Katalog

CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada başkanı havasını verdi. Bir yıldır AKP hükümeti- nin gönderdiği yasalardan sadece teknik olarak düzeltilmesi olanaksız yanlışlıklarla dolu bir iki ya- sayı geri çevirdi, o kadar. Gül’ün hükümetten gelecek her şeye evet di- yeceği kısa zamanda anlaşıldıktan sonra gözler atamalara çevrildi. Hiç değilse burada bir ölçü- de denge gözetecek miydi, yoksa AKP kadro- laşmasının daha üst düzeye çıkmasını sağlaya- cak çekincesiz adımlar mı atacaktı? Bu konudaki nirengi noktası da rektör atama- ları oldu. Gül’ün gerek Dışişleri Bakanlığı, gerek başbakanlığı döneminde şiddetle eleştirdiği YÖK şimdi başlıca kadrolaşma aracı. Ne YÖK’ün de- mokratikleşmesi, ne üniversite öğretim üyeleri- nin rektör oylarına saygı... Hepsi rafta. Gül’ün atadığı rektörler işe AKP’nin sloganla- rıyla ve söylemleriyle başlayacak kadar ölçü- süzleştiler. Bir yıl içinde Gül’ün hukuksal açıdan tartışıldı- ğı iki konu vardı: 1- AKP’ye yönelik kapatma davasındaki du- rumu. 2- Eski Başbakanlardan Necmettin Erba- kan’ın mahkûm olduğu kamuoyunda kayıp tril- yon davası diye bilinen dosyadaki yeri. Kapatma davası gündemden düştü. Sonuçla- rı çok tartışılan bu davada AKP’nin laiklik karşı- tı hareketlerin odağı olduğu tescillendi, buna ve- rilmesi gereken ceza konusunda bölünen mah- keme üyeleri sanığın lehine olan durumu öne çı- kardı ve para cezası verildi. Doğal olarak bu kararlar Gül ile de ilgili! Kayıp trilyon davasında ise şöyle bir çelişki ya- şanıyordu: Refahyol hükümetinin Başbakanı Erbakan, Refah Partisi’nin kapatılmasından sonra Hazine’ye devredilmesi gereken yaklaşık 1 trilyon lirayı ger- çek olmayan faturalarla harcanmış gibi göster- mekten mahkûm oldu. 28 ay hapis cezası aldı. Aynı davada sorumlu olduğu mahkeme kararıy- la belirlenen Gül’ün dosyası ise uzun yolculuğa çıkarıldı. Makam makam geziyor. Aynı suçu işleyen eski Başbakan mahkûm, ba- kanı Cumhurbaşkanı! Gül bu çelişkiyi bir başka çelişkiyle kapatma- yı yeğledi. Önceki gün Adalet Bakanlığı’ndan ken- disine gelen Erbakan’ın ev hapsine dönüştürü- len mahkûmiyetini kaldırdı. Gül ne yapmış oldu? 1- Kendisinin de mahkeme önünde sanık olması gereken bir davada karar verici oldu. 2- Tamamen siyasi bir karar aldı ve 1 yıldır ye- ri geldikçe vurguladığımız AKP’nin Cumhurbaş- kanı unvanını derinleştirdi. 3- Bu tür siyasi konulara girmemeye özen gös- teren cumhurbaşkanları geleneğini bitirdi. 4- Erbakan’a benzer konumda bulunan pek çok kişi var. Genel değil, kişiye özel bir tutum takınarak bir kez daha tarafsızlık tartışması başlattı. Maddeler çoğaltılabilir, ki önümüzdeki günler- de de ek sorular gündeme gelecek. Örneğin Gül’ün dosyası ne olacak tartışmasını yaşaya- cağız. Yeri geldikçe vurguluyoruz, Çankaya Köşkü Tür- kiye Cumhuriyeti devletinin en önemli, en üst ma- kamlarından ve denge noktalarından biri. Gül da- ha birinci yılda bu makamın pek çok özelliğini erozyona uğrattı. Bu gidişle Çankaya’nın adı yüksek rakımlı bir tepeyi değil, sığ bir AKP göletini andıracak! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada koşuluyla! Bugüne kadar deneyimler aksini gösteriyor. Yargıtay Başsavcısı kapatma davası açtığı günden beri AKP anayasa değişikliği yaparak parti kapatıl- masını olanaksız konuma getirmeyi hesaplıyor. Bir ara Anayasa Mahkemesi davayı görüşürken AKP’nin kapatılmasını olanaksız duruma getirecek anayasa değişikliğini gündemlerine aldılar. Sıkıştığı her olayda yangına koşan itfaiye gibi bu konuda da desteğini esirgemeyeceğini sandıkları MHP (Bay Bahçeli), nasıl olduysa bu kez bu içerikte bir ana- yasa değişikliğine yeşil ışık yakmadı. AKP liderlerinin hevesleri kursaklarında kaldı. Fakat parti kapatılsın veya kapatılmasın, “yola de- vam” diyerek laiklik karşıtı davranışları sürdüreceği- ni duyumsatan RTE; yarınlarda yine yeni bir kapat- ma davası ile karşılaşacağını biliyor. Batı’da da içeride de ortam elverişli. AKP gelece- ğini güvenceye almaya hazırlanıyor. RTE, yeni bir anayasa hazırlattı. 22 Temmuz se- çimlerinden hemen sonra açıkladı. Bir AKP Anayasası! Gerçekleştirmeye gücü yet- medi. Zaman ve zeminin elverdiği ölçüde AKP’yi koru- yacak anayasa değişikliklerine razı oldu. Genel merkezden sızan işaretler, gelecekte AKP’yi kapatmaktan kurtaracak kimi önlemler düşünüldü- ğünü gösteriyor: Önce parti kapatma davalarına bakan Anayasa Mahkemesi’ne, İslam yolunda yürüyen AKP ve ben- zeri partilere ikide bir dava açıp kapanmalarına ola- nak sağlayan Yargıtay Başsavcılığı’na yeni bir çeki düzen vermeli! Yüksek mahkeme üyelerinin seçimi AKP’nin çoğunluğu elinde tuttuğu TBMM’de yapıl- malı ve -şayet kabul ettirebilirse- kapatma davası açıl- masına TBMM karar vermeli! Bu nedenle parti kapatma koşulları bir güzel ha- dım edilmeli. Bundan sonra AKP hakkında laikliğe kar- şı hareketlerin odak noktası olduğunu saptayan bir dava açılması engellenmeli! Sorun; demokratik bir düzen yaratmak değil, AKP’yi kurtarmak! İddianame ile birlikte içeride ve dışarıda yargıya sal- dırıyı hedef alan, parti kapatmalarına son verilmesi- ni isteyen bir kampanya açıldı. Ne ki: Tökezlediği her olayda AKP’yi elinden tutup ayağa kaldıran MHP; değişikliğe yeşil ışık yakıyor. Bö- lücülük ve ırkçılık suçu işlemeyen partiler kapatılmasın, ancak sorumlu görünen üyeleri cezalandırılsın, isti- yor. -RTE’ye göre- CHP ıslah olmaz. MHP, DTP veya kapatılırsa yeni DTP, al takke ver külah ikna edilebilirler artı AKP çoğunluğu ile, gerekli ve yeterli sayıya ula- şılabilinir. Çankaya’daki AKP’li zaten onaya hazır! Baş yardımcı Çiçek Cemil, anayasa değişikliğinin AB ile ilişkileri düzenleyecek 3. Ulusal Program tas- lağından söz ediyor ve: “…AB müktesebatına uyum sağlayabilecek öğe- ler arasında anayasa değişikliğinin yer aldığını…” açık- ladı. Bu görüşle; AKP, AB’de olgunlaşan dayatmaları ön plana alıyor. Kendi amaçları doğrultusunda anaya- sada yapılacak değişiklikleri demokrasinin gelişme- si gerekçesiyle AB’nin istediğini içeren bir kurnazlı- ğa sığınıyor. Neredeyse parti kapatılmasını ben değil; AB, Ba- tı demokrasileri istiyor gibi bir gerekçeye sarılıp sa- vunacak. Asıl amaç, yeni bir kapatma davasına karşı ana- yasada gereken önlemleri almak! Yargının sesini kıs- mak! CHP dışında -MHP başta- bu masalı yutanlarla birlikte AKP; ekim ayında gerekli girişimlere başla- yacağa benziyor. Kuşku yok; AKP, AB ve içerideki yandaşları ile par- ti kapatmayı olanaksız duruma getirecek değişikliğe hazırlanıyor. Kurnazlığın adı da AB müktesebatına uymak! [email protected] SAYFA 21 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 32 Edirne B 34 Kocaeli PB 33 Çanakkale B 32 İzmir B 36 Manisa A 38 Aydın A 41 Denizli A 40 Zonguldak PB 26 Sinop PB 30 Samsun PB 29 Trabzon Y 28 Giresun Y 28 Ankara A 34 Eskişehir A 32 Konya A 33 Sıvas PB 30 Antalya A 37 Adana PB 36 Mersin A 35 Diyarbakır A 41 Şanlıurfa A 41 Mardin A 37 Siirt PB 40 Hakkâri PB 29 Van PB 27 Kars Y 26 Oslo Y 15 Helsinki Y 18 Stockholm Y 22 Londra Y 21 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 19 Paris Y 22 Bonn Y 20 Münih Y 26 Berlin Y 25 Budapeşte B 33 Madrid A 34 Viyana Y 24 Belgrad A 34 Soyfa A 32 Roma A 26 Atina A 31 Zürih Y 23 Moskova A 26 Aşkabat A 34 Astana A 32 Taşkent A 40 Bakû Y 30 Bişkek A 34 Tiflis B 28 Kahire A 34 Şam A 41 Yurdun kuzey ve doğu kesimleri, parçalı ve çok bulutlu, Doğu Ka- radeniz, Doğu Anado- lu’nun kuzeyi ile Van’ın kuzeyi kısa süreli ve yerel olmak üzere sa- ğanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğı mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edecek. 1. KOŞU: F: Nurtayõm (8), P: Argüzar (3), PP: All Day (2), S: Ekimgülü (6). 2. KOŞU: F: İzli (6), P: Kutbike (7), PP: Hõrçõn Ceren (5), S: Stella (8). 3. KOŞU: F: Sedat- bey (6), P: Nothingcomparestou (8), PP: Salgado (3), S: Aliye Hatun (5). 4. KOŞU: F: Binde Gör (9), P: Akbay- ram (2), PP: Asparuh (7), S: Elbeyi (5). 5. KOŞU: F: Ba- demşekeri (9), P: Çatalkaram (13), PP: Gülüm Fedai (4), S: Eylülüm (2). 6. KOŞU: F: Volgahan (9), P: Deep Girl (1), PP: Lady Eagle (2), S: Green Glove (3). 7. KOŞU: F: The Rising (3), P: Delfina (2), PP: Ateşin Kõzõ (7), S: Evreka (8). 8. KOŞU: F: Sevcangülü (9), P: Çifteli (5), PP: Şeşper (10), S: Buruk Kõz (4). 9. KOŞU: F: Luceyn (2), P: İskenderun (12), PP: Shukosh (6), S: Aksiyoner (3). ALTILI GANYAN 9 9 9 3 9 2 2 13 5 12 7 4 6 5 2 3 4 6 17 1. KOŞU: F: İndian Lily (1), P: Night Blue (3), PP: Li- man Reis (2), S: Ejüv (6). 2. KOŞU: F: Adile Teyze (1), P: Babson (1), PP: Doğu Ekspres (4), S: Sky Captain (6). 3. KOŞU: F: Medaveria (1), P: Green Prince (4), PP: Çi- kolat (3), S: Be Real (8). 4. KOŞU: F: Volitan (8), P: The Queen (7), PP: İasoslu Mef (5), S: Oriental Pearly (6). 5. KOŞU: F: Sirtaki (2), P: John Carew (1), PP: Bravoure (4), S: Fasedis (3). 6. KOŞU: F: Işõltay (6), P: Zeytinkõz (4), PP: Şer- minim (2), S: Nazlõşah (5). 7. KOŞU: F: Sedef (10), P: Reine Mauve (9), PP: Mahcup (1), S: Apsuva Tipha (3). ALTILI GANYAN 1 1 8 2 6 10 5 4 7 1 4 9 4 3 4 2 6 3 Hükümet yargı dinlemiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet, Danõştay’õn son bir ayda şeker fabrikalarõn- dan sonra otoyol ve köprülerin özelleştirilmesini de durdurma- sõna karşõn, özelleştirmeye de- vam ediyor. Adli tatil nedeniy- le, Danõştay 13. Dairesi yerine Danõştay Nöbetçi Dairesi’nin, 9 otoyol ve 2 boğaz köprüsünün işletme hakkõ devri yöntemiyle 31 Aralõk 2008’e kadar özelleş- tirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararõnõn yürütmesini durdurmasõ, hükü- metin yürütmesi durdurulmasõ- na, hatta satõşõ iptal edilmesine karşõn özelleştirdiği diğer bazõ kurumlarõ da yeniden gündeme getirdi. AKP döneminde özel- leştirme işlemleri yargõdan dönen bazõ kurumlar şöyle: Şeker fabrikaları: Da- nõştay, şeker fabrikalarõnõn özel- leştirilmesine ilişkin ÖYK ka- rarõnõn yürütmesini 8 Ağustos 2008’de durdurdu. Buna karşõn ÖYK beş gün içinde yeni kara- rõ çõkardõ. Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ (ÖİB) da yeni özel- leştirme programõnõ açõkladõ. İskenderun Limanı: Da- nõştay, işletme hakkõ devri söz- leşmesini 2006’da iptal etti. Ge- rekçe olarak kapasite ve yatõrõm hedef ve taahhütlerin belirlen- memesi gösterildi. Çeşme Limanı: Danõştay, işletme hakkõ devri sözleşmesi- ni 2006’da iptal etti. Gerekçe ise Rekabet Kurulu görüşünün dik- kate alõnmamasõ. Seydişehir Alüminyum: Danõştay, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn Rizeli hemşehrisi mü- teahhit Mehmet Cengiz’e yapõ- lan varlõk satõşõnõ 2006’da iptal etti. Ancak alõcõ tesisi hâlâ kul- lanõyor. Tüpraş: Kuruluşun yüzde 14,76’lõk hisse senedinin, Global Menkul Kõymetler’in sahibi Mehmet Kutman aracõlõğõyla, piyasa değerinin yüzde 8’i altõ- na İsrailli işadamõ Sami Ofer’e satõşõ Danõştay tarafõndan 2006’da iptal edildi. SEKA Balıkesir: Kurumun, ÖİB tarafõndan yapõlan piyasa değeri raporunda teknik değeri- nin 55 milyon dolar çõkmasõna karşõn, 1,1 milyon dolara Yeni Şafak gazetesinin sahibi Albay- raklar’a satõşõ Danõştay tarafõn- dan 2005’te iptal edildi. ENKA doğalgaz kombine çevrim santralı: Danõştay, yap-işlet yöntemiyle kurulan santrallarõn sözleşmelerini 2005- 2006 yõllarõnda iptal etmesine karşõn, Bakanlar Kurulu’nun ka- rarõyla üretime devam edildi. MERSİN / ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Mersin’de 13 polisin yaralanmasõna yol açan bombalõ saldõrõyla ilgili olduklarõ iddiasõyla Şanlõurfa’da gözaltõna alõnan üç kişi serbest bõ- rakõldõ. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, araç- taki bombanõn tahrip gücü yüksek olduğuna dikkat çekti. Mersin’deki patlamada yaralanan 13 polis memurundan 10’u taburcu edilirken, Mersin Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakõm Ünitesi’nde tedavi edilen ve beynine şarapnel parçasõ isabet ettiği için hayati tehlike ve felç riski bulunan polis memuru Ferhat Tek (41), Emniyet Genel Müdürlüğü tarafõndan gön- derilen helikopterle Ankara Gülhane Askeri Tõp Akademisi Hastanesi’ne (GATA) sevk edildi. Polis memurluğunda 14 yõlõ tamamla- yan Tek’in 6 yõl sonra yaşayacağõ emekliliğin hayalini kurduğu öğrenildi. Mardin’deki görevini 3 yõl önce tamamla- yarak Mersin’e tayini çõkan Tek’in annesi Pe- rihan Tek (72) ise 4’ü erkek 6 çocuğunun bu- lunduğunu belirterek “3 oğlum polis. Biri ise yıllarca verdiği emeğin karşılığında emek- li oldu. Ferhan’ın sağ salim aramıza dö- neceği günü bekliyoruz. Her biri ana kuzusu olan polislerimiz, kendi canlarına bile be- del olabilecek saldırıda görev aşkıyla mü- cadele etti” dedi. Saldõrõyla ilgili soruşturma sürerken, Mer- sin Valisi Hüseyin Aksoy, Valilik Toplantõ Sa- lonu’nda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Pat- lamanõn meydana geldiği aracõn Gaziantep pla- kalõ olduğunu belirten Aksoy, “Araçla ilgili olarak Gaziantep’te incelemeler yapılıyor. Şu aşamada açıklanabilecek bir neticeye ulaşılmış değil. Ama araştırma bütün ay- rıntıları ile sürdürülüyor” diye konuştu. Aksoy, aracõn Diyarbakõr’dan itibaren ta- kip edildiği ve hedefinin Mersin Emniyet Müdürlüğü binasõ olduğu yönündeki iddia- lara ise, “Biz de Diyarbakır’dan geldiği yö- nünde bir bilgi yok. Tabii ki, hedefin Em- niyet Müdürlüğü veya başka bir alan ol- ma durumu olabilir. Hedef tabii ki Mer- sin ama hedefin neresi olacağı konusun- da kesin bir yer söylemek zor. Ama Em- niyet Müdürlüğü de bu hedeflerden biri olabilirdi” karşõlõğõnõ verdi. Aksoy, saldõrõda ölen teröristin üzerinden sahte kimlik çõktõğõnõ ve kimliğinin belirlen- mesi için çalõşmalarõn sürdüğünü söyledi. Patlayõcõnõn, tahrip gücü yüksek plastik pat- layõcõ olduğunu, ancak cinsinin, başlatõlan in- celemelerin tamamlanmasõnõn ardõndan be- lirlenebileceğini ifade eden Aksoy, “Patla- yıcının etrafa yayılması göz önünde bu- lundurulduğunda çok etkili bir madde ol- duğu yönünde bilgiler mevcut” dedi. Aksoy, patlamanõn PKK ile bağlantõsõnõn olup olmadõğõ yönündeki sorularõ da, “Şu an- da bununla ilgili somut bir bilgi yok. Bizim değerlendirmemiz ve tespitimiz Mersin’le ilgili bir arama noktasındaki çalışmamız- dan ibaret” diye yanõtladõ. Patlamada kullanõlan araçla ilgili yapõlan so- ruşturmada da gelişmeler sağlandõ. Otomobilin bir ay önce galeri aracõlõğõyla satõldõğõ belir- lendi. Otomobil üzerine kayõtlõ olan Şanlõur- fa’nõn Suruç ilçesine bağlõ Oymaklõ köyü nü- fusuna kayõtlõ Şükrü Çaylan’õn köyünde çiftçilik yaptõğõ, yarõş atõ sahibi olduğu orta- ya çõktõ. Çaylan’õn Şanlõurfa kent merkezin- de Veysel Karani Mahallesi’ndeki evine ya- põlan operasyonda kardeşi 24 yaşõndaki Ömer Çaylan gözaltõna alõndõ. Olayla ilgisi olma- dõğõnõ belirten kardeş Çaylan, ağabeyinin otomobili bir ay önce Bamyasuyu Mahalle- si’ndeki soyadõ açõklanmayan Celal adlõ ga- lericiye satõlmasõ için bõraktõğõnõ söyledi. Galerici de gözaltõna alõnõrken, Şükrü Çay- lan da, Suruç’ta güvenlik güçlerine teslim ol- du. Şanlõurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele Şube Müdürlüğü’nde sorgulanan 3 ki- şi daha sonra Mersin’e gönderildi. Bu kişiler sorgularõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Eğitim Bakanlõğõ Ortaöğ- retim Genel Müdürlüğü tarafõndan dü- zenlenen Ortaöğretim Çalõştayõ’nda genel ortaöğretim yapan bütün okul- larõn “Lise”, “Akademik Lise” ya da “Anadolu Lisesi”, mesleki ve teknik eğitim veren bütün okullarõn da “Mes- leki ve Teknik Liseler” ismi altõnda birleştirilmesi önerilirken Anadolu öğ- retmen, imam hatip ve sağlõk meslek liselerinin ise sistem içerisindeki var- lõklarõnõn korunmasõ istendi. MEB Ortaöğretim Genel Müdür- lüğü’nce önceki gün başlayan “Or- taöğretimde Okul Çeşitliliği Yeri- ne Program Çeşitliliğini Esas Bir Yapıya Geçilmesi Çalıştayı” dün oluşturulan raporun okunmasõyla so- na erdi. Ortaöğretimde 70 civarõnda- ki okul türünün azaltõlmasõ amacõyla düzenlenen çalõştay kapsamõnda oluş- turulan “Genel Ortaöğretim” ile “Mesleki ve Teknik Öğretim” komisyonlarõnca hazõrlanan rapor- lar kurulan divanda ele alõndõ. Ça- lõştayõn sonunda, komisyonlarca ve divanda hazõrlanan raporlar “ko- misyonların önerileri” olarak okundu. Buna göre, Genel Ortaöğ- retim Komisyonu’nun raporunda şu öneriler yer aldõ:  Genel lise, Anadolu lisesi ve Anadolu öğretmen liseleri “Anadolu Lisesi” adõ altõnda birleştirilmeli ve öğ- renci alõmõ Ortaöğretime Geçiş Siste- mi (OGS) yoluyla gerçekleştirilmeli.  Anadolu güzel sanatlar liseleriy- le spor liseleri “Anadolu Güzel Sa- natlar ve Spor Lisesi” adõ altõnda bir- leştirilmeli ve öğrenci alõmõ yetenek sõ- navõyla gerçekleştirilmelidir. Fen lisesi ve sosyal bilimler liselerinin mevcut durumlarõ korunarak ayrõ okul türleri şeklinde mevcut haklarõyla devam et- meli ve öğrenci alõmõ OGS yoluyla ya- põlmalõdõr.  Anadolu liselerindeki alanlar “Türkçe-Matematik-Fen”, “Türkçe- Matematik Sosyal” ve “Yabancı Dil” şeklinde yapõlan- dõrõlmalõ, ancak alan tanõmlamalarõ genişletilerek yükseköğretime uygun şekilde çeşitlendirilmelidir.  Fen liselerinde Türkçe-Matema- tik-Fen, Fen ve Teknoloji alanlarõna, sosyal bilimler liselerinde de Türkçe- Matematik-Sosyal alanõna yer veril- melidir. Okul türleri ve alanlar arasõnda ya- tay ve dikey geçişlere imkân verecek mevzuat düzenlemeleri yapõlmalõ, ya- sal düzenlemeler yapõldõktan sonra genel ortaöğretim programõ uygulayan bütün liseler tek bir çatõ altõnda top- lanmalõdõr. Mesleki ve teknik ortaöğretim ko- misyonunun raporunda ise şu öneriler yer aldõ:  Mesleki ve teknik eğitim veren okul veya kurumlar, “Meslek Lisele- ri”, “Anadolu Meslek Liseleri”, “Teknik Liseler”, “Anadolu Teknik Liseleri” olarak yapõlandõrõlmalõdõr. Raporda, bazõ katõlõmcõlarõn “Ana- dolu öğretmen liselerinden mezun olan öğrencilerin yükseköğretime geçişte diğer okul türlerine göre haksız bir avantaj sağladıklarını” belirterek “üniversiteye giriş şart- larının yeniden düzenlenerek mes- leki ve teknik ortaöğretim mezun- larının önündeki engellerin kaldı- rılması gerektiğini” ifade ettikleri bil- dirildi.  Tüm ortaöğretim kurumlarõnõn iki okul türü şeklinde yapõlandõrõlmasõ genel olarak uygun görülmüştür. Bu- na göre genel ortaöğretim veren bü- tün okullar “lise, akademik lise, anadolu lisesi” adlarõndan biri adõ al- tõnda, mesleki ve teknik eğitim veren bütün okullar ise “mesleki ve teknik liseler” ismi altõnda birleştirilmelidir.  Bu iki okul türü arasõnda yatay ve dikey geçiş imkânõna her aşamada yer verilmeli, ayrõca aynõ anda veya da- ha sonra da farklõ tür programdan da mezun olabilme olanağõ verilmelidir.  Komisyon raporunda önerildiği şekliyle gerek genel ortaöğretimde gerekse mesleki ve teknik ortaöğre- timde bazõ okul türlerinin mevcut ha- li devam edecekse Anadolu öğret- men liseleri, imam hatip liseleri ve sağ- lõk meslek liseleri sistem içerisinde mevcudiyetlerini korunmalõdõr.  Okul türlerindeki alanlar yeniden düzenlenmeli ve alan-bölüm-prog- ram yapõlandõrõlmasõ sadece ÖSS kri- terine dayandõrõlmamalõdõr.  Yükseköğretime geçişte tüm en- geller kaldõrõlmalõdõr.  Açõköğretim lisesi, mesleki açõk- öğretim lisesi ve çõraklõk eğitimi, sis- temin bu yapõ içerisinde yeniden göz- den geçirilmelidir. Mersin soruşturması sürüyor MEB Çalıştayı: İmam hatipler kalmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, “öğrenci affı”na ilişkin tasarõ taslağõnõ hazõrladõklarõnõ belirterek, “Taslağa son şeklini veriyoruz. Ekim ayında Meclis açılır açılmaz af Meclis’in gündeminde olacak” dedi. Çelik, dün Başkent Öğretmenevi’nin bahçesinde Öğretmenevleri Tanõtõm Sergi- si’nin açõlõşõnda gazetecilerin öğrenci affõ- na ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Bir gazeteci- nin, “Öğrenci affına eskiden karşıydınız şimdi topu YÖK’e attınız, ondan vazgeç- menizin sebebi nedir” sorusu üzerine Çelik, “Topu YÖK’e atmış değilim” dedi. Öğrenci af- fõna ilişkin YÖK’ten bir rapor geldiğini söyle- yen Çelik, “Biz onun tasarı taslağını hazırla- dık, ancak paylaşımcı konumunda olan diğer kuruluşlarla paylaşıyoruz. Son şeklini veri- yoruz. Hangi tarihten itibaren af çıkarılma- sı gerekiyor, kimleri kapsaması gerekiyor, bunları tartışıyoruz. Yani vazgeçme söz ko- nusu değil” diye konuştu. Temelde aflara çok sõcak bakmadõğõnõ ifade eden Çelik, “Kaç kişinin af beklediği, hangi ge- rekçelerden dolayı af beklediği benim için önemlidir dedim. Bununla ilgili gerekli do- kümanlar geldikten sonra, ben de böyle bir affın ama kapsamı, zamanı, şekli tartışıldık- tan sonra çıkarılması gerektiğini düşündüğüm için bu tasarıyı hazırladık” dedi. ‘Öğrenci affı ekimde Meclis’te’ Beynine şarapnel parçası isabet ettiği için hayati tehlike ve felç riski bulunan polis me- muru Ferhat Tek (41), helikopterle Ankara GATA’ya sevk edildi. (Fotoğraf: AA)