29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2008 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR ‘Po Pooo Popolin Popolin Popoya!’ Nereden nereye? 16 Haziran’da Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Or- amiral Metin Araç Rusya Fede- rasyonu Deniz Kuvvetleri Komu- tanlığı’na bir yıl önce atanan Oramiral Vladimir Visoçki’yi Ankara’da “po pooo popolin popolin popolin po- poya” diye başlayan ünlü Rus şar- kısı “Kalinkaya” ile karşıladı. Rus ami- ral, NATO üyesi Türkiye’nin Göl- cük’teki deniz üssünde inceleme- lerde de bulundu. Rus Donanma Sözcüsü İgor Di- galo, “Ziyaretin hedefinde, Karade- niz’de Rus ve Türk deniz kuvvetleri- nin daha etkin işbirliği içinde olma- ları için yapılması gerekenlerin yat- tığını” açıkladı! Nereden nereye? Amerikan 6. Fi- losu Akdeniz’i mesken tutunca SSCB de 60’ların başında önce iki savaş gemisini Boğazlardan ge- çirip sıcak Akde- niz sularına gön- derdi. 60’lı yılları 70’li yıllar izledi. Neredeyse güna- şırı Sovyet gemi- leri Boğazlardan bir aşağı bir yu- karı geçer oldular. Trafik yoğunlaşınca, İstanbul Bo- ğazı’nda “şafak röntgencilerinin” ya da “şafak casuslarının” sayıları da art- tıkça arttı. Yabancı konsoloslukların, yabancı haber ajanslarının görevli- leri de gün ağarmadan kalkıp sa- bahın köründe Boğaz’dan geçe- cek Sovyet savaş gemilerinin ikili üç- lü resmigeçitlerini, teleskopik dür- bünleri ile, kameraları ile saptar ol- muşlardı. Montrö Sözleşmesi’ne göre savaş gemileri Boğazlardan gün ağardık- tan sonra ve denizaltıları da su üs- tünden geçmek zorundalar. Rönt- genciler, bu gemilerin dolu mu, boş mu olduklarını su batmanlarına gö- re ya da gidişle dönüşleri arasında- ki farkları da saptamak durumundaydılar. Dış- işleri Bakanlığı, Montrö Sözleşmesi’ne göre, bu geçişleri sözleşmeye ta- raf ülkelere önceden bil- diriyordu. Ama Mon- trö’ye taraf olmayan ABD’nin İstanbul’daki konsolosluğun istihba- ratçıları şafak röntgen- ciliği görevini de yük- lenmek zorunda kalmış- lardı. Sözleşmeye taraf olanlar da Sovyet gemi- lerinin yükü ve silah do- nanımlarına ilgi duyduk- ları için röntgencilik yap- mak zorundaydılar. Moskova, Akdeniz’deki donan- masına bir üs ve bir de demirleme yeri bulmuştu. Üs Suriye, demirle- me yeri ise NATO üyesi Yunanis- tan’ın Girit Adası yakınındaki Anti- kitira Adası’nın karasuları dışında ka- lan yüksek kayalıklar idi. Nereden nereye? SSCB dağılınca Sovyet savaş gemileri yine Karade- niz’den gelip Boğazlardan geçerek Ege’ye indiler. Bu kez, ortalığı titre- ten bu savaş gemileri silahla- rı sökülmüş ola- rak ve römork- larla çekilerek Aliağa’ya gemi söküm tersane- lerine getirilerek hurda demir ve jilet oldular. Alia- ğa, Karadeniz’in ve Akdeniz’in en önemli gemi söküm üssü oldu. Nereden nereye? O tarihlerde Karadeniz’de kıyısı olan tek NATO ülkesi Türkiye idi. Geri kalan kıyılar Varşova Paktı üyesiydiler. Bugün Karadeniz’e kıyısı olan NATO ülkeleri Türkiye; Bulgaristan ve Romanya… Ukrayna ve Gürcis- tan da NATO üyeliğine aday… Ge- riye Kırım, Abhazya, Acaristan özerk bölgeleri ve bir de Rusya Federas- yonu kalıyor. Ukrayna ve Gürcistan da NATO’ya üye olunca, doğru dü- rüst deniz üssü bulunmayan Rus- ya’yı saymazsak Karadeniz bir NA- TO gölüne dönüşecek demektir. Son günlerde trafik Karadeniz’den Akdeniz’e değil, ters yönden Kara- deniz’e doğru başladı. Geçen son- baharda NA- TO’da imzala- nan bir anlaşma ile üye ülkelerin savaş gemileri Bulgaristan ve Romanya’ya “li- man ziyaretleri” yapıp gövde gösterisinde bu- lunabileceklerdi. Bu bağlamda geçen hafta Polonya, İspanya ve Almanya savaş gemile- ri Karadeniz’de NATO bayrağı gös- terdiler. Yakın gelecekte aralarında ABD donanmasından bazı gemilerin de Ukrayna limanlarını ziyaretleri gün- deme gelebilecek. İşin ilginç yanı, Rusya’nın Karadeniz donanmasının önemli bölümü, bu iki komşu ara- sında 1997’de imzalanan anlaşma gereği Ukrayna’daki üste demirli. ABD bayraklı savaş gemilerinin Uk- rayna limanlarında Rus gemileri ile karşılaşmasında kim bilir nasıl bir duygu, bir olay yaşanacak? Her şeyden önce Ukrayna’nın üye olabilmesi için, NATO’nun “top- raklarında yabancı askeri üs bulun- durmaması” önkoşulunu yerine ge- tirmesi gerekiyor. Kiev-Moskova üs anlaşması ise 2017’de sona erecek! Ukrayna’nın, Rusya’dan Kırım özerk bölgesinde bulunan Karade- niz filosunu taşımasını, anlaşmanın gözden geçirilmesini istemeye baş- ladığı biliniyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Volodymyr Ohryzko, İz- vestia gazete- sine hafta so- nunda verdiği demeçte, Mos- kova’ya “çekil- me takviminin önerildiğini, an- cak henüz yanıt alınmadığını” açıkladı. Siva- stopol’un ken- dilerine ait ol- duğunu savla- yan Rusya’dan, Devlet Başkanı Dimitri Medve- dev’den bu açıklamaya tepki “üs ko- nusunu görüşmeye hazırız, ancak Ukrayna’nın diktesini kabul edeme- yiz” sözleri ile geldi. Ankara’da “Kalinka” şarkısı ile karşılanan Oramiral Visoçki’nin şu sözleri dikkati çekti: “Üssümüzde bu- lunan savaş gemisi sayımızı 35’ten 100’e çıkaracağız. Orada daha faz- la gemi bulundurmamız engellene- mez. Buradan öteki bölgelere de mü- dahale olanağı var.” Visoçki dediğini yaptı; Ukrayna’dan gönderdiği gemileriyle Gürcistan’ın Poti Limanı’nı denizden ablukaya aldı. ABD’nin Gürcistan’a “insani yardımı” her nedense “savaş gemi- leri” ile Polonya, İspanya ve Alman- ya savaş gemilerinin Ka- radeniz ziyaretleri ile eş- zamanlı yapması Montrö Sözleşmesi’ni de gün- deme taşıdı. Önce, her türlü radar donanımına sahip, ayrıca denizden karaya atılan “Tomahawk” füzeleri yük- lü MC Faul – 74, Dallas, USS Taylor ve ardından Mount Whitney adlı sa- vaş gemileri Boğaz’dan geçerken yeni şafak rönt- gencilerine pas atıp Gür- cistan’a yöneldiler. An- cak, Rus donanmasının ablukasındaki Poti Lima- nı’na giremeyip yüklerini Acaristan’ın Batum limanına boşalttılar. Nereden nereye? Bir zamanlar Suriye’deki üslerinde demirleyen Rus savaş gemileri Aliağa’da jilet olunca Moskova’nın Akdeniz’deki deniz gücü de sıfırlanmıştı. Şimdi Moskova ve Şam’dan gelen ha- berler Rusların Suriye’de Tartus Li- manı’ndaki eski üssün peşinde ol- duğunu gösteriyor. Geçen hafta Medvedev, Gürcis- tan’da Rus- ya’yı destek- leyen Suriye Devlet Baş- kanı Beşar Esad’ı Kara- deniz’de ünlü tatil kenti So- çi’de ağırladı. Görüşmeden sızan haberlere göre İstanbul’da “şafak casuslarına” iş düşecek. Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov, 50 uçak, helikopter ve uçaksavarla Mur- mansk Limanı’ndan Tartus Üssü’nde bayrak göstermeye gidecekmiş. Ba- kalım Rus uçak gemisi, Montrö Söz- leşmesi’ne ne ölçüde takılacak? Su- riye’nin ayrıca çeşitli Rus silahlarının yanı sıra S-300 füzelerini alması İs- rail’i kaygılandırmışa benziyor. İsra- il Başbakanı Ehud Olmert’in de Moskova’ya gitmesi beklenirken Tür- kiye’nin kolaylaştırıcı girişimindeki Suriye-İsrail görüşmelerine de gölge düşeceği anlaşılıyor. Oramiral Visoçki’nin sözünü ettiği 100 geminin yapımının gerçekleşmesi kısa sürede olanaksız olduğu için Bal- tık donanmasından takviye ile hedefin gerçekleşeceği düşünülebilir. Tabii Rusların Girit’in güneyindeki Antikitira’ya kı- sa sürede dön- meleri ufukta görünmüyor. Hele Karade- niz’in NATO gölü olmasın- dan sonra! Önümüzde- ki günlerde Montrö Sözleşmesi’nin ışığı altında Türkiye’de Rus “po po- oo popolin popolin popolin popoya” mı yoksa Dallas gemisinin geçişin- de olduğu gibi “Yellow Roses of Tek- sas (Teksas’ın Sarı Gülleri)” şarkısı mı daha çok söylenecek, bekleyip göreceğiz. Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Rice’õn dün başlayan İsrail ziyaretiyle aynõ gün 200 Filistinli tutuklu serbest bõrakõldõ İsrail Abbas’a jest yaptõ Dış Haberler Servisi - İsrail, Fi- listin Yönetimi Devlet Başkanõ Mah- mud Abbas’a yönelik desteğini gös- termek amacõyla yaklaşõk 200 Filis- tinli tutukluyu serbest bõraktõ. Ofer Ce- zaevi’nden otobüslerle alõnan ve Ra- mallah yakõnlarõndaki Beytuniya kontrol noktasõnda bõrakõlan Filistin- li tutuklular, yeri öptüler. Filistinliler, daha sonra Filistin bayraklarõyla do- nanmõş araçlarla gittikleri Ramal- lah’taki Mukata karargâhõ önünde Mahmud Abbas, hükümet yetkilile- ri ve binlerce Filistinli tarafõndan coşkuyla karşõlandõ. Yakõnlarõna göz- yaşlarõ içinde sarõlan Filistinliler, Mukata’nõn bahçesinde Filistinlilerin efsanevi lideri Yaser Arafat’õn me- zarõnda saygõ duruşunda bulundu ve dualar okudu. Abbas, güvercinlerin salõverildiği tö- rende yaptõğõ konuşmada İsrail ceza- evlerinde bulunan yaklaşõk 11 bin Fi- listinli tutuklu serbest bõrakõlmadan ba- rõş olmayacağõnõ söyledi. Abbas, İsrail Başbakanõ Ehud Olmert ile son bu- luşmasõnda serbest bõrakõlmasõnõ talep ettiği El Fetih liderlerinden Mervan Barguti’yi de yakõnda göreceklerini umduğunu belirtti. İsrail’in bu kararõnõn İsrail ile Filis- tin arasõnda bu yõl sonuna kadar barõş anlaşmasõ yapõlmasõnõ isteyen ABD Dõşişleri Bakanõ Condoleezza Ri- ce’õn dün başlayan İsrail ziyaretiyle ay- nõ güne denk gelmesi dikkat çekti. İsrail’de tepki Serbest bõrakõlan tümü El Fetih üyesi Filistinlilerden 26’sõ, cinayete te- şebbüsün yanõ sõra “teröristlere yar- dım”, “silah bulundurma” ve “terör örgütü üyesi olma” suçlarõyla tu- tuklanmõşlardõ. Tutuklular arasõnda bulunan iki kişinin salõverilmesi İsra- il’de tepki yarattõ. İsrailli bir kadõnõ öl- dürdüğü suçlamasõyla 31 yõldõr İsra- il’de cezaevinde tutulan Said el At- taba ve 1979’da bir İsrailli öğrenciyi öldürmekten mahkûm edilen Mu- hammed İbrahim Ebu Ali’nin bõrakõlmasõ, İsrail’in “vatandaş- larını öldürenlerin serbest bı- rakılmaması” politikasõna aykõ- rõ bir karar olarak nitelendirildi. İsrail İç Güvenlik Bakanõ Avi Dichter ve Ulaştõrma Bakanõ Şa- ul Mofaz, geçen hafta yapõlan kabine toplantõsõnda iki Filistinli- nin serbest bõrakõlmasõna karşõ oy kullanmõştõ. Dichter’in Hamas ta- rafõndan 2006’da kaçõrõlan İsrail askeri Gilad Şalit serbest bõrakõ- lõncaya kadar hiçbir Gazzelinin serbest bõrakõlmamasõ yolundaki talebinin kabul edilmesi üzerine, bu iki kişi listeden çõkarõlmõştõ. An- cak İsrail Başbakanõ Olmert ve Mahmud Abbas arasõnda yapõlan görüşmelerin ardõndan bu iki tu- tuklu da listede yer aldõ. İsrail hükümeti ise yaptõğõ açõk- lamada, “Filistinliler için yaşam- sal önemde olan bir soruna çözüm için güven arttırıcı önlemler alan İsrail’in, barış görüşmelerinin ilerlemesi uğruna acı verici ta- vizlere hazır olduğu” ifade edildi. İsrail, geçen aralõkta da yine Ab- bas’a “iyi niyet jesti” olarak 429 tu- tukluyu serbest bõrakmõştõ. 15 yaşõnda intihar bombacõsõ Askerler kampõ kana buladõ Dış Haberler Servisi - Sudan askerlerinin Darfur’dan kaçan mültecilerin sõğõndõğõ kampa dün düzenlediği baskõnda 27 kişinin öldüğü, onlarca kişinin de yaralandõğõ bildirildi. Mülteciler, Darfur’un en büyük kenti Nyala’nõn yakõnlarõndaki Kalma kampõna hükümet destekli milislerin sõk sõk baskõn düzenlediğini belirtiyor. Kalma’da Darfur’daki 5 yõllõk savaş sonunda evsiz kalan yaklaşõk 100 bin kişi barõnõyor. İsyancõ Sudan Kurtuluş Ordusu’nun (SLA) bir fraksiyonunun lideri Ahmed Abdül Şafiye “Sudan hükümeti Kalma kampını dağıtmak istiyor” dedi. SLA’nõn sözcülerinden Yahya el Beşir, “Bu uluslararası camiaya meydan okuma mesajı. UNAMID (Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği) barış gücü askerlerini görevlerini yerine getirmeye ve mültecileri korumaya davet ediyoruz” diye konuşurken, UNAMID bölgeye devriye gönderdiklerini açõkladõ. Uluslararasõ Ceza Mahkemesi, geçen hafta Türkiye-Afrika işbirliği kapsamõnda Türkiye’ye gelen Sudan Devlet Başkanõ Ömer Hasan el Beşir hakkõnda Darfur’da “soykırım” yaptõğõ suçlamasõyla tutuklama emri çõkarmõştõ. Dış Haberler Servisi - Kadõn intihar bombacõlarõnõn gittikçe arttõğõ Irak’õn Bakuba şehrinde 15 yaşõnda bir kõz üzerinde bomba ile yakalandõ. Polis, yapõlan ihtarlara uymayarak şüpheli hareketlerle kontrol noktasõna yaklaşan genç kõzõn durdurulduğunu, yapõlan aramada genç kõzõn çarşafõnõn içinde patlayõcõ madde bulunduğunu ve bombanõn etkisiz hale getirildiğini belirtti. Sorgulamada adõnõ Raina olarak veren kõz, annesinin de kendisinin ardõndan intihar saldõrõsõ yapmayõ planladõğõnõ itiraf etti. Bunun üzerine Bakuba’nõn batõsõnda, annenin saklandõğõ kasabaya giden polis, 45 yaşõndaki anneyi patlayõcõlarla beraber ele geçirdi. Anne ve patlayõcõlarõ getiren bir yakõnõ tutuklanõrken saldõrõlarõ planlayan kocasõ bulunamadõ. Irak’õn en tehlikeli bölgesi olarak görülen Bakuba şehrinin de bulunduğu Diyala vilayetinde, güvenlik güçleri El Kaide militanlarõna karşõ büyük operasyonlar düzenliyor. Bağdat’õn batõsõndaki El Zaidan köyünde önceki akşam polislerin ve El Kaide ile mücadele eden milislerin toplandõğõ akşam yemeğine düzenlenen intihar saldõrõsõnda ölenlerin sayõsõ 30’a yükseldi, olayda 42 kişi de yaralandõ. ÜZERİNDE PATLAYICILARLA YAKALANDI MÜLTECİ KAMPINDA 27 KİŞİ ÖLDÜ MCFoul-74 Rus gemisini selamlama Aliağa’da jilet olan Rus denizaltısı Polonya muhribi Serbest bõrakõlanlar arasõnda İsrailli bir kadõnõ öldürdüğü suçlamasõyla 31 yõldõr İsrail’de cezaevinde tutulan Said el Attaba ve 1979’da bir İsrailli öğrenciyi öldürmekten mahkûm edilen Muhammed İbrahim Ebu Ali’nin de bulunmasõ İsrail’de tepki yarattõ. İsrail’in “vatandaşlarõnõ öldürenlerin serbest bõrakõlmamasõ” politikasõna aykõrõ bir karar olarak nitelendirildi. Serbest bõrakõlan Filistinliler, Batõ Şeria’da coşkuyla karşõlandõ. 56 yaşındaki Said el Attaba serbest kaldıktan sonra zafer işareti yaparken, yakınlarıyla hasret gideren Fililstinlilerin mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. (Fotoğraflar: AFP/ AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle