Katalog

CMYB C M Y B 20 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk - BABACIM YETİŞ! ANNEMİ GÖZALTINA ALDILAR... GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Zavallı Pakistan Pakistan’da on yıl süren Pervez Müşerref dönemi bitti. Bir darbeyle iktidara gelen Müşerref, güçlenen ve ittifak yapan muhalefetin baskılarına daha faz- la karşı koyamadı ve istifa kararı aldı. Müşerref yönetiminin hayatı zehir ettiği iki muhalif parti, za- ten onu azletmek için harekete geçmişlerdi. Medyada Pakistanlıların sevinç gösterileri vardı. Sokaklarda dans edenler, göbek atanlar, havaya ateş açanlar, helva dağıtanlar, Müşerref’in gidişi- ni kutluyorlardı. Kutlayanlar arasında 1999 darbesinde Müşerref’i alkışlayanlar ya da 2002 referandumunda onu cumhurbaşkanı seçenler de var mıydı, bilmiyoruz, ama Pakistan halkının çok da bir şeyleri kutlayacak durumda olmadığını söyleyebiliriz. Koskoca Pakistan. Yoksulluk ve acıdan başka bir şey bilmeyen 170 milyonluk bir ülke. Bir de darbeler ve göstermelik seçimler. Cinayetler, suikastlar... Havaya uçurulan siyasal liderler, uçtuğu uçakla havada parçalanan devlet başkanları, din ve mezhep çatışmalarında ölen yüzlerce, binlerce insan. İşte Pakistan... Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Müşerref’e, ‘El Kaide’ye karşı savaşta yardım- larından ötürü teşekkür’ etmiş. Başkan Bush da, ‘Pakistan’ın teröre karşı savaş ve demokrasi mü- cadelesinde taahhüdümüz tam’ demiş. Beyaz Saray’ın ‘demokrasi’ dediği herhalde, i- ki büyük partinin, Halk Partisi ve Müslümanlar Bir- liği’nin, Müşerref’e rağmen seçimleri kazanıp ik- tidara gelişi olsa gerek. Zülfikar Ali Butto da bir ‘demokrasi’ zaferiyle iktidara gelmişti 1970’lerde. 1980’leri görmeden bir darbeyle iktidardan indirildi ve asılarak öldürüldü. Butto’yu deviren darbenin lideri Ziya ül-Hak da ‘bir uçak kazasında’ öldü. Butto’nun kızı Benazir de demokrasi zaferiyle iktidara gelmişti. O da geçen aralık ayında bombayla havaya uçu- rularak öldürüldü. Şimdi Pakistanlılar bayram ediyor. Müşerref gitti diye. Bakalım nereye kadar? Seçimler... Darbeler... Bir daha seçimler... Bir darbeler... Yeni liderler, yeni suikastlar, yeni cinayetler, yeni mezhep katliamları... Bu kan ve ölüm siyasetinde Pakistan, kendine biçilen yeni görevi bekliyor. Belki de görevi belli. Belki de Af- ganistan görevi bitti de ‘İran sefer görev emri’ gel- di. Kim bilir? Müşerref’siz Pakistan yeni görevlerini başarıyla yerine getirebilecek mi? Yoksa yeni Müşerrref’ler, yeni Ziya ül-Hak’lar mı yeşerecek bu yeşil ülkede? Pakistan gibi bir ülkede böyle soruların cevap bulması için çok uzun yıllar bek- lemek gerekmiyor. Bekleyip göreceğiz. Ve bir süre önce ‘Laiklik mi ılımlı İslam’ mı tartış- ması yapılan Pakistan’da şimdi ‘Ilımlı İslammı radikal İslam mı’ tartışması yapılıyor. Hangisi? Müşerref’in gidişini kutlayan Pakistanlılar, seçip beğenecekler. hikmet.bila@ntv.com.tr Kopan parmak yerine dikilemedi TRABZON (AA) - Yomra’da elini patoz makinesine kaptõran ve başparmağõ kopan Reşit Sağlam (63), hastanenin acili kapalõ olduğu için tetanos aşõsõ yapõlarak başka hastaneye sevk edildi. Sağlam, KTÜ Tõp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde de cer- rahi set bulunamadõğõ için 5 saat bekletildi. Doktor, “müdahale seti bulunamadõğõ için müdahale yapõlamõyor” diye rapor tuttu. Sağlam’õn parmağõ yerine dikilemedi. Baş- hekim, “müdahale setinin” yoğunluktan kaynaklanan bir durum nedeniyle o anda bulunamadõğõnõ söyledi. Ayvacık’ta dolandırıcılığın böylesi SAMSUN (Cumhuriyet) - Ayvacõk’ta 500 bin YTL değerindeki Mercedes’i 200 bin YTL’ye almak isterken şebekenin eline düşen Ahmet Teker, otomobil için 250 bin YTL ödedi. Ancak şebeke üyeleri Teker’e “Yurtdõşõndan getireceğimiz Mercedes bir kaza sonucu hurda oldu” dediler. Parasõnõ kaptõran Teker, kendisine emanet edilen 5 milyon YTL değerindeki bir küp dolusu al- tõn heykelciğin de sahte olduğunu öğrendi. Bozcaadalılar Duru’yla coştu Haber Merkezi - Yaz başõnda çõkar- dõğõ “Durup Dururken” isimli albümü ve “Ben Yalnõz Daha İyiyim” isimli şarkõ- sõyla büyük beğeni toplayan Nükhet Duru önceki gece Bozcaadalõ hayranlarõyla bu- luştu. Bozcaada Kültür Sanat ve Bağbo- zumu Festivali kapsamõnda Bozcaada Ka- lesi’nde unutulmaz bir konser veren sa- natçõya yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Akalın ilk kez Rumeli’deydi Kültür Ser- visi - Rumeli Hi- sarõ Yaz Konser- leri’nde önceki akşam Demet Akalõn sahnedey- di. İlk kez Rume- li Hisarõ’nda kon- ser veren Aka- lõn’õ hayranlarõ yalnõz bõrakmadõ. Sahneye dekolteli bir asker kostümü ve havacõ şapkasõyla çõkan şarkõcõ, konse- rine “Dans Et” parçasõyla başladõ. Keneden bir ölüm daha SIVAS (Cumhuriyet) - Tokat’a bağlõ bir köyde yaşayan H.A’yõ (37) tarla- da kene õsõrdõ. H.A’nõn vücudundaki kene sağlõk ekiplerince çõkarõldõ. Taburcu ol- duktan sonra rahatsõzlanan H.A. yeniden hastaneye başvurdu. Kõrõm Kongo Kana- malõ Ateşi Hastalõğõ kuşkusuyla hastane- ye sevk edilen H.A. burada öldü. Çocukların şakası ölümle bitti MERSİN (AA) - M.T. (8) arkadaş- larõyla serinlemek için Fuat Morel Mahal- lesi’ndeki DSİ’ye ait sulama kanalõna gir- di. Çocuklar daha sonra kanalõn dõşõna çõktõ. İddiaya göre, H.D. (14) şaka amaçlõ M.T’yi kanala itti. Suyun engeli geçmesi için yapõlan ve “battõçõktõ” olarak adlandõ- rõlan düzeneğin bulunduğu yere düşen ço- cuk, akõntõda kayboldu. (FATİHERDOĞDU) Dahaçokyanacağõz ÖZLEM GÜVEMLİ Orman Mühendisleri Odasõ İstanbul Şubesi Başkanõ Prof. Dr. Uçkun Geray, Türkiye’nin yüzde 35’inin orman yangõnla- rõ açõsõndan birinci derecede riskli olduğuna dikkat çekerek küresel iklim krizinin de riski arttõrdõğõna vurgu yaptõ. Türkiye’nin akciğerlerini kü- le çeviren yangõnlarla ilgili so- rularõmõzõ yanõtlayan Prof. Ge- ray, bölgesel risklerin altõnõ çiz- di. Türkiye’nin güney ve batõ bölgelerinin sürekli orman yan- gõnõ tehdidi ile karşõ karşõya olduğunu anlatan Geray, “İğne yapraklı ormanlar yangına karşı daha hassastırlar. Ör- neğin kızılçam ormanları gi- bi. Kızılçam ormanları da en çok Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi’nde yaygındır” dedi. Yangõnlarõn yüzde 92’sinin insan kaynaklõ olduğunu ifade eden Geray, bu nedenle yangõnla mücadelenin odak noktasõnõn in- san olmasõ gerektiğini söyledi. COĞRAFİ YAPI Geray, orman yangõnlarõnõ önleme sistemimizin 20 yõllõk bir geçmişe sahip olduğunu ve iyi çalõştõğõnõ anlatarak “Yangın söndürme sistemini amfibik uçak üzerine kurmak yanlış. Yer şekilleri açısından kırık- lı bir coğrafi yapıya sahibiz. Amfibik uçak, yangını böyle bir yapıya yaklaşarak sön- düremez. Helikopterler bu konuda daha başarılı. Yuna- nistan ve Fransa’nın çok sa- yıda amfibik uçağı var, ama bu ülkelerde de çok geniş alanlar yanıyor” diye konuştu. Prof. Geray, önümüzdeki yõl- larda iklim krizine bağlõ olarak yangõn sayõsõnõn daha da arta- bileceğinin altõnõ çizdi. Akdeniz ve Ege’nin orman yangını riskiyle sürekli yüz yüze kaldığını söyleyen Prof. Dr. Geray, ‘Amfibik uçak alarak sorunu çözmeye çalışmak hatalı’ dedi RUJHAT AVŞAR EREĞLİ - Tuzla’daki ter- saneler artõk “ölüm” haberle- riyle anõlõrken Karadeniz Ereğli’deki tersaneler bu tar- tõşmalardan uzak bir şekilde üretime devam ediyor. Tuz- la’da bulunan tersanelerin ak- sine daha geniş arazilerde üre- tim yapan Ereğli tersaneleri kõsa geçmişlerine karşõn İtal- ya, İngiltere, Hollanda, Nor- veç ve Almanya başta olmak üzere dünyanõn çeşitli ülkele- rine gemi ihraç ediyor. Kuru yük gemisi, ağõr yük gemisi, konteynõr gemisi, LPG tanker gemisi, asfalt tan- ker gemisi, alüminyum kurtar- ma botlarõ ve özel yatlar imal eden Ereğli tersanelerinde iş kazalarõna nadiren rastlanõyor. 1985 yõlõndan bu yana Tuz- la’da 104 işçi yaşamõnõ yitirir- ken Karadeniz Ereğli’de he- nüz benzeri nedenlerle mey- dana gelen ölümlü iş kazasõ bulunmuyor. Tersane yöneti- cilerinin büyük bölümünün iş- çi sağlõğõ ve iş güvenliği ko- nusunda aşõrõ hassas olduklarõ gözlemleniyor. 3’ü küçük top- lam 7 tersanede müteahhit fir- malarda çalõşan personelle birlikte toplam 5 bin 800 kişi- ye istihdam sağlanõyor. Ereğli’deki en büyük alana sa- hip tersanelerden Madenci Gemi Sanayi şirketinin genel koordinatö- rü Nezih Bayar, tesislerinin 180 dönümlük bir araziye kurulu olduğunu belir- terek “Kazaların birçoğu alan darlığından oluyor. Arazilerin büyüklüğüne gö- re gemi imalatı yapılması gerek. Çalışma şartlarını ve çalışma alanını olabildiğince ferah tutuyoruz” dedi. Ustaoğlu Ge- mi Sanayi Ge- nel Koordinatö- rü Avni Biçer de Tuzla’daki arazi darlõğõna dikkat çekti. Biçer, “O dar alanda ürettikleri iş harika ötesi. Çalışanlar resmen ta- rih yazıyorlar” diye konuştu. Bu tersanede kimse ölmedi (Fotoğraflar:EYÜPKARAKAŞ) 23 yõlda 104 işçi- ninyaşamõnõyitir- diği Tuzla’nõn ak- sine Ereğli’deki tersanelerdeölüm- lü iş kazasõ yok... Son olarak Tuz- la’da üç kişinin ölmesine neden olan Lifebot-Frifort (filika- yaşam botu) testi de Ereğli’de daha çağdaş yapõlõyor. Testlerde araca iki uzman per- sonel binerken diğer çalõ- şanlarõn yerine kum tor- balarõ konuluyor. Testin yapõldõğõ açõk denizde acil kurtarma ekipleri de hazõr bekletiliyor. Ulus- lararasõ denetleme kuru- luşlarõ da bu testi izliyor. Lifebotnasıl testedilmeli? Tersanelerinin kapõlarõnõ Cumhuriyet’e açan Ereğli tersanelerinin yöneticilerinin tamamõ Tuzla ile Ereğli’nin kõyaslanmasõnõn yanlõş olacağõnõ vurgulayarak “Burada tersaneler 100 dönümün üzerindeki arazilere kuruluyken Tuzla’daki en büyük tersane 5 dönüm araziye kurulu” dediler. Tarihe ve doğaya çimento yağacak ALİ TIRAŞ OSMANİYE - Universal Çimento, Os- maniye Kesmeburun köyündeki 2 bin 500 yõllõk Kastabala antik kenti, Kõrmõtlõ Kuş Cenneti ve Karatepe antik yerleşim alanõ üzerine fabrika kurmak için çalõşmalarõnõ sürdürürken bölgenin 10 yõllõğõna bir maden şirketine kiralandõğõ ortaya çõktõ. KALKER MADENİ ARIYORLAR Demokratik kitle örgütleri Kastabala antik kenti ve Kõrmõtlõ Kuş Cenneti’nin üzerine çi- mento fabrikasõ kurulmasõna karşõ mücadele- lerini sürdürüyor. Ancak çevreciler, antik kenti ve kuş cennetini çimento fabrikasõndan korumak isterken söz konusu alanõn geçen günlerde bir maden şirketine de kiralandõğõ belirlendi. Firma yetkilileri, fabrikanõn kuru- lacağõ 500 dönümlük alanõ da kapsayan 994 dönümlük alanda kalker madeni aramak için 2019’a dek izin aldõklarõnõ söyledi. MADEN OCAĞI DA YAPIYORLAR İTÜ VAKFI Genç turizmci adaylarõ İstanbul Haber Ser- visi - İTÜ Vakfõ Turizm ve Otelcilik Okulu, tu- rizm sektörünün “genç profesyonellerini” arõ- yor. Kayõtlarõ 20 Ey- lül’de bitecek okul, 17- 24 yaş arasõ yaklaşõk 50 öğrenci kabul edecek. Okulu kuran Şaban Ali Yaşaroğlu, bugüne dek mezun olan 820’ye ya- kõn öğrencinin birçoğu- nu, vakfõn kendi ola- naklarõyla işe yerleştir- diğini belirterek “Oku- lumuz Türkiye’de artõk bir marka haline geldi. Yõllõk okul ücretimiz 5 bin YTL. Vakfõn burs olanağõ da var” dedi. (0 212) 243 24 74)