05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada lanlarız!” ABD’nin Irak operasyonu sırasında Türkiye’nin Karadeniz limanları içinde kullanım hakkı istemesi o günlerde çok tartışılmış, şu soru gündeme gel- mişti: Karadeniz’le Irak’ın ne alakası var? Şu alakası vardı: ABD Ortadoğu’dan yukarı bir çatalla çıkmak is- tiyor, sağ coğrafyada Kafkaslar ve Asya, solda Bal- kanlar, Batı Karadeniz, Baltık hattı kurmayı he- defliyor! Bunun için Karadeniz’de varlık göstermesi, bayrak dalgalandırması çok önemli. ABD, Montrö’yü dolaylı olarak etkisiz hale ge- tirmek için pek çok seçenek oluşturdu. Bunlardan biri Karadeniz Barış Gücü Projesi idi, öteki Ro- manya gibi Karadeniz’e kıyısı olan bir ülkeyle özel bir anlaşma yapıp üs kurmaktı. Irak operasyonunun ilk günlerinde bir gazete- ci öngörüsüyle şunu vurgulamıştık: Önümüzdeki yıllarda Montrö çok konuşulan bir anlaşma olacak... O günler gelmiş görünüyor! ABD Gürcistan’a insani yardım yapmak için sa- vaş aracı statüsünde gemilerle Boğazları geçmek, Karadeniz’de uzun bir yol kat edip Gürcistan li- manlarına ulaşmak istiyor. Burada görüntüdeki amaç Gürcistan’a insani yardımsa, bize göre perde gerisinde asıl Montrö’yü delip fiili durum yaratmak var. Ankara-Washington hattında yoğunlaşan Ka- radeniz trafiği için şimdilik orta yol bulunmuş gö- rünüyor. Gemilerin tonajı düşürülecek, statüsü de- ğiştirilecek vs. ABD bununla yetinir mi? Sanmıyoruz. Montrö’ye göre barış zamanların- da Boğazlardan geçecek savaş gemilerine ciddi kısıtlamalar var. Örneğin Karadeniz’e kıyısı bu- lunmayan bir savaş gemisi filosu Boğazlardan ge- çip Karadeniz’e girdiğinde 3 hafta içinde terk et- mesi gerekiyor. Montrö için şöyle bir tanım yapabiliriz: Montrö Lozan’ın tacıdır!Lozan Türkiye Cum- huriyeti’nin tapu senedi. Kurtuluş Savaşı’nın ar- dından cephede kazandıklarını masada bütün dün- yaya onaylatan Mustafa Kemal yönetimi, daha sonra bunun tamamlayıcı unsurlarına yöneldi. 1936 yılında başta Avrupa olmak üzere büyük devlet- lerin tümü 2. Dünya Savaşı’na mayalanıyordu. Ata- türk, diplomaside de kullandığı dehasıyla bu sü- reci çok iyi değerlendirdi ve Boğazlar Sözleşme- si’ni belli başlı taraf devletlere 1 aylık bir müza- kerenin ardından onaylattı. Bu tarafların içinde ABD yoktu. 2. Dünya Savaşı sonrasında şekillenen dünya, 21. yüzyılda yeniden şekilleniyor. Daha açık de- yişle yeniden kuruluyor. İçimizdeki, çevremizde- ki sancıların temel nedeni bu. ABD bu kurguda Ka- radeniz’e hâkim olmadan Asya-Avrupa hattında denge kurmasının güçlüğünü görüyor. İstanbul ve Çanakkale Boğazı her anlamda Asya ile Avrupa’nın boğazı! Türkiye’nin Boğazlardaki hâkimiyetini daha net açıklamak için şunu da vurgulayalım: Dünyada iki yanı aynı ülkeye ait stratejik su yo- lu yok denecek kadar az. Cebelitarık’tan Kızıldeniz’e önemli su yollarının iki yanı hep farklı ülkelerin kontrolündedir. Aman Lozan’ın tacını taca atmayalım! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada zümlemiş gibi şimdi komşu ülkelerin kimileri yüzyıllık so- runlarına el attı. ABD-AB’nin İran’ın nükleer inadına karşı giriştikleri dip- lomatik savaşta minder hakemliğine soyundu. Suriye ile İsrail arasındaki Golan Tepeleri sorununu çö- zümleyecek kişi rolü oynuyor. Çeşitli ulusal menfaatların çatıştığı Kafkaslar’da “is- tikrar platformu” adı altında Gürcüleri, Rusları, Ermeni- lerle Azerileri aynı kabın içine yerleştirmeye çalışıyor. Bu platform nedir ne değildir; RTE’den ve tabii kimi yalakalık ustalarını barındıran dışişlerindeki birkaç kişi- den başka bilen yok! Bilmesine de gerek yok zaten; RTE’nin bilmesi yeter. Rusya’dan Gürcistan’a, sonra Azerbaycan’a uçuyor, “bir şeyler” anlatıyor. Bizimki bu temaslardan olumlu sonuçlar aldığını söylüyor söylemesine de ne Moskova’da, ne Tiflis’te, ne de Bakü’de; aman Türkiye’nin önümüze getirdiği şu altın fırsatı kaçırmayalım diye telaşla, heyecanla platforma sarılana, savunana ve övene rastlanmıyor. Evet, nedir bu Kafkas İstikrar Platformu? Kafkaslar’daki bağımlı bağımsız topluluklara ne getirecek ne götüre- cek ya da arka bahçesi Kafkaslar’ı elden ve gözden ırak tutmamakta kararlı görünen Rusya’nın yararı ne olacak? Bu platform Rusya’ya savaş açarsa Batı’nın arkasından geleceğini sandığı Amerikan menşeli saftirik Gürci lider Saakaşvili’ye yitirdiği toprakları ve dünya kamuoyun- da yitirdiği itibarını geri getirecek mi? Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununa çare olacak mı? ABD platform önerisine şaşırdığını söyleye dursun. Böyle başına buyruk, sözünün eri, bağımsızlığı hiç- bir biçimde feda etmeyecek yöneticiler varken Türki- ye’de; vallahi billahi şaşırdığıyla kalır! Üstelik Amerika galiba Ankara’yı dikkatle gözlemiyor. Geçenlerde Çankaya’daki AKP’li Türk dış politikasının temel anlayışını açıklarken; “Biz kimsenin söylediği ile hareket etmeyiz” demedi mi? Ha, şimdi Ermenistan’a sınır kapılarını açmayı, dip- lomatik ilişkileri canlandırmamızı içeren ABD dayat- malarıyla baskılarına boyun eğmeye hazırlanıyor Türki- ye. Çankaya’daki AKP’linin ulusal maç bahanesiyle Eri- van’a gitmeyi tasarlamasındaki hikmet bu. Bu, “hiç kimsenin sözü ile hareket etmediğini söyle- yen, ne ki özellikle ABD’nin dayatmalarına boyun eğen- lere özgü” politik bir anlayıştır. RTE ile Çankaya’daki AKP’li arasında Nobel Barış Ödülü’ne aday olabilmek için kıyasıya bir mücadele sü- rüp gidiyor. RTE de Çankaya’daki de gün aşırı atlayıp özel uçak- lara ülke ülke dolaşıyorlar. Saçlarını değil sadece, bu uğurda pek çok şeyi sü- pürge ediyorlar. Aralarındaki mücadeleye son kanıt; RTE’nin Erme- nistan’la da platformu görüşebileceğini açıklamasından sonra, Çankaya’dakinin bu ülkeyi ziyareti birden daha önem kazanması. Günler sonra merakları giderecek açıklama platfor- mun mucidi RTE’den geldi. Kafkas İstikrar Platformu bakın neymiş: “Öncelikle bu platform, (başlarda platformda ABD’nin de bulunaca- ğı söyleniyordu) coğrafya esaslı olacak. (Daha fazla ticaret daha fazla dolar esasına dayalı) eko- nomik işbirliği, enerji ve (Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hat- tı’nın) güvenliğini içerecek. (Ne idüğü belirsiz bir ifadeyle) ortak bir çözüm (nasıl olacaksa) ve yönetme mekanizmasını kapsayacak ve... masalın sonu; platform bölgedeki (ikili anlaşmalar ve di- yalogla çözümlenmesi olanaksız) istikrar ve işbirliğini da- ha güçlü kılacak!” Turgut Özal’da bile RTE’ninki kadar engin hayal gü- cü yoktu. Ne demişler? Kırk kere bir şeyi yinelersen gerçek olur! 4 kez; Rusya, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan eşit platform dedi. Etti mi dört? Daha 36 hakkı var! [email protected] SAYFA 22 AĞUSTOS 2008 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 34 Edirne PB 36 Kocaeli PB 35 Çanakkale PB 34 İzmir B 36 Manisa B 40 Aydın Y 40 Denizli Y 38 Zonguldak B 28 Sinop B 30 Samsun B 30 Trabzon PB 27 Giresun B 28 Ankara PB 36 Eskişehir Y 35 Konya B 34 Sıvas PB 30 Antalya PB 36 Adana B 35 Mersin A 34 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 40 Mardin A 38 Siirt A 38 Hakkâri Y 29 Van Y 27 Kars Y 26 Oslo Y 18 Helsinki Y 18 Stockholm Y 20 Londra Y 20 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 20 Paris Y 22 Bonn Y 22 Münih Y 34 Berlin Y 26 Budapeşte PB 33 Madrid PB 31 Viyana PB 27 Belgrad B 34 Soyfa B 32 Roma B 27 Atina B 32 Zürih Y 26 Moskova PB 24 Aşkabat A 34 Astana PB 29 Taşkent A 37 Bakû A 30 Bişkek A 32 Tiflis PB 35 Kahire A 36 Şam A 36 Yurdun kuzey, iç ve do- ğu kesimleri parçalı yer yer çok bulutlu, İç Ege, Göller yöresi, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Aydın, Muğla, Rize ve Artvin çevreleri kısa sü- reli sağanak yağışlı, di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı mevsim normal- leri üzerinde seyretme- ye devam edecek. Toplu görüşmelerin ikinci turu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalõ saldõrõ sonucu yitirdiğimiz gazetemiz yazarõ Uğur Mumcu, 66. doğum günü nedeniyle bugün, aile- si, dostlarõ ve yakõnlarõ tarafõndan Cebeci Mezar- lõğõ’ndaki gömütü başõnda anõlacak. Mumcu için gömütü başõnda düzenlenen tören saat 10.30’da başlayacak. Uğur Mumcu Araştõr- macõ Gazetecilik Vakfõ’ndan (um:ag) yapõlan ya- zõlõ açõklamada, “Uğur Mumcu güçlü bir yazar, titiz bir araştırmacı, usta bir gazeteci, ödün vermez bir Atatürkçü, bir devrimci de- mokrattı. Her yazısı bu ülke- nin ve halkın bir sorununu yansıtıyordu. Yüreği her za- man demokrasi ve özgürlük için, bu yurt, bu halk ve bu ulus için çarpıyordu” denildi. Açõklamada, şu ifadelere yer ve- rildi: “Uğur Mumcu, yazılarında haksızlıkları, sö- mürüleri, adaletsizlikleri kimseden korkma- dan, çekinmeden tek tek sergiledi. Topluma gerici ve karanlık güçlerin, laiklik ve Atatürk düşmanlarının yön vermesine izin vermedi. Mumcu, 9 Aralık 1974 tarihli yazısında şunları söylüyordu: ‘Bir kişiye yapõlan haksõzlõk, bütün topluma karşõ işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci pay- laşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorunda- yõz. Uygarca paylaşõlan sorumluluk bilinci, öz- gürlüğün de demokrasinin de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadõkça, demokrasinin teme- linde bir tek taş bile konmuş olamaz. Unutmaya- lõm ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanõn böyle bir toplumda bir mezar taşõ gi- bi suskunluk simgesi olmamasõdõr.’ Ülkemizde yaşananlar gösterdi ki Uğur Mumcu, üzerine gittiği her konuda haklı çıktı. Uğur Mum- cu’nun yazı ve araştırmaları bize yol göster- meye ve uyarmaya bugün de devam ediyor. Seni unutmadık, unutmayacağız Uğur Mum- cu. Doğum günün kutlu olsun.” ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet ile memur sen- dikalarõ arasõnda yürütülen top- lu görüşmelerin ikinci turunda, Kamu-Sen 6’şar aylõk dönemler için “100+100 YTL’lik bir ar- tış ve yüzde 5+5”, Memur-Sen ise tüm yõl için 367 YTL zam ta- lebinde bulundu. Toplu görüş- melere katõlmayan KESK Genel Başkanõ Sami Evren ise “Grev hakkı olmayan sendika, irade- sini işverene teslim etmiş de- mektir” dedi. BASK Genel Baş- kanõ Resul Akay da KESK’i destekleyerek “Diyaloğun tesli- miyetçi bir şekilde yapılması yanlıştır. Sendikalar masadan çekilmelidir” diye konuştu. Devlet Bakanõ Murat Başes- gioğlu başkanlõğõnda Başbakan- lõk Merkez Bina’da gerçekleşti- rilen görüşme öncesi konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Baş- kanõ Bircan Akyıldız, kamu ça- lõşanlarõna yapõlan ek ödemelerin şeklini etik bulmadõklarõnõ belir- terek “Ek ödemelerin, toplu görüşmeler sürerken açıklan- ması doğru değildir. Kapalı kapılar ardında çalışma yapıp uygulama alışkanlığından vaz- geçilmelidir” dedi. Akyõldõz, gelecek yõlki zamla ilgili isteklerini şöyle açõkladõ: “Görünen odur ki biz yine talep edeceğiz, siyasi irade de taleplerimiz üzerinden pazar- lık yapma alışkanlığını devam ettirecek ve bunu bir noktaya kadar çekmeye gayret edecek- tir. Türkiye Kamu-Sen olarak 2009 yılında özellikle taban aylığa yansımak üzere 100+100 YTL’lik bir artışın yapılması- nı istiyoruz. Yine emekli, dul, yetimlerin, köy korucularının ve üst düzey bürokratların ma- aşlarını etkileyecek yüzde 5+5’lik bir zammın yapılması- nı istiyoruz.” Akyõldõz, sendikalõ kamu çalõ- şanlarõna brüt asgari ücretin 1/12’si tutarõnda “sendika ikra- miyesi” ödenmesini, ayrõca, gi- yim, yiyecek, ulaşõm yardõmõ gi- bi konularõ da pazarlõk konusu yapmak istediklerini sözlerine ekledi. Memur-Sen Başkanõ Ahmet Gündoğdu ise en düşük memur maaşõna 103 YTL ek ödeme ve- rilmesini olumlu bir gelişme ola- rak gördüklerini ifade ederek şunlarõ söyledi: “En düşük memur ücreti olan 831 YTL’nin Ocak 2009’da 1301 YTL olması ta- lebimiz vardı. Bunun 103 YTL’si kazanılmış durumda, 470 YTL toplam artış talebimiz vardı. Şimdi bu 367 YTL’ye düştü. Bunun 97 YTL’sini ocakta ek ödeme olarak, 270 YTL’sini de enflasyon, büyü- me, ulaşım, giyim yardımı, ta- ban aylığı ve toplu görüşme pri- mi olarak talep ediyoruz.” Görüşmelerin yapıldığı sı- rada BASK Genel Başkanõ Re- sul Akay ve beraberindeki yö- neticiler de KESK Başkanõ Ev- ren’i ziyaret ettiler. Ziyarette ko- nuşan Evren, “doğalgaza, elek- triğe, telefona yapılan zamların şimdiden ek ödenekle verilen 100 YTL’yi alıp götürdüğü- nü” belirterek şunlarõ söyledi: “Grev hakkı olmayan sendi- ka, iradesini işverene teslim etmiş demektir. KESK irade- sini hükümete teslim etmemiş- tir. Diğer sendikaların da ha- talarını anlayıp bizimle bir- likte olacaklarını tahmin edi- yoruz. Çünkü masadan bir so- nuç çıkmayacağını anlayınca zaten üyeleri baskı yapacaktır. Kısa zaman içerisinde birlikte mücadele etmenin zeminini oluşturmak zorundayız.” BASK Genel Başkanõ Akay ise toplu görüşmelerin ikinci turunun yapõldõğõnõ anõmsatarak “En önemli silah olan diyaloğun teslimiyetçi bir şekilde yapıl- ması yanlıştır. KESK’in ma- saya oturmamasını anlamlı bu- luyoruz. Çünkü masanın ken- disi anlamını yitirmiştir za- ten” dedi. Akay, “Hazine’den alınacak yardımlarla sendikalar yaşa- yamaz. Bu sendikaların ölü doğmasına neden olur. Aslında yapılması gereken, masadan çekilip zamların açıklanması- nı bekleyip ona göre protesto- ların şiddetini ve dozunu ar- tırmaktır” diye konuştu. Bugün Mumcu’nun doğum günü Uğur Mumcu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’in Konak ilçesinde yol kenarõna park etmiş araçta bulunan plastik bom- banõn, uzaktan kumandayla patlatõlmasõ sonucu, çoğunluğu polis ve asker ol- mak üzere 16 kişi yaralandõ. Yaralõ as- ker Hüseyin Arısoy’un durumunun ağõr olduğu belirtilirken olayla ilgili so- ruşturma başlatõldõ. Konak ilçesine bağlõ Eşrefpaşa Yağ- haneler bölgesinde bir benzin istasyo- nu önüne park edilen özel otomobile yerleştirilen bomba, polis ve askeri ser- vis araçlarõnõn dün sabah geçtiği sõra- da saat 07.45’te patlatõldõ. Polis aracõ- nõn İzmir Adnan Menderes Havaala- nõ’ndan gece nöbetinden lojmanlara dö- nen görevlileri taşõdõğõ, askeri aracõn ay- nõ anda ters yönde hareket halinde ol- duğu anlaşõldõ. İlk belirlemelere göre, her iki güvenlik aracõnõn paralel ko- numa geldiği anda, cadde üzerine park edilen özel bir otomobile yerleştirilen patlayõcõ uzaktan kumandayla ateş- lendi. Olayda 3’ü asker, 7’si polis ol- mak üzere toplam 16 kişi yaralandõ. Patlama sonucu bölgedeki konutlarõn ve işyerlerinin camlarõ kõrõlõrken böl- gedeki 3 katlõ iki bina ise kullanõlamaz duruma geldi. Eşrefpaşa semtinden Buca’ya gi- den Yeşillik Caddesi üzerinde meydana gelen olay dikkatleri bölgedeki polis lojmanlarõ ve İzmir Emniyet Müdür- lüğü Çocuk Şubesi’ne çevirdi. İzmir polisi olayõn ardõndan adõ geçen yer- lerde ve özellikle kent genelindeki güvenlik birimlerine ait yerleşimlerde önlemlerini arttõrdõ. Bölgedeki yurt- taşlar balkonlarõna Türk bayraklarõ astõ. İzmir Valisi Cahit Kıraç, patla- manõn ardõndan olay yerine gelerek in- celemelerde bulundu, emniyet yetki- lilerinden bilgi aldõ. Kõraç, “Üzücü bir olay. Patlama olay yerine bırakılan sahipsiz bir arabada meydana geldi. Patlamanın uzaktan kumanda ile plastik patlayıcı kullanılarak ger- çekleştirildiğini değerlendiriyoruz” dedi. Patlamada ağõr yaralanan asker er Hüseyin Arısoy’un, Atatürk Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde ameliyata alõndõğõ ve yaşamsal tehlikesi bulun- duğu bildirildi. Diğer yaralõ askerler Al- bay Ahmet Kılınç ve er Murat Be- kirgül’le, polis memurlarõ Niyazi Su- na, Kenan Selçuk, Ali Ermil, Hakan Baburhan, Abbas Kalender, Sacit Kaskatı, Hüseyin Kirazdiken, sivil yurttaşlardan da Doğan Özden, Ayşe Yenidoğan, Özgül Yenidoğan, Ramiz Yenidoğan, Göksu Gezer ve Mehmet Ali Yarar’õn, çeşitli hastanelerde te- davi altõna alõndõklarõ ve durumlarõnõn iyi olduğu öğrenildi. İzmir’de bulunan Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım da patlamanõn mey- dana geldiği bölgede incelemelerde bu- lundu. Park edilmiş araçtaki patlayõ- cõnõn uzaktan kumandayla infilak et- tirildiğini kaydeden Yõldõrõm, “Son za- manlarda büyük şehirlerde bu tip te- rör saldırıları, uzaktan kumanda, elektronik telsiz, telefon gibi cihaz- lar kullanılarak yapılıyor. Bu terör eylemlerinde önemli bir gelişme. Bu tür düzeneklerin patlatılmadan nasıl etkisiz hale getirilebilir konu- sunda çalışma başlatılması yönünde talimatını vermiştik. Telekomüni- kasyon şirketleriyle bakanlığımız bu konuda çalışma içinde” diye ko- nuştu. Olayõn görgü tanõklarõndan Bedri Dinç, patlamayla beraber dep- rem olduğunu sandõklarõnõ ve hemen evden dõşarõ çõktõklarõnõ söyledi. Dinç, “Dışarı çıktığımızda çevrede alev- lerin yükseldiğini gördük. Polis oto- büsünün önünde patlamış bir oto- mobil vardı. Gördüğümüz manzara karşısında içimiz sızlıyor” dedi. Patlama noktasõna 40 metre uzakta oturduğunu söyleyen Musa Aktaş da olay sõrasõnda apartmanõn büyük bir gü- rültüyle sallandõğõnõ söyleyerek “İlk olarak deprem olduğunu sandık. Ancak dışarı çıktığımızda, patla- yan aracı, yaralı güvenlik görevlile- rini gördüğümüzde bombalı saldırı olduğunu anladık” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başka- nõ Aziz Kocaoğlu, saldõrõyõ nefretle kõ- nayarak “Yaraların hızla sarılması konusunda İzmir Büyükşehir Bele- diyesi olarak tüm imkânlarımızla mağdur vatandaşlarımızın yanında olacağız. Saldırıyı yapanlar çok iyi bilmelidir ki bu tür hainlikler ama- cına hiçbir zaman ulaşamayacak, birlik ve beraberliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi. İzmir valiliği de patlamadan zarar gö- ren yurttaşlara gereken yardõmõn ya- põlacağõnõ bildirdi. Bu arada KESK İzmir Şubeler Plat- formu, ÖDP İzmir İl Örgütü, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, DİSK, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum ör- gütlerinden yapõlan açõklamalarla sal- dõrõ kõnandõ. KESK’ten hükümete protesto Haber Merkezi - Kamu Emekçileri Sendikalarõ Konfederasyonu (KESK) üye- leri, hükümet ile memur sendikalarõ ara- sõndaki toplu görüşmeleri protesto etmek amacõyla yurt genelinde AKP il başkan- lõklarõna siyah çelenk bõraktõ. Ankara’da Sakarya Caddesi’nde topla- nan KESK üyeleri sloganlar atarak, Selanik ve Mithatpaşa caddelerinden AKP il baş- kanlõğõna yürüdü. Polis, KESK üyelerinin il başkanlõğõ binasõnõn önüne yürümesine izin vermedi. KESK Genel Sekreteri Emi- rali Şimşek yaptõğõ açõklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn toplu görüş- meler devam ederken ek ödemelerle ilgili açõklamayõ yapmasõnõn kendilerinin haklõ- lõğõnõ bir kez daha ortaya çõkardõğõnõ belirtti. Açõklamanõn ardõndan KESK şube baş- kanlarõ, AKP il başkanlõğõ önüne siyah çe- lenk bõraktõ. İstanbul’da Bakõrköy Özgürlük Meydanõ önünde bir araya gelen KESK üyeleri, “Biz bu oyunda yokuz, yedi yıldır orta oyunu oynanıyor”, “Malum olan IMF’nin AKP’sidir” pankart ve dövizle- ri açarak, sloganlar eşliğinde İstanbul Caddesi’ndeki AKP ilçe binasõ önüne dek yürüdüler. KESK üyeleri burada yaptõkla- rõ açõklamanõn ardõndan üzerinde “Toplu görüşme değil, toplusözleşme” yazõlõ si- yah çelengi parti ilçe binasõ giriş kapõsõna bõraktõ. Adana’da 5 Ocak Meydanõ’nda toplanan KESK üyeleri, “Hak verilmez alınır, za- fer sokakta kazanılır”, “Tayyip istifa, Amerika’ya”, sloganlarõnõ atarak AKP binasõna doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün sonunda önleri polis barikatõyla kesilen KESK’liler, “Emekçiye değil IMF’ye ba- rikat” diye tempo tuttu. Açõklamanõn ar- dõndan AKP il binasõna siyah çelenk bõ- rakmak isteyen göstericilerin binaya yak- laşmasõna izin verilmedi. Daha sonra bir he- yet oluşturan KESK’liler çelenklerini bõraktõ. Grubun AKP’den uzaklaşmasõnõn ardõndan siyah çelenk hemen kaldõrõldõ. Konya’da AKP il örgütü önünde topla- nan kamu emekçileri sloganlarla hüküme- ti protesto etti. Grup adõna basõn açõklamasõ yapan KESK Şubeler Platformu Sözcüsü Hasan Hüseyin Böke, “KESK’in kimse- ye diyet borcu yoktur. Başbakan’ın bü- yük bir lütuf yaparcasına açıkladığı ek ödenek rakamları, Başbakan’ın Türki- ye’nin gerçeklerinin farkında olmadığı- nı göstermektedir. Bizler kamu emekçi- leri ve emeklilerimiz için 350 YTL sey- yanen zam yapılmasını istiyoruz” dedi. Bomba yüklü 2 araç aranıyor Haber Merkezi - Emniyet Genel Müdürlüğü İstih- barat Daire Başkanlõğõ’nõn Mersin ve İzmir’de patla- yan bombalõ araçlarla ilgili yaklaşõk 10 gün önce çok gizli bir yazõ gönderdiği öğrenildi. ANKA’nõn haberine göre Gaziantep, Adana, Mersin, Diyarbakõr, Şanlõurfa, Ankara, İstanbul ve İzmir’de ola- sõ saldõrõ sinyali veren gizli yazõda, araçlarda A-4 tipi yüklü miktarda plastik patlayõcõ olduğunun da yer al- dõğõ kaydedildi. Terör örgütünün son dönemde özellikle Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği operas- yonlarla büyük darbeler aldõğõnõ bu yüzden de büyük kentlerde kanlõ terör eylemlerine yöneleceği ifade edilen gizli yazõda, “Kısa bir süre önce Kuzey Irak’tan ülkemize girdiği sanılan 4-5 kişilik 3 ayrı bölücü terör örgütü grubunun, eylem amaçlı olarak farklı yöntemlerle elde ettiği araçlarla büyük kent- lerde bombalı eylem planladıkları bilinmektedir” de- nildi. Yazõda plakalarõ da verilen araçlardan birinin Mer- sin’de 13 polisin yaralanmasõna, diğerinin ise İz- mir’de 10’u polis ve asker toplam 16 kişinin yaralan- masõna neden olan araçlar olduğu ifade edildi. Bu araç- larõn bulunmasõ için çok detaylõ çalõşmalarõn devam et- tiğini belirten emniyet yetkilileri, halen başta İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Urfa, Diyarbakõr, Antalya, Adana ve Mersin illerinde detaylõ olarak ara- nan 2 tane daha bomba yüklü araç bulunduğunu bildirdi. Emniyet yetkilileri, “Bu araçlarda da 15-20 kiloya ya- kın patlayıcı olduğu düşünüyoruz” dediler. Yurt Haberler servisimizin haberine göre, Mersin ve İzmir’de peşpeşe patlatõlan bombalõ araçlarla ilgili Bur- sa’da da alarm verildi. PKK’nin bomba yüklü araçlardan birini önceki gün Bursa’ya yönlendirdiği bilgisine ula- şõldõ. Bunun üzerine polis ve jandarma, Hakkâri’den İs- tanbul’a oradan da Bursa’ya gönderilmesinden şüp- helenilen 34 VF 6786 plakalõ aracõ kentin her yerin- de aramaya başladõ. İSTİHBARAT ÖNCEDEN UYARMIŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle