28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 21 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] DİSK Birleşik Metal-İş Sendikasõ ta- rafõndan Av. Murat Özveri’nin ya- yõn yönetmenliğinde 5 yõldõr yayõnla- nan hakemli sosyal politika ve hukuk dergisi Çalõşma ve Toplum 18. sayõya ulaştõ. Çalõşma hayatõ konusunda bi- limsel makalelerin ve yargõ kararlarõ- nõn yer aldõğõ derginin 18. sayõsõnda Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin dü- zenlediği 10. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi’ne sunulan “emek” konulu makalelerden bir derleme yer alõyor. Dergide; Aziz Çelik’in “Milli Güven- lik Gerekçeli Grev Ertelemeleri”; Me- sut Gülmez’in “Sendika Hakkõ, Toplu Sözleşme ve Grevi de İçeren Toplu Ey- lem Haklarõnõ Kapsar mõ?” adlõ ma- kaleleri yayõnlanõyor. Çalõşma ve Top- lum dergisi DİSK Birleşik Metal Sen- dikasõ’ndan edinilebilir. ÇALIŞMA VE TOPLUM’UN 18. SAYISI YAYIMLANDI Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) ev sahibi olmak için üye olan ancak, teslim tarihinin üzerinden 1 yõl geçmesine karşõn evlerini alamayan gazeteciler dava açmaya hazõrlanõyor. TOKİ evleri- nin teslim tarihinin gecikmesi nedeniyle çeşitli eylem ve açõklamalar yapan gazeteciler dün de Ada- na Barosu Başkanõ İbrahim Gazioğlu’nu makamõnda ziyaret et- ti. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) yöneticileri, ekono- mik durumu iyi olmayan gazeteciler için Baro’dan yardõm is- tedi. ÇGC Başkanõ Cafer Esendemir, yaptõklarõ sözleşme sonucu gazetecilere 1 yõl önce evlerinin teslim edilmesi gerektiğini anõm- satarak, “Ancak ne evimizi veriyorlar ne zararõmõzõ karşõlõyorlar. Boş yere kira ödüyoruz. Dava açmayõ düşünüyoruz, Baro’dan yardõm bekliyoruz” dedi. GAZETECİLER TOKİ’YE DAVA AÇACAK Türk-İş’le Hak-İş birbirini şikâyet etti. Uluslararasõ kuruluşlar ilgili resmi kurumlardan ILO’ya uygun düzenleme istedi Sendikal kavga sõnõrlarõ aştõ B aşta ÇAYKUR’da olmak üzere pek çok iş kolunda yaşanan baskõlar uluslar- arasõ bir boyut kazandõ. İşçilere sendika değiştirmesi için baskõ yapõlmasõnõn yankõlarõ sõnõrlarõ aştõ. DİSK’e bağlõ Bele- deyi-İş’te işçilere ‘ya iş ya Hak- İş’ diye başlayan baskõlar, Türk- İş’e bağlõ Tek Gõda-İş’te doruk noktasõna ulaştõ. Duruma dikkat çekmek için sendika tarafõndan Rize’de yapõ- lan oturma eyleminin ardõndan önce Türk-İş başta Uluslararasõ Çalõşma Örgütü (ILO) olmak üze- re Avrupa Komisyonu ve diğer ku- ruluşlara bir mektup göndererek, işçilere baskõ yapõldõğõ anlatõlarak, çalõşma yasalarõnõn uluslararasõ kurallara göre düzenlenmesi is- tendi. Söz konusu mektup üzerine Av- rupa Komisyonu’ndan, Türk-İş’e yanõt geldi. Mektupta, yetkililerden, “Tür- kiye’de sendikal hakların kul- lanımı ile ilgili ilgili olarak mev- zuatın değiştirilmesi, AB stan- dartlarına ve ilgili ILO sözleş- melerine uygun olarak tam sen- dikal haklara saygı duyulması- nın garanti altına alınmasının” talep edildiği belirtildi. Taraflarõn verdiği bilgiye gör, Türk-İş’in, orman idaresi, beledi- yeler ve ÇAYKUR’da işçilerin sendikalarõndan istifa etmeye zor- landõklarõ iddialarõnõn yer aldõğõ mektubuna, AB Komisyonu’ndan yanõt geldi. Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Türkiye Ma- sasõ Başkanõ Christian Daniel- son, Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel’e gönderdiği yanõtta, AB Komisyonu Başka- nõ Jose Manuel Barroso’nun, Türkiye’de devletin sahip ol- duğu işyerlerindeki sendikal haklarla ilgili mektuba cevap ve- rilmesini istediğini belirtti. Türk-İş’e gönderilen mektupta özetle şunlar yer aldõ: Katõlõm sürecinin bir parçasõ olarak Türk yetkililerle konuşuyoruz. ‘Türk-İş statükocu’ Mevzuatõ değiştirmelerini, AB standartlarõna ve ilgili ILO söz- leşmelerine uygun bir şekilde tam sendikal haklara saygõ duyulma- sõnõ garanti altõna almalarõ talep edildi. Bu, özellikle hem özel hem kamu sektöründe örgütlenme hakkõnõ, grev ve toplu pazarlõk hakkõnõ içeriyor. Gelişmeler üzerine, Hak-İş de ILO Genel Müdürü Juan Soma- via, AB Komisyonu Başkanõ Jo- se Manuel Barroso, AB Komis- yonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Sendi- kalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri John Monks, Uluslararasõ Sendikalar Konfe- derasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder’in aralarõnda bulun- duğu bazõ kişi ve kurumlara mek- tup yolladõ. Mektupta özetle şu görüşler yer aldõ: Türk-İş sendikal harekete ilişkin “ciddi sendromlara sahip” bir konfederasyon. Devlet öncülüğünde kurulmuş bu örgüt esas itibarõyla kamu sek- töründe örgütlü ve herhangi bir ka- mu işyerinde örgütlenmeye çalõ- şan rakip sendikalarõ, “hükümet desteğini almakla” suçluyor. Türk-İş, kamu sektöründe ör- gütlü olmayõ devlet tarafõndan sağlanan “tanınmış” veya “ka- zanılmış” bir hak olarak görüyor. Sendikalar arasõnda rekabet ne ilktir ne de son. Türk-İş siyasi po- zisyon alõyor. Bu konuda Türk-İş rakip sendikalara çirkince saldõrõda bulunuyor. Türk-İş, Hak-İş’in tüm çalõşma ve gayretlerini, iktidardaki parti ile siyasi bir bağlantõ kurarak kara- lama ve lekeleme girişiminde bu- lunuyor. Bunun son örneğini ÇAYKUR oluşturuyor. Türk-İş geleceğinin devamõnõ, askeri yönetimin ürünü olan mev- cut sendika yasalarõn devamõnda görüyor. Bu dönemde çõkan yasalar, sen- dikacõlõkta Türk-İş lehine güçlü bir “sendikal tekeli” içeren imti- yazlar yaratõyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Şeytanın Bacağını Kırdık! Başlığı böyle attığıma bakmayın. Her yazının bir başlığı olması zorunlu. Belki biraz da eleştir- me niyetimi yansıtıyor. Bilimi ve tekniği bir yana bırakıp “şans, kader, kısmet” üçlemesine sığınma konusundaki uz- manlığımızı da vurgulamak gerektiğini düşünü- yorum. Pekin Olimpiyatları’na katılan serbest güreş ta- kımımızda yer alan Ramazan Şahin’in ülkemi- ze kazandırdığı altın madalya, hemen hemen her- kesi mutlu etti. Sevindik ama, “ata sporu” diye nitelendirme- yi görev saydığımız güreşin düşürüldüğü duru- mu da gözardı edemedik. Konunun uzmanı olmadığım için bir seyirci ola- rak gözlemlerimi aktarmaya çalışıyorum. Olimpiyat organize etme niyetindeki bir ülke- yiz. Oysa, daha adını sanını bilmediğimiz çok sa- yıda spor dalı var. Sporcularımız varsa bile ba- rajı aşabilecek nitelikte değiller. Başarısızlıkları bürokrasiye fatura etme alış- kanlığımız da sanıyorum başarısızlıklarımızın en önde gelen nedenlerinden birini oluşturuyor. Yanlış bilmiyorsam, spor dallarındaki fede- rasyonlarımızın çoğu özerk. Bu nedenle baş- kanlarını ve yönetim kurullarını, o dalların kulüpleri ile dallarında uzman sayılan kıdemli sporcular se- çiyorlar. Başarıları yere göğe konulamayan federasyon başkanlarımız var ama, özellikle futbol, basket- bol ve voleybolda Pekin’e gidemedik. Atletizm dışında da ciddi bir başarımız oldu- ğunu söylemek mümkün değil. Devşirme sporcuların milli takımlara alınması, yıllardır çeşitli ülkelerin başarıyla uyguladıkları bir yöntem. Bizde de yeni yeni ve yaygın biçimde gündeme geliyor. Ancak anlaşılıyor ki, devşirme sırasında gereken özen gösterilmiyor. Oysa spor, birkaç dal dışında sonuçları uzunlukla, ağır- lıkla ve zamanla ölçülebilir nitelik taşıyor. Özellikle atletizmde, bizim sporcudan sürek- li olarak daha iyi dereceler yaptığı bilinen en az 5 rakip varken, madalya beklentisinin pompa- lanıyor olması da “şans, kader, kısmet” anlayı- şından bir türlü vazgeçemediğimizi gösteriyor. 20 milyon dolayında gencimizin bulunduğu or- tamda kaynak sorunundan söz etmek, akla uy- gun bir yaklaşım değil. Değil ama o kaynağı ye- teri kadar spora yönlendirdiğimizden ve teknik gelişmelere önem verdiğimizden söz edemiyo- ruz. Sanırım siz de dikkat etmişsinizdir. Genelde 12 yaşına kadar olan sporcularımız, Avrupa’da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen ulus- lararası karşılaşmalardan boyunlarında madal- yalarla dönüyorlar. Hemen hepsi de uğraş ver- dikleri dallarda çok yetenekliler. Ama genç sayıldıkları yaşa gelince, geriye düş- meye başlıyorlar. Çünkü yeteneklerine tekniği de ekleyecek ciddi bir yaklaşımdan yoksunlar. Elbette onları insan niteliklerini yok sayan ve robota dönüştüren bir yöntem uygulamasından yana olmak mümkün değil. Spor kavramı da as- lında böyle bir yöntemle bağdaşmıyor. Madal- ya sıralamasında önlerde yer almak için insan- lık dışı sayılabilecek yöntemlere ağırlık vermek kabul edilebilir gibi değil kuşkusuz. Ancak bizde ağırlıklı olarak uygulanan “Saldım çayıra, mevlam kayıra” yöntemi de adından söz edilebilen sporcu sayımızı alt düzeyde bırakıyor. Zaten Türkiye’de “spor” denince akla futbol ge- liyor. Tüketime en fazla katkı sağlayan futboldan biraz kafamızı kaldırabilsek ve sporun diğer dallarını da ciddiye alarak, teknik ile hız kav- ramlarının da sürekli değiştiğini gözardı etmesek, daha çok sevinebiliriz sanıyorum. [email protected] Emekli zam istiyor Emekli sendikalarõ, çalõşanlara ya- põlan zamlarõn emeklilere de yansõ- tõlmasõnõ istiyor. Emekli Bir-Sen Ge- nel Başkanõ İsrafil Odabaş, emekliler arasõnda da ücret dengesizliği oldu- ğunu ifade ederek, “Çalõşanlara ve- rilen maaş artõşõ, emeklilere de yan- sõtõlsõn” dedi. Türk Emekli-Sen İs- tanbul Şube Başkanõ Aziz Yüksel de,, “Başbakan feryatlarõmõzõ duysun, tüm emeklililere seyyanen 200 zam ya- põlmasõnõ istiyoruz” diye konuştu. 600 Goodyear çalõşanõ işinden olacak Dünyanõn en büyük otomobil lastik üreticile- rinden Goodyear, ABD’de 92 mağazasõnõ ka- patacağõnõ açõkladõ. Goodyear’õn konuyla ilgili açõk- lamasõnda, yõl sonuna kadar ABD’de zarar eden 92 mağazanõn kapatõlacağõ kaydedildi. Şirket ay- rõca 500 tam zamanlõ ve 100 yarõ zamanlõ çalõşan elemanõn işine de son verecek. Bu kararõn ABD’de- ki mağazalarõnõn yüzde 11’ini kapsadõğõ ve mali- yetin 30 milyon dolar olacağõ belirtildi. AHMET KURT İZMİT (Cumhuriyet) - Disk’e bağlõ Lastik-İş Sendikasõ bünyesinde lastik fabrikalarõnda 14 günlük grevin sona ermesinin ardõndan yaşanan ge- lişmeler, sendika yönetimi ile muha- lifler arasõnda ipleri kopartõrken, mü- cadelenin de giderek sertleştiği gö- rülüyor. İzmit’te kurulu Good Year Lastik Fabrikasõ’ndan toplam 13 ki- şinin çõkartõlmasõ sonrasõ Lastik fab- rikalarõnda başlayan huzursuzluk Türk Pirelli Lastik Fabrikasõ’na sõç- radõ. Türk Pirelli Lastik Fabrika- sõ’nda bir şube yöneticisi ve 5 işyeri temsilcisinin Lastik-İş Sendikasõ Ge- nel Disiplin Kurulu tarafõndan gö- revden alõnmalarõ gerginliğe yol aç- tõ. Lastik-İş Sendikasõ Disiplin Ku- rulu, geçen hafta Kocaeli Şubesi Yöneticisi Recep Ortaç ile, Türk Pi- relli Lastik Fabrikasõ İşyeri Baştem- silcisi Harun Demir, Türk Pirelli İş- yeri Temsilcileri Necati Pehlevan, Metin Karaçam, Metin Bezirci, Temel Fidan’õ görevlerinden al- mõştõ. Görevden almalarõn tartõşõlmasõ üzerine Sendikanõn Kocaeli Şubesi Başkanõ Hasan Hüseyin Çakar ba- sõn toplantõsõ düzenlemiş, sendikal gö- revleri sonlandõrõlan üyelerin, işve- renle işbirliği içinde olduğunu, Ha- run Demir ve Recep Ortaç’õn işverene çok yüklü miktarda borçlu oldukla- rõnõ öne sürmüştü. Öte yandan Lastik-İş Sendikasõ, gö- revden alõnan Türk Pirelli Lastik Fabrikasõ Baştemsilcisi ve işyeri temsilcilerinin yerine yeni atamalar yaptõ. Yüksel Andız Pirelli’de baş- temsilci, Erol Baştürk, Kenan Yıl- dız, Serkan Karayel ve Yusuf Arı- kan temsilci olarak atandõlar. Şube Yönetim Kurulu üyesi Recep Ortaç genel kurulda seçildiği için, yerine atama yapõlamõyor. Görevden alõnan temsilciler Pirelli’de yeni bir seçim yapõlmasõnõ, işçinin önüne sandõk konulmasõnõ istiyorlar. Kamu çalışanları ikinci kez masada D evlet Bakanõ Mu- rat Başesgioğ- lu’nun başkanlõk edeceği toplantõya, Kamu İşveren Kurulu üyeleri, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız, Memur-Sen Genel Başka- nõ Ahmet Gündoğdu, yet- kili sendikalarõn genel baş- kanlarõ, sendikalarõn uz- manlarõ ve bürokratlar ka- tõlacak. Toplu sözleşme çağrõsõ kabul edilmeyen KESK ve yetkili sendikasõ Kültür Sa- nat-Sen ise toplantõya ka- tõlmayacak. Akyõldõz, Maliye Ba- kanlõğõ bürokratlarõnõn, konfederasyonlarõn talep- lerini alarak bir maliyet tartõşmasõ yapmak istedik- lerini savundu. Akyõldõz, bunun önüne geçebilmek için bir rakam telaffuz et- mekten özellikle kaçõndõk- larõnõ söyledi. Talepleriyle ilgili gerekli hazõrlõklarõ ta- mamladõklarõnõ ve en az 10 farklõ talep sunabilecek du- rumda olduklarõnõ ifade eden Akyõldõz, taleplerini “enflasyon hedefine ilave olarak kamu çalışanları- na büyümeden pay veril- mesi” olarak özetledi. Memur-Sen ise bekâr, en düşük derecede bulunan memur maaşõnõn bin 301 YTL’ye, evli, iki çocuklu ve eşi çalõşmayan memu- run maaşõnõn bin 461 YTL’ye yükseltilmesini ta- lep ediyor. İki büyük işçi konfederasyonu, ILO ve diğer örgütlere birer mektup gönderdi. Türk-İş, işçilere sendika değiştirmeleri için baskõ yapõldõğõndan yakõndõ. Hak-İş ise Türk-İş’i geleceğini, askeri yönetimin ürünü olan mevcut sendikal yasalarda görmekle itham etti. KISA... KISA... Lastik-İş Sendikasõ’nõn görevden aldõğõ şube yönetim kurulu üyesi Recep Ortaç, Pirelli Baştemsilcisi Harun Demir yaptõklarõ açõklamada; “Şube Başkanõ Hasan Hüseyin Çakar bize iftira atõyor. Biz sendikal görevlerimizden alõndõğõmõzõ sendikadan değil, işverenden öğrendik. Bizi muhalif olduğumuz için görevden aldõlar. Böylece işçilere de gözdağõ verdiler. Türk Pirelli Lastik Fabrikasõ’nda herkes tedirgin. Sendika yönetiminden yana olmayanlarõ işten çõkartmakla tehdit ediyorlar. Bizi kamuoyu önünde küçük düşürdüler, dolandõrõcõlõkla suçladõlar. Bu işin peşini bõrakmayacağõz. Ceza davasõnõn ardõndan tazminat davasõ da açacağõz” dediler İşverenle ortak davrandõklarõ ve para aldõklarõ gerekçesiyle disiplin kuruluna verilmişlerdi Lastik-İş’te gerginlik arttı Hükümet ile memur sendikalarõ arasõndaki toplu görüşmelerin 2’nci turu bugün yapõlõyor. Konfederasyonlar, Kamu İşveren Kurulu’nun zam teklifini sunmasõnõ bekliyor. Türk Pirelli Lastik Fabrikasõ’nda bir şube yöneticisi ve 5 işyeri temsilcisinin Lastik-İş Sendikasõ Genel Disiplin Kurulu tarafõndan görevden alõnmalarõ huzursuzluğa yol açtõ. DAVA AÇTILAR Tersane işçisine cepkitabõ Türk-İş, tersane işçilerine dağõ- tõlmak üzere “İş Sağlığı ve Güvenli- ği Temel Bilgileri” isimli cep kitabõ ha- zõrladõ. Alõnan bilgiye göre, Türk-İş, son dönemde iş ka- zalarõyla anõlan Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde ça- lõşan işçilerin iş sağlõğõ ve güvenliği konusunda- ki bilgi ve duyarlõlõklarõ artõrmak amacõyla bir ki- tapçõk çalõşmasõ yaptõ. Türk-İş Genel Sekreter Yar- dõmcõsõ Naci Önsal tarafõndan hazõrlanan kitap- çõk, işçilerin yanlarõnda kolayca bulundurabilmeleri amacõyla cep boyunda bastõrõldõ. Kitapçõkta, Birleşmiş Milletler Evrensel Be- yannamesi, Uluslararasõ Çalõşma Örgütü, Avru- pa İnsan Haklarõ Sözleşmesi ve Anayasa’daki hü- kümlere atõfta bulunularak, işçilerin sendika kur- ma ve sendikalara üye olma özgürlüğüne vurgu yapõlõyor. TGC: Yanlõştan dönülsün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yöne- tim Kurulu, 1 Mayõs 2008’in ardõndan Şinvali’de gazetecilerin karşõ karşõya kaldõğõ tehlikelerin, yõpranma payõnõn kaldõrõlmasõndaki haksõzlõğõ bir kez daha belgelediğini açõkladõ. TGC Yönetim Kurulu’nun açõklamasõnda şöyle denildi: “Yaralanan, gözünü kaybeden ve işkence niteliğindeki uy- gulamalara muhatap olan meslek- taşlarõmõza bir kez daha geçmiş olsun derken, yanlõştan dönmenin erdemi- ni bürokrat ve politikacõlara yeniden anõmsatmakta yarar görüyoruz.” HiltonSA’dagrev kararõ asõldõ DİSK’e bağlõ Otel Lokanta ve Eğ- lence Yerleri İşçileri Sendikasõ (OLEYİS) tarafõndan, Adana Hil- tonSA oteline grev kararõ asõldõ. OLEYİS Doğu Akdeniz Bölge Tem- silcisi Ali İhsan Artut, otel önünde düzenlenen toplantõda yaptõğõ açõk- lamada, toplu iş sözleşmesi süre- cinin anlaşmazlõkla sonuçlandõğõ- nõ söyledi. İşçi borca çalõşõyor Metal sektöründe çalõşan işçiler arasõnda yapõlan araştõrmaya göre, işçilerin 5’te 4’ünden fazlasõ çeşit- li nedenlerle borçlu. Birleşik Metal- İş Sendikasõ Araştõrma Dairesi’nin raporuna göre, işçilerin yüzde 81’i çeşitli nedenlerle borçlu durumda. İşçilerin yüzde 6.1’inin konut kre- disi, yüzde 5.2’sinin otomobil, yüz- de 25.9’unun tüketici kredisi, yüz- de 41.2’sinin ise kişisel borcu bu- lunuyor. İşçilerin yüzde 77’sinin kre- di kartõ bulunuyor. Kumlu Uslu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle