07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kaldırma girişiminde olduğu gibi laik kesimleri pro- voke etme konusunda ısrarcı olabilir...” diye yazıyor. RTE’nin Yargıtay ve Danıştay’a yaptığı iade-i zi- yareti yüksek yargı organlarının başkanları olumlu kar- şıladılar. Örneğin Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, kısa açıklamasında ziyareti “son derece olumlu” buluyor. Daha önceleri de söylediği bir sloganı yineliyor, “Biz kavga yanlısı değiliz” diyor. İyi de, ne çare bu söz tek taraflı. Gerçeker’in ba- sına yaptığı açıklamadaki öğelere Yargıtay’ı ziyare- tinden sonra değinmiyor RTE. Başkanın yeni bina dışında, özenle vurguladığı Yar- gıtay Yasası’ndan söz etmiyor. Oysa siyasal iktidarın, Başbakan dahil irili ufaklı ik- tidar sözcülerinin Yargıtay’a ve yargıya saldırıları unu- tulur olaylardan değil. Unutulduğu varsayılsa bile bu olaylar belleklerde tazeliğini koruyor. AKP hükümetinin yargıya önümüzdeki dönemde saldırılarda bulunmayacağına kim güvence verebi- lir? Türban konusunda Yargıtay’ın, Danıştay’ın yazılı uyarılarına omuz silken, bu uyarılara karşı anayasa- nın iki maddesini türbanı serbest bırakma uğruna de- ğiştiren ve... Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıy- la başını yargı duvarına vuran RTE ile önceki gün Yar- gıtay ve Danıştay başkanlarını ziyaretiyle umutlu, olumlu işaretler veren RTE, aynı kişi. RTE’den olumlu işaretler almış olmalı ki, Yargıtay Başkanı Gerçeker, “aceleye getirmeden yeni bir Yar- gıtay Yasası hazırlayacaklarını” söylüyor. Bu yasa tasarısıyla yargı siyasal iktidarın müda- halelerinden kurtulacak mı veya RTE, daha önceki yıllarda olduğu gibi Yargıtay’a kelepçe vuracak ya- sal girişimlerinden vazgeçecek mi? Son istasyon Yar- gıtay’ın bağımsızlığını pekiştirecek bir yasaya onay verecek mi? Bu ve benzeri sorular, RTE’nin verdiği sözlerden bir süre sonra tam tersine yönelen, vaatleri bir ham- lede silen kimliğinden kaynaklanıyor. Hemen her alanda olduğu gibi yargıda da sıkıntı, bunalım, gerilim; inandırıcı, güven verici bir portre çiz- meyen RTE’den kaynaklanıyor. Anayasa Mahkemesi’ne açılan kapatma dava- sından ve sonuçlarından hayli ders almış mı alma- mış mı? İade-i ziyaretlerdeki olumlu tutumu sürecek mi sürmeyecek mi? Önümüzdeki günlerde sorula- rın yanıtlarını RTE’nin davranışları ve uygulamaları or- taya koyacak. RTE nedir, ne değildir, yakın geçmişteki olaylar- dan ne ölçüde ders aldı veya almadı, bir kez daha göreceğiz. Sorunların temelinde şu soru yatıyor: RTE, yüzde 47 oyu “halkın verdiği açık çek” diye yorumlamaya devam edecek mi? Kapatma davasına karşın AKP oylarının yüzde 49’lara yükseldiğinin altını çizen sözleri, aksini gös- teren ilk işaret... 2009’un martındaki yerel seçimlerde oyları yük- selecek olursa; RTE’nin bugün göstermeye çalıştı- ğı olumlu yüzün yerini, yine yeni gerilimlere yol aça- bilecek aykırı bir yüze bırakması elbette bir olasılık- tır ama yabana atılacak bir olasılık, hatta beklenti de değildir. Huylu huyundan vazgeçer mi sorusu geçerliliğini koruyor! SAYFA 13 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 31 Edirne B 33 Kocaeli B 33 Çanakkale B 31 İzmir A 34 Manisa B 37 Aydın A 37 Denizli A 37 Zonguldak PB 27 Sinop PB 28 Samsun PB 29 Trabzon Y 27 Giresun Y 27 Ankara B 35 Eskişehir B 31 Konya B 30 Sıvas PB 28 Antalya A 38 Adana B 34 Mersin B 34 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 40 Mardin A 36 Siirt A 40 Hakkâri PB 31 Van Y 28 Kars Y 23 Oslo Y 17 Helsinki Y 19 Stockholm PB 23 Londra B 19 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 18 Paris PB 21 Bonn Y 21 Münih Y 29 Berlin Y 26 Budapeşte PB 32 Madrid A 34 Viyana Y 25 Belgrad A 35 Soyfa A 32 Roma B 28 Atina B 31 Zürih Y 24 Moskova B 26 Aşkabat A 35 Astana PB 29 Taşkent A 37 Bakû PB 31 Bişkek A 32 Tiflis Y 36 Kahire A 32 Şam A 33 Yurdun Kuzeydoğu ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karade- niz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Ordu, Tokat ve Van çevreleri sağa- nak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğı iç ve batı bölgelerde 1-3 derece artacak, di- ğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Danıştay’dan ‘acil’ durdurma OZAN YAYMAN İZMİR - Efemçukuru’nda konuşlandõ- rõlan TÜPRAG Altõn Madeni’nin önünün açõlmasõ için köylülerin topraklarõnõn Ba- kanlar Kurulu kararõyla “acil kamulaştı- rılması” kararõ, Danõştay İdari Davalar Ge- nel Kurulu’ndan döndü. Yüksek mahkeme, söz konusu uygulamada kamu yararõ ol- madõğõ görüşüne vararak Danõştay 6. Dai- resi’nin kararõnõ iptal etti. İzmir’in içme suyu gereksinimini karşõ- lamasõ öngörülen Çamlõ Barajõ’nõn proje- lendirildiği Efemçukuru’nda, TÜPRAG da altõn madenciliği yapmak istiyordu. TÜP- RAG’õn, genişleme sahasõ içinde kalan ba- zõ tarõm alanlarõnõ satõn almak istemesi, köylülerinse buna yanaşmamasõ sonucu devreye Bakanlar Kurulu girmişti. Bakanlar Kurulu, savaş hali dönemlerinde uygula- maya konulabilecek “acil kamulaştır- ma” yasalarõ kapsamõnda Efemçuku- ru’ndaki toplam 35 parselin kamulaştõrõl- masõna karar vermişti. Acele kamulaştõr- ma uygulamasõnõn iptali istemiyle Danõş- tay’a başvuran köylülere, 6. Daire olum- suz yanõt vermişti. Davacõlar bunun üze- rine Danõştay İdari Davalar Genel Kuru- lu’na başvurarak 6. Daire’nin kararõna itiraz ettiler. İti- razõ yerinde bulan üst mahkeme, acilen kamulaş- tõrmayla ilgili yü- rütmeyi durdur- ma kararõ verdi. Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kara- rõnda, mülkiyet hakkõnõn sõnõr- landõrõlmasõnõn, kamu yararõnõn, özel mülkiyet hakkõnõn ko- runmasõndan üstün tutulacağõ koşullara bağlõ olduğu vurgulandõ. Acele kamulaş- tõrmanõn istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olduğuna vurgu yapõlan kararda şu görüşlere yer verildi: “Üstün kamu yararının ve kamu dü- zeninin korunmasının gerçekleştiril- mesi amacıyla, acele kamulaştırma yo- luna gidilebilir. Maden Yasası uyarın- ca yapılacak olan kamulaştırma işlem- lerinde acele kamulaştırma yoluna baş- vurulabilmesi için işletme sahibi özel gi- rişimcinin yararına değil, belli süreli ma- den işletme çalışmaları konusunda ger- çekleşecek olan kamu yararının karşı- lanması gereksiniminin, taşınmaz ma- likinin yararından üstün olması ve ace- lecilik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerekmektedir.” Yüksek mahkeme, Bakanlar Kurulu’nun kararõnda, acele kamulaştõrma yapõlmadõ- ğõ hallerde, kamunun ne yönde zarara uğ- rayacağõnõ açõklamadõğõnõ ve kamu düze- ninin ne şekilde bozulacağõna değinmedi- ğini de vurguladõ. Ayrõca, altõn madenine ilişkin verilen işletme ruhsatõ ve ÇED olumlu kararõnõn iptali istemiyle açõlan da- valara da dikkat çekilerek “Davaların sonucuna göre işletmenin kamu yararına uygun olup olmadığı belirlenecektir” de- di. Davacõ köylülerin avukatõ Arif Ali Can- gı, söz konusu kararõn Efemçukuru’ndaki altõn madeni projesinin iptali yolunda önemli bir adõm olduğunu söyledi. İttifak kolay değil ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Rusya Fe- derasyonu ile Gürcistan arasõndaki krizin ortadan kaldõrõlmasõ için Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan’õn ortaya attõğõ Kafkas ittifakõ önerisinin bugünkü koşullar içinde uygulanabilirliği bulun- muyor. Erdoğan, Avrupa sa- vunma mimarisinin şe- killenmekte olduğu 1990’lõ yõllarõn sonunda 9. Cumhurbaşkanõ Süley- man Demirel tarafõndan ilk kez gündeme getirilen Kafkas İstikrar Paktõ öne- risini Kafkas ittifakõ ola- rak yeniden gündeme ta- şõdõ. Ancak 1990’lõ yõlla- rõn koşullarõ büyük ölçü- de ortadan kalktõğõ için bu önerinin yaşama geçiril- mesi şansõ bulunmuyor. Eğer Demirel’in 1999 yõ- lõndaki önerisi Avrupa ül- keleri tarafõndan dikkate alõnsaydõ, Gürcistan’õn başõnda deneyimli bir li- der olan Eduard Şevar- nadze bulunduğu için, o dönemde söz konusu öne- rinin yaşama geçirilmesi şansõ olacaktõ. SSCB’nin dağõlmasõ- nõn ardõndan Kafkas- ya’daki bölgesel ittifak arayõşlarõ, küresel geliş- meler bağlamõnda yeni dengelerin oluşmasõ üze- rine sonuç vermemişti. Bu dönemde Azerbay- can-Türkiye-Gürcistan- ABD ve Rusya-Ermenis- tan ve İran arasõnda olu- şan yeni denge nedeniyle Kafkasya’da bölgesel bir ittifak oluşmasõ için ye- terli siyasal ve stratejik ze- min bulunamamõştõ. Bölgesel ittifaklarõn ku- rulmasõ ve söz konusu it- tifakõn işler duruma geç- mesi için öncelikle böl- gedeki siyasal itilaflarõn ortadan kaldõrõlmasõ ge- rekiyor. Kafkaslar’daki derin ve küresel dengeler ile de bağlantõsõ olan si- yasal itilaflar giderilme- den toplanacak bir istikrar paktõ konferansõnõn so- nuç vermesi zor. Bunun için öncelikle Rusya Fe- derasyonu ve ABD’nin bölgesel çõkarlarõ bağla- mõnda uzlaşmaya varma- sõ ve bu uzlaşma çerçe- vesinde bir ittifakõn şe- killenmesi gerekiyor. Bu yapõlõrken de Kafkaslar gibi toplumsal, etnik ve dinsel açõdan son derece karmaşõk olan Kafkas- lar’daki bütün etnik grup- larõn hassasiyetlerinin de dikkate alõnmasõ büyük önem taşõyor. Bugün Gü- ney Osetya, Abhazya, Acaristan itilaflarõnõn ya- nõ sõra Azeri-Ermeni itilafõ daha da derinleşmiş bu- lunuyor. İslam Konferansõ Ör- gütü ve Arap Birliği’nin Ortadoğu ülkelerinin ta- mamõna yakõnõnõ kapsõyor olmasõna karşõn, ülkeler arasõndaki itilaflar çözü- lemediği için bölgede or- tak bir güvenlik meka- nizmasõ oluşturulamõyor. Erdoğan’ın dünürünün belediyesi çöp kokuyor MİYASE İLKNUR AKP’li Ümraniye Belediyesi’nin 2006 yõlõ çöp ihalesi, Başbakan Er- doğan’õn dünürü olan Belediye Baş- kanõ Hasan Can’a yakõnlõğõ ile bili- nen Özkartallar Şirketi’ne, evrakta sahtecilik yapõlarak olmayan araca sa- hipmiş gibi gösterilerek verildi. Toplam 45.5 milyon YTL tutarõn- daki ihalenin teknik şartnamesinde is- tenen araçlar tek tek belirtilirken bu araçlar arasõnda özellikle bir adet konteyner yõkama, bir adet de 4 met- reküp yol yõkama aracõnõn müteahhit malõ olmasõ zorunluluğu açõkça be- lirtiliyor. Söz konusu araçlarõn mü- teahhite ait olduğunu gösteren de- mirbaş defteri ya da araç ruhsatlarõnõn noterden onaylõ olmasõ isteniyor. Ancak Özkartallar Şir- keti’nin araç listesi, diğer evraklarõn aksine noter onayõ yerine şirketin ma- li müşavirinin onayõnõ taşõyor. Şirket araç liste- sini mali müşaviri Vedat Miröz’e onaylatõrken mi- ni süpürme aracõnõn ba- şõna “Yol yıkama” ibaresi eklenerek yasaya karşõ hile-i şeriye ya- põlmõş. Trafikte “Yol yıkama ve mini sü- pürme aracı” diye bir araca rastlan- mõyor. Kaldõ ki yol yõkama aracõndan İstanbul’da sadece iki tane bulundu- ğu ve bunlardan birinin İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi’ne, diğerinin de Beyoğlu Belediyesi’ne ait olduğu bi- liniyor. Bu hileye rağmen Özkartal- lar Şirketi’nin ihale başvurusu kabul ediliyor ve ihale en düşük teklifi su- nan bu şirkete veriliyor. İhale komisyonuna sunulan listenin 115. sõrasõnda yer alan 34 05 13934 no’lu RAVO marka yol yõkama ve sü- pürme aracõ olarak gösterilen aracõn, aslõnda listenin 84, 86 ve 87 sõrasõn- da yer alan 34 2005 7796 HAKO Mi- ni Süpürme Mak Model 2005 240 LT (Üstyapõ M), 34 2005 7794 HAKO Mini Süpürme Mak. Mo- del 2005 240 LT. (Üst ya- põ M) ve 34 05 13986 AZURA Mini Süpürme Mak. Model 2005 2.2 met- reküp araçlarõn aynõsõ ol- duğu, ayrõca Ocak-Aralõk 2007 tarihleri arasõnda ha- kedişleri yapõlan işler lis- tesinin 30-31. sõralarõnda yer alan konteyner yõkama aracõ ile yol yõka- ma aracõnõn yer almadõğõ görülüyor. Komisyona yanlõş evrak sunan ve bu evraktaki bilgilerin yanlõş veya doğruluğunu araştõrmayan komisyon üyeleri ile ihaleye onay verenlerin 4734 sayõlõ kanunun 10. maddesine göre bilerek ve kasten suç işledikle- ri ortaya çõkõyor. Bu konuda beledi- ye yönetimini uyaran ihale komisyo- nu üyeleri ve kontrolörler hemen az- ledilip yerlerine yenileri atanõyor. Ümraniye Belediyesi’nde çöp ihale- si için 06.07.2006 tarihinde oluştu- rulan ihale komisyonunda asil ve ye- dek üyelerin listesi onaya sunuluyor. Başkan Yardõmcõsõ ve Temizlik İşleri Müdürü tarafõndan onaylanan listede asil üyeler arasõnda yer alan Hüseyin Türk daha sonra ihale ko- misyonundan çõkarõlõyor ve yerine ne asiller arasõnda ne de yedekler arasõnda ismi bulunmayan Kültür ve Sosyal İş- ler Müdürü Faysal Şansi komisyon üyesi olarak ihale tutunaklarõnõ im- zalõyor. İhale komisyonu kararõna imza atanlar arasõnda bulunan İnsan Kaynaklarõ ve Eğitim Müdürü Mesut Özdemir de bu ihaleden sonra Baş- kan Yardõmcõlõğõ’na terfi ediyor. Demirel bu bir sürpriz savaştır BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - 9. Cumhurbaşka- nõ Süleyman Demirel, Rus- Gürcü savaşõnõ değerlendirirken, “Bu bir sürpriz savaştır, yanlış savaştır” dedi ve sorunun kuvvet yoluyla çözülemeyeceği uyarõ- sõnda bulundu. Demirel, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’õn, “Kafkas ittifakı” önerisini de Kasõm 1999’daki Avrupa Gü- venlik ve İşbirliği Teşkilatõ (AGİT) zirvesi sõrasõnda, “Kaf- kas İstikrar Paktı” olarak ken- disinin gündeme getirdiğini söy- ledi. Demirel, Kafkaslar’daki son gelişmelere ilişkin Cumhuri- yet’in sorularõnõ yanõtladõ. Baş- bakan Erdoğan’õn, Kafkas İttifa- kõ önerisinin anõmsatõlmasõ üze- rine Demirel şunlarõ söyledi: “İstanbul’da AGİT toplantı- sı yapıldı Kasım 1999’da. O toplantıda benim konuşmama bakarsanız, bu Kafkasya’nın ayakta durabilmesi için mut- laka aynen Saraybosna’da ol- duğu gibi; ki aynı sene temmuz ayında Avrupa ülkeleri Türki- ye de dahil içerisine, 30 Tem- muz 1999’da bir Balkan İstik- rar Paktı imzaladılar. Ben di- yorum ki aynı paktı, Balkanlar ile Kafkaslar birbirine çok ben- zer, her bakımdan benzer. Ay- nı paktın, bu devletlerin ayak- ta durabilmesi için Kafkas- ya’da da yapılması lazımdır. Bunun içinde Rusya’nın da ol- ması lazımdır diyorum. Kafkas İstikrar Paktı’dır adı...” Bunu Avrupa devletlerinin bü- tün temsilcilerinin bulunduğu ve ağõrlõk olarak cumhurbaşkanõ ve başbakanlar düzeyinde yapõlan toplantõda söylediğini dile getiren Demirel, “Kabul görmedi mi? Ne oldu da gündemden kalktı bu öneriniz” sorusuna da “On- dan sonra gündemden kalk- madı. Bir iki defa daha tekrar- ladık. Avrupa birinci derecede Balkanlar ile meşgul oldu. Bal- kanlar’dan Kafkaslar’a sıra gelmedi. Kafkaslar’ı Avrupa sonra anladı, şimdi anladı ama çok iş işten geçti. Şimdi NA- TO’ya filan almaya kalktılar ama o zaman Rusya’nın dik- katini çekti o da...” yanõtõnõ ver- di. Demirel, Rusya ile Gürcistan arasõndaki çatõşmalarõ ise “Savaş, daha doğrusu işin başlangıcın- da bulunan bir takım şartların kuvvet yoluyla halline kalkışıl- dığı zaman savaş kaçınılmaz- dır” sözleri ile değerlendirdi. Sözlerini, “Daha doğrusu SSCB dağıldığı zaman Gürcistan’ın ve Rusya Federasyonu’nun ara- sında itilaflı meseleler var. Bun- lardan birisi bu Güney Osetya. Birisi Abhazya’dır. Acara pek itilaflı sayılmaz. Bu topraklar- da yaşayan insanların bir kısmı bugünkü Rusya Federasyonu içinde de yaşıyor. Bunları ba- rışçı yollarla, Şevarnadze uğ- raştı çok çözmek için. Savaşa götürmedi. Ama netice geldi savaşa dayandı. Kuvvet yoluy- la bu mesele çözülemez zaten. Bu bir sürpriz savaştır, yanlış savaştır. Hiçbir meseleyi çöz- mez” şeklinde sürdüren Demirel, Saakaşvili’nin ABD yanlõsõ ol- masõ yönündeki yorumlara ise “Bağımsız bir devletin başkanı için öyle bir değerlendirme yap- mam doğru olmaz. Ama Gür- cistan kendi hür iradesiyle ken- di yönetimini yapan bir ülkedir. Amerika herhalde Ruslar ile ça- tışın demez Saakaşvili’ye. Yani, bu olacak iş değil” karşõlõğõnõ verdi. Demirel, AKP’nin gelişmelere yaklaşõmõnõ da şöyle değerlen- dirdi: “Zor bir olaydır, nazik bir olaydır. Hem Gürcistan Tür- kiye için önemlidir hem Rusya Federasyonu önemlidir. Hem de Türkiye’nin iç bünyesi bakı- mından bir tarafta Abhazlar, bir tarafta Osetler, bir tarafta Gürcüler... Bu insanların pek çok akrabası Türkiye’de var. Türkiye davranışlarını tan- zimde o kadar serbest değil. Türkiye’nin ihtiyatlı tavrını ya- dırgamamak lazım.” Yurt Haberleri Servisi - Er- zincan’õn Kemah ilçesi kõrsalõnda teröristlerce önceden yola döşenen mayõnõn, askeri aracõn geçişi sõra- sõnda patlatõlmasõ sonucu yarala- nan Yüzbaşõ Yılmaz Tankül’ün, 2000 yõlõnda da içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu ağõr yaralandõğõ öğrenildi. Erzincan Devlet Hastanesi’nde tedavisi devam eden Yüzbaşõ Tan- kül’ü İçişleri Bakanõ Beşir Atalay ve Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıl- dırım ziyaret etti. Bakan Atalay, yaralõ yüzbaşõnõn sağlõk durumu- nun iyiye gittiğini anlattõ. Yüzbaşõ’nõn Afyonkarahisar’õn Yakasenek beldesinde oturan 69 yaşõndaki babasõ Mehmet Tankül, oğlunun sağlõk durumu ile ilgili ge- lişmeleri merakla takip ettiklerini söyledi. Tankül, “1998 yılında eşimi kaybettim, 2002 Sultandağı depreminde evim tamamen yı- kıldı. Şu anda devletimizin yap- tığı deprem evlerinde kalıyo- rum. Bir de oğlumu kaybeder- sem bu acıya dayanamam” di- ye konuştu. Baba Tankül, oğlunun öğret- men Halime Tankül ile evli ol- duğunu, 7 yaşõnda Pakize Beyza ile 6 aylõk Burak Eren adõnda iki çocuğunun bulunduğu, ancak oğ- lunun Eren’i henüz görmediğini söyledi. Tankül, oğlunun 2000 yõlõnda Ankara’da Sikorsky eğitimi aldõ- ğõnõ ve içinde bulunduğu helikop- terin düşmesi sonucu ağõr yara- landõğõnõ, yaklaşõk 6 aylõk tedavi- nin ardõndan görevine döndüğünü anlattõ. Aynõ patlamada yaralanan Jan- darma Er Ali Üzüm’ün Kahra- manmaraş Dumlupõnar Mahalle- si’nde oturan babasõ Yaşar ve an- nesi Feriha Üzüm de oğullarõnõn saldõrõda yaralandõğõnõ öğrenir öğ- renmez Erzincan’a hareket etti. Yaralanan Jandarma Er Ali Üzüm’ün askerliğinin bitimine 6 ay kaldõğõ ve 5 çocuklu Üzülmez ailesinin tek erkek çocuğu olduğu bildirildi. Daha önce de yaralanmıştı Efemçukuru’nda altõn tekellerinin istemi doğrultusunda yapõlan kamulaştõrmalarõ hukuka aykõrõ buldu. 006230 no’lu sarı basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Gamze Erbil Kuzulugil Şehitler gözyaşlarıyla uğurlandı ERZİNCAN (Cumhuriyet) - Erzincan’õn Kemah ilçesi kõrsalõnda teröristlerce yola dö- şenen mayõnõn askeri aracõn geçişi sõrasõnda patlamasõ sonucu şehit olan 9 askerin cena- zeleri, Erzincan Askeri Hastanesi’nde dü- zenlenen törenin ardõndan memleketlerine gönderildi. Hastane bahçesindeki tören, şehitler Kur- may Yarbay Miktat Şamdancı, Jandarma Uzman Çavuşlar Gökhan Kuvat, Selim Kabataş ile erler Barış Demir, Önder Mu- ratoğlu, Abdurrahman Bolat, Aydın Emer, Adem Bilaloğlu ve Murat Atsen’in cena- zelerinin askerlerin omuzlarõnda hastane bahçesine getirilmesi ile başladõ. 3. Ordu Komutanlõğõ Protokol Subayõ Bin- başõ Adnan Bardakçı, törende yaptõğõ ko- nuşmada, terör örgütünün son çõrpõnõşlarõnõ yaşadõğõnõ söyledi. Konuşmalarõn ve dua okunmasõnõn ardõndan törene katõlan şehit Kurmay Yarbay Şamdancõ’nõn eşi Emine Şamdancı, 22 aylõk oğlu Tahsin Behiç Şamdancı, kayõnpederi Ali Türkmen ve ka- yõnvalidesi Elif Türkmen şehit yarbayõn tabutunun başõna gitti. Şehit yarbayõn eşi, oğ- luna babasõnõn fotoğrafõnõ göstererek “Oğlum bak baban geldi. Baban cennete gitti, se- ni oradan görüyor” diyerek gözyaşõ döktü. Ali Türkmen ise kõzõna eşinin şehit olduğu- nu ve ağlamamasõ gerektiğini belirtirken ai- le, şehit yarbayõn tabutunun önündeki fo- toğrafõnõ öptü. Törene katõlan Şehit Uzman Çavuş Gökhan Kuvat’õn kardeşi Erhan Kuvat ise kendisi- nin polis olduğunu belirterek “Merak etme kardeşin polis, Güneydoğu’ya gidecek” de- di. Şehit yakõnlarõnõn tabutlarõn başõna gitti- ği sõrada törene katõlanlar da gözyaşlarõnõ tu- tamadõ. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Ulaş- tõrma Bakanõ Binali Yıldırım, 3. Ordu Ko- mutanõ Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Valisi Ali Güngör, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, subaylar, astsubaylar ve çok sayõda yurttaşõn katõldõğõ törenin so- nunda şehitlerin cenazeleri memleketlerine gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle