
ren Özdemir’in çeşit-
li suçlardan sabõkasõ-
nõn bulunduğunu be-
lirttiler.
BARİKATLARI AŞTI
Ankara’da toplanan 1. TOBB Girişimciler Kurulu Kongresi’nde sorunlar masaya yatõrõldõ
Kadõn girişimcinin parasõ yok
KURULDAN NOTLAR
81 ilden 800
girişimcikadın
birarayageldi
TOBB Kadõn Girişimciler
Kurulu Başkanõ Aynur Bektaş
“Artõk sahip olduğumuz
işkollarõnda yönetime ortak
olmak istiyoruz” dedi.
ÖZLEM YÜZAK
81 ilden 800’ü aşkõn girişimci kadõn ile
birlikteyiz. Kuaföründen makine imalat-
çõsõna, sigortacõsõndan mobilyacõsõna,
dershane sahibine kadar... TOBB Kadõn
Girişimciler Kurulu’nun 1. genel kurulu
için Ankara’da TOBB ETÜ’deki toplan-
tõ bir anlamda hem iş dünyasõndaki ka-
dõnlarõn sorunlarõnõn dile getirildiği dev bir
arena...
Önce rakamlarla konuşalõm isterseniz:
ILO verilerine göre, 2007 yõlõnda küresel
ölçekte kadõn istihdam oranõ yüzde 49, Av-
rupa Birliği’nde yüzde 56. Türkiye’de ise
kadõnlarõn istihdam oranõ ancak yüzde 24.
TOBB Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, bu
durumu, “Ülkemiz kadın istihdam po-
tansiyelinin ancak dörtte birini kulla-
nıyor” diye özetliyor ve soruyor: “Bu du-
rumdaki bir ülke uluslararası piyasa-
da rekabet edebilir mi? AB’ye üye ola-
bilir mi? Bu durumdaki bir ülkenin in-
sanları zenginleşebilir mi?”
Zaten TOBB Kadõn Girişimci Kuru-
lu’nun oluşma amacõ da bu. Kadõn giri-
şimcilerinin örgütlenmesi ve sayõnõn art-
tõrõlmasõ... Yaklaşõk 1 yõl önce kurulan bu
kurul hem birlik bünyesindeki Kredi Ga-
ranti Fonu sayesinde teminat göstereme-
diği için banka kredisine ulaşamayan ka-
dõn girişimcilere kefil olarak finansman
sağlamalarõnõ kolaylaştõrõyor. Ayrõca ka-
dõnlarõn yurtiçi fuarlara ücretsiz katõlõmõ-
nõn yolunun açõlmasõ da önemli bir ge-
lişme.
Ancak girişimci kadõnõn sorunu şüp-
hesiz sadece finansman değil. TOBB
Kadõn Girişimciler Kurulu Başkanõ Ay-
nur Bektaş, “Bizler de erkeklerimiz gi-
bi çalışıyoruz, üretiyoruz, iş veriyoruz
ancak hep yönetiliyoruz. Artık sahip ol-
duğumuz iş kollarında yönetime ortak
olmak istiyoruz” diye önemli bir noktaya
vurgu yapõyor. Bu durumda aklõmõza
“Peki neden TOBB kadınların oda ve
borsa organlarının yönetiminde yer al-
ması için kota sistemini devreye almı-
yor?” sorusu geliyor.
Kadõnõn haklarõnõn korunmasõ konu-
sunda inanõlmaz bir gönülsüzlük sergi-
leyen Kadõn ve Aileden Sorumlu Devlet
Bakanõ Nimet Çubukçu, hükümetinin
yapmasõ gerekip de yapmadõğõ konularõ
bir kenara bõrakõp “Sivil toplum kuru-
luşlarında, sendikalarda neden kadın-
lar yönetimde değil?” sorusunu ortaya
atõyor.
Israrla vurgulanan husus TOBB’nin bu
konuya el atmakta biraz geç kalmõş ol-
masõ. Ancak kadõnlarõn örgütlenip bir güç
haline gelmeleri açõsõndan da önemli bir
fõrsat olduğunu düşünüyorlar. Tabii bir
noktada, illerde oluşturulan bu kurullarõn
yönetimine gelen kadõnlar için yalnõzca bir
sosyal statü göstergesi haline gelme ris-
ki de kulis sohbetlerinde dile getirilen ko-
nular arasõnda.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye Odalar ve Borsa-
lar Birliği (TOBB) Başkanõ Rifat
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin, ka-
dõn istihdam potansiyelinin ancak
dörtte birini kullandõğõnõ belirte-
rek, “Böylesine bir insan kay-
nağı israfına göz yumacak lük-
sümüz yoktur” dedi. Devlet Ba-
kanõ Nimet Çubukçu “Gele-
neksel roller ve kadınların ma-
li olarak erkeklere bağımlı ol-
masının kadın girişimciliğin
önünde engel olduğunu” söy-
lerken, TOBB Kadõn Girişimciler
Kurulu Başkanõ Aynur Bektaş da
sermaye yetersizliği için bir fon
oluşturulmasõ, kadõnlarõn bak-
makla yükümlü olduğu çocuk ve
yaşlõlar için de kreşler açõlmasõ ge-
rektiğini kaydetti.
1. TOBB Kadõn Girişimciler
Kurulu Kongresi, Ankara’da top-
landõ. Kongreye Devlet Bakanõ
Çubukçu, TOBB Başkanõ Hisar-
cõklõoğlu ve TOBB Kadõn Giri-
şimciler Kurulu Başkanõ Bektaş
ile 600’ü aşkõn kadõn girişimci ka-
tõldõ. Hisarcõklõoğlu, Uluslararasõ
Çalõşma Örgütü’nün verilerine
göre, 2007 yõlõnda kadõn istihdam
oranõnõn, küresel ölçekte yüzde 49,
Avrupa Birliği’nde yüzde 56,
Türkiye’de ise sadece yüzde 24 ol-
duğunu belirterek “Bir başka
ifadeyle ülkemiz, kadın istihdam
potansiyelinin ancak dörtte bi-
rini kullanmakta, gerisini ise he-
ba etmektedir” dedi.
Hisarcõklõoğlu, “Son verilere
göre ülkemizde 16.2 milyon er-
kek istihdamına karşı, kadın is-
tihdamı ancak 6.1 milyon kişi-
dir. Ama daha çarpıcı olanı, 1
milyon 219 bin işverenin sade-
ce yüzde 6’sı, yani 75 bini ka-
dındır. Cumhuriyetimizin ku-
rucusu büyük önder Mustafa
Kemal Atatürk, şöyle der: ‘Bir
toplum, cinslerinden yalnõzca bi-
rinin çağdaş gerekleri kazanma-
sõyla yetinirse, o toplum yarõ ya-
rõya güçsüz kalmõş demektir.’
Biz de, ülkemizdeki mevcut du-
rumu, tek kolu bağlı şekilde
ringe çıkıp mücadele eden bir
boksöre benzetiyoruz. İnsanla-
rımızın dörtte birini iş orta-
mından uzak tutarak, küresel
rekabette var olmaya çalışıyo-
ruz. Böylesine bir insan kayna-
ğı israfına göz yumacak lüksü-
müz yoktur” diye konuştu.
Kadına camdan engel
Çubukçu, geleneksel değerlerin
kadõnõ özel alan sorumlulukla-
rõyla sõnõrlamasõnõn, kadõnlarõn
erkeklerle sosyal ve kültürel ha-
yatta eşit fõrsatlardan yararlana-
mamasõna neden olduğunu belir-
terek, kadõnlarõn ekonomik olarak
erkeklere bağõmlõ olmasõnõn da ka-
dõnõn girişimci olmasõnõ engelle-
diğini söyledi. Yasal bir engel ol-
mamasõna rağmen kadõnõn giri-
şimci olamamasõnõ, mali kaynak-
larõn erkeklerin egemenliğinde
olmasõna bağlayan Çubukçu, dün-
yada mülklerin yüzde 91’inin,
Türkiye’de ise yüzde 93’ünün
erkeklerin üzerine olduğunu vur-
gulayarak “Mali kaynaklara eri-
şemeyen kadının girişimci ol-
masını beklemek haksızlık olur”
dedi.
‘Fon yaratılmalı’
Çubukçu, kadõnlarõn istihdama
katõlmasõnda “esnek çalışma sa-
atleri uygulaması”nõn önem ta-
şõdõğõnõ, Avrupa’daki kadõnlarõn
yaklaşõk yüzde 30’unun bu şekil-
de çalõştõğõnõ söyledi. Kadõnlarõn
§ºsendikalõlaşma oranõnõn da yük-
seltilmesi gerektiğini belirten Çu-
bukçu, “Kadınların başta eğitim
olmak üzere bazı konularda
pozitif desteklere ihtiyacı var”
diye konuştu. Bektaş da kadõn gi-
rişimcilerin kullanabileceği giri-
şimcilik sermayesinin yetersiz ol-
duğunu, çocuk ve yaşlõ bakõmõ ko-
nularõnõn da kadõnlarõn çalõşma ya-
şamõna girmesinin önündeki en te-
mel nedenlerden biri olduğunu
söyledi.
Bektaş, sermaye sorununun
KOSGEB bünyesinde özel bir
kadõn girişimcilik fonunun ku-
rulmasõ ile çözüleceğini, bakõm
konusunda da “Bir fon yaratıla-
rak Organize Sanayi Bölgeleri
ve yerel yönetimlerin ortaklaşa
kreşler açması gerektiğini” bil-
dirdi. Bektaş, işgücü piyasasõna
katõlõm oranlarõ son derece düşük
olan kadõnlar için İş-Kur tarafõn-
dan ayrõ meslek programlarõnõn
oluşturulmasõ gerektiğini de söz-
lerine ekledi.
Bektaş, “kız çocuklarının oku-
tulması, kadınların sağlık hiz-
metlerine erişimi, istihdama ve
yetki karar alma süreçlerine
katılımı” gibi parametreleri ba-
rõndõran toplumsal cinsiyet eşitli-
ğinin sağlanmasõ durumunda, hem
ekonomik kalkõnmanõn hõzlandõ-
rõlacağõnõ, hem sosyal sorunlarõn
çözüleceğini kaydetti.
Kongrede kadın girişimcinin önünde birçok engel bulunduğu belirtildi. (Fotoğraf: AA)
Türkiye’nin en önemli turizm bölgesinde her şey Arap turistlere göre değiştiriliyor
Uludağ’da şeriat kuralları uygulanıyor
BURSA (Cumhuriyet) - Tür-
kiye’nin en ünlü turizm bölgesi
Uludağ, AKP döneminde şeriat
kurallarõnõn uygulanmaya baş-
landõğõ bir merkeze dönüşmeye
başladõ. Arap turistlerin “Ya-
bancılarla fazla yakın olmak
istememesi” nedeniyle telefe-
riklerde yolcu sayõsõ azaltõlõrken
birçok restoranda da artõk içki
servisi yapõlamaz oldu.
Teferrüç-Kadõyayla-Sarõalan
istasyonlarõ arasõnda 1962 yõ-
lõndan bu yana yolcu taşõyan
teleferikte Arap turistlerin, bazõ
turizm şirketleri aracõlõğõyla ilet-
tikleri “Yabancılar bize fazla
yaklaşmamalı. Vücutları ka-
dınlarımıza, kızlarımıza deği-
yor. Bu olursa Uludağ’a gel-
meyiz” yönündeki istekleri üze-
rine AKP’li Bursa Büyükşehir
Belediyesi tarafõndan kabul edil-
di. 40 kişilik kabinlerdeki yolcu
sayõsõ 25’e düşürülünce Ulu-
dağ’a çõkmak isteyenler uzun sü-
re kuyrukta beklemek zorunda
kaldõ. Teleferiğin oteller bölge-
sine kadar uzatõlmasõ işinin, iha-
leye çõkõlmaksõzõn Fethullah
Gülen’e yakõnlõğõyla bilinen
Şentürkler Şirketi’ne devredil-
mesi ve yeni kõsõmda VIP va-
gonlarõn konulacağõnõn açõkla-
masõ da tartõşma yarattõ. Turi-
zimciler bu uygulamayla ha-
rem-selamlõk yolcu taşõmacõlõğõ
yapõlacağõnõ öne sürdüler.
Teleferiğin yolcu taşõdõğõ böl-
gelerde bulunan “kendin pişir
kendin ye” türü lokantalarda
da Araplar turistlerin olduğu dö-
nemlerde içki servisi yapõlma-
masõ dikkat çekti.
İçki servisi yok
Arap turistlerin tercih ettiği Sa-
rõalan’da bazõ et lokantalarõ içki
servislerini kaldõrdõ. Adõnõn açõk-
lanmasõnõ istemeyen bir işlet-
meci, Çevre ve Orman Bakanlõ-
ğõ ve Kültür ve Turizm Bakan-
lõğõ ile içki nedeniyle sorunlar ya-
şadõklarõnõ, bürokratlarõn içki
servisi konusunda kendilerine
baskõ yaptõğõnõ iddia etti.
Başbakan Recep Tayip Er-
doğan’õn, Uludağ’daki çarpõk
yapõlaşmayla mücadele edilme-
si gerektiğini söylemesinin ar-
dõndan Bursalõ olan Çalõşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk
Çelik’in de Uludağ’da 3. bir
bölge oluşturulmasõ ve burada
Osmanlõ mimarisine uygun otel-
lerin yapõlmasõ çağrõsõ da tartõş-
ma yarattõ. ¨§
Uludağ, yaz kış yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor.
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanõ
Hisarcõklõoğlu,
Türkiye’nin, kadõn
istihdam potansiyelinin
ancak dörtte birini
kullandõğõnõ belirtti.
Arap turistlerin
‘yabancõlarla fazla yakõn
olmak istememesi’
nedeniyle teleferiklerde
yolcu sayõsõ azaltõlõyor.