Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
lanlarız!”
ABD’nin Irak operasyonu sırasında Türkiye’nin
Karadeniz limanları içinde kullanım hakkı istemesi
o günlerde çok tartışılmış, şu soru gündeme gel-
mişti:
Karadeniz’le Irak’ın ne alakası var?
Şu alakası vardı:
ABD Ortadoğu’dan yukarı bir çatalla çıkmak is-
tiyor, sağ coğrafyada Kafkaslar ve Asya, solda Bal-
kanlar, Batı Karadeniz, Baltık hattı kurmayı he-
defliyor!
Bunun için Karadeniz’de varlık göstermesi,
bayrak dalgalandırması çok önemli.
ABD, Montrö’yü dolaylı olarak etkisiz hale ge-
tirmek için pek çok seçenek oluşturdu. Bunlardan
biri Karadeniz Barış Gücü Projesi idi, öteki Ro-
manya gibi Karadeniz’e kıyısı olan bir ülkeyle özel
bir anlaşma yapıp üs kurmaktı.
Irak operasyonunun ilk günlerinde bir gazete-
ci öngörüsüyle şunu vurgulamıştık:
Önümüzdeki yıllarda Montrö çok konuşulan bir
anlaşma olacak...
O günler gelmiş görünüyor!
ABD Gürcistan’a insani yardım yapmak için sa-
vaş aracı statüsünde gemilerle Boğazları geçmek,
Karadeniz’de uzun bir yol kat edip Gürcistan li-
manlarına ulaşmak istiyor.
Burada görüntüdeki amaç Gürcistan’a insani
yardımsa, bize göre perde gerisinde asıl Montrö’yü
delip fiili durum yaratmak var.
Ankara-Washington hattında yoğunlaşan Ka-
radeniz trafiği için şimdilik orta yol bulunmuş gö-
rünüyor. Gemilerin tonajı düşürülecek, statüsü de-
ğiştirilecek vs. ABD bununla yetinir mi?
Sanmıyoruz. Montrö’ye göre barış zamanların-
da Boğazlardan geçecek savaş gemilerine ciddi
kısıtlamalar var. Örneğin Karadeniz’e kıyısı bu-
lunmayan bir savaş gemisi filosu Boğazlardan ge-
çip Karadeniz’e girdiğinde 3 hafta içinde terk et-
mesi gerekiyor.
Montrö için şöyle bir tanım yapabiliriz:
Montrö Lozan’ın tacıdır!Lozan Türkiye Cum-
huriyeti’nin tapu senedi. Kurtuluş Savaşı’nın ar-
dından cephede kazandıklarını masada bütün dün-
yaya onaylatan Mustafa Kemal yönetimi, daha
sonra bunun tamamlayıcı unsurlarına yöneldi. 1936
yılında başta Avrupa olmak üzere büyük devlet-
lerin tümü 2. Dünya Savaşı’na mayalanıyordu. Ata-
türk, diplomaside de kullandığı dehasıyla bu sü-
reci çok iyi değerlendirdi ve Boğazlar Sözleşme-
si’ni belli başlı taraf devletlere 1 aylık bir müza-
kerenin ardından onaylattı. Bu tarafların içinde ABD
yoktu.
2. Dünya Savaşı sonrasında şekillenen dünya,
21. yüzyılda yeniden şekilleniyor. Daha açık de-
yişle yeniden kuruluyor. İçimizdeki, çevremizde-
ki sancıların temel nedeni bu. ABD bu kurguda Ka-
radeniz’e hâkim olmadan Asya-Avrupa hattında
denge kurmasının güçlüğünü görüyor. İstanbul ve
Çanakkale Boğazı her anlamda Asya ile Avrupa’nın
boğazı!
Türkiye’nin Boğazlardaki hâkimiyetini daha net
açıklamak için şunu da vurgulayalım:
Dünyada iki yanı aynı ülkeye ait stratejik su yo-
lu yok denecek kadar az.
Cebelitarık’tan Kızıldeniz’e önemli su yollarının
iki yanı hep farklı ülkelerin kontrolündedir.
Aman Lozan’ın tacını taca atmayalım!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
zümlemiş gibi şimdi komşu ülkelerin kimileri yüzyıllık so-
runlarına el attı.
ABD-AB’nin İran’ın nükleer inadına karşı giriştikleri dip-
lomatik savaşta minder hakemliğine soyundu.
Suriye ile İsrail arasındaki Golan Tepeleri sorununu çö-
zümleyecek kişi rolü oynuyor.
Çeşitli ulusal menfaatların çatıştığı Kafkaslar’da “is-
tikrar platformu” adı altında Gürcüleri, Rusları, Ermeni-
lerle Azerileri aynı kabın içine yerleştirmeye çalışıyor.
Bu platform nedir ne değildir; RTE’den ve tabii kimi
yalakalık ustalarını barındıran dışişlerindeki birkaç kişi-
den başka bilen yok!
Bilmesine de gerek yok zaten; RTE’nin bilmesi yeter.
Rusya’dan Gürcistan’a, sonra Azerbaycan’a uçuyor, “bir
şeyler” anlatıyor.
Bizimki bu temaslardan olumlu sonuçlar aldığını
söylüyor söylemesine de ne Moskova’da, ne Tiflis’te,
ne de Bakü’de; aman Türkiye’nin önümüze getirdiği şu
altın fırsatı kaçırmayalım diye telaşla, heyecanla platforma
sarılana, savunana ve övene rastlanmıyor.
Evet, nedir bu Kafkas İstikrar Platformu? Kafkaslar’daki
bağımlı bağımsız topluluklara ne getirecek ne götüre-
cek ya da arka bahçesi Kafkaslar’ı elden ve gözden ırak
tutmamakta kararlı görünen Rusya’nın yararı ne olacak?
Bu platform Rusya’ya savaş açarsa Batı’nın arkasından
geleceğini sandığı Amerikan menşeli saftirik Gürci lider
Saakaşvili’ye yitirdiği toprakları ve dünya kamuoyun-
da yitirdiği itibarını geri getirecek mi?
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ
sorununa çare olacak mı?
ABD platform önerisine şaşırdığını söyleye dursun.
Böyle başına buyruk, sözünün eri, bağımsızlığı hiç-
bir biçimde feda etmeyecek yöneticiler varken Türki-
ye’de; vallahi billahi şaşırdığıyla kalır!
Üstelik Amerika galiba Ankara’yı dikkatle gözlemiyor.
Geçenlerde Çankaya’daki AKP’li Türk dış politikasının
temel anlayışını açıklarken; “Biz kimsenin söylediği ile
hareket etmeyiz” demedi mi?
Ha, şimdi Ermenistan’a sınır kapılarını açmayı, dip-
lomatik ilişkileri canlandırmamızı içeren ABD dayat-
malarıyla baskılarına boyun eğmeye hazırlanıyor Türki-
ye. Çankaya’daki AKP’linin ulusal maç bahanesiyle Eri-
van’a gitmeyi tasarlamasındaki hikmet bu.
Bu, “hiç kimsenin sözü ile hareket etmediğini söyle-
yen, ne ki özellikle ABD’nin dayatmalarına boyun eğen-
lere özgü” politik bir anlayıştır.
RTE ile Çankaya’daki AKP’li arasında Nobel Barış
Ödülü’ne aday olabilmek için kıyasıya bir mücadele sü-
rüp gidiyor.
RTE de Çankaya’daki de gün aşırı atlayıp özel uçak-
lara ülke ülke dolaşıyorlar.
Saçlarını değil sadece, bu uğurda pek çok şeyi sü-
pürge ediyorlar.
Aralarındaki mücadeleye son kanıt; RTE’nin Erme-
nistan’la da platformu görüşebileceğini açıklamasından
sonra, Çankaya’dakinin bu ülkeyi ziyareti birden daha
önem kazanması.
Günler sonra merakları giderecek açıklama platfor-
mun mucidi RTE’den geldi.
Kafkas İstikrar Platformu bakın neymiş: “Öncelikle bu
platform, (başlarda platformda ABD’nin de bulunaca-
ğı söyleniyordu) coğrafya esaslı olacak.
(Daha fazla ticaret daha fazla dolar esasına dayalı) eko-
nomik işbirliği, enerji ve (Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hat-
tı’nın) güvenliğini içerecek.
(Ne idüğü belirsiz bir ifadeyle) ortak bir çözüm (nasıl
olacaksa) ve yönetme mekanizmasını kapsayacak ve...
masalın sonu; platform bölgedeki (ikili anlaşmalar ve di-
yalogla çözümlenmesi olanaksız) istikrar ve işbirliğini da-
ha güçlü kılacak!”
Turgut Özal’da bile RTE’ninki kadar engin hayal gü-
cü yoktu.
Ne demişler? Kırk kere bir şeyi yinelersen gerçek olur!
4 kez; Rusya, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan eşit
platform dedi. Etti mi dört? Daha 36 hakkı var!
[email protected]
SAYFA 22 AĞUSTOS 2008 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 34
Edirne PB 36
Kocaeli PB 35
Çanakkale PB 34
İzmir B 36
Manisa B 40
Aydın Y 40
Denizli Y 38
Zonguldak B 28
Sinop B 30
Samsun B 30
Trabzon PB 27
Giresun B 28
Ankara PB 36
Eskişehir Y 35
Konya B 34
Sıvas PB 30
Antalya PB 36
Adana B 35
Mersin A 34
Diyarbakır A 40
Şanlıurfa A 40
Mardin A 38
Siirt A 38
Hakkâri Y 29
Van Y 27
Kars Y 26
Oslo Y 18
Helsinki Y 18
Stockholm Y 20
Londra Y 20
Amsterdam Y 19
Brüksel Y 20
Paris Y 22
Bonn Y 22
Münih Y 34
Berlin Y 26
Budapeşte PB 33
Madrid PB 31
Viyana PB 27
Belgrad B 34
Soyfa B 32
Roma B 27
Atina B 32
Zürih Y 26
Moskova PB 24
Aşkabat A 34
Astana PB 29
Taşkent A 37
Bakû A 30
Bişkek A 32
Tiflis PB 35
Kahire A 36
Şam A 36
Yurdun kuzey, iç ve do-
ğu kesimleri parçalı yer
yer çok bulutlu, İç Ege,
Göller yöresi, Doğu
Anadolu’nun doğusu ile
Aydın, Muğla, Rize ve
Artvin çevreleri kısa sü-
reli sağanak yağışlı, di-
ğer yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava sı-
caklığı mevsim normal-
leri üzerinde seyretme-
ye devam edecek.
Toplu görüşmelerin ikinci turu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalõ
saldõrõ sonucu yitirdiğimiz gazetemiz yazarõ Uğur
Mumcu, 66. doğum günü nedeniyle bugün, aile-
si, dostlarõ ve yakõnlarõ tarafõndan Cebeci Mezar-
lõğõ’ndaki gömütü başõnda anõlacak.
Mumcu için gömütü başõnda düzenlenen tören
saat 10.30’da başlayacak. Uğur Mumcu Araştõr-
macõ Gazetecilik Vakfõ’ndan (um:ag) yapõlan ya-
zõlõ açõklamada, “Uğur Mumcu güçlü bir yazar,
titiz bir araştırmacı, usta bir
gazeteci, ödün vermez bir
Atatürkçü, bir devrimci de-
mokrattı. Her yazısı bu ülke-
nin ve halkın bir sorununu
yansıtıyordu. Yüreği her za-
man demokrasi ve özgürlük
için, bu yurt, bu halk ve bu
ulus için çarpıyordu” denildi.
Açõklamada, şu ifadelere yer ve-
rildi:
“Uğur Mumcu, yazılarında haksızlıkları, sö-
mürüleri, adaletsizlikleri kimseden korkma-
dan, çekinmeden tek tek sergiledi. Topluma
gerici ve karanlık güçlerin, laiklik ve Atatürk
düşmanlarının yön vermesine izin vermedi.
Mumcu, 9 Aralık 1974 tarihli yazısında şunları
söylüyordu: ‘Bir kişiye yapõlan haksõzlõk, bütün
topluma karşõ işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci pay-
laşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorunda-
yõz. Uygarca paylaşõlan sorumluluk bilinci, öz-
gürlüğün de demokrasinin de tek güvencesidir.
Bu güvence sağlanmadõkça, demokrasinin teme-
linde bir tek taş bile konmuş olamaz. Unutmaya-
lõm ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli
olan insanõn böyle bir toplumda bir mezar taşõ gi-
bi suskunluk simgesi olmamasõdõr.’ Ülkemizde
yaşananlar gösterdi ki Uğur Mumcu, üzerine
gittiği her konuda haklı çıktı. Uğur Mum-
cu’nun yazı ve araştırmaları bize yol göster-
meye ve uyarmaya bugün de devam ediyor.
Seni unutmadık, unutmayacağız Uğur Mum-
cu. Doğum günün kutlu olsun.”
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet ile memur sen-
dikalarõ arasõnda yürütülen top-
lu görüşmelerin ikinci turunda,
Kamu-Sen 6’şar aylõk dönemler
için “100+100 YTL’lik bir ar-
tış ve yüzde 5+5”, Memur-Sen
ise tüm yõl için 367 YTL zam ta-
lebinde bulundu. Toplu görüş-
melere katõlmayan KESK Genel
Başkanõ Sami Evren ise “Grev
hakkı olmayan sendika, irade-
sini işverene teslim etmiş de-
mektir” dedi. BASK Genel Baş-
kanõ Resul Akay da KESK’i
destekleyerek “Diyaloğun tesli-
miyetçi bir şekilde yapılması
yanlıştır. Sendikalar masadan
çekilmelidir” diye konuştu.
Devlet Bakanõ Murat Başes-
gioğlu başkanlõğõnda Başbakan-
lõk Merkez Bina’da gerçekleşti-
rilen görüşme öncesi konuşan
Türkiye Kamu-Sen Genel Baş-
kanõ Bircan Akyıldız, kamu ça-
lõşanlarõna yapõlan ek ödemelerin
şeklini etik bulmadõklarõnõ belir-
terek “Ek ödemelerin, toplu
görüşmeler sürerken açıklan-
ması doğru değildir. Kapalı
kapılar ardında çalışma yapıp
uygulama alışkanlığından vaz-
geçilmelidir” dedi.
Akyõldõz, gelecek yõlki zamla
ilgili isteklerini şöyle açõkladõ:
“Görünen odur ki biz yine
talep edeceğiz, siyasi irade de
taleplerimiz üzerinden pazar-
lık yapma alışkanlığını devam
ettirecek ve bunu bir noktaya
kadar çekmeye gayret edecek-
tir. Türkiye Kamu-Sen olarak
2009 yılında özellikle taban
aylığa yansımak üzere 100+100
YTL’lik bir artışın yapılması-
nı istiyoruz. Yine emekli, dul,
yetimlerin, köy korucularının
ve üst düzey bürokratların ma-
aşlarını etkileyecek yüzde
5+5’lik bir zammın yapılması-
nı istiyoruz.”
Akyõldõz, sendikalõ kamu çalõ-
şanlarõna brüt asgari ücretin
1/12’si tutarõnda “sendika ikra-
miyesi” ödenmesini, ayrõca, gi-
yim, yiyecek, ulaşõm yardõmõ gi-
bi konularõ da pazarlõk konusu
yapmak istediklerini sözlerine
ekledi.
Memur-Sen Başkanõ Ahmet
Gündoğdu ise en düşük memur
maaşõna 103 YTL ek ödeme ve-
rilmesini olumlu bir gelişme ola-
rak gördüklerini ifade ederek
şunlarõ söyledi:
“En düşük memur ücreti
olan 831 YTL’nin Ocak
2009’da 1301 YTL olması ta-
lebimiz vardı. Bunun 103
YTL’si kazanılmış durumda,
470 YTL toplam artış talebimiz
vardı. Şimdi bu 367 YTL’ye
düştü. Bunun 97 YTL’sini
ocakta ek ödeme olarak, 270
YTL’sini de enflasyon, büyü-
me, ulaşım, giyim yardımı, ta-
ban aylığı ve toplu görüşme pri-
mi olarak talep ediyoruz.”
Görüşmelerin yapıldığı sı-
rada BASK Genel Başkanõ Re-
sul Akay ve beraberindeki yö-
neticiler de KESK Başkanõ Ev-
ren’i ziyaret ettiler. Ziyarette ko-
nuşan Evren, “doğalgaza, elek-
triğe, telefona yapılan zamların
şimdiden ek ödenekle verilen
100 YTL’yi alıp götürdüğü-
nü” belirterek şunlarõ söyledi:
“Grev hakkı olmayan sendi-
ka, iradesini işverene teslim
etmiş demektir. KESK irade-
sini hükümete teslim etmemiş-
tir. Diğer sendikaların da ha-
talarını anlayıp bizimle bir-
likte olacaklarını tahmin edi-
yoruz. Çünkü masadan bir so-
nuç çıkmayacağını anlayınca
zaten üyeleri baskı yapacaktır.
Kısa zaman içerisinde birlikte
mücadele etmenin zeminini
oluşturmak zorundayız.”
BASK Genel Başkanõ Akay ise
toplu görüşmelerin ikinci turunun
yapõldõğõnõ anõmsatarak “En
önemli silah olan diyaloğun
teslimiyetçi bir şekilde yapıl-
ması yanlıştır. KESK’in ma-
saya oturmamasını anlamlı bu-
luyoruz. Çünkü masanın ken-
disi anlamını yitirmiştir za-
ten” dedi.
Akay, “Hazine’den alınacak
yardımlarla sendikalar yaşa-
yamaz. Bu sendikaların ölü
doğmasına neden olur. Aslında
yapılması gereken, masadan
çekilip zamların açıklanması-
nı bekleyip ona göre protesto-
ların şiddetini ve dozunu ar-
tırmaktır” diye konuştu.
Bugün Mumcu’nun
doğum günü
Uğur Mumcu
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- İzmir’in Konak ilçesinde yol kenarõna
park etmiş araçta bulunan plastik bom-
banõn, uzaktan kumandayla patlatõlmasõ
sonucu, çoğunluğu polis ve asker ol-
mak üzere 16 kişi yaralandõ. Yaralõ as-
ker Hüseyin Arısoy’un durumunun
ağõr olduğu belirtilirken olayla ilgili so-
ruşturma başlatõldõ.
Konak ilçesine bağlõ Eşrefpaşa Yağ-
haneler bölgesinde bir benzin istasyo-
nu önüne park edilen özel otomobile
yerleştirilen bomba, polis ve askeri ser-
vis araçlarõnõn dün sabah geçtiği sõra-
da saat 07.45’te patlatõldõ. Polis aracõ-
nõn İzmir Adnan Menderes Havaala-
nõ’ndan gece nöbetinden lojmanlara dö-
nen görevlileri taşõdõğõ, askeri aracõn ay-
nõ anda ters yönde hareket halinde ol-
duğu anlaşõldõ. İlk belirlemelere göre,
her iki güvenlik aracõnõn paralel ko-
numa geldiği anda, cadde üzerine park
edilen özel bir otomobile yerleştirilen
patlayõcõ uzaktan kumandayla ateş-
lendi. Olayda 3’ü asker, 7’si polis ol-
mak üzere toplam 16 kişi yaralandõ.
Patlama sonucu bölgedeki konutlarõn
ve işyerlerinin camlarõ kõrõlõrken böl-
gedeki 3 katlõ iki bina ise kullanõlamaz
duruma geldi.
Eşrefpaşa semtinden Buca’ya gi-
den Yeşillik Caddesi üzerinde meydana
gelen olay dikkatleri bölgedeki polis
lojmanlarõ ve İzmir Emniyet Müdür-
lüğü Çocuk Şubesi’ne çevirdi. İzmir
polisi olayõn ardõndan adõ geçen yer-
lerde ve özellikle kent genelindeki
güvenlik birimlerine ait yerleşimlerde
önlemlerini arttõrdõ. Bölgedeki yurt-
taşlar balkonlarõna Türk bayraklarõ
astõ. İzmir Valisi Cahit Kıraç, patla-
manõn ardõndan olay yerine gelerek in-
celemelerde bulundu, emniyet yetki-
lilerinden bilgi aldõ. Kõraç, “Üzücü bir
olay. Patlama olay yerine bırakılan
sahipsiz bir arabada meydana geldi.
Patlamanın uzaktan kumanda ile
plastik patlayıcı kullanılarak ger-
çekleştirildiğini değerlendiriyoruz”
dedi.
Patlamada ağõr yaralanan asker er
Hüseyin Arısoy’un, Atatürk Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi’nde ameliyata
alõndõğõ ve yaşamsal tehlikesi bulun-
duğu bildirildi. Diğer yaralõ askerler Al-
bay Ahmet Kılınç ve er Murat Be-
kirgül’le, polis memurlarõ Niyazi Su-
na, Kenan Selçuk, Ali Ermil, Hakan
Baburhan, Abbas Kalender, Sacit
Kaskatı, Hüseyin Kirazdiken, sivil
yurttaşlardan da Doğan Özden, Ayşe
Yenidoğan, Özgül Yenidoğan, Ramiz
Yenidoğan, Göksu Gezer ve Mehmet
Ali Yarar’õn, çeşitli hastanelerde te-
davi altõna alõndõklarõ ve durumlarõnõn
iyi olduğu öğrenildi.
İzmir’de bulunan Ulaştõrma Bakanõ
Binali Yıldırım da patlamanõn mey-
dana geldiği bölgede incelemelerde bu-
lundu. Park edilmiş araçtaki patlayõ-
cõnõn uzaktan kumandayla infilak et-
tirildiğini kaydeden Yõldõrõm, “Son za-
manlarda büyük şehirlerde bu tip te-
rör saldırıları, uzaktan kumanda,
elektronik telsiz, telefon gibi cihaz-
lar kullanılarak yapılıyor. Bu terör
eylemlerinde önemli bir gelişme.
Bu tür düzeneklerin patlatılmadan
nasıl etkisiz hale getirilebilir konu-
sunda çalışma başlatılması yönünde
talimatını vermiştik. Telekomüni-
kasyon şirketleriyle bakanlığımız
bu konuda çalışma içinde” diye ko-
nuştu. Olayõn görgü tanõklarõndan
Bedri Dinç, patlamayla beraber dep-
rem olduğunu sandõklarõnõ ve hemen
evden dõşarõ çõktõklarõnõ söyledi. Dinç,
“Dışarı çıktığımızda çevrede alev-
lerin yükseldiğini gördük. Polis oto-
büsünün önünde patlamış bir oto-
mobil vardı. Gördüğümüz manzara
karşısında içimiz sızlıyor” dedi.
Patlama noktasõna 40 metre uzakta
oturduğunu söyleyen Musa Aktaş da
olay sõrasõnda apartmanõn büyük bir gü-
rültüyle sallandõğõnõ söyleyerek “İlk
olarak deprem olduğunu sandık.
Ancak dışarı çıktığımızda, patla-
yan aracı, yaralı güvenlik görevlile-
rini gördüğümüzde bombalı saldırı
olduğunu anladık” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başka-
nõ Aziz Kocaoğlu, saldõrõyõ nefretle kõ-
nayarak “Yaraların hızla sarılması
konusunda İzmir Büyükşehir Bele-
diyesi olarak tüm imkânlarımızla
mağdur vatandaşlarımızın yanında
olacağız. Saldırıyı yapanlar çok iyi
bilmelidir ki bu tür hainlikler ama-
cına hiçbir zaman ulaşamayacak,
birlik ve beraberliğimizi bozmaya
kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi.
İzmir valiliği de patlamadan zarar gö-
ren yurttaşlara gereken yardõmõn ya-
põlacağõnõ bildirdi.
Bu arada KESK İzmir Şubeler Plat-
formu, ÖDP İzmir İl Örgütü, TMMOB
İzmir İl Koordinasyon Kurulu, DİSK,
siyasi parti temsilcileri, sivil toplum ör-
gütlerinden yapõlan açõklamalarla sal-
dõrõ kõnandõ.
KESK’ten hükümete protesto
Haber Merkezi - Kamu Emekçileri
Sendikalarõ Konfederasyonu (KESK) üye-
leri, hükümet ile memur sendikalarõ ara-
sõndaki toplu görüşmeleri protesto etmek
amacõyla yurt genelinde AKP il başkan-
lõklarõna siyah çelenk bõraktõ.
Ankara’da Sakarya Caddesi’nde topla-
nan KESK üyeleri sloganlar atarak, Selanik
ve Mithatpaşa caddelerinden AKP il baş-
kanlõğõna yürüdü. Polis, KESK üyelerinin
il başkanlõğõ binasõnõn önüne yürümesine
izin vermedi. KESK Genel Sekreteri Emi-
rali Şimşek yaptõğõ açõklamada, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn toplu görüş-
meler devam ederken ek ödemelerle ilgili
açõklamayõ yapmasõnõn kendilerinin haklõ-
lõğõnõ bir kez daha ortaya çõkardõğõnõ belirtti.
Açõklamanõn ardõndan KESK şube baş-
kanlarõ, AKP il başkanlõğõ önüne siyah çe-
lenk bõraktõ.
İstanbul’da Bakõrköy Özgürlük Meydanõ
önünde bir araya gelen KESK üyeleri,
“Biz bu oyunda yokuz, yedi yıldır orta
oyunu oynanıyor”, “Malum olan
IMF’nin AKP’sidir” pankart ve dövizle-
ri açarak, sloganlar eşliğinde İstanbul
Caddesi’ndeki AKP ilçe binasõ önüne dek
yürüdüler. KESK üyeleri burada yaptõkla-
rõ açõklamanõn ardõndan üzerinde “Toplu
görüşme değil, toplusözleşme” yazõlõ si-
yah çelengi parti ilçe binasõ giriş kapõsõna
bõraktõ.
Adana’da 5 Ocak Meydanõ’nda toplanan
KESK üyeleri, “Hak verilmez alınır, za-
fer sokakta kazanılır”, “Tayyip istifa,
Amerika’ya”, sloganlarõnõ atarak AKP
binasõna doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün
sonunda önleri polis barikatõyla kesilen
KESK’liler, “Emekçiye değil IMF’ye ba-
rikat” diye tempo tuttu. Açõklamanõn ar-
dõndan AKP il binasõna siyah çelenk bõ-
rakmak isteyen göstericilerin binaya yak-
laşmasõna izin verilmedi. Daha sonra bir he-
yet oluşturan KESK’liler çelenklerini bõraktõ.
Grubun AKP’den uzaklaşmasõnõn ardõndan
siyah çelenk hemen kaldõrõldõ.
Konya’da AKP il örgütü önünde topla-
nan kamu emekçileri sloganlarla hüküme-
ti protesto etti. Grup adõna basõn açõklamasõ
yapan KESK Şubeler Platformu Sözcüsü
Hasan Hüseyin Böke, “KESK’in kimse-
ye diyet borcu yoktur. Başbakan’ın bü-
yük bir lütuf yaparcasına açıkladığı ek
ödenek rakamları, Başbakan’ın Türki-
ye’nin gerçeklerinin farkında olmadığı-
nı göstermektedir. Bizler kamu emekçi-
leri ve emeklilerimiz için 350 YTL sey-
yanen zam yapılmasını istiyoruz” dedi.
Bomba yüklü 2 araç aranıyor
Haber Merkezi - Emniyet Genel Müdürlüğü İstih-
barat Daire Başkanlõğõ’nõn Mersin ve İzmir’de patla-
yan bombalõ araçlarla ilgili yaklaşõk 10 gün önce çok
gizli bir yazõ gönderdiği öğrenildi.
ANKA’nõn haberine göre Gaziantep, Adana, Mersin,
Diyarbakõr, Şanlõurfa, Ankara, İstanbul ve İzmir’de ola-
sõ saldõrõ sinyali veren gizli yazõda, araçlarda A-4 tipi
yüklü miktarda plastik patlayõcõ olduğunun da yer al-
dõğõ kaydedildi. Terör örgütünün son dönemde özellikle
Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği operas-
yonlarla büyük darbeler aldõğõnõ bu yüzden de büyük
kentlerde kanlõ terör eylemlerine yöneleceği ifade
edilen gizli yazõda, “Kısa bir süre önce Kuzey
Irak’tan ülkemize girdiği sanılan 4-5 kişilik 3 ayrı
bölücü terör örgütü grubunun, eylem amaçlı olarak
farklı yöntemlerle elde ettiği araçlarla büyük kent-
lerde bombalı eylem planladıkları bilinmektedir” de-
nildi. Yazõda plakalarõ da verilen araçlardan birinin Mer-
sin’de 13 polisin yaralanmasõna, diğerinin ise İz-
mir’de 10’u polis ve asker toplam 16 kişinin yaralan-
masõna neden olan araçlar olduğu ifade edildi. Bu araç-
larõn bulunmasõ için çok detaylõ çalõşmalarõn devam et-
tiğini belirten emniyet yetkilileri, halen başta İstanbul,
Ankara ve İzmir başta olmak üzere Urfa, Diyarbakõr,
Antalya, Adana ve Mersin illerinde detaylõ olarak ara-
nan 2 tane daha bomba yüklü araç bulunduğunu bildirdi.
Emniyet yetkilileri, “Bu araçlarda da 15-20 kiloya ya-
kın patlayıcı olduğu düşünüyoruz” dediler.
Yurt Haberler servisimizin haberine göre, Mersin ve
İzmir’de peşpeşe patlatõlan bombalõ araçlarla ilgili Bur-
sa’da da alarm verildi. PKK’nin bomba yüklü araçlardan
birini önceki gün Bursa’ya yönlendirdiği bilgisine ula-
şõldõ. Bunun üzerine polis ve jandarma, Hakkâri’den İs-
tanbul’a oradan da Bursa’ya gönderilmesinden şüp-
helenilen 34 VF 6786 plakalõ aracõ kentin her yerin-
de aramaya başladõ.
İSTİHBARAT ÖNCEDEN UYARMIŞ